RE: Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda
KİŞİLİK
Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda kral ve kraliçe, ya da eğlendirici olmuştu o "özel" olmaya alışmış bir insandı. Tüm o alkışları ve hayranlığı toplamak onda bir ego kabuğu oluşturmuştu ve bu şimdi onun kendisini başkalarıyla eşit hissetmesini engeller o bu enkarnasyona kendisini hâlâ "özel" hissederek geldi.
Bir eşitlik ve ait olma duygusunu yeniden kazanmak için, bu insan kendisine verilmiş olan tüm o aşırı ün enerjisini başkalarına vermelidir ve bunu muazzam gücünü insancıl davaları desteklemekte kullanarak yapabilir. O, Yeni Çağı getirmeye yardımcı olmak için buradadır. Onun kaderi, yalıtılmış tahtından inmek ve kendisini yeniden toplumun bir parçası kılmaktır.
Kötü bir şey olduğunda, o şöyle bir tepki verme eğilimindedir: "Bana mı? Bu benim başıma mı geldi?" O kötü şansı hak ettiğine inanmaz. Onun öğrendiği derslerden biri, "yaşam"ın herkesin başına geldiğidir. Ama ayrıcalıklı geçmiş yaşamlarından ötürü, ona başka herkese davrandığı gibi davranıldığında çok öfkelenir o toy ve şımarıktır.
Bu insan, şef, kral, diktatör, ya da aile reisi olarak geçirdiği, hükümdarlık pozisyonunu içeren geçmiş yaşamlarda Çok Önemli Kişi (VIP) idi ve kendi istediği şeyi elde etmeye alışmıştı. Bu yüzden o iyi kalpli olmasına rağmen talepkâr olma eğilimindedir ve başkaları onun isteklerini önemsemediklerinde bunu bir hakaret olarak alır. O kadar çok duygusal enerjiye sahiptir ki, çoğunlukla, farkında bile olmadan başkalarını ezip geçer. İstediği sonuçları elde etmek için id enerjisini kullanmakta ustadır ve bu enkarnasyonda o irade gücünü başkalarıyla paylaşmak için buradadır. O, etkileşimde bulunduğu insanlara bilinçli olarak odaklanması ve onları kendi gereksinimleriyle temasa geçmeye ve kendi hayallerini gerçekleştirmeye teşvik etmelidir.
GÜVEN VE İRADE GÜCÜ
Kova Kuzey Düğümü insanı geçmiş yaşamlarda iradesini aşırı geliştirmiş olduğundan, bu yaşamda onun iradesi bazen kontrol dışına çıkar o, yüksek çıkarlarına karşı olsa bile, sırf değişiklik uğruna durumu değiştirmeye çalışır. O en hoş koşullarda iyi bir zaman geçiriyor olabilir, ama birden iradesi devreye girip kendi istediği şeyi talep eder. Bu çok rahatsız edici olabilir. Böyle olduğunda, onun eşitliği yeniden oluşturmak için yapacağı en iyi şey, olup biteni kabul etmektir: "Özür dilerim bu benim başıboş kalmış olan irademdi. Fikrinizin ne olduğunu söylemiştiniz?" Bu insan geçmiş yaşamlarda tanınmış bir sanatçı ve son derece yaratıcı bir kişi de oldu. Bu onun kibir geliştirmesine, kendi vizyonlarını kibirle tüm diğer vizyonların üstünde tutmasına neden oldu. O iradesini bir hedefe erişmek için kullandığında, güçlü iradesi onun yararına çalışır, çünkü iradesi ona zor projeleri tamamlayacak gücü ve kararlılığı verir; ama bu irade onun yaşamının başka alanlarına rastgele yayıldığında, olumsuz bir etki yapar. O birçok yaşamı ego, kararlılık ve kişisel irade geliştirerek geçirmiş olduğundan, grup farkındalığını yitirmiştir. Bu yüzden, bu enkarnasyonda düşünüşünü başkalarının bireysel gereksinimlerini kapsayacak biçimde genişletmelidir.
