RE: Kuzey Ay Düğümü Başak Burcunda
GEREKSİNİMLER
ÖZGÜVENİ
Başak Kuzey Düğümü insanı bu enkarnasyonda özgüveni geliştirmelidir. Duygusal doğasından ötürü, o altta yatan çaresizlik ve savunmasızlık duygularıyla iş görür. Bu kolayca, belirgin bir nedeni olmayan endişeye yol açabilir. O, nedeni saptayana dek bu duygulardan kurtulamaz. Sonra, çoğunlukla, endişelerinin realiteyle çok az ilgisi olduğunu anlar, ya da bilinçaltı olarak endişeye yol açmış durumlara düşmekten nasıl kaçınacağını görür. Bu süreç, genellikle, bir danışmanın ya da güvenilir bir dostun yardımıyla daha kolay yürür başka bir bakış açısı onu dengeleyecek ve içine dönmesini engelleyecektir.
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve kâğıt üzerinde çok iyi görünen bir işi kabul etmekten endişe duyan bir erkek müşterim vardı. Bu tam onun istediği işti ve işi teklif eden kişi ona dünyayı vaat ediyordu. Ancak, o nedenini anlamadan bu konuda endişe duyuyordu. Bunu bana açıklarken, daha önce ülkenin o bölümünde çalışmış olduğundan söz etti: Orada epey para kazanmıştı, ama onun yaşam tarzına karşı güçlü bir önyargı olduğundan, sosyal olarak kendisini çok tecrit olmuş hissetmişti. O şimdi hayatının sosyal yaşamının onun için parasal başarı kadar önem taşıdığı bir dönemindeydi. O endişesinin nereden kaynaklandığını anladığında, realiteyle bağlantı kurdu ve işi kabul etmemeye karar verdi. Başak Kuzey Düğümü insanının doğuştan özgüveni yoktur. Dünyada pratik deneyimi olmadığından, derin bir endişesi vardır. Güven başarılı deneyimin bir yan ürünüdür ve bu insanın geçmiş yaşamlarında dünyada gerçekten ne kadar etkili olabileceğini bilecek kadar yeterince deneyimi olmamıştır. Ancak o, yaşamının bilinçli olarak hedefler koyduğu her alanında güveninin büyük bir hızla geliştiğini görecektir. O, duygularını aşıp, güçlü yeteneklerini bir hedefe erişmeye odakladığında, neyin işe yarayıp neyin yaramayacağını ayırt etmekte ustalaşabilir ve çok kısa bir sürede başarıya ulaşabilir. Bir kez fikri kavradığında, onu kimse durduramaz.
DÜNYEVÎ DENEYİM YOLUYLA GÜVEN GELİŞTİRMEK
Başak Kuzey Düğümü insanının bilinçaltında pek fazla "dünyevi başarı anısı" olmadığından, dünyevi şeyler onun için yerleşik alışkanlıklar değildir. Bazen o, "yanlış bir şey yaparsa" istediği şeyi elde edemeyeceğinden korkar. Aslında, bu doğrudur, ama bu ahlaki değil, yalnızca pratik bir konudur! Bu insan için, direkt, pratik deneyim yaklaşımı en iyisidir: Yaparak öğrenmek, denemek, kendi süreci yoluyla neyin işe yaradığını ve neyin yaramadığını bulmak. Başak Kuzey Düğümü insanı kitapları en yüksek otorite olarak gören "teorik temelli" biri değildir o pratik sonuçlar ister. Vizyonunu uygulamak ve onu fiziksel dünyada gerçekleştirmek ister ve bunu ancak o yapabilir.
Onun "haklı olma"ya ego bağlılığı yoktur ve işleri başarıyla yapmayı öğrenme sürecinde hatalar yapmaya gönüllüdür. Hatalar öğrenmenin gerekli bir parçası olduğundan, bu doğal açıklık ve alçakgönüllülük onun yararına işler. Başarı bir kişiye kullandığı yöntemlerle mevcut yolu izleyerek doğru yaptığını söyler; hatalar onun "yolun dışına çıktığını" gösterir. Bu insan genellikle "çabuk öğrenir" ve herhangi bir durumda neyin işe yaradığını ve neyin yaramadığını anlaması uzun sürmez.
Geçmiş yaşamlarda akıl hastanelerinde geçirdiği deneyimler de Başak Kuzey Düğümü insanının karma'sına çok bağlıdır. İşte bu yüzden şimdiki enkarnasyonda o aklını yitirmekten ya da çıldırmaktan korkabilir geçmişte psişesinin o bölümünün dengesini yitirmiş olması mümkündür. Bu enkarnasyonda çalışma onun için mükemmel bir panzehirdir. O işine ve olumlu sonuçlara odaklandığında, psişesinin dengesini yitirmiş olan bölümü, işi yapmanın pratik zorunluluğuyla kalıcı bir uyum içine girecektir. Bu insan, yaşama aktif olarak katılmaktan gelen güveni kazanabilmek için, muazzam gibi görünen riskler almaya gönüllü olmalıdır. Örneğin, o iş aramaktan korkuyor olabilir, ama o bir adım atar atmaz, bu ileri doğru hareket onun korkusunu yarıp geçer. O endişelerini düşünerek aşamaz; onun doğuştan gelen güvensizliğini aşmasını sağlayacak olan şey, faaliyete geçmesidir.
Savunmasızlık
Başak Kuzey Düğümü insanı son derece duyarlıdır ve başkalarının da o kadar duyarlı olduklarını düşünme eğilimindedir. Yalandan baktığında, diğer insanların maskelerinin ardındakini onların güdülerini, arzularını ve güvensizliklerini görebilir. Bunu yapabilir, çünkü o yargılayıcı değildir. Bundan doğan şefkat onun başkalarının iç dünyalarını görmesini sağlar.
O bu yeteneğe sahip olduğundan, başkalarının da aynı şeyi yapabileceklerini varsayar. Bu yüzden, dünyaya açıldığında kendisini çok savunmasız hisseder. Onun bilmesi gereken şey, diğerlerinin onun içini göremedikleridir, çünkü diğerleri insanların maskelerinin ardına derin bir biçimde bakmak için gerekli olan benlik arınmasını henüz yaşamamışlardır. O, başkaları onu yargılayacaklar diye kaygılanır, oysa yargılar ve önyargılar barındırmak başkalarının bu yeteneğe sahip olmalarını engelleyen özelliktir! Bunu anlamak bu insan için çok özgürleştirici olabilir o sanki büyük bir özgüveni varmış gibi davranabilir ve diğerleri buna inanacaklardır.
Başak Kuzey Düğümü insanı başkalarına baktığında onların ruhlarını görebilir ve bu yüzden onlara karşı büyük bir şefkat duyar. Ama başkaları ona baktıklarında, onlar yalnızca bu insanın çizmiş olduğu portresini görürler. Bu şekilde, o güçlü bir "dış görünüş" sergileyerek, yaşamında olup bitenlerin çoğunu yapıcı bir biçimde kontrol edebilir.
Bu insan, başkalarının onun ne kadar duyarlı olduğunun, onları incitmekten kaçınmak için ne kadar çok verdiğinin ya da kendisini ne kadar çok tuttuğunun farkında olduklarını da varsayar, ama bu doğru değildir. İşte bu yüzden o iyi tanımlanmış sınırlar oluşturmalı ve incindiğinde bunu diğer insanlara bildirmelidir. Ağlayıp vazgeçmek yerine, olup biteni diğer kişiye açıkça belirtmeli ve açık, yapıcı bir karşılıklı hareket yolu saptamalıdır.
DIŞARIYA ODAKLANMAK: KATILMAK
Başak Kuzey Düğümü insanı içe doğru aşırı odaklanma eğilimindedir. Bu düğümsel pozisyondaki müşterilerimden biri sık sık şöyle derdi: "Eğer içime yönelip bu konuda düşünebilsem, bunun üstesinden gelebilirim." Benim öğüdüm her zaman şöyleydi: "Hayır! Duruma düzen getirmek için aktif olarak katıl."
