Değerlendir:
  • 43 Oy - 2.53 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Bir Satürn Yazısı
Yazar Mesaj
Simurg Çevrimdışı
.
**
Kayıtlı

Mesajlar: 751
Üyelik Tarihi: Feb 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #3
RE: Bir Satürn Yazısı
Zamanın Efendisi: Satürn

Kapıların bekçisi, zamanın efendisi, karmamızın şifresi Satürn, zaman tüneli içinde bir geçiş sağlayabiliyor mu?



Satürn ün getirdiği etkiyi şöyle tanımlasam:



Bazen insan dört tarafı kapalı bir odada kaldığını hisseder.. Soğuk, sessiz, hiçbir şey siz..

Ben ve tavanı-zemini taş olan bir oda.

Satürn un etkisi engellenmeler, kısıtlanmalar, sevgisizlik,hayal kırıklığı, anlaşılamamak, yaşamdan soyutlanmak,yapmak-yapamamak, başarmak- başaramamak,aci, ve Satürn zorlar deriz...Çünkü o odada sadece ben kalmışım.Aslında zaten sadece -ben –vardı o odada.Yalnız kaldığını hissediyorsun, süre uzadıkça da yaşlandığını beklide....



Hiçbir çıkış yok, her yan taş duvar..Zemin ve tavanda aynı taştan.

Çıkış mı?Nereden girmiştim buraya,hatırlasam belki de çıkarım buradan..

Gittikçe, beden soğuyor, oda soğuyor.



Önce neden ben buradayım, ve neden yalnızım, herkes nerede?

Sonra olduğun yere oturuyorsun, belki de yığılıyorsun...

Çünkü ‘yapacak hiçbir şey kalmadı beklide,buraya kadar..’ dedirtiyor.

Odaya bir daha bakıyorsun..Duvarlara ,zemine ve tavana bakıyorsun.

Her yer ayni,ayni sert soğuk yüzey …Ben soğudukça,oda soğuyor,oda soğudukça ben soğuyor..

Kendine tekrar ‘neden’ diye soruyorsun.

Sonra sesini yavaş yavaş yükseltiyorsun ..

Ve ‘neden?’sorusu yankılanıyor duvarlarda..

Duvarlarda soruyor ayni soruyu sana..Neden?Neden sen buradasın ?

Pantomim sanatçısının hayali duvarları etrafından ötelemeye gayret etmesi gibi, boşluğu itmeye çalışıyorsun. Çünkü duvarların olmadığını gayet iyi biliyorsun aslında.

Ama işte buradasın.Kendi kendine koyduğun engellerin,kuralların....



Acaba içerdeki havamı azaldı paniği ile nefesine ve varlığına odaklanıyorsun; sonra yeni bir duygu :bu panik endişe ve korku da nereden geldi?Evet korkuyorum..Bir şey yapamamak içimde acaba öfke de yapıyor mu?

Ama eğer içerde hava olmasaydı…, o halde hala nasıl nefes alıyorum?

Belki de duvarlar geçirgendir? Aslında ben yaptıysam bu odayı ,bu duvarlarımı nasıl ve ne zaman yapmıştım?Cevabı bilsem,keşke bulsam umudu biraz olsun korkuyu dağıtıyor..

Sonra,sonra ayağa kalkıyorsun..Evet ben buradayım..Şimdi ben buradayım.

ŞİMDİ BEN BURADAYIM.

Ayni ses yankılanıyor.Birisi daha mı var odada?..Evet ama o kim?

Ben yapabilirim. O da burada. Biz yapabiliriz.



Bütün taş yüzeyi ellerinle dokunarak ,kendi nefes sesini dinleyerek,en ufak bir koku farkına odaklanarak ve gözlerini dört açarak inceliyorsun..

Duvarın kalınlığını algılamaya çalışıyorsun, en ufak bir çatlak veya delik, veya bir ışık sızıntısının, bir hava akımının olduğu yeri bulana dek...

Sonra tekrar bir umutsuzluk..

İçinden bir ses hala yapabilirim dese bile…

Yere sırtüstü uzanıyorsun..Tavanı seyrediyorsun..Acaba ardında ne var?

