RE: Kuzey Ay Düğümü Oğlak Burcunda
GEREKSİNİMLER
GÜVENLİK
Oğlak Kuzey Düğümü insanı kendisini güvenli hissetmeye doymaz bir ihtiyaç duyar. O geçmiş yaşamlarda beslenmeye ve korunmaya alışmıştır ve bu yaşamda onun başkalarının geçimini sağlaması programlanmış olmasına karşın, o kolay yaşamaktan, mümkün olduğunca az çaba göstererek yaşamaktan hoşnut olur! O rutinlerin güvenliğini sever: Belli bir saatte uyanmak, belli bir saatte yemek yemek, eve gelmek, televizyon izlemek ya da okumak, belli bir saatte yatmak. Ancak, sonunda, o özgüveninin riskler alabileceğini ve başarılı olabileceğini bilmenin daha büyük olan güvenliğini bulmak için rutinlerini geride bırakmak zorunda kalacaktır.
AİT Olmak
Bu insan "ait olma"ya derin bir ihtiyaç duyar. Geçmiş yaşamlarda, o ailesiyle güçlü bir biçimde özdeşleşti ve bir grubun parçası olmaktan rahatlık duydu. Şimdi o ayırt edici olmayı öğrenmeli ve gereksinimini sorumlu bir biçimde doyurmak için ona bu ait olma duygusunu veren insanlarla birlikte zaman geçirmeyi seçmelidir. Ev ve mal mülk de ona bir güvenlik duygusu vermekte önemlidir. (Ancak, doğum haritasında bunun aksini gösteren etkenler olmadıkça, bu insan para kazanma bakımından çok iyi bir "emlak karması"na sahip değildir.) Eve odaklanmasından ötürü, o evde çok zaman geçirebilir. Bunu yaptığında, ev onun genişlemesini ve yaşamının sorumluluğunu üstlenmesini engelleyebilir. Eğer bu insan kendi işini yönetiyorsa, onu kendi evinden yönetmemesi başka birinin evinde olsa bile bir yer kiralaması onun için daha iyi olur. O enerjisini hareket halinde tutmak için düzenli olarak dış dünyaya çıkmalıdır. Evde fazla zaman geçirmek onun için fazla rahat olabilir ve yaşam dış dünyayla etkileşimden kaçınmak için kullandığı bir rutin haline gelebilir. Böylece, gerçek canlılık, gelişme ve ilerleme için fırsat kaçırılır.
Oğlak Kuzey Düğümü insanı ait olmamaktan korkar ve kabul edilmek için nasıl davranacağını bilmez. Bu yüzden, "grup" tarafından hangi davranışların onaylandığım görmek için çevresine bakar ve sonra öyle davranmaya çalışır. O yakınlığın açlığını çeker ve bunu elde edebilmesinin tek yolunun gruba boyun eğmek olduğunu düşünür. Ancak, gerçekten istemediği halde gruba uymak onun için derin bir düş kırıldığı kaynağı olabilir. Grup genellikle ona boyun eğerek karşılık vermez.
Bu insan, bir "klan"ın ya da "klik"in bir parçası haline geldiğinde de yoldan çıkar, çünkü o "benimsediği" prensipleri başka gruplara uygular, bu da onun kendisini yabancılaşmış hissetmesine yol açar. Ve o bunun nedenini anlamaz! Ait olma ihtiyacını bir kliğin parçası olarak karşılamaya çalışmaktaki sorun, bunun başka grupları dışlamayı gerektirmesidir o, yalnızca sınırlı sayıda insana ait olduğunu düşünür. Onun kendisim kişisel yaşamından daha büyük bir davaya adamasının iyi sonuç vermesine karşın, o ayırt etmeyi unuttuğunda, sorunlar ortaya çıkar. Örneğin, eğer o Cumhuriyetçi Partili bir grubun içinde bulunurken bu partinin politikasını ateşli bir biçimde destekliyorsa, bu grup onun kendisini onlara aitmiş gibi hissetmesini sağlayacaktır. Ama aynı ateşlilik onun Demokrat Partililerle dolu bir odada kendisini yabancılaşmış hissetmesine yol açacaktır. Eğer o kendisini kabul edilmiş hissetmek istiyorsa, konuştuğu insanlarla ortak hangi prensipleri varsa onlara odaklanmalıdır.
