Değerlendir:
  • 43 Oy - 3.14 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

2011 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri
Yazar Mesaj
ELF
Kayıtsız

 
Mesaj: #251
RE: 2011 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri
(10-12-2011 02:19 PM)Félicé Yazılan:  Dolunay bitişleri simgeler biliyorsun. Kendimizde bitenleri namusu ile sonlandırmayınca, bu enerjiyi bu tarz şeylere yönlendiriyoruz Şekerimgülücük
Çamurluk yapmayayım o zaman bi daha,gidene yol vereyeyimgülücük
10-12-2011 02:41 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
malice071 Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 119
Üyelik Tarihi: May 2010

Rep Puanı: 25

Mesaj: #252
RE: 2011 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri
benimde bir haftadır karnım ağrıyorgülücük
10-12-2011 02:47 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
gullusutcu Çevrimdışı
Saturna Vip
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 336
Üyelik Tarihi: Jul 2009

Rep Puanı: 27

Mesaj: #253
RE: 2011 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri
17 EKİM HAFTASI

17-23 Ekim

Haftaya Ay’ın ikizler burcundaki seyri ile başlıyoruz. Ay’ın yaptığı uyumlu etkileşim sayesinde,yaratıcılık, uzun dönemli ilişkiler ve ortaklıklar için elverişli bir gün olabilir. Merkür’un Jupiter ile karşıtlık yapması, iletişimde abartılı olmayı verebilir. Anlaşma dönemindeysek risk almaya müsait bir günde olabiliriz. Yine de organizasyon ve konsantrasyon yeteneğimiz yüksek olacaktır. Biraz daha temkinli olabilirsek uzun dönemli ve sağlam anlaşmalar yapmamız da mümkün.

Salı günü Ay’ın Yengeç burcundaki seyri devam ediyor olacak. Uranus ve Pluto ile pek de iyi geçineceğini söyleyemeyiz. Bu sebeple kendimizi oldukça gergin ve patlamaya hazır hissedebiliriz. İliişkileri çok fazla germemeyi öneririm. Buna mukabil Jupiter ve Merkür Ay’ın destek alacağı gezegenler olacak. Bunun bize faydası; karşılaşmalarımızda şansın yanımızda olacağı ve fırsatlara açık olabileceğimiz hatta güzel haberler almamız ve geliştirilebilecek anlaşmalar yapmamız da mümkün görünüyor.

Hafta ortasında ilişkilerde uyumun daha rahat olacağı bir gün olabilir. İlerleyen günlerde ise Ay’ın Aslan burcuna geçişi ile duygularımızı gösterme ihtiyacı ağır basacaktır. Öncelikle yaratıcılık ve kendimizi en marjinal halimizle ortaya koyma potansiyelimizi açığa çıkarabiliriz. Hatta bunu abartılı bir şekilde yaşamamız da mümkün.

Haftasonuna yaklaşırken Ay Mars birlikteliği enerjimizi yoğun biçimde açığa çıkaracağımızı, sahnenin ortasına atılırken pek fazla düşünmeyeceğimizi, tüm cesaretimizle ön saflarda yer alabileceğimizi gösteriyor. Özellikle ilişkilerde çok hassas olduğumuz günlerdeyiz diyebiliriz. Ay’ın Mars’ı tetiklemesi ile ikili ilişkilerde tartışmalara yol açabilecek pozisyonların oluşabileceğini işaret ediyor.

Haftasonun ilk günü güzel ve olumlu etkileşimlerle başlıyor. Ay Saturn ve Güneş ile uyumlu hareket ettiğinden dolayı bizi somut ve başarılı sonuçlara taşıyabilir. Yaratıcılık gerektiren işlerde başarılı olailiriz. Ancak Ay’ın Neptün ile yapacağı karşıtlık ise duygusal kararsızlık ve/veya yanılgı verebilir. Haftasonunu tamamlarken oldukça hareketli bir gün geçirebiliriz. Büyüme potansiyeli olan yeni anlaşmalara gebe bir gün olabilir. Karşımıza hiç umulmadık yeni fırsatlar çıkabilir. Enerjimizi doğru yere kanalize edebilir ve başarı sağlayabiliriz.

Kısacası haftayı iyi değerlendirebilirsek uzun dönemli başarı yakalamamız içten bile değil gibi görünüyor. Değişimi olumlu açıdan yakalayabilmek için uygun bir hafta daha….

Şansınız bol olsun, iyi haftalar

Didem Can

İstanbul

http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=1...;ast=&lang
10-17-2011 09:40 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Mahinur Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler

Mesajlar: 900
Üyelik Tarihi: Jan 2011

Rep Puanı: 50

Mesaj: #254
RE: 2011 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri
Haftanın ilk yarısında etkin olacak Merkür-Jüpiter karşıtlığı, bilgi bombardımanına tutulmak gibi görebileceğimiz hızlı ve abartılı bilgi akışını gösteriyor. En azından haftanın ilk yarısında büyük taahhütler altına girmekten, iddialı kararlar vermekten ya da iddialı ve amacını aşan konuşmalar yapmaktan kaçınmamız yerinde olur. Haftanın ikinci yarısına etkisini yayacak Güneş-Neptün üçgeni insani amaçlarla yapılacak girişimler, yardımlaşma temaları ve ilişkilerde fedakarca davranma eğilimimizi arttırıyor. Sezgilerimizi ve hayal gücümüzü daha iyi kullanabilir, yaratıcılık gerektiren işlerde başarı elde edebiliriz ...


Pazartesi günü boyunca Ay İkizler burcunda hareket ediyor. Haftaya iletişimsel alanda oldukça tempolu ve hareketli başlıyoruz. Gün boyunca etkin olacak Merkür-Jüpiter karşıtlığı, yüklü bilgi akışı yaşayacağımıza işaret ediyor. Yeni ve yaratıcı fikirler ortaya koymak, yeni şeyler öğrenmek adına güzel etki yaratacağını düşündüğüm bu karşıtlık, kendimizi abartılı ve fazla iddialı ifade etme riskine de dikkat çekmekte. Öte yandan, sezgilerimizle-mantığımız, ihtiyatlı hareket-risk alma kavramları arasında kalabilir, geleceğimizi finansal anlamda ilgilendiren konularda ve yatırımlarda karar vermekte zorlanabiliriz. Yine de Ay’ın açıları olumlu gün boyunca ve girişeceğimiz işlerden başarı ile çıkabileceğimizi işaret etmekte. Sabah saatlerinde etkin olan Ay-Satürn üçgeni, pratik ve kalıcı sonuçlar elde etmemize imkan sağlıyor. Ay-Güneş üçgeninin etkin olacağı öğle sonrasındaki saatlerde önemli kişilerle görüşmelerden olumlu sonuçlar elde edebiliriz. Karşı cinsle ilişkilerimizi istediğimiz noktaya çekme fırsatı sunan bu günde, boyumuzu aşacak taahhütler altına girmememiz yerinde olacaktır.


