Satürn ve Tutkal

Tutkal = Hayvan kemiği ve derisinden yapılan, koyu mor, kahverengi renk tonunda, suda çözdükten sonra kullanılan jelatinsi bir yapıştırıcı.

alıntı = mavirize.com

* ayrıca bknz = İlişkilerde Satürn ve Kemikleşme

Bu yazı içerisinde Satürn’ün tutkal adını verdiğimiz yapıştırıcı maddeyle olan bağlantısını işlemeye çalışacağım. Yani tutkalı inceleyerek Satürn’ü anlamaya çalışacağız & Satürn’ün tutkal özelliğini irdelemeye çalışacağız.

Ne alaka diye soranlar için kısa bir açıklama ;

Astroloji der ki yukarıda ne varsa aşağıda da aynısı vardır. Şimdi astrolojiyi hafife alanlara günümüz biliminin de aynı şeyi söylediğini belirtelim. Bir atomun çekirdeği ve etrafında dönen elektronları gözünüzde canlandırın. Hemen ardından Güneşi ve etrafında dönen gezegenleri..Kabeyi ve etrafında dönen Hacı adaylarını..
Sizin hepsi ayrı şeyler olarak değerlendirdiğiniz bu kavramların aslında aynı sistemin farklı farklı görünen birimleri olduğunu ve birini anlayarak diğerlerini de anlayabileceğinizi söyleyebiliriz. Aslında bilim de benzer mantıkla ilerliyor örneğin uçaklar ve insanın uçma hayaline dair her şeyin temelinde kuşların model alındığını söyleyebiliriz yani kuşların uçma prensiplerini çok iyi öğrenmiş bir insan , bir uçağın uçma prensiplerini diğer insanlara göre çok daha kolaylıkla anlayabilir.

Bu temel yaklaşım insanlığa yüzyıllardır ifade edilen bir felsefenin özünü de barındırır ” kendini bilirsen , evreni ve hayatı tanırsın ”

İşte Astrolojik enerjileri bu mantıkla ele alıp , Merkür ve İletişim gibi , Uranüs ve Elektrik gibi , Neptün ve Okyanus gibi , Plüto ve Ölüm gibi bir astrolojik potansiyelin bir kavramla özdeşleştiği yazıları yeri geldikçe yazmak ve yayınlamak istiyorum.

Bu yazıda Satürn gezegenini Tutkal adını verdiğimiz yapıştırıcı ile özdeşleştireceğiz. Tutkalın tanımına dikkat ediniz , hayvan kemiği ve derisinden yapıldığı ifade ediliyor ve biliyoruz ki Satürn gezegeni canlıların vücudunda kemikleri ve deriyi (iskelet sistemi) temsil ediyor.. !

Yani Satürnle tutkalı özdeşleştirirken aslında tutkalın özünün yine Satürn ile bağlantılı olduğunu görüyoruz.

Satürn’ü astrolojik olarak hiç bilmeyen biriyseniz , tutkalı inceleyerek Satürn hakkında fikir sahibi olacağınız ipucunu size verdiğimizde kafanızda bazı fikirler oluşacaktır.

Tutkal bir tür yapıştırıcıdır , iki nesneyi birbirine bağlar ve aralarındaki bağı güçlendirir , tutkal sürülen bir nesnenin hareket kabiliyeti azalır örneğin ayaklarınızın altına tutkal sürüp yürümeyi denerseniz sizi yavaşlattığını hatta bazen hiç kımıldayamadığınızı görürsünüz.

İşte Satürn adlı gezegenin de benzer özellikleri vardır. Satürn dokunduğu yere ait hareketliliği yavaşlatır..