Bir tek kalp atışın duyuluyor sessiz odada..Olmayan saatin sesi gibi..Aynı sesin tekrarları içinde ve dışında devam ediyor.…İçersi ve dışarısı aynı mı?

Zaman denilen şey ilerlemiyor,ya da ilerliyor..’acaba oda küçülmeye mi başladı,bana mı öyle geliyor?’diyorsun..Nefes alırken oda küçülüyor,nefes verişlerde oda büyüyor.Yoksa ben mi büyüyorum? Her nefes alışta oda hareket ediyor sanki..

Sonra ,nefes taş duvarlarda yankılanıyor..

Duvarlar da nefesimi geri veriyor ve birden :‘esintiyi buldum’ diyorsun, tekrar ayağa kalkıyorsun..Bulduğum şey kalbimin çalışması için gereken havanın hareketi..Tik taklar ın devamı..Duvarlar ne kadar yaklaşırsa esinti çoğalıyor,kendinden çıkan kalp sesin de yaklaşıyor..Ve duvarlara dokunabilir oluyorsun..



Birden İşte o delik, o ışığın sızdığı yerde Satürn seni bekliyormuş.

Kendini hissettiğin anda, kendini duyduğun anda görebildiğin gerçek.Seni bekliyormuş....



‘Ne zaman beni bulacaksın’ diye bekledim diyor..:yüzünde olgun ve emin bir tebessüm..:

‘Bulacağını biliyordum..Çünkü kendine baktığın anda,kendini duyduğun anda,kendine dokunduğun anda.’……..

Anda.Anda.Anda.O anda..Şimdi.

‘Beni görebilmen için yalnız kaldın, çok zorlandın, belki acı çektin.Sana acı çektiren ben değilim, ben kendini görebilmeni istedim.Bunun içinde hiçbir şeysiz kalmaya ihtiyacın vardı beklide.Beden ile ,etin kemiğin ile buradasın.Ama içinde taşıdığın duygularının yansıması bu bedeninde..Bedenini tanırken duygunu da tanı.Duygularına senden daha yakın kimse yok, çareni-çözümünü-çıkışını bulmak için kendine bak.Seni durdurdum,sana engeller koydum zannetme.Bil ki yavaşladığım zamanlarımın toplamı bir doğum süresidir.(yılda 9 ay retro).Kendi içinden kaç kere doğabilirsen doğ kendine.Ben senin en hassas yanının karşısında olsam da duygularını sana göstermek için buradayım.(yengeç-oğlak aksı),Sadece kakarlı ol.Kalk hareket et,ve kendini kabul et.

Şimdi şu anda sana fırsat doğdu.

Kendine sor:Ben ne yaptım, ne yapıyorum,ne yapabilirim,Şimdi sana fırsat doğdu, geçmişinde ne yaptın da sen bu zorlanmaları yaşıyorsun? Var gibi yaptıkların, olduğunu zannettiğin kimliklerinin hangisi gerçek, hangisi sağlam dı? Yapabiliyorsan dünyada var olduğun bütün hayatlarında sorgula kendini ve kabul et.Eğer hatırlayamıyorsan (ki ben zamanım, zaman içinde sen olduğun sürece ben vardım),bu hayatını baştan sona gözden geçir.Kendi kendine koyduğun engellerini gör.Gerçek olarak hayatına dahil ettiğin kalıplaşmış kararlarını gör.Gerçekten onlar senin doğruların mıydı, gerçekten onlar senin yaptıkların mıydı?

Şimdi sana bir fırsat ;sana zamanın kapısını açıyorum,bu yalnızlık ve bu zorlanma içinde kendini dinle,kendini sorgula,kendinle hesaplaş.Ve hatırlayabildiğin tüm hayatlara git bak.Güven kendine ..Yeter ki kendini net olarak gör.Ben kısıtlamam, kendini tanıman için ,geçmişinin sonuçlarını görebilmen için sana fırsat sunarım..Yapabilirim dediğin neleri yapabilirsin,hesabını bilmeden attığın adımlarının sonuçlarını bana yükleme..İnsan olabilmek için zamana ihtiyacın vardı.Zamanı gelince.Ve geldim işte.

