[ateskızı]

(06-16-2011 04:23 PM)lylymn Yazılan:  ay tutulması 5. evimdeki kuzey ay düğümü üzerinde gerçekleşti. Bunun anlamı ne olabilir?

Senin için kadersel önemi olan bir aşk bitebilir ya da aşkla, çocuklarla, hobilerle ilgili bir dönemin sonunu yaşayabilirsin.

[lylymn]

teşekkür ederim ateş kızı

[Lunara]

Benim yükselen burcumun aksı üzerinde tutuldu Ay arkadaşlar.. Ve üç günden beri feci bir diş ağrısıyla kıvranıyorum. Ağrı kesiciler de faydasız, davul gibi şiş çenem. Ayrıca, Ay'ımda bu tutulumdan 60 derece ile etkilenerek nasibini aldı. İşte bendeki sonucu da bu şekilde oldu. Bakalım ilerde daha neler olacak. Beklemedeyim.

[vuslat]

benim bu dolunayda oğlumun kafası yarıldı çocuğun biri görmeden salıncağı çarpmış kanlar içinde görünce tabi panikledim ama allahtan fazla büyük bir yara değil hep direkten dönnüyoruz bakalım aslında benim 2. evimde oldu dolunay genelde para işleri olur neyse başka bişey olmasında

[nisan15]

gecmis olsun..

[ariess]

geçmiş olsun...

IC'de oldu benim ailemden bi süre ayrı kalma durumum olucak..

[vuslat]

teşekkür ederim sağolun

[Yakamoz]

geçmiş olsun vuslat

[Defnis]

tutulma 6. evimde oldu... ve bir gün önce 14 ünde ofiste ayağım kaydı feci şekilde düştüm, yere kafamı çarptım, bir iki spazm ve morarma ile ucuz atlattım, iyiyim çok şükür...

bu arada 2 sene önce uzun süreli ciddi ilişkimden ayrılmam tam olarak yengeç-oğlak aksındaki tutulmaların başladığı zamana denk gelmişti. Bu aks benim 1-7. ev aksım. Foruma da o zamanlar yazmıştım. O gün bugündür ilişkiler benim için hep kötü ve sorunlu gitti. 1 temmuzdaki son tutulma ile birlikte bu etkinin de bitmesini ve ilişkiler anlamında beni güzel şeyleri beklediği günleri umut ediyorum

[gullusutcu]


Yay Burcunda Ay Tutulmasının Ruhsal Etkileri

* Yazar Serpil Doğançay
* Yazdır
* E-posta

Yay Burcunda Ay Tutulmasının Ruhsal Etkileri

Bu gece (15 Haziran 2011), saat 23:15 civarında Yay burcunda tam Ay tutulması gerçekleşiyor. Oldukça güçlü bir tutulma olduğunu söyleyebiliriz.



Bu ayın enerjilerinin önemini bir önceki yazıda paylaşmıştım. Pek çoğumuz bu yüksek ve sürekli açılmaya devam eden enerjileri derinden hissediyoruz.



Kimimiz “Boşluktayız” diyoruz, kimimiz de “Ne yerdeyim ne gökteyim”.

Kimimiz adlandıramadığımız gözyaşları içinde bulduk kendimizi günlerce, kimimizin bedeni yoruldu ve dinlenme ihtiyacı içine girdi hasta hissederek…Yüksek enerjiler çözülmelere vesile oluyor bu günlerde. Geçmiş kayıtlarımız da fark etsek de etmesek de gündeme geldi bu iki güçlü! tutulma arasında…

Yeni enerjiler açıldı İkizler Güneş tutulmasıyla ve yeni adımlarımız gözüktü ufukta ama korkuyoruz kimimiz harekete geçmekten. Oysa, dönem harekete geçme dönemi akılcı bir şekilde, dönem kendimizi gerçekleştirme dönemi…Bunun başka bir yolu yok artık:J

Hiç boşuna patenaj çekmeyelim.



Yılın en karanlık dönemine işaret eder Yay.