Örneğin Satürn bir doğum haritasında Merkür’e dokunmuşsa yani Merkür adlı gezegenle açı yapıyorsa , Merkür’e özgü konularda o harita sahibine tutkal sürdüğümüzü düşünüp bunu yorumlamayı deneyebilirsiniz ve emin olun yorumunuz gayet başarılı olacaktır. Merkür iletişim demektir ve ağızla alakalıdır öyleyse Merkür-Satürn bağlantısı olan kişinin dudaklarına tutkal sürdüğünüzü gözünüzde canlandırabilirsiniz çünkü gerçekten kadersel olarak o kişinin dudaklarına bizim göremediğimiz Satürn Tutkalı sürülmüştür. Dudağına tutkal sürülen bir kişi için ne düşünürüz ? Konuşmak eyleminin yavaşlayacağını düşünürüz. Bazen konuşmanın can yakıcı yada can sıkıcı olacağını düşünürüz. Gerçekten Merkür-Satürn bağlantısı olan bir kişi aklına gelen bir düşünceyi tam ifade edecekken , sanki dudaklarını ve ağzını oynatmasını zorlaştıran bir tutkalla engelleniyor gibi hissedecektir. Bu tutkal sayesinde , düşünerek konuşmak gibi bir özellik kazanacak ,düşünmeden konuşmak ve patavatsızlık gibi problemlerden daha kolay uzak durabilecektir. Yine de her düşündüğünü , her bomba esprisini her ortamda kolayca ifade edemeyecek zorlanacaktır. Belki tutkallanmış ağzından zorla çıkan o kelimelerin yanlış anlaşılacağından korkacaktır çoğu zaman.

Satürn’ün dokunduğu yere tutkal sürüp o alanda hareketi ve eylemi yavaşlatması , kişinin hayatında değişimleri ve aksiyonu da yavaşlatacaktır.
Bir doğum haritasında Satürn’ün kişisel gezegenlerle (güneş,ay,merkür,venüs-,mars) yapacağı dinamik açılarda tutkal etkisini irdelemeyi deneyelim.
Örneğin bu kişi Uranüs Transiti yaşıyor olsun. Uranüs transiti ani-beklenmedik değişimleri (sürprizleri) ifade eden bir enerjidir. Ve pek çok kişi Uranüs transitlerinde hayatlarının inişli-çıkışlı olmasını deneyimlemektedir. Kimisi ilişkisini bitirir , kimisi yaşadığı yerden uzaklaşır ve başka bir yere taşınır , kimisi kariyeriyle alakalı sürpriz bir değişim yaşar vs.

Trenin giderken ray değiştirmesi ve yön değiştirmesi gibi bir etki taşıyan Uranüs transiti , doğum haritasında Satürn’ü güçlü konumda olan kişiler de nasıl etki yapar ?

Satürn tutkalına bolca sahip olan kişi içinde Uranyen değişim seçenekleri çıkar karşısına. Örneğin yeni bir iş seçeneği çıkar ve çokta karlı ve heyecan verici görünmektedir.
Oysa Satürn tutkalına sahip olan kişi , bu yeni iş seçeneğine dürtüsel olarak olumlu baksa bile hızlı adımlar atıp gerekli girişimde bulunmakta zorlanır çünkü eline ayağına tutkal bulaşmış gibidir ve dahası uzun zamandır çalışmakta olduğu mevcut işi ona yapışmıştır !
Yıllardır çalıştığı o iş kişiye yapıştığı için , bu tutkaldan kurtulması ve o yeni iş seçeneğine evet deyip hemen harekete geçmesi zor olur.
Belki o anda yeni iş seçeneğini sunan biri HADİ YAPALIM ACELE ET mesajları vermekte ve motive etmektedir ancak her tarafı mevcut işiyle tutkallanmış olan kişi için HADİ deyip harekete geçmek o kadar kolay değildir. Sanki ayakları o yıllardır çalıştığı iş yerinin zeminine yapışmış gibidir.

Dolayısıyla başkalarını sarsıcı şekilde etkileyen Uranüs’ün elektrikli dalgaları , Satürn tutkalına sahip kişinin hayatında belki İÇSEL bazı değişimlere sebep olsa da görünür dış dünyasında bariz değişimler yaratmayabilir.

Öyleyse Transitleri yorumlarken , kişinin doğum haritasından bağımsız olamayız sonucuna varabiliriz.

Kişinin Satürn tutkalı bolca sürülen kişiliği , Mars-Jüpiter-Uranüs gibi dinamik enerjiler de bile hayatında hareket artışı yaşamayabilir yada yaşasa da çok net ve belirgin değişimler ve hareketlenme olmayabilir. Başkaları Jüpiter transitinde önüne çıkan fırsatı değerlendirip yeni ilişkiye adım atmışken , Satürn tutkalına sahip kişi önüne çıkan ilişki seçeneğine adım atmakta tereddüt edip o Jüpiter transitini ”deneyim yaşamadan” geçirebilir.

Satürn’ün bu tutkal etkisi faydalı mıdır yoksa zararlı mıdır ?

Yerine göre değişir diyelim.. Örneğin Mars-Jüpiter-Uranüs transitlerinden bolca etkilendiğiniz bir dönemde arabayı yavaş kullanmak can sıkıcı olup HIZLAN dürtüsü içinizde artmışken Satürn tutkalı arabanızın tekerleklerine yapışmış gibidir ve hızlanıp kaza riskinden sizi koruyabilir.

Satürn tutkalının en büyük faydası sizi türlü kaza , bela ve hatalardan uzak tutmasıdır.

Zararı ise en az faydası kadar mühimdir.. Çünkü hayatınıza çıkabilecek fırsat ve seçeneklerin pek çoğunu yavaş hareket nedeniyle kaçırırsınız. Söylemeniz gereken o çok önemli sözleri , tutkalın dudaklarınızdaki yüzünden söylemezsiniz ( merkür-satürn ) Duygularınızı ifade etmekte zorlanırsınız ve ilişkilerinizde karşı taraf sizi yanlış anlayabilir , onu sevmediğinizi düşünebilir.

Satürn’ün tutkal etkisi sinastri yorumlarında daha sık çıkar karşımıza. İki kişi arasında Satürn bağlantıları çok ise bu kişiler birbirine bolca tutkallanmıştır diyebiliriz. Dolayısıyla istikrar ve uzun soluklu ilişkiler için Satürn bağlantıları iyidir hatta gereklidir.

Evliliği sembolize eden şeylerden biri hatta belki birincisi parmağa takılan ve yüzük adı verilen halkadır. Bu halka , o iki kişinin birbirine bağlandığını (tutkallandığını) ifade eder. Hatta evli birinin başkalarından kur gördükleri anda hiç bir söz etmeden parmağındaki yüzüğü göstermeleri ” ben birine tutkallıyım ” mesajını içerir.

Ve ne ilginçtir , yüzük halkası evlilikte tutkal görevini üstleniyorken gökyüzünde de Satürn HALKALARI aynı rolü üstlenir..

Güneş & Satürn bağlantısında

Kişi hayatın kendisine tutkallanmış gibidir ve örneğin ölüm korkusu taşıyabilir yada hayatına canlılık katan şeyleri kaybetme korkusu taşıyabilir.
Değişim seçeneğiyle karşılaştığında , istekleri eskiye ait olanla tutkallandığı için , o yeni seçeneğe kuşkuyla bakabilir ( değişimi istese bile bu yavaş olabilir )
Kendini bir otorite figürüyle tutkallanmış hissedebilir ( baba gibi , patron yada müdür gibi )

Ay & Satürn bağlantılarında

Kişi geçmişiyle tutkallanmış olabilir. Uzak geçmiş yada yakın geçmiş fark etmez , kişi geçmişte olup bitenleri sanki tutkallamış ve her an BUGÜNE taşıyor gibidir.
Dolayısıyla bugünü , geçmişinden etkilenebilir.
Aynı zamanda duyguları tutkallanmış olabilir. Kelebek yada arı gibi çiçekten çiçeğe konmaz bu duyguları , gayet istikrarlıdır. Yapıştığı yerde kalma eğilimi vardır. Burada en önemli risk duyguların melankoli ve depresif imgelerle yapışması riskidir çünkü bu kişiler için melankoli ve depresyona girdiğinde çıkması daha zor olabilmektedir.
Bazı durumlarda kişinin anneyle tutkallandığı görülür yada aile kavramıyla.