Bu düğümsel gruptaki insanın ilk içgüdüsü kabuğuna çekilmek olduğundan, onun zihninden geçenleri öğrenmek zor olabilir. Başkaları için onu anlamak kolay olmayabilir, bu yüzden bazen onun duyguları hesaba katılmaz. Onun katılımını etkili bir biçimde sağlamak için, durumun ona nasıl göründüğünü, o konuda ne hissettiğini ve ne istediğini saptamak için ona belli sorular sormak gerekebilir. Bir kez o ne yaratmak istediğinden emin olduğunda, eylemi başlatacaktır.
Kendi içine odaklanma eğilimi, özellikle sosyal ilişkilerde onun zararına olur. O birisiyle ilişki kurduğu sırada kendi içine odaklanıp diğer kişiyi gözden kaçırırsa, endişelenir ve kabuğuna çekilir. Onun bu enkarnasyondaki amacı başkalarına hizmet etmektir; o diğer kişiye ve ona yardım etmek için ne yapabileceğine odaklanmış halde kaldığında, "doğru yolda" olduğundan kendisini güvenli hisseder. Ama kendi niyetini ya da diğer kişi üzerinde nasıl bir etki yarattığını sorgulamaya başladığında, odak kendisine kayar ve o endişelenir. Başak Kuzey Düğümü insanı için anahtar, başkalarıyla bağ kurmak ve sorunları onlarla birlikte çözmektir. Duruma düzen getirmek için başkalarının harekete geçmelerine yardım ederek, o kendisine yardım eder. Güdüsünün yardımcı olmak olduğunu hatırladığı sürece, neşeyle etkileşimde bulunmak için gereksindiği güvenle dolar. Sonuçta, eğer başlıca güdüsü hizmet etmekse, onun kaybedeceği bir şey yoktur. Bunu akılda tutmak onun için çok güçlendiricidir. O, diğer kişi üzerinde yoğunlaşarak ve sorunu düzgün bir yapıyla çözerek, güçlü odaklanışıyla üretken sonuçlar yaratmaya yardımcı olur.
Bu insan, yaşamın akışını düzenleme konusunda çok yeteneklidir. Bir kez o belli bir hedefi belirlediğinde, sanki her şey "yerli yerine oturur." Onun için anahtar odaklanmadır hedefine odaklandığında, o hedefe erişmesini sağlayacak en etkili adımlar kusursuz, düzenli bir sırayla önüne serilir. Zor durumlarda o patlamaya hazır noktaları görebilir ve başlangıçta daha stabil bir temel yaratmaya enerji harcayarak, daha sonra meydana gelebilecek patlamaları önler.
O doğuştan, fiziksel âlemde her şeyi mükemmelleştirme yeteneğine sahiptir ve bu konuda bu dünyadaki herkesten çok daha iyidir. Yine de, bu yeni bir yetenektir ve o buna sahip olduğunu bilmeyebilir. Bu kendi içinde her şeyi düzene sokma, analiz etme ve ruhsal ahlak kurallarını maddi dünyada başarıyla uygulama yeteneklerini barındıran "yeni bir oda" bulmak gibidir. Eğer o bu yeni odanın kapısını açabilirse, çevresine ruhsal bir sevgi ve düzen vizyonunu getirecek yeteneğe sahip olduğunu görecektir.
Ayırt Etmek
Geçmiş yaşamlarda, Başak Kuzey Düğümü insanı yaşamın ruhsal bir anlayışını kazandı. Onun öğrenmiş olduklarının çoğu doğru olmasına karşın, öğretilerin bazıları yanlış ya da eksikti. O, somut bir düzeyde neyin gerçekten işe yaradığını deneyerek bunu ayırt etmeyi öğrenebilir. Örneğin, ona tüm varlıklara karşı şefkatli bir sevgi beslemenin Gerçek olduğu öğretilmiş olabilir, ama bu Gerçeği dünyada kendisine ya da başkalarına zarar vermeyecek biçimde nasıl uygulayabileceğiyle ilgili basit ana bilgiler öğretilmemiş olabilir. Bunu nasıl yapacağını öğrenmek ona bağlıdır ve bir kez o yapması gereken şeyin bu olduğunu anladığında, pratik uygulamada ustadır.
