[uranus]

Kıstırılmış burc ne demek ben de pek anlayamadım.
Matematikte 60 lık sisteme göre 360 dereceyi 12 burca paylaştırıyoruz ama hepsi esit degil. benim yukselen evim 22 derece balık la baslıyor 6 derece bogayla bitiyor.arada koskoca bir koc var, şimdi koc kıstırılmış mı oluyor... olsa ne olacak ki, ne önemi var ki.aynı sekilde 7. evimde de 3 burc var ve ortadaki terazi kıstırılmış oluyor sizin tabirinizle, ama bu" kıstırılmış " kelimesini ben anlayamadım.
Benim yukselenim balık diyoruz ama içinde koc da var, bogadan da var... yani ben kendimi dışarıya gösterirken balık, koc az bir sey de boga özelliklerini gösterebilirim, demektir.
Plutonikin hartasında ise evler genelde 24 - 35 derece arasında paylaşılmış...dolayısıyla hic sorun yok... hemen hemen her eve birer burc dusuyor...

Arkadaslar her kelimenin frekansı farklıdır ve her kelime elektrik yayar, frekansları insanları hep etkiler... Belki birisi bir kitapta "kıstırılmış" burc diye bir sıfat kullanmıştır, ya da ingilizceden yanlış da tercume etmiş olabilir, her neyse...ama neticede bizleri etkileyen bazı sözler, bazı kelimeler vardır. Hatta aynı sözler farklı kişilerde farklı etkiler de meydana getirebiliyor...

Şimdi böyle bir durum varken sevgili Plutonik "kıstırılmış burclar" diye bir sey duymus, ya da okumuş olabilir ve bunun anlamını soruyor...kıstırılmış, kapana sıkışmış gibi mi, kim kıstırmış, nasıl yapmış... yoksa aktif olmayan burc anlamında mı...
Siz haritanızı severseniz, ne "kıstırılmış" gibi kötü bir frekans yayan bir burc görursunuz, ne de "kötü" diye nitelendirilen gunes - mars karesi ya da mars - pluto zıt açısı ...filan görürsünüz... herkes haritasına göre kendisini gercekleştirir ve bence sorun yoktur. Sorun onu farklı algılamaktan ya da eksik algılamaktan kaynaklanıyor. Hayat da, yaşamda, doga da nasıl güzel bir denge her zaman var ise, tarla fareleri bugday basaklarını yiyor diye kimyasal ilaclarla yok etmeye kalktığımızda, o bugday basağını yiyen diğer böcekler, tarla fareleri yoklugunda cogalabiliyor ve biz doganın dengesini, ekolojisini böyle bozuyorsak, astrolojik haritalarda da her zaman dengeler vardır ve her kişi kendi haritasına karsı dayanıklıdır. Bari bunları bozmayalım, olur olmaz sıfatlar yakıştırarak...
Bu dünyada ne yaşıyorsak hep bizler insanlar yapıyoruz... dengeyi de dengesizligi de bizler saglıyoruz. mesela neden diyemiyoruz ?
"Kıstırılmış" burc yerine , hic bir ev tarafından rahatsız edilmeyen "özgür" burc? bakar mısınız şimdi bunun frekansına....?
sevgiyle kalın...

[plutonik]

açıklamalar için teşekkür ederim sevgili uranus kayda değer...ama benim derdim negatif bir frekans oluşturmak değildi,bir şeyi irdelemek sorgulamak lazım sonuca ulaşmak için sadece ben bu aşamadayım diyebilirim ama sanırım sizi çok sıktı bu kıstırılmış burçlar meselesi...benden başka da merak eden yok zaten))elbette bir şeye pozitif yaklaşmak ve öyle isim takmak faydalı buna çok katılıyorum lakin o zaman güneş kare açısına trine gözüyle bakmak lazım...evet bir kare açı insana fayda sağlar insan hangi gözle bakıyorsa dünyayı öyle görüyor fakat yarar sağlıyor diye de onu büsbütün pozitif bir açı diye varsayamayız öyle değil mi...benim derdim kıstırılmış burçlar insana çok etki ediyor ya da hayatını mahvediyor aman allahım kıstırılan burcunuz varsa hayat zindan oluyor gibi bir şey değildi açıkcası sadece etkilerini merak ediyorum bence kötü bir bulgu da olsa sonuçta bir bulgu;onun da tıpkı kare açılar gibi insanı geliştiren bir yönü olabilir;(ki zaten kıstırlmış burçlar insanlardaki saklı potansiyeli de gösteriyor,saklı yetenekleri de) o zaman üzerinde araştırılmaya değer diye düşünüyorum...ama siz daha bilgilisiniz tabi mesela yıldırım da pek sağlıklı bulmuyordu bu konuyu...neyse konu kapanabilir))belki de kendinize göre haklısınız)kıstırılmış burçlara son o zaman)