Merkür & Satürn bağlantılarında

Kişinin dudakları tutkallanmış gibidir , yukarıda Merkür-Satürn bağlantısı örneğini yazmıştım. Merkür düşüncelerle de bağlantılıdır ve kişi bazı düşüncelere yapışıp kalabilir.
Düşüncenin istikrarı ve konsantrasyon açısından faydalıdır , belki bir Tesla olamayabilirsiniz lakin düşüncelerinizi her neye tutkallarsanız o alanda bilgi birikimiyle ve fikirleriyle saygı gören biri haline gelebilirsiniz , tabii bu düşünceleri karamsar şeylere tutkallama riskine dikkat edin uyarısını da unutmayalım.

Venüs & Satürn bağlantılarında

İlişkiler konusu tutkallanmış gibidir. Kişi sevgisini ve beğenisini ifade etmekte zorlanır ve partneri kendini sevilmiyormuş gibi hissedebilir oysa olası bir ayrılık seçeneği gündeme gelmesi halinde Venüs-Satürn kişisi partnerine ne kadar yapışıp kaldığını hissettirir ve muhtemelen ilişkinin devam etmesini daha çok isteyen taraf olacaktır.
Bu kişinin partnerine tutkallanması , sadakat açısından olumludur , ilişkinin uzun ömürlü olması açısından verimlidir.
Venüs beğenilerle ve keyif almakla ( hoşlanma duygusuyla ) bağlantılıdır ve bu duygunun üzerini tutkallamak , zevk alınan konuları daraltacaktır , kişi aynı tür zevklere yapışıp kalacaktır ve belki de partneri dahil yakınları tarafından sıkıcı biri olarak algılanabilecektir.

Mars & Satürn bağlantılarında

Kişinin hevesleri tutkallanmış gibidir. Bir şeye heves ettiğinde o tutkalın hızını yavaşlattığını deneyimleyebilir.
Mars öfkeyle bağlantılıdır ve buraya tutkal sürdüğümüzde , kişiyi öfkelendiren bazı sabit kalıplar olacağını söyleyebiliriz. Ya da kişi öfkelendiğinde bu hissi çabuk üzerinden atamayabilir çünkü o an öfke duygusuyla tutkallanmıştır.
Mars hareket ve eylem prensiplerini yönetir , bu prensipleri tutkalladığımızda kişinin genelde aynı tarzda manevra özelliklerini benimseyeceğini , aynı tarzda hareket edip eyleme geçeceğini söyleyebiliriz. Eğer manevraları işe yarıyorsa bu özelliğini verimli olarak kullanır lakin eğer bir konuda başarısı gecikip duruyorsa , manevra esnekliği göstermesi ve tarzını değiştirmesi gerekirken bu esneklik ona zor gelebilir.
Mars cinsellik konusuyla da alakalıdır ve kişinin tutkularına tutkal sürdüğümüzde , neyse gülücük

Jüpiter & Satürn bağlantılarında

Kişinin inançları tutkallanmış gibidir. Benimsediği inançlar , hayat görüşü ona yapışmış gibidir ve esneklik göstermekte zorlanabilir.
Jüpiter gelişmek ve genişlemeyle alakalıdır , üzerine tutkal sürülünce kişinin gelişimi ve sosyal dünyasının yada iç dünyasının genişlemesi yavaşlayacaktır (Satürn ve geciktirme)
Jüpiter eğitimle , yurt dışı bağlantılarıyla , zenginlik kavramıyla da alakalıdır ve Jüpiterin tüm bu ifadelerini tutkalladığınız da bazı şeylerin yavaşladığını ama olumlu açıdan istikrar kazanacağını söyleyebiliriz. Kişi inançta dahil yukarıdaki bu kavramlardan en az birine yapışıp kalabilir.

* Peki bu bağlantılar tüm açılar için geçerli midir ?

Açıların türü , tutkalın yoğunluğuyla paralel olacaktır..

Kavuşum , Kare ve Zıt açılarda tutkalı bolca sürdüğünüzü ve daha etkili olduğunu düşünebilirsiniz

Üçgen ve 8 türevi açılarda ( 45 ve 135’lik açılar ) tutkalı oldukça sürdüğünüzü ve oldukça etkili olduğunu düşünebilirsiniz.

Sekstil ve quintil gibi daha hafif etkili açılarda ise tutkalı az sürdüğünüzü ve yapıştırıcı etkisinin daha az olacağını düşünebilirsiniz.

Ekrem Ok

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top