[Daily]

kıyamet alametlerinden dedim.. kıyamet demedim ki...
hadislerle sabittir ki; tevbe kapısının kapanması güneşin batıdan doğması ile olacaktır. bundan sonra ise kıyamate kadar geçecek süre belirsizdir..

[eylülmavi]

arkadaşlar kıyamet alemtleriyle ilgii şöyle bişey takılır kafama..
yüksek binaların artacağı, bir kıyamet alemetiyse; gelişmiş ülkelerde yüksek binalar, gelişmekte olan ülkelere göre onlarca sene evvelinden arrttıysa, demek gelişmiş ülkelrin kıyameti daha önce kopacak )

[ginka]

(01-09-2011 05:34 PM)Derin Yazılan:  Salı günü boyunca Koç burcunda hareket edecek olan Ay, sabahın erken saatlerinde Plüton ile doksan derecelik gergin açıya ilerleyecek. Sağlığımıza dikkat etmemizde, gerginlik yaratacak ortamlardan ve kişilerden uzak durmamızda fayda var. Gün boyunca etkin olacak Merkür-Uranüs ve Merkür-Jüpiter karesinin gergin etkileri, sinirler ve iletişim üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Gereksiz tartışmalar, abartılı ve umulmadık sözler, amacını aşan konuşmalar, ani ve düşüncesizce alınmış kararlar yüzünden zarar görebiliriz. Yapacağımız anlaşma, sözleşmelerde sonradan beklenmedik gelişmeler ve yön değişiklikleri de oluşabilir, dikkat! Bu etkiler gün boyunca geçerliliğini koruyor ve akşam saatlerinde Ay-Satürn karşıtlığının etkisiyle gerginlik artıyor.



Öner Döşer

amanın salı günü sınavım çok gergin gökyüzü ummadığım sorular çıkmasa bari

[Derin]

Bu hafta, Merkür, 10 Aralık’ta bıraktığı yere geri dönüyor. Gerçeklik ve zaman tanrısı Satürn de yavaşlamaya (26 Ocak’ta geri gidecek) başlıyor.


10 Aralık’tan bu yana beklettiğiniz ne varsa bu hafta yavaş-yavaş gündeme alabilir, çözüm ve uzlaşma için iletişimi başlatabilirsiniz. İş yerinizde otoriteyle görüşülecek mevzuları, ailede ebeveynlerle görüşmek istediklerinizi bu hafta gündeme almak Cuma’dan sonra cevap almayı sağlayabilir. Pazartesi hoşgörü ve esneklik ihtiyacının arttığı bir gün, Salı gününden itibaren kişisel mevzulara odaklanmak, istemek ve mücadele etmek için gerekli enerjiyi bulabilirsiniz. Ancak tartışmalar için de uygun bir ortam olduğunu, bir anda savaşma ve rekabet isteğinin yükselebileceğini unutmamak gerek. Böyle bir ortamı hissettiğinizde kendinize -Ne için savaşıyorum? Sorusunu sorun. Sonunda elde edeceğiniz şey sizin için anlamlıysa o zaman sonuna kadar devam edin. Eğer aslında o kadar da anlamlı değilse savaşı bırakın, boşuna kendinizi yormayın.


Yavaşlamaya başlayan Satürn için önümüzdeki haftalarda daha çok yazacağım; ama şimdiden şunları söyleyebilirim: Belki geçtiğimiz son 4-5 aydır bazı öncelikler belirlemeye çalışıyordunuz, şimdi ise bu önceliklerden hangileri gerçek anlamda gündeminizi meşgul ediyor anlamaya başlamış olmalısınız. Yani siz bazı hedefler belirlediniz ama bunlardan hangilerinin sizin için gerçeklik halini aldığı bu ay belli olacak. Böylece önümüzdeki 5 ayın gerçek ajandası da gündeminize gelmiş olacak.


Örneğin Eylül ayında gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz hangi önceliklere yönelik adımlar attınız ve hangileri şimdi size yeşil ışık yaktı? Bu durumda hemen önünüzdeki gerçeklik, sizin hedeflediklerinizden elenerek ortaya çıkmış oluyor. Şimdi bunları yavaş-yavaş gerçekleştirmek ve gerekeni yapmakla karşı karşıyasınız. Bir anlamda kendiniz bunları başarmak için aday olmuştunuz, şimdi adımları atma yönteminizi belirleyip sakin ve gerçeklikle uyumlu bir şekilde gerekeni yapmakla yükümlüsünüz. Burada neyin öncelikli olduğunu daha kolay anlamak için 10 Aralık civarını tekrardan düşünebilirsiniz. O zaman zihninizi hangi mevzular meşgul ediyordu? Şimdi bunlardan hangileri geçerliliğini devam ettiriyor? İçlerinden hangileri sizin için daha önemli? İletişim ve ilişkilendirme konusunda şimdi ilerleme zamanı, ama uzak geleceğe yönelik planlarda yavaşlama zamanı. Bu, şu anlama geliyor: Planları abartmayın, hemen önünüzdekini yapın. Yani, yapan olun. Fiiliyata geçin, bunları gruplarla paylaşın, diğerleriyle birlikte yapılacak şeyleri ayrıştırın ve bunlar için hep iletişimde kalın. Küsmeyin, ertelemeyin ve geleceğe havale etmeyin. Uzlaşma gerektiren konularda inancınızı kaybetmeyin (Venüs Yay’da), iyimserliğiniz ve disiplinli bir şekilde devam etme kararlılığınız başarı şansınızı arttıracaktır. Kötümserliğe değil, iyimserliğe prim verin. Böylece 16 Ocak’tan sonra birlikte ve herkesin hayrına harekete geçme gücünün arttığını da göreceksiniz (Mars Kova’da). Böylece, paylaşılan ortak bir hedef için ilerlemek daha kolay olacak.



Yazan Meltem Ersoy 9 Ocak 2011

[Derin]

4 Ocak’ta Oğlak burcunda Güneş tutulması gerçekleşiyor: Sorumlu, profesyönel ve ciddi bir bakış açısı geliştirme gereği var. Sorumluluk almaktan kaçmamalı, diplomatik olmalı ve iş hayatına odaklanmalıyız. Aynı gün yanyana gelen Jüpiter ve Uranüs, sezgilerimizden, hayal gücümüzden yararlanabileceğimiz artistik açıdan canlandırıcı konulara, yeni projelere ve her alanda keşiflere işaret ediyor

22 Ocak’ta Jüpiter Koç burcuna girerek 4 Haziran’a kadar, cesaret, atılım ve yenilikçi, lider yaklaşımları desteklemeye başlıyor. Yılın ilk yarısında yeni riskler almaktan kaçınmamalıyız.

26 Ocak’tan başlayarak 13 Haziran’a kadar geri gidecek olan Satürn, işte ve özel hayatımızda ilişkilerimizi yeniden düzene koymak için önemli tecrübeler ve dersler getirmekte. Bugünlerde, denge ve diplomasi geliştirmek, ortaklaşa sorumluluklarda görev almak gerek.