Ay karanlıkları aydınlatıyor, ruhumuzun ihtiyacını aydınlatıyor, gerçekleri aydınlatıyor! , gideceğimiz yolu aydınlatıyor! Kuzey Ay Düğümü ile birleşerek bu tutulmada.

Güneş ise geçmişi, Güney Ay Düğümü’nü aydınlatıyor. İkisi birleşiyorlar…

Meşale taşıyoruz geçmişten geleceğe.

Var olan gerçeğimizi, mutlak gerçeğimizi fark ediyoruz ve tecrübe ediyoruz…

Gerçeği görmek cesaret ister…Yay gibi harekete geçmek ister! Cesaretle ilerlemek gerekiyor yolumuzda bu tutulmayla.

Dağılan enerjilerimizi toplama zamanı artık!

Biz kimiz ve nasıl kozmik tohumlarız? Anlama ve bilme zamanı daha fazla yaklaşıyor…



Yay burcundaki Ay tutulmasında oldukça önemli bir birleşim var gökyüzünde. Geçmişin ve geleceğin bilgileri, enerjileri bütünleşiyorlar…Çocukluğumuz ve geleceğimiz sanki birleşiyorlar. Atalarımız ve biz sanki birleşiyoruz…Geçmişin enerjileri bizim nasıl baktığımıza bağlı olarak dönüşerek geleceğe devam ediyorlar bir anlamda… Çok önemli günlerdeyiz arkadaşlar, farkındalıkla değerlendirelim!



Göl Evi (Sandra Bullock ve Keanu Reeves) adlı filmi pek çoğumuz seyretmişizdir. Alex ve Kate’in geleneksel zamanı aşan hikayelerini anlatır film. Gitmekte olduğumuz Kova çağının soyut zamanını yansıtmaktadır ve anlatmaktadır Satürn gezegeni bu film ile.

Alex 2004 yılında, Kate ise 2006 yılındadır bir mektup vasıtasıyla “kalplerinde” buluştuklarında. Bilinçlerinin gözlemlediği zaman farklıdır. Bir posta kutusu ile haberleşirler.Mektuplaştıkları posta kutusunda zaman yoktır. Her ikisi de aynı evde yaşamışlardır/yaşamaktadırlar ve mektupla buluşmalarına ev vesile olur…Bir de köpekleri…Her ikisi de aynı köpeğe sahip olurlar. Köpek önce Alex’e gelir, sonra ise gelecekteki sahibesi Kate’i bulur…Bir tetiklenme ile bilişe geçer köpek gelecekteki sahibesinin Kate olduğuna dair!. Alex evin sahibidir, 2004 yılında yaşamaktadır o gizemli göl evinde. Kate ise Alex’den sonra yaşar evde ve 2006 yılında ayrılır. İki yıllık zaman aralığında bulurlar aşkı. Alex bu aşkı yaşarken, 2004 yılındaki Kate ile karşılaşır köpek sayesinde, hatta bir anlık yakınlaşırlar da, ancak ona mektupları ve 2006 yılının bilincindeki Kate’ile yaşadığı aşkı anlatmaz. Çünkü Kate’in 2004 yılındaki bilinci bunu anlamayacaktır! . Kate, Alex’in gelecekteki potansiyelinde olan sevgilisi, hayat arkadaşı, belki de ruh eşidir…Ancak birbirlerinin yakınından geçmelerine rağmen, o potansiyeli zamanında tetiklememişlerdir belli ki!

İşte evrenden ve Özlerinden bir hediye gelmiştir sanki …Farklı zamanlarda da olsalar buluşur yolları yeniden…Sonrasında “aynı” zamanda buluşmak için yapacakları vardır ve bunu gerçekleştirirler.



Bu Ay tutulmasında işte evrenden böyle bir yardım var arkadaşlar…Geçmiş ve gelecek sanki aynı anda aydınlanıyor tutulma sırasında. Satürn soyut zamanın gücünü işaret ediyor!

Şu anda belki de pek çoğumuz zaman farkı yaşıyoruz hayatımızın bizi etkileyen bir alanında. Bu, mutlaka ilişki olmak zorunda değil…

Satürn sesleniyor bize: “Tüm zamanları iç içe yaşıyorsan, geçmişteki Sen olduğu kadar gelecekteki Sen de potansiyel olarak mevcut…”



Hepimiz Güneş tutulması ile tetiklendik yeni enerjilere ve yeni başlangıçlara.

