[perfect_wawe]

Uranüs sürprizleri ve beklenmedik olayları yönetir. Aynı zamanda geleceği, yeni teknolojiyi, bilimi ve yeni keşfedilmiş olan herşeyi yönetir. Uranüs dokunduğu her burca ve eve yoğun bir değişim gücü verir. Uranüs devrimci, yok edici, eski şartları bitirip yerine yenisini başlatma özelliğindeki bir gezegendir. Uranüs 1778 yılına doğru büyük fransız devriminin gerçekleşmesine yakın keşfedilmişti. Satürn ötesi gezegenler az-çok keşfedildikleri yıllardaki kolektif ve kitlesel durumları anlatırlar. Uranüs keşfedildiği yıllarda büyük fransız devrimi arifedeydi ve ülkelere bağlı azınlıklar isyan etme aşamasındaydı. Uranüsün özelliğide tıpkı böyledir. Uranüs yoğun bir özgürlük ve bağımsızlık dürtüsüne sahiptir. Hiç bir milletin veya topluluğun kontrolüne girmekten, onların gelenek ve göreneklerini uygulamaktan hoşlanmaz. Uranüs'ün duyarlı ve etkilenebilir bir tarzda gezegen olduğunu söyleyebilmemiz son derece zordur. Uranüs dışındaki tanımlanmış her türlü gezegen topluluk ruhu, grup bilinci, vatan, millet, soy, sop, aile gibi geleneksel, kalıplaşmış bir takım erdemleri tanır ve içselleştirir. Özümsendikleri bu gibi kavramlarla karakter geliştirir ve uygularlar. Uranüs'ün farkı ise bu tür kavramlardan ve bağlardan tamamen kopuk ve bireysel olmasıdır. Uranüs tamamen kişiseldir. Dışardan gözlemleyenler onun megaloman, kendini beğenmiş ve kendisi dışında hiç bir şeyi düşünmeyen yapıda olduklarını düşünürler. Bu doğrudur. Uranüs etkilenme özelliğine sahip olmadığından ve her türlü duygu, erdem ve ahlak gibi kavramlardan bağımsız olduğundan böyle algılanır. Uranüs çok üstün zekayı, dehayı yönettiğinden dolayı; bu tür kavramlarında insan eseri olduğunu, zamanında kendisi gibi aşırı bireysel bir insanın bu tarz kavramları oluşturduğunu bilir. Uranüs yoğunlaşması; yoğun elektrik,yüksek bilinç, çok açık bilinç,yüksek tansiyon, yüksek kalp ve nabız atışı, kuvvetli serotonin salgılanımı gibi biyolojik alanları tetikler. Uranüs güneşe yakın konumdaysa kişinin vücudunda kuvvetli elektirik birikimden söz etmek mümkündür. Yoğun enerji, adrenalin, heyecan, spazm ve yoğun elektiriksel sinir aktivitelerini tetikler. Uranüs, deneysel olarak ispatlanamayan, aklen açıklanamayan her kavram ve düşünceye karşı soğuk yaklaşımdadır. Sosyal bilimler, felsefi açıklamalar, metafizik gibi konular uranüs tarafından ancak aklen ve bilimsel olarak açıklanılabilir düzeyde olursa kabul görür. Saf akıl ve realite gezegenidir. Duygulardan tamamen bağımsızdır. Tamamıyla objektiftir ve hiç bir yargısında duyguların ve kişisel görüşlerin izine rastlanamaz. Bu yüzden bilimi, teknoloji ve icatları yönetmektedir. Sosyal bilimlerin, edebiyatın ve kişisel hiçbir fikrin etkisinde kalmaz. Bu tür şartlandırmalardan tamamen bağımsız oluşu, yalnızca gerçeği ve açıklanılabilir olayları anlamaya çalışması uranüsü asi ve marjinal kılmaktadır. Bireysel tarzı, insani anlamda uranüs etkisindeki kişiyi bazı sosyal olaylar içerisine sokacaktır hiç şüphesiz. Ama sadece aklı ve somut gerçekleri kabul ettiğinden, onun dışındaki her türlü psikolojik şartlanma ve duygulardan bağımsız olduğundan ortaya çok ender rastlanır cinste aykırı karakterler çıkacaktır. Toplumdaki flört kavramı, diplomasi, hoşgörü, merhamet, empati, çeşitli gelenekler, bayram(türkiye), cadılar bayramı (amerika), yılbaşı, sevgililer günü ve akla gelen her türlü resmileştirilmiş gelenekler. Duygular(aşk,sevgi,romantizm,nefret,kin,kbir).psikolojik koşullanmalar(başarma isteği, hedef belirleme, toplumda saygın bir yer edinebilme). Bu tarz kavramlardan uranüs tamamen bağımsızdır. Bunları olduğu gibi uygulamak yerine kendi kişisel imajını yaratma peşinde koşar.Uranüs bireysel bilinç altını yönetmektedir. Onun dışındaki her gezegen az çok evrenle bütünleşir ve ortak kolektif bilici paylaşır. Uranüs öyle yapmaz. O tamamen özgün ve bağımsızdır. Bunun sonucunda bizim tabu olarak benimsediğimiz her konuda uranüsyen sapmalar yaşanmaktadır. Cinsellik, maddi anlamda birikim elde etme gibi konular uranüs karakterindeki şahısta olduğu gibi kabul görmemekte ve onu çeşitli sapmalara yöneltmektedir. Merhamet etmek ve affetmek, başkalarının hakkına saygı duymak gibi kavramlar bu gezegen tarafından sorgulanmakta ve realist bir şekilde somutlaştırılmaktadır. Bunun sonucunda kişi cinsel ve sosyal sapmalara girmekte(topluma göre), toplumun genel kabul gördüğü görüşlerden sapmaktadır. Uranüsün bilimsel düzeyde çalışan bir aklı vardır. Bu durum onu bilimsel açıdan başarılı kılmaktadır. tüm tıbbi ve bilimsel gelişmelerini ardında uranüsün olması hiç tesadüf değildir. Uranüs parçalar, böler, ayrıştırır, birleştirir.Var olan somut parçalarla yeni bir şey meydana getirir. Telefonun icadı, cep telefonu icadı, bilgisayarın ve internetin icadı... Her türlü icadın arkasında uranüs vardır. Bundan 500 yıl önce telefon gibi birşeyin icat edilceğinden insanlara söz etseydiniz mutlaka sizin deli olduğunuz düşünürlerdi ve sölediklernizden hiçbirşey anlayamazlardı. Uranüste tıpkı bu karakterdedir. Süreklli gelecekte yaşar. Gelecekte oluşacaklar hakkında fikir yürütür ve çoğu insan tarafından anlaşılamaz. Hür türlü bilimsel ve teknolojik gelişmelerin arkasında uranüs olmuştur ve bundan sonra olacakların arkasındada gene bu gezegen olacaktır.