Gunaydin herkese....
sevgili arkadaslar, fiziki göruntunun tabii ki genlerle alakası vardır... ben bir, cift yumurta ikizi olarak bir kac sey söylemek isterim... cift yumurta ikizleri birbirine hic benzemezler, hem fiziksel hem de ruhsal olarak da ben ve ikiz eşim cooook farklıyızdır... ben babamın babasına, kardeşim ise anamın babasına cekmiş... dolaytızıyla genler olarak da farklı yerden geliyoruz, eh dolayısıyla nasıl benzeriz ki... haritamızda da 3 dk. fark var ama o cok değişik yaşıyor, ben cok değişik yaşıyorum ama özunde hemen hemen aynı olaylar yasıyoruz... benden 2 ay önce evlenmişti ve 19 sene sonra benden 2 ay önce esinden ayrıldı, ben hayret etmiştim... her ikimizde de stelyum var MC de ve pluton transiti yiyoruz 3 senedir....o pek ilgilenmez astrolojiyle ben cok ilgiliyim... bir suru zıtlıklarımız var....
astroloji sadece potansiyelleri gösterir ve değişim zamanlarını belirten bir ajanda, takvim gibidir....
yani kişinin yukselen aslansa acık tenli olur, yukselen yengecse yuvarlak yuzlu olur.... venuz 1. evde sevimlilik verir.... gibi laflara inanmayınız... bunlar herkes icin gecerli değildir.. yani her yuksleni yengec olan yuvarlak yuzlu olmaz, ya da venus yukselende olan herkes sevimli değildir... ama maalesef bazı kitaplar bunları yazmakta ve yukarda okudugum örnekte oldugu gibi kişiyi astrolojiden sogutmaktadır... (internetten gelen dost , yazilanlari okuyunca, "hadi yaaa ne alaka" , deyip gtimiş ordan... ) gibi.
siz her yazılanın sebeblerini ögrenmeye calisirsanız o zaman ilerde genellemelere siz de karşı çıkarsınız ve gercekte de cok sacma seylerin yazıldıgını hemen anlarsınız... astrolojiyi maalesef ticaret amaçlı kullananlar cok fazla ve bunlar değişik seyler yaratarak ve astroloji bilgileri dışında seyler yazarak kendilerine rant sağlamak istemektedirler... siz ne her yazılanı kabul etmekten ziyade nedenleri, nicinleri arastırmaya , incelemeye baslayın lutfen o zaman cok sey anlayacaksınız...
mesela marsı 1. evde olmak ile marsı 1. evde ama asc ustunde olması farklıdır... dolayısıyla mars 1. evde kitaplarda yazılan bilgilerin dısında yorumlamak ya da onlara ilave bir suru seyler soylemek gerekir...
neticede potansiyellerle ugrasıyoruz... sembollerin yarattığı potansiyeller.... binlerce yıldır bizler tarafından anlam yuklenmiş olan ve o zamanın bilgisi ve sistemi içinde yorumlanmış bir bilgiyi, bugünün sistemi içinde anlamak ve bugunku kelimelerle anlatmak gercekten cok zordur....
baska bir konu... bir psikolog arkadasım söylemişti... Rusya da bilincaltı calışmaları ve arastırmaları yapılmış bir laboratuarda ve su sonuc ortaya cıkmış... : bilinçaltını oluşturan bilgi ve programların yaklaşık % 80 i genlerden geliyormuş... % 15 gibi anne ögretileri, kız ya da erkek cocuk farketmiyor... ve % 5 gibi de kişinin 6 yasına kadar ögrendikleri, cocuklugunda basından gecen olaylar.... mesela uafkken köpek ısırmıstır, ve cocukta kopek korkusu olusmustur, benim horoz korkum gibi mesela....
)
ya da anasını köpek ısırmıştır ve gezmeye giderken annesi hep köpekten kacar görmustur cocuk ve bilincaltına işler bu ve oı da baslar korkmaya... ya da annanesi filan genlerinden taşımış da olabilir....yani astrolojik acıklaması da vardır bunun haritasına göre... ama benzetme yapmamak lazım....
hayat guzel...
) saglık ve sevgiyle kalınız....