Başkaları tarafından desteklenmesi için, o iradesini bütünün hayrını desteklemeye odaklamalıdır. Bu insan, hayallerini gerçekleştirmeye yönelik her adımı kontrol etmeye çalıştığında sorunlar ortaya çıkar. Eğer süreci kontrol etmeye çalışırsa, bunun sonucu düş kırıklığıdır. Onun ne istediği geçerlidir; ama o istediği şeyin nasıl gerçekleşeceğini belirlemeye çalışmayı bırakmalıdır. Evren onun gereksinimlerini karşılamak ister ve o egosunu aşmayı öğrendiğinde, gereksindiği her şey ona gelecektir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yaşamın engellerini aşabilecek güce sahip olduğuna doğal olarak güvenir. Belki bu yüzden bu kadar büyük bir esnekliğe sahiptir ve felaketlerden sonra kendini çabuk toparlayıp mutlu bir kalple ve bir sonraki serüvene atılmaya gönüllü bir ruhla yoluna devam edebilir. O yeteneklerine ve gereksinimlerine doğru olarak değer biçer ve sonra olumlu çözümler yaratmaya girişir. Geleneksel araçlarla güvenlik aramaz kaderini garanti altına almak için kendi aklına güvenir.
Geçmiş yaşamlarda bu insan her şeyi kendi başına yapmıştır ve onun bu kadar inatçı olmasının, bildiğini okumasının bir nedeni de budur. O, arzuladığı şeyi elde edene ya da direncin çok güçlü olmasından ötürü vazgeçmek zorunda kalana dek durumu zorlar. Sonuç vermeyen bir şeyi en nihayet bıraktığında, durumun neden onun istediği gibi sonuçlanmadığı konusunda daha yüksek bir yanıt görür. Ve o bir hayli yardım alır: Melekler ve kendi sezgisi ona büyük tabloyu gösterecektir ve o aynı idealleri paylaşan dostlarına güvenebilir. Bu, Kova Kuzey Düğümü insanı için bir "kendi işini kendin yap" enkarnasyonu değildir; o başkalarının onun hedeflerine erişmesine yardım etmelerine izin verdiğinde, bu epey olumlu, karşılıklı enerji yaratır.
Riskler Almak
Kova Kuzey Düğümü insanı riskler aldığında kaybetmekten nefret eder. Basit bir iskambil oyunu ya da düşük paralı bir kumar oynarken bile, işin içine para karıştığında bu insan "şaka kaldırmaz." Onu çok ciddiye alır ve onun bir oyun olduğunu unutur. O geçmiş yaşamlarda kumarbazdı, bu yüzden şimdi riskler almaktan korkmaz. Ama objektiflikten yoksun olduğundan, bu enkarnasyonda genellikle iyi bir kumarbaz değildir.
Bu insan, durup da, aldığı riskin potansiyel olarak yıkıcı sonuçlarını düşünmez ki bunlar diğer düğümsel gruplardakileri ürpertecek sonuçlar olabilir! O kendisini yenilmez sanır. Çoğunlukla, olasılıkları değerlendirecek, durumu tartacak ve başkalarının isteklerini dikkate alan pratik bir değerlendirme yapacak kadar yeterince uzun bir süre yavaşlamaz. O muazzam bir duygusal enerji dalgası hisseder ve kendini atar.
Aşk ilişkilerinde, Kova Kuzey Düğümü insanının tutkusu ateşlendiğinde, o hemen o ilişkiye atlamak ve kendisini o ilişkiye yüzde yüz adamak ister ve zihni aşk ateşini sürdürmek için hangi fantezi gerekiyorsa onu yaratacaktır. O, diğer kişide sadece olumlu nitelikleri görür, onu yüceltir ve ilişkiyi olduğundan büyük bir hale getirir bu da onun bağımlısı olduğu duygusal yükü (şarjı) yaratır.
O, öylesine tamamen ve çabucak yatırım yapmıştır ki, sevgi nesnesini kazanma ya da kaybetme olasılığını abartır. Bu onun görüşünü bulandırır ve o kendisini tek oyuncunun kendisi olduğu bir dramın ortasında bulur. İş arayışlarında da durum aynıdır. Eğer o, kumar içgüdülerini izleyerek bir "vurgun yapacağını" düşünürse, kaybeder. Onun, bu ister parası ister kalbi olsun, durup düşünmesi ve kaybetmeyi göze alabileceğinden daha çok kaynakla kumar oynamaması önemlidir!
Kova Kuzey Düğümü insanı tutkuyu ("kolay bir kazanç" gibi görünen şeye eşlik eden "heyecanı") körü körüne izlediğinde, durum ister bir aşk ilişkisi olsun, ister malî bir kumar olsun, daima kaybeder. Tutku ortaya çıktığında, onun yapacağı en iyi şey kendisini yavaşlamaya zorlaması ve riski değerlendirmesidir. O zaman, akıllıca bir karar verecek berraklığa sahip olacaktır. Onun tek hedefi kendini tatmin etmek olduğunda, o kaybeder. Bu hedef daha yüksek, diğerkâmca şeyleri örneğin, diğer kişinin durumunu objektif olarak fark etmeyi içeriyorsa, bu ona "avantaj" sağlar, başarılı bir strateji oluşturmak için gereksindiği genişlemiş vizyonu verir.
AŞIRI GELİŞMİŞ EGO
Kova Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamı egoyu geliştirmekle geçirmiş olduğundan süper egoyu ihmal etmiştir. (Burada, "id" temel ihtiyaçları ve arzuları; "ego," benliğin bu istekleri dış dünya ile uzlaştıran veçhesini ve "süper ego" da diğer insanların gereksinimlerinin, toplumun ahlak kurallarının, vb. farkındalığını ifade eder.)
Egoyu geliştirerek geçirdiği tüm geçmiş yaşamlar bu insana istediği şeyi elde etme gücünü vermiştir. Ancak, bazen o kendisini istediği şeyi elde etmeye öylesine kaptırır ki, bunun gerçek bir ihtiyacı (id) karşılayacağından emin olmak için durmaz. Ya da, o istediği şeyi elde edemeyebilir, çünkü süper egoyu hesaba katmaz ve kendisine istediği şeyin ilişkili olan diğer kişilere yararlı mı yoksa zararlı mı olacağını sormayı unutur. Bu enkarnasyonda bu insan süper ego ile olan bağını geliştirmektedir: Bu bağ ne kadar güçlü olursa, bu enkarnasyonda o kişisel egoyu o kadar etkili bir biçimde kullanabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanının başlıca dersi, aşırı aktif egosunu insanlığın tekâmülüne katkıda bulunacak bir araca dönüştürmektir. Egoyu dizginlemek ruhsal bir bağlantıyı ve güçlü bir özdisiplini gerektirir. O kendisini küçük, olumsuz duygusal hallere kaptırmaktan kaçınmalıdır. O düşünce kalıplan onun egosunu besler ve kalbini kırar. Diğerleri bundan "paçayı kurtarabilirler," ama bu insan bunu yapamaz. O çok fazla ve son derece yüklü yaratıcı duygusal enerjiye sahiptir ve odaklandığı her şey genişler ve kendi başına bir yaşama sahip olur. O, kıskançlık ve kibri geliştiren düşüncelere sırt çevirmelidir onun için, kendini herhangi bir olumsuzluğa kaptırmak tehlikelidir.
O bu enkarnasyonda güçlü iradesini kullanacak şekilde egonun onu ters etkili düşüncelerle beslemesini önleyecek şekilde donatılmıştır. Örneğin, işler onun istediği gibi gitmediğinde, o, sonuçtan ötürü kendisini ya da başkalarını suçlama eğilimi gösterir ve büyük bir düş kırıklığına uğrar. İşte bu, olumsuz düşünce bombardımanını durdurup, kendisine şunu hatırlatma zamanıdır: "Neyin olması gerektiğini bilmiyorum." Önemli anlarda hatırlanan bu düşünce onun kontrolden çıkmış olan iradesini durdurur ve ona huzur getirir.
Onaylamalar da onun olumsuz düşüncelerden kurtulmasına çok yardıma olabilir: "Sevecen bir iyilikle doluyum. Sevgi tüm varlığımı kaplıyor." Gün içinde bu tür düşünceleri bilinçli olarak tekrarlayarak, o gerçek doğasıyla yeniden bağlantı kurabilir.