Şimdi önünde bir zaman tüneli.Karalılıkla gir o tünele ve kendini gör.Dürüstçe kendinle hesaplaş.Şimdi Şu anda başla.Ve geri geldiğinde senin önünde sağlam yapını kurabileceğin yeni bir hayat olacak.Çünkü kendini görüp kabul ettiğin anda artık sen o eski sen olamayacaksın.Kaderini,geleceğini değiştirmek senin elinde..Görebilmek için kararlı ol,adım adım git gör kendini.Yeni baştan tanımla kendini ve şimdi doğru olarak kabul ettiğin kurallarını.



Ben seninle hep vardım..Kendini gördüğün anda buldun beni.Bu kendi duvarından da geçebilirsen !! ,diğer odaları görebilirisin, dünya senin dünyan.Var olduğundan beri sen yaptın, sen şekil verdin, yapabildiğini görmek için sen kurdun bu düzeni,sen koydun kurallarını, şimdi de yıkmak istiyorsun,anladın ki gerçekten bunu istememiştin,Anladın ki bu sen değilsin, ben ise seni izledim, takip ettim, sana gerçek hedefini gösterebilmek için, yanındaydım hep.Bana karma dedin,gideceğin yol dedin,beni hem geçmişin hem geleceğin ile tanımladın.Kader dediğin tercihlerini gittiğin her yere götürdün, yanında sen taşıdın beni..Var olduğundan beri, ve hep korktun benden.Yalnız kalmaktan,hep korktun benimle kalmaktan,hep korktun geçmişin yankılarından, tekrarlarından.Ben senin kendine güvenmeni, kendine inanmanı bekledim.Halbuki tek başına olunca görebildin beni.Yalnız olmak başka,tek başına olmak başka…Geleceğine umut etmek için baktın, ama hep geçmişinin gözleri ile..Aslında gelecekten de korktun,çünkü yaşamaktan da korkuyordun..Yazdığın senaryolarının da başarısız olmasından hep korktun.

Ya olmazsa ,ya yapamazsam.Ve iste ya olmadı, ya yapamadın..

Aslında kendinden korkuyordun.

Sonrada soğuk ve mesafeli oldun insanlarla, hayatla.Yapıyor-muş,yaşıyor-muş gibi yaptın.Yaşamaktan çekindin, hata dediğin seni acıtan her şeyi unutmak istedin; unutmak istedin var olduğun süre boyunca, içinde sakladığın umudunu korumak için geçmişini unutmak istedin.Soğuk ve yalnız olan sendin yıllarca,ve bana yükledin kendi sıfatlarını..Ben halbuki –sen-dim.Ben bir şey yapmadım sana, sadece arada bir kendini hatırlamanı istedim..

Kurallar, sınırlar, yalnızlık, soğukluk, güçsüzlük hissettiğin anlarda yapabilirim kararlılıkların bir maskeydi yapamayacakların için.

Bina senin,oda senin odan..Ben gelince seni yıkmam,seni dağıtmam,sadece sana ait olmayan korkularını alıp götürmek isterim senden.Geriye kalan sensin zaten.

Önceden nasıl istediysen öyle yaptın, şimdi de nasıl istiyorsan yap, sen istersen odanı genişletebilirsin,istersen ötesine geçebilirsin..

Şimdi ve burada,ne yapmak istiyorsun..?

Var olduğun sürece hissettiğin her şey şu an burada..

Kendini duyabiliyorsan ,kendini hissedebiliyorsan, kendini kabul edebiliyorsan duvarı, duvarını, kendini aşabilirsin.Bunun için kendine değer ver, kendine güven.Bana sevgisiz diyorsun ,ama sen kendini ne kadar kabul ettin, kendine ne kadar arkadaş oldun, kendini ne kadar kucakladın?.’

………………

Isız ,sesiz, boşluk, boyutsuz, zamansız bir var oluş denizi içindesin şimdi..

Ve senin gibi görmüş olduğunu zannettiğin binlercesi..

Kendine tekrar soruyorsun:’Ben şimdi ve burada ne yapıyorum..?

En başa nasıl gidebilirim? Hatırla dedi bana ama nasıl?

Şu andan başlasam?

Ne yaşıyorum?

Kısıtlanma.

Ben bu kısıtlanma halimi-duygumu,ilk nerede yaşadım? Bana ne gibi geliyor?

Hapis, nefessizlik, vazgeçmek, acı, çaresizlik, başarısızlık, amacımı kaybetmişlik.

Zaman tünelim var şimdi,bir dolu deneyimler dolu hayatım ve ben..

Hatırlamalıyım.

Hatırlayıp öncemi ,kendimi, kararlarımı kabul etmeliyim.

……………………………………….

Ne yapmak istiyorum.?

Duvarlarda sana soruyor:’Ben şimdi burada ne yapıyorum?

Engel olarak gördüğüm her şey ve bu sert yüzeyi etrafımda oluştururken ne yapmıştım da görmedim? Neyi göremedim ve şimdi ben hapis kaldım şu koca gezegende, şu koca alem de?

Kendinle ilgili her soruda kendini tanıyorsun.Tanıdıkça daha çok soruyorsun..Cevap olsa da ,olmasa da..Kabul ediyorsun önce bu odayı,sonra seni buraya getiren kendini ,geçmişini.

…………..

Cevaplar buluyorsun kendince ,ama cevaplarında hep olmayanlar üzerinden..Ben o sırada etrafa bakıyordum, daha uzaklara, başkalarına.Kimse beni anlamadı, o yoktu, bu yoktu, vs..ler ile bir dolu cevap olmayan cevaplar üretiyorsun, ama hiçbirisi seni tatmin etmiyor ve tekrar neden?diyorsun….

Kendi yolunu bulmak için münzevi bir gezgin olarak doğduğunu görüyorsun..

Yaşamlar boyu kendi içindeki ışığını aradığını fark ediyorsun.(tarot ermiş kartı)

Ve hayatlar boyu kimlik kazanmak için çabalamışım...……



Şimdi ve burada ne yapıyorum.?Şimdi ve burada ne yapabilirim?

Bir kimlik. Var olmanın kimliği.

Var olmayı anlamak için binlerce hayat yaşamışım.

Tekrar tekrar kendimle kalmışım, kendimi tanıyana dek, olgunlaşıp lezzetini tüm hücrelerinde hisseden bir elma gibi kendi rengimi bulana dek…

…………………

Nefes alıp verdikçe Duvarlar yaklaşır..Boyunun yetmediği taş tavana bile dokunabilirsin artık.

Nefes alıp verdikçe büyürsün, nefes alıp verdikçe kalbini duyarsın, zamanı duyasın, zamanla bir olursun. Nefes alıp verdikçe duyduğun nefes sesleri, kalp sesleri çoğalır, nefes alıp verdikçe var olursun.



Taştan nasıl geçerim?

İşte bu güzel bir soru..Taşta, duvarda bendim aslında.

Ben kendimden nasıl geçerim?



Taştan ne geçer?..

Buraya nasıl geldiğini anladığın anda, bir bakarsın, odanın duvarlarından süzülüp geçmişsin.

Taştan taş geçmez..Ama taştan geçebilecek kadar yumuşak olmak için,hafif olmak için, varlığın incelmesi, tortularından arınıp defalarca süzülmüş olması gerekir.Ta ki buhar olana dek.

‘‘Sen kendini dingin zannediyordun, aslında tortuları dibe çökmüş bir bardak suydun.Birden sarsıldın, tortuların suda dağıldı ..Ve şimdi kendini süzmen gerek,tortunun suya kattıkları bu kadardı,şimdi süzülmen gerek…Duru berrak bir suyun buharı olmak için,ve eğer sen kendinden geçebilirsen zaten süzülmüş olacaksın..’’

Sana açtığım bu zaman tünelinde tüm zamanlar senin yeter ki ruhunun ışığı hep yansın,kendini tanı,hayat yolunda nacak öyle ilerlersin.



Taşı ne deler?.,

Yılmadan ,vazgeçmeden ,kararla ve bilerek çalışan bir taş ustası olabilirsin..

Kendini tekrar yontup şekillendirebilirsin, ya da tam daraldığın noktaya duygularını damla damla damlatabilirsin. Tam aynı noktaya odaklanabilir misin?



Taşın arkası nasıl görülür?

Taş yerinden nasıl oynar? Taş zannettiğim kadar ağır mıdır?

Gerçek sıcaklık nedir, ben buraya neden soğuk diyorum?

Soğuk ve taş için tanımlamalarımın hepsi bana ait..Şimdi ve burası varsa öncesi ve sonrası da var.Bir duvar varsa duvarın önü ve arkası da var.

Beni bulunduğum durumdan, olduğum an’dan ayıran –şimdiyi- ve engel olarak gördüğüm- her şeyi- kaldırdığımda öncesi, sonrası, önü arkası diye tanımladığım ‘zaman ve mekan’ a ait tüm kavramlarım birleşmiş olur.



Şimdiyi ve taşı aşabilen –ben-i kavrayıp kucakladığımız, kabul ettiğimiz zaman gerçek, olgun, bilen varlığımızı tüm zamanlara taşıyabiliriz.İşte karmanın dönüşebileceği nokta.

O anda ‘’var olmanın dayanılmaz hafifliği, var olmanın dayanılır olgunluğu’’ na dönüşür.

Olgunluk: Deneyimlerden geçmiş varlığın yeni bir duruma kendinden emin bir şekilde yaklaşabilmesidir.Gerçek hafiflik budur.

Şimdi yüzünde bir tebessüm her şeye gülümseyebilirsin..Ve hafiflik ancak böyle başlar beklide.



Satürn şimdinin farkına vardırtarak karma denilen kavramı bize dolaylı bir dil ile anlatsa da, geçmişimizle hesaplarımızı yaptırmadan bırakmıyor, elimize ruhumuzun ışığını veriyor ve işte bir yolculuk ki ister geri git ister ileri,ama şu anda burada ne yapmak istiyorsun,elindekilerle ne yapabilirisin?

Aslında demek istediği ‘varlığın zaman içindeki yolculuklarını görebilme yetisi’ dir.

‘Ben varım diyebilmek’ için gerçek kimlik ile buluşabilmektir..

Biz yaratım ile var olduk.

Biz var olmayı kabul ederek kendimizi yaratan olduk...




Nilüfer Bozkurt, İstanbul

astrolojiokulu.com
12-10-2009 01:11 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
Bir Satürn Yazısı - Zembul - 09-11-2008, 01:24 PM
Cvp: Bir Satürn Yazısı - Simurg - 12-09-2009, 12:45 AM
RE: Bir Satürn Yazısı - Simurg - 12-10-2009 01:11 AM
RE: Bir Satürn Yazısı - Kaktüs - 08-10-2012, 03:47 PM
RE: Bir Satürn Yazısı - Kaktüs - 08-11-2012, 03:47 PM
RE: Bir Satürn Yazısı - Presence - 08-11-2012, 03:58 PM
RE: Bir Satürn Yazısı - Kaktüs - 08-11-2012, 04:03 PM
RE: Bir Satürn Yazısı - Presence - 08-11-2012, 04:06 PM

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Satürn - Kısıtlanma - Ödül Hades 26 50,798 03-30-2020 07:12 PM
Son Mesaj: Hattusas
  Satürn Evlerde Angel 127 209,402 01-30-2019 01:26 AM
Son Mesaj: justicee
  Satürn Döngüsü (29 Yaş Bunalımı) Angel 61 91,670 09-02-2018 07:07 PM
Son Mesaj: Feslegen
  Satürn Gerilemesi Angel 12 25,136 04-17-2018 01:11 AM
Son Mesaj: Feslegen
  Satürn yükselenbaşak 71 95,131 04-17-2018 12:59 AM
Son Mesaj: Ahmeedd
  Satürn Burçlarda vivienleigh 39 66,471 02-27-2017 12:39 PM
Son Mesaj: Kumsal
  * Satürn ve Tutkal * astrosohbet 36 55,514 12-31-2012 06:02 PM
Son Mesaj: Presence
  Gezegenler ve Metalleri - Satürn Derin 2 8,081 11-02-2012 01:25 AM
Son Mesaj: Arkadaş
  Satürn ve Saklı Süreç Valde_Amor 14 27,108 10-21-2012 09:51 PM
Son Mesaj: Arkadaş
  Zen Deyişi ve Satürn plutomania 2 5,761 07-19-2012 02:23 PM
Son Mesaj: ceycey2

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir