RE: Güneş Burcu mu Yükselen mi?
Yükselen burç ile güneş burcu astrolojide en çok karıştırılan öğeler arasında gelir. biz ne zaman yükselenimimiz ne zaman güneşimimiz?bir orta yol yok mu?şimdi korkmayın çok teoriye girmeden bu konuyu anlatacağım.
Efendim, yükselen burç bizim hayata bakış açımız, yani yaşam felsefemizdir.biz dünyayı yükselen burcumuzun temsil ettiği değerler kanalıyla algılarız.(bunun yanında fiziksel özelliklerimiz,özellikle yüz hatlarımız en büyük vurgu yükselen burçtadır).bunun sonucu olarak da yükselen burç bizim hayata karşı duruşumuzu , dolayısıyla kendimizi ifade ediş tarzımızı,bunun sonucu olarak da insanların bizim tanımamızı istediğimiz ilk yanımızı temsil eder.bir nevi maskemizdir.tekrar vurguluyorum,bu bizim felsefemizdir; insanlar kendi yaşam felsefelerine göre dış dünyaya ifade etmek isterler ve kendilerini bu kanalla tanınmasını isterler.
Şimdi,örnek verecek olursak,diyelim ki bir ortama girdiniz ve ortamdaki kimse sizi tanımıyor.işte tam da bu anda siz yükselen burcunuzsunuz.sizi önce böyle tanımalarını istersiniz.bu söz konusu ortamdaki insanların birinin bile hariç kalmayacak şekilde sizi böyle algıladığını hissettiğiniz an,işte güneş burcunuz devreye girmeye başlar.yavaş yavaş özünüzü ifade etmeye başlar ,daha doğrusu ortaya koymaya başlarsınız…….
Peki yükselen burcumuzu es geçip kendimizi kontrol edemeyip direk güneş burcumuzla ifade edersek ne olur?işte o zaman kendimizi ifade sorunları başlar kendimize olan saygınlığımızı yani egomuzu yitirmeye başlarız.mesela diyelim ki yükseleni akrep olan bir ikizlersiniz.bildiğiniz gibi ikizler bilgiyi alıp aktarmanın burcudur (dikkat:bilgi üretimi değil,aktarımı!) ve bu yüzden habire konuşurlar ve kafalarındaki konuları sindirme ihtiyaçları pek yoktur.bu da derin yaşayan ketum akrebe çok ters bir olgudur.Akrebini es geçip doğrudan kendini ifade etmeye başlaması,yani habire konuşup bir şeyler anlatmaya çalışması,onu boğmaya başlar.çünkü yaşam felsefesi akreptir ve bu karşısındaki insanın onu akrepliğini bilmeden tanımaya başlaması fena halde sinirini bozmaya başlar,hatta kendi kendine çekildiğinde ortada kırılmadık nesne bırakmama raddesine kadar uzanabilir.bunun sonucunda da akrep kendine der ki;’’kendimi ifade etmek için daha geçerli yollar bulmalıyım’’.eğer o kadar sabrı kalmamışsa doğrudan karşısındaki insana kin ve nefret saçabilir,dışarıdakiler onu psikopat zannedebilir.
İşte bu nedenledir ki biz(güneşimizi) yükselen burcumuz kanalıyla oluştururuz.bildiğiniz gibi güneş özelliklerimiz içgüdüsel değildir.daha doğru bir ifadeyle ‘’içimizdeki güçtür’’ ancak keşfedilmeyi ve akabinde oluşturulmaya muhtaçtır.keşfetmediğimiz müddetçe herhangi bir güneş özelliğimiz mevcut olmayacaktır.keşfettikçe içgüdüselleşmeye başlayacaktır.daha doğrusu bunları keşfedip bunları bilinçaltına depoladıkça buradan rahatça akmaya başlar.yükselen burç ise kendiliğinden akar ,ruhumuza en yakın özelliğimizdir.ancak burada oluşturmamız gereken bir şey var ki,o da doğru ifade yöntemleridir.hani denir ya ,insan belli bir yaştan sonra yükselen burcunun etkisi altına girer ve bu yaş için genellikle 30 zikredilir.çünkü genelde kişilik bu yaştan sonra oturmuş bir nitelik kazanır.eğer bunu daha erken başarmışsanız yükselen burç daha fazla hakim olmaya başlayacaktır.buna mecbursunuz?neden mi?
Çünkü farz edin ki dört kişinin bulunduğu bir ortama girdiniz.ikisi sizi tanıyor,yani yükselen burcunuzu deneyimlemişler;ikisi sizi ilk defa görüyor.peki bu durumda ne yapacaksınız?hangi yanınız olacaksınız,güneş mi yoksa yükselen mi?işte bu tür durumlarda idrak edersiniz ki;kişiliğinizi yükselen burcunuzun kanalıyla oluşturmalısınız,ikisini kaynaştıran ortak bir yapıda buluşturmak zorundasınız.yoksa yukarıda bahsettiğim yükselen akrep ikizlerin durumuna düşersiniz.şimdi burada denilebilir ki,o zaman bende o ortamda önce yükselenim olurum ,o iki şahsiyet beni tanıdıktan sonra güneşimi ortaya koymaya başlarım.ancak bu durumda da sizi önceden tanıyan o iki insan sizi garipsemeye başlıyacak ‘’noluyo len burda’’ demeye başlıyacaklarıdır.çünkü bu insanlar sizin güneş yanınızı keşfetmeye başlamışlardır.ya da siz en doğru kişiliği oluşturmak yerine ,bir o bir bu olma yolunu seçerseniz ,işte bu sefer de bu dış dünyaya soğukluk olarak yansıyacaktır.çünkü bu tarz durumlarda karşılaştıkça kendinize bir yol tutturma gereğini idrak edersiniz.eğer dediğim gibi sürekli yükseleniniz olursanız ,yukarıda bahsedilenlerden anlaşılacağı gibi ,yükselen burcunuz sizin resmi halinizdir,herkesle resmi olmak zorunda kalırsanız,yani soğuk insan olur,yakın ilişkiye giremezsiniz hiç dostunuz olmaz.belli bir yaştan sonra yükselen olmamızın bir nedeni de budur:resmiyet.çünkü resmi ilişkileriniz hayatınıza daha çok hakim olmaya başlar.eskisi gibi çocuksu,sıcakkanlı değilsinizdir.kendinizi ortaya zor koyarsınız.
Resmiyetten bahsetmişken ,10. Evin kesiştiği burçtan bir diğer adıyla (MC)tepe noktasından bahsetmeden edemiyeceğim.dediğim gibi yükselen burç resmiyetin birinci aşamasını temsil ederken ,kariyer burcumuzda daha resmi ifademizi temsil eder.yani kişiliğimizden yoksun resmi iş ilişkileri.işte burada devreye kariyer burcumuz girer.çünkü biz iş hayatımızı burada bulunan burcun temsil ettiği değerler kanalıyla algılarız.şimdi diyelim ki büyük bir işadamısınız insanlar sizi nasıl tanıyacak?önce kariyer burcu sonra yükselen burcunuz sonra da güneş burcunuz.eğer bu sıralama yaşarsanız genelde iç çatışma yaşarsınız.dolayısıyla iş hayatına girdikçe bu kombinasyona kariyer burcunuzu katmak zorundasınız.
Bu arada saturne değinmeden edemiyeceğim.saturnun ve oğlak burcunun bulunduğu ev ,yani yaşam alanaı,kendimizi kısıtladığımız karakteristik yapıyı,yani dış dünyadan sakındığımız en çok yapıyı temsil eder.
Satürne değinmişken onun zıttı jüpiterden bahsetmeden geçmek olmaz .jüpiterden saturnun aksine ballandıra ballanıra gösterdiğimiz daha doğru bir ifadeyle mutlulukla deneyimlediğimiz yanımızı gösterir.
Tüm bu yazılanlardan çıkarmanız gereken sonuç şudur:siz ne kadar kompleksiniz astrolojide harita yorumu da o kadar komplekstir.dolayısıyla astrolojide genellemelerden o derece uzaktır,yaşadığınız deneyimlerle alakalıdır.bu nedenledir ki,doğum haritanıza bu açıdan bakmanızı şiddetle tavsiye ederim,oradaki her şey kanun değildir,daha da önce söylemiş olduğum üzere içinizdeki dürtülerin resmidir.kanunu siz yapar,eskiyince siz değiştirir ya da yürürlükten kaldırırsınız…
''yanlız efe''
ben lise yıllarımda bazı tepkilerden dolayı koç tarafımı genellikle bastırmaya çalıştım,insanlar bu nedenle genelde beni sakin ve uysal olarak bilirlerdi,lakin zaman zaman -özellikle sinirli olduğum anlarda- ani çıkışlar yapabiliyordum, üstelik içimdeki koç yüzünden bayağı kendimle uğraştım hatta zaman zaman battım diyebilirim....şimdilerde koç ve balık tarafımı dengelemeye uğraşıyorum....bu nedenle bence yükselende ay da güneş burcumuz da bir yerde orataya çıkabiliyor ama bunlar yine de bizim tercihlerimizle alakalı olduğunu düşünüyorum....
|
Cevapla
(
Tüm Mesajlarını Bul