BAŞARISIZLIK KORKUSUNA KARŞI ÖZSAYGISI
Oğlak Kuzey Düğümü insanının öylesine abartılmış bir başarısızlık korkusu vardır ki, bu onu adeta felç eder ve başarıya götürebilecek değişiklikleri yapmasını engeller. O, başarısızlığa uğramaktan korktuğu sürece, başkalarına güvenerek "paçayı kurtarabileceğini" düşünür. Bir yetişkin olmaya ve başarı için fırsatlar aramaya "yeterince hazır" olmadığını düşünür. Ancak, er ya da geç kimsenin onunla ilgilenmeyeceğini anlar bu enkarnasyonda bu böyle programlanmamıştır.
Bazen bu insan, korkularıyla karşılaşmaktan ve dış dünyaya çıkmaktan kaçınmak için her mazereti hatta yaşım bile kullanır. Yıllar boyunca kendi kendisiyle güreştikten ve sonunda "misyonunu" başarmadan doyuma ulaşamayacağına karar verdikten sonra, yaşının hedefine erişmesini engelleyeceğine karar verebilir. Yaşlanma korkusu bu insan için onun büyümek istemeyen yanının bir yansıması olabilir.
Ancak, Oğlak Kuzey Düğümü insanı yaşlanmayı kucaklaması gereken bir insandır: "Çok şükür, sonunda olgunluğa eriştim!" Onun kucaklayacağı şey, yaşamı anlamlı kılacak, ona doyum getirecek ve özsaygısı verecek bir hedefe doğru çalışmaya başlama isteğidir. Bu insanın yaşlanmanın profesyonel olarak onun aleyhine işleyeceğini düşünmesi mantıksızdır: Onun aradığı roller, genellikle, o yaşlandıkça yükselir, çünkü yaşı ona daha çok güç, güvenilirlik ve otorite verir. Bu insan, hedeflerine daha önce de erişebilir, ama genellikle, o yaşamının ikinci yarısında en nihayet bir görüşü benimseyip savunur. Bu yüzden, o yaşlanma kaygısının baskısını hissettiğinde, bu aslında onun psişesinin "Artık zamanı geldi!" demesidir.
Bu insan, eğer hedefine erişmek için hiçbir çaba göstermezse, bu çabayı yüzde yüz gösterip de başarısızlığa uğradığında olacağından çok daha mutsuz olacağının farkındadır. Ona sürekli olarak, "Ya başarısızlığa uğrarsan?" diyen ses, onun dış dünyaya çıkmasını istemeyen geçmiş yaşam mekanizmasının bir parçasıdır. O ses aslında, "Büyüme... Dışarı çıkma," demektedir ve bu kendi kendini yenilgiye uğratıcı bir durumdur. Eğer o bu sese kulak verirse, hiçbir zaman özsaygı kazanamayacaktır.
Geçmiş bir yaşamda, Oğlak Kuzey Düğümü insanının onun dışarı çıkmasına izin vermeyen bir kocası, ya da aşırı koruyucu bir ebeveyni olmuş olabilir. Ama bu sonunda gelip, "Tamam, yetti artık!" demeye ve kendi durumunun sorumluluğunu üstlenmeye dayanır. O anda, bu insanın yaşamındaki pozisyonu tamamen tersine döner. Bu düğümsel gruptaki insan tüm sorumluluğu üstlenmeye gönüllü olduğunda, kendi yaşamı üzerinde kontrol uygulamaya başlar ve özsaygısı kazanır, bu da onun her şeyden çok ihtiyaç duyduğu şeydir.
Aslında, bu insan belli bir eylemin doğru olup olmadığı konusunda kuşkuya düştüğünde, "doğru yolda" olduğunu belirlemek için özsaygı göstergesini kullanabilir. Örneğin, eğer o birisini arama konusunda kararsızsa, kendi kendisine şunu sorabilir: "Sonucu her ne olursa olsun, bu telefonu etmem bana bir özsaygısı duygusu verecek mi?" Eğer yanıt evetse, o, telefon ederek "kazanacaktır." Eğer yanıt hayırsa, o pozisyonunu yeniden düşünmelidir.
