Değerlendir:
  • 14 Oy - 2.79 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda
Yazar Mesaj
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #3
RE: Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda
KİŞİLİK

Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda kral ve kraliçe, ya da eğlendirici olmuştu o "özel" olmaya alışmış bir insandı. Tüm o alkışları ve hayranlığı toplamak onda bir ego kabuğu oluş­turmuştu ve bu şimdi onun kendisini başkalarıyla eşit hissetme­sini engeller o bu enkarnasyona kendisini hâlâ "özel" hissede­rek geldi.
Bir eşitlik ve ait olma duygusunu yeniden kazanmak için, bu insan kendisine verilmiş olan tüm o aşırı ün enerjisini başka­larına vermelidir ve bunu muazzam gücünü insancıl davaları des­teklemekte kullanarak yapabilir. O, Yeni Çağı getirmeye yar­dımcı olmak için buradadır. Onun kaderi, yalıtılmış tahtından inmek ve kendisini yeniden toplumun bir parçası kılmaktır.
Kötü bir şey olduğunda, o şöyle bir tepki verme eğiliminde­dir: "Bana mı? Bu benim başıma mı geldi?" O kötü şansı hak et­tiğine inanmaz. Onun öğrendiği derslerden biri, "yaşam"ın her­kesin başına geldiğidir. Ama ayrıcalıklı geçmiş yaşamlarından ötürü, ona başka herkese davrandığı gibi davranıldığında çok öfkelenir o toy ve şımarıktır.
Bu insan, şef, kral, diktatör, ya da aile reisi olarak geçirdiği, hükümdarlık pozisyonunu içeren geçmiş yaşamlarda Çok Önem­li Kişi (VIP) idi ve kendi istediği şeyi elde etmeye alışmıştı. Bu yüzden o iyi kalpli olmasına rağmen talepkâr olma eğiliminde­dir ve başkaları onun isteklerini önemsemediklerinde bunu bir hakaret olarak alır. O kadar çok duygusal enerjiye sahiptir ki, çoğunlukla, farkında bile olmadan başkalarını ezip geçer. İstedi­ği sonuçları elde etmek için id enerjisini kullanmakta ustadır ve bu enkarnasyonda o irade gücünü başkalarıyla paylaşmak için buradadır. O, etkileşimde bulunduğu insanlara bilinçli olarak odaklanması ve onları kendi gereksinimleriyle temasa geçmeye ve kendi hayallerini gerçekleştirmeye teşvik etmelidir.

GÜVEN VE İRADE GÜCÜ

Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda iradesini aşırı geliştirmiş olduğundan, bu yaşamda onun iradesi bazen kontrol dışına çıkar o, yüksek çıkarlarına karşı olsa bile, sırf değişiklik uğruna durumu değiştirmeye çalışır. O en hoş koşullarda iyi bir zaman geçiriyor olabilir, ama birden iradesi devreye girip kendi istediği şeyi talep eder. Bu çok rahatsız edici olabilir. Böyle oldu­ğunda, onun eşitliği yeniden oluşturmak için yapacağı en iyi şey, olup biteni kabul etmektir: "Özür dilerim bu benim başıboş kal­mış olan irademdi. Fikrinizin ne olduğunu söylemiştiniz?" Bu insan geçmiş yaşamlarda tanınmış bir sanatçı ve son de­rece yaratıcı bir kişi de oldu. Bu onun kibir geliştirmesine, kendi vizyonlarını kibirle tüm diğer vizyonların üstünde tutmasına ne­den oldu. O iradesini bir hedefe erişmek için kullandığında, güç­lü iradesi onun yararına çalışır, çünkü iradesi ona zor projeleri tamamlayacak gücü ve kararlılığı verir; ama bu irade onun yaşa­mının başka alanlarına rastgele yayıldığında, olumsuz bir etki ya­par. O birçok yaşamı ego, kararlılık ve kişisel irade geliştirerek geçirmiş olduğundan, grup farkındalığını yitirmiştir. Bu yüzden, bu enkarnasyonda düşünüşünü başkalarının bireysel gereksinim­lerini kapsayacak biçimde genişletmelidir.
Başkaları tarafından desteklenmesi için, o iradesini bütü­nün hayrını desteklemeye odaklamalıdır. Bu insan, hayallerini ger­çekleştirmeye yönelik her adımı kontrol etmeye çalıştığında so­runlar ortaya çıkar. Eğer süreci kontrol etmeye çalışırsa, bunun sonucu düş kırıklığıdır. Onun ne istediği geçerlidir; ama o iste­diği şeyin nasıl gerçekleşeceğini belirlemeye çalışmayı bırakma­lıdır. Evren onun gereksinimlerini karşılamak ister ve o egosu­nu aşmayı öğrendiğinde, gereksindiği her şey ona gelecektir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yaşamın engellerini aşabilecek güce sahip olduğuna doğal olarak güvenir. Belki bu yüzden bu kadar büyük bir esnekliğe sahiptir ve felaketlerden sonra kendi­ni çabuk toparlayıp mutlu bir kalple ve bir sonraki serüvene atıl­maya gönüllü bir ruhla yoluna devam edebilir. O yeteneklerine ve gereksinimlerine doğru olarak değer biçer ve sonra olumlu çö­zümler yaratmaya girişir. Geleneksel araçlarla güvenlik aramaz kaderini garanti altına almak için kendi aklına güvenir.
Geçmiş yaşamlarda bu insan her şeyi kendi başına yapmıştır ve onun bu kadar inatçı olmasının, bildiğini okumasının bir nedeni de budur. O, arzuladığı şeyi elde edene ya da direncin çok güçlü olmasından ötürü vazgeçmek zorunda kalana dek duru­mu zorlar. Sonuç vermeyen bir şeyi en nihayet bıraktığında, du­rumun neden onun istediği gibi sonuçlanmadığı konusunda da­ha yüksek bir yanıt görür. Ve o bir hayli yardım alır: Melekler ve kendi sezgisi ona büyük tabloyu gösterecektir ve o aynı idealleri paylaşan dostlarına güvenebilir. Bu, Kova Kuzey Düğümü in­sanı için bir "kendi işini kendin yap" enkarnasyonu değildir; o başkalarının onun hedeflerine erişmesine yardım etmelerine izin verdiğinde, bu epey olumlu, karşılıklı enerji yaratır.