Bu insan yaşamının her alanında netlik ve ayırt etme derslerini öğreniyor: Gerçek olan nedir ve hayal olan nedir; yararlı olan nedir ve yıkıcı olan nedir; onun yardımına gerçekten kimin ihtiyacı vardır ve kim yalnızca sempati istemektedir; o ne zaman hizmet etmektedir ve ne zaman mağdur edilmektedir? O, bilincini temizleyebilmek ve yaşamına güç, istikrar ve güven getiren verimli bir düzen yaratmaya başlamak için, ayırt etmelidir.
Bu düğümsel gruptaki insan, genellikle bir durumu doğru olarak sezer, ama sezgisini destekleyecek ayrıntıları elde edene dek kendisine güvenmez. Bu süreç, "seçici görüş"e, yani yalnızca onun önsezisini doğrulayacak bilgiyi görmeye yol açabilir. Örneğin, eğer o birisinin belli bir yapıda olduğunu düşünürse, eninde sonunda o kişi genel çerçeveden çekilip çıkarıldığında onun teorisini destekleyen bir şey yapacaktır. Ama bütün bu süreç gerçekte onun kendi zihnindedir.
Öte yandan, eğer o birisiyle ilgili olarak huzursuzluk hisseder, ama bu hissi bir yana bırakıp o kişinin realitesini izlerse, aslında ne olup bittiğini anlayabilir. Ama o objektif olmalıdır. Örneğin, eğer birisinin onu aşağıladığını düşünüyorsa, yapılacak en iyi şey kenara çekilip o kişinin başkalarına karşı nasıl davrandığını izlemektir. Eğer o kişi başkalarını da aşağılıyorsa, o zaman o hissettiği şeyin doğru olduğunu anlar.
Vazgeçmeye Karşı Eyleme Geçmek
Başak Kuzey Düğümü insanı vazgeçme eğilimine karşı savaşmalıdır. Kendisine karşı koyulduğunda bunun üstesinden gelmek, onun içsel güç ve özgüveni kazanması için gereklidir. Hepimiz deneyimsiz olduğumuz alanlarda güvenden yoksunuzdur. Ancak, çoğu insan karşı koymayla karşılaştığında teslim olmaz. Bu enkarnasyonda, Başak Kuzey Düğümü insanı vazgeçmemeyi öğreniyor.
Bu, kabuğuna çekilme ve teslim olma kalıbına bir çözüm, onun kendi içine çekildiğinde ve vazgeçtiğinde yaşamının daha iyi olmayacağını idrak etmesidir. Evren, onun bu kalıbı kırıp yaşamın canlılığını deneyimleyebilmesi için, ona aynı durumu değişik kişilerle getirmeyi sürdürür. Başak Kuzey Düğümü insanıyla ilişkide olan kişiler, onun kabuğuna çekildiğinde incitici olmayı amaçlamadığını anlamalıdırlar. Bazen onun partnerinin onu kendi oluşturduğu tecritten kurtarmasına ihtiyacı vardır. Ancak, bu kınayarak ya da sert bir biçimde değil, yumuşak bir biçimde, kabul ve sevgiyle yapılmalıdır. Zaman zaman, bu tecrit halinden kurtarılmak bu insan için iyidir.
Bir kriz meydana geldiğinde, o karışmama eğilimiyle mücadele etmeli, bunun yerine katılımını yapıcı bir biçimde artırmalıdır. O zaman o ve çevresindeki herkes kazanır. Örneğin, bu düğümsel grupta bulunan ve bir adama sırılsıklam aşık olan bir müşterim vardı. Adam da ona aynı şekilde aşıktı ve ikisi beş yıldır birlikteydiler. Onlar birbirlerine çok uygun görünüyorlardı. Ancak, müşterim adamdan yedi yaş büyüktü ve bu durum adamı rahatsız ediyordu. Bir gün adam ona büyük bir acıyla geldi ve aralarındaki tek sorunun yaş farkı olduğunu söyleyerek ilişkiyi bitirdi. Müşterim yıkılmıştı, ama karşı çıkacağı yerde geri çekildi ve adamın gitmesine izin verdi. Adam Avrupa'ya gitti, kendisinden daha genç bir kadınla evlendi ve bir çocuğu oldu. Sonra bir gün iş için geri geldi ve müşterimi yemeğe çıkardı. Adam çok mutsuzdu, hâlâ müşterime aşıktı, ama herkesin yaşamını eski durumuna getirmek için çok geçti. Geri çekilmek yerine, müşterim ileri çıkmalı ve "Dur bakalım, bunu halledebiliriz," diyerek arzu ettiği sonucu yaratmaya katılmalıydı. Sonuç her ikisi için de bir zafer olabilirdi.
AŞIRILIĞA KARŞI ILIMLILIK
Başak Kuzey Düğümü insanı bazen başkalarına aşırı uçta karşılık verir; aşırı odaklanır ya da hiç odaklanmaz; aşırı güvenir ya da aşırı kuşkulanır; istismar edilmesine izin verir ya da tümüyle soğuk, mesafeli ve ulaşılmaz olur. O, duygusal olarak çok yoğun olabilir. Sorunlardan kaçınmak için, o her durumun pratik veçheleri üzerinde yoğunlaşmak, ilişkili kişileri doğru değerlendirmeli ve sonra "uygun" enerjiye ve en üretken yaklaşıma karar vermelidir.
Bu aşırı uçlarda davranma sorunu, onun "burada ve şimdi"nin değişen ayrıntılarına odaklanmak yerine, hayal kurma eğilimiyle de ilgilidir. Örneğin, eğer Başak Kuzey Düğümü insanı incindiği bir ilişki içindeyse, onun bunu fark etmesi uzun bir zaman alır. O, anbean orada mevcut olmak yerine, ilişkiyle ilgili hayallerinde kaybolur. "Kendine gelip," durumu fark ettiğinde ise geri çekilir. Ama çok uzun bir süre için çok geriye çekilir ve ilişkinin onun gereksinimlerini daha iyi karşılayacak şekilde değişip değişmediğini fark etmez. O, istemeden, eşine ya da iş arkadaşlarına yanlış işaretler verir, önce istismar edilmeye karşı koymayacağı izlenimini yaratır ve sonra birden tümüyle erişilmez olur. Bu insan, durum gelişirken orada mevcut kalarak, tepkilerini olan bitenin realitesine uyarlayabilir ve daha olumlu ilişkilere sahip olabilir.
Başak Kuzey Düğümü insanı yaşamının her veçhesinde ılımlı davranmayı öğreniyor. Bu o koşullan objektif biçimde hesaba kattığında kolaydır. O ancak dış uyarıma karşı kendi tepkilerine daldığında aşırı uçta davranır. Ilımlılık yolu, diğer insanları hesaba katarak, olup bitenin ayrıntılarına odaklanarak ve eldeki durum için pratik bir çözüme ulaşılarak bulunur. Bu insan, yaşamla pratik, hedefe yönelik bir düzeyde başa çıkmayı öğrenmelidir.
Örneğin, eğer o bir iş sahibiyse ve çalışanlarına sinirlenmişse, olanlara sırf şefkatinden ötürü göz yummamak, ya da özveriyle tepki verip bir işkolik olmamak veya çalışanlara öfkelenmemelidir. O, durumun ayrıntılarını objektif olarak gözlemler ve çalışma ortamına bir dizi kural getirmelidir. Yalnızca kurallara uyan çalışanların kalmalarına izin vermelidir. Aslında, bu insanın çok iyi bir iş karma'sı vardır, çalışanları ve iş arkadaşları onu her zaman severler. Yine de, istismar edilmesini önlemek için, o işin sınırlarını tanımlamalı ve onları yazıya dökmelidir. Bu, onun vizyonunu çalışanlarına açıklar ve herkesin ortak bir hedefe doğru birlikte çalışmasını sağlar.
DÜZEN
Kaosa Düzen Getirmek
Başak Kuzey Düğümü insanı, mevcut bir sorunu çözmek için bir şeyin yapılması gerektiği durumlara çekilir. O kaos ya da ihmal durumlarındaki sorunları çözme yeteneğine sahip olduğundan, onun işi durumu düzeltmek için fiziksel dünyaya katılarak düzen yaratmaktır. Çevresinde kaotik durumlar gördüğünde, bu insanın ilk tepkisi (geçmiş yaşam eğilimi) geri çekilmektir, o zaman her şey çöker. Bu enkarnasyonda, bir şey yolunda gitmediğinde, o kollarını sıvamak ve işe girişmelidir. O vazgeçtiğinde, herkes kaybeder çünkü diğerleri, bilinçaltı olarak, onun işe karışmasına bel bağlarlar. Bir sorun ortaya çıktığında, evren ona şöyle seslenmektedir: "Hey, burada, maddi dünyada biraz yardıma ihtiyacımız var!"