Gelecekteki bilinçlerimiz bambaşka seviyede potansiyel olarak mevcut. Şu andaki adımlarımızın gerçekleşmiş hali mevcut başka bir deyişle…

İşte o potansiyeli gerçekleştirmiş olan kendimiz ile bağlantı kurmaya niyet edelim bu tutulmada…

Kendimize mail yollayalım, Yay’ın okunu atalım…Göremediklerimizin aydınlanmasını talep edelim…Geçmiş ve geleceğin aynı potada birleşmesini değerlendirelim!

O halde seslenelim gelecekteki potansiyel Kendimize:

Her anlamda bütünleşebileceği partnerle yolunu birleştirmiş olan Ben

ya da Kitabını yayınlamış olan Ben, İşle ilgili projesini gerçekleştirmiş olan Ben, Ailesiyle ilişkisini düzeltmiş olan Ben, Ruhsal/Bedensel sağlığına kavuşmuş olan Ben,

(veya o konu her ne ise bizim için),

Bana hangi yoldan gideceğime dair işaret yolla lütfen…

Kendimi, anlamak ve bilmek için “Ötesi” bilincime ve farkındalığıma açıyorum…



Ayrıca çocukluğumuzu da şifalandırmak için yardım var Ay tutulmasında. Geçmişimizi şifalandırdığımız anda geleceğimiz de şifalanıyor ve biz farklı ve daha yüksek bir potansiyele devam ediyoruz yaşam yolumuzda.



Yine, Atalardan gelen mesajlar var bu tutulmada.

Bir atamız bizden önce yolu açmış olabilir. Biz ise bayrağı devam ettirmeye gönüllü olmuşuzdur bu yaşama gelirken. İşte, bu bilgiler de açılıyor arkadaşlar…

Dünyasal ve evrensel soyumuzdan devraldığımız ve devam ettireceğimiz bayrağımız var mı?...

Evet var!

Kendimizi sahiplenelim, yaşam yolunda sürüklenmeyi bırakalım ve atalarımızdan gelen seslenişlere kulak kabartalım Ay tutulmasında!



Ve Atamız Atatürk’ün enerjisi var arkadaşlar bu tutulmada. Politik değil bu bahsettiğim…Yüksek bilinç olarak, ileriyi gören bilinç olarak, görevli bir bilinç olarak, evrensel bir bilinç olarak Atamızın enerjisi bu tutulmayla bize destek veriyor. Tüm korkuların ötesine bakabilmemiz için bizi yükseltiyor.

Bu yüksek varlığın mesajları var bize arkadaşlar, açalım kendimizi içimizde hissetmek, rüyalarımızda duyabilmek için…



Hem dişi enerjimizle, hem de eril enerjimizle ilgili bizi beslemeyen etkilerin döngüsünün kapanmasına niyet edelim tutulmada.

Egomuz nerede desteğe bağımlı?

Hayatımızda bize eril enerjiyi yansıtan kişilerle ya da babamızla henüz çözemediğimiz blokajlar var mı?

Çok çalıştık kendimizle ama, saplanıp kaldığımız bir şeyler varsa geçmişten gelen, fark edebiliriz bu tutulmada ve sonrasında…



Yakın çevredeki inanışlara uymaya çalışmaktan, çevrenin düşüncelerinden etkilenmekten, sadece önündeki dar çerçeveye bakıp bütünü kaçırmaktan özgürleşmeye teşvik var…Aşırı akılcılıktan ve şüphecilikten özgürleşmeye davet var…Toplumda kabul görme ihtiyacından özgürleşmeye davet var…Kararsızlıklardan özgürleşmeye davet var…Kendi algımıza güvenmemekten özgürleşmeye davet var.

Şiron’un etkisi var bu tutulmada.

Şiron, Yay burcunun sembolü, elinde ok ve yay bulunan yarı insan yarı at olan, filozof ve öğretmen santordur

Yarı insan yarı at figür insanın felsefi yönü ile şehvani yönünün çelişkisini gösterir.



