[Serena]

güzel bir şekilde değinilmiş konuya. benim uysal, dişi, balık tarafımı besliyorutandým

güneş, erildir. erkeği temsil eder.
özgüven, hedefler, dışarıdaki hayata dair unsurlar, kişilik, baba figürü, güneşin alanıdır. klasik anlayışa göre; hedeflemek ve kazanmak güdüsü gibi dış hayata dair faktörler erkeğe aittir. erkek hedeflerine doğru yol alır, para kazanır, dişisi için toplar ve eve getirir. dışarıdaki hayatın, eril gücün ışığını dişiye yansıtır (ay)
erkeği temsil eden mars arketibinin de doğrudan mücadele, savaş, çalışma, toplama, kazanma ve dişiye getirme unsuru vardır. klasik kadın-erkek yönelimleri bu doğrultudadır.

ay, erkeğin enerjisini (güneş) içine alır. ay evi ve yuvayı temsil eder. klasik kadın arketibi de yuvayla, evle, beslenmeyle ilişkilendirilmiştir.
ay; doğurgan, besleyici ve duygusaldır. güneşte olmayanlardır kısacası. birbirini tamamlarlar. güneş, dışarıdan topladıklarını getirip, dişisini beslerken; ay içeride çocukları besler, gereksinmelerini ve ihtiyaçlarını duygusal, anaç bir şefkatle karşılar. güneşte duygusallık yoktur. en azından aydaki gibi değildir. güneş ve marsta hedefler ve kişilik önemlidir. kazanmak, savaşmak, eril gücü içeri yansıtmak güneşin görevidir.

ay içine alır, anaç ve sezgiseldir. güneş, dış dünyada mücadele edip, özgüvenini ortaya koyarken; ay hisseder, duygusal olan alanlarla ilgilenir (eşine kadınsı sezgileriyle yol göstermek, çocuklarla ilgilenmek, beslemek ve şefkat sunmak gibi)

klasik kadın-erkek ilişkileri de güneş-ay (ışığı yansıtan-ışığı içine alan ve duygusal biçimlerde geri yansıtan) prensibiyle şekillenmiştir.

her ne kadar feminizm naraları atsak da, bence kadının gerçek doğası ay prensibinde oldugu gibidir. bunun kadının zayıflığı, ezikliğiyle bir ilgisi yok aslında. her iki cins, istisnalar olmadıgı sürece doğaları gereği bu tür yönelimlerde olacaktır diye düşünüyorum.