[astrosohbet]

(10-29-2011 02:29 PM)Derin Yazılan:  
“Özgürlük ve Kader Çatışması” başlığı altında Serotonin’de bir konuşma yaptım. Bu konuşmayı küçük bir gruba yeniden yapmayı planlıyorum. Katılmak isteyenler olursa bana e-mail atabilirler. Günü henüz tespit etmedim ama Cumartesi olmasını planlıyorum. Yerimiz Anadolu yakasında ve kısıtlı olduğu için önceliği rezervasyonla belirleyeceğim.

Sevgiler,

Yazan Meltem Erdağ Ersoy 23 Ekim 2011

Avrupa yakasında olsaydı gelirdik :}

[Derin]

KASIM 2011 GEZEGEN HAREKETLERİ

1 Kasım’da meydana gelen Merkür Neptün karesi düşüncelerimizde bulanıklık yaratarak dalgınlıklara ve yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Kararlarımızı gözden geçirmeli, hayal ve gerçeği birbirinden ayırmaya çalışmalı, tutamayacağımız sözler vermemeliyiz.

2 Kasım’da sabah saatlerinde Venüs, akşam saatlerinde ise Merkür Yay burcuna geçiyor. Sıcak, samimi ve heyecan verici ilişkileri tercih edeceğimiz, araştırmalara yöneleceğimiz, geniş, özgür ve iyimser bir bakış açısının önem kazanacağı bir döneme giriliyor.

3 Kasım’da, ay ortasına kadar aynı derecelerde hareket edecek olan Venüs ve Merkür Uranüs’le üçgen açıyla irtibat kuruyorlar. Yenilikçi, yaratıcı ve heyecanlı bir yapıya bürünerek maceralara atılma arzusunda olabiliriz. Özgür düşünceler ilginç konuları ve farklı ilişkileri gündeme getirebilir. Bu olumlu enerjiyi yaratıcılık gerektiren işlerde kullanmakta fayda var.

7 Kasım’da oluşan Mars Neptün karşıtlığı mücadele gücümüzün düşük olabileceğini ve harekete geçmekte zorlanabileceğimizi gösteriyor. Enerjimizi toplamadan hedeflerimize yönelmeye çalışmak olumlu sonuçlar getirmeyebilir.

9 Kasım’da, 31 Mayıs’tan beri geri harekette olan Neptün düz hareketine dönüyor. Yaratıcılığımızı ve hayal gücümüzü daha verimli kullanabilir, ideallerimize sahip çıkabiliriz.

10 Kasım’da saat 22.15’de 18 derece Boğa burcunda Dolunay meydana geliyor. Boğa burcunun enerjisiyle daha sabırlı ve temkinli olabilir, artık şekillenmiş olan işleri maddi boyutuyla ve derinlemesine değerlendirebiliriz.

11 Kasım’da Mars Başak burcuna geçiyor. Ayrıntıların önem kazandığı bu dönem plan yapma becerimizin de artmasıyla enerjimizi daha tasarruflu kullanabilir, titiz ama eleştirel tavırlar sergileyebiliriz.

17 Kasım’da Mars Jüpiter üçgen açısı fırsatlara açık olduğumuzu gösteriyor. Enerjimizi ve cesaretimizi yükselten bu olumlu etkiyi kullanarak yapmakta zorlandığımız işlerin üstesinden gelebiliriz.

20 Kasım’da Güneş Neptün karesi meydana geliyor. Aşırı hassas, fedakar ve aldanmaya açık olabiliriz. Dikkati elden bırakmamalı ve boş umutlar peşinde koşmamalıyız.

22 Kasım’da Güneş’in Yay burcuna geçmesiyle; ufkumuzu genişletme, yabancı kültürlerle tanışma, seyahat etme, dini ve felsefi konulara yönelme isteği artıyor.

22 Kasım’da Venüs Satürn’le altmışlık açıyla irtibat kuruyor. Bu olumlu etkileşim ilişkilerimizde ciddi, tutarlı ve özenli olacağımızı gösteriyor; sağlam ve kalıcı arkadaşlıklar kurmanın tam zamanı.

23 Kasım’da meydana gelen Güneş Uranüs ve Mars Plüton üçgen açıları yüksek bir enerjinin ortaya çıkacağını ve isteklerimize cesaretle yönelebileceğimizi anlatıyor. Artan hırsımız ve gücümüz sayesinde yapılması gereken değişimi hızla gerçekleştirebilir, yeniliklere heyecan içinde uyum sağlayabiliriz.

24 Kasım’da, 20 derece Yay burcuna kadar ilerleyen Merkür, 14 Aralık’a kadar sürecek geri hareketine başlıyor. Bu dönem gecikme ve aksaklıklara karşı hazırlıklı olmalı, dikkati ve tedbiri elden bırakmamalıyız.

25 Kasım’da saat 8.10’da 2 derece Yay burcunda Yeniay doğarken parçalı Güneş Tutulması meydana geliyor ve aynı zamanda Venüs Neptün’le altmışlık açı ile irtibat kuruyor. Bu yeniay döneminde Yay burcuyla ilişkilendirilen yurtdışı ve yabancılarla ilgili işlere, dini, felsefi veya hukuksal konulara yoğunlaşabileceğimiz gibi sanatsal alanda da yeni faaliyetlere girişebilir, maceracı ve özgür ruhumuzu ortaya çıkarabiliriz.

26 Kasım’da Venüs Oğlak burcuna geçiyor. İlişkilerimizde daha kontrollü olacağımız, tutucu davranışlar sergileyeceğimiz, ciddi ve kalıcı beraberliklere yöneleceğimiz bir döneme başlıyoruz.

27 Kasım’da Venüs Uranüs’le kare Jüpiter’le üçgen açı yapıyor. Bir yandan özgürlük ihtiyacı ve farklı deneyimler yaşama isteği, diğer yandan mutluluk ve heyecan arayışı bizi sıra dışı organizasyonların içinde yer almaya itebilir. Aynı zamanda, beklentilerin ve cesaretin yükselmesi ilişkilerimizde kopuşlar veya yeni başlangıçlar yaşamayı da getirebilir.



KASIM 2011 GEZEGEN HAREKETLERİ

KAVUŞUM

4 Kasım Ay-Neptün

6 Kasım Ay-Uranüs

9 Kasım Ay-Jüpiter

19 Kasım Ay-Mars

22 Kasım Ay-Satürn

25 Kasım Ay-Güneş

26 Kasım Ay-Merkür

27 Kasım Ay-Venüs

27 Kasım Ay-Plüton



UYUMLU AÇILAR



ALTMIŞLIK

1 Kasım Ay-Merkür

1 Kasım Ay-Venüs

2 Kasım Ay-Uranüs

4 Kasım Ay-Jüpiter

4 Kasım Ay-Plüton

9 Kasım Ay-Neptün

12 Kasım Ay-Uranüs

14 Kasım Ay-Mars

14 Kasım Ay-Jüpiter

18 Kasım Ay-Satürn

21 Kasım Ay-Güneş

22 Kasım Venüs-Satürn

22 Kasım Ay-Merkür

22 Kasım Ay-Venüs

23 Kasım Ay-Mars

23 Kasım Ay-Plüton

25 Kasım Venüs-Neptün

26 Kasım Ay-Satürn

27 Kasım Ay-Neptün

29 Kasım Ay-Uranüs

29 Kasım Ay-Güneş

30 Kasım Ay-Merkür



ÜÇGEN

3 Kasım Venüs-Uranüs

3 Kasım Merkür-Uranüs

3 Kasım Ay-Satürn

5 Kasım Ay-Güneş

7 Kasım Ay-Merkür

7 Kasım Ay-Venüs

9 Kasım Ay-Mars

9 Kasım Ay-Plüton

13 Kasım Ay-Satürn

14 Kasım Ay-Neptün

16 Kasım Ay-Güneş

16 Kasım Ay-Uranüs

17 Kasım Mars-Jüpiter

18 Kasım Ay-Merkür

18 Kasım Ay-Venüs

19 Kasım Ay-Jüpiter

19 Kasım Ay-Plüton

23 Kasım Ay-Neptün

23 Kasım Güneş-Uranüs

23 Kasım Mars-Plüton

25 Kasım Ay –Uranüs

27 Kasım Ay-Jüpiter

27 Kasım Ay-Mars

27 Kasım Venüs-Jüpiter



SERT AÇILAR



KARE

1 Kasım Ay-Satürn

1 Kasım Merkür-Neptün

2 Kasım Ay-Jüpiter

2 Kasım Ay-Güneş

4 Kasım Ay-Merkür

4 Kasım Ay-Venüs

7 Kasım Ay-Plüton

11 Kasım Ay-Neptün

11 Kasım Ay-Mars

14 Kasım Ay-Uranüs

16 Kasım Ay-Satürn

16 Kasım Ay-Jüpiter

18 Kasım Ay-Güneş

20 Kasım Ay-Merkür

20 Kasım Ay-Venüs

20 Kasım Güneş-Neptün

21 Kasım Ay-Plüton

25 Kasım Ay-Neptün

25 Kasım Ay-Mars

27 Kasım Venüs-Uranüs

27 Kasım Ay-Uranüs

29 Kasım Ay-Satürn

29 Kasım Ay-Jüpiter



KARŞIT AÇILAR

4 Kasım Ay-Mars

7 Kasım Mars-Neptün

8 Kasım Ay-Satürn

10 Kasım Ay-Güneş

12 Kasım Ay-Merkür

13 Kasım Ay-Venüs

14 Kasım Ay-Plüton

18 Kasım Ay-Neptün

21 Kasım Ay-Uranüs

23 Kasım Ay-Jüpiter


Ufuk Şenses AAO

http://www.astrolojiokulu.com

[Derin]

Tüm dünyada yaşanan ekonomik sarsıntılar 2013’te en yoğun şeklini alabilir

Dünyamızın haleti ruhiyesini söz konusu olduğunda eski ile yeni arasında sıkışmış, bir yanda ölmekte, can çekişmekte olan yaklaşımlarla, henüz nereye gideceği, nasıl bir gelişebileceği kestirilemeyen gelecek beklentilerini ve bunları yönetmeye çok muktedir gibi gözükmeyen liderleri görebilirsiniz. Uzun zamandır, 2012 – 2015 arasındaki yılların dünya açısından son derece iniş çıkış ve yenileyici olabileceğinden söz ediyoruz. Sanırım bu yenilenme arzusunu hepimiz derinden hissediyoruz. 2010 yılında Uranüs’ün Koç burcuna ilerlemesi ile birlikte hayatımıza giren ani değişiklikler olduğunu gördük ancak henüz Satürn Terazi burcunda, Koç’un karşısında durduğu için bu yenilenme isteğini tüm gücüyle yaşayamıyoruz. Açıkçası 2012 Ekim ayına kadar da bizi bağlayan çok şey olduğunu söyleyebiliriz.

Koç burcundaki Uranüs gerek toplumsal konularda, gerekse kendi kişisel dünyalarımızda sarsıntılara yol açıyor. Önce Wikileaks olayı ve Julian Assange’ın konumu, hemen ardından Ortadoğu haklarının tetiklenen başkaldırıları ve şimdi de Wall Street’i işgal kampanyası ve neredeyse pek çok yerde dalgalanmaya başlayan isyan bayrakları kitleleri, özellikle gençleri büyük bir heyecan dalgası içine çekiyor ve çekmeye de devam edecek. Kapitalizm makinesina karşı duran yığınlar, düzenin değişmesi gerektiğini vurgulayanlar yeni bir gelecek kurabilmek için tepki gösteriyorlar. Liderlerin bu tepkileri doğru okuması ve önümüzdeki yıllarda tıpkı bir barajın yıkılması gibi etki doğurabilecek sosyal unsurları daha iyi anlaması gerekiyor. Astrolojik açıdan öyle gözüküyor ki 2012-2015 yılları arasında yedi kez kare açı içerisinde olacak Uranüs ve Pluton sözünü ettiğimiz değişim ilkesini köklü biçimde ortaya koyacak.

Uranüs ve Pluton kombinasyonları kökten değiştiren, yıkan, bir daha asla geri dönüşü olmayan bir yenilenmeyi getiren, aslında hayatımızı esir almış kötü otları, parazitleri, gelişimi engelleyen unsurları kısaca eskimiş, çürümüş bakış açılarını temizlemek için gerekli en büyük hareketlerden birisi olacaktır. Tarihte bundan bir öne 1965-66 yılları arasında yanyana gelen Uranüs ve Pluton o yıllarda da sosyal vicdanı ayaklandırmış ve gençlerin protestosu, daha fazla özgürlük arayışı ve şiddet içeren tepkileri ile kendini göstermişti. Bu bakımdan, önümüzdeki yıllarda benzer tepkilerin 2015’e kadar gittikçe artarak devam edeceğini söyleyebiliriz.

2008’de Oğlak burcuna ilerleyen Pluton önce global ekonominin sarsılması, daralması ile başlamış ve şimdide devletlerin ekonomik güçlerinin un ufak olması sürecini devam ettiriyor. Avrupa’da yaşanan ekonomik çöküşün, Yunanistan’ın ve diğer risk taşıyan ülkeleri kronik hale gelen durumlarının 2013 yılında iyice içinden çıkılmaz hallerini geleceğini görmeden önce, aslında tüm liderlerin bu son derece kritik süreci çok daha iyi okumaları gerekiyor. Kuşkusuz bu süreç sadece ekonomik değil ardından uzun vadede etkin olacak yeni siyasi oluşumların, bakış açılarının da ortaya çıkmasına yol açacak gözüküyor.
R.Hakan Kırkoğlu

[Arkadaş]

[gullusutcu]

Tutkulu İlişkiler Haftası;
28 Ekim 04 Aralık

Bu hafta Venus Pluto kavuşumu etkin olacak. İlişkilerde güç odaklı ve tutkuya meyilli olma temaları öne çıkabilir. İçsel huzurumuzu ve dengeyi yakalmak adına yoğun çaba harcayabiliriz. İşlevsel olmadığını düşündüğümüz ilişki çeşitlerini gözden geçirmek, mümkün olanı yapılandırmak, olmayanı ise hayatımızdan çıkarma dönemi olduğu söyenebilir.. En derinlerimizde iç huzuru, dengeyi ve sağlıklı iletişim zemininde olan ilişki türünü yakalamak üzere, kendimizi yapılandırma ihtiyacı duyabiliriz. Güneş’in Yay burcunda olduğunu düşünürsek, bu yaklaşımı optimist duygularla, bugune dek yaşadıklarımızdan ders çıkartarak, bilgiyi sağlıklı süzgeçlerden geçirerek yapabilmemiz mümkün. Böylelikle yeni bir yaşam felsefesiyle yolumuza devam edeceğiz demektir. Merkür’un geri harekette olması; ne istediğimizi, ne beklediğimizi iyi analiz etmemiz konusunda bize destek olacağının işareti.

Hafta başında Güneş Mars çatışması etkinliğini sürdürüyor olabilir. Yani çatışma ve gereksiz cesaret örnekleri sergileyebiliriz. Bu durumda yaşanacak hayal kırıkları da kaçınılmaz olacaktır. Doğru ile yanlışı, faydalı ile fayadasızı ayırt etme gayreti, işlevsel olmayanı hayattan çıkartmak çabası; bu çatışmanın ana konusu olabilir. Bu amaçlarla gereksiz güç mücadeleleri içinde bulabiliriz kendimizi. Hatta sağlık konularının da uğraşmamız gereken bir tema olarak karşımıza çıkması mümkün. Söz konusu çatışma temaları yaşansa dahi yeniden yapılandırma içinde olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkartmamız gerekiyor. İçsel huzur ve denge arayışımız belki bu çatışmaların içinde biryerlerde saklıdır kim bilebilir…

Ay’ın Kova burcuna geçmesiyle birlikte özgürleşme ve farklılık ihtiyacımız tetiklenerek ilişkilerde beklenmedik kopuşlara, ayrılıklara sebep olabilir. Bununla birlikte yaratıcılığımızın son derece yüksek olduğu, irademizi de farklı biçimlerde ortaya koyabileceğimiz bir hafta olacak.

Haftasonuna girerken özellikle Cuma günü duygusal patlamalar, gergin bir ruh hali hakim olabilir. Sinirli ve gergin bir haftasonu olacak. Tartışma ortamlarından uzak durmak, heyecana kapılmamak gerekir. Zira geri Merkür yaşanacak tartışmaların yanlış anlaşılmasını ve etkisini büyütmeye meyilli olabilir.

Pazar günü Neptun Saturn uyumlu açısı jupiter’den hoş ışıklar alıyor. Hayallerimizi gerçekleştirmeye yönelik güzel fırsatların karşımıza çıkması mümkün. Güzelliklerle dolu bir hafta olmasını dilerim. Güzel hayller güzel bir gelecek vaad eder unutmayın.

Sevgi ve ışıkla kalın

Didem Can

[Derin]

İlişkilerin vurgu kazanacağı bir haftadayız. ...

Hafta başından itibaren kendini gösterecek ve Perşembe günü kesinleşecek Venüs-Plüton kavuşumu ikili ilişkilerde tutkuların ve derinliğin öne çıkacağını gösteriyor. Aşkta aşırı ihtiraslı davranma riskimiz artıyor. İlişkilerde dönüştürücü krizler yaşayabiliriz. Bu kavuşumun başkalarını saplantı haline getirmek, kıskançlık gibi olumsuz etkileri de vardır. Olumlu yönden bakıldığında ise, çekiciliğimizi ve diğer kişiler üzerindeki etkimizi ortaya çıkarabilmek, sevgi bağıyla bağlandığımız insanları sonuna kadar desteklemek, onun için mücadele etmek, ilişkide gerekli dönüşümleri yapılandırmak mümkün olabilir. Venüs-Plüton irtibatları civarındaki günlerde etkin doğal afetler de görülebiliyor.



Haftanın ikinci yarısında etkin olacak Güneş-Mars arasındaki dik açı otorite figürleri için mücadeleli zamanlara işaret ediyor. Bu ikilinin gergin açılarında çatışmacı ve gergin etkiler ortaya çıkar. İddialı ve atak tavır almamız yüzünden, hiç farkında bile olmadan, diğer kişilerin öfkesini ve tepkisini üzerinize çekme riskimiz var. Kendimizi çok enerjik hissedeceğimizden, bu dinamik tavrımız fazla zorlayıcı ve baskılayıcı olabilir. Olaylara, sonuçlarını düşünmeden girer ve harekete geçersek zarar görebiliriz. Çabuk tepki vermemiz, sinirlenmemiz ve nedensiz kavgalara karışmamız, yanlış tanınmamıza neden olabilir. Daha ağırdan almayı, acele hareket etmemeyi, kendimizi kontrol etmeyi başarabilmemiz gerekiyor.



Pazartesi günü boyunca Ay Oğlak burcunda ilerliyor. Sorumlulukların öne çıkacağı, üzerinde çalışmakta olduğumuz işleri ciddiyetle takip etmemiz gereken bir gündeyiz. İş dünyası ve ekonomiyle ilgili konuların vurgu kazanacağı bu günde, parasal konularda stresler yaşanabilir. Günün ilk bölümünde daha rahat ilerleyebiliriz. Ama günün ikinci bölümünde yakınlaşmakta olan Ay-Satürn karesi hızımızı kesebilir. Akşam saatlerinden itibaren daha belirgin bir şekilde duygusal anlamda stres ve engellenme duygusu hakim olabilir. Biraz rutin dışına çıkmakta, değişik ortamlarda yer almakta fayda var. Ay-Satürn arasında gergin açıların etkin olduğu zamanlarda yeni risklere girişmek akıllıca olmayabilir. Klasik astrolojide bu açının etkin olduğu zamanlarda işe yeni çalışanlar almak, mali işler ve yatırımlar yapmak, başkalarından yardım istemek, tıbbi girişimler, ilaç tedavisine girmek, seyahat etmek, aşkla ilgili konular, yaşlı ve olgun kişilerle görüşmek açısından uygun görülmemiş. Bu günün akşam saatlerini biraz daha içe çekilmek, dinlenmek, eldeki işleri tamamlamak gibi aktivitelerle değerlendirmek tercih edilebilir.



Salı gününe boşlukta başlayacak olan Ay 09:02’de Kova burcuna geçiyor. Toplumsal ve insani konuların ön plana çıkacağı bir gündeyiz. Yaratıcılığımızı aktif bir şekilde kullanabilir, entelektüel konularda başarı sağlayabiliriz. Sabah saatlerinde etkinleşen Ay-Uranüs altmışlığı bu etkileri olumlu bir şekilde arttırıyor. İdari, politik ve kamusal kişilerle veya geniş büyük yetkilileriyle görüşmek, sosyal ortamlara katılmak, gizemli konularda ilgilenmeye başlamak, değişimler yapmak, alışılmışın dışında, yeni işlere girişmek için uygun saatlerdeyiz. Takip eden saatlerde Ay-Jüpiter arasındaki dik açının etkileri devreye giriyor ve bu etki öğle sonrasındaki saatlere de yayılıyor. Öğle sonrasındaki saatler spekülatif konular, yasal hareketlere girişmek, profesyonel kişilerle irtibata geçmek açısından uygun gözükmüyor. Akşam saatlerinde Ay-Güneş altmışlığının olumlu etkileri devreye giriyor ve gece saatlerinde iyice etkinleşiyor. Klasik astrolojide bu olumlu açı akşam saatlerinden itibaren etkin ve unvanlı kişilerle birlikte işlere girişmek, onlardan yardım görmek, yeni arkadaşlıklar, sosyal ilerleme sağlayacak durumlar, edebi veya dini konularla ilgili girişimler için uygun görülür.



Çarşamba günü boyunca Ay Kova burcunda ilerliyor. Yeni şeyler öğrenmek, fikir paylaşımlarında bulunmak, yaratıcı fikirleri tartışmak, münazara etmek açısından güzel bir gündeyiz. Bireysel konulardan ziyade toplumsal konulara ağırlık verir, başkalarıyla yardımlaşarak ilerlemeye çalışırsak daha başarılı olabiliriz. Henüz Ay-Güneş arasındaki uyumlu açının etkileri altında olduğumuzdan, sabah saatlerinden itibaren etkin ve unvanlı kişilerle birlikte işlere girişmek, onlardan yardım görmek, yeni arkadaşlıklar, sosyal ilerleme sağlayacak durumlar, edebi veya dini konularla ilgili girişimler için zamanlarda olacağız. Öğle sonrasındaki saatlerde etkisi devreye girecek ve akşam vakitlerine kadar sürecek Ay-Merkür altmışlığı, eğitsel çalışmalar yapmak, öğrenmek, zeki, entelektüel veya bilimsel kişilerle irtibat kurmak, ticari işler, kontrat ve anlaşmalar imzalamak için uygun zamanlarda olduğumuzu gösteriyor.



Perşembe gününün büyük çoğunluğunda Ay Kova burcunda ilerliyor. Üzerinde çalışmakta olduğumuz işlerin ayağını yere bastırabileceğimiz bir gündeyiz. Sabah saatlerinde Ay-Satürn arasındaki uyumlu açının etkisiyle girişeceğimiz işlerden somut gelişmeler elde etmek mümkün olabilir. Klasik astrolojide Ay-Satürn arasındaki uyumlu açılar inşa etmek, kazı yapmak, madencilik, tarım ve ziraatla ilgili işler, yaşça olgun insanlarla görüşmek, yargıç gibi hukukla alakalı veya idari kişilerle, memurlarla görüşmek için uygun görülmüş. Ay-Neptün kavuşumunun etkinleşeceği öğle saatlerinde sezgilerimizi daha etkin kullanabiliriz. Bu saatleri sosyal ilişkiler, artistik-müzikle alakalı ve psişik aktivitelere girişmek, ruhsal ve mistik öğretilerle ilgilenmek için kullanabiliriz. 13:27’de boşluğa girecek olan Ay, 16:46’da Balık burcuna geçiyor. Aradaki saatlerde girişeceğimiz işlerden etkin ve kalıcı sonuçlar almakta zorlanabiliriz. Ay’ın Balık burcuna geçişiyle birlikte, sezgilerimiz, hayal gücü ve yaratıcılığımız aktive oluyor. Özellikle Ay-Jüpiter altmışlığının etkin olacağı akşam saatlerinde yeteneklerimizden iyi istifade edebiliriz. Bu saatler her türlü yeni risklere girişmek, asil ve etkin kişilerle görüşmek, profesyonel kişilerle görüşmek açısından uygun gözüküyor. Gün boyunca etkin olacak Venüs-Plüton kavuşumu ikili ilişkilerde tutkuların ve derinliğin öne çıkacağını gösteriyor. Aşkta aşırı ihtiraslı davranma riskimiz artıyor. İlişkilerde dönüştürücü krizler yaşayabiliriz. Bu kavuşumun başkalarını saplantı haline getirmek, kıskançlık gibi olumsuz etkileri de vardır. Olumlu yönden bakıldığında ise, çekiciliğimizi ve diğer kişiler üzerindeki etkimizi ortaya çıkarabilmek, sevgi bağıyla bağlandığımız insanları sonuna kadar desteklemek, onun için mücadele etmek, ilişkide gerekli dönüşümleri yapılandırmak mümkün olabilir.



Cuma günü boyunca Ay Balık burcunda ilerliyor. Evrensel temaların, hayal gücü ve sanatsal konuların, insani ve duygusal konuların ön planda olacağı, ülkemizin uluslararası imajıyla ilgili temaların vurgu kazanacağı bir gündeyiz. Sabah saatlerinde henüz etkin olan Ay-Plüton ve Ay-Venüs uyumlu açıları sayesinde ilişkilerimizde olumlu gelişmeler yakalayabiliriz. Ay-Venüs arasındaki uyumlu açılar arasal aşka dair olaylar, evlilik, takılar veya benzeri kıymetli şeyler almak için uygun görülür. Öğle saatlerinde ise Ay-Güneş karesi ve Ay-Mars karşıtlığının gergin etkileri devreye giriyor. Duygusal tepkiler vermeye ve tartışmalara açık saatlerdeyiz. Gün boyunca etkin olacak ve öğle saatleri civarında tetiklenecek Güneş-Mars arasındaki dik açı otorite figürleri için mücadeleli zamanlara işaret ediyor. Bu ikilinin gergin açılarında çatışmacı ve gergin etkiler ortaya çıkar. İddialı ve atak tavır almamız yüzünden, hiç farkında bile olmadan, diğer kişilerin öfkesini ve tepkisini üzerinize çekme riskimiz var. Kendimizi çok enerjik hissedeceğimizden, bu dinamik tavrımız fazla zorlayıcı ve baskılayıcı olabilir. Olaylara, sonuçlarını düşünmeden girer ve harekete geçersek zarar görebiliriz. Çabuk tepki vermemiz, sinirlenmemiz ve nedensiz kavgalara karışmamız, yanlış tanınmamıza neden olabilir. Daha ağırdan almayı, acele hareket etmemeyi, kendimizi kontrol etmeyi başarabilmemiz gerekiyor. Akşam saatlerinde etkin olacak Ay-Merkür karesi, iletişimsel gerginliklere, sözlü tartışmalara açık olacağımızı gösteriyor.



Cumartesi günü boyunca Ay Balık burcunda ilerliyor. Duygusal temaların, fedakarlık ve vericilik hissinin, empati ve merhamet duygularının ön plana çıkacağı bir gündeyiz. Hissiyatımızı izleyerek doğruyu daha rahat bulabiliriz. Kendimizi ve olayları akışa bırakmamız, her şeyi kolaylaştıracaktır. Ay’ın aktif temel açısı olmadığından, olayların belirsiz kalabileceği bir gündeyiz. Sade ve gösterişten uzak, içten ve samimi duygularla davranmamız kazandıracak. Güneş-Mars karesinin henüz devrede olan gergin etkileriyle baş etmemizin en güzel yollarından biri, pasif davranmak ve mümkün olduğunca şartları zorlamaktan uzak kalmaktır. Bugünü her şeyi ve insanları olduğu gibi kabullenerek, mümkün olduğunca başkalarının hatalarını görmezden gelerek ya da affederek, sakin ve huzurlu bir şekilde akışa uyarak geçirebilir, bundan büyük keyif alabiliriz.



Pazar sabaha karşı 03:52’de Ay Koç burcuna geçiyor. Kendimizi aktif ve dinamik hissedeceğimiz, olayları kararlılıkla yönlendirme güdüsünün ön plana çıkacağı bir güne başlıyoruz. Sabah erken saatlerde Ay-Uranüs kavuşumu etkinleşiyor ve güne heyecanlı, dramatik, hızlı başlıyoruz. Duygularımızı yüksek oktavlı hissedebilir, ifade edebiliriz. Her koşulda yeni bir şeyler yaşama, günü sıra dışı yaşama ve değişiklikler yapma arzumuz yüksek olacak. Her zamankinden farklı bir yerde kahvaltı etmek, şehrin bilmediğimiz yerlerini dolaşmak, her zaman görüştüğümüz arkadaşlarımızın dışında sosyal aktivitelerde bulunmak, sanatsal konularla, entelektüel konularla ilgilenmek iyi fikir olabilir. Güneş-Merkür kavuşumunun gerçekleşeceği bu günde, Merkür’ün de geri hareketli olduğunu hesaba katarak, çok riskli ve kalıcı kararlar almamakta fayda var. Önemli fikirlerimizi ortaya çıkarmak yerine, şimdilik kendimize ayırmak ve üzerinde daha uzun düşünmek de isabetli olacaktır. Ay-Plüton arasındaki dik açının etkin olacağı akşamüzeri saatlerinde enerji gerginleşebilir. Ay-Plüton arasında gergin açı olduğu zamanlar güçlü ve etkin kişilerle görüşmek, somut sonuçlar ortaya çıkması beklenen işlere girişmek, mücadele ve risk gerektiren işlere girişmek, seyahat etmek, ameliyata girmek, hoşgörü ve esneklik gerektiren işlere kalkışmak için uygun değildir.



Keyifli, huzurlu ve sağlıklı bir hafta dileğiyle…

Haftanın burçlara göre değerlendirmeleri için aşağıdaki linki ziyaret edebilirsiniz…

http://www.uzmantv.com/kategori/astroloj...alik-yorum

Öner DÖŞER

27 Kasım 2011, Pazar

ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan

[Derin]

İş âlemine Oğlak ciddiyeti
Geçtiğimiz cumartesi günü, yani 26 Kasım’da Oğlak burcuna geçen Venüs, 20 Aralık 2011 tarihine kadar bu burçta kalacak

Venüs ekonomiyle doğrudan ilintili. Ekonomik eğilimlerin ne yöne doğru gideceğini, hangi sektörlerin daha çekici hale geleceğini Venüs ile saptamak mümkün. Dünyaya ait keyifli, zevkli her şeyi Venüs gösterir. Geçtiği burçla ilgili sektörlere güzellik, estetik, barış getiren Venüs sayesinde sektördeki şirketlerin de değeri bu dönemde artabilir. Bir şirketin kuruluş haritasında Venüs, müşterileri nasıl cezbedeceğini, gelir kaynaklarını, genel anlamda para akışındaki rahatlığı veya zorluğu da ifade eder.
Oğlak burcuysa ekonominin kendisidir. Tüm dünya kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak, kısıtlı kaynaklarla iş yapabilmek, tasarruf ve para yönetimi Oğlak burcunun ana konusudur. Mesela İMKB Oğlak burcu. Sizce de kurulması için uygun bir zamanlama değil mi? Toprak elementidir. Oğlak etkisinde iş dünyası ciddi ve mesafelidir. Kurallar, prosedürler, sorumluluklar, yapılanma çalışmaları, iş akış sistemleri Oğlak burcu tarafından temsil edilir. Kurallara uyumu da kontrol eden, disiplin ve denetim getiren yine Oğlak enerjisi. Her işin çatısı, iskeletinin sağlam olması Oğlak sayesinde gerçekleşir. İşadamları, bürokratlar, devlet adamları, Oğlak arketipleridir. Sorumluluktan kaçanlara dersini vermek ve gerektiğinde yazılı ihtar vermek de bu tema kapsamında.
KARŞILIKLI MENFAATLER

Venüs, Oğlak burcunda ciddidir. İlişkilere kazancı ve menfaati düşünerek yaklaşmak demektir. Bu dönemde işyerindeki ilişkilere daha gerçekçi yaklaşmak mümkün. Bu konum, karşılıklı menfaatlerin ön plana geçmesine de neden olabilir. Venüs, Oğlak burcuyla bağlantılı sektörleri 20 Aralık 2011 tarihine kadar parlayan yıldız haline getirecek. İnşaat, karayolları, finans, denetim, büyük sanayi, ağır maden şirketleri bu fırsatı değerlendirebilirler. Medyada yer alma, başarı hikâyeleri yaratma ve tanıtım faaliyetleri göze çarpacak.
Oğlak zamanı (21 Aralık-20 Ocak) kurulmuş olan şirketler, bu dönemde birleşme, satın alma ve ortaklıklar için daha cezbedici konuma geçecekler. Oğlak burcu şirketler, zamanı iyi değerlendirerek müşterilere yeni ürün ve tekliflerle gitmeliler. Daha sempatik, hoş ve çekici olup müşterilere karşı ikna yeteneklerini sonuna kadar kullanabilirler. Merkür’ün geri hareketi, bu dönemde Oğlak şirketlerine eskiden kaybedilmiş müşterilerin geri kazanılmasını sağlayabilir.

Binnur Zaimler

[gullusutcu]

AY TUTULMASI VE İLETİŞİM
05-11 aralık

Bu haftaya damgasını vuracak olan gökyüzü olayı İkizler burcundaki Dolunay tutulması olacak. Güneş tutulmasının ardından gerçekleşecek olan bu Ay tutulması duygusal krizleri anlatır. İkizlerde yaşanacak olması iletişim konularında, kendimizi ifade etme biçimimizde, olayları algılama ve kavrama yeteneğimizde değişim olacağını işaret ediyor. Elbette bu değişim kolay yollarla kendisini göstermeyecektir. Yaşanacak bir takım krizler, tartışmalar, sonlanmalar şeklinde hayatımızdaki taşları yerine oturtacak. Bu değişim hepimizin hayatında farklı şekillerde tezahur edebilir. Özellikle kişisel doğum haritalarınzın İkizler burcu tarafından yönetilen alanlarında etkisini göstermesi beklenebilir.

Özellikle haftabaşına dikkat etmemiz gerekecek çünkü Mars ve geri Merkür birbiriyle pek uyumlu olmayacaklar. Fikir alışverişlerinde yaşanması muhtemel anlaşmazlıklar, tartışmalar ciddi şekilde gözle görülür bir hal alabilir. Merkür’ün Güneş ile kavuşum yapması çatışmanın su yüzüne çıkmasına, görünür olmasına neden olacaktır. Geri merkür, geçmişten gelen ve çözümlenememiş olan sorunların çözülmek üzere gündeme gelmesine neden olabilir.

Buna mukabil Venus Pluto kavuşumuna Mars’ın verdiği açık destek; köklü ve tutkulu karşılaşmaların, derinlemesine nufus eden ilişkilerin de yaşanabileceğini vurguluyor. İç huzuru ve yaşamda ahengi arayanların bu arayışı, kişisel hedeflerini yeniden yapılandırarak bulacaklarını söylemek pe de yanlış olmaz sanırım. Bu arayışın bugünlerde temelleri de atılmış olabilir. Tüm enerjimizi kendimizle kurduğumuz ilişkiye odaklayıp, gerçek hedeflerimizi sorgulayarak geçiriyor olabiliriz.

Hafta ortasında Ay’ın Boğa burcuna geçmesiyle birlikte Mars ve Venus ile işbirliği yapmış olacak. Bu sayede artık yeni ilişkiler fırsatı da yakalama şansı vermiş olacak bize. Bilinçdışı ihtiyaçlarımız, beğenilerimiz ve enerjimiz birbirleriyle gayet uyumlu görünüyor. En azından bu hafta gerçekten kendimizle temas içinde olabileceğiz.

Ay tutulmasının, hayatımıza olması gereken güzellikleri getirmesini dilerim. Günün sonunda tutulmanın bizi sürekleyeceği pozisyon/mertebe için elbette bazı sancıların yaşanması muhtemeldir. Bu sancıların bize yeni bir olgunluk ve deneyim getireceğini düşünüp, hoşgörüyle bakalım hayata……

Sevgiler

Didem Can

[gullusutcu]

GERÇEK BİLGİYE ULAŞABİLMEK
12-18 Aralık

Uzun zamandır geri gitmekte olan Uranus 10 Aralık tarihinde ileri hareketine başladı ve Merkur’e destek olmayı sürdürüyor. Hafta ortasında da Merkür’ün düz hareketi başladığında bilgi akışının son derece hızlandığını göreceğiz. Üstü örtülmüş meseleler, ağır giden anlaşmalar, sürüncemede kalmış işlerin hepsinin aniden hızlandığını ve çözülmelerin başladığını gözlemleyebiliriz. Haftasonu gerçekleşen İkizler burcundaki dolunay da birtakım olayların tetiklenmesine sebep olmuş olabilir. Her nekadar duygusal krizlerden bahsetsek de, finallerin ve sonlanmaların da Ay tutulması ile sembolize edildiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki 6 aylık süreçte bu tutulmaların etkilerini yavaş yavaş hissedeceğiz. Uzun zamandır sürüncemede bıraktığımız konuların çözümü için gerekli olan güç ve cesaret bu hafta mevcut. Hatta gereğinden fazla risk almak bile sözkonusu olabilir. Ay’ın haftabaşında yengeç burcunda olması duygusal güvenlik ihtiyacının artabileceğini gösteriyor. Duygusal ihtiyaçlarımız ve geçmişle ilgili koşullanmaların dürtüselliği ile hareket etmek de mümkün. Hayallerimizi gerçekleştirmek üzere karşımıza fazlasıyla fırsat çıkacaktır. Önemli olan bunları görüp değerlendirebilmek. Tutulmalar ve Uranus’un Koç burcuna geçmesi ile gökyüzü bize değişim için gerekli olan zemini hazırlıyor demektir. Bu itici gücü doğru alanda kullanmak ve uygun zemine çıkabilmek sadece bizim özgür irademizle alacağımız kararlara bağlı.

Salı günü akşam saatlerinde Ayın venus ve Saturn ile yapacağı gergin açılar, bizi biraz depresif ve huzursuz yapabilir. Başka bir anlamda ilişkilerimizde veya iç huzuru yakalayabilmek adına biraz sorgulama safhasına geçmemiz söz konusu. İlişkilerimizin sorumluluğunu almak, beğenilerimiz veya nasıl alıp ve verdiğimiz meselelerine bakış açımızı sorgulayabiliriz. Gerçekten duygusal ihtiyacımzı tatmin edebiliyor muyuz? Yoksa sadece hedeflerimiz için mi ilişki içindeyiz? Bizi gerçek hedefe götüren yol hangisi? Bu konular kısa bir sure de olsa zihnimizi meşgul edebilir.

Çarşamba günü Merkür düz harekine başlamış olacak. Uranus’ten aldığı destekle hayatın hızını iyice arttıracak. Fikirlerin çılgınca havada uçuştuğu, yaratıcı ve farklı düşünme ortamı, anlaşmaların hızla ilerlemesi, seyehatlerin gündeme gelmesi mümkün.

Perşembe günü Ay Güneş ve Saturn ile elele verip bizi daha kararlı kılacak. Ayakları yere basar şekilde, ne istediğimizi net olarak ortaya koyabileceğiz. Duygularımız arzularımıza rehber olabilecek. Hatta isteklerimizi şekillendirebilecek iradeyi ortaya koyabiliriz.

Haftasonuna girerken biraz gergin olsak da Cumartesi günü Ay’ın Başak burcunda ilerlemesiyle akşam saatlerinde biraz daha uyumu yakalamış hissedebiliriz. Haftanın önemli gökyüzü olayı tutulmalarla birlikte Merkür ve Uranus’un ileri hareketi olduğunu unutmayalım. Tüm iç hesaplaşmalarımız hangi yöne doğru gideceğimizin kararını vermek adına olabilir. Bu gerileme dönemini umarım bu şekilde kullanabilmişizdir. Çünkü olaylar bundan sonra bizim takip edemeyeceğimiz veya kontrol edemeyeceğimiz şekilde hızlanabilir. Kendimizi bir şekilde girdabın içinde yuvarlanır bulmamak için iyi bir gözlemci olup, kendimizi ( istekler ve hedefler) ve etrafımızda olup bitenleri sağlıklı olarak değerlendirebilmeliyiz. Bilginin önümüze o veya bu şekilde aktığı bir dönem olacak. İyi değerlendirmek dileğiyle…

Sevgiyle kalın, iyi haftalar

Didem Can

[gullusutcu]

KIŞ Gündönümü


Önümüzdeki Kış Aylarının neleri gündeme getireceğini anlamak için bu yeniayın sembolizmini kullanabiliriz.



Kış Gündönümü ve Oğlak burcu



24 Aralık’taki yeniay Kış mevsiminin başlangıcını ve içindeki yeni tohumları anlamak için önemli gizemleri ve gerçekleri barındırıyor.



Yeraltı tanrısı Hades (Plüton), bu ay hayatımızda başrole talip oluyor; hatta belki bütün Kış’ı onunla geçirebiliriz. Yeraltı tanrısı bir süreliğine dünyaya çıkmaya karar vermiş gibi yeniayın içine gizlenmiş. Belki Ay büyüdükçe içimize gizlediklerimizin hatta çok derinlere gömdüklerimizin yavaş-yavaş filizleneceği bir zamana giriyoruz. Kış gündönümünden hemen sonra gelen bu yeniayın sembolizmi çok zengin. Hikayeleri bir aya sığamayacak kadar derin ve dönüştürücü. Özellikle Oğlak burcunun ve öncü burçların (Koç, Yengeç, Terazi) ilk haftasında doğanlar hayatlarında şimdi başlayan yenilikler ve başlangıçlar için yeraltıyla-yerüstünü bir araya getirecek bir oluşum ve değişim gücünü kullanacaklar.



Olumlu açıdan yorumlarsak, bu bir bütünlük demek; sürece bakarsak yoğun bir dönüşüm ve yenilenme demek. Sürecin yeniden doğumu getirebilmesi için geride bırakılması gerekenler var. Bu durumda hayatınızda ön plana çıkan iki temel soru olabilir. Bırakmaya ne kadar hazırsınız ve gerçekte bırakılması gereken ne?



Önümüzdeki Kış döneminde, ne desek-ne yapsak nafile, çünkü sadece “olduğumuz” ve “olmayı seçtiğimiz yerle” anılacağız ve bununla büyüyeceğiz. Yani pratik hayatta yapılanlar ve seçilen taahhütler ile geçmişte ekilenler şimdi sonucu gösterecek. Gerçekler daha bir gerçek, sınırlar daha bir belirgin diyebilirim. İşte tam bu yüzden nerede durduğunuza ve neyi hedeflediğinize dikkat edin. Bu yeniay, sonuçlarla, hedeflerle, gerçeklerle ve gizlenmiş arzularla ilgili. Hayaller ve ideallere yönelebilmek için şimdi strateji ve bütünlük sağlamak üzere çaba harcanması gerekiyor. Çağrı, korkuya ve endişelere rağmen cevap bekliyor. Bu çağrıyı ciddiye aldığınızda bulunmak isteyeceğiniz yer, kendiliğinden geleceğin adımlarını belirleyecek. Şubat ayıyla birlikte bu hedeflere olan bağlılığınız yeniden test edilebilir. Ancak şimdi bir adım atarak taahhüdünüzü belirlemeniz gerek. Bu adım sizi ileride daha büyük sorumluluklara ve görevlere taşıyabilir.



Önümüzdeki haftalarda konular gerçekte olduğundan daha ciddi ve hayati gözükebilir. Aslında gerçekler kişiye özel olmasına rağmen, gereğinden fazla kolektif malzeme (güç odakları ve değişim) kişisel konsantrasyonu ve pratik taahhütleri zora sokabilir. Bu yüzden mümkün olduğunca sadece kendi gerçekliğinizde kalmaya dikkat edin. Diğer tüm değişimler fazlasıyla yoğun ve dönüştürücü olabilir; gene de siz kendiniz olarak kalmaya kararlı olun. Gerekirse yavaştan alın. Taahhüdünüz sadece kendinize dürüstlüğe ve açık sözlülüğe olsun. Başka stratejiler, kurallar, sizden beklenilenler ve başkalarının yönlendirmeleri kolaylıkla odağınızı şaşırmanıza sebep olabilir.



Aslında bu yeniayda 2010 yılını bitiren bir tohum var. Tüm 2010 yılında sizin için anlamlı bir arayışı sembolize eden hedefler şimdi yeni bir sona yaklaşmış olabilir. Çünkü anlamlı bulduğunuz o ruhsal arayışta şimdi yeni bir taahhüt aşamasındasınız. Karar verme gerilimi, bütünlük (iç-dış) gerekliliğini hayatın merkezine alabilir. Eğer bu eşikten yalnız başınıza geçebilmeyi denerseniz, hayat yolculuğunda önünüze dopdolu yeni bir 6 ay açılabilir. 6 ay sonra taahhüdünüzü yenilemeniz sizin belirlediğiniz koşullarla gene mümkün. Ama şimdi yapmanız gerekeni yapıp, sorumluluğu üstlenmek zamanı. Yapmanız gereken için tek bir seçeneğiniz var, kendiniz olmak. Kişisel boyutta başka bir kader yok! Sorumluluğun sınırı, kendin olabilmek ve orada gerektiğinde tek başına (yalnız) kalabilmek.



Bu yeniay karşınıza seçenekler ve taahhüt gerektiren yeni adımlar çıkaracaktır. Seçiminizi yaparken esnek olabilmeye ve hayallerinize yakın kalabilmeye de dikkat ederseniz fazla ciddi olmak engelinden biraz uzaklaşabilirsiniz. Fazla ciddiyet bağları ve taahhütleri kopartıcı bir etki yapabilir, üstelik bu tepkisel bir şekilde, aniden gerçekleşebilir. O zaman kendinize özgü olan kişisel yolunuzdan tepkisel olarak uzaklaşma riskiniz var demektir. Bunu sırf farklı olmak ve özgür olmak adına yapıyorsanız o zaman kendinizi merkeze alamadığınız kararlar ortaya çıkar. Rotayı kaybedebilirsiniz. Toplum ve yapılması gerekenler bir yana, kendi seçimleriniz ve inadınız bir yana…verdiğiniz taahhüt sadece kişisel bütünlüğünüzü temsil etmeli. İç ve dış dünyanızı birleştirebilmek için önemli bir fırsat elde etmiş oluyorsunuz. Bu fırsatı ciddiye alın! Kendinize ve sadece kendinize kulak verin, bu yazıldığı ve okunduğu kadar kolay olmayacak. Çünkü aşina güvenlik kalıplarından köklü bir şekilde ayrılmayı gerektiriyor. Yani ileriye atılan bu adımın geri dönüşü yok ve bir bedeli var. Belki şimdilik gözüken bedeli yalnız kalmayı göze almak veya değişimi başlatmak olabilir. Her halukarda aşina olunanların geride bırakılmasıyla ilgili bir feragat. (mitoloji sevenler bu feragatı anlamlandırmak icin “Muazzez İlmiye Çığ, İnanna’nın Aşkı” Kaynak Yayınları veya Demeter’in kızı Persephone’un Hades tarafından kaçırılma hikayesini okuyabilirler.)



Eğer geçtiğimiz Ay tutulmasında (10 Aralık) çeşitliliği ve farklı perspektifleri hayatınıza aldıysanız şimdi işiniz daha kolay demektir. Gerçekleri bu farklı perspektiften değerlendirebilir ve köklü değişimleri uygulayacak adımları atmaya yavaş-yavaş kendiliğinden başlayabilirsiniz. Eski sistemi yıkmak için acele etmeyin, adım-adım değişim zamana yayılacak. Ancak değişime verdiğiniz söz şimdi sorulacak. Cevap sadece ve sadece sizin kişisel deneyimlerinizden gelen doğruları yansıtmalı, aksi halde değişim çatışması dönüşü olmayan ani kadersellik olarak karşınıza çıkabilir ve her şeyin başında kendinizi dışlanmışlığın eşiğinde bulabilirsiniz. Eğer bütün (bilinç dışı) çabanız bu sonuç için değilse, o zaman bir an önce sınırlarınızı belirleyip yapmanız gerekeni yapın, planlarınızı değiştirip esneklik kazanın. Buna karar vermek için atılmayı (dışlanmayı) beklemeyin. Şimdi kimin haklı olduğunun bir önemi yok, sizin kendi kişisel yolculuğunuzda yaptığınız seçimlerin önemi var. O seçimler bilinçsiz olduğu sürece hayat karşınıza kontrol edilemeyen kader olarak çıkmaya devam eder. Şimdi kontrolü ele alma zamanı. Farklı alternatifleri ve seçenekleri değerlendirip çok da oyalanmadan yola koyulma zamanı. Eskiye saplanıp kalmayın, eski alışkanlıklarınız artık aşina olduğunuz güvenliği ve konforu veremez. Düzen büyümek ve özgürleşmek üzerine gelişecek, eski bağımlılıkların yerini yenilerinin alması arzulanan köklü değişimi getirmeyecek.





Seçimlerde ve önceliklerde korkunun hükmü artıyor. Bu nedenle tepkisel hareket ve kararlarınızın ardındaki motivasyonu irdelemeniz, analiz etmeniz ve yeniden gözden geçirmeniz isabetli olacaktır. Şimdi korkulara tepki göstererek harekete geçmekten ziyade bunları analiz ederek kendi oluşunuzda kalma zamanı. İç dünyayla yapıcı birlik ancak bu şekilde oluşturulabilir. Eğer bu oluş halini görmezden gelirseniz, o zaman, en büyük kandırmacayı ve manüpülasyonu kendinize yapıp, çok önemli bir büyüme zamanını boşa harcayabilirsiniz. Dahası kendi oluşunuza bilinç dışı zarar verebilirsiniz. Hırslarınızın değil, oluşunuzun sırrına yönelin. Sabır ve kaderin oluşuna izin veren yaklaşımlar bu sırrın deşifre olması için yardımcı olacaktır. Ani ve beklenmedik isyanlar, bağları tamamen koparan yaklaşımlar korkunun olduğu yerde donmasına ve oluşa izin veren süreçlerin kesilmesine sebep olabilir. Bu yüzden şimdi hayatınıza giren yeni oluşumlara ve korkuya izin verin. Esnek olun ve kesin planlar yapmayın. Alternatiflerin belirmesini bekleyin, size ait olan çağrı mutlaka gelecektir. Bunu duyabilmek için önce kendinize kulak vermeyi deneyin, sonra gelecek olan işaretler hayatınıza ne yönde devam edeceğinizi gösterecektir. Acele edip her şeyi bir mikro çipe sığdırmaya çalışmayın, o zaman makine gibi davranılmayı da kabul etmiş olursunuz. Ruhunuz mutlaka bunun karşılığını talep edecektir ve o zaman üzerinden çok zaman geçse bile bu tohumu değiştiremezsiniz.



Özet olarak demek istediğim: Şimdi yeni başlatacağınız her neyse (söz, adım, kontrat, seçim, iş, oluş, yatırım, karar, değişim, ayrılma, bırakma) eğer içine kendi bütünlüğünüzü koyamazsanız, ölü doğacaktır. Sadece buna dikkat çekmek istedim. Belki bu yeniay civarında geçmişten gelen seçimlerin bedelini şimdi bazı şeylerden vazgeçerek ödemeniz gerekebilir. Ancak bunlar şimdiden sonra yapacağınız seçimlerde kendinizi merkeze alabilmeniz içindir. Bu yüzden geride kalanlar sizin eskiyen arzularınızın fiziksel sembolü olur genelde.



Sevgiyle kalın,



Meltem Ersoy 14 Aralık 2011