[uranus]

Sevgili Plutonik, , üstünüze alınmayın, ben asla sizin astroloji ögrenme hevesinizi kırmak istemem... sözüm size değildi zaten, bu cesit laflara...kim ortaya attıysa... intercepted signs...bunun tercümesi kıstırılmış olamaz...
Burada anlatılmak istenen bence sudur.
Bir burc ki bir evin sadece icindedir ama o evi kesmiyordur, o zaman o evin konusunu nasıl açıga cıkardıgını kişinin anlamasına yardımcı olur.
Kendimden örnek vereyim...
benim yukselenim balık, ama 1. evin icinde koc oldugu gibi var ve 2. evim 6 derece bogadan baslıyor... O halde ben kendimi dısarıya gösterirken cogunlugu balık olmak üzere, kocun tasvir edildigi gibi de gösterebilirim hatta yaşım ilerlemiş olduğu için progreslerden dolayı boga tarzını da kullanırım. davranışlarımda, kendimi ifade ediş biçimimde, kendimi gösterme şeklinde...

Evlerin konularını zaten bliyorsunuz. Bir evin baslangıc ve sonları arasında kalmış butun bir burc varsa, kişide; o evin özellikleri daha cesitlilik gösterecektir.
Mesela Plutonikin haritasında yukselen terazi ama 1. evinde akrep de oldugu gibi, bir butun olarak var. O zaman sevgili Plutonik kendisini ifade ederken, dışarıya lanse ederken, davranışlarında, tavırlarında, giyim tarzında hem teraziden hem de akrepten özellikler barındıracaktır...
Finans evindeyse her iki burcun özelliklerinde bir madeye sahip olma anlayışına sahiptir... 8. evde br burc tamamiyle bulunuyorsa, hem kestigi burcun hem de o burcun özelliklerini, yani konu nedir, korkular ve partnerinin sahip olduklarıdır 8. ev, o halde her iki burcun özelliklerini icinde barındırarak, o evi gercekleştirir kişi. Atıyprum, 8. evi terazi kesiyorsa ve akrep de bir butun olarak orda yer alıyorsa, o zaman kişide adil olamama, uzlaşamama, dengesiz olma korkuları var iken aynı zamanda akrebin korkuları da vardır, emniyet ve guven korkuları....

ya da 3. evi ele alalım mesela...
diyelim ki 3. evi cok genis ve oglak burcu kesiyor, içinde de kova burcu bir butun halinde var...
kişinin yakın cevre ile ilgili anlayısında oglak burcu hakimken, içine kova burcu özellikleri de girecektir...Kişi yakın cevre arkadaslarıyla , yakın akrabalarıyla oglak özelliginde yani sabırlı, sistemli, bayramlarda olması gerektigi gibi ziyaretlerde bulunan bir sekilde davranırken aynı zamanda onlara kova kararlılığını da her zaman göstercektir. özgur bir sekilde oglak özelliklerini yakın dostlarına, akrabalarına göstermek isteyecektir...
Burclar bir evin icinde o evin konusunda "nasıl" ı tarif ediyor hep. 5. evin konusu "benim mutluluk anlayışım" ben nasıl mutlu olurum...orada gözuken burcu ya da burcları niteliginde mutlu olur... 4. ev, aile, yuva, ev, evlilik, bilincaltı anlayışlarını sembolize ediyor... Nasıl ı burcu tarif eder...
sevgili plutonik, umarım genel soruna yardımcı olabilmişimdir.

Sevgili Arkadaslar, Astrolojik Kitapları yorumlarken cok dikkat etmek lazım. Haritalarda bir sürü değişik alternatifler var iken, milyonlarca secenek varken, 250 - 300 sayfalık kitaplarda bunları kalıplara sokmak bana cok zor gözüküyor... imkansız aslında...
ehh peki nasıl ögrenecegiz... burası da baska bir muammadır... sıfatları az olan, objektif kitaplar bulmak lazım. belki ben oglak oldugum icin bana ters geliyor... sebebleri nicinleri göstermeyen kitaplar bana cazip gelmiyor... bu böyledir diyor, sebebi yazılmamış...o zaman anlamaktan öte sadece biliyorsun... ama karsına geldiginde o bildigin bilgi, anlamadıgın için yetersiz kalıyorsun... arastırmak gerekiyor her seyi...
sevgiyle kalın...

[plutonik]

sevgili uranüs;engin bilgileriniz tartışılmaz çok teşekkür ederim..dediğiniz gibi hevesim var sade ama asla kırmıyorsunuz...yazdıklarınızı okumaktan büyük zevk alıyorum;şurda da size katılmamak mümkün değil ,oradan çok etkilendim= ben de mesnetsiz bilgileri sevmem yani anlamaktan öte bilinen şeyleri...dediklerinizi dikkate alacağım,sevgilerle...

[plutonik]

adına kıstırlmış demeyelim de)yine dayanamadım ekliyorum...bence doğruluk payı var...)
Ev Başlangıç Çizgileri ve Kıstırılma Kavramı

Noel Tyl



Astrolojide kullandığımız son derece önemli iki büyük eksen kuşkusuz Tepe Noktası(MC)-IC ve Yükselen-Alçalan eksenleridir. İlki, bizim doğum zamanımız, ikincisi ise doğum yerimiz tarafından belirlenir. İkisi birlikte, hayattaki dünyevi yönelimimizi açıklarlar ve rektifikasyon (doğum zamanının düzeltilmesi) sürecinin belirleyicileri olarak büyük önem taşırlar.



Kullandığımız ev sistemleri yaşam deneyimini kişiselleştiren zaman ve mekanın keyfi (alt) bölümleridir. Bu sistemler, varolan her şeye bir ölçüde kullanışlı ve yoruma elverişli bir düzen getirmek için tasarlanmıştır. Ev adı verilen bölümler oluşturulmuş, bu evlere belirli yaşam aktiviteleri ve bizim bu aktivitelere ilişkin öznel değerlendirmelerimiz bağlamında büyüsel-ampirik biçimde önemlilikler atanmıştır. 50-60 kadar ev sistemi, yani zaman ve mekan bölümlemesi vardır.



Yükselen ya da Tepe Noktasından Eşit Ev projeksiyonlarına dayanan sistemleri hariç tutarsak, tüm ev sistemlerinde Yükselen ve Tepe Noktası her zaman aynıdır. Yalnızca dahili (içerideki) evlerin başlangıç çizgileri (2-8, 3-9, 6-12) değişir. Fazla değil, fakat bazen 2-4 derece kadar değişirler.



Yüzyıl önce, İngiltere'de astroloji öğreniminin ve pazarlamasının gözde olduğu dönemde, dahili evlerin başlangıç çizgilerine büyük önem verilmiştir. Bu odaklanma esnasında aynı zamanda Placidus Sistemi (Placidus de Tito tarafından tasarlanmış olan sistem) standart ev sistemi olarak tanımlanmaya çalışılmış, çok önceleri İngiltere'de Lilly ve diğerleri tarafından kullanılan Campanus Ev Sisteminden uzaklaşılmıştır. Günümüzde, Placidus Sistemiyle ilgili bu tercihi biz miras aldık. Hâlâ dahili evlerin başlangıç çizgilerinin kritik noktalar olduğunu ve bunları yorumlamanın özel dikkat gerektirdiğini hissediyoruz.



Öğrenciler, sık sık "Bir gezegen ev başlangıç çizgisi üzerinde ya da çok yakınındaysa ne olur? Hangi evde kabul etmek lazım?" ya da "Placidus sisteminde bu gezegen 11. evde, fakat Koch sisteminde (Almanya kökenli bir sistem) 10. evde! Hangisini kullanalım?" diye sorarlar.



Yaşam deneyimi hakkındaki modern bütüncül ve psikodinamik perspektifimize göre; ev başlangıç çizgilerinin kati sınırlarla belirlenmesi taşarak sızma kavramı ile ihlal edilir: Bir evdeki belirgin bir odak noktası diğer her şeyi etkiler. Taşarak sızma kavramını örnekle açıklayalım: Ağzına kadar dolu on iki bardağı bir daire oluşturacak şekilde sıkıca yerleştirin. Bardakların hepsi biraraya toplanmış olsun ve aralarında mümkün olduğunca boşluk kalmasın. Bardaklardan birine biraz daha su koyun (herhangi bir evde vurgulanmış bir gezegen). Taşan su (etki) diğer bardaklara (deneyim bölgesine) yayılacaktır. Kendime verdiğim değer (2.ev), kendimi başkalarına sunuş biçimimi (5.ev), ilişkileri sürdürme biçimimi (7.ev) ve başkalarından nasıl bir karşılık bekleyebileceğimi (11.ev) etkileyecektir.



Eğer bir gezegen iki ev arasında duruyorsa (taşarak sızma kavramına göre), ev başlangıç çizgisi evlerin ortasında olabilir mi? Gezegenin vurgusunu hangi deneyim alanına yerleştireceğimize haritanın bütününe bakarak karar vermeliyiz. Müşterimize bir soru sorarak, aldığımız yanıta göre, gezegenin, müşterinin hangi deneyim alanına odaklandığını anlarız. Fakat mükemmel ölçümler beklememeliyiz. Hayatın onu tümüyle yansıtacak net sınırlarla belirlenmiş olmadığını dürüstçe kabul edelim. Astroloji yalnızca ana hatları düzenler. Biz bu ana hatları müşterimizin yaşadığı gerçeklikle ilişkilendiririz. Yorumlarımızı kişiye uygunluğa göre daima yeniden gözden geçiririz.



İngiltere'nin eski başbakanlarından Margaret Thatcher'ın (Doğumu: 13 Ekim 1925 9:00 AM, GMT, Grantham, İngiltere) Satürn'ü 13o 46' Akrep'te, Yükselen'i de 15o 16' Akrep'tedir. Thatcher'ın Satürn'ü her makul değerlendirmeye göre Yükselen'inin üzerindedir. Satürn, üçüncü evinin (zihin yapısı) yöneticisidir ve çok açı almaktadır. İngiliz medyası ona "Demir Leydi" adını takmıştı. Bu kuşkusuz Satürn'e özgü bir nitelemedir. Ay'ı dokuzuncu evin sonlarında 28o 38' Aslan'dadır ve doğal olarak 3o 51' Başak'ta (sorumluluk üstlenen bir kişilik yapısı) başlayan onuncu evin işlerini dramatik biçimde etkilemektedir.



Muhtemelen, herkes zaman ve mekandan kendine özgü bir pay alır. Placidus ev sistemi bütün bunları algılamaya en uygun mercek olabilir. Astrolog, kendi hayat görüşüne en uygun olan mercekten (ev sistemi) bakar. Sonra, kendisi bir yorum ortamı (aracısı) olarak, müşteriyi kendisinin (astroloğun) zaman-mekan sürekliliği içinde özümser. Fakat, daima müşterinin zaman-mekan sürekliliğinin farkındalığı ile hareket eder. Bu nedenle, ben, Jeffrey Green'in doğum haritasını değerlendirirken Placidus ev sistemini kullanırken, Jeffrey, kendi hayatını, Prophyr ev sistemi merceğinden algılayabilir. O da benim doğum haritama baktığında, beni, doğal olarak, kendisine özgü zaman-mekan sürekliliği içinde algılayacaktır.



Yani, katı değerlendirme kurallarıyla kendilerini kısıtlamış, kaderci ve değişmez yasaların peşinde olan astrologlar haricindekiler için, dahili evlerin başlangıç çizgileri bir sorun oluşturmaz. Eğer 9. evde Satürn veya Venüs'ün Tepe Noktasından 1.5 derece uzakta olduğunu görürsem (MC'ye yaklaşan açı), deneyimim bana bu gezegenin muhtemelen her iki evde de bulunduğunu, fakat Tepe Noktası için daha önemli olduğunu söyleyecektir. Bundan kesinlikle daha da önemli olan, gezegenin yönettiği eve (evlere) yaptığı açı durumudur!



Kıstırılmış Burçlar



Bir portakalı soyduğunuzda tüm dilimlerin portakalın "ekvatoru"nda nasıl benzer kalınlıkta olduklarına ve kutuplara doğru nasıl inceldiklerine dikkat edin. Dünya üzerindeki herhangi bir noktada hayatın herhangi bir anındaki gezegen konumlarını sabitlemek için hazırladığımız ev sistemi projeksiyonlarında da olan budur. Her iki kutba doğru gittiğimizde, gökyüzü dokusunun nasıl bir araya toplanıp daraldığını gözümüzde canlandırmak zor değildir. Ev sistemi projeksiyonlarımızda da burçlar bir araya toplanırlar.



Pek çok Norveçlinin doğum haritası üzerinde çalıştım. Bazıları o derece kuzeyde doğmuşlardır ki, Placidus ev sisteminin matematiği uygulanamaz. Bu nedenle başka bir sisteme, örneğin Koch sistemine geçmek gerekebilir. 3.evdeki Güneş'in, 9.evdeki gezegenlere altmışlık, kare, üçgen ve karşıt açı (bütün bu açıları) yaptığını gördüm. 9. ve 3. evler öylesine genişti ki, diğer evler derece olarak çok küçük kalmıştı. Yorum açısından aslında bu bir sorun olmaz. Yöneticilik dinamikleri, yığılmanın olduğu evin dışına taşarak, doğum haritası (yaşam deneyimi) içinde bütüncül biçimde dağılırlar.



İkili kıstırılmalar, İngiltere, K. Avrupa, vb. coğrafyalarda olağandır. Üçlü kıstırılmalar da bizi şaşırtmamalıdır !



Eski bir öğretiye göre, "kıstırılma" "hapsedilme" anlamına gelir. Bir gezegen, her nasılsa, kafese konmuş, fonksiyonları sınırlanmış, ayrı tutulmuştur. Bu hiç bir şekilde kabul edilebilir değildir. Eski öğreti, gerçekte modası geçmiş bir horary (saat astrolojisi) ilkesinin genişletilerek natal yoruma uygulanmasıdır.



Yorumda kıstırılmalarla ilgili dikkate alınması gereken üç akılcı nokta vardır :



1. Belirli bir evin yöneticilikleri ikiye (veya üçe) katlanır! Örneğin, ev başlangıç çizgisinde Başak burcunun bulunduğu ve Terazi burcunun ev içinde kıstırıldığı bir durumda, hem Merkür'ün hem de Venüs'ün açı durumları o eve uygulanır.



2. Evden geçen progresyon, ark ve transitlerin süreleri uzar. Kıstırılmalar eve derece ekler, onu genişletirler. Bu nedenle gezegenlerin bu alanı geçmeleri daha uzun zaman alır. Benzer şekilde, arkların evi geçmeleri çok daha uzun zaman alır. İkincil ilerletilmiş (progres) Ay için olduğu gibi. Örnek olarak, bu denli arttırılmış aktivite vurgusu olan bir 10. evin anlamı üzerinde düşünün.



3. Evin önemi artar. Kıstırılmış evde bulunması olası gezegenler, transitlerin, progresyonların ve yayların uzayan geçiş süreleri (veya burada bulunan açı yapan gezegenler) nedeniyle evin ilgili olduğu konularda daha fazla gelişme potansiyeli vardır. Geçenlerde 9.evinde altı gezegen ve bir kıstırılma olan bir müşterimin açıklamaları bu yüzden beni şaşırtmadı: Uluslararası hukuk alanında çalışan bir avukattı ve kadın hakları için 48 ülkeye gitmişti.

[su perisi]

(08-13-2009 09:02 PM)Yıldırım Yazılan:  

pasifik338 Yazılan:Benim hiç kıstırılmış burcum olmadıı( emrahlaşmış balık insanı zaten balıklar biraz emrahtır)sahi Emrah 'ın burcu ne acaba

Oğlak diye söylediğini hatırlıyorum ;)

tabii haritasıyla ilgili detaylara bakmak lazım.

mercedes gibi lüks bir marka otomobiline benzinin alternatifi olan '' tüp '' takınca , o arabanın şirketiyle arası bozulmuş gibi şeyler duymuştum artık ne kadar doğru bilmiyorum.

eğer doğruysa , Oğlak burcunun '' tutumluluk '' özelliğine ilginç bir örnek

Ben de oğlak hatırlıyorum ))

[Karpuzseverim]

he yani yükselenim balık ama 1. evimde koç burcununda tamamı olduğundan biraz da koç mu olmuş oluyo yükselenim benim kafam çok karıştı zaten gecenin bi yarısı giriyorum