Kova Kuzey Düğümü insanı yargılamayı ve kendisini diğer insanlarla kıyaslamayı bırakarak da kendisini ego tuzağından kurtarmaya çalışabilir. "Evet, o benden daha iyi durumda. O daha çok tanınıyor ve itibar görüyor, onun daha çok parası, daha çok malı mülkü var..." Böyle kıyaslamalar onun öfke ve kıskançlığa kapılmasına neden olur. O bir başkasına bakıp şöyle düşünebilir: "Onun daha az prestijli bir işi var, o daha az para kazanıyor, onun iyi bir ilişkisi yok..." ve sonra kendisini daha üstün hissetmeye başlar. O bu şekilde yargıladığında daima kaybeder, çünkü bu herhangi bir gerçek bağlantıyı ya da karşılıklı desteği olanaksız kılar. Ve eğer o kendisine yakın olan birisine içerlerse, kendisini iyi hissetmez.
Bu tuzağa düşmekten kaçınmak için, o böyle yargılayıp kıyasladığında bunu fark etmeli ve hemen onun yerine başka şeyler düşünmelidir: Akşam yemeği için neler satın alınacak, işte ne yapılacak, vb. Birleşik Devletler başkanı olmak, ister bir üniversite diploması almak, ister ailesini geçindirecek parayı kazanmak için uğraşsın, mücadelenin aynı olduğunu anlamalıdır. Eğer o dış görünüşlerin ötesine bakar ve hepimizin aynı mücadeleyi paylaştığımızı anlarsa, rahatlar ve kendisini başkalarıyla eşit hisseder.
Bu insan geçmiş yaşamlarında kral ya da kraliçeydi, sıradan biri değildi. O, krallığın/kraliçeliğin karakterine uymayan küçük duygusal tepkilerin üzerine çıkmak için vakar, yardımseverlik ve kararlılık gibi doğal ve asalete yakışır niteliklerini kullanmalıdır.
KİBİR
Kova Kuzey Düğümü insanı birçok enkarnasyonu başkalarının "üzerindeki" pozisyonlarda geçirmiş olduğundan, kibir onun yapısında vardır. Kibir enerjisi onun tecrit olmasıyla, insanlardan ayrı ve yalnız kalmasıyla sonuçlanabilir, hayatta en önemli şeyleri elde etmesini ve korumasını engelleyebilir. Ancak, o kibri onu tekâmülü değişim yapma ve Yeni Çağı başlatmaya yardımcı olma konusunda üzerine düşeni yapacak şekilde güçlendiren bir güce dönüştürebilir.
Bu insan şöyle düşünür: "Benim yolum en iyisidir. Eğer evreni ben yönetseydim, her şey çok daha iyi olurdu." O, "benim yolum en iyisidir" dediğinde, kibir enerjisi onu sorunları çözmeye ve dünyada olup bitene katkıda bulunmaya götürür. Yine de, bu kibir alçakgönüllülükle birleşmelidir: "Benim vizyonum en iyisidir, ama onu uygulamanın en iyi yolunu her zaman bilemeyebilirim bu vizyon, beklemediğim bir biçimde gerçekleşebilir."
"Benim yolum en iyisidir" fikri onun büyük tabloda neyin olup bittiğini algılamasına dayandığında, o zaman Kova Kuzey Düğümü insanının yolu genellikle en iyisidir eğer o ilişkide olduğu herkesi hesaba katmışsa. Ama eğer o, "Başkaları ne isterlerse istesinler, ben kendi bildiğimi okurum" derse, o zaman bu yaklaşım iyi sonuç vermez. Bu insanın esnek olması, olayların belli bir sıralanışına kendisine sunulan fırsatı kaçıracak kadar bağlı olmaması gerekir.
YARGIYI ASKIYA ALMAK
Ayrıcalıklı geçmiş yaşamlardan ötürü, Kova Kuzey Düğümü insanı her şeyin onun yararına sonuçlanmasını bekler. Eğer talihsiz bir olay vuku bulursa, onun ilk tepkisi, çoğunlukla, öfkelenmektir: "Ben bunu hak etmiyorum!" bu da, talihsizliği ondan daha çok hak eden başka insanların olabileceğini ima eder. O böyle düşündüğünde, doğal cömertliğiyle teması yitirir ve kendisini başkalarından daha özel hissetmeye başlar o zaman da başkaları ona karşı cephe alırlar. (Bu "Marie Antoinette sendromu"dur: Bu azametli davranışı başkalarını onu alaşağı etmeye kışkırtır.) Ama bu insan temel bir toylukla davranmaktadır; o başkalarını kışkırttığında bile, bunu yaptığını fark etmez.
Bu insan, içsel bir iyilik ve sevecenlik çerçevesinde iş görür, temelde başkalarına karşı iyi niyetlidir ve yaşamın iyiliğine inanır. Bu niteliklerden ötürü, o genellikle "şanslı" görünür. Ancak, işler istediği gibi gitmediğinde, onun içindeki şımarık çocuk ortaya çıkabilir ve o evrene ve yaşama çok öfkelenir. Onun öfkesi sorunu şiddetlendirir, çünkü bu durumda o kendisini iyiye kapatır ve şanssızlığın içinde duygusal olarak kaybolur bu da daha çok şanssızlık yaratır.
Eğer o olumsuz kıyaslamalara daha derinlemesine gömülmesine izin verirse, insanlara karşı tutumu ya içerleme ya da küçümseme olur. Bu onu sevilmeyen kişi yapar küçümsediği insanlar onu alaşağı etmek ister ve "daha iyi durumda" olarak algıladığı kişiler ona yardım etme eğilimi göstermezler, çünkü onlar bu insanın içerlediğini hissederler.
Kova Kuzey Düğümü insanı yargıyı askıya almayı ve başkalarını daha derin biçimde tanımak için zaman ayırmayı öğreniyor: Başkalarına neden öyle düşündüklerini sormak ve onlarla ortak neleri olabileceğini öğrenmek. O kendisini birçok mutlu etkileşimden yoksun bırakır, çünkü yüzeysel görünüşleri yargılamakta çok acele eder. Onun bu kendi kendini yıkıcı kalıptan kurtulmasının tek yolu, doğal cömertliğini bilinçli olarak uyandırmasıdır. Birçok enkarnasyonda başkaları için "özel" olmasının ve evren tarafından korunmasının sonucunda bu insan cömert olmuştur ve o, çoğunlukla, iyi şansının getirdiklerini başkalarıyla paylaşır. O başkalarının çabalarını kutsadığında ve onların utkularına sevindiğinde, kendi şansının kapılarını açar.
Takdir Etmek
Kova Kuzey Düğümü insanı için kapıları şansa açık tutacak bir başka strateji, yoluna çıkan iyi şeyleri bilinçli olarak takdir etmektir. Onun kibir yerine, takdirle davranması önemlidir. Örneğin, eğer o özel bir partiye davet edilmişse ve içsel olarak kibirle karşılık verirse ("Eh, beni davet etmelerinin zamanı gelmişti!), geçici olarak kendisini mutlu hissedebilir, ama bu tutum çoğunlukla şanssızlığı çeker. Eğer bir nedenden ötürü davet geri çekilirse, kibri onun şöyle bir tepki göstermesine neden olabilir: "O bunu yapmaya nasıl cüret edebilir! Ben bu partiye gitmeyi hak ediyorum! Yaşam bana karşı!"
Ne yazık ki, onun muazzam bir yaratıcı enerjisi olduğundan, olumsuza odaklanmak sürekli bir savaş haline gelir. Ama eğer o yaşamın iyiliğine inanır ve bu iyiliğe açık olursa fırsatlar sunulduğunda onları fark eder ve doğal olarak başarı yönünde ilerler.
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve geçirdiği kaza sonucunda kalça kemiği kırılan bir müşterim vardı. Sedyeyle götürülürken o kendi kendisine şöyle dedi: "Yaşam beni seviyor (bu düğümsel gruptaki tüm insanlar bunu bilirler!) ve bundan iyi bir şey çıkacaktır." Gerçekten de, o yatakta yattığı süre boyunca, işini ulusal düzeye taşıyan yeni bir proje için bir teklif yazdı. Eski sevgilisi ona yardım etmek için tekrar yaşamına girdi ve ben bu satırları yazarken ikisi hâlâ birlikte ve mutlular. Onun tüm yaşamı yeni bir yöne yönelmiş ve değişmişti, çünkü onun iyiye açık olması, görünüşte olumsuz olan bu olayı kendi yararına kullanmasını sağlamıştı.
Öte yandan, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve tiyatroya gitmeden önce New York'un bilinen bir noktasında buluşmayı kararlaştırdığımız bir kadın arkadaşım vardı. Onu içeride bulamadığım için dışarı çıktım ve onu yaklaşık otuz kişiyle birlikte kuyrukta beklerken buldum ve kuyrukta tam onun arkasında çok yakışıklı bir adam vardı. O geç kaldığım için bana çok kızmıştı ve tiyatroya yürürken yol boyunca beni "haksız çıkarmaya" çalıştı. Onun gerçekte sinirlendiği şey içeri girmesine izin verilmemiş olmasıydı, bunu kişisel bir hakaret olarak yorumlamıştı. (Onlara saygıyla davranıldığında bu insanlar çok tatlı olabilirler, ama eğer onlara başkalarıyla eşit olarak "sıradan bir vatandaş" olarak muamele edilirse, çevresindekilere Tanrı yardımcı olsun!) O istediği şeyi elde edememişti, bu yüzden (kendisi dâhil) çevresindeki herkesi mutsuz etti ve yaşamın ona getirdiği cömert fırsatı kaçırdı: Kuyrukta onun arkasında bulunan yakışıklı adamla tanışma fırsatını!
Kova Kuzey Düğümü insanı Akışa güvenmeyi öğreniyor. O çok cömerttir ve yaşam ona cömertlikle karşılık verir. Eğer o istediği şeyi elde edemezse ya da eğer birisi ona "hayır" derse yaşamın başka hangi fırsatı getirdiğini görmek için daha geniş bakmalıdır. Kendisini neyin mutlu edeceğiyle ilgili sınırlı tabloyu bırakmalı ve yaşamın bolluğuna açık olmalıdır o zaman yeni deneyimler ona beklenmedik sevinçler getirecektir.
Onaylanma İhtiyacı
ALKIŞ VE ÖVGÜ
Kova Kuzey Düğümü insanı birçok yaşamı merkez sahnenin yıldızı olarak ve sürekli olarak toplumun dikkatini çekerek geçirdi, bu yüzden bu enkarnasyonda onun bir yanı bu pozisyonda olmaya karşı direnir. Rolünü doğru biçimde oynayamama korkusu ve onaylanmamayı davet etmek büyük bir duygusal risktir ve şimdi o "yıldız" pozisyonunu aldığında genellikle ödüllendirilmez.
Bu enkarnasyonda başkalarının coşkulu alkışları bu insanı duygusal olarak beslemez. Ama o, başkalarını merkez sahneyi almaları için destekleyen harika bir izleyicidir. Onun doğal coşkusu diğer izleyicilerde heyecan uyandırır. Bu yolla, o onaylanma enerjisini başkalarına verir ve kendisi olmak için özgür kalır.
Eğer o dikkat merkezi olmaktan kaçamıyorsa, yapacağı en iyi şey odağı kendi dışındaki bir şeye yönlendirmektir. Örneğin, eğer Kova Kuzey Düğümü insanı bir konuşmacıysa, izleyicilerin dikkatini konuya odaklayabilir. Eğer o prensiplerinden ötürü onaylanırsa ya da bu onayı yalnızca kendisi için aramak yerine projekte ederse, onun coşkusu sınırsız hale gelir ve muazzam bir yaratıcı güce sahip olur. Onaylanmak bu insan için besin gibidir. Öte yandan, onun onaylanmama korkusu o kadar büyük olabilir ki, o gerçek görüşlerini ya da duygularını paylaşmaktan kaçınabilir.
