Asteroid Kuşağının devi, astrolojinin henüz tam olarak bilinmeyeni
Yaklaşık 960 km’lik cüssesiyle asteroid kuşağının en iri gökcismi olan Ceres’in kütlesi, Asteroid kuşağının tamamının neredeyse üçte biri kadardır.
Keşfedilen ilk Asteroid olan CERES 1 Ocak 1801’de Sicilya’da Giuseppe Piazzi tarafından keşfedildi ve ona Çiftçiliğin Roma Tanrıçası ve aynı zamanda Sicilya’nın tanrıçası kabul edilen CERES’in adı verildi. Ceres aynı zamanda evliliğin ve ölümün tanrıçası olarak bilinir ve kendisi Saturn ile Ops’un kızıdır
(Yunan mitolojisinde Ceres Demeter olarak biliniz ve Chronos ile Rhea’ın kızı) .Ceres bitkileri büyüten ve ölüler ülkesine hükmeden tanrıçadır. Ceres (Demeter) kızı Prosepina (Persephone)’yı kaybedince çok üzülür ve toprağa verdiği tüm armağanları çekip alır. Günlerce kızını arayan Ceres dokuz günlük yolculuktan sonra Güneş’in yanında kızının yeraltında ölü gölgeler arasında olduğunu öğrenir. Öfkesinden ve üzüntüsünden her yerde kuraklık vardır. Zeus’un ve Rhea’ın onu ikna etmesiyle öfkesinden vazgeçer ve kızını sadece yılın 4 ayı ölüler ülkesinde Hades’in yanında kalmasına razı gelir. Kendisine “iyi Tanrıça” diyen ve onu seven insanları ne hale düşürdüğünü görünce yaptıklarından utandı ve köyleri, kasabaları ve tarlaları meyvelere, bolluğa ve berekete boğdu. Ceres’in Kızının yeraltından çıkıp annesine kavuşmak için toprağa ayak basmasıyla birlikte, her sene ilkbahar gelir ve doğa canlanır. Ceres özellikle Plebeyen’ler tarafından çok sevilmiştir ve halkın ona karşı sorumluluklarını yerine getirmesi kanunen zorunluluk taşımıştır. İ.Ö. 250 yıllarında Ceres kültü özellikle Yunan rahibeleri tarafından uygulandı. Bu kült zaman içinde kızı Persephone’yi arayan Demeter’le (Roma mitolojisinde Proserpina olarak anılır) özdeşleşmiştir.
Ekin anlamına gelen cerealia ( aynı zamanda Ceres bayramı adına gelir) ve Eski bir Roma birası olan Cervisia isimlerini Ceres’ten almıştır.
Mars ile Jüpiter arasında yer alan Asteroid kuşağında bulunan CERES’in Güneş etrafındaki dönüşü yaklaşık 1682 gün’dür. Karbon bakımından zengin olan yüzeyinin Albedo’su (aklık derecesi) 0,057’dir. Karşıtlık durumunda ise 8,0 mag. Parlaklığa ulaşır.
Ceres ile ilgili astronomik veriler ilginçtir. Ceres’in bir asteroid değil de gelişimini tamamlayamamış bir gezegen olduğu söylenir. İçinde bulunduğu asteroid kuşağındaki tüm asteroid parçalarının gezegen olabilmek için birleşemediğini ve bunda Mars ya da Jüpiter’in etkisi olabileceğini söylüyorlar. Ayrıca radar gözlemleri sayesinde neredeyse tam bir küre şeklinde olduğu tespit edilmiştir. Tüm üst yüzeyi tozumsu bir madde ile kaplı görünmekte. Belirgin şekiller ya da izole olmuş üstyüzey işaretleri ancak 2001 yılından sonra Hubble Space teleskobu ile yapılan incelemeler sonucu bulunmuştur. Üzerinde 250 kilometrelik, henüz ne olduğu ve neyin neden olduğu tespit edilememiş bir leke görülmüştür. Bu leke’ye Ceres’i keşfedenin anısına “Piazzi” ismi verilmiştir. Hubble’ın detaylı bilgileriyle 930 km olarak bilinen çapının aslında 960 km olduğu öğrenilir. Daha sonra yerküre bağlantılı Keck Rasathanesi de Hubble’ın hassasiyetini yakaladı ve bir Optik ilavesi ile 50km/piksel değerinde çözünürlük elde edildi. Bu sayede Ceres üzerinde koyu renkte iki büyük leke keşfedildi ve bunların büyük bir ihtimalle çarpışmadan oluşan kraterler olduğu sanılıyor. Bunlardan büyük olanının merkezi daha açık renktedir. Ancak Keck rasathanesi araştırmalarında “Piazzi”’nin görüntülerine rastlanamadı.
Ceres, Vesta ve Pallas’ın çekim kuvvetinden yola çıkarak Ceres’in kütlesi 8,7x 1020 kg olark tespit edildi. Böylece Ceres’in asteroid kuşağındaki kendisinden sonra en büyük gök cismi olan Vesta ve Pallas’tan dört kat daha ağır olduğu anlaşılmıştıt. Yani Ceres’in kütlesi tüm asteroid kuşağının kütlesinin %30 kadardır.
Ceres’in yoğunluğu ise 1,98g/cm3’tür. Ceres bulunduktan sonra 1803’te Cer elementi bulunmuştur ve ve Ceres’in adını alımştır.
Ceres astrolojik olarak birçok başka asteroid ile kıyaslandığında ( aynı kuşakta bulunan Vesta ya da Pallas) gerçek anlamda mercek altında tutuluyor ve inceleniyor. Ancak şimdiye kadar astrologların genel olarak horoskopta nasıl bir etki gösterdiği konusunda tam bir fikir birliği sağladığı söylenemez. Şimdilik astrologların tek söyleyebildiği Ceres’in haritada arka planda, gizli tuttuğumuz yanımızı sergilediğidir. Dişi bir güçtür ve acı çektiğinde çevresine zarar verir. 6. ev ve Başak burcunun yönetici gezegeni olmaya aday ve bu anlamda Chiron’a rakiptir.
Ancak bir gök cisminin astrolojideki yerini tam anlamıyla alması çok uzun zaman alıyor. Bugün klasik astrolojik 7 gök cisminin etkilerini (Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) iyi bilmemizin yegane sebebi, çağlardır araştırılıyor olmasıdır. Bu araştırmalar sayesinde biriken istatistiksel bilgiler bizlere yorumlamada ışık tutar.
Yeni gök cisimleri ise astrolojik olarak araştırma safhasındadır ve astrolojide tam olarak yerini almaları zaman alacaktır.
Yurdahal Topdemir
Yardımcı Kaynaklar:
- Wikipedia
- -
http://www.astroforum.de
- 100 soruda mitologya-Behçet Necatiigil
- Mitologya – Edith Hamilton
- Resim 1640-60 arası Fransız ressam Montpellier tarafından
yapılmıştır. Resimde Bacchus ve Ceres Nympha ve
Satyr’lerle görülüyor.