Salı sabahı 04:38’de Ay Yengeç burcuna geçiyor. Ailevi ve ulusal temaların, iç güvenlik ve duygusal güvence arzusunun, duygusal paylaşımların öne çıkacağı oldukça aktif bir gündeyiz. Sabah saatlerinden itibaren etkisini göstermeye başlayacak Ay-Uranüs dik açısı, duygusal anlamda istikrarlı ve sakin olmakta zorlanacağımızı gösteriyor. İhtiyaçlarımız ve arzu ettiklerimiz konusunda kararsız kalabilir, yön değiştirebiliriz. Bu yüzden net olmak gereken konu ve durumları sabah erken saatlere almamak isabetli olacaktır. Olaylar da beklediğimiz gibi seyretmeyebilir, yön değiştirebilir. Öğle sonrasındaki saatlerde Ay-Plüton karşıtlığının etkisiyle gerginlik biraz daha tırmanıyor. Duygusal anlamda patlamalara ve güç çekişmelerine açık olacağımız bu saatlerde girişeceğimiz işlerde fazla mücadele gerekebilir. Mümkün mertebe tartışma ve çekişme ortamı yaratmamaya, olayları tırmandırmamaya çalışmak yerinde olacaktır. Akşam saatlerinde etkinleşecek Ay-Jüpiter altmışlığı, ilişkilerde aradığımız uyum ve dengeyi bulabileceğimiz saatlere geldiğimizi göstermekte. Şans ve fırsatlara açık olmak, girişilen işlerde daha rahat ilerlemek mümkün olacak. İlerleyen saatlerde Ay-Merkür üçgeninin uyumlu enerjisi de girişeceğimiz işlerde ve yapacağımız önemli konuşma-yazışmalarda bizi destekliyor.


Çarşamba günü boyunca Ay Yengeç burcunda ilerliyor. Duygularımızın mantığımızın önüne geçeceği bir gündeyiz. Ailevi ilişkiler ve geleceğe yönelik adımlar açısından dikkat çekici bir gündeyiz. Sabah saatlerinde henüz etkinliğini koruyacak olan Ay-Venüs yüzyirmilik açısı, aşk ve ilişkiler açısından şanslı bir günde olacağımızı gösteriyor. Artistik ve sanatsal konularda, dekorasyon ve süslemeyle, giyim kuşamla ilgili konularda girişimler yapmak açısından bugünü değerlendirebiliriz. Akşam saatlerinde ise daha ziyade engelleyici, baskı yaratabilecek enerjiler söz konusu. Ailevi ve duygusal ilişkilerimizde, ev ve yerleşimle ilgili konularda, duygularımızı ifade etmekte sorunlar yaşayabiliriz. Önemli sorumluluklar yüklenmek durumunda kalabiliriz. Sağlığımıza, yeme içmemize de dikkat etmemiz yerinde olur akşam saatlerinde.


Perşembe gününün ilk yarısında Ay Yengeç burcunda hareket ediyor. Duygusal anlamda zorlanmalar yaşama ve ilişkilerimize bunları yansıtma olasılığımız fazla. Özellikle de Ay-Güneş arasındaki dik açının kesinleşeceği sabah saatlerinde. 06:31’de Ay boşluğa giriyor ve son açısını Güneş ile dik açı olarak yaptığı için gerginlik devam ediyor. Bu saatler civarında girişeceğimiz işleri bir neticeye bağlamakta zorlanabiliriz ya da farkında olmadan gergin bir atmosfer oluşturabiliriz. Bu yüzden önemli konuşma ve görüşmelerimizi, iş ve girişimlerimizi Ay’ın Aslan burcuna geçiş yapacağı 13:06 sonrasına almamızda fayda var. İdari becerilerimizi daha iyi sergileyebileceğimiz öğle sonrasındaki saatlerde, Ay-Uranüs arasındaki yüzyirmi derecelik olumlu açı sayesinde yaratıcılığımız ve yenilikler ortaya çıkartabilme yeteneğimizi daha iyi ortaya çıkarabileceğiz. Esnek ve spontane davranmamızın avantajını yaşayacağımız ve güzel sürprizlere açık olacağımız bu akıcı saatlerin ardından, gece saatlerinde kesinleşen Ay-Jüpiter dik açısı, duygularımızı gereğinden fazla abartılı biçimde ortaya koyma riski taşıdığımızı gösteriyor. Dini, ilahi, felsefi konulara yönelmek için güzel bir akşamdayız.


Cuma günü boyunca Ay Aslan burcunda ilerliyor. Kendimizi cesur, eyleme yönelik ve iddialı bir biçimde ortaya koyabileceğimiz bir gündeyiz. Başarılı olmak için kendine güven gerekiyor. Ama gereğinden fazla iddialı ve inatçı davranmamız bizi zora sokabilir, dikkat! Sabah saatlerinde etkinleşecek Ay-Merkür dik açısı sert ve iddialı söylemler, inatçı düşünceler ve eylemler yüzünden özel ve iş ilişkilerimizde gerginlikler yaşayabileceğimiz konusunda bizi uyarıyor. Öğle sonrasındaki saatlerde kesinleşen Ay-Venüs dik açısı, özel ilişkilerimizde, kadınlarla olan iş ve görüşmelerimizde sorunlar ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Yeme içme konusunda, estetik ve zarafetle, günlük kişisel bakımla ilgili konularda da dikkatli olmakta fayda var. Gece saatlerinde Ay-Mars kavuşumu gerçekleşiyor. Bir anlamda Ay Venüs’ten dik açıyla aldığı ışığı Mars’a kavuşumla iletiyor. Karşı cinsle ilişkilerimizde stresler yaşamamak adına davranışlarımızı ayarlamamızda ve sözlerimize dikkat etmemizde fayda var.


Cumartesi gününün büyük çoğunluğunda Aslan burcunda hareket edecek olan Ay, sosyal ve eğlenceli aktiviteler için güzel bir günde olacağımızı gösteriyor. Gün boyunca etkin olacak Güneş-Neptün yüzyirmiliği insani amaçlarla yapılacak girişimler, yardımlaşma temaları ve ilişkilerde fedakarca davranma eğilimimizi arttırıyor. Sezgilerimizi ve hayal gücümüzü daha iyi kullanabilir, yaratıcılık gerektiren işlerde başarı elde edebileceğimiz bir gündeyiz. Sabah erken saatlerde henüz etkin olan Ay-Satürn altmışlığı sayesinde, girişeceğimiz işlerde ve atacağımız adımlarda kalıcı ve elle tutulur sonuçlar elde etmemiz daha mümkün olacak. Öğle saatlerinde ise Ay-Neptün karşıtlığının yanıltıcı ve kararsızlığı öne çıkaran etkileri devreye giriyor. Ama hemen devamında gelecek Ay-Güneş altmışlığı sayesinde kadın-erkek ilişkilerinde, ebeveynlerle ilişkilerde, etkin kişilerle, müşterilerle ilişkilerde olumlu gelişmeler yaşayabiliriz. 15:35’te Ay boşluğa giriyor. Bu saatler civarında girişeceğimiz işlerden somut sonuçlar elde etmekte, onları bir karara bağlamakta zorlanabiliriz. Ama Ay’ın son açısı Güneş ile altmışlık olacağından, olumlu atmosfer Ay’ın Başak burcuna geçiş yapacağı 17:41’e kadar sürüyor. Organizasyonların, iş ve somut verilerle konuların, yardımlaşma ve sağlıkla ilgili temaların öne çıkacağı bir akşamdayız. Girişeceğimiz iş ve organizasyonlarda başarı elde etmemiz için titiz ve dikkatli çalışmamız, ayrıntılara dikkat etmemiz gerekiyor.


Pazar gününün tamamında Ay Başak burcunda ilerliyor. Girişeceğimiz işlerden kalıcı ve uzun vadeli sonuçlar elde edebileceğimiz, verimliliğin ön plana çıkacağı bir gündeyiz. Sabah erken saatlerde henüz etkin olan Ay-Jüpiter yüzyirmilik açısının olumlu etkisiyle başlayacağımız güne şanslı ve bereketli devam ediyoruz. Akşam saatlerinde Ay-Merkür altmışlığı kesinleşiyor. İletişim becerilerimizi etkin bir şekilde ortaya koyabilir, yeni şeyler öğrenebilir, yakın yerlere geziler düzenleyerek hoş vakit geçirebiliriz. Ay-Venüs altmışlığının olumlu etkisini belirgin bir şekilde göstereceği akşam saatlerinde aşk ve ilişkilerden yana şansımız yerinde olacak. Girişeceğimiz işlerde iyi ilişkiler ve uyum sayesinde rahat ilerleyebileceğimiz bu saatleri iyi değerlendirebiliriz. Yeme içme ile ilgili konular, eğlenceli ve sanatsal aktiviteler, özel ve sosyal ilişkiler alanlarında güzel gelişmeler bizi bekliyor olacak bu saatlerde…


Keyifli, huzurlu ve sağlıklı bir hafta dileğiyle…

Öner DÖŞER
16 Ekim 2011, Pazar

ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan
10-17-2011 03:50 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #255
Kasım ayı gökyüzü hareketleri
GÜNEŞ AKREP BURCUNDA ( 23 Ekim 2011)
23 Ekim 2011 tarihinde Güneş’in Akrep burcuna geçmesi ile birlikte, doğa enerjisini değiştirmeye ve kışa hazırlık için içine kapanmaya ve değişim geçirmeye başlıyor. Akrep burcunun temsil ettiği ölüm ve tekrar diriliş sürecinde enerjiler bir sonraki yenilenme ve yeniden başlama gücünü toparlayabilmek için bir süre karanlıkta kalacak ve gizemli, göze görülmez bir mucize ile tekrar yaprakların açmasına ve çiçeklerin gonca açmasına neden olacak yaşam gücünü kazanacak. Akrep burcunda biz de bir süre , kışın başlangıcına adapte olabilmek için içimize kapanabiliriz, ve soğuk kış aylarına uyum sağlayabilmek için ne gerekiyorsa yeniden düzenlemeliyiz. Belki içimizde, Terazi’nin sosyalleşme ve karşısındakini ön plana alma becerisi yerini kendimize daha dönük olmak isteyeceğimiz bir ruh haline bırakacak ve psikolojik anlamda ruhumuzu dinlemeye ve kendi isteklerimizi keşfetmeye müsait bir süreç yaşayacağız. Sosyal anlamda yapmamız gereken herşeyi yaptık, gitmemiz gereken davetlere katıldık, onarmamız gereken ilişkileri ön plana aldık ve artık biraz da kendimizi düşünmemiz gereken zamana geldik. İçsel derinliklerimize göz atmalı ve gerçekte ne hissettiğimizi bulmaya çalışmalıyız. Akrep burcuyla birlikte, bilincimizi ve ego alanını temsil eden Güneş, duygusal anlamda tutkularımızı arttıran, tensel hazları çoğaltan ve arzularımızın peşinden gitme cesaretini bize kazandıracak enerjileri temsil ediyor. Akrep’in yöneticisi Mars Aslan burcunda yer alıyor. Her iki burçta sevdiklerini korumak ve sahip olduğu alanı pek başkalarıyla paylaşmak istemeyen korumacı burçlar olduğu için, sahip olduklarımızı gururla ve tutkuyla kendimize saklamak isteyebiliriz. Kendi dediğimizi yaptırmak isteyebiliriz , yaptığımız stratejik planlarla belki manipulatif olma ihtimalimiz de var bence. Aşırı sahiplenici ve gururlu davranışlardan kaçınmalıyız. Kuruntular ve şüphelerle huzurumuzu bozmamalıyız.
AKREP BURCUNDA YENİ AY ( 26 EKİM 2011)
Akrep burcunun 3. derecesinde yer alacak bu Yeni Ay, sezgilerimizi ve duygularımızı harekete geçiren ve bizi yapmak istediklerimiz konusunda arzularımızı göz önüne alarak hareket edeceğimize işaret eden enerjiler getiriyor. Bu yeni Ay, Boğa burcunda yer alan Jüpiter’e karşıt açı yaparken, Akrep burcunun yöneticisi Mars ile ko-pilot olan karanlıklar prensi Pluto ile üçgen yapan Jüpiter, konuya bir anlamda maddi bir boyut da katacak. Boğa ve Akrep her ikisi de maddi beklentileri temsil eden burçlardandır. Boğa biriktirmek ve kazanımlarını sağlama almak ister, Akrep ise kazanç fırsatlarını değerlendirmekten hoşlanır. Oğlak burcunda yer alan Pluto ise kurumsal sistemleri ve ekonominin bel kemiğini oluşturan gelirleri sembolize eder. Aynı zamanda Oğlak kısıtlayan ve daraltan enerjiler içerdiği için, maddi olarak düze çıkmak için bırakmamız gereken bir takım aşırı harcamalar olabileceğini düşünebiliriz. Ne de olsa kemer sıkma zamanlarını yaşıyoruz. Bu anlamda bu üç konuyu içeren durumlarda, kişisel bir adım atacağımızı ve belki de yapmak istediğimiz şeylerin, ya da arzularımızı gerçekleştirmenin aslında bir maddi boyutu da olacağını farkedebileceğimizi düşünüyorum. Diğer yandan, bu tarihte Merkür ve Venüs Akrep’te yanyana duruyor, duygusal ihtiyaçlarımızı ve arzularımızı zihinsel ve bedensel anlamda yoğunlukla yaşayacağız. Bunları gerçekleştirmek için eyleme geçebiliriz. Eyleme geçtiğimizde artık baştan çıkarıcı ve karşımızdakini nasıl etkileyeceğimizi bilerek hareket edeceğiz. Bu içsel güvene sahip olabileceğiz.

MARS( ASLAN) -KARE– MERKÜR( AKREP) ( 28 EKİM 2011)
GÜNEŞ( AKREP) –KARŞIT- JÜPİTER (BOĞA) ( 28 EKİM 2011)

Nasıl düşündüğümüz ve nasıl davrandığımız arasında bir çelişki olabilir. Düşüncelerimizde yoğun ve güçlü duygular taşıyabiliriz, sözlerimizde ise gerçekten ne düşündüğümüzü yansıtacak kelimelerle kendimizi ifade edemeyebiliriz. Ya da duygularımızı aşırı dramatize ederek yansıtabiliriz.Gururumuzun yara almasından korkarak gerçek niyetimizi dile getiremeyebiliriz.

Aynı gün Güneş de, Jüpiter ile 5 derecede karşıt açı kuracak. Egomuz ve farkındalık bilincimizi temsil eden Güneş, yoğun duyguların ve arzuların burcu Akrep’te, fırsatların ve genişlemenin gezegeni , iyilikler habercisi Jüpiter’in maddi anlamda sabit ve statükocu bir yapıyı sembolize eden pratik Boğa burcunda yer alması ile, isteklerimizin peşinden tutkuyla gitmek için dayanılmaz bir istek duyarken, aslında yavaşlamak ve aşırıya kaçmadan, gerçekçi davranmak zorunda olduğumuzu hissedebiliriz. Attığımız her adımın maddi bir boyutu da var. Bu dengeyi sağlamak zorunda olduğumuzun farkına varabiliriz. Diğer yandan, her iki burçta cinsel anlamda ve zevkler konusunda etkin duyguları temsil eder. Zevklerde ve kendimizi memnun etmek konusunda abartılı isteklerde bulunabiliriz.
VENÜS YAY BURCUNDA (2 KASIM 2011)
MERKÜR YAY BURCUNDA ( 3 KASIM 2011)

Her iki gezegen bir gün arayla Yay burcuna geçecek. Sonra , 3 Kasım’da kavuşum yapacaklar ve Kasım ayının ortalarına kadar kavuşum halinde kalacaklar ve 13 Kasım’dan sonra Venüs Merkür’ü geçerek biraz daha hızlı hareket etmeye başlayacak. Yay burcunda, özgürlükler, bizi yeni ufuklara taşıyacak yeni hedeflerle , dini, sosyal ve felsefi konularla ilgilenmeye başlayabiliriz. Akrep’te duyduğumuz yoğun heyecanlar ve duygular yerini daha zihinsel ve etik anlamda doğru davranmayı öne çıkaran bir bakış açısı ortaya koyacak. Daha neşeli ve vurdumduymaz davranabileceğiz. Yaşantımıza uzaklarla ilgili bir takım yeni temalar girebilir. Maceraya daha açık olacağız. İlişkilerimizi kendi arzularımızı gerçekleştirme amacıyla düzenlemek yerine, karşılıklı keşfetme ve öğrenme gayesi üzerine taşımaya başlayabiliriz. Yeni deneyimlere açık olmalı ve ilişkilerimizde elimizde sıkıca tuttuğumuz ipleri gevşeterek daha rahatlatıcı ve neşeli bir bakış açısıyla rahatlamaya çalışmalıyız.

MARS ( ASLAN) –KARŞIT-NEPTÜN ( KOVA) ( 7 KASIM 2011)

Mars Aslan burcunda kendine aşırı bir güven duyabilir veya öyle olmasa da sanki öyleymiş gibi davranabilir. Neptün ve Mars kontaktları çoğu zaman görmekte zorlandığımız ve yanılabileceğimiz koşulların varlığına işaret eder. Kendi ideallerimizi ve ilkelerimizi başkalarına doğru yol sadece budur diye empoze edersek, kendimizden ne kadar emin olursak olalım tavrımız geri tepebilir ve fikir ayrılığına düşebiliriz.
BOĞA BURCUNDA DOLUNAY ( 10 KASIM 2011)

Bu ay yer alacak Güneş-Ay karşıtlığında, Yeni Ay sürecinde varolan farkındalık konularının sağlamasını yapmak için elimizde iyi bir fırsat olacak. Bu zamanda daha önce Yeni Ay fazında duygusal anlamda bizi meşgul eden aşk, para veya üzerinde düşündüğümüz ve endişelendiğimiz planlar çerçevesinde dileklerimizi istersek bir gerçeklik çerçevesine oturtabileceğiz. Duygularıımıza kapılıp, aşırı derin düşünüp, önümüzdeki durumu karmaşık hale getirmektense, mantıklı davranmak gerektiğini farkedeceğiz. Hayatımızda kalıcı olan kişileri ve koşulları, geçici olandan ayırabilecek, bizim için artık önemi kalmamış olan ne varsa, toprak burçlarında yer alan Jüpiter ve Pluto sayesinde, elimizden bırakmak

Istemediğimiz, ancak koşullar gereği bırakmak zorunda olduğumuzu hissettiğimiz ne varsa pratik davranıp bir değişim yapmaya açık olmalıyız. Maddi konularda da aynı biçimde isteklerimize ve ihtiyaçlarımıza yönelik bütçemizi koruyan yaklaşımlar içine girebiliriz.
MARS BAŞAK BURCUNDA ( 11 KASIM 2011)

Becerikli ve çalışkan Başak burcunda Mars, enerjimizi bir çok günlük işi halletmeye, ya da eksik kalan, bozuk ve tanir bekleyen ne varsa onları çalışır hale getirmek için çaba harcayabiliriz. Başak burcunda Mars, yolunda ve plana uygun gitmeyen işler üzerine huysuzluk yapmayı, kuruntu yapmayı sembolize eder. Bazen de aşırı eleştirel davranabiliriz. Özellikle Başak burcunda gezegenleri olan ve yükseleni Başak olan arkadaşlar bu konuda biraz daha dikkatli olmalılar. Sağlığımıza da gereken özeni göstereceğimiz bir süreç olacak. Başkalarına yardım etmek ve hizmet yapmak dürtüsü ile hareket etmek isteyebiliriz. Başak burcunun yöneticisi Merkür, 24 Kasım’da Yay burcunda geri gitmeye başlayacağı için özellikle işlerimizi bu tarihe kadar yoluna koymaya çalışmalıyız.
MARS (BAŞAK) –ÜÇGEN- JÜPİTER (BOĞA) ( 16 KASIM 2011)

İşlerimize gereken özeni gösterebileceğimiz ve detaylara verdiğimiz önemi hayata geçirebileceğimiz ve bunu yaparken hiç zorlanmadan el marifetiyle gerçekleştriebileceğimiz bir transit etkisi var. Oldukça mantıklı ve pragmatik düşünebileceğiz. Estetik yaklaşımlarımız formların mükemmeliği üzerine olabilir. Bunun yanısıra bedenimize gereken bakımı ve özeni göstereceğiz. Kendimizi bu açıdan şımartmak için harika bir zaman.
MARS (BAŞAK) – ÜÇGEN – PLUTO ( OĞLAK) ( 22 KASIM 2011)

Bu transit bize yapılacak işler bağlamında üzerimizde bir takım baskılar olabileceğine işaret edebilir. Kurumsal anlamda bizden iş ve hizmet bekleyen bir yönetici olabilir. Ancak bunun bizi strese sokmasına gerek kalmadan istenen işi becerebilecek kapasitemiz mevcut. Merkür yavaşlamaya başlayacağı için işleri yetiştirememek konusunda üzerimizde bir baskı hissedebiliriz.

Bu tarihin öncesinde ayrıca Güneş Akrep burcundan çıkmak üzere 29 derecede yani problemlere işaret edebilecek anaretik bir derecede duruyor. İçinden çıkmak istediğimiz yoğun hisler ve karmaşık ruh halinden sıyrılmak istiyoruz, Güneş Yay’a 22 Kasım’da geçtiğinde bu sefer içinde Merkür , Venüs ve Kuzey ay düğümünün yer aldığı bir stelyum gerçekleşecek. Bu tarihten sonra, eğlenmeye ve entellektüel faaliyetlere daha fazla zaman ayırabileceğiz , duygularımız aşırı yoğunluktan çıkıp, daha uçarı ve çocuksu bir ruh haline bürünebilir.

Bu Kasım ayında, Akrep burcunun güçlü, derin, sezgisel, kendine mükemmel bir biçimde kontrol edebilen ve başkalarını da aynı mükemmel stratejilerle kontrol edebilecek enerjilerinden faydalanmalıyız. İrade gücü, cesaret ve gözünü kırpmadan istediğinin peşinden koşan Akreplerin dostluğunu yanı başımızda hissetmek ve onların ruh gücünden esinlendiğimiz bir ay geçirmek dileğiyle.
Naz Bayatlı





www.astroasa.com
10-29-2011 01:45 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #256
Güneş Akrep'te
Güneş Akrep burcunda biraz ilerlediğinde Kurban Bayramı başlayacak. Bayram neşe ve sevinç günüdür. Küçük büyük her topluluğun, her dinin ortak inançlarını canlandırmak, belirli bir olayı ya da atalarını anmak için kutladıkları bayramlar vardır. İslamda bayramlar sadece neşe ve sevinç, oyun ve eğlence günleri değildir. Toplumsal birlik ve dayanışma amacına da hizmet ederler.
Güneş Akrep'te ilerlerken işte bu amacı bizim için önem taşıyor, çünkü Akrep enerjilerin birleştirildiği bir burçtur. Tek başımıza yeterli (Boğa) olmadığımız, ihtiyaçlarımıza, ancak kendi sahip olduklarımızı başkalarının sahip olduklarıyla birleştirdiğimizde, yani kendi dışımızdaki enerjilerle kaynaştığımızda, ulaşabileceğimiz bir durumu simgeler. Ben çok iyi pasta yapıyor olabilirim. Pastayı evde yapıp sattıkça veya imkanlarım ölçüsünde bir pastane açtıkça bir başkasının kaynaklarına ihtiyaç duymayabilirim. Ancak bu projeyi bir pastane zinciri olarak düşünüyorsam, kendime ek bir kaynak, belki bir ortak veya banka kredisi bulmak zorunda kalabilirim. İşte bu noktada Akrep'in sularına adım atmış olurum.
Türkiye'nin Güneş'i dahil üç gezegeni Akrep burcunda, ayrıca Yükselen burcunun yanında Akrep'in yöneticisi olan Pluto var. Geçmişimize bir göz attığımızda imece geleneğinin ne kadar yaygın olduğunu biliyoruz. İmecenin anlamı şöyle:

  1. Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi.
  2. Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi.
  3. Günümüzde el birliği ile yapılan bütün işlere verilen addır.
Kurtuluş Savaşı her ne kadar telgraf ile kazanılmış bir savaş olsa da halkın dayanışmasının önemi üzerinde konuşmaya bile gerek yok.
Kısaca Türkiye'de bizim yapmamız gereken kendimizi kaynaklarımızı ve enerjilerimizi birleştirerek dışa doğru ifade etmektir. Yani beni fark etsinler, benim istediklerimi ve ihtiyaç duyduklarımı bana versinler, ben onlardan daha fazla donanıma sahip olmalıyım gibi beklentiler bizi yıkıma götürür.
Geçenlerde Yayıncılar Birliğinin genel kuruluna gittim. Orada öğrendiklerim beni çok etkiledi. Ders kitapları yayınlayanlar eğitim yılı başında okullara öneri kitap sunuyorlarmış. Her okula bir örnek gönderiyorlarmış. Okullar da yayınevine sipariş vereceklerine bu kitapları fotokopi ile çoğaltıp öğrencilerine satıyorlarmış. Bu şekilde 5000 örnek dağıtan bir yayınevi sadece 1000 kitap satabilmiş. Üniversitelerde de durum böyleymiş. Bir yayınevi sahibi artık bu fotokopilerle mücadele etmemiz yeterli değil, önce insanların psikolojilerini düzeltmemiz gerek dedi. Çünkü kitabı basılı haliyle satın almama konusunda öyle bir psikoloji yerleşmiş ki, ucuz olan bir kitabı bile fotokopisine daha fazla para vererek alıyorlarmış. Merak ediyorum, bunu yapanlar sadece kendi kazançlarını göz önüne alarak ne düşünüyorlar. Akıllarına yakında çoğaltacak kitap bulamayacakları, bu yayınevlerinin bu uygulama nedeniyle böyle çoğaltılacak kitap basamayacakları ve kapanacakları hiç mi gelmiyor? Sen okuyacağın kitaba yılda 50-100 veya 200 lira vereceksin, o yayınevi de milyarlar harcayarak sana okuyacağın kitap basmaya devam edecek. Böylece enerjilerinizi ve kaynaklarınızı birleştireceksiniz. Bu kadar basit.
Her halde bu noktada Akrep'in karanlık yönü devreye giriyor. Karşıdakini senin ihtiyaçlarına hizmet eden olarak değil, seni sömüren olarak görüyorsun ve "kullanılmış" olmamak için bindiğin dalı kesiyorsun. Sonra o yayınevine senin istediğin kitapları, daha çok sayıda basmadığı için kızmaya başlıyorsun.
Güneş Akrep'te ilerlerken, Akrep burcuna toplumsal birlik ve dayanışma kutlaması olan bir bayramla girmişken, sanırım en iyisi, her gece bugün bir başkası, ülken, kendi ihtiyaçların ve projelerin için SENİN ne yaptığını, kaynaklarını nasıl birleştirdiğini düşünerek uyumaktır.
Bayramınız kutlu olsun,
Barış İlhan
Yukarıdaki yazıyı yayınladıktan sonra toplumsal birlik ve dayanışma konusu maalesef Van'daki deprem vasıtasıyla deneyimlendi. Van'daki deprem esnasında 1999'daki deprem noktaları tetiklenmiş durumda. (Akrep ve Aslan burçlarının 18-20 dereceleri.) Yine Venüs işbaşında. Şimdilerde Türkiye haritasında bir Venüs döngüsü yaşanıyor ve Mars buna kare açı yapıyor.Ayrıca, Mars Türkiye'nin Neptün'ünün üzerinde. Bildiğimiz gibi Neptün, nam-ı diğer Poseidon, bir deprem tanrısıydı. Bu arada Ay'la Uranüs'ün gerilimli açılarını da unutmamak gerek. Ülkemizin zaten Hakkari'deki saldırılar ve kara harekatı nedeniyle huzuru iyice bozulmuş bu bölgesindeki vatandaşlarımızın şimdi de doğal afet nedeniyle can derdine düşmüş olmalarına çok üzülüyoruz. Kalbimiz orada. Geçmiş olsun.



astrolojidergisi.com

10-29-2011 02:21 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #257
Akrep burcu neler getiriyor
Bu dönemde, bizi duygusal açıdan derinleştiren, mücadele getiren konular var.

Akrep burcunda yeniay 26 Ekim’de oldu ancak ifade ettiği temaların birkaç gün önce, ülkemizi yasa boğan terörist faaliyetler ve ardından da Van’daki depremle açığa çıktığını görmekteyiz. Akrep derin dönüşümleri, mücadeleyi, duygusal yoğunlaşmayı, ölmeyi ve yeniden doğuşu ifade eden burçtur. Bu mevsimde geceler uzamaya, karanlıklar artmaya, ölen yapraklar toprağa karışmaya başlar. Akrep dönemlerinde bizi güçlendirecek deneyimler yaşarız ancak ilk başta canımız yanar. Canımız öyle bir yanar ki, bundan ders çıkarırır ve güçlenebiliriz. İçinde bulunduğumuz dönemde, hayatımızın pek çok alanında yenilenme, mücadele, duygusal kontrol sağlama gibi bizi zorlayan ancak eğitici tecrübelerden geçiyoruz. 26 Ekim’de gerçekleşen yeniay haritasında Yengeç burcunun yükseldiğini görüyoruz ancak Erzurum ve doğusundaki illerde Aslan burcu yükselmekte. Bu dönemde savaş gezegeni Mars’ın da Aslan burcunda olması, yeniayın toprağı ve vatanı ifade eden 4. eve vurgu yapması, Satürn’ün haritanın dip noktasına yakınlığı bölgeyi ilgilendiren sıkıntılara ve zorluklara işaret ediyor.

Erzurumun batısında kalan illerimizde ise korumayı, merhameti, endişeli olmayı, hassasiyeti ve milli konuları anlatan Yengeç burcu yükselmekte. Bu haritada 5. evdeki vurgu ise çocuklar ve gençlerle ilgili konuların dikkat çekici olabileceğini aynı zamanda finansal konuları, harcamaları ve spekülasyonu içeren, dolayısıyla borsayı da ilgilendiren konuların çok daha sık gündemde olabileceğini anlatmakta. Daha önce de sık sık değindiğimiz gibi bu dönemde ekonomideki gelişmelere fazladan duyarlı ve dikkatli olmak zorundayız. Bazı yanlış değerlendirmeler, yeteri kadar gerçekçi olamama durumu makro ekonomik dengeleri zorlamaya başlayabilir.

Akrep burcu döneminde, 11 Kasım’dan itibaren Mars Başak burcuna ilerleyecek. Bu çok önemli bir tarih zira Ocak ayında Mars geri gideceği için etkilerini şimdiden ekmeye başlayacak. 11 Kasım günü, bir iki gün öncesi ya da sonrasında gündeminize gelen konuları iyi takip etmelisiniz. Zira bu tarihten sonra bizi organizasyonel anlamda zorlayan, dikkat ve mücadele gerektiren bir sürece gireceğiz. 2 Kasım’da Yay burcuna ilerleyen Merkür ve Venüs ise uluslararası konular, yolculuklar, akademik konular, medya, iletişim, ulaşım ve yabancılarla ilgili konularda çok daha hareketli bir dönem başlatmakta. Bu dönemde üzerimizdeki ağır duygusal yoğunluğu atıp, hayatımızın ufuklarını genişletebiliriz.

Bu arada 9 Kasım civarında Neptün’ün düzgün harekete dönmesi, dünya çapında önemli olayların insanları duygusal anlamda birleştirici yönde etki yaratabileceğini söylemek mümkün. 9 Kasım civarında meydana gelebilecek doğa olayları, sıvıları, denizleri, okyanusları içine alan konular dikkat çekici olabilir. Güneş’in Akrep burcunda ilerlediği bu dönemde hayatımıza derinlik katan, dönüşüm ve mücadele getiren pek çok gelişme ile karşı karşıya geleceğiz.
R.Hakan Kırkoğlu
10-29-2011 02:23 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #258
Mars'ın Damgası
19 Kasım 2011 – 21 Haziran 2012


19 Kasım’da Mars, 2012’nin ilk ayında geri gideceği dönemin sınırına giriş yapacak. 24 Ocak ile 14 Nisan 2012 arasında, Başak Burcunda, Mars geri gidiyor olacak. Derece olarak 23 ile 3 derece Başak arasındaki bir mesafeden bahsediyorum. Astrolojide, Mars’ın geri gittiği bu mesafeyi yeniden kat etmesi tüm harita yorumlarında önemlidir. Mars, bu süreci 21 Haziran 2012’de tamamlıyor. Dolayısıyla, ilk giriş tarihi olan 19 Kasım 2011 ile 21 Haziran 2012 arasındaki dönem, birbiriyle ilişkili olayların iç-içe geçtiği, sadeleşmek için bir mücadele süreci şeklinde yorumlanabilir. Mücadelenin yapısı ve niteliği ise kişisel haritadaki Mars’a bağlı olarak değişecektir. Genel olarak Kasım ayını Haziran’a bağlayan gelişmeler gözlemleyebiliriz. Bu dönemin başında başlayan süreçlerin, sonuçlarının esasen Haziran ayında alınacağını söyleyebilirim. Kendi hayatınızda bunu gözlemlemek, belki yeniden yapmaya, analiz etmeye, planlamaya veya ortaya koyma sürecine karşılık hoşgörülü olmayı sağlayabilir. En yakın geçmişte, Mars 2010 yılının Haziran ve Temmuz aylarında Başak burcunun aynı derecelerinde bulunmuştu. Şimdi, o tarihte başlamış olan sürecin kapanmasına tanıklık edip, şartların yeniden oluşturulduğu bir süreçteyiz. Bu kapanma aslında işe yaramayanların artık elenmesi ve yenileriyle değiştirilmesi için çaba harcanması anlamına geliyor. Kasım ve Haziran ayları arasında enerjinizi yönlendirirken bunu aklınızın bir köşesinde bulundurursanız belki süreç sizin için daha verimli olabilir. Mars’ın bu kadar uzun süre Başak’ta kalması, özellikle çalışma hayatında pek çok düzenlemelerin yeniden gündeme getirilmesini ve değiştirilmek istenmesini çağrıştırıyor. Ayrıca bu durum, fayda sağlamak ve verimli olabilmekle ilgili sorunlardaki çatışma potansiyelini de arttıracaktır. Sağlık alanında çalışanların sorunları daha fazla gündemde kalabilir ve çatışmalar artabilir. Askeri operasyonlarda daha iyi planlamalar ve stratejiler belirlemek gerekliliği ön plana çıkabilir.


Başak- Balık aksı sağlıkla ilgili alanları temsil eder. Bu nedenle Mars, beden/ruh birlikteliğini ve bu ikili arasındaki enerji dağılımını da ön planda tutacaktır. Kendi doğal vücut/ruh dengenize uymayan aşırılıkta zorlamaların sağlık problemi olarak gözlemlenmesi bu dönemde artabilir. Kişisel haritanızdaki Mars’ı ifade etme şekliniz tanımlayıcı bir faktör olarak ön planda olacaktır. Örneğin, eğer çabuk sinirlenen, tepkisel bir mizacınız varsa Mars’ın geri gittiği dönemde öfke sorunlarınızı çözebilmek için pratik güncel hayat ve sağlık ayarlamalarıyla yüzleşmeniz gerekebilir. Belki bunu fark edebilmek adına zaman-zaman günlük çalışma hayatınız bir kaosa dönüşebilir.


Mars’ın geri gittiği dönemde, kendinize nerede durmak istediğinizi ve ne şekilde, nerede taraf olmak istediğinizi sormak iyi bir başlangıç olabilir. Çünkü 2012’nin ikinci yarısında gelişen koşullar tarafından, hayatınızın düzenini daha verimli hale getirmek için sizden bu sorulara cevap vermeniz bekleniyor olacak. Bu durumda Nisan 2012 nin ortasına kadar sadece kendi doğrularınızda mı ısrar edeceksiniz? Yoksa esneklik gösterecek misiniz? Hayatınızın hangi alanlarında hatalarınızla yüzleşmeye ve belki de bunları düzeltmek için harekete geçmeye cesaretiniz var? Bunlar için kabullenici ve bağışlayıcı olabilmek adına bazı fedakarlıklar ve düzenlemeler yapmaya hazır mısınız? Yoksa aynı doğrular ve kurallar üzerine ısrarcı mı olacaksınız? Aradaki esneme payı, yeni bir yolculuğu veya var oluş iradesini geliştirmeye yönelişi gösterecektir. Bu durumda, müdafaa ettiğiniz yerde yeni bir sayfa açmış olacaksınız. Özellikle Başak ve Balık burçlarının ilk 5 gününde doğanlar için bu kısa dönem, hayatlarında uzun süre hatırlayacakları önemli bir dönüm noktası olacak.


Yukarıdaki süreçler herkes için hem politik dünya olayları düzeyinde hem de kişisel boyutta önemli bir dönemsel yorumu karşımıza çıkarıyor. Herkes için Kasım ayındaki tutulma ve Mars’ın Başak Burcuna girmesinin sonuçları, Haziran 2012’deki gerilimi tahmin etmek için önemli ipuçları veriyor olacak. Genel olarak, Kasım-Aralık ve Ocak aylarını, pratik başarı hedeflerine ve sonuç almaya yönelik önemli bir ayarlama süreci olarak yaşayacağımızı söyleyebilirim. Tepkisellikten ziyade, sebep sonuç ilişkilerini kurmak daha önemli hale geliyor. Sınıflandırmak ve süreç içinde en iyisini yapmaya odaklanmak sonuca ulaşabilmek için daha planlı hareket etmeyi de beraberinde getirecek. Aksi halde, kendinizi sebebini unuttuğunuz bir kısır döngü içinde, boşa harcadığınız emekler karşısında hoşnutsuz bir şekilde bulabilirsiniz. Ancak, bunun sonuçlarını fark etmeniz Haziran ayını bulabilir. Bu yüzden, her gün kendinize planlı bir şekilde ne istediğinizi ve hangi hedefe yönelik seçimlerle elemeler yaptığınızı sormanız iyi bir başlangıç olabilir. “Her gün” dememin sebebi, verimli bir rutin yaratmaya vurgu yapmak içindir. Hayat sadece molalarda yaşanmayacak kadar değerlidir.


Kişisel boyutta Mars, Başak burcunda, detaylara dikkat ederek ve analitik yaklaşımla hareket etmenin önemini gündeme getirecektir. Belki bu yüzden, belki de hata yapma korkusundan dolayı kararlar alıp hızlı harekete geçmek pek mümkün olmayabilir veya her zamankinden daha zor olabilir. 24 Kasım – 14 Aralık dönemindeki korkular ve endişeler, günlük hayat ritmini her zamankinden daha fazla etkileyebilir.


