[Derin]

bu bölümde sorun var yazılar saçmalıyor, harita da çıkmadı

[Derin]

Terazi'nin başlaması aynı zamanda sonbahara da girdiğimizi anlatmakta. İçinde bulunduğumuz günlerde Terazi burcunda gezegenlerin arttığını görüyoruz. 23'ünde Güneş'in ardından 26'sında Merkür de Terazi burcuna ilerleyecek. Ancak bu dönemde en dikkkat çekici astrolojik gösterge var: Bunlardan ilki 26 Eylül'de Güneş'in Koç burcundaki Uranüs'le karşı karşıya olması, ikincisi ise 28'inde Güneş'in Oğlak burcundaki Pluton ile kare açı içerisine girecek olması. Bu nedenle, önümüzdeki bir kaç gün içerisinde, Ekim ayının başına kadar çok dinamik, patlayıcı ve ilişkilerimiz üzerinde önemli sonuçlar doğurabilecek durumlarla karşılaşabiliriz.

Güneş-Uranüs karşıtlığında biriken enerjilerin boşalması, kendimizi anlatmakta, ifade etmekte zorlandığımız ya da aşırı kontrol ettiğimiz durumlar karşısında artık daha fazla tahammül edememek, değişiklik yapma ve daha orijinal olabilme farkındalığı söz konusu. Güneş-Uranüs karşıtlığı çoğu zaman yakın beraberlikler üzerinde yaşanabilcek bir farkındalığa işaret eder. Artık kendimizi eskisi gibi görmemeye başlar ve bu nedenle ilişkilerimizi de yeniden ele almak gereği duyarız.

Terazi burcundaki yeniayın hemen ardından gerçekleşen Güneş-Pluton karesinde ise bizi baskılayarak dönüştüren, özellikle mesleki alanda, yönetsel konularda, otorite ile ilişkimizde baskı oluşturan durumların varlığı dikkat çekmekte. Bu dönemde sadece tepki göstermiyoruz, aynı zamanda bizi daha güçlü, kendine yeten olmaya iten baskılar altındayız. Yenilenmek ve değişmek yönünde güçlü bir farkındalık geliştirebiliriz. Ancak tüm bunların merkezinde ilişkilerimizi nasıl anladığımız ve bu alanda ne kadar olgun ve güçlü davrandığımız anahtar bir rol oynayacak.

Ekim ayı içerisinde gezegenler Terazi'den Akrep'e ilerleyecekler. 9 Ekim'de Venüs Akrep'e, 13'ünde ise Merkür yine Akrep'e ilerleyecek. Bu nedenle ayın ikinci yarısında yoğunlaşan deneyimler ve daha güçlü olmak için mücadele vurgulanmakta. Nitekim 12 Ekim'de Koç burcunda gerçekleşecek dolunay ister istemez, bu dengeleri kurup kuramadığımızı konusunda test edici olabilir. Koç burcundaki dolunay savaşçı ve mücadeleci bir tavrın ortaya çıkacağını ifade ediyor. Eylül sonundan başlayarak yaşadıklarımızdan olgun ve bizi en azından yansıtacak bir sonuç çıkaramamışsak, bu kez dolunay zamanı son derece patlayıcı ve çatışmacı davranabiliriz.

Bu arada, 9'unda Venüs'ün Akrep burcuna ilerlemesi ayın ikinci yarısında parasal alanda daha temkinli olmanın doğru olabileceğini anlatıyor. Aşırı müsriflik, anlamsız harcamalar bu dönemde özellikle öne çıkabilir.

Mutlu bir Terazi burcu dönemi dileğiyle, hoşçakalın



R. Hakan Kırkoğlu

[Derin]

(09-19-2011 07:46 PM)gullusutcu Yazılan:  Doğum haritalarında sağlık açısından Ay’ın diğer planetlerle olan ilişkisi birçok önemli bilgi verir. Mesela Ay, Merkür’e sert açılarla bağlandığında endişe, sinir sisteminde, hafızada zayıflama ve solunum sorunları ortaya çıkar.
Ay Venüs arasındaki sert açılar veya gezegenlerin zarar görmesi kadınların periyodik dönemlerinin düzensizliğine, vajinal akıntılara ve göğüslerde şişmeye neden olurken arada iyi ve birbirini destekleyici açılar varsa hormonal denge sağlanacaktır.
Ay ve Mars arasındaki sert açılar öfkeli hırçın ve hırslı bir mizaç oluşturur ve bu öfke bastırıldığında sağlık zarar görür. Ay ve Mars arasındaki sert açılarda kadınların periyodik dönem kanamaları şiddetlidir. Yüksek ateş ve deride kızarıklıklarında sebebidir.
Ay ve Jüpiter sert açılarla bağlandığında aşırı yemek yeme ve tatlıya düşkünlük gözlemlenir. Sindirim yavaşlar safra kesesi ve yağ metabolizmasını içeren sindirim problemleri yaşanır.
Ay ve Satürn arasındaki olumsuz bağlar doğurganlığı engeller. Depresif ve melankolik bir ruh hali endişeler zamanla vücutta kanserlere neden olabilir. Kalıtsal hastalıklarında göstergesidir.

Arzu Cengiz
AstroBenefik

Arzu Cengiz yazılarında güzel medikal bilgileri veriyor çok beğeniyorum yazılarını

[Derin]

Oldukça dikkat çekici, hareketli ve agresif bir haftaya giriyoruz. Cuma gününe kadarki süreçte gergin etkiler hakim gözüküyor. Pazartesi günü Güneş-Uranüs karşıtlığı, Salı günü Merkür-Uranüs karşıtlığı, Çarşamba günü Güneş-Plüton karesi kesinleşiyor. Bu karşıt açılar güç ve otorite çekişmelerinin öne çıkacağı, ani ve beklenmedik kararların alınabileceği, politik alanda stratejik manevraların dikkat çekeceği günlerde olacağımızı gösteriyor. Fikirsel zıtlaşmaların, hararetli tartışmaların, vurucu açıklamaların, diplomatik alanda streslerin yoğunluk kazanacağı haftanın ilk yarısında, ilişkilerimizde daha soğukkanlı davranmayı seçebilir, böylelikle karşılaşacağımız zorlukların üstesinden daha rahat gelebiliriz ...

Yeniay, yeni başlangıçlar…

27 Eylül Salı günü Türkiye saatiyle 14:08’de gerçekleşecek olan yeniay, politik alanda gerginlik yaratacak girişimlerin start alacağı bir haftada olduğumuzu gösteriyor. 26-27-28 Eylül tarihlerinde dünya genelinde değişken hava koşulları, ilginç atmosferik olaylar yaşanabilir, sert rüzgarlar, kasırga ve tayfunlar oluşabilir. Etkin depremler, volkan aktiviteleri, sel baskınları gibi doğal afetlerin, taşımacılık alanında kazaların yaşanması ihtimali de oldukça fazla, dikkat! Öte yandan, yaratıcılık, keşif ve icatlara yönelik heyecanlı gelişmeler açısından da ilginç bir haftadayız. Hafta sonuna girişle birlikte rahatlatıcı etkiler devreye giriyor.

İlişkilerde mesuliyet alma zamanı!

Hafta boyunca etkin olacak Venüs-Satürn kavuşumu, ilişkilerimizde mesuliyet almamız gerekeceğine, ciddi ve bağlayıcı taahhütler altına girebileceğimize işaret ediyor. Gezegen konumları ilişkimizi ciddi boyuta çekmek, hatta evlilik adımları atmak adına Cuma gününden itibaren güzel bir süreçte olacağımızı gösteriyor.

Haftanın günlere göre değerlendirmesine gelince…

Pazartesi günü boyunca Ay Başak burcunda hareket ediyor. Üzerinde uğraştığımız konuların detaylarına hakim olmamızı, daha fazla çalışıp çaba göstermemizi, mesuliyet almamızı gerekecek durum ve şartların öne çıkacağı bir gündeyiz. Gün boyunca etkin olacak Güneş-Uranüs karşıtlığı, otorite figürlerine karşı çıkış ve isyan duygularını tetikliyor. Dünya genelinde yönetici figürü çizen kişilere yönelik girişimler dikkat çekebilir. Özgürlük ihtiyacımız tavan yapıyor. Düşünmeden, birdenbire alacağımız kararlardan sonradan pişman olabiliriz. Tepkisel bir yapı sergileyebilir, gereksiz yere ilişkilerimizi zedeleyebiliriz. Kolayca sinirlenebilir, beklenmedik patlamalar yapabilir, kaba davranışlar sergileyebiliriz. Yüksek enerjimiz ve ani hareketlerimiz yüzünden, kazalara açık olabiliriz. Takım çalışmalarına, birlikte hareket etmeye intibak etmekte zorlanabiliriz. Öte yandan, yeniliklere ve heyecanlı temalara her zamankinden fazla. Yaratıcılığımız da yüksek olacağından, yeni ve farklı şeyler ortaya çıkarabiliriz. Hayata dair daha evvelce idrak edemediğimiz kavramlar hakkında ani farkındalıklar yaşayabiliriz.

Salı sabah saat 07:51’e kadar Başak burcunda ve boşlukta hareket edecek olan Ay, bu saat itibariyle Terazi burcuna geçiyor. Duygusal anlamda rahatlamaya ihtiyaç duyacağımız, huzur ve denge arayışında olacağımız bir gündeyiz. Fakat bunu sağlamamız için gayret sarf etmemiz gerekecek. Zira gün boyunca gökyüzünde gergin açılar var. Merkür-Uranüs arasındaki karşıt açı kesinleşeceğinden, gün boyunca fikir karşıtlıklarına, anlaşmazlıklara açık olacağız. Ay’ın Uranüs ile karşıt ve ardından da Merkür ile kavuşum yapacağı sabah saatlerinde bu etkiler iyice belirginleşiyor. Düşünülmeden söylenilen sözler yüzünden gerginlikler yaşamamak adına konuşmalarımıza dikkat etmemizde fayda var. Ani ve düşünülmeden alınan kararlar daha sonra pişmanlık duymamıza neden olabilir. Öte yandan, yaratıcı fikirlere ve ani farkındalık gelişimlerine de açığız. Öğle öncesi saatler daha ziyade bırakış ve sonlanma enerjisi taşırken, yeniayın gerçekleşeceği 14:08 sonrasındaki saatler girişim ve başlangıçları ifade ediyor. Yeniay gerçekleşmesinden yaklaşık 1 saat sonra Ay’ın Plüton ile dik açı yapacak olması, adım atacağımız ve başlatacağımız şeylerin ancak mücadele sayesinde gelişebileceğini, dayanıklılık gerektirdiğini gösteriyor. Sert ve gergin etkilere açık olacağımız bu saatlerde, Ay-Mars altmışlığının da getirdiği kendine güven sayesinde boyumuzdan büyük işlere kalkışabilir, şartları gereğinden fazla zorlayabiliriz, dikkat!

Çarşamba günü boyunca Ay Terazi burcunda hareket ediyor. Özel ve sosyal ilişkilerin çok önem taşıyacağı bir gündeyiz. Diplomatik alanda önemli girişimler, hareketler, açıklamalar olabilir. Sabah saatlerinde etkin olan Ay-Venüs kavuşumu, ilişkilerimizde gerginliklerin bir nebze yumuşama olacağını işaret ederken, günün geneline damgasını vuracak Güneş-Plüton ve Merkür-Plüton dik açıları, etkin mücadele ve çekişme habercisi. Kendi bildiğinde inat etme, aşırı güven yüzünden kaba ve kışkırtıcı davranışlar sergileme, güç elde etme arzusuyla despot kararlar alma ve eyleme geçirme gibi temaların öne çıkacağı bir gündeyiz. Acımasızlığı ve baskıcılığı vurgulayan gökyüzü konumlanmaları, zorbaca ve şiddete yönelik eylemlere adeta davetiye çıkarıyor. Dünya genelinde etkin ve yıkıcı denilebilecek doğal afetlere açık bir gündeyiz. Astrometeorolojide Güneş-Plüton gergin açıları atmosferik huzursuzluklara; Merkür-Plüton gergin açıları zarar verici sert rüzgarlara, fırtınalara dalalettir. Ay-Satürn kavuşumunun etkinleşeceği öğle saatlerinde duygularımız kontrol etme çabalarımız sonuç verebilir, mesuliyetini aldığımız işlerin üstesinden gelebiliriz. Adımlarını atacağımız işleri bir nebze somutlaştırabileceğimiz, ayağını yere bastıracağımız saatlerdeyiz. Koordine ve organize hareket etmenin faydasını göreceğiz. Akşam saatlerinde Güneş-Merkür kavuşumu kesinleştiği saatlerde zihnimizi odaklayarak gelecek hedeflerimize yönelik önemli kararlar alabiliriz.

Perşembe gününün ilk saatlerinde Terazi burcunda ilerleyen Ay, saat 07:06’da Akrep burcuna geçiyor. Sezgilerimizin öne çıkacağı, olayların nasıl ilerleyeceğini sezgisel olarak iyi tahmin edebileceğimiz, duygusal zekamızı aktif olarak kullanabileceğimiz bir gündeyiz. Gün boyunca etkin olacak Merkür-Mars altmışlığı, daha hızlı düşünebilme, dengeli, akılcı ve cesur kararlar alabilme şansı veriyor. Fikirlerimizi güçlü ve etkin bir şekilde ifade edebileceğimiz bu günde, önemli konuşmalar yapabilir, anlaşma ve yazışmaları aktif edebiliriz. Öğle saatleri sonrasında etkinleşecek Ay-Plüton altmışlığı, duygusal anlamda bizi destekleyecek kişilerin devreye girmesi, yardımlaşma ve birlikte güçlü hareket edebilme enerjisi veriyor. Akşam saatlerine doğru ise, Ay-Mars arasındaki dik açının sert ve gergin etkiler devreye giriyor. Duygusal anlamda kendimizi keskin ve gergin hissedebileceğimiz, duygusal çıkışlar yapabileceğimiz saatlerdeyiz. Sakarlıklara, kazalara açık olabileceğimiz bu saatlerde, abartılı rekabetten, kavga ve çekişme yaratabilecek ortamlardan kaçınmamızda fayda var. Ay’ın Jüpiter ile karşıt açı yapacağı gece saatlerinde duygusal anlamda taşkınlık ve abartılı ifade riski artıyor.

Cuma günü boyunca Ay Akrep burcunda hareket ediyor. Etrafımızda gelişen olayların içerisine derinlemesine gireceğimiz, yüzeysel ve duyarsız kalamayacağımız hassas bir gündeyiz. Gün boyunca etkin olacak Venüs-Satürn kavuşumu, ilişkilerimizde mesuliyet almamız gerekeceğine, ciddi ve bağlayıcı taahhütler altına girebileceğimize işaret ediyor. Güneş-Mars arasındaki altmış derecelik uyumlu açı, birlikte efor göstermek, mücadele etmek gerektiren işlerde hızlı ve destekli ilerleyebileceğimizi, cesaretimizi yerinde ve dengeli kullanmamız sayesinde girişeceğimiz işlerde başarılı olabileceğimizi gösteriyor. Bu gezegen konumları ilişkimizi ciddi boyuta çekmek, hatta evlilik adımları atmak adına güzel bir günde olacağımızı işaret ediyor. Özel ve sosyal aktiviteler açısından olumlu enerjiler taşıyan bu günü iyi değerlendirebiliriz. Hafta sonuna girişle birlikte rahatlatıcı etkiler de devreye giriyor.

Cumartesi gününün ilk saatlerinde Akrep burcunun sonlarında ilerleyen Ay, saat 07:42’de Yay burcuna geçiyor. Hafta sonuna iyimser ve hevesli enerjilerle başlıyoruz. Yeni şeyler öğrenmek, bilgimizi geliştirmek adına güzel fırsatlar yakalayabiliriz. Ay-Uranüs arasındaki uyumlu açı sayesinde sabah saatlerinden itibaren yeni görüşlere, felsefe ve anlayışlara açık olacağız. Keşifçi ve yaratıcı yönlerimizin çok aktif olacağı öğle sonrasındaki saatlerde, yapacağımız girişimci işlerde fikirlerimizle dikkat çekebiliriz. Değişik ortamlarda bulunmak, kültürel geziler, seyahatler yapmak için güzel bir gündeyiz. Ay-Mars arasındaki yüzyirmi derecelik uyumlu açı sayesinde girişimlerimizde kendimizi daha atak, cesur ve enerjik hissedeceğiz. Ay-Güneş arasındaki altmış derecelik uyumlu açı, özel ve sosyal ilişkiler ve organizasyonlar açısından güzel bir atmosfer vaat ediyor. Önemli, etkin ve tanınmış kişilerle bir araya gelebilir, dostluk ve iş girişimleri adına önemli mesafeler kaydedebiliriz. İyimserlik, heves ve coşkunun öne çıkacağı bu günü iyi değerlendirelim…

Pazar günü boyunca Ay Yay burcunda hareket ediyor. Sosyal alanda aktif olmamızın fayda getireceği bu günde, geniş bakış açıları yakalayabileceğimiz olaylar yaşayabilir, bize farklı bakış verecek kişilerle karşılaşabiliriz. Sabah saatlerinde henüz etkin olan Ay-Merkür altmışlığı, yeni şeyler öğrenme ve bilgi alışverişleri açısından güzel imkanlar sunuyor. Yeni fikirlerimizle dikkat çekebilir, güzel bakış açıları yakalayabiliriz. Kültür gezileri, eğitimler, seminerler düzenlemek veya katılmak için harika bir gündeyiz. Ay-Satürn arasındaki altmış derecelik uyumlu açı, öğle saatleri civarında eski ve gelenekten gelen şeylerle ilgilenmek adına güzel etkiler taşırken, geçmişte bizim için önem taşımış kişilerle tekrar bir araya gelmek açısından da güzel enerjiler taşıyor. Toprakla ve inşa işleriyle ilgili konularla uğraşmak adına bu saatleri değerlendirebiliriz. Bu açının ardından akşam saatlerinde etkinleşecek Ay-Venüs altmışlığının etkisiyle, ilişkilerimizi olgunlaştıran güzel gelişmeler yakalayabiliriz. Evlilik adımları atmak, teklifte bulunmak, önemli bir ilişkiye adım atmak için çok güzel bir gündeyiz. Gün boyunca Ay’ın hareket edeceği Yay burcu bize yabancı enerjiler, genel olarak yabancıları temsil eder. Başka kültür ve anlayıştan kişilerle bir araya gelmek, yeni vizyon kazanmak, bilgi paylaşımında bulunmak için güzel enerjiler taşıyan bu güzel günde, Astrolog Dr Benjamin Dykes, Astroloji Okulu’muzun konuğu olarak bizlere evlilik ve ilişkiler hakkında seminer sunacak. Güzel paylaşımlarımızın çoğalması en büyük dileğimiz…

Keyifli, huzurlu ve sağlıklı bir hafta dileğiyle…

Öner DÖŞER

25 Eylül Pazar

ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan



Güneşmerkezli Bakış

Son birkaç haftadır altını çizerek değindiği gibi, artan güneş aktivitelerine ve kısa zaman içerisinde ardı ardına oluşacak gezegen dizilimlerine bakılırsa, Dünya manyetik alanında önemli türbülanslar yaşanabilir. Böyle zamanlarda etkin doğal afetler, anormal hava koşulları, insan ilişkilerinde huzursuzluklar, psikolojik bozukluklarda ve sağlık sorunlarında artış yaşanabiliyor.

22 Eylül tarihindeki X1.4 sınıfı güneş alevlenmesinden sonra 24 Eylül sabahı Güneş’te güçlü aktivite meydana geldi ve X1.9 kategorisinde güçlü güneş alevlenmesi oluştu. NASA Güneş Dinamikleri Gözlemevi’nden bildirildiğine göre bu patlamanın ardından oluşan Koronal Kütle Fışkırması (CME: Coronal Mass Ejection) Dünya manyetik alanını 26 Eylül öğle saatlerinde evrensel zamanla 14:10 civarında (+-7 saat) etkileyecek ve muhtemelen Jeomanyetik fırtınaya sebep olacak. Detaylı bilgi için NASA’nın sayfasını ziyaret edebilirsiniz http://www.spaceweather.com

Güneşmerkezli gezegen dizilimleri, Dünya üzerindeki etkilerin yoğun olacağı kritik bir sürece giriş yaptığımızı gösteriyor. Güneşmerkezli bakışla Dünya-Uranüs-Mars-Plüton arasındaki T-kare açı kalıbı, 27 Eylül’de Merkür de dahil olunca Büyük Kare açı kalıbına dönüşüyor. Astrolojide Büyük Kare açı kalıbı en stresli kabul edilir ve içinden çıkılması zor durumları anlatır. Merkür’ün devreye giriyor olması sert rüzgarları, kasırga-tornado-tayfun gibi doğa olaylarını tetikleyebilir. İletişimsel sorunlar, elektrik-elektronikle ilgili sorunlar yaşanabilir. Daha önceki yıllarda bu tarihler civarında Pasifik bölgesinde kasırgalar yaşandığı biliniyor. Haritada ayrıca Venüs-Jüpiter diziliminin de olduğu görülüyor. Bu karşıtlık toplumsal alanda gerginliklere işaret ediyor. Dizilimin etkisi, kabul edilebilir açı toleransı dahilinde alındığında 30 Eylül 2011 tarihine kadar uzanıyor. Merkür hızlı bir şekilde dizilim açı toleransı dışına ilerlese de, diğer gezegenler arasındaki 90 ve 180 derecelik açılar ve Dünya-Uranüs kavuşumu 2-3 Ekim 2011 tarihine kadar etkin gözüküyor.

İnsan ilişkilerinde çözülmesi zor stresler, uluslararası gerginlikler, ekonomik alanda türbülansların yanı sıra, etkin doğal afetlere de çok açık bir sürece giriyoruz. Bu bağlamda özellikle çok sayıda gezegen dizilimlerinin (açılarının) bir güne toplanacağı 28 Eylül 2011 tarihi dikkat çekiyor. Bunun altını çizerek ve üzerine basarak söylüyorum: Bu tarih civarında önlemci olmalıyız! Hem etkin doğal afetlere karşı, hem terör ve şiddete yönelik eylemlere karşı, hem de günlük insani ilişkilerimiz açısından. Bu tarihte Türkiye astrolojik haritası da etkin transitler almakta...

28 Eylül 2011 tarihinde çok sayıda gezegen açıları mevcut. Bu da çok hareketli, olaylı bir güne işaret ediyor. Güneşmerkezli Ephemeris’e göre (Gökgünlüğü) bugüne denk gelen açılar şöyle: Merkür-Mars karesi, Merkür-Uranüs karşıtlığı, Venüs-Jüpiter karşıtlığı, Mars-Uranüs karesi, Dünya-Merkür karşıtlığı (Bu açıların yanı sıra Merkür-Jüpiter yüzellisi, Venüs-Mars üçgeni, Venüs-Uranüs yüzellisi, Mars-Jüpiter altmışlığı da mevcut). Çok sayıda gezegensel irtibatların oluşacağı, Dünya’nın da dizilimlere dahil olacağı ve dolayısı ile merkezinin uyarılacağı bu kritik günde, diğer günlere nazaran daha olaylı, hareketli bir gündem bekleyebiliriz.

Gerginliklerin yanı sıra her zamanki gibi yaratıcılığı ve idraki üst seviyeye çeken, uyanış ve aydınlanmaya yönelik fırsat ve etkiler de mevcut. Bildiğimiz gibi Allah’ın Celal ve Cemal sıfatları vardır. Aynı anda her ikisi birden vardır. İşte bu tarihlerde de hangisini seçeceğimizi bizler belirleyeceğiz. Tabii ki elimizde olan kadarıyla! Kadersel olarak karşılaşmamız gereken şeylerle, planlandığı gibi karşılaşırız. Buna nasıl tepki vereceğimiz ise bizim özgür irademizdedir. Agresyondan kaçınmak, pozitif davranmak, pozitif düşünmek negatifi ve agresyonu bizden olabildiğince uzak tutacaktır. En iyisini düşünelim, ama en kötüsüne de hazırlıklı olalım…

[gullusutcu]

YENİ BAŞLANGIÇLAR HAFTASI

26 Eylül-02 Ekim

Bu hafta gökyüzüne gergin açılar hakim olacak. Güneş Merkür kavuşumuna kafa tutan Uranus; isyan edip özgürleşme arzusuna yardım edecek. Fikirlerimizi düşünmeden fevri bir yaklaşımla ifade edip, pozisyonumuzu bambaşka bir platforma taşıyabiliriz. Stratejik, uzun dönemli anlaşmalar yapmak da mümkün. Ay’ın başak burcunda seyrettiğini de düşünürsek sorumluklarımızı üstlenip, daha çok çalışmamız gereken bir dönemde olduğumuzu söyleyebiliriz. Saturn’un Venus ile birlikteliği ilişkilerde ve ortaklıklarda sorumlulukların ön plana çıkacağını işaret ediyor.

Salı günü gerçekleşecek olan Yeni ay yine gergin açılarla gerçekleşiyor. Büyük, beklenmedik ve kalıcı değişimlerin işaratilerini taşıyor. Uranus ve Pluto’nun zıtlaşarak meydan okumaları, tartışma, çatışma, patlamalar, isyanlar ve ani hava değişimleri gibi çeşitli ihtimalleri de beraberinde sahneye taşıyacak.

Yeni Ay’ın terazi burcunda Merkür ile kavuşum halinde olması, pekçok yeni anlaşmaların da bu hafta bekelenmedik bir hızla gündeme gelebileciğini gösteriyor. Mars’ın bu olayı kolayca tetiklediğini düşünecek olursak çok hızlı başlangıçlar bizi bekliyor olacak ve buna kesinlikle canlı bir enerji ile cevap verebileceğiz. Ancak sert etkiler altında olduğumuzu unutmadan, her zaman sukunetle düşünüp aksiyon almalıyız. Zira bizi kızdıracak, ani öfke nöbetlerine sebep olabilecek olaylar bu hafta sıklıkla meydana gelebilir.

Haftasonu geldiğinde haftanın zorluklarını ve yorgunluğunu atabilecek kadar, ılımlı ve optimist olabileceğiz. Ay’ın Yay burcundaki seyri çoğu gezegene gülücükler saçarak bize destek olacak. Duygularımızı yükseltip, iyimser tavır takınmamıza yardımcı olacak.

Bu hafta yeni başlangıçlar haftası ve bu yeniliğe ne kadar hazır olduğumuz, gelişen olayları ne şekilde yönlendirebildiğimiz hakkında bir sınav olacak bence. Acaba gerginliklerle başedebilecek miyiz? İlişkilerimizde sorumluluklarımızı almaya hazır mıyız? Gerçekten değişmek istiyor muyuz? Peki siz bu yeni ay’dan ne bekliyorsunuz?

Sevgiyle kalın

Didem Can

İstanbul

[Derin]

[highlight=#ffffff]
[font=Arial][/font] [/highlight]Kritik Gezegen Dizilimleri ve Güneş Aktiviteleri

Gezegenlerin birbirlerine ve Güneş'e göre pozisyonları, Güneş'teki aktiviteleri ve-veya jeomanyetik aktiviteleri (Yer manyetik alanında meydana gelen fırtınalar) etkilemektedir. Ve-veya derken, Yer manyetik alanında meydana gelen değişimlerin sadece Güneş aktivitelerinden kaynaklanmadığını, gezegenlerin çeşitli dizilimlerinin ve birbirlerine göre pozisyonlarının Yer manyetik alanını direkt olarak etkilediğini ima ediyorum.
Son birkaç haftadır altını çizerek değindiği gibi, artan güneş aktivitelerine ve kısa zaman içerisinde ardı ardına oluşacak gezegen dizilimlerine bakılırsa, önümüzdeki yakın süreçte yeni etkin güneş aktiviteleri olabilir, Dünya manyetik alanında önemli türbülanslar, Jeomanyetik fırtınalar yaşanabilir. Böyle zamanlarda etkin doğal afetler, anormal hava koşulları, insan ilişkilerinde huzursuzluklar, psikolojik bozukluklarda ve sağlık sorunlarında artış yaşanabiliyor.
Güneş aktiviteleri (güneş manyetik alanında değişimler, güneş lekeleri alevlenme, patlama, CME: Koronal Kitle Fışkırmaları) Yer manyetik alanı üzerinde değişiklikler yaratıyor ve bu da şu jeofiziksel olaylara sebep oluyor:
· Okyanus jet akım değişimleri
· Aşırı iklim ve sıcaklık değişimleri
· Kuraklık, sel baskınları
· Kasırga ve tornadolar
· Depremler ve volkan patlamaları
· Tsunamiler

Jeomanyetik fırtınaların insan hayatı üzerindeki etkileri, sadece jeofiziksel etkilerle sınırlı kalmaz. İnsan psikolojisinde ve davranışlarda değişimler, sağlık ve yaşam kalitesinde değişimler, evrimsel değişiklikler (DNA), beyin fonksiyonlarında değişimler, hormon seviyesinde değişimler, terör, şiddet, savaş, ekonomi, politika gibi insan hayatını etkileyen olaylar üzerinde de değişikliklere sebep olur.
Jeomanyetik fırtınalar iki şekilde oluşur:
1) Güneş’teki aktiviteler neticesinde
2) Gezegenlerin çeşitli dizilimleri neticesinde
Etkin manyetik fırtına esnasında ve sonrasında şunlar oluşur:
· Kısa dalga radyo sinyalleri etkilenir
· Voltajda yükselmeler oluyor, elektrik santralleri etkilenir
· İletişim ve haberleşmede aksamalar, uydularla ilgili sorunlar olur
· Bazı jeofiziksel faktörler devreye girer
· İnsan davranışlarında değişimler olur

İki Yeni X Sınıfı Patlama
22 Eylül tarihindeki X1.4 sınıfı güneş alevlenmesinden sonra 24 Eylül sabahı Güneş’te güçlü aktivite meydana geldi ve X1.9 kategorisinde güçlü güneş alevlenmesi oluştu. NASA Güneş Dinamikleri Gözlemevi’nden bildirildiğine göre bu patlamanın ardından oluşan Koronal Kütle Fışkırması (CME: Coronal Mass Ejection) Dünya manyetik alanını 26 Eylül öğle saatlerinde evrensel zamanla 14:10 civarında (+-7 saat) etkileyecek ve muhtemelen Jeomanyetik fırtınaya sebep olacak. 22 Eylül ve 24 Eylül tarihlerinde iki X sınıfı güneş alevlenmesine sebep olan güneş lekesi AR1302’nin daha fazla alevlenme üretmeye hazırlandığı, M ve X sınıfı patlamalara yol açabileceği düşünülüyor. Uzmanların görüşüne göre önümüzdeki günlerde AR1302’nin üretmesi beklenen alevlenmeler, bu güneş lekesinin Dünya’ya doğru döneceği günlerde artan bir şekilde Yer üzerinde etkili olacak. (Güneş lekeleri yaklaşık 13 günde Güneş’in bir ucundan diğerine hareket etmektedir. Bunun nedeni Güneş’in kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 27 günde tamamlamasıdır. Bu hareketleri esnasında güneş lekeleri Dünya’nın o anda Güneş etrafındaki yörüngesinde bulunduğu yere doğru da dönerler.) Konu hakkında güncel bilgi için NASA’nın sayfası ziyaret edebilir. http://www.spaceweather.com
Güneş aktivitelerinin en önemli işaretlerinden biri olan güneş lekeleri sayısının artmasıdır. Pek tabii ki yüksek güneş lekesi sayısı tek başına etkin güneş patlamasını göstermeyebilir ya da güneş lekesi sayısının yüksek olmadığı dönemlerde de etkin güneş patlamaları olabilir. Geçtiğimiz haftaya baktığımızda, 16 Eylül itibariyle 173’e kadar tırmanın güneş lekesi sayısı takip eden günlerde 100’ün altına kadar geriledi. Geçtiğimiz hafta sonunda ise tekrar güneş lekesi sayısında artış oldu. 25 Eylül 2011 tarihi itibariyle güneş lekesi sayısı 108 olarak görülmekte. Genel bir bilgi vermek gerekirse, güneş lekesi sayısı 0-200 arasında değişmektedir, ama bazı güneş döngülerinde 250’yi aşabilir. Örneğin 1959’daki en şiddetli doruk esnasında güneş lekesi sayısı 250’nin üzerine çıkmıştı ve etkin Jeomanyetik fırtına oluşturmuştu. Güneş lekeleri ve güneş aktiviteleri 11 yıllık süreçlerle değişir. Sakin seyirli 11 yıllık döngülerde güneş lekesi maksimum sayısının 100’ün altında olması beklenir. Yüksek seyirli 11 yıllık döngülerde maksimum sayı yıl boyunca 200’ün üzerinde kalabilir. Şu anda içinde bulunduğumuz Güneş Döngüsü 24 için düşük güneş lekesi sayı ortalaması beklenmektedir.
Güneş lekesi sayılarının artması güneş aktivitesinin artmasına ve bunu M ve X sınıfı alevlenmelerin ve CME’nin (Coronal Mass Ejection: Koronal Kütle Fışkırması) izleyeceğine işaret edebiliyor. Bu yüzden güneş lekesi sayılarının artmaya başladığı zamanlar uzmanlar tarafından daha dikkatle izlenmektedir. Yüksek güneş lekesi aktivitesinin Dünya’nın manyetik alanında bozulma, kalp krizleri, intiharlar ya da psikiyatri kliniklerine başvuruda artış ile ilgili olduğunu gösteren çalışmalar da vardır. Ama güneş aktivitelerinin arttığı dönemde sadece cinayetler, terör, kazalar, sağlık sorunları artmıyor pek tabii ki. Bilim ve sanatta yaratıcılığın ve gelişmelerin en yüksek düzeylerinin de güneş maksimumu civarında ortaya çıktığı ve evrimsel süreçte önemli gelişmeler yaşandığı da bir gerçektir. Araştırmalar, artan güneş aktivitesi sırasında, insan yaratıcı aktivitesinin zirveye ulaştığını gösteriyor.
Güneş'in yüzeyinin gezegensel çekime maruz kalması güneş lekelerini bozmakta ve alevlenmelerin oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Güneş lekelerinde çekim bozukluğu oluşturan gezegen hizalanması olmadığında, alevlenmelerde ve bunun neden olduğu olaylarda azalma olacaktır. Bu nedenle daha fazla sayıda güneş lekesi iyonosferde daha fazla bozukluk ya da daha fazla sismik aktivite anlamına gelmez. Aynı döneme denk gelen gezegen hizalanmaları da olması gerekir. İşte şimdilerde tam da böyle bir süreçteyiz…
Ardı Ardına Kritik Dizilimler
Güneşmerkezli gezegen dizilimleri, Dünya üzerindeki etkilerin yoğun olacağı kritik bir sürece giriş yaptığımızı gösteriyor. Aşağıda 27 Eylül 2011 tarihinde gerçekleşecek Uranüs-Dünya-Ay-Merkür dizilimini görmektesiniz.

Güneşmerkezli bakışla bu tarihe yönelik çıkarılan astroloji haritasında, bir müddettir etkin olan Dünya-Uranüs-Mars-Plüton arasındaki T-kare açı kalıbı, 27 Eylül’de Merkür de dahil olunca Büyük Kare açı kalıbına dönüşüyor. Aşağıda bu haritayı görmektesiniz.

Astrolojide Büyük Kare açı kalıbı en stresli kabul edilir ve içinden çıkılması zor durumları anlatır. Merkür’ün devreye giriyor olması sert rüzgarları, kasırga-tornado-tayfun gibi doğa olaylarını tetikleyebilir. İletişimsel sorunlar, elektrik-elektronikle ilgili sorunlar yaşanabilir. Daha önceki yıllarda bu tarihler civarında Pasifik bölgesinde kasırgalar yaşandığı biliniyor. Haritada ayrıca Venüs-Jüpiter diziliminin de olduğu görülüyor. Bu karşıtlık toplumsal alanda gerginliklere işaret ediyor. Dizilimin etkisi, kabul edilebilir açı toleransı dahilinde alındığında 30 Eylül 2011 tarihine kadar uzanıyor. Merkür hızlı bir şekilde dizilim açı toleransı dışına ilerlese de, diğer gezegenler arasındaki 90 ve 180 derecelik açılar ve Dünya-Uranüs kavuşumu 2-3 Ekim 2011 tarihine kadar etkin gözüküyor.
İnsan ilişkilerinde çözülmesi zor stresler, uluslararası gerginlikler, ekonomik alanda türbülansların yanı sıra, etkin doğal afetlere de çok açık bir sürece giriyoruz. Bu bağlamda özellikle çok sayıda gezegen dizilimlerinin (açılarının) bir güne toplanacağı 28 Eylül 2011 tarihi dikkat çekiyor. Bunun altını çizerek ve üzerine basarak söylüyorum: Bu tarih civarında önlemci olmalıyız! Hem etkin doğal afetlere karşı, hem terör ve şiddete yönelik eylemlere karşı, hem de günlük insani ilişkilerimiz açısından. Bu tarihte Türkiye astrolojik haritası da etkin transitler almakta...
28 Eylül 2011 tarihinde çok sayıda gezegen dizilimi (açıları) var. Bu da çok hareketli, olaylı bir güne işaret ediyor. Güneşmerkezli Ephemeris’e göre (Gökgünlüğü) bugüne denk gelen açılar şöyle: Merkür-Mars dik açısı, Merkür-Uranüs karşıt açısı, Venüs-Jüpiter karşıt açısı, Mars-Uranüs dik açısı, Dünya-Merkür karşıt açısı. Bu açıların yanı sıra Merkür-Jüpiter yüzellilik açısı, Venüs-Mars yüzyirmilik açısı, Venüs-Uranüs yüzellilik açısı açısı, Mars-Jüpiter altmışlık açısı da mevcut. Çok sayıda gezegensel irtibatların oluşacağı, Dünya’nın da dizilimlere dahil olacağı ve dolayısı ile merkezinin uyarılacağı bu kritik günde, diğer günlere nazaran daha olaylı, hareketli bir gündem bekleyebiliriz. Ama bütün olayların bir güne toplanması gibi bir durumdan bahsetmiyoruz tabii ki. Bahsettiğimiz gezegenler büyük gökcisimleridir ve bu hizalanmaların etki toleransı birkaç gündür. Bu şartlarda yoğun açısal irtibatların dünyevi olaylara yansıması birkaç gün öncesinden, birkaç gün sonrasına değin uzanacaktır. Bu bağlamda yeniayın gerçekleşeceği 27 Eylül tarihi de çok önemli görülüyor.
12-13-14 Ekim 2011 tarihlerinde önemli gezegen dizilimleri var. 12 Ekim tarihinde Satürn ile dizilimde dikkat çekici bir Dolunay yaşanacak. 13-14 Ekim tarihlerini önemsiyorum, çünkü Dünya-Güneş-Satürn dizilimi olacak bu tarihlerde. 21 Mart 2010 tarihinde Dünya ve Satürn tam olarak Güneş ile hizalandıklarında İzlanda’da bir volkan patlaması oldu. Satürn ile dizilimlerde deprem veya volkan aktivitelerine rastlıyorum. Dolayısı ile bu tarih civarındaki günlerde etkin doğal afetler yaşanabilir. Hazırladığım Güneşmerkezli astroloji haritasına göre bu tarihlerde Merkür-Venüs dizilimi de mevcut. Merkür-Venüs, birkaç gün boyunca (21 Ekim’e kadar) yakın derecede dizilimlerini sürdürüyor olacaklar. Takip eden günlerde etkin doğal afetler görülebilir.
Bahsettiğimiz bu yakın süreçte gerginliklerin yanı sıra her zamanki gibi yaratıcılığı ve idraki üst seviyeye çeken, uyanış ve aydınlanmaya yönelik fırsat ve etkiler de mevcut. Bildiğimiz gibi Allah’ın Celal ve Cemal sıfatları vardır. Aynı anda her ikisi birden vardır. İşte bu tarihlerde de hangisini seçeceğimizi bizler belirleyeceğiz. Tabii ki elimizde olan kadarıyla! Kadersel olarak karşılaşmamız gereken şeylerle, planlandığı gibi karşılaşırız. Buna nasıl tepki vereceğimiz ise bizim özgür irademizdedir.
Neler Yapabiliriz?
Her birimiz kendi çapımızda ve kolektif olarak gayret göstermeliyiz. Dünyamıza, doğaya ve birbirimize nasıl davrandığımız her şeyi etkiliyor. İnsan düşünceleri ve duyguları, senkronize olduğunda, güneş aktivitelerini ve dolayısıyla jeomanyetik alanları etkileyebilir görüşüne katılıyorum. Yapılan istatistikler, dünya barışı için yapılan meditasyon ve duaların güneş aktivitesini belli bir oranda azaltabildiği göstermektedir. Bu türde girişimler, bizim kültürümüzde yağmur duasına çıkmak benzeri kolektif eylemlerde yer bulmuştur. Bence alınacak bilimsel ve teknolojik tedbirlerin yanı sıra, henüz bilimselliği kanıtlanmamış ama kadim uygarlıkların gayet farkında olduğunu düşündüğüm bu fikri asla göz ardı etmemeliyiz.

Güneş/jeomanyetik aktivite esnasında manyetik alanda yarattığı değişimler kan basıncı, üreme, kalp-damar sorunları ve nörolojik problemlerin yanı sıra, bağışıklık sistemi sorunlarına işaret ediyor demiştik. Bu dönemde etkin gezegen dizilimleri de benzeri etkileri yaratabilir. Sevgi alışverişinin bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği söylenmektedir. Sağlığımızı korumanın, bireysel ve toplumsal olarak şifalanmanın en güzel yollarından biri, sevgi bağımızı güçlendirmektir. Sevgi alışverişinin yarattığı yüksek frekans, yaşamsal enerjinin frekansını olumlu yönde etkiler. İnsan, hayvan, bitki, araba, masa, bilgisayar olsun, canlı veya cansız şeylere sevgimizi yansıtmamız bile, titreşimimizi arttırmamızı sağlar. Bizi bir arada tutacak, sevgi bağı, neşe ve mutluluk yaratacak organizasyonları arttırmamız, stres ve gerginlikleri daha rahat aşmamıza imkan sağlayacaktır.

Güneşsel ve evrensel enerji akımları doğal bir döngünün parçasıdırlar ve bizi yok etmek için var olmamışlardır. Bu konuda yapabileceğimiz öncelikli şey, etkin Güneş olaylarının zamanlamasını tahmin etme yöntemlerini geliştirmektir. Bu alanda uygulanacak pek çok bilimsel çalışma ve gözlemlerin yanı sıra, Astroloji’den istifade edilebilir. Astroloji’nin en önemli işlevi, önceden uyarmaktır. Ardından, bu zamanlarla ilgili gerekli, tedbirler alınabilir. Astroloji’nin böyle stresli ve gergin zamanları önceden uyarmasının amacı korku yaratmak değil, davranışlarımızı ayarlamamız konusunda farkındalık yaratmaktır. Etrafımızda olan bitenin farkında olmalı, elimizden geldiğince korku ve endişeden uzak ve pozitif kalmalıyız. Agresyondan kaçınmak, pozitif davranmak, pozitif düşünmek negatifi ve agresyonu bizden olabildiğince uzak tutacaktır. En iyisini düşünelim, ama en kötüsüne de hazırlıklı olalım…

Öner ÖŞER

26 Eylül 2011, Pazartesi

ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan

[Derin]

26 Eylül – 2 Ekim Haftası
26 Eylül’de Merkür Terazi Burcunda
27 Eylül’de, 4 derece Terazi’de Yeniay

26 Eylül Pazartesi günü; Ay Başak burcunda açısız olarak ilerliyor. Pratik hayatın içinde bazı elemeler yaparak düzenimizi gözden geçirme ve yeniden organize olmak için çalışacağız.

Terazi Burcunda gezegen birikimi göze çarpıyor. Bugün, zihinsel faaliyetleri anlatan Merkür Terazi’ye ilerliyor. 13 Ekim tarihine dek pek çok konuda çift taraflı düşünme ve yansız olma çabasında olacağımızı anlatıyor. Güneş, Merkür, Venüs ve Satürn’ün Terazi’de yerleşimi, ilişkilerde ve ortaklıklarda uyum ve eşitlik temalarını gündeme getiriyor. Fakat Uranüs’ün etkisiyle huzursuz eden bir atmosfer hâkim. Aniden gelişen farkındalıklar zihinsel gerginliklere sebep olabilir. Özgürlüğümüzü ön plana almak ve hatta meydan okurcasına tavırlar sergilemek isteyebiliriz. Fakat Terazi vurgusu, egoyu öne almaktan kaçınarak dengede kalmamamıza yardım edecektir. Ay’ın boşlukta ve ışığının en kapalı olduğu günde olduğumuzu da hatırlayarak fevri çıkışlar yapmaktan ve yeni girişimlerde bulunmaktan kaçınmak gerek. Aksi halde bugün attığımızın adımların, sonradan bakınca bir sonuca ulaşmadığını, boşuna yorulduğumuzu fark edebiliriz.

27 Eylül Salı günü; sabah 07:52’ten itibaren Ay Terazi burcuna geçiyor. Terazi vurgusu iyice yükseliyor. Saat 14:08’dan itibaren Ay yenileniyor. Her yeni ay enerjinin tazelendiği, yeni başlangıçlara uygun bir atmosferin oluştuğu zamanlardır. Öncü bir burç olan Terazi’de oluşan yeniay hayatımızda önemli bir dönemeç olabilir. Özellikle haritasında öncü burçların ilk 5 derecesinde önemli noktaları ve gezegenleri olanlar için daha da önemli olacaktır. Plüton’la ve Uranüs’le stresli açılar altında oluşan bu yeniay ilişkilerde ani ve yıkıcı kararlara götürebilir. Denge arayışımız ağır basarken, haksızlığa tahammül edemediğimiz noktada kopartıcı adımlar atmamız işten bile değil. Mars’ın Aslan’da bulunması gurumuzu her şeyin önüne alabileceğimiz anlatıyor. Fakat enerjimizi ne tarafa yönelteceğimizi kestirmekte zorlanabiliriz. Venüs’ün Terazi’de yanan yola girmiş olması da ilişkileri ve ortaklıkları zora sürükleyebilir.

28 Eylül Çarşamba günü; Ay Terazi’de Satürn’le kavuşumda olacak. Duygularımızı açığa çıkartmakta zorlanabiliriz. Baskı altında kalmışlık hissi sıkıntı yaratabilir. Güneş-Merkür kavuşumu sosyal hayatın içinde iletişimin yoğun olacağını anlatıyor. Mars’la birlikte otoritelerle uyumlu davranma çabasında olabiliriz. Zorlansak da tarafsız olmayı başarabileceğimiz bu gün, sosyal yaşamın içinde aktif olabiliriz. Egomuzu ve yaratıcı özelliklerimizi estetik ölçüler çerçevesinde ortaya çıkartabiliriz.

29 Eylül Perşembe günü; erken saatlerde, yaklaşık 05:00-07:00 arlığında Ay açısız hareket edecek. 07:06’dan itibaren Akrep burcuna ilerlemiş olacak. Bugün duygusal açıdan son derece derinlere inebilir ve tutkulu tavırlar içinde olabiliriz. Sahiplenme duygumuz yüksek olabilir. Sabit burçlarda olan Jüpiter’le ve Mars’la açıları inatçı ve dediğim dedikçi bir atmosfer yaratıyor. Biraz körü körüne ego savaşlarına girebilir, aşırı hırslı tutumlar sergileyebiliriz. Fakat her şeyin ötesinde Ay Akrep burcundayken açık davranmaktan kaçınabiliriz. Gizemli atmosferde duygusal açıdan yorucu bir gün olabilir.

30 Eylül Cuma günü; Ay Akrep burcunda ilerlemeye devam ediyor. Esrarengiz bir atmosfer içinde hırslı tutumlar sergileyebiliriz. Geçmişten taşıdığımız negatif duygular içsel çatışmaya götürebilir. Adeta kozları paylaşma arzusuyla kavrulabiliriz. Fakat hava elementinde yoğunlaşan gezegenler sayesinde mantıklı davranmak mümkün olabilir. Bugün özellikle yıkıcı duyguları kontrol altına almak gerek.

1 Ekim Cumartesi; 05:19- 07:43’de aralığında Ay boşlukta kalacak. Bu saatten sonra Yay burcuna geçiyor. Bugün çok daha neşeli ve iyimser bir atmosfer olacaktır. Ateş elementindeki gezegenler arasında oluşan akıcı enerjilerle harekete geçmekte zorlanmayacağız. Özgüvenimizi sergilemekten kaçınmayacağız. Gözümüzü karartıp risklere atılabiliriz. Maceracı ruhumuz ortaya çıkıyor. Gelişme ve büyüme arzusuyla egomuzu yaratıcı işlere yönlendirebiliriz. Güneş’le Mars arasında oluşan birbirini destekleyici yerleşim egomuzu kullanmamızı öneriyor. Bilgi arayışında olabilir, yeni bilgiler edinme çabasında bulunabiliriz.

2 Ekim Pazar günü; dışa dönük ruh halimizle cesaretimizi en yükseklerde bulabiliriz. Etrafımızdakilere de güven aşılamakta başarılı olabileceğiz. Hayatı deneyimlemek adına gereken neyse onu yapabiliriz. Spor yapmak, hareketli olmak, enerjimizi dışarı çıkartmak için son derece uygun bir gündeyiz. Ayrıca hayat görüşümüzü başkalarıyla paylaşabilir, fikir ve görüşlerimizi sergileyebiliriz. Ancak bu arada gökyüzünde su elementinde gezegen eksikliğini de göz önüne alarak fazlaca duyarsız davranmakla suçlanabiliriz.
Denge ve uyumun eksik olmadığı bir hafta dileğiyle…

Meral Pala
Bu yazının bütün hakları saklıdır.
Sayfayı ilgisini çekeceğini düşündüğünüz kişilere iletmeye çekinmeyiniz.
www.astrolojikosesi.com

NOT: Yeni eğitim dönemi Ekim’de başlıyor.
Bilgi edinmek için:
http://astrolojikosesi.com/astroloji-egitimi/

[Derin]

3 Ekim’de meydana gelen Mars Jüpiter karesi risk almaya ve maceraya atılmaya açık olabileceğimizi gösteriyor. Tepkilerimizde abartıya kaçmazsak fırsatları doğru değerlendirme şansı bulabiliriz. 7 Ekim’de Merkür Satürn kavuşumu meydana geliyor. Gerekli motivasyonu sağlayarak kolay organize olabilir ve planlı bir şekilde çalışabiliriz. 8 Ekim’de oluşan Venüs Neptün üçgeni ikili ilişkilerde uyumlu olunabilecek şartları sağlıyor. Daha anlayışlı, yumuşak ve fedakar olabileceğimiz bir gün. 9 Ekim’de Venüs Akrep burcuna geçiyor. İlişkilerde tutku, kıskançlık, sahiplenme ve gizlilik ön plana çıkıyor. Yoğun ve derin yaşanacak duygulara hazırlıklı olmalıyız. Ancak Venüs’ün zarar gördüğü bir burçta olması birlikteliklerde zorlanmalara da yol açabilir. 12 Ekim’de 18 derece Koç burcunda Dolunay meydana geliyor. Yeniay’da başlatmış olduğumuz işleri değerlendirebilir, gelişmelerin bizi nereye götürdüğünü artık görebiliriz. Koç burcunun hızlı enerjisini kontrollü kullanmalı, risk içeren işleri iyi değerlendirmeliyiz.

Dolunay’a eşlik eden Merkür Neptün üçgeni, zaten duygusal yoğunluğun arttığı bu dönemde hassasiyeti, sezgiselliği ve duygusal zekayı iyice ön plana çıkaracaktır. 13 Ekim’de Merkür Akrep burcuna geçiyor. Gizemli ve sessiz kalarak düşüncelerimizi kendimize saklamak isteyeceğimiz, konuşmak yerine analiz yapmaya yöneleceğimiz ve oldukça kararlı olacağımız bir dönem. 13 Ekim’de Venüs Plüton’la altmışlık açı yaparken, Güneş de Satürn’le kavuşuyor. İlişkilerimizdeki yeni oluşumlara yoğunlaşırken istekli ve kararlı olabileceğiz. Bir yandan düzen, disiplin ve güven içinde olmak önem kazanırken, diğer yandan tutkulu beraberlikler ve radikal değişimler dikkatleri çekebilir. 15 Ekim’de meydana gelen Venüs Jüpiter karşıtlığı beklentilerimizi yükseltebilir ve ilişkilerimizi ilerletmek adına bizi mücadelelere sürükleyebilir. 16-17 Ekim tarihlerinde Merkür Plüton’la altmışlık, Jüpiter’le karşıt açı yapıyor. Radikal kararlar almaya açık olabileceğimiz bu gün, temkinli olmakta ve hırsımızı büyütmemekte yarar var; tutamayacağımız sözler vererek veya tartışmalara girerek sıkıntıya düşebiliriz. 22 Ekim’de Güneş Neptün üçgeni hayal gücümüzü destekleyerek yaratıcılığımızı ön plana çıkarıyor. Sanatsal konularda olumlu sonuçlar alabiliriz. 23 Ekim’de Güneş’in de Akrep burcuna geçmesiyle bu burcun özellikleri iyice vurgulanıyor. Azim, direnç, sabır, gizlilik ve tutkuyla birlikte kıskançlık ve intikam duygularının da harekete geçeceği bir dönem içine giriliyor. 26 Ekim’de 3 derece Akrep burcunda Yeniay doğuyor. Bu burcun enerjisiyle yeni başlangıçlar yapma gücü bulabilir, sezgilerimizi de devreye sokarak kararlı bir şekilde hedeflerimize yönelebiliriz.

Aynı gün oluşan Mars Satürn altmışlık açısı da disiplinli olmayı ve sorumluluk almayı kolaylaştıracaktır. 27 Ekim’de meydana gelen Venüs Mars karesi ilişkilerimizle ilgili konularda gerginlikler yaşanabileceğinin belirtisi. Birbirimize gerekli özeni göstermemiz yerinde olacaktır. 28 Ekim’de Merkür Mars karesi oluşurken, Jüpiter de Plüton’la üçgen açıyla irtibat kuruyor. Gelişmek ve büyümek için yeniden yapılanmaya açık olurken, düşüncelerimizi de kontrollü bir şekilde ifade etmekte fayda var. Sert söylemlerden ve tartışmalardan kaçınmalıyız. 29 Ekim’de Güneş Jüpiter’le karşıt, Plüton’la altmışlık açı yapıyor. Etkileyici olmak ve gücümüzü göstermek isterken cüretkar ve kibirli davranabiliriz. Güçlü desteklere açık olduğumuz bu zamanı değerlendirmeye çalışmakta yarar var. 31 Ekim’de Venüs Neptün’le kare açı yapıyor. İlişkilerle ilgili konularda yanılgılara düşebilir, sorunlar yaşayabiliriz. Hayallerimizin gerçekleşmediğini gördüğümüzde gerginleşmek yerine alternatif yaratmak işleri yoluna koyabilir.
EKİM 2011 GEZEGEN HAREKETLERİ
KAVUŞUM 3 Ekim Ay-Plüton 7 Ekim Merkür-Satürn 8 Ekim Ay-Neptün 10 Ekim Ay-Uranüs 13 Ekim Ay-Jüpiter 13 Ekim Güneş-Satürn 21 Ekim Ay-Mars 26 Ekim Ay-Satürn 26 Ekim Ay-Güneş 28 Ekim Ay-Merkür 28 Ekim Ay-Venüs 31 Ekim Ay-Plüton UYUMLU AÇILAR ALTMIŞLIK 1Ekim Ay-Güneş 2 Ekim Ay-Merkür 2 Ekim Ay-Satürn 2 Ekim Ay-Venüs 3 Ekim Ay-Neptün 5 Ekim Ay-Uranüs 8 Ekim Ay-Plüton 8 Ekim Ay-Jüpiter 13 Ekim Ay-Neptün 13 Ekim Venüs-Plüton 15 Ekim Ay-Uranüs 16 Ekim Merkür-Plüton 17 Ekim Ay-Mars 18 Ekim Ay-Jüpiter 22 Ekim Ay-Satürn 22 Ekim Ay-Güneş 23 Ekim Ay-Merkür 23 Ekim Ay-Venüs 26 Ekim Ay-Mars 26 Ekim Mars-Satürn 27 Ekim Ay-Plüton 29 Ekim Güneş-Plüton 30 Ekim Ay-Satürn 30 Ekim Ay-Neptün 31 Ekim Ay-Güneş ÜÇGEN 1 Ekim Ay-Uranüs 1 Ekim Ay-Mars 4 Ekim Ay-Jüpiter 6 Ekim Ay-Güneş 7 Ekim Ay-Satürn 7 Ekim Ay-Merkür 7 Ekim Ay-Venüs 8 Ekim Venüs-Neptün 11 Ekim Ay-Mars 12 Ekim Merkür-Neptün 13 Ekim Ay-Plüton 17 Ekim Ay-Güneş 18 Ekim Ay-Neptün 18 Ekim Ay-Merkür 19 Ekim Ay-Venüs 20 Ekim Ay-Uranüs 22 Ekim Güneş-Neptün 23 Ekim Ay-Plüton 23 Ekim Ay-Jüpiter 26 Ekim Ay-Neptün 28 Ekim Jüpiter-Plüton 28 Ekim Ay-Uranüs 30 Ekim Ay-Mars 31 Ekim Ay-Jüpiter SERT AÇILAR

KARE 1 Ekim Ay-Neptün 3 Ekim Mars-Jüpiter 3 Ekim Ay-Uranüs 4 Ekim Ay-Güneş 4 Ekim Ay-Merkür 4 Ekim Ay-Satürn 5 Ekim Ay-Venüs 6 Ekim Ay-Jüpiter 11 Ekim Ay-Plüton 14 Ekim Ay-Mars 15 Ekim AY-Neptün 18 Ekim Ay-Uranüs 19 Ekim Ay-Satürn 20 Ekim Ay-Güneş 20 Ekim Ay-Jüpiter 21 Ekim Ay-Merkür 21 Ekim Ay-Venüs 25 Ekim Ay-Plüton 27 Ekim Venüs-Mars 28 Ekim Ay-Mars 28 Ekim Ay-Venüs 28 Ekim Merkür-mars 30 Ekim Ay-Uranüs 31 Ekim Venüs-Neptün



Ufuk Şenses, AAO

[Derin]

EKİM GÖKYÜZÜ HAREKETLERİ

Güneş’in 23 Eylül’de Terazi burcuna geçmesi ile birlikte, Kuzey Yarım Kürede gece ile gündüz eşitliği yaşandıktan sonra günlerin kısalmaya başlaması ile birlikte Sonbahar mevsimi başlamış demektir. Bu ay Terazi burcunda yer alan Merkür, Venüs ve Satürn’le birlikte var olan Stelyum, özellikle Terazi burcunun temsil ettiği konularda bir vurgu yaşayacağımızı akla getiriyor. Terazi burcunun sembolünde yer alan adaleti simgeleyen terazi gibi, arayışımız denge ve adalet sağlamak üzerine olabilir. Terazi burcunun yöneticisi Venüs olduğu için ilişkiler , ortaklıklar, sosyal yaşam ve aşk ile de yakından ilgilidir. Bu dönemde hayatımızdaki öncelikli ilişki ve ortaklıklarımız üzerinde düşünme fırsatı bulabileceğiz. Sosyalleşmek, dostlarla bir arada olup çeşitli aktivitelere katılmak için de uygun bir zaman. Bütün bunların yanısıra dikkat etmemiz gereken husus, Satürn’ün bu harmoniyi bozabilecek ve bizi ilişkilerimiz üzerinden dersler almaya zorlayan bir etkisi olabileceğidir, zira Satürn şu anda yanan yola/Via Combusta girmiş bulunmakta. 15 derece Terazi-15 derece Akrep arasında yer alan bu bölge Akrebin kalbi diye bilinir ve ilişkilerin temasını uyum ve sevgi temelinden, çatışma ve kıskançlıklarla gölgelenmiş bir dikenli yola sokabilir. İçimizde her ne tutkumuz ve sahiplenip bırakmak istemediğimiz yönümüz varsa Satürn’ün zorlayarak öğreten yöntemlerini görmemezden gelemeyeceğiz. Sonuçta bu ay, ilişkilerimiz ve samimiyetimiz konusunda testlerden geçeceğimiz bir süreç yaşayabiliriz.
MARS JÜPİTER KARESİ (2 EKİM 2011 PAZAR )


Jüpiter Boğa burcunda Aralık sonuna kadar geri gidiyor, parasal kaynaklarımızda ve finansal yatırımlarımızda bir duraklama dönemine girmiş olabiliriz, Mars’ın yatırımla ve piyasalarla yakından alakalalı Aslan burcuna geçmesi ile birlikte kare açı yaptıklarını da düşünürsek bu alanda bir çaba ve faaliyet yaşanabileceğini bekleyebiliriz. Para akışımızı dengeye oturtmak ve kaynaklarımızı değerlendirmek için uğraş verebiliriz. Boğa pratik ve maddi değerlere önem veren bir burç olduğu için, bu alanda ayağı yere basan adımlar atıp kararlar almak isterken geri gidiyor olmasıyla, bu alanda şanslarımızı fazla zorlamamalıyız. Mars’ın Aslan burcunda kendini göstermek içim ani çıkışlar yapabileceğini de düşünerek , ani kararlar alıp sonradan pişman olmamaya dikkat etmeliyiz.

MERKÜR SATÜRN İLE KAVUŞUM YAPIYOR ( 6 EKİM 2011 PERŞEMBE)


İletişimin gezegeni Merkür, Terazi burcunda yer alınca aklımızda, sosyalleşmek ve sevdiklerimizle zevkli saatler geçirmek fikri olacaktır. Karşımızdakine öncelik vermek, sözlerimizde kibarlığa yer vermek, kutlamalar yapmak, sevdiklerimizi sevindirmek için hediyeler vermek isteğimiz artar. Satürn ile kavuşum yapınca sözlerimizde gerçeklik payı artacaktır, karşımızdakini kırmamak adına söylemek istemediğimiz şeyler olabilir, fakat bunları nezaketle bir denge ve anlayış sağlamak amacıyla karşımızdakine iletmeyi tercih etmeliyiz. İlişkilerimiz daha bir ciddiyet ve resmiyet kazanabilir.

VENÜS NEPTÜN İLE ÜÇGEN YAPIYOR ( 7 EKİM 2011 CUMA)


Terazi burcunda yer alan Venüs, Kova burcunda geri gitmekte olan Neptün ile üçgen açı yapıyor. İlişkilerimizi ve arkadaşlıklarımızı idealize edebileceğimiz ve romantik bir bakış açısıyla pürüzleri görmek istemeyeceğimiz bir gün olabilir. Arkadaşlık ve keyif dolu bir gün geçirebiliriz.

VENÜS AKREP BURCUNDA ( 9 EKİM 2011 CUMARTESİ)


İlişkilerde keyif ve zevk almanın ve sosyalleşme konularının yerini biraz daha ağır bir ruh haline bırakacağı bir geçiş yaşayacağız. Zaten Satürn Terazi’de yanan yolda olması nedeniyle Akrep temaları içeriyor, Merkür ve Güneş’in halihazırda Terazi ‘de yer almaya devam etmesi ve Venüs’ün ilişkileri temsil eden gezegenin Akrebe geçmesi ile ,ilişkilerimiz yüzeysel bir nezaket ve sevimlilik kisvesine bürünüp, alttan alta kaynayan bir kazan olabilir. İlişkilerimizde daha derine inip , analizler yapabileceğiz, duygularımızın yoğunluğu artabilir ve ruh eşimizi bulmak için, veya partnerlerimizle ilişkimizi daha akıl ve ruh bütünlüğü içerisine sokmaya çalışabiliriz. ( Akrepi düşününce aklıma nedense şu “ Pazara kadar değil mezara kadar” sözü geliyor.) Bu ilişkilerimizi belki tekrar keşfedeceğimiz ve yeni anlamlar ekleyebileceğimiz bir süreç olabilir. Ekim ayının ortalarında Venüs, Boğa burcunda yer alan Jüpiter ile karşıt açı yapınca maddi kaynaklarla ilgili bir farkındalık yaşayabiliriz. Eksikliğini hissettiğimiz maddi veya duygusal bir konuda eyleme geçemeyip, seçim yapmakta zorlanabiliriz.

KOÇ BURCUNDA DOLUNAY ( 12 EKİM 2011 ÇARŞAMBA)


Koç önce Ben diyen, Terazi önce Sen diyen bir burçtur, Dolunay döneminde bu iki karşıt ucun temaları konusunda bir farkındalık oluşacak. Başkalarının istek ve arzularına, karşı kendimizle ilgili öncelikler bizi sıkıntıya sokabilir. Ne yaparsak yapalım, sinirlerimize hakim olmaya çalışmalıyız , çünkü Koç burcu her an öfkelenmeye hazır olmayı temsil eder ve yöneticisi Mars’ında ateş grubundan Aslan burcunda yer alması ile öfkemizi veya çıkışlarımızı kontrol edemeyebiliriz. Kişiler tamamen barışçıl amaçlarla söyledikleri sözler yüzünden, yanlış anlaşılabilirler. İlişkilerimizde alttan almaya çalışmalı ve ne fazla öfkeyle öne atılmak, ne de fazla pasif kalmak kaydıyla ilişkilerimizi bir dengeye oturttmaya çalışmalıyız. Bazen kişiler arasında bir anlayışa varabilmek için havayı temizleyecek şimşekleri ve yağmuru bu Dolunay’da yaşayabiliriz. Böylelikle eğer 27 Eylül’de yer alan Terazi Yeni Ay’ında ilişkilerimizde yeni bir sayfa açıp, bir tutum belirleyememişsek, şimdi bunu yapmak zorunda hissedebileceğimizi düşünüyorum.

MERKÜR AKREP BURCUNDA ( 13 EKİM 2011 PERŞEMBE)


Merkür Akrep burcunda, görünenin altında ne olduğunu kurcalamak üzere meselelerin derinine inmeye çalışacaktır. Şüphe ve kuruntu hissedebiliriz. Biraz dedektiflik yapabiliriz. Gizemler ve sırlar ilgimizi çeker. Başkalarının taşıdığı sırları ortaya dökmek için çaba harcayabiliriz. Araştırmalar, psikolojik konular ve metafizik konularla meşgul olabiliriz. Venüs’e 5 derecelik bir orb yakın duran Merkür ile, tutkulu ve sahiplenici davranabilir, ve karşımızdaki kişiden de aynısını hissetmesini bekleyebiliriz.


Aynı gün Güneş Satürn ile Terazi burcunda kavuşum yapacak. İlişkiler gerçeklik testinden geçecek. Bu transitin zorluklarını göğüsleyip testen başarıyla geçerseniz, ödülünüzü sağlamlaşmış bir ilişki kalıbıyla kazanırsınız. Yoksa bu kavuşum ilişkilerimizi soğutabilir veya güç kazandırarak çıkarabilir. Yapacağımız şey kin, intikam, aşırı tutkular ve kıskançlık ile karşımızdakini kıskıvrak yakalamaya çalışmak değil, onu dinleyerek ve önce sen diyerek barışçıl bir atmosfer yaratmalıyız. Bunu başarabilirsek, Akrebin karanlık sularından geçip, yoğun enerjisini kendi yararımıza kullanmış oluruz.


VENÜS VE MERKÜR JÜPİTER İLE KARŞIT AÇI YAPIYOR (14-17 EKİM 2011 )


Bu iki transit akla kar-zarar temaları, birikimleri elden çıkarmamak ve saklamak, statükonun değişmemesi için çabalamakla ilgili konuları getiriyor.

Bir noktayı büyüterek gerektiğinden fazla abartabiliriz ve bu nedenle gereksiz bir takım endişeler ve kuruntular yapabiliriz. Diğer yandan , karşıt açı bir tahteravalli etkisi yarattığı için hayatımızda süregelen maddi veya saplanıp kaldığımız manevi değerlere yönelik gel-gitler yaşayabiliriz. Güçlü arzular hissetsek bile mantığın sesini dinlemeyi ihmal etmemeliyiz.

GÜNEŞ NEPTÜN ÜÇGENİ ( 21 EKİM 2011 CUMA)


Bu transit hayatınıza esin alabileceğiniz konuları sokabilir. Yaratıcılık ve hayal gücünüzü kullanabileceğiniz bir fırsat karşınıza çıkabilir. Sezgilerinize güvenebilirsiniz ve bireysel düşlerinizi hayata geçirebilirsiniz.

23 Ekim’de Güneş Akrep burcuna geçtiğinde yeni yazımızda buluşmak üzere…


Güzel bir Ekim ayı diliyorum.

Naz Bayatlı
http://www.astroasa.com

[Derin]

1 Ekim 2011 sabahı ay Yay da büyümekte


Sabahın erken saatlerinde Yay burcuna geçecek olan Ay gün boyunca Güneş ile sekstil, Mars ve Uranüs ile büyük üçgen açı içinde olacak. Enerji, yaratıcılık, hız, iyimserlik ve şans gerektiren işlerin üstüne gitme zamanı. Yerinizde duramayacak, projeler ve fikirler üreteceksiniz. Ayrıca Güneş’te yaklaşık on gün kadar Mars ile sekstil açı içinde olacağından, Şimdi hızla ele almamız gereken konuları önümüzdeki 10 gün içerisinde yoluna koyabiliriz. Şans bizden yana!
Yarın sabah erken kalkmayı ve günden tam anlamıyla yararlanmayı ihmal etmeyin. Yarın çalışma zamanı
Sevgiler
Yurda Hal