25 Şubat Jüpiter –Pluton karesi, bugünler civarında liderliğimiz test edilecek, kurumsal zorlamalar karşısında, kişisel gücümüzün farkına varmak durumundayız. Şiddet öne çıkabilir.

12 Mart’ta Uranüs Koç burcuna girerek önümüzdeki yılların dikkat çeken trendlerinden bazılarını belirliyor: Kişisel bağımsızlığımızı,özgünlüğümüzü ortaya koymak, kral çıplak diye bağırmak, bir tür 68 kuşağı doğmakta. Önümüzdeki 7 yıl boyunca kendi sınırlarımızı daha net çizecek ve yeni riskler almaktan çekinmeyeceğiz.

4 Nisan’da Neptün kısa süreliğine de olsa Balık burcuna ilerleyecek ve esas etkilerini 2012’de hissetirecek. Neptün toplumsal, kültürel trendlerden sorumludur. Herkesi bir araya getiren kollektif olaylar, büyük yığınları afyonlayan unsurlar, medya, din, sinema ve hayal gücünü harekete geçiren konularla ilgili gelişmeler. Ruhsal gelişim vurgusu, kabullenme ve tolerans geliştirme trendleri. Genel sağlık ve düzeni sarsan gelişmeler de olabilir. Neptün 5 Ağustos’ta yeniden Kova burcuna geri dönecek.

9 Nisan’da Pluton gerilemeye başlıyor. Genel olarak, bu tarihten başlayarak 16 Eylül’e kadar, devletlerin borçlarını, finansal güçlerini test eden zorlanmalar, devletleri ve liderleri yakından etkileyen olaylar ve kişisel olarak güçlü olma yönünde önemli tecrübeler söz konusu olacak.

1 Haziran’da İkizler burcunda kısmi Güneş tutulması: Gençleri, medyayı, eğitsel konuları, gazetecileri etkileyen konular. İnsanları bölen, ikilik yaratan durumlar, fısıltılar, dedikodular, güvensizlikler söz konusu.

3 Haziran’da Neptün geri harekette, toplumsal konularda, sol görüşte yeni değerlendirmeler ve karmaşa getiren koşullar.

4 Haziran’da Jüpiter Boğa burcuna geçerek, yılın ikinci yarısında finansal piyasalara, ekonomiye ilişkin vurguları anlatıyor. Bu dönemde parasal dengeler korunmalı ve topraktan gelen kazançlar daha iyi değerlendirilmeli. Ekonomik alanda gevşek ve büyümeyi özendiren açılımlar ve kamu harcamaları dikkat çekmeye başlayacak.

9 Haziran’da Jüpiter-Neptün uyumu sanatsal konularda, toplumsal yardımlaşma konusunda yükselen bir trend getiriyor. Maddiyet ve maneviyat konularının dengeye konması eğilimi var.

15 Haziran’da Yay burcunda Ay tutulması: Medyayı, iletişim kanallarını, taşımacılığı ilgilendiren aynı zamanda inanç ve felsefeleri, sosyal görüşleri şiddetlendiren durumlar.

1 Temmuz’da Yengeç burcunda Güneş tutulması: Ülkemizde milli konuları, ülkenin güvenliğini, huzurunu ilgilendiren sarsıcı, yıpratıcı günler. Toplumsal birlik sağlanmalı! Bu etkiler Haziran ayından itibaren hissedilmeye başlanacak.

7 Temmuz Jüpiter-Pluton uyumu: Sermaye sahiplerini, global kapitalizmi canlandırma uğraşısı

10 Temmuz’da Uranüs geri gitmeye başlayarak, 68 ruhunu yeniden gündeme getiriyor. Kişisel alanda kendi özgürlüklerimizi daha fazla anlama ve içselleştirme gereği olacak.

30 Ağustos’ta Jüpiter geri gitmeye başlayarak ekonomiyi canlandırma arzusunu gözden geçirmeye, harcamalara ve yatırımlara kontrol getirilmesi gerektiğini vurguluyor.

16 Eylül’de Pluton düzgün harekete geçerek yeniden global ekonomiyi ve kapitalizmi, devletleri düzene sokmak için yeni önlemlerin devreye girebileceğine işaret edecek.

28 Ekim’de Jüpiter-Pluton uyumu yine büyük sermaye sahiplerine çeki düzen vermeye yöneltiyor.

9 Ekim’de Neptün düzgün harekete dönüyor. Bu çok önemli ! Dünyayı ilgilendiren, tüm insanları içine alan kollektif olaylar, doğal afetler ve dolayısıyla yardımlaşma arzusu. İnsanlığa ruhsal ve dini eğilimler getiren kültürel fenomenler. Kollektif vicdan!

25 Kasım’da Yay burcunda Güneş tutulması: İnançları, felsefeleri, sosyal görüşleri, akademik konuları ve medyayı, taşımacılığı ilgilendiren konularda önemli vurgular oluşuyor.

10 Aralık’ta Uranüs düzgün harekete geçerek, liderlik gerektiren, risk alan, başkaldıran tutumlara ve toplumsal hareketlere, protestolara işaret edecek. Aynı gün İkizler’de gerçekleşen Ay tutulması da halkı bu yönde ilgilendiren konulara daha duyarlı kılmakta.

26 Aralık’ta Jüpiter Boğa burcunda düzgün harekete geçerek, ekonomik alanda, finansal piyasaların beklentilerini pozitif yönde arttırıyor.


R.Hakan Kırkoğlu

[Derin]

Çarşamba gecesi 29 derece Yengeç'te gerçekleşecek dolunay, ailevi ve milli temaları ön plana çıkartacak. Perşembe Güneş Kova'ya geçiş yapıyor, kolektif, bilimsel ve zihinsel konular vurgu kazanıyor. Güneş merkezli bakışla Dünya-Mars hizalanmasının gerçekleşeceği, Güneş-jeomanyetik aktivitenin dikkat çekeceği bir haftadayız! ...

20 Ocak Perşembe günü Güneş Kova burcuna geçiş yapıyor. Güneş bu burçta zarar görmektedir. Diğer taraftan, Güneş erildir ve Kova burcu da erildir. Bu en azından Güneş’in özelliklerini daha aktif şekilde ortaya koymasına yardım edecektir. Fakat genel anlamda, Güneş özellikleri burada doğru kullanılmamaktadır. Bu en başta egonun rahatça ortaya konulamayacağını gösterir. Tek başına kral olmaktansa, yönetimi başkalarıyla paylaşma arzusu hakimdir. Kova burcunun hareket özgürlüğü arzusu, sıcak doğadaki Güneş’in buradaki yerleşimi ile daha da vurgulanır. Kova burcu, bilgi hazinesine sahip olmak, onu korumak, farklı, yeni şeyler ortaya koyma arzusundadır. Güneş’in buradaki yerleşimi, bizleri bu konulardaki yeteneklerimizi daha fazla ortaya koymaya itecektir. Bu yerleşim, entelektüel ve bilimsel konulara ilgiyi çok körükleyecektir; zihinsel yaratıcılığı öne çıkaracaktır. Bu yerleşim aynı zamanda, idealist amaçlar peşinde, arkadaşlarla ve sosyal gruplarla birlikte, entelektüel ve orijinal konuların daha fazla ortaya konulması için kullanılacaktır.

Pazartesi gününün büyük çoğunluğunda İkizler burcunda hareket edecek olan Ay, iletişim ve fikir alışverişlerinin ön planda olacağı, başarıya zekamızı ve iletişim becerilerimizi daha aktif kullanmamız sayesinde ulaşabileceğimizi gösteriyor. Öğle sonrasındaki saatlerde yakınlaşan Ay-Neptün üçgeninin olumlu etkileri sayesinde duygularımızı daha iyi ifade edebileceğiz. Ama akşam saatlerine doğru ilerlediğimizde Ay-Uranüs karesinin tedirgin edici ve beklenmedik değişimlere açık bırakacak etkileri de devreye giriyor. Ardından gelecek Ay-Jüpiter karesi de bu gergin etkileri arttırıyor. Her ne kadar gün boyunca etkin olacak Güneş-Uranüs altmışlık açısının da tesiriyle yaratıcı ve öğrenmeye açık, yenilikçi ve değişime esnek olsak da, somut sonuç beklentisinde olduğumuz işleri aktive etmek için uygun saatlerde değiliz. 19:58’de son açısından ayrılacak olan Ay boşluğa giriyor ve 21.59’a kadar boşlukta kalıyor. Bu saatler arasında girişeceğimiz işler sonuçsuz, kararsız, belirsiz kalabilir.

Salı günü boyunca Yengeç burcunda hareket edecek olan Ay, duygularımızın ve sezgilerimizin ön plana çıkacağı bir günde olacağımızı gösteriyor. Ailevi, milli temaların da dikkat çekeceği, iletişimin aktif akacağı ve fikirsel çekişmelere açık bir gündeyiz. Gün boyunca etkin olacak Merkür-Plüton kavuşumu, dediğim dedik tavırlarımızla ve fikirlerimizde ısrarcı davranışlarımızla karşımızdaki kişiler üzerinde baskın olma arzusunda olacağımızı gösteriyor. Öte yandan, başkalarının ne düşündüklerini daha iyi sezebilir, olayların nasıl ilerleyeceğini daha iyi tahmin edebiliriz. Sabah saatlerinde Ay-Merkür karşıtlığının uzlaşma ve fikir birliğini zorlaştıran etkileri devrede olacak. Ardından Ay-Plüton karşıtlığı da etkinleşiyor. Öğle saatlerine kadarki süreçte, güçlü ve etkin kişilerle görüşmek, somut sonuçlar ortaya çıkması beklenen işlere girişmek, mücadele ve risk gerektiren işlere girişmek, seyahat etmek, ameliyata girmek, hoşgörü ve esneklik gerektiren işlere kalkışmak için uygun saatlerde olmayacağız. Öğleden sonraki saatlerde bu etkiler nispeten yumuşayabilir. Gece geç saatlerde Ay-Satürn karesinin engelleyici ve deprese edici özellikleri devreye giriyor. Şartları çok zorlamasak isabet ederiz…

Çarşamba günü boyunca Yengeç burcunda kalmaya devam edecek olan Ay, duygusal ve ailevi temaların, geçmişe yönelik ve sevgiyle ilgili kavramların öne çıkacağı bir günde olacağımıza işaret ediyor. Sabah erken saatlerde henüz Ay-Satürn karesinin gergin etkileri uzaklaşan ve azalan şekilde de olsa devrede olacak. Ama öğleye doğru saatlerden itibaren bu bloke edici etkileri aşmaya başlayacağız. Öğle sonrasında ve daha da çok akşamüzeri saatlerinde Ay-Jüpiter üçgeninin canlandırıcı, heyecanlandırıcı ve yeniliğe açık tutan etkileri devreye giriyor. İdari, politik ve kamusal kişilerle veya geniş büyük yetkilileriyle görüşmek, sosyal ortamlara katılmak, gizemli konularda eğitim almaya başlamak, değişimler yapmak, alışılmışın dışında ve yaratıcı, yenilik getiren ve keşfe açık işlere girişmek için uygun saatlerdeyiz. Saat 23:21’de Ay-Güneş arasındaki karşıtlık kesinleşiyor; dolunay gerçekleşiyor. Kadı-erkek ilişkilerinde, ebeveynlerle ilişkilerimizde, önemli etkin kişilerle ilişkilerimizde gerginlik ve zıtlaşmadan uzak kalmamızda fayda var. Öte yandan, son derece yaratıcılığa açık ve üretken saatlerdeyiz. Dolunay’ın hemen sonrasında Ay-Jüpiter üçgeni kesinleşecek ve yaratıcılık ve verimlilik had safhaya varacak!

Perşembe günü 00:16’da Ay Aslan burcuna geçiş yapacak. İdari becerilerimiz, kendimize güvenimiz ve açık kalpliliğimiz sayesinde başarılı olabileceğimiz bir gündeyiz. Güneş-Jüpiter altmışlığının da gün boyunca etkin olacak olması, kendine güven ve iyimserlik temasının etkinleşmesine yardımcı oluyor. Daha önce karşılaşmış olduğumuz sorunları aşabileceğimiz, zorlukların üstesinden gelebileceğimiz bir gündeyiz. Yaptığımız işlerle kendimizi tanıtmamız, kanıtlamamız da daha kolay olacak. Finansal, sosyal ve adaletle ilgili konularda başarı elde edebilir, uluslar arası işlerde daha hızlı ilerleyebiliriz. Sabah erken saatlerde kesinleşecek ve öğle saatlerine kadar etkisini gösterecek Ay-Mars karşıtlığı, kaza ve sakarlıklara açık olacağımızı, gereksiz tartışmalardan ve duygusal çıkışlardan uzak kalmamız gerektiğini göstermekte. Sabah saatleri yeni riskler almak, seyahatler yapmak, vücudu zorlayacak sert işlere girişmek için uygun gözükmüyor. Öğle sonrasındaki saatlerde ise iyimser etkiler daha etkinleşiyor. Akşamüzeri saatlerinden itibaren etkisini göstermeye başlayacak Ay-Venüs üçgeni, özel ve sosyal ilişkilerimizde şanslı saatlerde olacağımıza işaret ediyor. Akşam ve gece saatleri, aşkla ilgili konular, evlilik, alışverişler, eğlenceli aktiviteler için gayet olumlu gözüküyor.

Cuma günü boyunca Aslan burcunda hareket edecek olan Ay, kendine güven, coşkunluk ve hayattan keyif alma enerjisini güçlü kılıyor. Sıcak ve spontane davranmamız, dürüst ve açık olmamız sayesinde başkalarının dikkatini çekebiliriz. Sabahın erken saatlerinde etkin olacak Ay-Satürn altmışlığı, öğle saatlerine kadar atacağımız adımlardan kalıcı sonuçlar alabilmemize yardımcı olacak. Keza Güneş-Jüpiter altmışlığının da olumlu, destekleyici etkilerinin devam edeceği bir gündeyiz. Yaptığımız işlerle kendimizi tanıtmamız, kanıtlamamız da daha kolay olacak. Finansal, sosyal ve adaletle ilgili konularda başarı elde edebilir, uluslar arası işlerde daha hızlı ilerleyebiliriz. Akşam saatlerinde ise, Ay-Neptün karşıtlığının çözücü ve yanıltıcı etkileri devreye girmeye başlıyor. Yanlış kararlar alma, hayal kırıklığına uğrama gibi risklerimiz mevcut. Yediğimize, içtiğimize dikkat etmeli, özellikle ilaç alımı veya tedavisinde dikkatli olmalı, danışmadan işe kalkışmamalıyız. 20:58’de boşluğa girecek olan Ay, gece boyunca boşlukta ilerleyecek. Somut ve kalıcı sonuçlar almamız zor gözüküyor gece boyunca…

Cumartesi 01:11’de Başak burcuna geçiş yapacak olan Ay, olayları dikkatli analiz edebilmemiz ve ayrıntılara odaklanmamız sayesinde başarılı olabileceğimizi gösteriyor. Sabah saatlerinde etkinleşecek Ay-Plüton üçgeni, fikirlerini harekete geçirmek ve somutlaştırmak, güçlü ve etkin kişilerden destek almak, ilişkilerde derinleşmek, irade gerektiren işlere girişmek, mücadeleye başlamak, ısrarla takip etmeyi gerektiren işlere kalkışmak için uygun zamanlarda olduğumuzu gösteriyor. Gün boyunca etkin olacak bu açının ardından Ay-Merkür ile üçgen açıya yakınlaşacak ve akşam saatlerinden itibaren fikirlerimizi daha iyi ifade edebileceğimiz, karşımızdaki kişileri üzerinde karizmatik etki bırakacağımız saatlerde olacağız. Zihinsel odaklı işler, eğitim, öğrenme, zikir çalışmaları yapmak için ideal bir gündeyiz!

Pazar günü boyunca Ay Başak burcundaki hareketine devam ediyor. Detayları iyi yakalamalı, ama fazla evhamlı, titiz ve eleştirel davranarak başkalarının canını sıkmamaya özen göstermeliyiz. Sabah saatlerinde henüz etkin olacak Ay-Venüs karesi, yeme içme konusunda dikkatli olmamız gerektiğini, özel ve sosyal ilişkilerimizde stres yaşama olasılığımızı gösteriyor. Ama yine de gün boyunca etkin olacak Venüs-Satürn altmışlığının sabır ve olgunluğu ön plana çıkartan olumlu etkileri sayesinde, ilişkilerimizde daha yapıcı olarak yönlendirebileceğiz. Fakat akşam saatlerinde bu konuda zorlanmalar yaşama olasılığımız da çok yüksek. Ay-Uranüs karşıtlığı etkinleşiyor ve gece saatlerine de yansıyor. Ani ve beklenmedik durumlarla karşılaşabilir, duygularımızı gereğinden abartılı ifade edebiliriz. Ailevi ilişkiler, kadınlarla ilişkiler konularında özen göstermeli, kazalara ve sakarlıklara yol açabilecek aceleci ve özensiz hareketlerden kaçınmalıyız.


Öner Döşer

[malice071]

21 Aralık ve 4 Ocak tutulmaları pek çoğumuzun hissettiği gibi oldukça önemliydi. Eski bilgiler, eski enerjiler döngüsünü kapıyor. Yeni bir dönem, atılan yeni temellerin üzerinde oluşturacağımız yeni “bizler” geliyor…Geliyoruz!:J

Bizi sarıp sarmalamış olan kimliklerimizden özgürleşme zamanı demiştik. İşte tüm bunlar başlıyor ve zorlanıyor olabiliriz. Çok normaldir.

Çatışma, gerilim ve öfke genel olarak tetiklendi bu ay. Korkular tetiklendi. Bu duyguların tetiklenmesi de normaldir. Kimliklerden özgürleşebilmek, ait olmadığımız yerlerden uzaklaşabilmek, en yüksek ihtiyacımıza yol alabilmek kolay değil. Yeni başlangıçlar yapabilmek kolay değil. Belki bundandır zorlanmamız. Belki tanımadığımız duygular içindeyiz. Belki de başkalarının öfkelerine ve sözle saldırılarına maruz kaldık. Ortak bilincimizde şu anda zorlayıcı enerjiler var ve pek çoğumuz bundan payımıza düşeni alıyoruz.

Ya da bizler öfkeli yönümüzü zaman kompartımanlarında hapsetmiş olabilir miyiz? Ve şu anda o vechelerimizle yüzleşiyor olabilir miyiz?

Ayrıca, tutulmalarla tetiklenen yüksek ve bizi geleceğe taşıyan enerjilere de uyumlanıyoruz bu günlerde. Zorlanma yaşıyorsak, paniğe kapılmayalım.

Eril enerjinin harekete geçme dürtüsü de güçlü bir şekilde gündemde bu ay. Eril yönümüzle yeni başlangıçlara adım atabiliyoruz çünkü. Ancak içimizdeki eril enerjiye bir bakalım, ne durumdayız?

Av Mevsimi adlı filmi çoğumuz seyretmişizdir. Belli başlı 4 eril karakter vardı filmde. İdris, “deli” lakaplı Laz bir Polis. İçindeki sevgi de, öfke de, coşku da dışarı taşıyor. Sevgi uğruna cinayet işleyebilecek kadar gözü kararabiliyor. Bir taraftan sevdiğine zarar veremeyecek kadar şefkatli ama diğer taraftan kontağı bir attı mı gözü hiçbir şey görmüyor. Başa çıkamadığı öyle bir ateş var ki içinde! onu yakıp kül ediyor. Çok sevilesi ama çok zor bir eril enerji yansıtıyor. Sevgisi karanlıklarını daha da arttırıyor. Sevgisi egosunun kontrolü altında. Dengede değil…. Batdal, içine doğduğumuz ve artık sonlanmakta olan sistemin Güç kavramını bize muhteşem bir şekilde işaret eden bir eril enerji. Paranın ve ünvanın gücüne sahip. Herşeyi yapabileceğine inanıyor. Yaşamı ”ya avlamak, ya avlanmaktır” diye tanımlıyor. Sevgisi uğruna tüm gücünü gözünü kırpmadan kullanıyor. Sevgisi karanlıklarını büyütüyor onun da. Çünkü sevgisi egosunun kontrolünde. Dengede değil. Hasan, çömez lakaplı bir yeni mezun. Yaşam deneyimi yok. Yaşamı şu anda okul ve bilgi olarak gören bir genç iken, deneyimledikleriyle zamansız bir şekilde olgunlaşmaya fırlatılıyor. Satürn’ün zaman döngüsünden aniden çıkıyor ve kitaplardaki teorik bilgilerden hayatın gerçeklerine geçiş yapıyor. Ama arada kalıyor. Sevgi ve karanlıkların arasında kalıyor. İçindeki karanlıkları fark edemeden, dışarıdaki karanlıkların içine dalıyor cinayet davasıyla. Dengede değil. Filmde bir karaktar daha var ki!...Ferman…sadece o dengede bir eril enerjiyi yansıtıyor. Filmde ve yaşamda galip gelen Fernan’ın dengede olan eril enerjisi oluyor. Ferman, İdris’in amiri. Emekli olmak üzere. Olgun. Çok şey görmüş geçirmiş bir yaşam bilgesi. İçindeki sevgiyi de öfkeyi de yaşıyor! Ama ne öfkenin ne de sevginin içinde kaybolmuyor! Bilgelikle yol alıyor. Herşeyi dozunda yaşıyor. Lakabı Avcı…Elinden hiçbir dava kaçmamış. Kendi karanlıklarını ve dışarıdaki karanlıkları bilgelikle “avlıyor” Ferman.

4 Ocak Güneş tutulması ile bir anlamda içimizdeki ve dışımızdaki eril enerji de tetiklendi. Ama hangisini seçeceğiz? İçimizde hepsi var…İdris de var, Ferman da, Batdal da, belki Hasan bile…Eğer çatışma ve öfkenin içine düştüysek ve aynı şekilde karşılık veriyorsak, sevgi dolu olsa da öfkesine hakim olamayan İdris veya sevgi için başkalarına çok acımasız olabilen Batdal ile buluşuyoruz…kendi karanlıklarımıza düşüyoruz başka bir deyişle. Eğer öfkemizi ve sevgimizi gerektiği yerde gerektiği gibi ifade ediyor ama “içine düşmüyorsak” Ferman oluyoruz. Gerçek bir avcı!…Karanlığı bilgelikle avlayan tarafımızla buluşuyoruz o zaman.

Duygularımız çok önemli. Hem kendimizi, hem çevremizi duygularımızla etkiliyoruz. Birbirimizin duygularından etkileniyoruz. Ortak bilinçteki duygulardan etkileniyoruz. Ve bu günlerde ortak bilinçte gerilim var, öfke var.

Kuşlar bile yem için birbirleriyle kavga ediyorlar bu günlerde:J)

O halde, hep birlikte değiştirmeye niyet edelim bu ortak duyguyu. Düşmeyelim içine. Av Mevsimi’ndeki Ferman olalım hep birlikte. Hakim olalım kendimize. Avlayalım kendi karanlıklarımızı bilgelikle.

Bu ay Satürn otoriteyi sorgulatıyor. Baskı hissediyor olabiliriz üzerimizde. Gemileri yakmayalım. Bu baskı, karşıdan değil kendi içimizden de geliyor olabilir.

“Arzın duygularıyla değil, Semanın aklıyla hareket edelim”.

Merkür kitlesel bilinçaltındaki öfkeyi, korkuları tetikliyor, özellikle Ay’ın Koç burcunda olduğu 11-13 Ocak tarihlerde ve koç burcunda büyüyen Ay’da bunu hissettik.

Merkür 14 Ocak tarihinde Oğlak burcuna geçiyor. Kitlesel korku ve gerilim etkisi devam ediyor ancak biz bu enerjiyle baş etmeyi de öğreniyoruz bu süreçte. İçimizdeki sevgiyi ve olumlu duyguları ortaya çıkartan ortamlarda olmaya özen gösterelim. Ortak bilinçteki karanlığı değil, aydınlığı besleyelim.

Merkür-Pluton birleşmesi 15-22 Ocak arasında etkili olabilir. Özellikle olumluya odaklanalım. Manipülatif ortamlarda değil, olumlu duygular içine girebileceğimiz ortamlarda olalım. Dış dünyadan gelen olumsuz bombardımanların içine düşmeyelim. İçsel gücümüze odaklanalım. Zihin gücümüzü elimize almak için önemli bir fırsat bu.

Lütfen hatırlayalım, biz hangi frekansta isek, o frekanstaki olaylara ve kişilere çekiliyoruz. Öfkenin içine düştüysek, frekansimızı düşürdüysek, işte o zaman kuşların bile kavga edenleri çıkabiliyor karşımıza:J Enerjimizi yüksek tutalım bu ay.

15- 16 Ocak, Neptün, Şiron , Ay açısı para ve berekete güven duygumuzu temize çekmeye yöneltiyor bizi. Bereketimizi iç ve dış bilgilerle kendimiz yaratıyoruz, hatırlayalım. Açığa çıkmayı ve berekete dönüşmeyi bekleyen sonsuz yeteneklerimiz var hepimizin. Ya da açığa çıkmış ama henüz yeterince sahiplenilmemiş olan. İşte gökyüzü bize bunu hatırlatıyor. “Aşk ve tutku duyacağın işi yap ve o yola kendi zamanında girmek için kendine de evrene de güven!” diyor.

4 Ocak tutulması bizi içimizdeki gerçek hedeflerimize yöneltmişti. Gerek kariyer, gerek ilişkiler, yani genel anlamda yaşamsal. Arada derede kalmak yok bu seneki enerjilerde. Seçimler var…cesaretle yola çıkmak var…hareket var. Yola çıkmayı istememize rağmen korkuyla oturduğumuz yerde kalmak için ısrar edersek, koltuğumuzla birlikte yola çıkartabilir bizi 2011 enerjileri:J

19 Ocakta saat 23:22 gibi Yengeç burcunda dolunay gerçekleşiyor. O tarihe kadar duygularımız büyüme evresinde, dolunay günü doruk seviyeye ulaşıyor. Merkür-Pluton birleşimi de etkili dolunayda. O yüzden de, dolunaya kadar olumlu duyguları büyütebilmemiz ve ne hissedersek hissedelim “şükürde” olabilmemiz çok önemli. Ev, aile, toplum,ilişkiler, iç dünya-dış dünya, otorite konuları gündemde dolunayda.

Satürn, en dip noktaya vurmayı “bildiniz ”, çıkın artık diyor dolunayda. Sistemin eski enerjisinden çıkın artık diyor. Elinizden, kolunuzdan, paçanızdan çekmek isteyebilir bu enerji sizi aşağıya…bazen çevrenizdeki kişilerin eliyle yapabilir bunu…Duygularınıza kapılmayın. Düşmeyin, yola devam edin diyor.

“Arzın duygularıyla değil, semanın aklıyla hareket edelim”.

20 Ocak’ta Kova burcu başlıyor. Bu sene de geçen sene olduğu gibi sert olabilir hava koşulları. Bazen fırtınalarla gelebilen özgürlük ve foton enerjisi Kova. Biz ne kadar güçlü ve ne kadar gerçeğimizde olursak iç ve dış fırtınalarla o kadar kolay başa çıkabiliriz. Ferman olabilmeyi hatırlayalım:J

22-25 Ocak ilişkilere yönelik önemli farkındalıklar, gelişmeler ve bazılarımız için ilişkilerimizde şifalanmalar yaşayabileceğimiz günler olabilir.

26 Ocak 14:58 gibi Akrep burcunda küçülen Ay var, oldukça önemli. Karanlıklar küçülüyor! Mutlaka değerlendirelim! Hem kendimiz hem dünya ve insanlık için niyet ve dua, meditasyon vs. yapalım.

En büyük bolluk ve bereket gezegeni Jupiter 22 Ocak akşam saatlerinde Koç burcuna geçiyor. Koçlar için ve hepimizin Koç alanı için yeni bir dönemi ve fırsatları tetikliyor. Koç burcu kendimize gidişi simgeliyor. Jupiter’i olumlu bakışla ve şükürle karşılayalım.

Satürn 26 Ocaktan itibaren Terazi burcunda geri gitmeye başlıyor. Bize verdiği bilgiler daha derin ve daha sorgulayıcı olabilir. İlişkilerimizde idris’ler, Batdal’lar değil, kafası karışık Hasan’lar değil, Fermanlar olmamızı hatırlatacak bize. Sevgimizi egomuzdan bağımsız yaşamamızı, karanlıklarımızı bilgelikle avlayarak aydınlatmamızı da. Çünkü karanlıklarda da sevgi var…ama kendini sevmeyen bir sevgi o…

30 Ocak akşamımdan başlayan, 31 Ocak sabahına uzanan Pluton-Ay birleşimi var Oğlak burcunda. Rüyalarımızda şifalanma yaşayabilir, bilgi alabiliriz. Olumlu niyetlerle yatalım.

Kendi içsel gücümüzde ve dengemizde kalmayı hatırlayacağımız ve birbirimize hatırlatacağımız bir ay diliyorum. Yaşama baktığımız pencereyi dış müdahalelere maruz bırakmayalım:J. Temelimizi attık Ocak ayı başında, cesaretle yola devam...

Yazar Serpil Doğançay

http://www.derki.com/astrolojik/item/261...enerjileri

[Derin]

26 Ocak’ta gerçekleşecek olan Merkür(Oğlak)/ Satürn(Terazi) karesinin etkisi ile bu hafta ifadelerimizde daha ciddi olacağımızı, önemli konuların konuşacağımızı söyleyebiliriz. Günlük hayatımızda düzenimizi bozan konuların üzerine gidebilir, gerekli düzeltmeleri de yapabiliriz. Gerek iş yerinde, gerekse evde bütçe ile ilgili konular hakkında konuşmak, plan program yapmak da mümkün bu hafta.

Sözlü ifadelerimizde duygusallığa pek yer ayırmayacağız. Bunun yerine yazılı olarak halledilmesi gereken işlerimizi hızla yoluna koyabilirsiniz. Mantığımız bu hafta tam anlamıyla devrede olacak. Hazır böylesi güzel bir fırsat yakalamışken, bu hafta olabildiğince fazla iş bitirmeye çalışmak son derece mantıklı olacaktır. Zaten küçülen Ay Fazı da size bu konuda gereken yardımı gösterecektir.

Ayrıca, eğer daha önce tutamadığınız sözler verdiyseniz, bu hafta bunlarla yüzleşmeniz de gerekebilir; hazırlıklı olun.

Yukarıdaki açıyı bir kenara bırakırsak, Ateş elementinde hareket den Jüpiter ve Venüs motivasyonumuzun yüksek olacağını gösteriyor. Ayrıca Kova burcundaki Mars sosyal hayatımızı canlandıracak enerjiyi bize sunuyor. Yine de kalabalık ortamlarda aniden ortaya çıkabilecek sözlü münakaşaların olabileceğini unutmayın.

Gelelim Ay Taktikleri’ne


24 Ocak 2011 saat 02.00 den 26 Ocak 2011 saat 03:17’ye kadar Ay Terazi Burcunda küçülmekte: Ay Terazi Burcundan geçerken Satürn’ün enerjisini de aktive edecek, bu yüzden kendinizi bir yandan sorumluluk sahibi, bir yandan da duygusal anlamda kıstırılmış ve daralmış hissedebilirsiniz. Gerek ikili ilişkilerde gerekse ortaklıklarda, ilişkiniz hakkında önemli bulduğunuz konuları masaya yatırıp tartışabilirsiniz.

26 Ocak 2011 saat 03:17’den 28 Ocak 2011 saat 08:56’ya kadar Ay Akrep Burcunda küçülmekte: Rahatsız edilmeden halledilmesi gereken bir işiniz varsa ve yeni fikirlere, yaratıcılığa ihtiyacınız varsa, Bu günleri iyi değerlendirmelisiniz. Akrep’in tutkusunu alan Ay bu birkaç gün hem Uranüs’e, hem Neptün’e, hem de Mars’a açı yapacak. Bu açılar bizim gergin olmamızı tetikleyebileceği gibi, yaratıcılığımızı da tetikleyecektir. Rüyalara dikkat! İkili ilişkilerde ise tutkunun ön planda olabileceğini söyleyebilirim. Sevdiğiniz insanla baş başa vakit geçirmek, kalabalık ortamlarda beraber olmaktan daha iyi olacaktır. Olası kıskançlık krizlerine dikkat!

28 Ocak 2011 saat 08:56’dan 30 Ocak saat 16:55’e kadar Ay Yay Burcunda küçülmekte: Genel anlamda kendimizi mutlu ve iyi hissedeceğimiz günler, çünkü Ay hem Yay’ın ılımlı etkisini, hem de Venüs’ün olumlu etkisini birlikte bizlere yansıtıyor. Eğer dargın olduğunuz bir dostunuz varsa bugünlerde barışabilirsiniz. Sevdiğiniz insanla ister baş başa, ister dostlarınızla çok güzel vakit geçirebilirsiniz. Ayrıca işyerinde başarıların takdir göreceği bir dönem olacaktır. Burcunuz ne olursa bugünlerde işinizle ilgili bir şeyler yapmaya çalışın. Ayrıca yabancı ülke mutfağı denemek, bir kişisel gelişim seminerine katılmak için doğru zaman!

Sevgiler

Yurda Hal

[Derin]

Bir yandan aşırı ciddiyet bir yandan eğlence isteği haftaya değişik ve çelişkili bir ortam sağlıyor. Sorumluluk almaktan uzak olmak isteyenler için ne yazık ki gelişmeler sandıkları kadar kolay olmayacak. Görmezlikten gelmek istediğiniz problemler hafta sonuna kadar daha da büyüyerek katlanabilir. Hatta 15 Şubat’tan sonra belirsizlik çok büyük hoşnutsuzluk getirebilir. Bu yüzden hemen hafta başı olası yanlış anlaşılmaları gündeme getirmek ve bir takvime bağlamakta fayda var. Takvim size uygun olmalı ve karşınızdaki kişiyle dengeleri gözetmeli. Gecikmelere karşı esnek olmak ve sebeplerini anlamaya çalışmak lazım. Verilen sözleri tutmakta pek çoğumuzun zorlandığı bir haftadayız. İletişimi ciddiye alın ve kesmeyin.



Kova burcu zamanı başladı, ekip olmak ve birlikte hareket etmek eskisinden daha önemli. Pek çoğumuz ‘biz’ olmakla ilgili zorlandığımızı fark edeceğiz. Bu konuda yeni fikirler denenmeli, içimizdeki farklı seslere de konuşma hakkı verilmeli. Karşı gelenlere daha toleranslı yaklaşılmalı. Esnek ve eşitlikli olmaya özen gösterilmeli.

Günümüzün hızlı şartlarında, rekabetin ve bireyselliğin özendirildiği bu zamanlarda, zordur hem birey olarak kalıp, hem de ekip olarak hareket edebilmek; çünkü genelde sorumluluğu üstlenen birisi, kendi inisiyatifini herkesin iyiliği için kullanmakta ve kestirme yoldan gitmekte hiçbir mahsur görmez. Böylece tekrardan, sil baştan, ekipte eşitlik kalmaz. Size ekibin parçası olduğunuz halde, hatta bizzat görevi icra edecek kişi siz olduğunuz halde, fikriniz alınmadan açıklamalar yapılır, metinler yazılır, dağıtılır. Size de kabul etmek düşer, geçmiş olsun! Zordur ekip olmak, oyunuz istenir ama alternatifi çeşitlendirmek isterseniz karşınıza güç savaşları çıkar. Erken öten horoz misali kavgayla ve dirençle karşılaşırsınız. Eşitlik zordur, çünkü mevcut kontrol yapısının değiştirilmesi gerekir. Kova’nın da bu konuda çelişkisi vardır, kontrolü sevdiği halde diğerlerine de söz hakkı verilmesinin gerekliliğini içten bilir; ama insani yanıyla kontrolü kaybetmekten ve sabote edilmekten korkabilir. Zordur otoriteyi kaybetmeyi göze almak, oysaki esas otorite bunu hissettirmeden sadece oluşuyla sahiplenendedir. Bu nedenle Kova burcu, Oğlak’tan sonra gelen burçtur. Önce olduğunuz gibi olduğunuzda kim olduğunuzu icra edip otorite olursunuz, sonra özgürlükleri ve herkesin kendisini ifade etmesini onurlandırma görevini üstlenir ve Kova’yı gerçekleştirirsiniz. Bu ay geçen aydan bağımsız ve önümüzdeki aydan kopuk değil, hepsi bu anda beraberdir. Şimdi olan, tam bu anda ne düşündüğünüzü ortaya koyabilme becerinizle şekillenir, bunu yapabiliyorsanız Kova’yı gerçekleştirebilirsiniz. Gene es geçerseniz şayet, Kova’dan sonra gelen burç olan Balık zamanında hayallerinizin sizi birliğe götürmesini beklemeniz sadece hayal olarak kalır ve daimi hoşnutsuzluk başlar.

astrolojivebiz.com

[Derin]

24 Ocak Haftası: Jüpiter'in Koç Noktası'na dokunmaya devam edeceği bir haftadayız. Yenilikler, icatlar, bilimsel konularda (özellikle uzay bilimleri) ve kişisel gelişim alanında hızlı gelişmeler, ani gelişen şans ve fırsatlar Koç Noktası ile temas kuran Jüpiter'in getireceği etkilerden. Pek tabii ki bu kritik noktaya dokunuşlar, dini ve ilahi temaların yanı sıra, doğada da bazı hareketlenmeleri beraberinde getirebilir. Güneş merkezli bakışla, ilginç gezegen dizilimlerinin oluşacağı ve güneş-jeomanyetik alanda hareketliliğin görülme ihtimali olan bir sürece doğru ilerliyoruz. Bu bağlamda, yakın süreçte 24 Ocak, 30 Ocak ve 31 Ocak tarihleri özellikle dikkat çekiyor ...

Pazartesi günü boyunca Terazi burcunda hareket edecek olan Ay, ilişkilerimizin önem kazanacağı ve başarının işbirlikçi girişimlerimizin, paslaşma neticesinde geleceği bir günde olduğumuzu gösteriyor. Sabah saatlerinde etkinleşecek Ay-Güneş üçgeni, güne olumlu başlayacağımızı, ilişkilerde başarılı olabileceğimizi ve işlerimizi rahat yürütebileceğimizi gösteriyor. Otorite temsilcisi veya hayatımızda önem taşıyan kişilerle görüşmek için öğle saatleri öncesini, erken sabah saatlerini tercih edebiliriz. Zira öğle saatlerine doğru Ay-Plüton karesinin gergin etkileri devreye giriyor. Gerginliklerden, çekişme ve rekabetten, tehlikeli ve riskli girişimlerden zarar görebiliriz. Öğle sonrasındaki saatlerde ise Ay-Mars üçgeninin olumlu etkileri devrede olacak. Cesaret, enerji, efor ve sıkı çalışma isteyen işlere girişmek için öğle sonrasındaki saatleri kullanabiliriz. Olumlu etkilerin günün geri kalanına da yayılıyor.

Salı günü boyunca Ay yine Terazi burcunda hareket ediyor olacak. Denge ve huzur arayışında olacağımız bu günde, diğer kişilerle iyi ilişkilerimiz ve sevgi alışverişlerimiz günümüze anlam ve neşe katacaktır. Her ne kadar sabah çok erken saatlerinde Ay-Satürn kavuşumunun da etkisiyle güne biraz ciddi ve soğukkanlı başlasak da, sabahın biraz daha ilerleyen saatlerinde Ay-Venüs altmışlığının sevecen, sempatik ve hoşgörüyü ön plana çıkartan olumlu etkileri devreye giriyor. Evlilik ve ikili ilişkiler, sanatsal ve artistik konular, dekorasyon ve giyim kuşamla ilgili işler açısından gün boyunca olumlu ve pürüzsüz ilerlemeyi sağlayacak yumuşatıcı etkiler devrede olacak. Gece saatlerinde Ay-Neptün üçgeninin uyumlu, yapıcı, sanatsal ve ilham taşıyan etkileri devreye giriyor. Romantizm, sevgi alışverişi ve fedakarlık enerjileri akşam saatlerine hakim olacak.

Çarşamba sabaha karşı 04:16’da Akrep burcuna geçiş yapacak olan Ay, başarıyı yakalayabilmemiz için sezgilerimizi ve araştırmacı yönlerimizi ön plana çıkarmamızın daha isabetli olacağını gösteriyor. Sabah 08:09’da Satürn gerilemeye başlıyor (retro). Gün boyunca etkin olacak Merkür-Satürn karesini de hesaba katarsak, uzun vadeli plan ve projelerde başarı elde etmemizin zor olacağını düşünebiliriz. Kendimizi ifade etmemizin ve iletişimde istediğimiz başarıyı yakalamamızın zor olacağı bir gündeyiz. Öğle saatlerinde hem Ay-Plüton altmışlığı ve hem de Ay-Güneş karesi etkin olacak. Gerek özel ve gerekse sosyal, iş ilişkilerimizde gergin etkiler ağırlık kazanıyor. Önemli otorite figürleriyle, müşterilerle görüşmelerimizde zorlanabiliriz. Akşam saatlerinde etkinleşecek Ay-Mars karesi, ilişkilerde çatışma, çekişme ve rekabet temasının sertleşeceğini gösteriyor. Kazalara ve sakarlıklara karşı uyanık olmalıyız…

Perşembe günü boyunca Akrep burcunda hareket edecek olan Ay, duygularımızı daha derin hissedeceğimiz, olan bitenden fazlasıyla etkileneceğimiz, ama hissiyatımızı ve güdülerimizi izlemek ve sezgilerimize güvenmek sayesinde başarı elde edebileceğimizi gösteriyor. Öğle saatlerinde etkinleşecek Ay-Merkür altmışlığı, Önemli konuşmalarımız ve görüşmelerimiz, imzalamak gereken evraklar ve bildirilmesi gereken raporlar vs için uygun saatlerde olacağımızı işaret ediyor. Bu etki akşam saatlerine kadar devam ediyor. Gece saatlerinde ise Ay-Neptün karesinin yanlış yönlendirilmeye veya doğru karar vermekte zorlanmaya, kafa karışıklığına sebep olacak etkileri devreye giriyor. Yeme içme, ilaç kullanma, sağlığa yönelik girişimlerde bulunma konularında dikkatli olmalıyız.

Cuma gününün erken saatlerinde Akrep burcunda hareket edecek olan Ay, en son açısını Uranüs ile yaptıktan sonra 05:01-08:55 saatleri arasında boşlukta olacak ve ardından Yay burcuna geçiş yapacak. Bugün gerek özel hayatımızda, gerekse sosyal ve iş hayatımızda başarı elde edebilmek için, yenilikçi ve değişime açık, heves ve heyecanı aktif edebilen, iyimser ve toleranslı bir tavır sergilememizde fayda var. Sabah erken saatlerde etkinleşecek Ay-Jüpiter üçgeni, her türlü yeni risklere girişmek, asil ve etkin kişilerle görüşmek, profesyonel kişilerle görüşmek, önemli kararlar vermek, evlilik, hukuki işler, yatırımlar ve spekülatif konular, doktorlarla, avukatlarla, dini kişilerle ve profesyonel kişilerle görüşmek için uygun bir günde olacağımızı gösteriyor. Akşam saatlerinde Ay-Güneş altmışlığının olumlu etkileri de devreye giriyor. Sosyal organizasyonlar, ikili ilişkiler, önemli kişilerle görüşmeler, evlilik konusunda adımlar atmak açısından uygun bir akşamdayız.

Cumartesi günü boyunca Yay burcunda hareket edecek olan Ay, eğlenceli aktiviteler ve organizasyonlar, eğitsel temalar, seyahatler ve ilahi temalarla ilgili işlerimizde daha hızlı ilerleyebileceğimizi işaret ediyor. Ay-Güneş ve Ay-Mars uyumlu açılarının olumlu etkileri, sabah saatlerinde henüz devrede olacak ve bu olumlu etkiler tüm güne yayılacak. Sportif konulara yönelmek, efor ve cesaret gerektiren işlere girişmek, önemli kişilerle görüşmek, iş ve sosyal alanda adımlar atmak, görüşmeler ve anlaşmalar yapmak açısından isabetli bir günde olduğumuzu gösteriyor. Akşam saatlerinde iyice etkinleşecek Ay-Satürn altmışlığı, olgun ve yaşlı kişilerle yapılacak işler, kalıcı ve somut sonuç ortaya konulması beklenen işlere adım atmak, restorasyon, tamir işlerine girişmek, inşa ve herhangi bir şekilde temel atılacak cinsten işlere girişmek, ekmek, toprakla ilgili işlerle uğraşmak, eski ve değerli objelerle ilgili işlere girişmek için uygun saatlerde olacağımıza işaret ediyor. Gün boyunca hakim olacak olumlu hava, akşam saatlerine de yansıyor. Sosyal veya işle ilgili organizasyonlar için değerlendirilebilecek, öte yandan sempati ve uyumun ön plana çıkacağı keyifli bir akşamdayız. Zira gece geç saatlerden itibaren, Ay-Venüs kavuşumunun olumlu, aşk ve romantizmi ön plana çıkartan etkileri de devreye giriyor.

Pazar gününün büyük çoğunluğunda Yay burcunda hareket edecek olan Ay, heyecanlı, hevesli, ama bir o kadar da aceleci olma eğilimimize işaret ediyor. Sabah erken saatlerde Ay-Venüs kavuşumu kesinleşiyor ve günün ilk yarısına olumlu tesirlerini iletiyor. Aşk ve ilişkilerden yana şanslı saatlerdeyiz. Ailecek veya arkadaşlarla yapılacak keyifli bir Pazar kahvaltısı için öğleye kadarki saatler ideal gözüküyor. Artistik ve sanatsal çalışmalar veya eğlenceli aktiviteler için de aynı şeyler söylenebilir. Ay-Neptün altmışlığının olumlu etkilerini de hesaba katarsak, özellikle aşk ve romantizmin öne çıkacağı ve yukarıda saydığımız alanlarda daha olumlu sonuçlar alabileceğimiz saatlerdeyiz. Öğle saatlerine doğru etkisi kesinleşecek Ay-Uranüs karesinin gergin ve olmadık durumlara davetiye çıkaran etkilerini de hesaba katmalıyız tabii ki. Ani gelişen durumlara esnek yaklaşmalı, kazalara yol açabilecek gereksiz hareket ve girişimlerden uzak durmalıyız. 12:11’de son açısını Uranüs ile yaptıktan sonra başka hiç temel açısı kalmayan ve boşluğa girecek olan Ay, 16:05’te Oğlak burcuna giriş yapıncaya kadar girişeceğimiz işlerden beklenen, kalıcı ve somut sonuçları alamayabileceğimizi gösteriyor. Önemsiz ve gelişigüzel işler ve keyifli aktiviteler konusunda ise Ay’ın boşlukta olması zaten pek de sorun olarak görülmez. Akşam saatlerinde etkinleşecek Ay-Jüpiter karesi, duygularımızı abartılı bir şekilde ortaya koyma eğilimimizin ağırlık kazanacağına, yeme içme konusunda aşırılıktan zarar görme ihtimaline işaret etmekte…


onerdoser.com