Oğlak Kuzey Düğümü insanı duygusal bir sis içinde yüzmeyi sever, bu da onu otomatik olarak "daha düşük" bir pozisyona sokar. Ama o yaşama "yönetimi ve sorumluluğu üstlenme" pozisyonundan yaklaştığında, her şey değişir ve o kendisini güçlenmiş hisseder. Yine de, bunu yapmanın çevresinde epey korku vardır, çünkü o buna alışık değildir ve mükemmel ya da yetkin olmamaktan korkar. Ama ne kadar ertelerse ertelesin, o bu yaşamda er ya da geç ayağa kalkmak, yönetimi ve sorumluluğu üstlenmek zorunda kalacaktır. Bu tutum değişikliğini ne kadar çabuk yaparsa, o kadar çabuk mutlu olmaya başlar.
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve öğretmen olmak isteyen bir müşterim vardı. Birçok eğitimci üniversiteden hemen sonra öğretmenliğe başlar, ama bu bey üç üniversite diploması alana dek bunu ertelemişti ve o zaman bile kendisini bu "sorumluluğu üstlenmeye" hazır hissetmemişti. En sonunda, o bunu yaptı ve bu insan için gerekli olan budur. Bir kez o cesur bir adım atıp, eyleme geçtiğinde, başarısı yeteneklerini onaylar.
Bir kez bu insan yönetimi üstlendiğinde, duygusal gereksinimlerine de hâkim olur ve onları karşılayabileceğinden emin olabilir. Artık başkalarının insafına kalmadığından, o en nihayet kendi kendisine yeterli olduğunu hisseder ve güven duyar.
Olumlu Bir Odağı Korumak
Oğlak Kuzey Düğümü insanı, motivasyon, şevk ve destekleyici enerji sunarak insanları hayallerinin peşine düşmeye teşvik etmekte iyidir. Şimdi o kendisini nasıl teşvik edeceğini öğreniyor. Bu insan, karanlık ruh hallerinin etkisinde kalmasına karşın, kendisini çabuk toparlar. O, "dibe batıp da orada kalmaz;" dibe itildiğinde, yeniden yukarı çıkar. O sadece şunu hatırlamalıdır: İşler tam onun istediği gibi sonuçlanmasa da olur. Onun yapması gereken şey, dışarı çıkıp elinden geleni yapmaktır.
Bu insanın duygularıyla eşsiz bir bağlantısı vardır. O, hissederek, "Bunu yapabileceğine eminim!" dediğinde, bu başkalarına ve kendisine hedeflerine gerçekten erişebileceği konusunda güven verir. O, böyle güçlü bir zihin his bağlantısına sahip olduğundan, aynı zamanda iyi bir şifacıdır. Ancak, kendisi ve sevdikleri için gerçekten bir teşvik kaynağı olmak için, o her durumun potansiyel olarak olumsuz sonuçlan üzerinde durma alışkanlığını yenmelidir. O diğer kişiyi yol boyunca incinmekten "koruduğunu" düşünür, ama aslında o diğer kişinin yolu üstünde engeller yaratmaktadır. O sadece olumlu sonuçlar elde etmeye odaklanmalıdır. Bu insan normal olarak cesur değildir ve diğer düğümsel burçlardakilerin alabilecekleri riskleri göze almaz. Bu yüzden, önemsediği kişiler hayatta bir risk alma konusunda heyecanlandıklarında, o bilinçli olarak olumlu bir tutum sergilemelidir.
Oğlak Kuzey Düğümü insanı için en iyi yol, başarıyı yaratmaya konsantre olarak korkularını yenmektir. Onun olumsuz yana bakması, sadece, kazanmak için gereksindiği odaklanmanın enerjisini tüketir. O kendisine geçmişteki başarılan hatırlatmak ve belli hedeflere pratikte nasıl erişebileceğine konsantre olmalıdır. Olumluya odaklanmayı öğrendiğinde, duyguları onun istediği sonuçları yaratmasını ve başkalarını da başarmaya teşvik etmesini destekleyecektir.
Sorumluluğu Üstlenmek
Bu insan, çoğunlukla, sınırlı hedefler çerçevesine sahiptir. Tüm zamanını aile ortamında geçirmiş olduğu geçmiş yaşamlardan ötürü, o dış dünyada bulunma açısından yenidir ve deneyimden gelen güvenden yoksundur. Ama bu yaşamda, onun, yönetimi ve sorumluluğu üstlendiği ve ona sunulan fırsatları kabul ettiği her seferinde kazanması programlanmıştır. Olumlu deneyimler yoluyla o kendi yeteneklerine güven duyacaktır. O şunu fark etmelidir ki, onun hedefleri çoğunlukla "güvenli" olduğundan ve riskler almaya dayanmadığından, başkalarının görüş ve tavsiyelerine açık olması ona yarar sağlayacaktır. Bu görüşler ve tavsiyeler onun kendi başına düşünemeyeceği yeni düzeylere doğru genişlemesine yardımcı olabilir.
Sorunlarla Karşılaşmak
Oğlak Kuzey Düğümü insanı çok açık olduğunu düşünebilir, ama aslında o neler hissettiğini paylaşmakta epey zorlanır. O andaki durumunun çok ötesini görmediğinden, o başkalarına sığ görünebilir. Her şeyi kolayca anlayabilir bu insanlar çoğunlukla çok zekidirler ama fikirlerini uygulamak ona zor gelir. O kadar çok olumsuz düşüncesi vardır ki, işleri başarmak ya da sorunlara olumlu bir biçimde yaklaşmak onun için zordur.
O sorunlardan kısmen kaçınır, çünkü diğer kişinin neden belli bir biçimde karşılık verdiğiyle ilgili o kişiye gerçekte neler olup bittiğini sormadan birçok neden düşünür. O kişinin onu neden reddettiğiyle ya da söylediği şeyi neden söylediğiyle vb. ilgili "hislere" ve "önsezilere" kapılır. Ne var ki, onun içgüdüleri hemen her zaman yanlıştır. Eğer geriye dönüp önceki deneyimlere bakarsa, diğer kişinin davranışının ardında bulunduğundan kuşkulandığı şeyin çoğunlukla yanlış olduğunu görür. Bu yüzden, onun için en iyi yol, diğer kişiye neden öyle karşılık verdiğini açıkça sormak ve sonra onun söyleyeceklerini dinlemektir.
Bu insanın başka bir kişiyle arasındaki bir sorunu çözmeye çalışmadan önce zihninde belli bir hedef belirlemesi yararlı olur: Birlik yaratmak istemek, ilişkiyi bitirmek istemek, daha iyi sonuçlar almak amacıyla davranışını değiştirebilmek için geribildirim istemek, vb. Eğer onun ilgili kişilerin duygularından ayrı olan belirlenmiş bir hedefi varsa, bu onun objektif kalmasına yardımcı olur. Örneğin, eğer o bir çalışanı işten çıkarmak zorundaysa, hedefe odaklanmak çalışanı işten çıkarmak onun olayın neden olduğu duyguların yoğunluğu içinde kaybolmasını engelleyecek olan tek şeydir.
Bir dostlukta bir yanlış anlamayı giderirken onun için en iyi yol, zihninde bir hedef belirlemesi ve niyetini diğer kişiye bildirmesidir: "Bak, seninle paylaşmak istediğim bir şey var ve niyetimin aramızda daha büyük bir yakınlık yaratmak olduğunu bilmeni istiyorum." Bu insan sorumluluk üstlenip, duygularının incinmiş olduğunu diğer kişiye bildirirse, çoğunlukla, o kişinin onun nasıl etkilendiğini fark etmemiş olduğunu görür.
DÜRÜSTLÜK
Oğlak Kuzey Düğümü insanı açık sözlü olmayı ve neyi bilip neyi bilmediği konusunda dürüst olmayı öğreniyor. O, tüm yanıtları bilmediğinde kendisini yetersiz hissettiğinden, ezici görünen durumlarda çoğunlukla hiçbir şey yapmaz ya da, geçmişinden gelen bir davranış kalıbıyla karşılık verir. O, yanıtları olmadığında bunu diğer kişiye açıkça söylemeyi ve o kişinin neye ihtiyaç duyduğuyla ilgili daha çok geribildirim almayı öğreniyor. Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve lise öğrencilerine tüm bando enstrümanlarını çalmayı öğreten bir müşterim vardı. Müşterim davullarda ustalaşmıştı ve diğer enstrümanları ancak yüzeysel olarak biliyordu. Bir gün bir öğrenci ona borazanla ilgili bir soruyla geldi: "Fa notası nasıl çalınır?"
