Değerlendir:
  • 20 Oy - 3.15 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

13. Burç safsatası
Yazar Mesaj
kariyb Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 29
Üyelik Tarihi: Oct 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #1
burçlar karıştı mı?
Antik çağdaki gökbilimciler, burç hesabı yaparken dünya yörüngesindeki kaymaları hesaba almadı. Alman bilim adamlarının yeni hesabına göre ise 6.7 milyar insanın burcu değişti.

Vatan gazetesinin haberine göre, gökbilimciler, yüzyıllardır kullanılan burç sisteminin hatalı olabileceğini ve her gün gazetede okuduğunuz burcunuzun aslında size ait olmayabileceğini ortaya koydu.

Bugün kullanılan burçlar kuşağı, yaklaşık 2 bin 200 yıl önce dünyadan bakıldığında, dünyadan görünen güneşin 12 takım yıldızına göre yer aldığı konuma göre hesaplanıyordu.

Doğum gününde güneş hangi yıldız kümesiyle (boğa, aslan ve terazi gibi) aynı çizgide yer alıyorsa burç da buna göre belirleniyordu.

Ancak antik astrologlara göre güneş dünyanın çevresinde dönüyordu. Yani teorileri daha baştan hatalıydı. Dünyanın yörüngesinde her yıl meydana gelen değişiklikleri de hesaba katmaları o günkü bilgileriyle mümkün değildi.

Alman bilim adamlarına göre işte bu bilgi eksikliği burç sisteminin baştan hatalı olduğu anlamına geliyor.

Dusseldorf Üniversitesi'ne göre güneş'in için "sıfır" noktası sayılan 21 Mart'taki ilkbahar noktası, yörüngedeki değişiklik nedeniyle her yıl hafif hafif batıya doğru kayıyor. Bu da yeni bir burç haritasının varlığını ortaya çıkarıyor.

Yörüngedeki bu hareketle yüzyıllar içerisinde dünyanın dönüşünde 36 derecelik bir sapma gerçekleşti. Burçlar da 2 bin 200 yıl öncesine göre 10'da bir oranında yani yaklaşık bir burç kaydı.

Bu hemen hemen herkesin burcunun kaydığı anlamına geliyor. Yani 220 yıl önce 27 Kasım'da doğan biriyle 1960 yılında 27 Kasım'ında doğan birinin burcu aynı değil.

29 Kasım ve 17 Aralık arasında doğanlar da sıralamaya sonradan giren 13'üncü takımyıldız Ophiuchus (Yılan) burcuna giriyor.

İŞTE YENİ BURÇ TAKVİMİ

Oğlak: 20 Ocak-16 Şubat

Kova: 16 Şubat-11 Mart

Balık: 11 Mart-18 Nisan

Koç: 18 Nisan-13 Mayıs

Boğa: 13 Mayıs-21 Haziran

İkizler: 21 Haziran-20 Temmuz

Yengeç: 20 Temmuz-10 Ağustos

Aslan: 10 Ağustos-16 Eylül

Başak: 16 Eylül-30 Ekim

Terazi: 30 Ekim-23 Kasım

*Akrep: 23 Kasım-29 Kasım

Yay: 17 Aralık-20 Ocak

*Yılan: 29 Kasım-17 Aralık

kaynak: http://www.cnnturk.com/2008/yasam/diger/...index.html
12-31-2008 09:37 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
perilice58 Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 15
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #2
Burçlar Değiştimi Acaba !!!!!
[b]



Yanlış hesap yeni belli oldu. Koçlar balık, aslanlar yengeç oldu. İşte yeni burçlarınız...


Antik çağdaki gökbilimciler, burç hesabı yaparken dünya yörüngesindeki kaymaları hesaba almadı. Alman bilim adamlarının yeni hesabına göre ise 6.7 milyar insanın burcu değişti.


Vatan gazetesinin haberine göre, gökbilimciler, yüzyıllardır kullanılan burç sisteminin hatalı olabileceğini ve her gün gazetede okuduğunuz burcunuzun aslında size ait olmayabileceğini ortaya koydu.


Bugün kullanılan burçlar kuşağı, yaklaşık 2 bin 200 yıl önce dünyadan bakıldığında, dünyadan görünen güneşin 12 takım yıldızına göre yer aldığı konuma göre hesaplanıyordu.


Doğum gününde güneş hangi yıldız kümesiyle (boğa, aslan ve terazi gibi) aynı çizgide yer alıyorsa burç da buna göre belirleniyordu.


Ancak antik astrologlara göre güneş dünyanın çevresinde dönüyordu. Yani teorileri daha baştan hatalıydı. Dünyanın yörüngesinde her yıl meydana gelen değişiklikleri de hesaba katmaları o günkü bilgileriyle mümkün değildi.


Alman bilim adamlarına göre işte bu bilgi eksikliği burç sisteminin baştan hatalı olduğu anlamına geliyor.


Dusseldorf Üniversitesi'ne göre güneş için "sıfır" noktası sayılan 21 Mart'taki ilkbahar noktası, yörüngedeki değişiklik nedeniyle her yıl hafif hafif batıya doğru kayıyor. Bu da yeni bir burç haritasının varlığını ortaya çıkarıyor.


Yörüngedeki bu hareketle yüzyıllar içerisinde dünyanın dönüşünde 36 derecelik bir sapma gerçekleşti. Burçlar da 2 bin 200 yıl öncesine göre 10'da bir oranında yani yaklaşık bir burç kaydı.


Bu hemen hemen herkesin burcunun kaydığı anlamına geliyor. Yani 220 yıl önce 27 Kasım'da doğan biriyle 1960 yılında 27 Kasım'ında doğan birinin burcu aynı değil.


29 Kasım ve 17 Aralık arasında doğanlar da sıralamaya sonradan giren 13'üncü takımyıldız Ophiuchus (Yılan) burcuna giriyor.





İŞTE YENİ BURÇ TAKVİMİ

Oğlak: 20 Ocak-16 Şubat
Kova: 16 Şubat-11 Mart
Balık: 11 Mart-18 Nisan
Koç: 18 Nisan-13 Mayıs
Boğa: 13 Mayıs-21 Haziran
İkizler: 21 Haziran-20 Temmuz
Yengeç: 20 Temmuz-10 Ağustos
Aslan: 10 Ağustos-16 Eylül
Başak: 16 Eylül-30 Ekim
Terazi: 30 Ekim-23 Kasım
*Akrep: 23 Kasım-29 Kasım
Yay: 17 Aralık-20 Ocak
*Yılan: 29 Kasım-17 Aralık [/b

Meğer dilimdeki ve beynimdeki en güzel kelime senin adınmış , sana her sesleneşimde ya acım dinmiyor ya sevgim coşuyor....

Bahar gözli anacığım
01-01-2009 12:13 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #3
RE: burçlar karıştı mı?
şu kadarını söyleyim ; bu yeni bilgi doğruysa eğer bizler bugüne kadar boşu boşuna uğraşmış oluyoruz.. yaptığımız yorumların da hiç bir önemi geçerliliği kalmıyor çünkü diğer gezegenlerinde burçları değişecek + efemeris sistemleri değişecek vs..

bu bilgiyi ciddiye almıyorum kısaca..

01-01-2009 07:15 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #4
Cvp: burçlar karıştı mı?
Arkadaşlar, burçların karışması, 13.burç mevzusu galiba 5 sene önce hortlamıştı.Sanırım bu yılancı takımyıldızının,yılancı burcu olarak değerlendirilip,astrolojiyi bilimselleştirmeye çalışan insanlara köstek olması için uydurulmuş.

Gökyüzünde yıldızlara biraz hakimseniniz,yalnış hatırlamıyorsam 88 tane takım yıldız var.Hepsi burç temsil etmiyor.Dünyanın güneş etrafındaki yolu üzerinde bulunanların sayısı,yüzyıllardır 13 tane.Daha önceleride 13 burç var olması lazımdı o zaman.Ayrıca asırlar önce zodyak boğa burcu ile başlarmış.Bu durumlar astrolojiye şüphe ile yaklaşanları, her zaman daha fazla uzaklaştıracak.Bizim gibi astromanyakları ise,üzerinde bir kaç kelam edilebilecek bir sohbet malzemesi olarak oyalayacak.

Astrolojinin şu ayrıntısını unutmayalım.Astroloji mevsimleri esas alır.Baharı temsil eden koç burcu, güneş 0* koça girdiğinde başlar.Yazı temsil eden yengeç burcu,güneş 0* yengece girdiğinde başlar.Sadece bahar başlangıcı astrolojide bazen,19,20 bazen de 21 martta başlar.Burçlarla ilgili değişebilen tek şey bu olabilir.

Linki bulamadım,ama çok net hatırladığım bir şey var.Bir astrolog 5 sene önce yaptığı astroloji sınavlarında,öğrencilere şöyle bir soru sormuş.

Birisi size ,'13.burç çıktığına göre bütün astroloji bilgileri yanlış oluyor demekki;'derse,bu kişiyi hangi astrolojik bilgiyle yanıtlayıp,gerçek olmadığını anlatırsınız?
01-01-2009 08:15 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #5
Cvp: burçlar karıştı mı?
13. Burç Spekülasyonu(Astroloji gazetesinden alıntıdır)

Son birkaç gündür 13. burç konusuyla ilgili soru alıyoruz. Bunu bir gazetemizde yayınlanan bir habere borçluyuz sanırım. Alman bilimadamlarının bazı iddialarına göre aslında 12 değil 13 burç var, biz yıllardır yanıltılıyoruz ve burçlarımız bize yanlış söyleniyor gülücük)

Bu sorunsalı yaratanların derin bir astroloji bilgilerinin olmadığı çok aşikar! Zira astroloji "Mevsimsel Zodyak" kullanır ve astrolojide kullandığımız burçların takımyıldızlarıyla sadece isimsel benzerlikleri vardır. Daha doğrusu takımyıldızlar burçlara isim babalığı yapmıştır. Astroloji Zodyak'ı 12 eşit parçaya bölerek çalışır ve 30 dereceden oluşan her bir parça, yani burçlar, hayata farklı bakış açılarının enerjik yansımalarını ifade ederler. 12 makrokozmozun, evrenin, bütünselliğin sayısıdır ve astrolojik sembolizmin altında yatan felsefenin mihenk taşlarından birisidir. 12 sayısı bölünebilirliği açısından da Zodyak dairesi için mükemmeldir.

Yıldızlı gökyüzü Güneş’in yörüngesinin takip ettiği bir çadıra benzer. Güneş’in Zodyak’ın burçlarından geçişi evrensel Ben’e on iki-katlı bir ifade sağlar; böylelikle de varlıkların biçimlerinin çeşitlenmesine, türler oluşturmasına neden olur. Astroloji teoloji, felsefe ve metafizikle ilişki içindedir ve bilgelik gerektirir. Bilgelik olmaksızın astroloji, salt geleceği okumaya ya da kişinin mizacı hakkında narsist psikolojik takıntılara mahkumdur. Bilgeliğe uzanan yol, evrenselden geçer, öznelden değil.

Horoskop, her haritanın Zodyak’ın on iki burcunu gösterdiğini ortaya koyar. Bu da, her insanın kendi içinde zodyağın tamamına sahip olduğu anlamına gelir. Zodyak burçları ile sahip olduğumuz fiziksel beden arasında özel bir bağ vardır. Aziz En Nesefi, Zübdetül-Hakaik adlı eserinde şöyle diyor: “Küçük insanda ne varsa, büyük insanda da vardır.” Bu da bizim Zodyak dediğimiz gökler kuşağı ile ve gezegenlerle bağlantımız olduğu anlamına gelir. Zodyak adeta “Dünya’nın Ruhu” olarak görülmüştür. İslam bilgini İbrahim Hakkı Erzurumi, Marifetname’sinde insanın feleklerle, yani Zodyak ile, benzerliği üzerine şunları söylüyor: “İnsan bedeninin göklerle benzerliği, burçlar sahibi göğün oniki burcunun olması gibi, bedenin de dışından içine on iki yolu olmasıdır. İki kulak, iki göz, iki burun deliği, ağız, iki meme, göbek ve iki abdest yolları.”

Zodyak bir zamanlama aracıdır ve burçların kategorilere ayrılması aracılığıyla, içlerinde bulunan herhangi bir gezegenin işleyişini etkileyebilen özellikler de bu burçlara atfedilmiştir. Mevsimsel burçların dereceleri sadece Güneş’in değil, haritanın tüm faktörlerinin ekliptik boyunca yerleşimlerini hesaplamaya yarayan bir ölçüt olarak kullanılır. Güneş’in Mevsimsel Zodyak’taki yerleşimi, yılın hangi zamanında olunduğunun açık bir göstergesidir.



Güneş’in tüm dünyevi canlılar ve doğa üzerinde açık bir etkisi vardır ve burçlardan geçerken, yani bir yıl içinde ilkbahar, yaz, sonbahar, kış şeklinde dört zaman diliminden geçişlerinde, dünyevi canlılar üzerindeki etkisi farklılık gösterir.
Burçlar kuşağındaki bölümleme, temel olarak Güneş’in mevsimsel olarak burçlardan geçerken sergilediği hareketine dayanır. Üç türlü hareket vardır: öncü, sabit ve değişken...



Güneş’in öncü burçlardan herhangi birine girmesi, mevsimlerin değişiminin başlangıcını gösterir. 21 Mart'ta Güneş öncü burçların ilki olan Koç burcuna girdiğinde bu ilkbahar başlangıcıdır. Bu yüzden, öncü burçlar başlangıç yapabilme, olayları başlatabilme, değiştirebilme kabiliyetini temsil ederler. Güneş'in 21 Haziran'da Yengeç burcuna girişi yazın, 23 Eylül'de Terazi burcuna girişi sonbaharın, Güneş'in 21 Aralık'ta Oğlak burcuna girişi kışın başlangıcıdır.



Güneş sabit burçlardan birine girdiğinde, mevsimsel ısı olarak beklenen derecelerin doruk seviyesinin test edilmesi mümkündür. Güneş'in sabit burçlardan geçişi, mevsimin oturduğunun, meteorolojik ve ısısal beklentinin normal, olağan seyrettiğinin işaretçisidir. Güneş 21 Nisan'da sabit burçların ilki olan Boğa'ya girdiğinde, ilkbahar mevsim ısı ortalamalarının istikrarlı bir seyir izlediğine şahit oluruz. Güneş 23 Temmuz'da sabit burçlardan Aslan'a girdiğinde, yazın inatçı sıcaklarından şikayet ederiz. Çünkü ısı belli derecelerde bir süreklilik kazanmıştır. Güneş 23 Ekim'de Akrep burcuna girdiğinde, sonbahar mevsiminin tipik özelliklerinin belirginleştiğine şahit oluruz. Güneş 20 Ocak'ta Kova burcuna girdiğinde, kara kış yüzünü gösterir. Bu kez bir türlü bitmek bilmeyen soğuklardan şikatey ederiz. Bu yüzden sabit burçlar, mevcut şartları devam ettirebilme kabiliyeti olarak görülürler.



Güneş'in değişken burçlardan birine girişi, geçiş döneminde olduğumuzu gösterir. Değişken burçlar İkizler, Başak, Yay ve Balık'tır. Bu burçlar yeni mevsimin gelişini haber verirler. İbrahim Hakkı Erzurumi değişken burçları “karışıtıran burçlar” olarak nitelendirmiştir. Şöyle diyor: “Bunlara bu ismin verilmesinin sebebi: Güneş bu burçların paralelinde iken, her birinde zaman, bulunduğu durumla diğer durum arasında karışmıştır”. Bu burçlar ikiliği temsil ettiklerinden “çift vücutlu burçlar” olarak da anılırlar. İfadenin değişkenliğini anlatırlar. Enerjiyi idare eder; durağan enerji ile hareketli enerji arasında denge yaratırlar. Güneş'in 21 Mayıs'ta İkizler burcuna girmesiyle birlikte, havaların bazen sıcak, bazen soğuk olduğu günlerde oluruz. Yazın gelişini hissetmeye başlarız. Ama henüz hava ısısı istikrarlı değildir. Günün belli bir kısmında havanın sıcak gözüktüğüne kanmamak gerekir. Ortalık birden soğuyabilir. Güneş'in 23 Ağustos'ta Başak burcuna geçişiyle, sonbaharın gelmekte olduğunu hissederiz. Yazın giydiğimiz ince ve rahat giysilerle artık üşümeye başlarız. Güneş'in sıcaklığını istikrarlı biçimde hissetmeyiz. Hava bir anda değişebilir. Güneş'in 22 Kasım'da Yay burcuna ve nihayet 19 Şubat'ta Balık burcuna girişiyle de benzeri şeyler hissedilecektir.



Amerikalı astrolog Robert Hand "Horoscope Symbols" adlı muhteşem eserinde neden Mevsimsel Zodyak kullandığımızı söyle açıklıyor: "Mevsimsel Zodyak’ın başlangıcı kesin bir astronomik gerçekliğe dayanır. Mevsimsel “0” Koç, biri ikincil hareketin gerçekleştiği ekliptik düzlemi, diğeri ise birincil hareketin gerçekleştiği ekvator düzlemi olan, iki temel düzlemin kesişim noktasını gösterir. Mevsimsel “0” Koç, Güneş’in yıllık döngüsünün başlangıcını gösterir: baharın ilk gününde Güneş, Dünya’nın ekvatorunun tam yukarısında; en uç kuzey ve güney deklinasyonlarının tam arasındadır. Kuzey Kutbu’nda yazın ilk gününde Güneş en kuzeydeki deklinasyonuna ulaşır. Bu, Güneş’in kuzeye doğru ilerlemesinin sona erdiği yaz gündönümüdür. Sonbaharın ilk gününde, Güneş yine ekvatorun tam yukarısına gelir; bu, sonbahar ekinoksunu gösterir. Kışın ilk gününde ise Güneş en güneydeki deklinasyonuna ulaşır; bu da kış gündönümünü gösterir. Bu Güneş-Dünya döngüsü, dört mevsimi gösterir; bu nedenle Mevsimsel burçlar, Güneş ile Dünya arasındaki en temel döngüsel ilişkilerden birini çok gerçekçi bir şekilde yansıtırlar."



Evet, görüldüğü üzere mevsimler en bariz astronomik döngülerden biridir ve hem Dünya hem de canlılar üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Güneş'in her burç değiştirişinde, etrafımızdaki doğadaki değişimi de gözlemleriz. Güneş'in Koç bucuna girişiyle ilkbahar gelir ve doğadaki canlanmayı gözlemleriz. Bitkiler, hayvanlar adeta kış uykusundan uyanmanın coşkusu içerisindedirler. Güneş'in Boğa burcuna geçişiyle, sakinleşir ve dinginleşiriz. Bu huzur doğaya da yansır. Yaprakların artık iyice yeşerdiğini, çiçeklerin açtığını, hayvanların doğanın cömertliğinden ve besleyiciliğinden doyasıya faydalandığını görürüz. Güneş'in İkizler burcuna geçişiyle birlikte huzursuzca hareketleniriz. Havaların bazı günlerde güzelleşmesiyle birlikte gezip tozmalar başlar. Bahardan yaza geçiş yapacak olmamızın üzerimizde yarattığı havai etkileri hissetmeye başlarız. Hava koşulları çoğunlukla rüzgarlı ve değişkendir... Benzer şekilde Güneş'in oniki burca girişinde, doğadaki değişimleri gözünüzün önüne getirin ve bu özellikleri burçların özellikleriyle karşılaştırın. Mükemmel uyumun ve sistemin nasıl çalıştığının farkına varacaksınız...



Kısacası, mevsimler her zaman dört tanedir ve oniki ay vardır. Bölümleme mükemmel bir biçimde yapılmıştır ve makrokozmozu, evreni, bütünselliği simgeleyen 12 rakamını işaret etmektedir. 12 sayısı bölünebilirliği açısından da Zodyak dairesi için mükemmeldir. 13 takım yıldız olması, 13 burç olması gibi bir gereklilik doğurmaz. Üstelik astrologlar, spekülatif haberde verilen yanlış bilginin tam tersine, kadim zamanlardan bu yana Güneş'in takip ettiği yol üzerinde (Ekliptik) 13 takımyıldız olduğunun farkındadırlar. Hatta ek bir bilgi vermek gerekirse, bilinen en eski Babil Zodyak’ında on sekiz takımyıldız bulunmaktaydı: bugün kullandığımız on ikinin on tanesi ve bunlara ek olarak da Pleiades, Hyades, Orion, Perseus, Auriga, Praesepe ve Güneyli ve Kuzeyli Balık. On sekiz burçlu Zodyak, M.Ö. 6.yy'da hala kullanılmaktaydı. Daha sonraları, M.Ö. 600’de, Zodyak’ın on iki takımyıldızını oluşturmak için bunlardan bazıları birleştirildi ve bazıları da çıkarıldı. Burçlar kuşağını 12 eşit parçaya bölenler matematikte çok ilerlemiş bir uygarlık olan Babiller'dir ve bunu zaman hesaplarını kolaylaştırmak için yapmışlardı. Zira takımyıldızların kapladığı alanlar eşit değildir. Babiller bu 12 eşit parçadan her birine, o tarihte arka planda denk gelen takım yıldızların adını vermişlerdi. Fakat daha sonra arka plandaki takımyıldızların yerleri kayma nedeniyle değişti, ama burçlar halen bu adlarla anılmaktadırlar.



Bahsi geçen haberde iddia edilenin tam tersine kadim astrologlar, Güneş'in merkezde olduğunun da, Copernicus'tan çok daha eski dönemlerden beri, ta Akadlar'dan beri farkındadırlar. Akadların şimdi Berlin Müzesi'nde bulunan silindir bir mühür üzerinde Güneş'in merkezde olduğu ve bütün gezegenlerin gösterildiği Güneş merkezli sistemi resmettikleri biliniyor. Mayaların da Güneş'in merkezde olduğunu bildikleri söyleniyor. Astrolojinin Dünya merkezli alınmasındaki amaç, astronomik olarak Dünya'nın merkezde olduğunun düşünülmesiyle asla ilişkilendirilmemelidir. Buradaki amaç, insanoğlunu merkezde alarak, onun gözünden gökyüzüne bakılmış olmasıdır. Bu yüzden bu tür iddiaları cahilce, araştırılmamış ve bir teoriye dayanmayan spekülasyonlardan öte görmenin imkanı yoktur! Üstelik Almanlar tarafından ortaya atılmış bu iddialar güncel de değildir. Bu konuda belirtilen görüşlerin 2004 yılına yönelik olduğunu, küçük bir araştırma yapanlar bile açıklıkla görecektir. Güzel Türkiyem'in güzide habercilerinin bu konuyu durup dururken, sanki yeni ortaya atılmış gibi sunmalarının ne anlamı olduğunu anlamış değiliz. Bu iddialar zaten zamanında çürütülmüştür.

Ha bu arada, kimsenin burcunun değiştiği falan da yok. Son bir kez daha altını çizmiş olayım. Zaten röportajlarda sokaktaki insana sorduklarında, bir tanesinin bile burcunun değişmiş olduğuna inanmadığı gözlerden kaçmadı. Astroloji gözleme ve bu gözlemler de binlerce yıllık çalışmalara dayanır. Bilmeyenlere hatırlatmış olalım...

Sözlerime burada son verirken, günümüz astrolojisinin bu seviyesine varmasında çok önemli rol oynayan ortaçağ astrologu Guido Bonatti'nin Liber Astronomiae'sinden bir alıntıyla sizleri başbaşa bırakıyorum. Bakın burçlara neden bu isimlerin verildiğini açıklarken nasıl da Güneş'in hareketlerinden yararlanıyor...

"Güneş Koç’a girdiğinde sıcaklık yükselir; çünkü Güneş ekvator çizgisinden uzaklaşır ve kuzeyli bölgelerin doruk noktasına yaklaşır ve güçlenir; bu nedenle Koç’un hayvani güçlere benzer güçleri olduğu söylenir. Ardından sıcaklık Güneş’in Koç’ta olduğu zamana göre artar ve güçlenir; ve bu Boğa’nın doğasına atfedilir; çünkü Boğa Koç’tan daha güçlü bir hayvandır, ve Güneş’in ekvatordan uzaklaşması ve kuzeyli bölgenin doruk noktasına yaklaşması Koç’ta olduğundan daha fazladır. Ardından Güneş İkizler’e girer ve bu burca İkizler denmiştir; çünkü sıcaklık ikiye katlanmaktadır. Ardından Güneş ekvatordan en uzak olduğu noktaya ve tepenin üstündeki en yüksek noktaya ulaşır.



Bu noktadan itibaren Güneş ekvatora geri dönmeye başlar ve ardından da Yengeç’e girer; çünkü Yengeç geri geri yürüyen bir hayvandır. Yengecin bazen ileri bazen de geri yürüyen bir hayvan olması gibi, Güneş de ekvatordan uzaklaşır, en fazla uzaklaştığı noktaya ulaşır, sonra ekvatora geri dönmeye başlar ve de bir yengeç gibi geri dönmeye başladığı söylenir. Güneş Yengeç’i terk ettikten sonra Aslan’a girer; Aslan’da olduğunun söylenmesinin nedeni sıcaklığın artması ve havanın katışıksız olmaması nedeniyle giderek güçlenmesi, keskinleşmesi ve sertleşmesi ve nemliliğin olmamasıdır. Bu nedenle, Aslan sert, güçlü ve acımasız bir hayvan olduğu için, bu burca özellikle bu hayvanın ismi verilmiştir. Ondan sonra, sıcaklık azalır ve varlıklarda gelişme ya da belirli tohumların filizlenmesi dışında düzenli bir doğum yoktur; ve bu burca Başak [Virgo] adı verilir, çünkü bir bakire [virgin] aciz ve kısır bir hayvandır, ve her şey azalma ve neredeyse kısırlık eğilimi gösterir.



Ardından Güneş Terazi’ye girer, çünkü gündüzler gecelerle eşittir ve sıcaklık azalır [daha da fazla]; böylelikle sıcaklık ve soğukluk eşitlenir; çünkü ardından soğukluk artmaya başlar ve bu dönemde her şey eşittir. Ardından Güneş Akrep’e girer ve soğukluk sıcaklığı geçer. Şeyler biraz soğuk ve biraz da ılık hale gelir. Hava fırtınalıdır ve yağmur yağar. Acı verici hastalıklar, salgınlar ve zehir gibi ölümcül şeyler ortaya çıkar. Bu nedenle bu burç adını zehirli akrepten alır. Ardından soğukluk sıcaklığı daha fazla geçer ve Güneş’in Yay’a girdiği söylenir. Burada hava değişimleri meydana gelir. Hava soğur ve çok soğuk, dondurucu rüzgarlar çıkar, ve kar yağar ve buz gibi rüzgarlar eser; tıpkı hayvanları ve bitkileri öldüren oklar gibi.



Ardından soğuk sıcaklığı, sanki sıcaklık yok edilmiş gibi, daha da geçer, ve hava dondurucu bir fırtınaya dönüşür ve melankolik hale gelir, ve kar yağışı artar ve en büyük soğuk ve buzlanma yaşanır. Bu nedenle, Keçi soğuk, kuru ve melankolik bir hayvan olduğu için, bu burca bu hayvandan ötürü Oğlak adı verilmiştir. Güneş, burada ekvatordan güneye doğru en yüksek inişindedir. Ardından tekrar ekvatora döner, soğuk azalır ve ara sıra karın yerini yağmur alır. Hava daha nemli hale gelir; bu nedenle bir sonraki burç ismini bu dönemde havanın yumuşamasından almıştır. Güneş Balık’a girer ve bu burç ismini bir su hayvanı olan balıktan almıştır; çünkü bu dönemde yağmur yılın başka bir zamanında olduğundan (bazı tesadüfi zamanlar hariç) çok daha boldur ve bazen kar yağsa, don ya da buz olsa da bunlar kışın başka bir dönemine kıyasla çok daha çabuk suya dönüşürler."




Yazan: Öner Döşer
01-02-2009 02:45 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Buket Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 12
Üyelik Tarihi: May 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #6
13.BURÇ
13. Burç safsatası

Deve kuşu misali başlarını kumdan çıkarmayanlar, düzenli olarak belirli zamanlarda sürekli tekrar etmekten hiç yorulmaksızın aynı şeyi tekrar edebiliyorlar. Bu haberlerde kasıtlı bir Astroloji düşmanlığı görmeniz hiç de zor değildir. Yıllar içinde sürekli tekrar eden bu haberleri o kadar kanıksadım ki, artık gülümsemekten geçemiyorum. Ancak bu ilgilendiği konu hakkında, sadece çarpıtmayı hedef alarak insanların kafalarını karıştırmalarına yanıt vermek gerekiyor. Konu burç kayması olmaktan çıkıp, artık akıl kaymasına doğru ilerlemekte.

Bilmeyenler de öğrensin. Astroloji her ne kadar Fizik, Kimya gibi “hard science” olmasa da, insani olaylarla gezegen döngüleri arasında “sembolik” bir anlam üzerinde çalışan, kendi içinde bütüncül bir mantığı, düzeni, lojisi olan bir inceleme alanıdır. Astroloji sadece materyalist bir bilim anlayışı içinde hareket etmez. Tam tersine, tam merkezinde insanın evrende gördüğü fenomenlere, örneğin gezegenlerin burçlardan geçişlerine, tutulmalara bir “anlam” atfeder ve bunu ansiyen felsefelerin, Hermesçi yaklaşımların eşliğinde yapar. Aslında tüm bilimler bu felsefeden türemiştir. Hatta Hermetik Bilgilere ve Astroloji’ye olan ilgi, Rönesans’ı hazırlayan pek çok düşünürde de bariz şekilde görülür. Bozulmamış saf bilimin amacı bilinmeyini araştırmak ve bunu yaparken de, sadece materyalist (salt maddi olanı ele alan) değil, insanı merkeze alan, bütüncül bir yaklaşım geliştirmelidir.

Astroloji’nin bir dil olduğunu pek çok kez ifade ettik. Kendi içinde düzeni, mantığı olmayan bir dil olmaz. Logos yani bilgi sözü de, Yunanca bir fiil olan “legein” konuşmak fiilinden türer. Konuşmak bir dille mümkün olabilir. Astroloji’nin dilinde ise burçlar ve diğer göksel olaylar vardır. Evrenin mükemmeliğini yansıtan bu dilin, hiç şüphesiz doğal olarak mükemmel formların üzerinde çalıştığını görebiliriz. 360 dereceyi tam olarak 13’e bölebilir misiniz ? Bu ancak 12 sayısı ile mümkündür. Takvimlerde neden acaba 13 değil de 12 ay vardır ? Nedeni çok basit zira bu bir yılı, yani Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşünü en yakın şekilde tanımlamanın en bariz yoludur. Her şey bir yana, Astroloji göksel takım yıldızlara dayalı Yıldızsal Burçlar Kuşağını değil (Sidereal Zodyak), mevsimsel burçlar kuşağını (Tropikal Zodyak) kullanır. Her yıl Kuzey yarımkürede ilkbaharın başladığı andaki (Güneş’in kuzey deklinasyonlara geçişi) dereceyi 0 derece Koç burcu olarak yeniden işaretler. Yukarıda da sözünü etttiğim gibi, 360 derecelik daireyi de, 13’e ya da 95’e değil, 12’ye böler. Bu bölümleme semboliktir. Burçlar kuşağında 99 burç da olsa, mevsimsel zodyak 12 eşit parça olarak ele alınır. Nitekim yıldız zodyakı her 72 yılda bir derece kaymaktadır. Bu nedenle, yıldızal zodyakla Astroloji’nin kullandığı zodyak ancak 26,000 yılda üstüste düşerler. Konu uzun fakat kıssadan hisse çıkartmak istersek, Güneş balçıkla sıvanmaz. Hatta bu sözün bile ne kadar astrolojik olduğunu söylemeye gerek yok. Güneş parlak gerçeği, aydınlık olanı sembolize eder. Astroloji’nin neler anlattığını bilerek görmekten kaçınanlar, bu çarpıtıcı haberlerin kendileri için de büyük bir zayıflık, gözardı eden bir tutum olduğunu bir an önce görebilmeliler.
01-11-2009 07:30 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Mavi Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 210
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 4

Mesaj: #7
Cvp: 13. Burç safsatası
ben de ilahi kaynaktan teyit etmek istiyorum

"Hani Yusuf babasına: "Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm" demişti." Yusuf Suresi 4. ayet

ehade aşara kevkeben: 11 yıldız
şems: güneş
kamer: ay
gezegenlerin sayısı artmadıkça burçlarda değişiklik olmayacaktır ,

Kökeni Hz.İdris Nebi'nin ilmine dayanan burçlar konusunda da Muhiddin Arabi'nin orijinal görüşleri vardır, şöyle ki;

"Dünya Yengeç burcunun etkisi altındadır, Berzah alemi ise Başak burcunun hükmündedir. Ayrıca bir de Dünyanın ateşe dönmesi durumunda sahibi Yengeç burcu olmaktan çıkar ve Terazi burcunun hükmüne girer... Cehennem ateşine düşenlerin azabı sona erdiğinde ise İkizler burcu Dünyayı teslim almış olur. Cennet ve Cehennem ehline nezaret hakkı da 12 burca verilmiştir. Cennetteki hükümler hep bu 12 burçtan çıkar"
Bir peygamberden aldığı bilgileri geliştiren Arabi de bu işin ilmini yapmış, ayrıca İdris peygamber bu işin erbabı, 13. burç çıkacak olsa kitaplarda bir açık verilirdi sanırım bir işaret olurdu diye düşünüyorum

[IMG=http://img138.imageshack.us/img138/3929/maviharita.gif][/IMG]

Ben bazen münasip bir yerde inmek istiyorum.
Size de oluyor aynından biliyorum...
01-16-2009 11:15 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #8
RE: 13. Burç safsatası
evet konu başlığı safsata olduğunu vurgulamış zaten , bildiğimiz astrolojinin henüz keşfedilmesi gereken pek çok yönü olabilir ( astroidler ve Neptün Ötesi Gökcisimleri gibi ) ancak TEMEL BİLGİLERİN sağlam olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

09-29-2009 08:24 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #9
RE: 13. Burç safsatası
13. burç safsatası astronomların gökyüzünü incelerken takım yıldızlara takılı kalmalarından ötürü çıkarılmış bi durum.. Gök bilimcilere hint astrolojisi sizin söylediğiniz gibi çalışıyor demek lazım aslında. Bakalım o zaman nasıl karalayacaklar astrolojiyi.. Bir şeyleri inkar ederken malesef bilgi eksikliğinin kurbanı olabiliyor insan...


Alıntı:İKİ ZODYAK



Hint Sisteminde kullanılan Zodyakla (Sidereal Zodiac) Batı Astrolojisinde kullanılan Zodyak (Trapical Zodiac) arasında çok önemli bir fark vardır. Aslında Zodyak, gökyüzünde varsayılan hayali bir dairedir. Bu dairenin içinde Güneş, Ay ve planetler kendi yörüngelerinde hareket etmektedirler. Gökcisimlerinin pozisyonlarını hesaplamak için Zodyak içinde bir başlangıç noktası belirlememiz gerekir. Bu başlangıç noktası için de önce bir referans noktası koymalıyız. Devamlı yörüngelerinde hareket halinde olan planetler için bu referans noktası bir çeşit sabit element faktörü olmalıdır. Yıldızlarla Hesaplanan Zodyak ( Sidereal Zodiac) referans noktası olarak sabir yıldızların pozisyonunu kullanır. Durağan takımyıldızların (sabit yıldızların) hiç bir hareketi yoktur. Bir başka deyişle Sidereal Zodiac planetlerin, Güneş’in ve Ay’ın pozisyonlarını gökyüzündeki sabit takımyıldızları referans alarak hesaplar. Bu referans noktası Koç takım yıldızının ilk derecesidir. Bu nedenle Koç 12 takımyıldızın ilk sırasını alır. Her biri 30 ar dereceye tekabül eden takım yıldızların toplamı 360 derece ile Zodyak’ı bir daire olarak tamamlar.

Tropikal Zodyak ise tamamen farklı fakat aynı eşitlik ilkesinde sabit bir referans noktası kullanır. Tropikal Zodyak’ın hesaplama yapmak için referans noktası Ekinokslardır. Ekinokslar Güneş ile Dünya arasında dört mevsimi yaratan ilişkiyi temsil ederler. Bahar ekinoksu, Yaz, Sonbahar ve Kış. Tropikal Zodyak’ın başlangıç noktası gene Koç Burcu’nun ilk derecesidir, yani bahar ekinoksu tarafından belirlenir. Baharın ilk günü. Her yıl bahar geldiğinde Güneş’in hayali dairedeki (Zodyak) pozisyonu Koç Burcu’nun ilk derecesidir. Bütün diğer planetlerin pozisyonu Güneş’e olan uzaklıklarına göre hesaplanır. Bu yöntem iyi çalışmaktadır. Çünkü Güneş bir yılda zaten 360 derece ilerlemektedir. Zodyak’daki ilerleyişi de aynı dereceye tekabül etmektedir; zaten baharın ilk günü her zaman yılın tam olarak aynı zamanında olur. (Elimizdeki yıllık takvimlerde sanki bir iki günlük fark olabilirmiş gibi gözükür) Tropikal Astroloji, Sidereal Zodiac gibi gökyüzündeki sabit bir pozisyona dayandırılmamaktadır. Tropikal Astroloji sapma göstermeyen, sabitliğe yakın, dört mevsimi oluşturan atmosferik durumu, özellikle bahar mevsimini temel başlangıç noktası olarak kabul eder.

Dört bin yıldır hangi Zodyak’ın geçerli olması gerektiği konusunda bir kafa karışıklığı ve anlaşmazlık süregelmektedir. Bir Zodyak kullanılacaksa hangisi tercih edilmeli? Hangi Zodyak daha geçerli sonuçlar üretmektedir? Her iki sistemi de kullanan astrologlar Batı astrolojisi için Tropikal Zodyak’ı, Hint Astrolojisi için ise Sidereal Zodiac’ı tercih etmekte ve başarılı sonuçlar elde ettiklerini söylemektedirler.

Tropikal veya mevsimsel temele dayanan astroloji ile elde edilen bilgi, olayları ve koşulları tahmin etmekten ziyade kişinin davranış biçimini ve psikolojisini daha iyi açıklamaktadır. Ne yazık ki astrologların çoğu Hint ve Batı Astrolojilerinin her ikisinde birden uzman olmadıkları için bu iki farklı Zodyak’ı sadece teorik olarak değerlendirmektedirler.

Maalesef pek çok astrolog ve astronom bu iki farklı sistemin Zodyakları farklı prensiplere dayandırdıkları ve Koç’un ilk derecesini tanımlamak için farklı referans noktalarını kabul ettikleri gerçeğini görmezden gelirler. Bu nedenle Koç’un ilk derecesi Tropikal Zodyak’ta, Sidereal Zodiak’tan farklılık gösterdiğinde bu iki Zodyak’tan birinin hatalı olduğunu varsayarlar. Oysa durum böyle değildir. Problem çok vahim bir meseleymiş gibi ortaya koyulmaktadır. Bu iki Zodyak arasında matematiksel olarak istikrarlı bir ilişki vardır. Yani Sidereal Zodyak’ta Koç’un ilk derecesi her zaman Tropikal Zodyak’taki Koç’tan belli bir matematik formülü kadar uzaklıktadır. Belki de bu nedenle sanki iki Zodyak’ın da başlangıç referansları aynıymış da birisi yanlış hesaplanıyormuş gibi itham edilmektedir.

Bu iki Zodyak arasındaki matematiksel fark Hintli Astrologlar tarafından “ Ayanamsa ” olarak bilinir. Ayanamsa herhangi bir anda kesin olarak hesaplanabilmesine rağmen ilerleyen bir rakamdır. Örneğin 1900 yılında fark 22 derece 27 dakika iken 1970’de ayanamsa 23 derece 26 dakika olmuştur. Yani neredeyse 1 derecelik bir fark oluşmuştur. Bu hareket başlangıç noktasının 72 yılda 1 derecelik fark göstermesine sebep olmakta ve Ekinoksların kayması olarak tanımlanmaktadır. Ekinoksların kayması Dünya’nın ekseninin eğimindeki çok hafif, yavaş ancak devam eden değişimden dolayı meydana gelmektedir.

Günümüzde astronomlar Sidereal Zodiak’ın başlangıç noktasını bulmak için Tropikal Zodyak’ın hesaplamalarını dikkate alıp, daha sonra Ekinoksların kayma farkıyla beraber değerlendirme yapmaktadırlar. Zodyakların başlangıç noktaları devamlı olarak birbirinden uzaklaştığı için (daire içinde kalmak kaydıyla) belli zamanlarda bu iki başlangıç çakışmaktadır. Bu nedenle astronomlar hangi yıllarda Koç’un başlangıcının çakıştığını bulmaya çalışırlar. Böylece her 72 yılda bir Zodyak derecesi eksilterek bu günün Sidereal başlangıcını bulurlar. Hangi yıllar iki Zodyak’ın çakıştığı konusunda astronomlar arasında anlaşmazlıklar vardır. Hint Hükümeti N.C. Lahiri’nin bu konudaki çalışmalarını onaylamıştır. Bu nedenle astrolojik çalışmalarda O’nun ayanamsası yaygın olarak kullanılmaktadır.

İki farklı Zodyak hakkında düşünürken, lütfen farklı tekniklerin genellikle aynı sonuçları üretebileceğini dikkate alınız. Farklı ruhsal deneyimler aynı aydınlanmayı sağlayabilirler. Buna inanmak için iyi bir sebebimiz var; çünkü Tropikal Zodyak bin yıllarca Batı’da denendi ve Sidereal Zodyak da bin yıllarca Hint Astrolojisinde denendi.

Çeviren: Meltem Ersoy

('How to Predict Your Future' adlı kitaptan bir alıntı)

James Braha Hint Astrolojisinin öngörüm tekniklerini Batı’ya anlaşılabilir biçimde tanıtan ilk astrologdur. Kitaplarında Hint ve Batı Astrolojisinin bakış açılarını farklı konuları aydınlatmak için kullanmaktadır. Hint Astrolojisinin öngörü tekniklerini ve bu alandaki başarısını vurgularken, Batı Astrolojisinin ruhsal ve psikolojik açıklamalardaki zenginliğini tanıtmaktadır. Robert Hand, Braha’nın kitaplarını “Modern Batı Astrologları için yazılmış Eski Hint Astrolojisi” başlığı ile tanımlamakta ve “ kendi dalında yazılmış süper kitaplar” diyerek beğenisini dile getirmektedir. Yazarın kitapları arasında “How to Predict your Future” ve “How to be a Great Astrologer: The Planetary Aspects Explained” adlı kitapları sayabiliriz.
11-04-2010 02:37 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Kıvılcım Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 485
Üyelik Tarihi: Jul 2010

Rep Puanı: 15

Mesaj: #10
RE: Cvp: 13. Burç safsatası
(01-16-2009 11:15 AM)Mavi Yazılan:  ben de ilahi kaynaktan teyit etmek istiyorum

"Hani Yusuf babasına: "Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm" demişti." Yusuf Suresi 4. ayet

ehade aşara kevkeben: 11 yıldız
şems: güneş
kamer: ay
gezegenlerin sayısı artmadıkça burçlarda değişiklik olmayacaktır ,

Kökeni Hz.İdris Nebi'nin ilmine dayanan burçlar konusunda da Muhiddin Arabi'nin orijinal görüşleri vardır, şöyle ki;

"Dünya Yengeç burcunun etkisi altındadır, Berzah alemi ise Başak burcunun hükmündedir. Ayrıca bir de Dünyanın ateşe dönmesi durumunda sahibi Yengeç burcu olmaktan çıkar ve Terazi burcunun hükmüne girer... Cehennem ateşine düşenlerin azabı sona erdiğinde ise İkizler burcu Dünyayı teslim almış olur. Cennet ve Cehennem ehline nezaret hakkı da 12 burca verilmiştir. Cennetteki hükümler hep bu 12 burçtan çıkar"
Bir peygamberden aldığı bilgileri geliştiren Arabi de bu işin ilmini yapmış, ayrıca İdris peygamber bu işin erbabı, 13. burç çıkacak olsa kitaplarda bir açık verilirdi sanırım bir işaret olurdu diye düşünüyorum


mavi selam tam da bu konuya takıldım bu aralar
11 yıldız güneş ve ay ...bu ayetteki 11 yıldız hangileri sence ?

Haritam
http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=e...&asp=1&ast=

Hayat Mucizelerle Dolu - Ben Güneşin Kızıyım
11-17-2011 04:47 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Sentez Burç salmakis 53 92,623 03-29-2020 01:00 AM
Son Mesaj: Merau
  Hangi Burç Erkeği-Hangi Yemek(Video) Jackal 1 3,857 05-20-2012 05:50 PM
Son Mesaj: picachu

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir