[Luli]

Koç burcu hayatta kalma, var olma ihtiyaçlarını temsil eder. Koç burcu gelişimsel açıdan değerlendirildiğinde; Piaget’in tanımlamış olduğu bilişsel gelişim evrelerinin ilki olan “duyusal motor” döneme (0–1.5 yaş) ve Erikson’un tanımlamış olduğu psiko-sosyal gelişim evrelerinin ilki olan “temel güvene karşı güvensizlik” dönemine (0–1.5 yaş) karşılık gelir.

“Duyusal-motor” dönemde, bebek dış dünyayı keşfetmede duyularını ve motor becerilerini kullanmaktadır. Bu dönemde dürtüsellik ön plandadır. Bebeğin zaman ve mekân algısı kısıtlı olduğundan ihtiyaçlarının hemen ve burada karşılanması gerekmektedir. İhtiyaçları karşılanmadığında hemen öfkelenmeye, ihtiyaçları karşılandığında ise hemen mutlu olmaya yatkındır.

Erikson’ın tanımlamış olduğu “temel güvene karşı güvensizlik” evresinde ise; bebeğin güven ihtiyacı ön plandadır. Bu dönemde bebekler, çevrelerindeki dünyaya güvenecekleri ya da güvenemeyeceklerine ilişkin temel izlenimler edinirler. Bebeğin temel ihtiyaçları anne tarafından uygun bir şekilde karşılandığı takdirde; bebek hem kendine hem de çevreye güven duymayı öğrenir. Bu sayede bebekte hayatta kalmak için hem hakkı hem de yeteneği olduğu algısı oluşur. Bebeğin temel ihtiyaçları uygun olarak karşılanmadığında ise; sağlıklı bir narsizm ve temel güven geliştirmek konusunda başarısız olacaktır. Bu durum ileriki dönemlerde impulsivite, egosantrizm, aşırı öfke vb. çeşitli sorunlara yol açabilir.

0–1.5 yaş arasındaki bir bebek ile Koç burcu arasında şaşırtıcı benzerlikler vardır. Koç burcu spontaneliği, agresyonu, girişkenliği ve çocuksuluğu sembolize eder. Aynı küçük bir bebek gibi Koç burcu da çabuk sinirlenmeye ve çabuk sakinleşmeye yatkındır. Bir doğum haritasında Koç burcu aşırı vurgulandığında, harita sahibi saldırgan, bencil ve sabırsız olmaya yatkın olabilir. Hatta uç durumlarda “antisosyal kişilik bozukluğu” ortaya çıkabilir. Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler düşmanca ve saldırgan davranışlarda bulunmaya ve başkalarının haklarını görmezden gelmeye yatkındır. İnsanlara bağlanma konusunda başarısız olurlar. Bu kişiler kalıcı ve sorumluluk içeren ilişkiler kuramazlar. Düşünmeden ani hareketler yaparlar ve bundan doğabilecek sonuçları umursamazlar.

Bir doğum haritasında Koç burcu aşırı vurgulandığında ortaya çıkabilecek bu tarz sorunların üstesinden gelebilmek için, harita sahibinin Koç burcunun karşıt burcu olan Terazi burcunun sembolize ettiği bazı fonksiyonları (karşı tarafın haklarına duyarlılık, bağlanma, uzlaşma, dengeli sosyal ilişkiler vb.) kişiliği ile bütünleştirmeyi başarması gerekmektedir. Sevgiyle kalın ve kendinize iyi davranın.



Barış Özkırış

[melis_bk]

Bu durum sanki bütün öncü burçlarda var koç kadar vurgulu olmasa da..Mesela yengeç duyarlılığı bile bencil önce onun sevdikleri ..

[Schatz]

aynı şey aslandada var ....

Ailemin sahip oldukları , onları koruma hiç güdüsü...

Hayvan figürü ile empoze edilen tüm burçlarda bu tip hayvanı özellikler var...

Dik kafalık, bencillik ..inatcılık , hırs ...

Sadece koç insanın ilk evresine yormak çok primatif kalıyor bence....

[Schatz]

Ruh hastalığı olarak tanımlanan ..bu tip semtomlarda....

Ağır fiziksel (travmalarr hamilelik döneminde) .... Çocuğun karakterinin tamamına yakın şekilin oluştuğu 5-6 yaş evresine kadar aldığı ..

Fiziksel yada psikolojik baskılar....

Sosyopsikolojik etkenler...

Adranalin, insülin,tiroit böbrek üstü bezlerinden kortizol,

Birebir sinirle alakalıdır.....

Yani tepki vücudmuş gibi görünsede bunların okudunduğu (değerlendirildiği) yer beyin....


Koçların genellikle, ur,tümör, Alzheimer vs genel hastalıklarından...

Ama çoğu ruh hastalığına yada delilikle yorulan hastalıklar aynı zamanda...

Cahillik çok zor zamanla çözülüyorda...

İnsanlar yaşlı oldukları için unutkanlık denen hastalık normal sayılmıyor artık...

Bu tip şeylerin...

Basit çözümleri var....


Niyasin,magnezyum,çinko, ginkseg, gibi takviyler...

Madde kaynaklı sinir yıpramalarını unutkanlığı çözümlüyor...


Ayrıca düzenli alınmayan kırmızı et eksikliğide...

İnsanları sinirli yapıyor...

Özellikle O kan grubunda olanlar için ....

[melis_bk]

Belki..İnsan eşref-i mahluk olmanın rotasını şaşınca düştüğü ilk acziyet hayvani tabiat oluyor..

[Schatz]

(05-05-2010 02:33 AM)melis_bk Yazılan:  Belki..İnsan eşref-i mahluk olmanın rotasını şaşınca düştüğü ilk acziyet hayvani tabiat oluyor..

O manasıda var ama...

Her insanda yaradılış sebebinin gereğini yaşıyor...

Hayvan tabiyatlı demek bir hakaret değil...

programı ne ise onu tecelli edip boyutuna geçiyor...

Kimse neden inat , diğeri neden nazik diyemeyiz ...

Ehlileştirmek bile...Onun programına müdahale...


İnat etmek istiyorsa bırakmak gerek...


Onun yapısına kolay gelen dik kafalılk...


Duvara vura vura öğrenmesi gerekiyorsa...

Bu onun hayat yolu herkes kapıyı tokmadından tutup açacak diye bir şey yok bazıları kapıyı kırarakta içeri girebilir

Kamil,hayvan, nebat

Hepsi onun indinde aynı ....

[Yargıç]

insanın kişilğinin oluşmasında gezegenlerin ciddi ölçüde etkisi var ama yinede genetiği anne karnındaki süreçte olanlar ve kendisine koyulan isimden tut başına gelen olaylar ve hadda duyduğu seslere kadar milyon türlü şey insanın karakterini belirler.ama bunlar kaderle ilgili olup insanın ne hal üzere ölmesi isteniyosa onu o hale getirecek şekilde düzenlenirmiş.