Müşterim kaygılanmıştı: "Ya ona yanlış bir şey söylersem? Budala gibi görünürüm!" Ama o değişik biçimlerde yanıtlayabileceğini biliyordu. O, öğrencinin gözünü korkutabilirdi: "Ne demek istiyorsun? Sen bilmiyor musun?" bu, öğrencinin gereksindiği yardımı ondan esirgemek olurdu. Ya da o şöyle diyebilirdi: "Dinle, şu anda bilmiyorum, ama bir bakar ve sana söylerim." Bu insan "bilmiyorum" dediğinde, bu onu başkalarıyla eşit kılar ve aradığı yakınlık duygusunu oluşturur. O işi sonuna kadar götürüp istenen bilgiyi bulduğunda, saygı ve takdir görür.
İlk adım, "bilmediğini" kabul edecek alçakgönüllülüğü göstermektir. Sonra o daha çok bilgi arayabilir. O öteki yolu (aşırı duygusal bir tepkiyle o kişinin gözünü korkutmayı) seçtiğinde, o kişiyi kendisinden uzaklaştırır ve bu onun arzuladığı yakınlık yerine, güvensizlik ve savunmacılıkla sonuçlanır.
Duygusal Tutsaklıktan Kurtulmak
GEÇMİŞİ BIRAKMAK
Oğlak Kuzey Düğümü insanı çoğunlukla, ebeveynlerinden birinden ya da her ikisinden de hoşlanmaz ve ona karşı soğukluk hisseder. O bunu açıkça ifade etmeyebilir, ama içinin derinliklerinde hisseder. Ebeveynlerinin ona dış dünyaya başarıyla açılmak için gereksindiği desteği vermemiş olduklarını düşünebilir. Ya da ebeveynlerinin onu olması gereken kişiden başka birisi yapmaya çalıştıklarını düşünebilir. Bu düşünceler onun doğal yeteneklerinin elverdiğinden daha azını başarmasına neden olabilir. Bu adaletsizlikten ötürü ebeveynlerini cezalandırmak için bilinçaltı bir girişimle, o kendisini hedeflerine erişmekten alıkoyabilir. Örneğin, eğer ebeveyni bir keresinde bu insana başarısız biri olduğunu söylemişse ya da onun "yeterince iyi olmadığını" hissetmesine neden olmuşsa, o bu kötü muameleden ötürü ebeveynini cezalandırmak için kendi kendisini sabote edebilir. Böylece ebeveynine, "Bak, ben başarılı değilim ve bu hep senin suçun!" demiş olur.
Başarılı olmak için, bu insan kendi çıkarlarını ve özsaygısını, ebeveynlerini ya da başkalarını haksızlık yapmakla suçlama arzusunun önüne geçirmelidir. O şunu söyleyebilmelidir: "Evet, sen haklısın. Ben, eskiden yapabildiklerimden daha çoğunu başarmaya muktedirim." Bu olgunluk gerektirir. Bu ayrıca, geçmişte yaşamamak için bilinçli olarak çaba göstermeyi ve şimdi yaşamını güçlendiren şeye odaklanmış kalmayı ona özsaygısı getiren şeyleri yapmayı da gerektirir.
Duygulara Hâkim Olmak
Oğlak Kuzey Düğümü insanı öylesine duyarlıdır ki, o başkalarının sözleri, duyguları, beden dili ve onlara eşlik eden tüm çelişkiler ve belirsizlikler de dâhil, tüm iletişim düzeylerinin farkındadır! Birisi ona bir kararını ilettiğinde, o bunun altındaki çelişkili duyguları hemen fark eder. Örneğin, birisi onu akşam yemeğine davet etse ve o, "Hayır, teşekkür ederim," dese, o kişi "Peki, başka sefere," dese bile, bu insan saatlerce o kişinin bu konuda başka neler hissettiğini düşünüp endişelenecektir düşündüğü şey doğru olabilir de, olmayabilir de! O, arkadaşının, düş kırıklığı ve anlayış duygularını hesaba katarak "Peki, başka sefere," dediğini hatırlamalıdır. Bu insan, başkalarının altta yattığını imgelediği duygularına değil gerçek yanıtlara uyumlanmayı öğreniyor.
Bu insan eğer zaman ayırıp durumları baştan sona düşünürse daha iyi eder, çünkü beklenmedik bir olay ya da yeni bir bilgi onun duygulanımı köpürüp düşünüşünü karıştırmasına neden olabilir. Bazen, eğer o bir çözüm bulamaz ya da hemen bir karar veremezse, düş kırıklığıyla tepki gösterir. Çok fazla duygusal müdahale olduğundan, nasıl karşılık vereceğini bilemez. Ama bir görüşü benimseyip savunmak bir karar vermeyi içerir ve insanın verdiği hemen her kararda çelişkili duygular vardır. Önemli olan, olası geri tepmelere değil, karara odaklanmaktır. Olumsuz geri tepmelerle başa çıkmak sadece bir gelişme ve güçlenme fırsatıdır.
Oğlak Kuzey Düğümü insanının, kendisini duygularının içinde yitirmesini önleyecek belirlenmiş bir hedefe de ihtiyacı vardır. Eğer bir avuç dolusu yengeci bir fıçıya koyarsanız, fıçının kapağı açık olsa ve yengeçler yukarı tırmanıp fıçıdan çıkabilecek halde olsalar bile, onlar fıçının dibinde kalacaklardır. Ara sıra, bir yengeç fıçının kenarından yukarı tırmanmaya başlasa bile, diğer yengeçler onu tekrar dibe çekeceklerdir. Bu insanın duyguları da o korkak ve paylaşmak istemeyen yengeçler gibidir: O özgürlüğe ulaşmaya ve hiçbir şeyin onu engellemesine izin vermemeye karar verene dek, duyguları daima onu aşağıya çekerler!
Bazen bu insanın, onu duygularıyla yüzleşmenin gerekliliğine uyandıran bir olayın acısını çekmesi gerekir o zaman yaşam çok daha kolaylaşır. O noktaya dek, o duygularının kurbanı olur sürekli olarak duyguları tarafından ezilir. O duygularına bir bütün olarak bakmayı öğrenene dek, duyguları onun kaçınmak istediği ürkütücü ve "kontrolsüz" bir şeyi temsil eder. Bu insan kendisini olumsuzluğa kaptırdığında, olumsuz duygular onu ezer ve o olumsuz fiziksel tepkiler hissetmeye başlar.
Onun bu yaşamda yapması gereken en önemli şeylerden biri, olumlu duyguları güçten düşürücü olumsuz duygulardan ayırt etmektir. Kendisini kaptırdığında bu insan için Pandora'nın kutusu olan dört temel duygu vardır: Korku, Öfke, Suçluluk ve Güvensizlik. O bu dört duygudan herhangi birine kapılmayı kaldıramaz, çünkü ne zaman duracağını bilmez! Örneğin, bir kez o Suçluluğa girdiğinde, giderek daha çok suçluluk duyar suçluluk duygusuyla dolmaya devam eder ve bu bir ömür boyu böyle sürer.
Bu insan olumsuz duygulara kapılmaya o denli koşullanmıştır ki, bunu yaptığını bile bilmez. Bu dört duygudan birini hissederken bunu fark etmek ve sonuçlarının farkına varmaktır. Örneğin, o öfkelenmesine izni verdiğinde, kısa bir süre için gerçekten "delirebilir." Eğer salim kafayla düşünüyor olsa söylemeyeceği ya da yapamayacağı şeyleri söyler ve yapar. O, bu dört duyguya göre hareket etmenin sonuçlarını fark etmelidir ve parçalayıcı etkiyi görecektir. O zaman, tıpkı elinin yandığını gördüğünde onu kızgın sobanın üstünde tutmayacağı gibi, durmayı öğrenebilir.
Diğer düğümsel gruplar çizgiyi nerede çekeceklerini bilirler ve bu duyguları davranışlarını değiştirmek için bir "uyanış çağrısı" olarak kullanabilirler. Ama Oğlak Kuzey Düğümü insanı duygularına bağımlıdır ve tıpkı alkoliklerin bir kadeh içmelerine bile izin veremeyecekleri gibi o bu "büyük dörtlü"den herhangi birine kapılmasına kesinlikle izin veremez. Korku, Öfke, Suçluluk ve Güvensizlik sadece zihinsel olarak güçten düşürücü değil, fiziksel olarak da tehlikelidir. Öte yandan, Sevinç, Sevgi ve Takdir Etme haz verici ve sağlıklıdır. Aslında bu "büyük dörtlü"nün dışındaki diğer duygular bu insan için iyidir, çünkü onlar kontrolsüz aşırılığa yol açmazlar.
|