Şu sıralar, astroloji'ye karmik ve felsefik açıdan yaklaşan "
Astroloji, Karma & Dönüşüm" diye bir kitap okuyorum, yazarı
Stephen Arroyo.
Satürn transitlerinin evlerden geçişi ile ilgili kısmını buraya alıntılayarak sizlerin de yararlanmasını istedim.
12. evle başlayacağım, çünkü hem 12. ev, 1. evin transitinin anlaşılmasına yardımcı oluyor hem de benim yükselen başağımın yarısı 12. evimde yarısı 1. evimde ve şu an transit satürn benim 12. evimde seyrediyor ve okuduğum yorum bana çok uyuyor. 12. evin satürn transitini yaşamakta olan veya yaşamış olanların yorum ve deneyimlerini paylaşmalarını çok isterim.
TRANSİT SATÜRN'ÜN 12. EVDEN GEÇİŞİ
Bu bölümün başında da belirtildiği gibi, Satürn'ün bu evdeki transiti, 1. evdeki transiti ile birlikte herkesin yaşamında önemli bir geçiş dönemine denk gelmektedir. Satürn'ün 12. ev dönemi, Satürn'ün diğer evlerden geçiş devri esnasında meşgul olduğunuz bütün düşünceler, hareketler, istek ve aktivitelerin sonuçlarıyla karşılaştığınız bir dönemdir.Kendinizi bir süredir dünyada ifade etmekte olduğunuz şekil (1. ev)bu özel karma ile karşılaşmaya sizi kaçınılmaz olarak getirmiştir. Ancak her koşulda bu eski bir devrin sonudur ve bundan dolayı eski yaşam yapıları yıkılmaya başlayınca kişi genellikle memnuniyetsizlik, karmaşa, kaybolmuşluk duygusu ve zihinsel-duygusal kısıtlılık deneyimler. Yani, Satürn'ün bu eve girmesiyle yaşamınıza bir zamanlar anlam ve yön veren ihtiraslar, değerler, öncelikler, aktiviteler ve inançlar yavaş yavaş öneminin kaybetmeye başlar ve bunu takip eden kaybolmuşluk ve boşlukta kalma duygusu, kişi yeni değerler ve yaşamın kendisine karşı daha rafine yaklaşımlar geliştirene kadar özellikle bu dönemin ilk yılında genellikle çok güçlü hissedilir. Dolayısıyla kişinin ideallerini ve spiritüel konumunu belirleme zamanıdır ve birçok insan boş ve anlamsızlığı artık ispatlanmış eski bağlarından kurtulduktan sonra, bu dönemin yeni yaşam yaklaşımlarını deneyimlemekle geçirirler. Kısaca, yaşamın kavgaları ve engelleri içinde olgunlşma yönündeki çabalarımızda bize yardım eden içsel güç kaynağını oluşturan, çoğu zaman kelimelerle ifade edilemeyen, yaşamın sübtil ve aşkın boyutlarını açığa kavuşturmak üzerinde çalışma zamanıdır.
12. ev izolasyon evi olarak anılmaktadır ve bu dönemde bir çeşit fiziksel izolasyonun yaşanması olağandır. Ancak daha sık rastlanılan şey, bu dönemin en azından ilk yarısında, kişinin kendisini uzak ve gerçek dışı görünen, dış dünyadan tecrit edilmiş bir duygusal hapisanede hissetmesidir. Duygusal ve spiritüel gücün içsel kaynaklarına ulaşabilmek için içe dönmemiz gereken bir zamandır ve eğer bunu kendi bilincimizle yapmayı tercih etmezsek, yaşamımıza uzak bir perspektiften bakmaktan başka çare bırakmayan bazı olayların gelişerek, bizi bunu deneyimlemeye zorladığını görürüz. Ancak gördüğüm çoğu vakada kişi ya bir manastıra kapanarak veya bir zamanlar kendisine anlamlı gelen ünyasal aktivitelerden uzaklaşarak dış dünyanın sorunlarından geri çekilme ve inziva ihtiyacını hisseder. Spiritüel, mistik ya da okült konuları incelemek için mükemmel bir zamandır ve pek çok insan o sırada hissettiklerini mantıklı ya da rasyonel terimlerle değil de ancak imajlar, titreşmler ve içe doğuşlarla ifade edebildiği için müzikal, şiirsel ve görsel ifade yöntemlerine yönelir.
Bunun yanısıra kişi kendi yaşamında bir değer bulabilmek için insani faaliyetler ve hizmet çalışmalarına da eğilim gösterir.
Bu dönemde sağlık problemlerinin de ortaya çıkması olağandır ve bu problemler ancak psikolojik/spiritüel tedavi ile üstesinden gelinebilcek psikosomatik, teşhisi zor rahatsızlıklardır. Kişinin tüm eski kişilik yapısının tamamen yıkılmasını deneyimlemesine bağlı duygusal yorgunluk nedeniyle bu dönemdeki fiziksel enerji genellikle düşüktür. Yaşamda yeni bir yön tayininin ve yeni yaşam yapısının doğumuna yer açmak için eskiye ait ne varsa bu dönemde sona ermektedir. Ancak bu zamanda yön tayinini zorlaştıran şey, kişinin bu bekleme, hayal etme ve içsel arayış dönemi esnasında tutunabileceği sağlam sınırlara veya emniyet duygusu veren şeylere sahip olmamasıdır. Kişr gerçekleşmeyecektiri yeni bir yapının doğumu için beklemekte ve hazırlanmaktadır, ancak bu oluşum Satürn Yükselen'i geçerek 1. eve girinceye kadar gerçekleşmeyecektir. Ancak eğer kişi gereksiz yük ve engelleri içermeyen yepyeni bir KENDİ'sinin yaratılmakta olduğuun farkına vararak içsel bir kuvvet kazanırsa, -Satürn 12. evde ilerleyip Yükselen'e yaklaştıkça- giderek hafifler ve daha mutlu olur.
1. evle devam edeceğim,
yukarıda da dediğim gibi, 12. ev transitini benim gibi yaşamakta olan veya yaşamış olanların yorum ve deneyimlerini bekliyorum arkadaşlar