GÜZELLİK VE SANAT TUTKUSU: Güzeli güzel olmayandan, sanatı sanat olmayandan ayırabilme yeteneği; zevklilik, doğa sevgisi musiki
sevgisi.
TERTİP, DÜZEN, DİSİPLİN, SİSTEMATİK: Hayatının her aşamasını planlama, evde disiplin, yeme içme uyuma saatlerinde düzen,işe
gelip gitme saatlerinde dikkat.
MADDECİLİK: Mal ve paraya düşkünlük, biriktirme hırsı, sahiplenme, cimrilik, karşılığın fazlasıyla almaya çalışacağı bir iş
için kılını kıpırdatmama.
SABIRLI, SAKİN VE İHTİYATLI OLMA: Acele ve telaşlı davranmama, sükuneti koruma, riske girmeme, katlanabilme, damarına basılırsa
saldırganlık.
SAHİPLENMEYE DAYALI KISKANÇLIK: Eşi, çocukları ve arkadaşları dahil eline geçirdiği herşeyi sahiplenme, bunları aşırı kıskanma,
başkasına ilgi gösterilmesine dayanamama, sahip olduklarıyla övünme ve başkalarını kıskandırma.
İNATÇILIK, AZİMLİLİK: Doğru bildiği yoldan dönmeme, ağır ve emin adımlarla başarıya ulaşmak için çalışma, hedefe ulaşabileceği
inancını kaybetmeme.
GÜVENİLİRLİK, SADAKAT, VEFA: Sıkı dostluk,acımasız düşmanlık, evine bağlılık, dürüstlük.
MUHAFAZAKARLIK: Kurallara aşırı bağlılık;sabit fikirlilik, yeniliklere ve başkalarının düşüncesine kapalı olma.
GÜÇLÜLÜK, DAYANIKLILIK: Güçlüklerden yıkılmama, kolay hastalanmama, hedefe ulaşabilmek için yorulmadan çalışabilme, alkole
karşı dayanıksız bünye.
ZEVKE DÜŞKÜNLÜK: Oburluk derecesinde yeme içme meyli, gezmeye ve eğlenmeye düşkünlük, cinsel arzular, beğenilme ve sevilme
tutkusu.
DOĞARKEN
Bütün haşmatiyle ilkbahar. Yeryüzünün yeşili, gökyüzünün maviye dolduğu günler. Seyretmeye doyum olmayan doğa manzaraları. Bitkiler toprağa kök salar. Ağaçlarda, çiçeklerin dibinde meyveler belirir. Göçmen kuşları dönmeye, kurbağalar seslerini yükseltmeye başlar. ”ben her bahar yeniden aşık olurum…” denilen günlerdir bu günler; saf, şuh ve sevdalı bir köylü kızıdır; çiçekler onun gülüşündens erpilen parlak renklerdir sanki. O günlerde bşr bebek doğar. Kızsa alımlı, erkekse toramandır. İnatçı e mücadeledi bir bebek. Sessiz ve sakindir, fazla ağlayıp sızlamaz ama isteklerini de bir şekilde yerine getirtir. Bazen hüzünlü tavrıyla, bazen akan gözyaşlarıyla, bazende cilveli halleriyle.
BÜYÜRKEN
Kaprisli, dediğim dedik, isteklerinş zorla yerine getirtmeye çalışan bir çocuk. Oyuncaklarını ve evini sahiplenir. Oyuncağını paylaşmayı sevmez, ya kavga eder, yada ağlar. Onunla misafirliğe gitmek, seyahata çıkmak pek akıllıca değildir. Zira alıştığı çevreden ve insanlardan kopunca hırçınlaşacak ve ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getirecektir. Yemeğe düşkündür. Onun yiyeceği şey hem gözüne hitap etmeli, hemde lezzetli olmalıdır. Abur cubur yemelerine engel olunmalıdır, aksi halde çabucak şişmanlar. Yatması, kalkması, yemesi, içmesi, ders çalışması düzene sokulursa daha uysal ve uyumlu bir çocuk haline gelecektir.
DÜNYAYA GELİŞ AMACI
Boğa insanı, sanki toprakla bütünleşerek huzur ve sükunu aramak için doğmuş gibidir. Konuşmak ve araştırmak ona göre değildir. O, olabildiğince hareketsiz kalarak toprağı dinlemek, doğal güzellikleri algılamak, doğanın musikisiyle ruhunu dizginleştirmek ister. Ya mutfakta, ya balık tutarken dere kenarında mırıldanır şarkıları. Yada kuş cıvıltılarında, akarsu şırıltısında bulur sükuneti. Yahut sahnede alkışlanırken. Büyük sehirler ona göre değildir. Topraktan uzaklaşmak sinirlerini yıpratır. Ve kaçar ondan, hiç olmazsa ayda üç dört gün.Boğa, beş duyusuyla algılayabildiği şeylere yönelir. O görmeli, dokunmalı, koklamalı, işitmeli ve tat almalıdır.O, maddi olana yönelir ve onunla bütünleşir. Düşünmek ve hayal kurmak onun için anlam ifade etmez. Doğa ile bütünleşerek doğal hale gelmek önemlidir hiç şüphesiz. Ancak doğa ile bütünleşmenin amacı, huzuru aramak değil de doğanın sahibi olmak haline gelirse, tüm güzellikler bol sıfırlı rakamlara, Boğa insanı da gayesini yitirmiş bir muhasebe memuruna dönüşecektir.
HIMBIL
Hain astrologa göre Boğa insanları hımbıl, yani uyuşuk, beceriksiz, ve budala. Görünüşüne bakıpta aldanmış astrologumuz. Onlar, hayatlarını en ince ayrıntısına kadar planlar ve hedef belirlerler. Planladıkalrı hedeflere ulaşmak için ise bıkmadan, usanmadan çalışır ve büyük bir beceriyle basamakları birer ikişer tırmanırlar. Hedefe kilitlenmiş bir Boğa insanı için ”hımbıl” demek,
onu tanımamak olur. Ancak belirli bir makamla, hak ettiklerinden fazla bir parayla ödüllendirilmeyeceklerse, kıllarını kıpırdatmadıkları da doğrudur. Eğer basamakları tırmanan Boğaya, hele biraz dur da, şu işe yardımcı ol derseniz, işte o zaman hımbıllaşacaktır. Zira ulaşmak istediği hedefle ilgisini kuramadığı işi angarya olarak görecektir. Ancak unutmamalıdır ki bu dünya etme bulma dünyasıdır ve yapılacak bir iyilik belkide hedefe daha çabuk ulaşmasına sebep olacaktır.
ÇALIŞMA HAYATI
Güçlü ve dayanıklı fakat biraz yavaş olan Boğa insanı, en ağır işlerde bile çalışmaya elverişlidir. Öncelikli tercihi, kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde para kazanacağı, riski olmayan, çatışma ortamından uzak işlerdir. O, sukunet içinde işini yapmak ve evine gitmek arzusunu duyar. Bu nedenle Boğaya en uygun iş memurluktur. Birileirnin tarafını tutmaktan veya politika yapmaktan da hoşlanmaz. Olabildiğince dürüsttür. İhtiraslarına gem vurabildikleri ölçüde yasal veya helal yoldan kazanmaya çalışırlar. Çok para kazanmak, çok mal edinmek, lüks içinde yaşamak isterler ama Oğlaklar kadar doyumsuz değildirler. Bulundukları duruma ayak uydurmayı bilirler. Onların daha istekli çalışması ilk olarak evlenmelerine, bu suretle sorumluluk altına girmelerine bağlıdır. İkinci olarak ”Borç yiğidin kamçısıdır.” sözüne inanırlar. Borçlanmadan duramazlar. Taksitli satışlar tamda onlara göredir, belkide onlar icat etmişlerdir. Üçüncü olarak işlerinden belli bir düzen olmalı, yaptıkları iş alışkanlık oluturmalıdır. Karmaşık veya değişken işler onları mutsuz eder. Mutsuz bir Boğa ise yerinde eşinmekle yetinecek, bir adım ileri atmayacaktır. Çalışmalarının karşılığını fazlasıyla almaları da şarttır. Bedelini ödemeden, görevinin dışında bir iş yaptırmanız mümkün değildir. Bu nedenle yöneticilerin gözdesi değildirler. Ekip çalışmasında başarıyı yakalamaları zordur. Zira ekip çalışması için fedakarlık ve uyum ön şarttır. Boğa insanları ise, hem değşik ve yeni fikirlere uyum sağlayamazlar, hemde başkalarının işine burnunu sokmazlar, eğer bir başkası yapacaksa kendisinin uğraşmasına gerek olmadığını düşünürler.
ALINTIDIR.
KAYNAK:
http://www.burclarfal.com