İş hayatında, işveren ve işçi birlikteliğinde önemli çekişmeler ve huzursuzluklar yaşanabilir. Hedef belirlemelerinde fayda/zarar analizi yapmanın önemi fazlaca gündemde olacaktır. Kararlar, insafsızlığa ve katı bir titizliğe meyilli olabilir. Bu, hem dış dünyadan talep edilen, hem de bizim içsel olarak yönelişimiz halini alabilir. Azla çok iş başarılması hedeflenecek ve memnuniyet kıstası başarılması çok zor hedeflere yönelik olacaktır. Belki de çalışanlar haklılık mücadelesi vermek durumunda kalabilirler. Verimlilik tabloları her zamankinden daha önemli bir rekabet stratejisi veya çok önemli bir sorun haline gelebilir. Fayda getirecek ayıklamalar ve ayrışmalar ön planda olacaktır. Bu nedenle işi yapış biçiminin yeniden organize edilmesi ve planların değiştirilmesi sorunlu alanlar olarak gündemde kalabilir. Verimli olmayı başarabilenler, bunun için küçülmeye ve sadeleşmeye öncelik vermek isteyebilirler. Bir anlamda işten çıkarılmaların artacağı ve daha insafsızca ele alınacağı bir dönem diyebiliriz. Rekabette kalabilmek için azla çok verimli olmak önemli avantajlar veya hoşnutsuzluklar sağlayabilir. Tüm alt yapı çalışmalarında, önemli çatışmalar verimliliği negatif etkileyebilir. Sonucun alınması arzu edilenden uzun zaman sürebilir. Hatalara karşı affediciliğin genel olarak azalacağını ve sert yaptırımlarla kuralcılığın dayatmacı bir hal alacağını söyleyebilirim. Eleştirel yaklaşımlar, geri dönüşü zor kırıcılığa ulaşabilir. Öfke problemleri işin yapılmasını sabote edecek derecede problem haline gelebilir. Bu yüzden kılı kırk yaran titizlikler fazla abartılmadan yapıcı analize önem verilmeli ve baskıcı tutumların öfkeyi daha da tırmandırmasının önüne geçilmeli. Bu problemlerin ileride yoğunlaşması, özellikle 24 Kasım – 14 Aralık arasında gelişen olaylara bağlantılı olacaktır. Bu dönemdeki olaylara daha dikkatli ve hoş görülü bakmanızı tavsiye ederim. Mümkünse olabildiğince analitik olun. Sorunları teker-teker, önem sırasına göre bir-bir çözmeye çalışın ve ayrıştırın. Eğer bu süreçte nefes almayı unutmazsanız farklı alternatifler olduğunu hem de çok farklı sonuçlara ulaştıran değişik çözümler olduğunu keşfedip şaşırabilirsiniz. Acele etmeyin.


Acele etme konusu, özellikle öncü burçların (Koç, Terazi ve Oğlak) ilk 10 gününde doğanlar, Başaklar ve Balıklar için veya bu burçlarda kişisel gezegenleri olanlar için farklı derecelerde önemli olacaktır. Bu zaman diliminde (özellikle 2012 Ocak-Nisan ortası) hareketlerinizde ve tavırlarınızda her zamankinden farklı olmaya çalışın. Aşina olduğunuz tavrı ve tutumu değiştirmeye niyetli olmak bile gerekli olan esnekliği sağlayabilir. Kendinize çok yüklenmeyin ve olup biten her şeyi gereğinden fazla ciddiye almayın.


Yazan Meltem Ersoy 14 Ekim 2011

10-29-2011 02:26 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #259
2012 erken geldi
[font=arial,helvetica,sans-serif][/font][font=arial,helvetica,sans-serif]
[/font]
Merkür Kasım ayında geri gidiyor. Mars gölgeye giriyor ve Neptün ileri hareketine başlıyor.

Önümüzdeki yılın hareket planını yapmaya Kasım ayında başlayabilirsiniz. Çünkü Nisan ayının sonuçları Kasım’daki ön planlamaya bağlı. Özellikle zaman kısıtlaması ve verimlilik planlaması sizin için önemliyse bu işareti görmeniz 2012’deki hızınızı ve kararlılığınızı arttırmak için faydalı olabilir. Ancak hızlanmayı Mayıs’dan önce beklemeyin.

Kasım ayı kararsızlıkların artacağı bir ay. Çünkü Merkür Kasım’da geri gidecek, üstelik Yay burcunda geri gitmesi problemlerin ve ertelemelerin genişliğini daha da arttırabilir. Aslında Kasım ayının 24’ünde geri gidecek olan Merkür, kendi gölge alanına 5 Kasım’da giriyor; tam da bayram yolculuğu zamanı. Bu durumda işlerin yetişmesi için daha fazla dikkatli olmak, iyi planlama yapmak ve seyahatler için rezervasyonları tekrar kontrol etmekte büyük fayda var. Özellikle yurt dışı ve uzun mesafe uçuşları için daha dikkatli olunmalı ve her ihtimale karşı erken gidilmeli.

Merkür’ün geri gittiği dönemlerde genellikle her şey aceleyle yetiştirilmeye çalışılır ve detaylara dikkatsizlik nedeniyle aksilikler artabilir. Bilgi akışının ve iletişimin, aşina olunan sistemin dışına çıkması adaptasyon ve anlama problemi yapar. Bu nedenle sinirler daha çabuk gerilir ve tahammül azalır. Karşılaşılan problemler ilk anda gene eski yöntemle çözülmeye çalışılır; ama artık eski yönelim işe yaramayacağı için problem bir süreliğine daha da karmaşık bir hal alır. Yani Hermes’in espri anlayışını gösteren bir fıkra misali süreç yaşanır. Bu durumda en iyisi kendi espri gücünüzü devreye sokmaktır. Çünkü Merkür, Yay’da geri giderken şaşırtma düzeyi de abartılı ve yayılımcı olacaktır. 5 Kasım - 14 Aralık 2011 arasında espri gücünüze ve iyimserliğinize ihtiyacınız olacak. Bazı mevzuların sonuçlanması için Mayıs ayına kadar uzanan bir süreç gerekecek. Acele etmeyin, aşırı anlam yüklemeyin, bilmeyin, şaşırın, hayret edin, biraz daha iyimser ve saf olmaya çalışın. Kaybolan umutları kendi haline bırakın. İlla eski yöntemlerin başarılı olması için ısrarı ve dediğim deki tavrı bırakın. Patronluk taslamayın, işi bizzat deneyen olun ve konuştuğunuzda kendi deneyimlerinizden esinlenin. Atmayın! Fena bir şekilde ortaya çıkabilir. Rezil olmanız halinde her zamankinden daha fazla duyulur. Kendinizle biraz dalga geçin. Bilemeyebilirsiniz! Kabul edin gitsin…eskisi gibi bilmeye çalışmayın. Başka işaretleri dikkate alın. Doğadan gelen mesajlar, özellikle hayvanlardan gelen mesajlar şimdi size yeni bir dil öğretmeye çalışır. Bu yeni bulmacayı ve tesadüflerin gizemini çözmek için acele etmeden ‘an’ da kalabilecek misiniz? Keşfe, maceraya, risk almaya ve kıyıyı gözden kaybetmeye hazır mısınız? Bu heyecana ihtiyacınız olacak! ama işte tam o anda detaylar canınızı sıkabilir. Bu yüzden gerçeklikten kopmadan bu dengeyi gözetmeniz önemli. Eğer bunu da diğer her şey gibi boş verir ve espriyi alaycılıkla geçiştirirseniz o zaman 2012’nin Şubat’ından itibaren zorlayıcı bir iç/dış denge ve anlam arayışına girersiniz. Sonrasında ise Haziran ayında kibir kaderi kabullenmenizi engeller, beyhude bir meydan okuma çabasına girersiniz.

İşte bu yüzden 2012 erken başladı!

Yazan Meltem Ersoy 28 Ekim 2011.
10-29-2011 02:27 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #260
Astrolojide olumlu / olumsuz bakış açısı ve gelecek

Gökyüzünün de sembolize ettiği gibi endişe ve korku katsayısı uzun süredir artarak yayılmakta. Bu nedenle astrolojinin sembolik dilini yorumlarken olumlu yanları da göstermek ve dikkat çekmek çok önemli hale geldi diye düşünüyorum. Böylece astrolojik bilgiyi hayatımızdaki pratik olaylarla ve ruhsal ihtiyaçlarla daha olumlu bir bakış açısıyla eşleştirebilir ve bir ayna olarak kullanabiliriz. Astrolojinin temel katkılarından birisi yakın gelecekte veya hemen şimdide gelişen alternatiflere işaret ederek, hem kişinin bakış açısında, hem de kararlarında esneklik kazanmasına yardımcı olmaktır.


Gökyüzü, 2015’e kadar önemli bir çatışmanın sembolizmini gösteriyor. Ben buna, ‘Özgürlük ve kader çatışması’ demeyi uygun görüyorum. Çünkü astrolojik karşılık bulan bu iki sembolizm bir birlerine çok güçlü bir şekilde meydan okuyorlar. Bir yanda, kader- güç dengesi (Pluto), diğer yanda özgürlük-medeniyet dengesi(Uranüs) birbirlerini harekete geçirerek, güçlü bir meydan okumayla, çatışma halindeler. Bu oluşumun hayatınıza ne getirdiğini anımsamak için 2011 yılının Temmuz ve Ağustos aylarındaki huzursuzluk duygusuna dikkat etmeniz önemli ipuçları verir. 2012’nin Yaz aylarında, geçmişteki bu çatışmanın devamı sizi harekete geçirecek yoğunlukta olacaktır. Planladığınız değişimlerin sonucunu görebilmek içinse acele etmeyin. 2015’e kadar değişim ve direnç çatışması devam edecek. Çatışma sözcüğünün doğasında çağrıştırdığı bir olumsuzluk var; ancak getirdiklerinin ve sonuçlarının olumsuz olması bir şart değil. Çünkü burada önemli olan süreçtir; sonuç değil. Henüz bilmediğimiz bir sonuç üzerinden yorum yapamayacağımıza göre, bahsi geçen ‘çatışma’ yı da sadece olumsuz algılamak kişisel sebeplerden kaynaklanabilir; örneğin değişime dirençten kaynaklanabilir.


Öyleyse bu çatışmanın gelecekte getireceği olumlu yönlere de dikkat etmeliyiz. Bunları şöyle sıralayabilirim: Esneklik ve alternatifler artarak değişebilir. Şu anda göremediğimiz farklı derinliklerde değişimlerin ve kırılmaların yaşanmasıyla ileride medeniyet ve insanlık daha yüksek bir refah seviyesine yükselebilir. Ancak bu kitlesel ve kadersel değişim süreci için önce ciddi ölçüde çatışmaların ve hesaplaşmaların yaşanıp güç dengelerinin değişmesi gerekecek. Büyüklü-küçüklü ölçeklerde yaşadığımız stresin sebebi, aslında bu dengelerin değişme sürecinden ve buna gösterilen dirençten kaynaklanıyor. Kendi kişisel hayatımızda her türlü değişime gösterdiğimiz direnç, dönüşümü ve esnekliği zora sokuyor. Bu ölçüde de kendimizi daha fazla yalnız ve çaresiz hissedebiliriz. Ben buna yorulma sonucu umutların teslimiyeti diyorum. Ruhsal dirençler bir yandan, dış dünyadaki değişim diğer yandan baskı yaptığında yaşananlar inanılmaz ölçüde yorgunluğa ve umutsuzluğa sebep olabilir. Yada bundan bir an önce kurtulma baskısı yaratabilir.


Şimdi ise gelecekteki bu süreci bu güne ve bu ana getirdiğimizde, Mars’ın bu sürecin başlangıcına denk gelen aylarda uzun bir süre geri gitmesi ve Başak burcunda 8 ay kalması önemli bir hatırlatma olarak yorumlanabilir. Faydalı ve pratik olana odaklanmak için veya sadeleşmek ve gerçekçi olmak için düzenli çalışmaya işaret olabilir. Ayrıca, Şubat’tan Haziran ayına kadar olan sürede Satürn de Terazi’de geri gidecek. Bu, eşitlik ve adaletin önemini hatırlamak için yeniden yapılanmaya ve öncelikleri belirlemeye işaret olabilir. Mayıs-Haziran aylarında Venüs de İkizler burcunda geri gidecek; bir daha sormak, dinlemek ve iletişimde kalarak uzlaşma sağlamak için bir işaret olabilir. Acele etmeden, kendi hayatımızı daha verimli, dengeli ve mutlu bir hale nasıl getirebiliriz diye sorduğumuzda, yukarıda saydığım gezegenlerin geri gitme süreçleri hepimize yeni yaklaşımlar neticesinde yeni cevaplar sağlayacaktır. Astrolojiye, Neden? ve Ne için? sorularıyla yaklaşıldığında bunların cevabını almak kolaylaşır. Burada sembolik bilgiyi rehber veya sadece kehanet olarak kullanmak kişinin tercihine kalır. Bu yüzden tüm yorumların ve gerçek hayatta yaşananların esnek değerlendirilmesi önemli bir dönüşüm aşaması olabilir. Siz kendi hayatınızdaki kader olgusunu nereye yerleştirirseniz oradan yola çıkarsınız. Oysa şimdi, özgürlük (Uranüs) hakkı da söz hakkını kullanmak ve değişimi görünür kılmak istiyor. Astrolojiyi kendi özgürlüğünüzü tanımak için de kullanın. Tıpkı kaderi tanımak için kullandığınız gibi.


“Özgürlük ve Kader Çatışması” başlığı altında Serotonin’de bir konuşma yaptım. Bu konuşmayı küçük bir gruba yeniden yapmayı planlıyorum. Katılmak isteyenler olursa bana e-mail atabilirler. Günü henüz tespit etmedim ama Cumartesi olmasını planlıyorum. Yerimiz Anadolu yakasında ve kısıtlı olduğu için önceliği rezervasyonla belirleyeceğim.

Sevgiler,

Yazan Meltem Erdağ Ersoy 23 Ekim 2011
10-29-2011 02:29 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Aylık Burç Analizler By Dinoo Dinoo 23 30,229 11-08-2016 10:35 PM
Son Mesaj: Libra
  Gökyüzü arkadaşım için transit yorumum.. dilek8855 4 11,547 03-02-2015 03:06 PM
Son Mesaj: gökyüzü
  2010 Haftalık ve Aylık Gökyüzü Hareketleri Angel 462 673,671 06-02-2011 12:58 AM
Son Mesaj: ginka
  Koç Burcu 21 Mart - 20 Nisan 2011 Derin 0 3,684 03-23-2011 08:21 PM
Son Mesaj: Derin
  Susan Miller’ın 2011 Burç Analizleri trend 12 17,005 01-03-2011 03:02 AM
Son Mesaj: astrosohbet
  Öner Döşer'in 2011 Ocak Yorumları trend 10 14,229 01-02-2011 09:21 PM
Son Mesaj: trend
  2011 yılında altı adet tutulma gerçekleşecek trend 12 18,181 01-02-2011 06:59 PM
Son Mesaj: ginka
  2011 Yılının Genel Değerlendirmesi Derin 3 6,389 12-31-2010 12:59 AM
Son Mesaj: trend
  2011'de bitişler ve başlangıçlar içindeyiz Derin 4 7,652 10-30-2010 08:29 PM
Son Mesaj: panel
  Aylık Transit Takvimi Çıkarılması Anlatımı... tiyatral_gitarist 15 26,807 02-14-2010 04:28 PM
Son Mesaj: tiyatral_gitarist

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 2 Misafir