Yay’ın glifi de gökyüzüne, yıldızlara doğru yönelmiş bir oktur. Şiron atmaktadır bu oku. Bu bir yön arzusunu, uzak ve yüksek amaçları, anlamları ve idealleri simgeler. İnsanın evrenle bağını kavrama, evrenin işleyişini anlama çabasının işaretidir. İşte gelecekteki kendimize ok atmaktır bu bir anlamda 15 Haziran 2011 tutulmasında.

Dönemin bir diğer önemli etkisi olarak, iki tutulma arasında özellikle dişi enerjiyle ilgili bir hassasiyet açıldı arkadaşlar.

1 Temmuzda üçüncü bir tutulma var Yengeç burcunda, o tutulma ile daha net anlayacağız bunu, ancak içinde bulunduğumuz enerjilerde Dişinin Eriline karşı içinde açılan bir Şevkat var!...



İçimizdeki dişi, içimizdeki erili sevgiyle ve şevkatle kabul etmeye başlıyor!.

Bu, bazılarımızda açıldı, şevkatli dişiler olarak öncülük yapıyoruz…Bazılarımız bunun işaretini aldı , henüz hazır değiliz ama hazır hale geliyoruz…Bazılarımız izse hala eril tarafımızla çatışmadayız…Ama yolumuz dişi ve erilin dengelenmesidir. Bunun için de sırada dişimizin erilimizi şevkatle kabul etmesi var içinde olduğumuz dönemde…İsis’in yarasının şifalanma zamanı geliyor artık:J



İkizler tutulmasının yönetici gezegeni elinde Kaduse olan Merkür idi. Yay tutulmasının yönetici gezegeni ise Jupiter. En iyimserlik ve şans veren gezegendir Jupiter. Ancak bize hatırlatır, “Şansın kaynağı kendi duygularınız ve bakışınnızdır!...” Hangi pencereden bakıyorsak yaşama, o kadar olumlu enerjiler var bu tutulmada.



Jupiter bu tutulmada Boğa burcunda olacak. Geçen yazıda tutulmaların genel olarak burçları nasıl etkilediğine kısaca değinmiştim. Boğa burcundaki Jupiter bolluk, bereket, maddi başarı, değer duygumuzu sahiplenme, yeteneklerimizi hayata geçirme, kaynaklarımızı fark etne, değer verme ve hayata geçirme konularını gündeme getiriyor.

Jupiter Boğaları yaşamlarının her alanında etkiliyor. Koç’un para kazanma alanı, İkizlerin bilinçaltı alanı, Yengeç’in sosyal çevre, evrensel çalışmalar, geleceğe yönelik planlar alanı, Aslanın kariyer alanı, Başağın uzak yollar ve aydınlanma alanı, Terazinin ortak gelir, partnerle kaynakları birleştirme, evrenden miras alanı, Akrebin partner ve ilişkiler alanı, Yayın hizmet ve sağlık alanı, Oğlağın çocuklar, yaratıcılığı sdergimele, aşk alanı, Kovanın ev, aile, soy, kökler, benliğin derinlikleri alanı, Balığın yakın çevre, kardeşler, iş ilişkileri, bilgi-eğitim, yakın yollar alanı Jupiter gezegeninin etkisinde bu tutulmada ve tüm yıl boyunca.



Tüm gezegenler kendi yolculuğumuzu vurguluyor Yay burcundaki Ay tutulmasında bize. Kendi yolumuzu bulmak ise kalbimizi dinlemek; kendimizin ve bütünün en yüksek hayrına cesaretle yola çıkabilmektir.



Ve kişisel yolculuklarımızda geçmiş ve gelecekteki BEN, tüm zamanlar, Atalar ve biz birleşiyoruz kabımızda ne kadar yer varsa, o oranda. Tüm bilgilerin yanında, bu bilgilere de açalım kendimizi, ki dönem enerjisi sızabilsin enerji alanımıza bizi ötreye taşımak üzere:J
Serpil DOĞANÇAY