Başak Kuzey Düğümü insanı için hem evde hem iş yerinde çevreyi düzenli tutmak da çok önemlidir. Çevresinde düzen ve organizasyon olması, ona günlük yaşamında netlik ve güç verir. Bu insan için, kendisini fiziksel düzeyde düzenli tutmak üzere zaman ayırmak, diğer düğümsel pozisyondakiler için olduğundan daha önemlidir.
Psikolojik düzeyde, kaos ve karışıklık özellikle zararlıdır; bunlar bu insanın dünyada iş görme güvenini zayıflatır. Fiziksel çevresinin düzenli olması ona psikolojik bir düzen duygusu verir; bu da onu güvenle işlev yapacak şekilde güçlendirir. Aslında, çevreyi düzene sokma süreci Başak Kuzey Düğümü insanı için sağlıklıdır. O içsel bir endişe hissettiğinde ister erkek, ister kadın olsun bazen yapılacak en iyi şey elektrik süpürgesini açıp etrafı süpürmektir. Yazışmaları yapıp bitirmek, bulaşıkları yıkamak, tozları almak, çevreyi düzene sokmak gibi basit işler bu insan için bir terapi olabilir. Yapıcı bir biçimde fiziksel olarak hareket etmek onun içsel endişesini üretkenliğe dönüştürür.
Yapı ve Plânlama
Plânlama alanında, bu insan bazen aşırı uca gider. Yaşamını plânlamaya o kadar çok zaman harcayabilir ki, onu yaşamayı unutur. Bu aşırı titiz, işkolik bir aşama olarak görünebilir. Sonra o hiçbir şeyi plânlamayarak bunu telâfi eder, gücünü yitirir ve sınırları olmayan bir yaşamın içinde dağılıp gider. Bu, bir paranın iki yüzüdür: Ya faaliyetin ya da formsuzluğun içinde kaybolma arzusu ve yaşamını dengeleyecek yapıları yaratma sorumluluğunu üstlenmemek. Bu eğilim, büyük ölçüde, geçmiş yaşamlarda onun rutininin, iş programının başkalarının yaratmış olmalarından, bu sorumluluğu onların üstlenmiş olmalarından kaynaklanır. Ancak, bu yaşamda bu ona bağlı bir şeydir.
Yaşamına uygun bir yapı ve anlam vermek için, Başak Kuzey Düğümü insanı hedeflerini bilinçli olarak belirlemeli ve zaman kullanımını buna göre ayarlamalıdır. En yararlı olanı, (ister her sabah yarım saat, ister haftada bir kere iki saat olsun) programını sürekli olarak yeniden değerlendirmeye zaman ayırmaktır. Örneğin, o çalışma, egzersiz, dostluklar, oyun, aşk, meditasyon, müzik vb. için zamana ihtiyacı olduğunu saptayabilir. Yaşamının onun için önemli olan değişik veçhelerinin bir üstesini yapması ve haftalık rutinini her birine zaman ayıracak şekilde bilinçli olarak oluşturması onun yararına olur. Bu onun doyumlu ve dengeli bir yaşam sürmesine epeyce yardım edebilir.
Ayrıca, o kendisini fiziksel olarak organize ettiğinde, yaşamının değişik alanlarında "nerede bulunduğunu" daha iyi görür. Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve kendi borsa komisyoncusundan belli belirsiz kuşkulanan bir müşterim vardı. Kuşkularını gidermek için, bu hanım o komisyoncuyla çalışmaya başladığından bu yana gerçekleşen tüm hisse senedi satışlarının kayıtlarını çıkarttı ve işlemlerden kendisinin ve komisyoncunun ne kadar para kazanmış olduklarını hesapladı. Bir kez gerçekler ve rakamlar önüne serildiğinde, müşterim durumun gerçeğini saptayabildi ve endişeleri ortadan kalktı.
|