Geçmiş yaşamlarda Kova Kuzey Düğümü insanı geleneksel çizgiyi savunması gereken ki bu onun işinin bir parçasıydı bir VİP'ti (Çok Önemli Kişi). Ancak, bu enkarnasyonda o alışılmışın dışında olan, genel inançlara uymayan bilgiyi paylaşmak için burada ve her zaman onaylanmayabilir, çünkü o yeni bir şeyi seslendirmektedir. İnsanlar yeni bilgiyi nadiren kolayca kabul ederler, çünkü o bilginin değerini anlamak, ona uyumlanmak ve onu özümsemek zaman alır. Bu insan yenilikçi fikirlerini seslendirirken onaylanmamayı göze almalıdır. O, kendi kendisini onaylamanın verdiği gücü hissetmesine izin vermelidir.
Kendisini bir bilgi kanalı olarak görmesi onu son derece özgürleştirir, çünkü bu durumda o "haklı" olmak zorunda değildir. Bu ayrıca onu başkaları tarafından onaylanmaya ihtiyaç duymanın incinmeye açıklığından da özgür kılar. O sadece bağımsız fikirleri "toplayıp" aktardığını anladığında, o zaman diğer insanların onu onaylayıp onaylamamaları bir etken olmaz.
Kova Kuzey Düğümü insanı grup durumlarında bulunuyorken, aklına sık sık başkalarının coşkuyla kabul ettikleri mükemmel fikirler gelir. Bir fikir gerçekleşir ve hiç kimse onun bu insanın fikri olduğunu hatırlamaz. Bu insanın büyüklük kuruntusu olabilir, ama o dikkat çekmeme siyaseti güttüğünde en büyük potansiyeline erişir ve çok başarılı olur.
Alkış beklememek onu bir sonraki büyük şeye gitmekte özgür bırakır. O çok dikkat çektiğinde, bu onun yeni fikirlere erişmesini engeller. Bu yüzden, onun kaderi işleri gerçekleştirmek için sahne gerisinde ve başkalarıyla birlikte çalışmaktır. O zaman, eğer ün ona gelecekse, bunu dengeli bir biçimde kabul edebilir ve kişisel olarak almaz.
KİŞİSEL Olarak Onaylanma
Kova Kuzey Düğümü insanı herkes tarafından beğenilmek ister onun yaptığı şeylerin çoğunun ardındaki güdü budur. Eğer o bir şey yapar ve onaylanmazsa, bununla başa çıkmakta çok zorlanır. Geçmiş yaşam deneyimlerinden ötürü, bilinçaltı olarak, başkalarının onaylamasını doğru yolda olduğunun ve iyi bir iş yaptığının göstergesi olarak görür. Bir düzeyde, bu insan hâlâ, bir imaja "uygun yaşaması" gerektiğini düşünmenin sıkıntısını çeker. Bu enkarnasyonda o bu kısıtlamaya karşı çıkmasına karşın, bir "rolü" oynamak ve onaylanmak uğruna gerçek benliğini feda etmeye o kadar alışıktır ki, kolayca kalbinin sesine aykırı biçimde kendisinden beklenildiğini hissettiği biçimlerde davranır.
Onaylanma arzusu onda büyük bir içsel çatışmaya neden olabilir. O, başkalarının ona karşı tepkilerinin o kadar farkındadır ki, çoğunlukla, başkalarının gözündeki imajını kendi amacına göre yönlendirir. O, olayların akışına doğal biçimde tepki göstermez, çünkü onaylanmak için tam olarak "doğru şeyi" söylemek ister.
Ama kendisine aşırı odaklanarak, o istemeden doğal özgüvenini tüketir. Eğer sürekli olarak başkalarına nasıl göründüğü konusunda kaygılanır ve mutlu olmak için belli bir miktar onaylanmaya ihtiyaç duyarsa, dengesi çok kırılganlaşır. O, gerekli sandığı olumlu geribildirim için bir imajı sunma çabasıyla sürekli bir baskı altındadır.
Bu insan, içtenlikle, gerçek benliğinden karşılık verdiğinde ve sonra diğer kişinin nasıl karşılık verdiğini ve kendisinin o kişiyi onaylayıp onaylamadığını gördüğünde çok daha iyi durumda olur. O bir kişiyle dürüstçe etkileşimde bulunduğunda, diğer kişinin verdiği karşılık ona o kişiyle birlikte zaman geçirmek isteyip istemediğini gösterecektir. Bu, Kova Kuzey Düğümü insanı için daha güçlü ve sağlıklı bir pozisyondur.
|