Riskler Almak

Kova Kuzey Düğümü insanı riskler aldığında kaybetmekten nef­ret eder. Basit bir iskambil oyunu ya da düşük paralı bir kumar oynarken bile, işin içine para karıştığında bu insan "şaka kaldır­maz." Onu çok ciddiye alır ve onun bir oyun olduğunu unutur. O geçmiş yaşamlarda kumarbazdı, bu yüzden şimdi riskler almaktan korkmaz. Ama objektiflikten yoksun olduğundan, bu enkarnasyonda genellikle iyi bir kumarbaz değildir.
Bu insan, durup da, aldığı riskin potansiyel olarak yıkıcı so­nuçlarını düşünmez ki bunlar diğer düğümsel gruplardakileri ürpertecek sonuçlar olabilir! O kendisini yenilmez sanır. Çoğun­lukla, olasılıkları değerlendirecek, durumu tartacak ve başkalarının isteklerini dikkate alan pratik bir değerlendirme yapacak kadar yeterince uzun bir süre yavaşlamaz. O muazzam bir duy­gusal enerji dalgası hisseder ve kendini atar.
Aşk ilişkilerinde, Kova Kuzey Düğümü insanının tutkusu ateşlendiğinde, o hemen o ilişkiye atlamak ve kendisini o ilişkiye yüzde yüz adamak ister ve zihni aşk ateşini sürdürmek için han­gi fantezi gerekiyorsa onu yaratacaktır. O, diğer kişide sadece olumlu nitelikleri görür, onu yüceltir ve ilişkiyi olduğundan bü­yük bir hale getirir bu da onun bağımlısı olduğu duygusal yükü (şarjı) yaratır.
O, öylesine tamamen ve çabucak yatırım yapmıştır ki, sevgi nesnesini kazanma ya da kaybetme olasılığını abartır. Bu onun görüşünü bulandırır ve o kendisini tek oyuncunun kendisi oldu­ğu bir dramın ortasında bulur. İş arayışlarında da durum ay­nıdır. Eğer o, kumar içgüdülerini izleyerek bir "vurgun yapaca­ğını" düşünürse, kaybeder. Onun, bu ister parası ister kalbi olsun, durup düşünmesi ve kaybetmeyi göze alabileceğinden daha çok kaynakla kumar oynamaması önemlidir!
Kova Kuzey Düğümü insanı tutkuyu ("kolay bir kazanç" gi­bi görünen şeye eşlik eden "heyecanı") körü körüne izlediğinde, durum ister bir aşk ilişkisi olsun, ister malî bir kumar olsun, dai­ma kaybeder. Tutku ortaya çıktığında, onun yapacağı en iyi şey kendisini yavaşlamaya zorlaması ve riski değerlendirmesidir. O zaman, akıllıca bir karar verecek berraklığa sahip olacaktır. Onun tek hedefi kendini tatmin etmek olduğunda, o kaybeder. Bu hedef daha yüksek, diğerkâmca şeyleri örneğin, diğer kişinin du­rumunu objektif olarak fark etmeyi içeriyorsa, bu ona "avantaj" sağlar, başarılı bir strateji oluşturmak için gereksindiği genişle­miş vizyonu verir.

AŞIRI GELİŞMİŞ EGO

Kova Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamı egoyu geliştirmekle geçirmiş olduğundan süper egoyu ihmal etmiştir. (Burada, "id" temel ihtiyaçları ve arzuları; "ego," benliğin bu istekleri dış dün­ya ile uzlaştıran veçhesini ve "süper ego" da diğer insanların gereksinimlerinin, toplumun ahlak kurallarının, vb. farkındalığını ifade eder.)
Egoyu geliştirerek geçirdiği tüm geçmiş yaşamlar bu insa­na istediği şeyi elde etme gücünü vermiştir. Ancak, bazen o ken­disini istediği şeyi elde etmeye öylesine kaptırır ki, bunun gerçek bir ihtiyacı (id) karşılayacağından emin olmak için durmaz. Ya da, o istediği şeyi elde edemeyebilir, çünkü süper egoyu hesaba katmaz ve kendisine istediği şeyin ilişkili olan diğer kişilere ya­rarlı mı yoksa zararlı mı olacağını sormayı unutur. Bu enkarnasyonda bu insan süper ego ile olan bağını geliştirmektedir: Bu bağ ne kadar güçlü olursa, bu enkarnasyonda o kişisel egoyu o kadar etkili bir biçimde kullanabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanının başlıca dersi, aşırı aktif ego­sunu insanlığın tekâmülüne katkıda bulunacak bir araca dönüş­türmektir. Egoyu dizginlemek ruhsal bir bağlantıyı ve güçlü bir özdisiplini gerektirir. O kendisini küçük, olumsuz duygusal hal­lere kaptırmaktan kaçınmalıdır. O düşünce kalıplan onun ego­sunu besler ve kalbini kırar. Diğerleri bundan "paçayı kurtarabi­lirler," ama bu insan bunu yapamaz. O çok fazla ve son derece yüklü yaratıcı duygusal enerjiye sahiptir ve odaklandığı her şey genişler ve kendi başına bir yaşama sahip olur. O, kıskançlık ve kibri geliştiren düşüncelere sırt çevirmelidir onun için, kendini herhangi bir olumsuzluğa kaptırmak tehlikelidir.
O bu enkarnasyonda güçlü iradesini kullanacak şekilde egonun onu ters etkili düşüncelerle beslemesini önleyecek şekil­de donatılmıştır. Örneğin, işler onun istediği gibi gitmediğinde, o, sonuçtan ötürü kendisini ya da başkalarını suçlama eğilimi gösterir ve büyük bir düş kırıklığına uğrar. İşte bu, olumsuz dü­şünce bombardımanını durdurup, kendisine şunu hatırlatma za­manıdır: "Neyin olması gerektiğini bilmiyorum." Önemli anlar­da hatırlanan bu düşünce onun kontrolden çıkmış olan iradesi­ni durdurur ve ona huzur getirir.
Onaylamalar da onun olumsuz düşüncelerden kurtulması­na çok yardıma olabilir: "Sevecen bir iyilikle doluyum. Sevgi tüm varlığımı kaplıyor." Gün içinde bu tür düşünceleri bilinçli olarak tekrarlayarak, o gerçek doğasıyla yeniden bağlantı kurabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yargılamayı ve kendisini diğer insanlarla kıyaslamayı bırakarak da kendisini ego tuzağından kurtarmaya çalışabilir. "Evet, o benden daha iyi durumda. O da­ha çok tanınıyor ve itibar görüyor, onun daha çok parası, daha çok malı mülkü var..." Böyle kıyaslamalar onun öfke ve kıskanç­lığa kapılmasına neden olur. O bir başkasına bakıp şöyle düşü­nebilir: "Onun daha az prestijli bir işi var, o daha az para kaza­nıyor, onun iyi bir ilişkisi yok..." ve sonra kendisini daha üstün hissetmeye başlar. O bu şekilde yargıladığında daima kaybeder, çünkü bu herhangi bir gerçek bağlantıyı ya da karşılıklı desteği olanaksız kılar. Ve eğer o kendisine yakın olan birisine içerlerse, kendisini iyi hissetmez.
Bu tuzağa düşmekten kaçınmak için, o böyle yargılayıp kıyasladığında bunu fark etmeli ve hemen onun yerine başka şey­ler düşünmelidir: Akşam yemeği için neler satın alınacak, işte ne yapılacak, vb. Birleşik Devletler başkanı olmak, ister bir üniversite diploması almak, ister ailesini geçindi­recek parayı kazanmak için uğraşsın, mücadelenin aynı olduğu­nu anlamalıdır. Eğer o dış görünüşlerin ötesine bakar ve hepimi­zin aynı mücadeleyi paylaştığımızı anlarsa, rahatlar ve kendisini başkalarıyla eşit hisseder.
Bu insan geçmiş yaşamlarında kral ya da kraliçeydi, sıra­dan biri değildi. O, krallığın/kraliçeliğin karakterine uymayan küçük duygusal tepkilerin üzerine çıkmak için vakar, yardımse­verlik ve kararlılık gibi doğal ve asalete yakışır niteliklerini kullanmalıdır.

KİBİR

Kova Kuzey Düğümü insanı birçok enkarnasyonu başkalarının "üzerindeki" pozisyonlarda geçirmiş olduğundan, kibir onun ya­pısında vardır. Kibir enerjisi onun tecrit olmasıyla, insanlardan ayrı ve yalnız kalmasıyla sonuçlanabilir, hayatta en önemli şey­leri elde etmesini ve korumasını engelleyebilir. Ancak, o kibri onu tekâmülü değişim yapma ve Yeni Çağı başlatmaya yardımcı olma konusunda üzerine düşeni yapacak şekilde güçlendiren bir güce dönüştürebilir.
Bu insan şöyle düşünür: "Benim yolum en iyisidir. Eğer ev­reni ben yönetseydim, her şey çok daha iyi olurdu." O, "benim yolum en iyisidir" dediğinde, kibir enerjisi onu sorunları çözme­ye ve dünyada olup bitene katkıda bulunmaya götürür. Yine de, bu kibir alçakgönüllülükle birleşmelidir: "Benim vizyonum en iyi­sidir, ama onu uygulamanın en iyi yolunu her zaman bilemeye­bilirim bu vizyon, beklemediğim bir biçimde gerçekleşebilir."
"Benim yolum en iyisidir" fikri onun büyük tabloda neyin olup bittiğini algılamasına dayandığında, o zaman Kova Kuzey Düğümü insanının yolu genellikle en iyisidir eğer o ilişkide olduğu her­kesi hesaba katmışsa. Ama eğer o, "Başkaları ne isterlerse istesinler, ben kendi bildiğimi okurum" derse, o zaman bu yaklaşım iyi sonuç vermez. Bu insanın esnek olması, olayların belli bir sı­ralanışına kendisine sunulan fırsatı kaçıracak kadar bağlı ol­maması gerekir.

YARGIYI ASKIYA ALMAK

Ayrıcalıklı geçmiş yaşamlardan ötürü, Kova Kuzey Düğümü insanı her şeyin onun yararına sonuçlanmasını bekler. Eğer talih­siz bir olay vuku bulursa, onun ilk tepkisi, çoğunlukla, öfkelen­mektir: "Ben bunu hak etmiyorum!" bu da, talihsizliği ondan da­ha çok hak eden başka insanların olabileceğini ima eder. O böyle düşündüğünde, doğal cömertliğiyle teması yitirir ve kendisini baş­kalarından daha özel hissetmeye başlar o zaman da başkaları ona karşı cephe alırlar. (Bu "Marie Antoinette sendromu"dur: Bu azametli davranışı başkalarını onu alaşağı etmeye kışkırtır.) Ama bu insan temel bir toylukla davranmaktadır; o başkalarını kış­kırttığında bile, bunu yaptığını fark etmez.
Bu insan, içsel bir iyilik ve sevecenlik çerçevesinde iş görür, temelde başkalarına karşı iyi niyetlidir ve yaşamın iyiliğine ina­nır. Bu niteliklerden ötürü, o genellikle "şanslı" görünür. Ancak, işler istediği gibi gitmediğinde, onun içindeki şımarık çocuk orta­ya çıkabilir ve o evrene ve yaşama çok öfkelenir. Onun öfkesi so­runu şiddetlendirir, çünkü bu durumda o kendisini iyiye kapatır ve şanssızlığın içinde duygusal olarak kaybolur bu da daha çok şanssızlık yaratır.
Eğer o olumsuz kıyaslamalara daha derinlemesine gömül­mesine izin verirse, insanlara karşı tutumu ya içerleme ya da küçümseme olur. Bu onu sevilmeyen kişi yapar küçümsediği in­sanlar onu alaşağı etmek ister ve "daha iyi durumda" olarak algıladığı kişiler ona yardım etme eğilimi göstermezler, çünkü on­lar bu insanın içerlediğini hissederler.
Kova Kuzey Düğümü insanı yargıyı askıya almayı ve baş­kalarını daha derin biçimde tanımak için zaman ayırmayı öğre­niyor: Başkalarına neden öyle düşündüklerini sormak ve onlarla ortak neleri olabileceğini öğrenmek. O kendisini birçok mutlu etkileşimden yoksun bırakır, çünkü yüzeysel görünüşleri yargıla­makta çok acele eder. Onun bu kendi kendini yıkıcı kalıptan kur­tulmasının tek yolu, doğal cömertliğini bilinçli olarak uyandır­masıdır. Birçok enkarnasyonda başkaları için "özel" olmasının ve evren tarafından korunmasının sonucunda bu insan cömert olmuştur ve o, çoğunlukla, iyi şansının getirdiklerini başkalarıy­la paylaşır. O başkalarının çabalarını kutsadığında ve onların ut­kularına sevindiğinde, kendi şansının kapılarını açar.

Takdir Etmek

Kova Kuzey Düğümü insanı için kapıları şansa açık tutacak bir başka strateji, yoluna çıkan iyi şeyleri bilinçli olarak takdir et­mektir. Onun kibir yerine, takdirle davranması önemlidir. Örne­ğin, eğer o özel bir partiye davet edilmişse ve içsel olarak kibirle karşılık verirse ("Eh, beni davet etmelerinin zamanı gelmişti!), geçici olarak kendisini mutlu hissedebilir, ama bu tutum çoğun­lukla şanssızlığı çeker. Eğer bir nedenden ötürü davet geri çeki­lirse, kibri onun şöyle bir tepki göstermesine neden olabilir: "O bunu yapmaya nasıl cüret edebilir! Ben bu partiye gitmeyi hak ediyorum! Yaşam bana karşı!"
Ne yazık ki, onun muazzam bir yaratıcı enerjisi olduğun­dan, olumsuza odaklanmak sürekli bir savaş haline gelir. Ama eğer o yaşamın iyiliğine inanır ve bu iyiliğe açık olursa fırsatlar sunulduğunda onları fark eder ve doğal olarak başarı yönünde ilerler.
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve geçirdiği ka­za sonucunda kalça kemiği kırılan bir müşterim vardı. Sedyeyle götürülürken o kendi kendisine şöyle dedi: "Yaşam beni seviyor (bu düğümsel gruptaki tüm insanlar bunu bilirler!) ve bundan iyi bir şey çıkacaktır." Gerçekten de, o yatakta yattığı süre boyun­ca, işini ulusal düzeye taşıyan yeni bir proje için bir teklif yazdı. Eski sevgilisi ona yardım etmek için tekrar yaşamına girdi ve ben bu satırları yazarken ikisi hâlâ birlikte ve mutlular. Onun tüm yaşamı yeni bir yöne yönelmiş ve değişmişti, çünkü onun iyiye açık olması, görünüşte olumsuz olan bu olayı kendi yara­rına kullanmasını sağlamıştı.
Öte yandan, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve tiyatro­ya gitmeden önce New York'un bilinen bir noktasında buluşma­yı kararlaştırdığımız bir kadın arkadaşım vardı. Onu içeride bu­lamadığım için dışarı çıktım ve onu yaklaşık otuz kişiyle birlikte kuyrukta beklerken buldum ve kuyrukta tam onun arkasında çok yakışıklı bir adam vardı. O geç kaldığım için bana çok kız­mıştı ve tiyatroya yürürken yol boyunca beni "haksız çıkarma­ya" çalıştı. Onun gerçekte sinirlendiği şey içeri girmesine izin verilmemiş olmasıydı, bunu kişisel bir hakaret olarak yorumlamış­tı. (Onlara saygıyla davranıldığında bu insanlar çok tatlı olabilir­ler, ama eğer onlara başkalarıyla eşit olarak "sıradan bir vatan­daş" olarak muamele edilirse, çevresindekilere Tanrı yardımcı olsun!) O istediği şeyi elde edememişti, bu yüzden (kendisi dâhil) çevresindeki herkesi mutsuz etti ve yaşamın ona getirdiği cö­mert fırsatı kaçırdı: Kuyrukta onun arkasında bulunan yakışıklı adamla tanışma fırsatını!
Kova Kuzey Düğümü insanı Akışa güvenmeyi öğreniyor. O çok cömerttir ve yaşam ona cömertlikle karşılık verir. Eğer o is­tediği şeyi elde edemezse ya da eğer birisi ona "hayır" derse ya­şamın başka hangi fırsatı getirdiğini görmek için daha geniş bakmalıdır. Kendisini neyin mutlu edeceğiyle ilgili sınırlı tablo­yu bırakmalı ve yaşamın bolluğuna açık olmalıdır o zaman yeni deneyimler ona beklenmedik sevinçler getirecektir.

Onaylanma İhtiyacı

ALKIŞ VE ÖVGÜ

Kova Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamı merkez sahnenin yıl­dızı olarak ve sürekli olarak toplumun dikkatini çekerek geçirdi, bu yüzden bu enkarnasyonda onun bir yanı bu pozisyonda olma­ya karşı direnir. Rolünü doğru biçimde oynayamama korkusu ve onaylanmamayı davet etmek büyük bir duygusal risktir ve şim­di o "yıldız" pozisyonunu aldığında genellikle ödüllendirilmez.
Bu enkarnasyonda başkalarının coşkulu alkışları bu insanı duygusal olarak beslemez. Ama o, başkalarını merkez sahneyi almaları için destekleyen harika bir izleyicidir. Onun doğal coş­kusu diğer izleyicilerde heyecan uyandırır. Bu yolla, o onaylan­ma enerjisini başkalarına verir ve kendisi olmak için özgür kalır.
Eğer o dikkat merkezi olmaktan kaçamıyorsa, yapacağı en iyi şey odağı kendi dışındaki bir şeye yönlendirmektir. Örne­ğin, eğer Kova Kuzey Düğümü insanı bir konuşmacıysa, izleyici­lerin dikkatini konuya odaklayabilir. Eğer o prensiplerinden ötü­rü onaylanırsa ya da bu onayı yalnızca kendisi için aramak yeri­ne projekte ederse, onun coşkusu sınırsız hale gelir ve muazzam bir yaratıcı güce sahip olur. Onaylanmak bu insan için besin gi­bidir. Öte yandan, onun onaylanmama korkusu o kadar büyük olabilir ki, o gerçek görüşlerini ya da duygularını paylaşmaktan kaçınabilir.
Geçmiş yaşamlarda Kova Kuzey Düğümü insanı geleneksel çizgiyi savunması gereken ki bu onun işinin bir parçasıydı bir VİP'ti (Çok Önemli Kişi). Ancak, bu enkarnasyonda o alışılmışın dışında olan, genel inançlara uymayan bilgiyi paylaşmak için burada ve her zaman onaylanmayabilir, çünkü o yeni bir şeyi ses­lendirmektedir. İnsanlar yeni bilgiyi nadiren kolayca kabul eder­ler, çünkü o bilginin değerini anlamak, ona uyumlanmak ve onu özümsemek zaman alır. Bu insan yenilikçi fikirlerini seslendirir­ken onaylanmamayı göze almalıdır. O, kendi kendisini onaylamanın verdiği gücü hissetmesine izin vermelidir.
Kendisini bir bilgi kanalı olarak görmesi onu son derece özgürleştirir, çünkü bu durumda o "haklı" olmak zorunda değildir. Bu ayrıca onu başkaları tarafından onaylanmaya ihtiyaç duyma­nın incinmeye açıklığından da özgür kılar. O sadece bağımsız fi­kirleri "toplayıp" aktardığını anladığında, o zaman diğer insan­ların onu onaylayıp onaylamamaları bir etken olmaz.
Kova Kuzey Düğümü insanı grup durumlarında bulunuyorken, aklına sık sık başkalarının coşkuyla kabul ettikleri mü­kemmel fikirler gelir. Bir fikir gerçekleşir ve hiç kimse onun bu insanın fikri olduğunu hatırlamaz. Bu insanın büyüklük kurun­tusu olabilir, ama o dikkat çekmeme siyaseti güttüğünde en bü­yük potansiyeline erişir ve çok başarılı olur.
Alkış beklememek onu bir sonraki büyük şeye gitmekte öz­gür bırakır. O çok dikkat çektiğinde, bu onun yeni fikirlere eriş­mesini engeller. Bu yüzden, onun kaderi işleri gerçekleştirmek için sahne gerisinde ve başkalarıyla birlikte çalışmaktır. O zaman, eğer ün ona gelecekse, bunu dengeli bir biçimde kabul ede­bilir ve kişisel olarak almaz.

KİŞİSEL Olarak Onaylanma

Kova Kuzey Düğümü insanı herkes tarafından beğenilmek ister onun yaptığı şeylerin çoğunun ardındaki güdü budur. Eğer o bir şey yapar ve onaylanmazsa, bununla başa çıkmakta çok zorla­nır. Geçmiş yaşam deneyimlerinden ötürü, bilinçaltı olarak, başkalarının onaylamasını doğru yolda olduğunun ve iyi bir iş yaptı­ğının göstergesi olarak görür. Bir düzeyde, bu insan hâlâ, bir ima­ja "uygun yaşaması" gerektiğini düşünmenin sıkıntısını çeker. Bu enkarnasyonda o bu kısıtlamaya karşı çıkmasına karşın, bir "rolü" oynamak ve onaylanmak uğruna gerçek benliğini feda et­meye o kadar alışıktır ki, kolayca kalbinin sesine aykırı biçimde kendisinden beklenildiğini hissettiği biçimlerde davranır.
Onaylanma arzusu onda büyük bir içsel çatışmaya neden olabilir. O, başkalarının ona karşı tepkilerinin o kadar farkında­dır ki, çoğunlukla, başkalarının gözündeki imajını kendi amacı­na göre yönlendirir. O, olayların akışına doğal biçimde tepki göstermez, çünkü onaylanmak için tam olarak "doğru şeyi" söyle­mek ister.
Ama kendisine aşırı odaklanarak, o istemeden doğal özgü­venini tüketir. Eğer sürekli olarak başkalarına nasıl göründüğü konusunda kaygılanır ve mutlu olmak için belli bir miktar onay­lanmaya ihtiyaç duyarsa, dengesi çok kırılganlaşır. O, gerekli sandığı olumlu geribildirim için bir imajı sunma çabasıyla sürekli bir baskı altındadır.
Bu insan, içtenlikle, gerçek benliğinden karşılık verdiğinde ve sonra diğer kişinin nasıl karşılık verdiğini ve kendisinin o ki­şiyi onaylayıp onaylamadığını gördüğünde çok daha iyi durum­da olur. O bir kişiyle dürüstçe etkileşimde bulunduğunda, diğer kişinin verdiği karşılık ona o kişiyle birlikte zaman geçirmek is­teyip istemediğini gösterecektir. Bu, Kova Kuzey Düğümü insa­nı için daha güçlü ve sağlıklı bir pozisyondur.

04-29-2012 08:22 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
RE: Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda - astrosohbet - 04-29-2012 08:22 PM

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Ay Düğümü Transitleri Venüs 29 125,867 03-14-2019 04:38 PM
Son Mesaj: yagmurimu
  Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda astrosohbet 11 20,093 10-02-2018 09:45 PM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü açıları Yakamoz 62 230,699 07-03-2018 09:52 PM
Son Mesaj: Libra
  Kuzey Ay Düğümü Oğlak Burcunda astrosohbet 5 15,095 04-24-2018 05:18 AM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü Boğa burcunda astrosohbet 12 17,026 05-18-2014 05:52 PM
Son Mesaj: kalorifer
  Kuzey Ay Düğümü Yengeç Burcunda astrosohbet 7 14,165 05-02-2012 05:11 PM
Son Mesaj: Yakamoz
  Kuzey Ay Düğümü Balık Burcunda astrosohbet 3 10,151 05-01-2012 05:12 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Akrep Burcunda astrosohbet 4 9,733 05-01-2012 04:53 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Terazi Burcunda astrosohbet 4 8,551 05-01-2012 04:44 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda astrosohbet 4 17,631 05-01-2012 04:40 PM
Son Mesaj: astrosohbet

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir