[Derin]

düzelmişti coştu gene

[Derin]

MERKÜR BAŞAK BURCUNDA ( 8 EYLÜL 2011)


Merkür yöneticisi olduğu Başak burcunda, analitik ve mantıklı davranmaya başlamamıza yardımcı olacak. Günlük hayatımızın akışı içerisinde, üstesinden gelmemiz gereken işlerimizi daha kolaylıkla yoluna koyabileceğimiz bir sürece giriyoruz. Detaylı düşünebileceğiz, ancak kuruntu yapıp ufak noktaların üzerinde vakit harcamak zorunda kalabiliriz. Elimizdeki işleri mükemmel bir biçimde tamamlamak için elimize harika bir fırsat geçiyor. El becerilerimizi ortaya dökebilir ve tamamladığımız işlerimizi yetkinlikle ortaya koyabiliriz. Merkür retrosu da tamamlandığına göre, artık hızla harekete geçip, işleri yoluna koymanın tam zamanı diyebiliriz. Sağlığımıza da özen göstereceğiz.

BALIK BURCUNDA DOLUNAY ( 12 EYLÜL 2011)


19 derece Başak Burcunda yer alan Güneş’e, Balık burcunda yer alan Ay’ın karşıt açı yapmasıyla gerçekleşecek olan bu Dolunay sürecinde, güçlü duygular içerisinde olacağız. Hayallerimiz var ancak gerçekleri veya gerçekçi davranmak zorunda olduğumuz konuları da göz ardı edemeyeceğiz. Günlük hayatın koşuşturmacası ve uzun tatilin sonucunda iş hayatına dönmek ve yapmamız gereken vazifelerin üzerimizde yarattığı baskıdan belki kaçmak isteyeceğiz, ancak görevler ve sorumluluklar çerçevesinde isteklerimizi dillendirmeye kalkışmayabiliriz. Bu türden yapmamız gereken vazifelere karşı daha kabullenici davranırsak, kendimizden fedakarlık etmiş veya çok özveride bulunmuşuz gibi hislere kapılmayız. Bu Dolunayda Ay ve Güneş ; Ay Düğümlerine kare yapıyor. Ay’da Yengeç burcunda yer alan Mars ile üçgen yapıyor. Abartıya kaçmadan, ulaşmak istediğimiz hedefleri gerçekçi bir biçimde değerlendirirsek, kendimizi daha güvende hisseder ve hayallerimizi gerçekleştirme yolunda hayal kırıklıkları yaşamak durumunda kalmayız. Diğer yandan, Balık burcu bir döngünün bitmesini de temsil eder, Güneş’e karşıtlık yaptığı bu günlerde, günlük yaşamımızı yeniden düzene koymak için bitirmemiz ve başlamamız gereken ne varsa bunu başaracak enerjiler gökyüzünde mevcut. Ay’ın Koç burcuna geçmesi ile birlikte bunu başarabiliriz ve yeni bir başlangıç yapabiliriz. Başak ise elimizdeki işi en iyi biçimde tamamlamak ve hayatımızı yeniden işler biçimde düzene koymak için bize gerekli enerjiyi verecek, unutmayalım ki Merkür’de Başak burcunda bize destek veriyor olacak, daha kolay organize olabileceğiz. Başak, fazlalıkları atmak, işe yaramayanları ayıklamak ve pratik olanı işlevsel hale getirmek için bize destek olacak. Kendimize verdiğimiz değer ve kendimizi ne kadar mutlu ettiğimiz gibi konularda da bir farkındalık yaşayabiliriz, zira toprak elementinde yer alan bunca gezegen, Jüpiter’in Boğa burcunda geri gidiyor olması, Pluto’nun Oğlak burcunda 16 Eylül’de ileri gitmeye başlayacak olması bize değişim ihtiyacını içsel bir temel de önce hissetmeye başlayabileceğimizi ve bu değişimi kendi gerçeklerimiz doğrultusunda yaşamımıza katmak için harekete geçebileceğimize işaret ediyor. Sağlığımızla ilgili kontrolleri yaptırmak ve detoks gibi vücut bakımlarına özen göstermek için uygun bir zaman.

VENÜS TERAZİ BURCUNDA (15 EYLÜL 2011)


Artık zerafet ve kibarlıkla ilişkilerimizi yoluna koyabiliriz, kuruntularımızı, endişelerimizi geride bırakıp, hayatımızda yer alan birincil önemde ilişkimize odaklanabiliriz. Eşlerimizle veya ortaklarımızla sıcak ve açık kalpli bir iletişim kurabiliriz, arada ki dengeyi yeniden kurmaya özen gösterebiliriz. Satürn’ün de bu burçta yer alması nedeniyle adil çözümler bulup, anlayışlı ve uyumlu davranabiliriz. Güneş’inde 23’ünde Terazi burcuna ilerlemesi ile, sosyal etkinliklerde bol bol yer alabiliriz. Romantik planlar yapabiliriz. Sanatsal faailyetlerden zevk alacağız . Şık olmak isteyeceğiz zve girdiğimiz ortamlarda neşemiz ve güleryüzümüzle dikkatleri çekmek isteyeceğiz. İnsanları bir gülümsemeyle baştan çıkarmak için gereken çekiciliği Venüs Terazi burcundayken elde edebiliriz.

PLUTO DİREKT HAREKETİNE BAŞLIYOR ( 16 EYLÜL 2011)


Pluto Oğlak burcunun 4 derece 53’ sinde ileri hareketine başlayacak ve maddi ve yönetsel konularda gerekli dönüşümleri yapabilmek için ipleri elimizde tutacak gücümüz geri geliyor. Kaynak kullanımlarımızı daha dikkatli ve verimli bir biçimde yeniden organize etmek için planlar yapabiliriz ve belki de kemer sıkma politikaları geliştirebiliriz. Son günlerde ki mali travmaları göz önüne alırsak bu oldukça akıllıca bir tutum olabilir gibi geliyor.

MARS ASLAN BURCUNDA ( 18 EYLÜL 2011)


Mars ; Aslan burcunda, cesaretli , gururu için savaşan, ve gözüpek kararlar almaktan kaçınmayan bir tavır sergilemeyi sembolize eder. Şövalyelik ruhumuz geri geldi diyebiliriz. İstek ve arzularımızın peşinden gitmek üzere bize gereken cesareti verecek bir konum bu. Yaratıcılığımızı ortaya dökmek, hatta hangi alanda olursa olsun girişimlerimizden kazançlı çıkmak istediğimiz alanlarda ileri gidecek motivasyona sahip olacağız. Dramatik ve dikkat çekici tavırlarla karşılaşabilir ve kendimizi çevremizde hayranlık uyandırmak istediğimiz ortamlarda bulabiliriz.

GÜNEŞ TERAZİ BURCUNDA ( 23 EYLÜL 2011)


Sosyalleşmek, yeni arkadaşlıklar edinmek, eski arkadaşlıkları pekiştirmek ve hayatımızdaki önemli ilişkilere ve ortaklıklara yeni bir bakış açısıyla yaklaşmak için uygun bir zaman. Güneş’in Terazi burcuna ilerlemesi ile birlikte sonbahar mevsimi başlıyor. Hayatımızda denge ve uyum sağlamak için insan ilişkilerimizde medeni tavırlar sergilemeye özen gösterebileceğiz. Evlilikler ve ortaklıklara başlamak için uygun bir zaman, Güneş, Satürn ve Venüs’ün de bu burçta yer almasıyla biraraya gelmek ve başkalarının isteklerine boyun eğmek ve işbirliği içinde olmak için güzel bir konum.

MERKÜR TERAZİ BURCUNDA ( 26 EYLÜL 2011)

Başkalarının ne düşündüğüne önem verecek ve düşüncelerimizde başkalarının fikirlerine ve girişimlerine öncelik verme isteği yer alacak. Barışçıl ve adil davranmak ve kendimizi nazik bir biçimde ifade etmek için gereken sözleri bulmakda güçlük çekmeyeceğiz. Fikirlerimizle ve sözlerimizle en inatçı kişilikleri bile ikna edebilecek diplomatik tavırlara sahip olabileceğimiz harika bir fırsat. İlişkileri sağlamlaştıracak ve taraflar arasında denge yaratabilecek yeteneğimiz var. Herkese uyan ve problemlere ikna edici çözümler bulmak elimizde. Tek dikkat etmemiz gereken durum, karar alırken fazla düşünmek zorunda hissedebiliriz ve kararsız kalmak gibi bir ihtimal de var. Elimizdeki fırsatları kaçırmamak adına biraz daha hızlı karar almaya çalışabiliriz.

TERAZİ BURCUNDA YENİ AY ( 27 EYLÜL 2011)


4 derece Terazi burcunda gerçekleşecek Yeni Ay’ın yanısıra, bu burçta yer alan bir stelyumda var. Ay’da bu geniş stelyuma katılınca, ilişkiler, estetik değerler, işbirliği, dengeyi sağlamak gibi konularda yeni girişimler yapabilecek her türlü imkan elimizde. Kararlarımızda adil olmak ve karşımızdakini de en az kendimiz kadar düşünmek önem kazanıyor. Hayatımızda dengesini kaybetmiş , uyumsuzluk yaratan ne varsa bu konuda birşeyler yapabileceğimiz bir sürece giriyoruz. Kardinal/Öncü burçlarda yer alan Uranüs ve Pluto ile kare yapacak olan bu Yeni Ay, mevsimsel olarak da sonbahar mevsim dönümüne denk geldiği ve Ay’ın dünyaya yakın olduğu bir konumda gerçekleştiği için, daha da önem kazanıyor. Geleceğimizde etkili olacak güçlü ve kalıcı değişiklikler ve başlangıçlar yapabileceğimiz bir zamandayız. Sevgi dolu, denge sağlayan, anlayışlı ve pozitif niyetlerle yapacağımız başlangıçlar veya süregelen ilişkilerimize yeni , taze bir başlangıç yapmaya niyetlenerek bu enerjilerin etkilerini en üst seviyede hayatımıza entegre edebiliriz.

Sevgilerimle.
Naz Bayatlı




www.astroasa.com

[gullusutcu]

6 Eylül 03.30′de Ay boşlukta 05.03′de Ay Oğlak burcunda

Ay Oğlak Burcuna geçti ve Pluto ile aylık kavuşumunu yaptı.Bunu Satürn ve Pluto birlikteliği olarak düşünmelisiniz.Duygusal anlamda daha ketum ve ciddi bir tavır sergileyebilir ez zor işlerin üstesinden gelecek gücü kendinizde bulabilirsiniz.Sorumluluklarınıza odaklanmak için bugün oldukça uygun bir gün fakat aileye ait konuları erteleyebilirsiniz. Ama bugün onların size ihtiyacı olabilir. Kadınlar arsı ittifaklar için bugün aslında kader günü.Venüs Ay düğümlerine 90 derece ,Lilith’e de 150 derece ile bağlanıyor.Merkür ün’de Ceres’e 150 derecelik bağı kadınların kadınlarla olan ilişkilerini sınıyor.Büyükanneler torunları ile eşler kocalarının sevgilileri ile yüzleşebilirler.Ay Uranüs’e 90 derece ile bağlandığında ilişkiler duyguların değişimi ile dengesizleşir.Ani değişimler ilişkileri zorlar ve çekişmelere neden olabilir.Oğlaktaki Ay’ın Balıktaki Chironla 60 derecelik bağı alternatif tıp yöntemleri ve tedavileri için olumlu bir gün olduğunun habercisi.Diğerleri ile empati kurarak onların ihtiyaçlarını hissedebilir ve yardımcı olabilirsiniz.Akşam saatlerinde Oğlaktaki Ay Güneşe doğru pozitif bir enerjiyle ilerlerken Boğadaki Jüpiter’e 120 derece ile bağlanacak.Bu göksel görünüm geleceğiniz için şayet siz isterseniz son derece yararlı bir kadersel ayarlamadır.Siz isterseniz dedim çünkü Jüpiter’in rehavetini hepimiz biliyoruz.Jüpiter Tanrıların ve İnsanların babası ve baş tanrı Zeus’tur Mitoloji’de Bulutları devşiren,gök gürültüsüyle gürleyen,şimşekler yağdıran Zeus’u Homeros insan dünyasına egemen ve doğa güçlerini yöneten olarak tanımlar.O ayrıca gücün aklın ve adaletin de sembolüdür.Öfkelendiği zaman gök gürültüsü ve yıldırımlar yağdırır ,yerle bir eder ama bunun yanında şefkat göstererek hediyeler verir ziyafetler düzenler.Yani sevdiklerini ihya ederken sevmediklerini de imha eder.Aslına bakarsanız bu tipik bir Jüpiter karakteridir.Çapkınlıkta ise üzerine yoktur bir çok çocuğu çapkınlığının eseridir.Babası Kronos’u (Satürn)tahtından indirerek tanrılar tanrısı olarak Olympos da hüküm sürmüştür.Kuzey Avrupa mitolojilerinde adı Thor’dur ve İngilizcedeki (Thursday)Persembe günü Jüpiter günü olarak kabul edilmiştir.Mitolojinin ve geleneksel astrolojinin en büyük iki gücü Satürn ve Jüpiter’dir.Jüpiter Adaleti,ahlaki,bolluk ve bereketi temsil eder ve astrolojide en büyük şans faktörü olarak görülür.Ama simdi Jüpiter geri gidiyor ve şans faktörü bugüne kadar sizin biriktirdiklerinizle sınırlı.Yüksek ego ve tüm abartılanlar evrensel mercek altında.Bir çoğumuzun bu donemde hayata bakışı ve imajı değişecek.

Arzu Cengiz AstroBenefik

[Derin]

15 Haziran tutulması öncesi ve sonrasında gündemde olan konular, bu hafta yine karşımızda


Tutulma günlerinde temasa geçtiğimiz müşteriler, uluslararası şirketler, medya ve iş bağlantılarıyla ilgili artık kafamız karışık değil. Sürecin açıklığa kavuştuğunu ve işlerin artık ne yöne doğru ilerleyeceğini daha iyi görebiliyoruz.

Bu hafta ayrıca Venüs ve Mars gezegenlerinin arasındaki uyumlu açı, doğru kişileri biraraya getirerek görevlendirebileceğimizi, bu sayede büyük bir projeyi sonuçlandırabileceğimizi gösteriyor.

Çalışan herkesin bu hafta fikirlerini ortaya koymaya ihtiyacı var. Farklı ve taptaze fikirleri sistemli şekilde ele alabilmek için birinin işyerinde moderatörlük görevini üstlenmesi işleri kolaylaştırabilir. En dikkat çekici ve işe yarar bir iki fikri seçip üzerine gitmeye, uygulamaya geçirmeye çalışın. Diğer önerileri, ikinci faza saklayabilirsiniz.

Jüpiter (Roma dilinde) ya da Zeus (Eski Yunan dilinde) iş hayatında büyüme fırsatlarını, büyük kazançları ve vizyonu sembolize eder. Satürn’ün tek yaşamayı başaran çocuğu olduğundan, ‘Şans Gezegeni’ olarak da adlandırılır. Prosedürler, yapılanma, sistemlerle doğrudan bağlantılı olan Satürn sol beyni temsil eder. Jüpiterse renkleri gören ve müziği duyan sağ beyini temsil eder. Bu nedenle inşaat, ağır sanayi, denetim odaklı şirketler Satürn etkisi altındayken, medya, uluslararası ticaret, yüksek öğrenim, reklamcılık Jüpiter’le bağlantılıdır. Uluslararası düzeyde medya ile ilgili pek çok işadamının Jüpiter etkisinde olduğunu görebiliriz. Bu kişilerin en ünlülerinden Rupert Murdoch, sezgileri ve vizyonu ile çalışmış Jüpiter etkisi altında bir ünlüdür. Jüpiter, Balık ve Yay burçlarının yöneticisidir.

REFAH VE KAZANÇ GEZEGENİ GERİ HAREKETE BAŞLIYOR

Jüpiter bir şirketin haritasında büyüme potansiyelini ve büyük vizyonu gösterir. Bu nedenle Jüpiterin konumu, şirket kuruluşlarında son derece önemlidir. Jüpiter uluslararası pazarlara açılma kapasitesini, kolay ilerlenilen konuların neler olduğunu da anlatır. Jüpiter’in kuruluş haritasında ön planda yer alması, hukuksal süreçlerin ve sektörel regülasyonlarında da o şirket için önemli olduğunu gösterir.

26 Aralık 2011 tarihine kadar geri harekette olan Jüpiter kendi meziyetlerini bu tarihe kadar tam olarak gözler önüne seremeyecek. Bu durum, özellikle finans, emlak, arsa alım-satım, sanat ve güzellikle ilgili sektörlerin hızını biraz kesebilir. Bu alanlarda iş kurmak isteyenlerin sabırlı davranmaları doğru olabilir.




Binnur Zaimler

[Derin]

Dünya açısından
Bu ay gökyüzüne baktığımızda (Ankara’ya göre) neredeyse ay boyunca Alfard sabit yıldızının Güneş’ten önce yükselen yıldız olduğunu görüyoruz. Bu yıldız Su Canavarı ya da Hydra takım yıldızında, yılanın kalbine işaret eden en parlak yani alfa yıldızıdır. Pek çok antik kültürde yılan, canavar ya da akrep figürleri içerisinde yıkıcı ve yokedici ögeler taşıyan enerjileri temsil ederler. Örneğin Hinduizm’de sonsuzluğu temsil eden ve tanrılara biçim veren Ananta ya da Batı ezoterik literatüründe kendi başını yiyen yılan Uroboros bu tür kollektif figürlerdir. Alfard astrolojik açıdan bilinçli olunamayan yoğun duygusal tepkilere işaret eder. Çoğu zaman bunlar yıkıcı duygular, dürtüler, intikam duygusu ya da kıskançlık olarak ortaya çıkabilir. Yılan özellikle öldürücü ve zehirleyici bir tema olarak içerisinde şiddet taşıyan unsurlara da işaret eder.
Bu açıdan, Eylül ayının temalarına baktığımız gerek şiddet gerekse yıkıcı ögeler barındıran intikam hissinin gündemde olabileceğini söyleyebiliriz. İsrail ile yaşanan diplomatik sorunların şiddetlenmesi, tam da Alfard yıldızının Güneş’ten önce yükselen yıldız olarak aktif hale geldiği döneme rastlamakta. Alfard 26 Eylül’e kadar da bu konumunu sürdürmekte. Bu tarihten sonra ise Kupa takımyıldızında Alkes sabit yıldızının aktif hale geldiği görülmekte. Alkes ise değerli şeylerin korunması, muhafaza edilmesi ile ilgilidir. Bu takımyıldızda kutsal kase efsanesine ilişkin öyküler yer alır. Muhafaza edilmek istenen şeyler daha çok ruhsal ya da dini boyutu olan konular şeklindedir.

YENİAY

29 Ağustos’ta gerçekleşen Başak burcu yeniay haritasında aynı zamanda Başak burcu da yükselmekte. Yeniayın aynı zamanda Venüs’le birleştiği görülmekte. Genel olarak bakıldığında Pluton ve Jüpiter ile birlikte, toprak elementinde büyük üçgene rastlıyoruz. Toprak elementinde çok fazla sayıda güç olması, ekonomik konuların, parayı, iş hayatını, çalışma koşullarını ilgilendiren koşulların gündemimize daha fazla dikkat ve üzerinde durulması gereken konu taşıdığını söyleyebiliriz. Ekonomik piyasaların dalgalanması, ABD’de işsizlik oranının çok üst düzeyde gelmesi ve yeni iş gücü yaratılamaması aslında Başak burcuna ait temalara dikkat çekiyor.
Bireysel açıdan

Başak, çalışmak, efor sarfetmek, işçilik yapmak, saflaştırmak, arıtmak ve arınmak temaları ile yakından ilişkilidir. İçinde bulunduğumuz dönemde ustalık isteyen, işe ait, özen gerektiren konular önem kazanırken, kendimizi önemsediğimiz konularda, işe ait konularda daha eleştirel ve huzursuz bir bakış açısı içerisinde bulabiliriz. Başak’taki Venüs benzer şekilde ilişkilerde saflık aramak, eleştirel davranmak, endişelenmek ve aynı zamanda titizlik etmekle de yakından ilgilidir. Ayrıca Başak burcunun ilk 7 derecesinde Merkür’ün kısmi asaleti söz konusudur ve bu dereceler aşkla, özellikle Venüs de burada ise, ilişkiler, uyum ve arkadaşlıklar açısından çok rahat olmayan konumlara işaret eder.
Başka bir açıdan bakıldığında, yeniay haritasında harita yöneticisinin, Merkür’ün yükselen burcu görememesi, 12. evde kalması içerisinde bulunduğumuz dönemde gizli kalan olayların, yıkıcı nedenlerin, kontrol dışı faktörlerin gündemde olduğunu gösteriyor.
Ayrıca bu dönemde iş hayatını, kurumsal konuları, genel olarak ekonomiyi ve zenginlikleri anlatan Jüpiter ve Satürn birbirlerini göremedikleri burçlarda yer alırken, Jüpiter’in 30 Ağustos’tan itibaren (26 Aralık’a kadar) geri harekete geçeceğini görüyoruz. Bu süreçte finansal değerlerin korunması, iyi yatırım olanaklarının ve büyüme imkanlarının değerlendirilmesi hiç kolay olmayabilir.
Mars 19 Eylül tarihine kadar Yengeç burcunda kalacak ve bu tarihte Aslan burcuna ilerleyecek. Dolayısıyla, ayın ilk yarısında, özellikle dolunayın gerçekleşeceği 12 Eylül’e kadar olan dönemde duygusal enerjimizi tüketen durumlar, bizi daha savunmacı ve kırılgan hale getiren ancak aynı zamanda öfkemizi ifade etmek istediğimizde yeteri kadar anlaşılır olamayabileceğimiz, yanlış ataklar yapabileceğimiz riskler görülmekte. Bu nedenle, içerisinde bulunduğumuz koşullarda sadece duygusal nedenlere dayalı olarak yapabileceğimiz çıkışlarla bolca huzursuzluk yaratabiliriz. Aile ortamını, özel yaşamımızı gerebilecek kışkırtıcı koşullarla karşılaştığımızda daha soğukkanlı davranmaya bakmalıyız.
Neyse ki Venüs 15 Eylül tarihinden itibaren yöneticisi olduğu Terazi burcuna ilerleyecek. Bu nedenle, eğer içerisinde güzellikler, hoşluklar, ilişkiler, uyum ve denge aradığımız konulara ilişkin adımlar atmak istiyorsak, 15’inden sonraki günleri kullanmaya bakmalıyız. 15’i sonrasında daha dışadönük, daha dengeli ve ilişkilerimizi daha olgun biçimde yönetebileceğimiz olanaklar yakalayabileceğiz.
Mars’ın 19 Eylül sonra Aslan burcuna ilerlemesi duygusal kararlılığımızı, konsantrasyon gücümüzü arttırmakta, ancak bu dönemde de aşırı gurur yaptığımız ve bir şekilde fazlasıyla kişiselleştirdiğimiz konularda sert bir tutum izleyerek, kendi kendimize tuzak kurabiliriz. Bu nedenle yakın beraberliklerde, ortaklaşa konularda daha yumuşak ve daha esnek yaklaşımlar geliştirmeye özen göstermeliyiz.


DOLUNAY

12 Eylül’de Balık burcunda gerçekleşen dolunay iyileştirici ve sağaltıcı, bizi eski kalıplardan özgürleştiren imkanlara işaret etmekte. Dolunaylar büyük farkındalık zamanlarıdır. Balık burcundaki dolunay ruhsal farkındalığa ve kendimizi akışa bırakabilme fırsatlarını gösteriyor. Bu nedenle, 12 Eylül civarında kendimizi evrensel değerlerle yeniden birleştirebilir, hem kendimizi, hem de başkalarını iyileştirecek yollar bulabiliriz. Yardımcı olabileceğimiz kişilerle bir araya gelmek, onları dinlemek kendi içimizdeki sıkıntıları aşmamıza, daha fazla anlayış ve kabullenme geliştirebilmemize de olanak sağlayacak. Kuşkusuz başkalarının kederlerini, acılarına çok açık duruma gelmemiz bizi de zorlayabilir, bu nedenle bu hassas dengeyi iyi kurmaya özen göstermeliyiz. Bu süreçte kendi kendimizi aşırı biçimde yıpratmamaya da dikkat edebilmeliyiz.
12 Eylül’deki dolunayın aynı zamanda ay düğümleri ile de keskin bir kare açı içerisinde olduğunu görüyoruz. Dolunay kuzey bendinde gerçekleşmekte. Bu nedenle, dolunay civarında, yani 12’si etrafında bizi ruhsal ve duygusal açıdan oyalayan, enerjimizi aşağı çeken engelleri ve ikilemleri aşmak için büyük bir çaba içerisinde olacağız. Bugünlerde duygusal enerjimizi boşaltan, bizi karşılaştığımız olaylara karşı daha anlayışlı olmaya iteleyen önemli testlerden geçiyor gibiyiz. Zihnimizin kurbanı olmadan, hayatımızdaki büyük resmi görebilmek ve akışta kalabilmek iyice önem kazanacak.

TERAZİ'DE YENİAY


23 Eylül’de Terazi burcunun başlaması ile birlikte, Sonbahar da başlamış olacak, Terazi burcundaki yeniay ise 27 Eylül’de gerçekleşecek. Terazi burcundaki yeniay genel olarak ilişkilerimize, kendimizi ilişkilerde nasıl gördüğümüze ve kendimize nasıl bir değer verdiğimize ilişkin önemli aydınlanmalar getirebilir. Terazi yeniayının Uranüs’le karşıt açısı aslında başkalarına çok bağlı olduğumuz konularda biraz daha özgür ve özgün, tek başına hareket etmek isteyebileceğimiz güçlü bir farkındalık getirecek. Bu nedenle özellikle 23’ünden itibaren beraberlikler, arkadaşlıklar, evlilik ve bizi bize yansıtan durumlarda farkında olmadan daha tepkisel davranabiliriz. Bu süreçte farketmemiz gereken şey aslında bireyselliğimizi, kişiliğimizi ne kadar olgun ve dikkatli, kendimize karşı ne kadar dürüst davranarak ortaya koyabildiğimizi anlamamız şeklinde olacak. Özellikle aşırı kişiselleştirdiğimiz durumlar, aşırı gurur (Mars Aslan’da) söz konusu bilinçsiz tepkisel davranışlarımızı iyice tetikleyebilir. Kısaca ilişkilerimize daha iyi çizgiler çizebilmek, aşırı bağımlı kalmadan dengede durabilmek, kendi hakkımızı korumak isteği pek çok alanda günlük hayatımıza yansımaya başlayacak.

Mutlu bir Eylül ayı geçirmeniz dileğiyle

R. Hakan Kırkoğlu

[Derin]

bu resimlerin yapışması çok süper olmuş

[Derin]

Ay Düğümleri gök cisimleri değil, Güneş (Dünya’dan bakınca göreceli yörüngesi) ve Ay’ın yörüngelerinin ekliptiğe göre Kuzeyde ve Güneyde kesiştiği noktalardır. Ay düğümleri burçlar kuşağını yaklaşık 18,5 yılda tam tur dolaşırlar. Gezegenlerden farklı olarak, Ay düğümleri saat yönünde hareketederler (gezegenlerin hareketi ise saat yönünün tersinedir). Bu yüzden bir astroloji haritasına bakıldığında Ay düğümleri geri harekette (Retro) olarak belirtilirler.

13 Şubat 2011’de Ay düğümleri burç değiştirdiler. Kuzey Ay Düğümü Oğlak burcundan Yay burcuna, Güney Ay Düğümü de Yengeç Burcundan İkizler burcuna geçti. Ay Düğümleri 01 Eylül 2012 tarihine kadar İkizler/ Yay hattında kalacak ve bu döneme ait konuların şekillenmesinde rol oynayacak.

Ay düğümlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi Güneş ve Ay tutulmalarının Ay düğümlerine çok yakın konumlarda gerçekleşen Yeni Ay ve Dolunay günlerinde oluşmasıdır.

Bilindiği gibi tutulmalar önemli olayların tetikleyicileri, dönemlerin belirgin koşullarının şekillendiricileridir. Tutulmaların bırakacağı etkiler, tutulma anı haritalarının incelenmesiyle anlaşılırlar. Tutulma anı haritalarına göre etkiler sert, zorlayıcı ya da daha akıcı olabilirler. Ayrıca tutulmanın türü de (tam/parçalı), tutulmanın gücünü ortaya koyar. Tutulmanın tam ya da parçalı olması etkisi bakımından farklılıklar ortaya koyar. Bir de tutulmanın görüldüğü bir yerde olmak, tutulma etkisi altında olmanın, o tutulmadan en büyük etkiyi almanın başlıca işaretidir (tutulmayı görmek için Ay tutulmalarını Güneş’in batışı ile doğuşu arası, Güneş tutulmalarını ise Güneş’in doğuşu ile batışı arası yaşamak gerekir).

Hayatımızı ve ülkelerin yaşadığı önemli olayların tutulmalarla olan bağlantısını düşünürsek, bu tutulmaların nerelerde gerçekleşeceğini belirleyen Ay Düğümlerinin etkisini ve önemini anlamak daha kolay olacaktır.

Ay düğümlerini sadece içinde bulundukları burçla değerlendirmek eksik bir yaklaşım olacaktır. Şu an içinde bulunduğumuz Kuzey Ay düğümü Yay/Güney Ay Düğümü İkizler dönemini anlamak için geçmişe göz atmak gerekir. 23 Ekim 2001 -13 Mayıs 2003 tarihleri arasında yaşanan Kuzey Ay düğümü İkizler/Güney Ay Düğümü Yay döneminin (şu an yaşadığımız Ay Düğümlerinin tam karşıt pozisyonu)şimdi içinde bulunduğumuz dönem ile bağlantısı oldukça büyüktür.

23 Ekim 2001 -13 Mayıs 2003 tarihleri arasında K.A.D. İkizler/G.A.D. Yay döneminde geride bıraktıklarımız (zorla ya da isteyerek) ve hayatımıza yeni giren, yeni oluşan konuları düşünürseniz, şu an içinde bulunduğunuz şartların oluşumunun o dönemde alınan kararlarla yakından bağlantılı olduğunu fark edersiniz. O dönemde başlamış olduğunuz yeni bir oluşumun zirvesini yaşadığınızı, o zaman zirvede olan konuların ve oluşumların ise geride bırakılması gereken, artık size yük olan konular olduğunu fark edersiniz.

Hayat döngülerden ibarettir. İç içe birçok döngüyü birlikte yaşarız. Hayatı tanımlamaya yardımcı olan astroloji de döngülerden oluşmaktadır. Astrolojiyi oluşturan gezegen ve noktaların döngüleri, birbirleri ile olan açıları belirler. Tüm gezegen ve noktaların ise birebir aynı konum ve açıda olması çok, ama çok az rastlanabilecek bir durumdur. Bu yüzden yukarıda bahsettiğim Ay düğümleri dönemlerini incelerken, özellikle ağır hareket eden gezegenlerin de hangi yerleşimde ve ne tür bir etkileşimde olduğuna dikkat etmek gerekir. Özellikle Ay düğümleri dönemlerine ait tutulma anlarındaki gökyüzü haritaları dönemin etkilerin i belirgin şekilde yönlendirecektir.
İkizler ve Yay Ay Düğümleri dönemi
Ay düğümleri hangi burçta ise o burcun rengine bürünür ve o burcun etkilerini içeren konularda ve yaşam alanlarında etkilerini gösterirler. Şu an İkizler ve Yay Ay düğümleri dönemini yaşadığımız için, ben de bu iki burcun anlattığı temaları kısaca sıralayacağım.

İkizler Burcu: öğrenim, kavrama yeteneği, öğrencilik, iletişim, el becerileri, jestler ve mimikler, ulaşım, basın yayın, kardeşler, akrabalar, komşular, sözlü ifade, satış pazarlama, yüzeysel bilgi, pratik beceriler, yazılı ifade yeteneği…

Yay Burcu: bir konuda olgunlaşma, yükseköğrenim, üst düzeyde eğitmenlik, spor, spor müsabakaları, felsefe, hayat görüşü, yabancılarla olan ilişkiler, yabancı ülkelerle olan ilişkiler, yabancı dil ile ilgili konular, dış ticaret, eşin akrabaları, din, özellikle din ve inancın teorik tarafı, umutlar ve beklentiler…

23 Ekim 2001 -13 Mayıs 2003 tarihleri arasında, K.A.D. İkizler/G.A.D. Yay döneminde, İkizler başlığı altındaki temalara cesaretle yaklaşıp, onları hayatımıza almamız gerekirken; Yay başlığı altındaki temaları içeren konularda ise bir şeyleri bitirmeyi, geride bırakmayı öğrenmeliydik. Bu dönemde Satürn gezegeni de İkizler burcundaydı. Bu yüzden yeniliklere adım atmak, gerekli cesareti toplamak kolay olmadığı gibi, eskileri geride bırakmak da bir o kadar zordu. Satürn’ün etkisi ile kemikleşmiş alışkanlıklarımız “bizi bırakma! Sen bizsiz bir hiçsin!” nidalarını yükseltti. Öte yandan aynı Satürn, kararlı ve istikrarlı olanlara, gerek geçmişi terk etmede, gerek se yeniliklere açılmak isteyenlere yardımcı oldu. İkizler burucundaki Satürn, özellikle yakın çevrenin sözlü kısıtlamalarını ortaya çıkararak gerekli değişimi zorlaştırdı.

Şimdi, K.A.D. Yay / G.A.D. İkizler burcunda ve Satürn Terazi burcunda. Ay düğümleri ile Satürn arasında zorlayıcı değil destek veren bir açı var. Bu açı sayesinde bu dönem yapılan değişikliklerin daha kolay gerçekleşebileceğini ve aynı zamanda kalıcı olacağının da göstergesi.

Ay düğümlerinin içinde bulunduğu burcun rengine büründüğünü yazmıştım. Bu etkiyi hayatımızın hangi alanında vurgulu olarak yaşayacağımızı ise burcumuza ve yükselen burcumuza göre belirleyebiliriz. Burca ve Yükselen burca göre Ay düğümlerinin (Yay/İkizler) hattının hangi alanda ne gibi değişimleri ön gördüğüne bir göz atalım:

Koç ya da Yükselen Koç: Kardeşler, akrabalar ya da komşular ile yaşanan sosyal ilişkilerde bazı sonlanmalar ya da zorunlu değişimler yaşanabilir. Yüzeysel olmaktan, başkaları hakkında olumsuz düşünceler üretmekten, gereksiz endişelerden vaz geçmelisiniz. Kendinizi geliştirmek adına, bilgiye yüzeysel yaklaşmaktan vazgeçmelisiniz. Bugüne kadar öğrendiklerinizi basamak olarak kullanmalı ve sizi olgunlaştıracak adımlara cesaret etmelisiniz. Yabancı kültürlerin bilgilerine kendinizi açın. Ruhani yanınızın gelişmesine, içinizde umut ve iyimserliğin yeşermesine izin vermelisiniz. Yabancı dil öğrenmek için uygun bir dönemdesiniz.

Boğa ya da Yükselen Boğa: Neye sahip olduğunuz önemli olabilir, ancak şu an sahip olduklarınıza değil; sizden sonra geleceklere ne bırakacağınıza önem vermelisiniz. Ekonomik durumunuzu etkileyebilecek bazı durumlar yaşayabilirsiniz. Belki de sahip olduklarınızın bir kısmını bırakmanız gerekebilir. Size değer verdiğini düşündüğünüz bazı özellikleriniz, size artık yük oluyor olabilir. Bunları bırakma zamanındasınız. Aslında ruhani yanınızı geliştirmek için içsel istek duyuyor fakat buna cesaret edemiyor olabilirsiniz. Şimdi Ruhsal yanınızla ilgilenme zamanı. Şimdi, beş duyu ile ulaşamadığınız özelliklere uzanmanın zamanı.

İkizler ya da Yükselen İkizler: Kendinizi incelemeli ve beğenmediğiniz özellikleri terk etmeye çalışmalısınız. Hayat size bunu yapabilmeniz için büyük bir fırsat sunuyor. Eğer kilo probleminiz varsa ya da başka bir fiziksel probleminiz varsa, Güney Ay düğümü İkizler burcundayken bu problemlerinizden uzun vadeli kurtulabilirsiniz. Kendinize değil, partnerinize odaklanmayı öğrenmelisiniz. Bireysel değil, bir partnerle birlikte yol almasını öğrenmelisiniz. Bekârsanız, evliliği öğrenmelisiniz. Bu dönem size evlilik getirebilir. Başkalarını anlamayı, başkaları ile empati kurmayı öğrenmelisiniz.

Yengeç ya da Yükselen Yengeç: Korkularınızla yüzleşecek ve korkularınızdan kurtulmanın yollarını öğreneceksiniz. Ayrıca bu dönemde hayatınızdan çıkan her şey, sizin hayrınıza olacaktır. Geleceğe yönelik hayatınızı kolaylaştıracaktır. Sağlığınızı daha fazla önemsemeniz gerek. Ayrıca çalışma hayatınızla ilgili atmaktan korktuğunuz, cesaret gerektiren adımlar varsa, bu dönem bu adımları atabilirsiniz. Gündelik hayatınızı daha iyi organize etmeyi öğreniyorsunuz. İşinizle ilgili umutlarınız sizin doğru yol almanızı sağlayacak.

Aslan ya da Yükselen Aslan: Yüzeysel olan arkadaşlıkların, içi boş sohbetlerin teker teker eleneceği bir dönemdesiniz. Özellikle sizlerde dedikodunun sonlandırıcı etkisini yaşamak mümkün olabilir. Kalabalık gruplar yerine birebir ilişkilerde hayatın derin yanını öğrenebilirsiniz. Tensel aşk ile, ulvi aşkın iç içe geçtiği duyguların ortaya çıkmasını sağlayabilir. Yaklaşık 9 yıl önce gruplarda bilgiyi arama cesareti göstermek zorunda kaldınız, şimdi birebir ilişkilerle bilgiye ulaşmayı öğreneceksiniz. Kalabalıktaki yalnız kişi olma, bir yandan bildiklerini aktarma, bir yandan da yeni bilgilere ulaşma zamanı.

Başak ya da Yükselen Başak: Geçen 9 yıl süresince kariyerinize yönelik çalışmalar yaptınız. Şimdi ise bunların neticelerini değerlendirmelisiniz. Kariyeriniz ile ilgili olarak şu an geldiğiniz noktayı inceleyin ve size yük olan konuları, kişileri ya da şartları bu dönem eleyin. Siz elemezseniz, zorunlu ve önlemi alınmamış elemeler yaşamak durumunda kalacaksınız. Toplumsal anlamda sorumluluklarınızı yerine getirmediğinizi düşündüğünüz konuları halledip size köstek olmasına engel olmalısınız. Şimdi yuvaya ve eve odaklanmalısınız. Eviniz ve yuvanızla ilgili cesaret gerektiren kararlar almalısınız. Büyük bir olasılıkla 9 yıl önce geride bıraktığınız koşulları daha iyi bir hale getirdiniz, ancak yine de cesaret gerektiren önemli kararları almadınız. Şimdi bu kararları alma zamanı. Ayrıca ailenizin köklerinde bulunan manevi özellikleri keşfetmek üzere ruhsal bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Terazi ya da Yükselen Terazi: uzaklarda aradığınız yakınınızda, yakında sandığınız uzaklarda. Basit ve sade olan bilgideki derinliği anlamalısınız şimdi. Yakın çevreniz, kardeşleriniz ya da komşularınızla ilişkilerinizdeki derin bağı anlamaya gayret etmelisiniz. Belki de yapacağınız kısa yolculuklar sizin ruhsal yolunuzda büyük açılımlar sağlamanıza sebep olacak. Hareketli olmalısınız, değişikliklere cesaretle yaklaşmalısınız.

Akrep ya da Yükselen Akrep: sizden önceki kuşakların sizler için yaptıklarını kullanırken, kendinizden üzerine bir şeyler katmalısınız. Ruhsal yönünüzü geliştirmek için parayla olan ilişkinizi yeniden gözden geçirmelisiniz. Belki de sahip olduklarınızı paylaşmayı öğrenmeniz gerekecek. Paylaşmayı öğrendikçe, sahip olduklarınızın çoğaldığını deneyimleyebilirsiniz. Önemli olan paylaşmak adına ilk adımı atabilmek şu an. Merak etmeyin hayat düşündüğünüz kadar zor ve kalleş değilJ

Yay ya da Yükselen Yay: Cesaretinizi toplamalı ve yola çıkmalısınız. Bu yol dünyevi hayatta olabileceği gibi, içsel bir yolculuk da olabilir. Gündelik hayatınızı başkalarına adamış olabilirsiniz. Şimdi bu rolünüzden kurtulmalısınız. İçinizdeki özgür yanınızı dışarıya çıkarmalı, kendiniz için gerekli adımları atmalısınız. Bu dönem gerçekleşecek olan tutulmalar sizin yenilenmenize ve üzerinizdeki ölü kabuğu atmanıza yardımcı olacaktır. Bu değişimine direnmemelisiniz.

Oğlak ya da Yükselen Oğlak: Bu dünyanın gündelik işleri ile ilgilenmelisiniz tabii ki, ancak bunda aşırı abartılı davranmamalısınız. İşlerinizi biraz hafifletmezseniz, sağlık sorunları ile karşılaşmanız söz konusu olabilir. Biraz manevi hayata yönelmeli, manevi yanınızı geliştirecek adımlar atmaya cesaret etmelisiniz. Beklenmedik yaşam koşulları, hayatınızda önemli değişimlere sebep olacaktır. Bu beklenmedik koşullar daha çok ruhsal yanınızı geliştirmeniz için gerekli olan şartlardan oluşmaktadır.

Kova ya da Yükselen Kova: Kalabalığın arasında daha rahat olmayı öğreneceksiniz. Bireysel çalışmalarınızdan uzaklaşıp, ciddi grup çalışmalarına yönelmeli ve ortaklaşa çalışmanın getirdiği manevi hazzı tanımalısınız. Aşk hayatı ile ilgili değişimlerin olabileceği bir dönemdesiniz. Ayrıca çocuklarınızla olan ilişkilerinizi yeniden gözden geçirmeli ve belki de onları özgür bırakmanız gereken alanları genişletmelisiniz. Birebir ilişkilerinizde yeni oluşumlar ve şekillenmelere hazırlıklı olun.

Balık ya da Yükselen Balık: Kariyerinize odaklanmalısınız. Şimdiye kadar cesaret edemediğiniz, fakat çevrenizle paylaşmaktan mutluluk duyacağınız özelliklerinizin üzerine gitmekten korkmayın. Şimdi yeniliklere adapte olmanız ve bunu çevrenize kabul ettirmeniz daha kolay olacaktır. Aile ve yuva ile ilgili bazı değişimler var. Bu değişimlerin neler olabileceğinin siz de farkındasınız. Eğer bırakılması gereken koşullar varsa, siz bırakmalısınız. Aksi takdirde ne olduğunu anlamadan zorlayıcı şartlarla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz. Eğer ailenizle oturuyorsanız, şimdi onların yanından ayrılmanız gerekebilir. Taşınmayı gerektirecek koşullar söz konusu olabilir.
Sevgiler
Yurda Hal
07.09.2011

[gullusutcu]

12.42′de Ay Kova Burcunda

Bugün gerçekten çok karışık bir ve karmaşık bir gün. Bu karmaşanın sebebi, öğle saatlerine kadar Oğlak burcundaki Ay’ın boşluk döngüsü ve Merkür’ün Neptün’le kutuplaşması. Daha önce Temmuz ve Ağustos aylarında yine bu karşıtlık gerçekleşmişti bu üçüncü karşıtlığın sebebi Merkür’ün Ağustos ayındaki 3 hafta süren geri hareketi.Üçüncü kez karşı karşıya gelen bu gökyüzü sakinleri, toplumsal alanda kargaşa ve karmaşaya neden oluyorlar. Kafanız karışabilir, cesaretiniz kırılabilir. Aşırı hayalci davranabilirsiniz. Başkasının tesiri altına girebilirsiniz. Gerçek olmayan bir sürü şey zihninizi boş yere meşgul edebilir. Bu dönemde sezgisel gücünüz artacaktır.Gerek ilişkiler gerekse ticari alanda aldanmaya son derecek açık olduğumuz bu zamanlarda yeni bir anlaşma yapmak ve yeni kararlar almak için bu göksel enerjiden arınmayı beklemelisiniz. Karşınıza zihninizin en ücra köşesine sızıp sizi baştan çıkaracak birileri çıkabilir. Tüm yaşamınızı değiştirecek kararlar almanız için sizi kandırabilir. Yada siz ulaşılması imkânsız hayallerin peşine düşebilirsiniz. Dedikodular, skandallar gündeminizde yer edebilir. Bu göksel gerilime bir de Merkür’ün Juno ile 45 derecelik bağı ekleniyor ki bu karmaşayı ikiye katlıyor. Etrafınızda dik başlı, dediğim dedik dolaşan insanlar canınızı sıkabilir. Bu sizin partneriniz yada iş ortağınız olabilir. Bu durum yeni kararlar almanız için sizi ruhsal olarak dürtse de sakin olmalı ve derin bir nefes aldıktan sonra alacağınız kararları şimdilik rafa kaldırmalısınız.Karşıt açılar engelleme, kutuplaşma yadsıma ve gecikmelerle alakalıdır. Bu göksel karşıtlıklarda planetler birbirlerine tam karşıdan bakmakta yani birbirlerini açık ve net bir şekilde görmektedir. Oldukça zorlayan güçlü bir göksel enerjidir. Aslında bu karşıtlıkların esas amacı birleştirmek, bir araya getirmek ama sonradan da ayırmaktır. Belki Temmuz ve Ağustos aylarında ilişkilerinizde zorlandınız sonra yine bağlandınız şimdi yine zorlanıyorsunuz…Merkür Güneşe en yakın planettir ve zihni temsil eder. Çok hızlı hareket eder, akıl verir çözüm üretir ve en önemlisi çıkarları gözetir. Kumarın da temsilcisidir. Düşünme, konuşma, öğrenme, okuma ve yazma gibi bir çok fonksiyon Merkür’ün erkisindedir. Merkür hangi burçta bulunuyorsa ve hangi paletlere açı yapıyorsa o planetlere ve açıların niteliğine göre göre davranır. Yani zihnin algılama kapasitesi, zihnin açık yada gizli oluşunu, paylaşımcılığını yada egosunu veya ne kadar dürüst olduğunu bulunduğu planet ve diğer planetlere yaptığı açılar belirler. Çok sert Merkür açıları aynı bugün olduğu gibi zihinsel ve sinirsel sıkıntılara öğrenme iletişim kurmada güçlüklere ve unutkanlıklara sebep olur. Merkür’ün Neptün’le olumsuz etkiler sunan enerjisi mantıksız, yalancı, dalgın, sinirli ve kurnaz kişilerle sık sık karşılaşabileceğinizigösteriyor. Neptün’ün Juno ile 135 derecelik bağı ilişkilerde kötü sonuçlanabilecek bazı yüzleşmeler yaşanabileceğini gösteriyor. İstikrarsızlık ve zamansız alınacak kararların daha sonra büyük acılara ve sakıntılara dönüşeceğini görebilirsiniz. Beklenmedik fırtınalar hava değişimleri ve denizlerde oluşacak önemli hareketler bu göksel enerjinin doğaya olan etkileri.Öyleyse bu günlerde özellikle de bugün kendimiz nadasa çekelim öğle saatlerine kadar sıradan işlerimizle ilgilenelim. Öğle saatlerinde Ay ve Güneş’in 135 derecelik enerjisi ve Ayın Kova burcunda hareket etmesi sıra dışı fikirlerinizi anında hayata geçirmek için sizi dürtecektir, ama şimdi bekleme zamanı.Bu göksel görünüm beklentileri arttırırken duygu ve düşüncelerin birbiriyle çelişmesine sebep olacaktır.Ebeveynlerle ve otorite figürleri ile çatışmalar yaşayabilirsiniz. Kısacası bugün kendinizi mutsuz hissedebilir bu mutsuzluğu gidermek için boş ve gerçek olmayan bir amacın peşinden sürüklenebilirsiniz.Öğle saatlerinde birden bir halsizlik ve yorgunluk hissederseniz Ay ve Merkür’ün 150 derecelik bağı buna neden olmuş olabilir. Ay’ın Kovadaki enerjisi ile duygusallıktan uzaklaşarak duygusallığı sanki sizin duruşunuzu zedeleyecek bir tehdit olarak görebilirsiniz. Düşüncelerinizi yansıtırken aklınızdan geçenlerin tam tersi kelimeler ağzınızdan çıkabilir. Yanlış anlaşılmalar ve yanlış anlamalar akşam saatlerinde midenize ve bağırsaklarınıza vurabilir.Günün Tarot kartı The World; ruhu, maddeyi, yaşam ve ölümü yüceltir. Arkana majör kartlarının sonuncusudur. Bugüne kadar attığınız adımlar doğrultusunda her şey yolunda gittiğinde hedeflerinizi gerçekleştirebilir ve istediğiniz alanda başarılı olabilirsiniz. Sınırlarınızdan kurtulup yeni bir düzen kurmak için yeni bir başlangıç yapabilirsiniz. Belki bunun için yaşadığınız yeri terk etmek yeni bir yere yerleşmek zorunda kalacaksınız. Ama ne demişler tebdili mekânda ferahlık vardır. Bu kartın sırrı bu güne kadar ki doğrularınızın toplamı bir mükafat bildirgesidir.

[gullusutcu]

9 Eylül
Bugün Merkür Başak burcuna geçiyor.
26 Eylül’e kadar Başak burcunda hareket edecek olan Merkür olmakla olmamak arasında zorlayacak bizleri. Ya gerçeğin peşinde koşarken kaybolacağız ya da içgüdülerimizle hareket edeceğiz. Ya detaylarla boğuşacağız ya da görünenin peşinden koşacağız. Seçim her zamanki gibi sizin. Merkür Başakta ilerlerken açık sözlü uyanık ve akıllıdır.
Merkür bildiğiniz gibi İkizler ve Başak burçlarını yönetir fakat Başak burcunda İkizlerdeki gibi davranmaz Başak bir toprak burcudur ve burada hareket eden Merkür daha somut ve pratiktir. Mükemmelleştirme ve mükemmeli iletme çabası detayların içerisinde zaman kaybına neden olabilir. Bu dönemde çevrenizde sürekli bir şeyleri hatta kendini eleştiren kişiler çoğalacaktır.
Merkür’ün bu konumu önemsiz detaylar üzerinde boşa zaman kaybına da neden olacaktır.
Merkür dün Neptün’le kutuplaşmıştı şimdi birbirlerinden uzaklaşmaya başladılar. İki planet birbirine yaklaşır ve uzaklaşırken paralel ve kontra paralel bağlarla bağlanarak etkilerini önce ve sonrasında hissettirmeye devam ederler. Sabah saatlerinde Merkür Neptün kontra paralelliği hala gerilimin devam ettiğini ve alınacak karar için biraz daha beklemeniz gerektiğini gösterirken, Merkür’ün Satürn’e 45 derecelik bağı ayaklarınızı sağlam yere basmanızı gerekli kılıyor.
Bu göksel enerjinin ya hayal gücünü harekete geçirip ilham veren, yaratıcı yönünü kullanabilirsiniz ya da kafanızı karıştıran ve sizi çıkmaza çıkan yönünü
Evet, Ay Kova burcunda ilerlemeye devam ediyor ve Jüpiter’e 90 derecelik bir açı yapıyor. Ay Jüpiter karesi kendisini olduğundan daha önemli gören samimiyetsiz ve gerçekçi olmayan insanların çevrenizde bir anda çoğalmasına sebep olabilecek bir gökyüzü enerjisidir.
Bugün rahatınız her şeyin üzerinde olabilir. Kibirden kendini beğenmişlikten kaçınmalısınız. Duygularınızı abartmak dramatize etmek ve başkalarına dayatmak diğerlerinin canını sıkabilir. Duygusal olarak abartıya kaçmak, yemek yemek konusunda abartmak, alış veriş yaparken ne harcadığını ya da neler aldığını fark edememek, bu sabah saatlerinde etkisini hissettirmeye başlayacak bu göksel görünümün olumsuz etkileri, ama olumlu yönden ele alırsak bu Aysal enerjiyi, kendinizi canlı, enerjik ve neşeli hissederek güne merhaba diyerek cömertliğinizle başkalarını mutlu edebilirsiniz.
Bugün Venüs’ün günü Sevgi, aşk, evlilik, sosyal ilişki; güzellik ve sanat içeren faaliyetler için oldukça olumlu bir gün. Bir de Venüs’ün diğer yüzü var ki!
Astronomların teleskopları ve gözlerinden başka yardımcı aletleri yokken Venüs kardeş dünya kabul edilirdi. On dokuzuncu yüzyılın sonuna doğru Venüs’ün kütle ve çap açısından Dünya’ya çok benzer olduğu anlaşıldı. Dünyadan bakıldığında Venüs gökte sallanan parlak bir nokta şeklinde görülür. Teleskopla bakılır ya da resmi çekilirse yoğun bir bulut tabakası ile sarıldığından yüzeye ait belirtiler görülemez. Dünyadan bakıldığında son derece farklı özelliklere sahip görülen bu gezegen kaynatıcı ısılar, ezici basınçlar, zararlı ve aşındırıcı gazlar, sülfür kokuları ve bulanık kırmızılık içinde kaybolan topraklarıyla insan kültür inanca ve efsanecindeki Cehenneme benzemektedir.
Eski inanç sitemlerinde örneğin eski Yunan da ölümden sonra ruhların tümü mutlaka buraya gider. Hristiyan inancına göre ölümden sonra gidilecek iki yerden birisidir. Sıradan bir kimsenin Cehennem tanımı ise yakıcı, boğucu, kötü kokulu ve kırmızıdır. Aynı Venüs’ün yüzeyi gibi

Cehennemse Şeytanın yeridir. Binlerce yıldır Lucifer, Hıristiyan inanışında genellikle şeytanı tasvir etmek için kullanılan isimdir. Ayrıca şeytanın oğlu olarak da bilinir. Bu kullanım İncil’deki Isaiah 14:3-20 kısmında cennetten atıldığından bahsedilen ve “Gün Yıldızı” ya da “Sabah Yıldızı” olarak bahsedilen meleğin Latince ‘deki adıdır. Aynı Latince kelime yine İncil’deki 2 Petrus 1:19 kısmında şeytanla hiç alakası olmayan bir yerde de yer almaktadır. Bu ve bunun gibi birçok çeviride “Gün Yıldızı” kelimesi yerine doğrudan Latince olan Lucifer kelimesi kullanılmaya başlanılmış ve bu nedenle bu kelime şeytanı tasvir etmek için kullanılır olmuştur.
Latincede “Lucifer” kelimesi “Işık Getiren” (lux, lucis, “ışık”, ve ferre, “getirmek”) anlamına gelmektedir ve “Sabah Yıldızına yani Venüs’e verilen isimdir.
Yani aslında binlerce yıldır cehennem ve Venüs birbirleri ile özdeşleştirilmiştir.
Dünyanın içi Venüs’ün ise dışı birbirine ne kadar çok benziyor…
Hikâyenin devamına göre Lucifer kibrine ve hırsına yenik düştü. Tanrının yarattığı ve kendinden daha güçsüz olan insanoğluna itaat etmeyeceğini söyledi, Tanrılığa özendi. Lanetlendi ve cennet bahçelerinden kovuldu. Dünyadaki insanları kendi çıkarı için kullanmaya çalışır.
Bugün Venüs, Jüpiter ve Vesta ile 135 derecelik bağlar kurarken Ceres’e karşı duruyor. Satürn ve Chiron ile kontra paralel açı ile bağlanıyor. Aşkın dünyevi zevklerin ve şans oyunlarının hayatınızı bir cehenneme çevirmesini istemiyorsanız hırslarınıza, içinizde biriken kızgınlık ve kine dur demeyi bilmelisiniz.
Satürn dünyevi boyutta insana cehennemi yaşatırken ruhun ulaşılması en yüksek alana çıkması için çabalıyor. Venüs’ün dünyevi boyuttaki enerjisi ile insanoğlu sanki bir cennet bahçesinde yaşıyormuş gibi hissedip o yaşama sıkı sıkı tutunurken ruhani boyutta aşağı doğru çekiliyor.
Satürn’den bahsetmişken akşam saatlerinde Kovadaki Ay ve Terazideki Satürn’ün 120 derecelik açısı sayesinde problemlerin üstesinde gelecek gücü ve azmi kendinizde bulacaksınız. Sorumluluklarınızın farkına varıp onlarla başa çıkacak ruhsal duruma erişeceksiniz.
Satürn’ün 17 derece Terazideki hareketi ilişkilerde ve iş ortaklıklarında beraberlik ve paylaşımın aradaki bağı güçlendirecek enerjisini anlatıyor. Satürn esneklikten ve açık fikirlilikten yoksun bırakıyor belki ama önemli olan tek fikirli hırsın zararlı olacağının bilinmesidir. Birlikte alınacak kararlar geleceğe doğru atılacak adımların kalıcı ve sağlam olmasını sağlayacak.
Satürn 15 Eylülde Juno ile birleşecek. İlişkilerde sadakat ve bağlılık yemini edilecek. Evlenmek birçok kişiye cazip gelecek. Bu göksel enerji dünyevi boyutta bazı sorumluluklar alıp yaşamın bazı alanlarında kısıtlamalara neden olacaktır.Bazılarımız içinse sorumluluklar ve bu sorumlulukların getirdiği kısıtlamalar can sıkıcı bir hal alacak.
Günün temsilcisi tarot kartı THE EMPEROR; Maddi otorite, yeni başlangıçlarla güçlü mevkilere ulaşılması yaratıcılık ve yeni girişim isteği ile alakalıdır. Eril gücü temsil eder. Ruh ve beden arasında ki dengeyi sağlayarak gerçek güce ulaşılabileceğini anlatır.
Ya önemli bir mevkie geleceksiniz ya da yüksek mevkidekilerin emri altına gireceksiniz.
Ya güçlü bir evlilik yapacak veya evliliğin bitmesi ile o sayede elinizde tutuğunuz gücünüzden olacaksınız.
Tüm bu seçimler iradenizi aklınızı ve duygularınızı nasıl kullandığınızla alakalı.
2011 yılının da temsilcisi olan bu kartı en iyi anlatan ifade tecellidir.
Unutmamamız gerekir; Gücümüzü nasıl kullandığımız ve sorumluluklarımız konusunda kendimizi sorgulamamız, kendimizi derleyip toparlamamız ve disipline etmemiz gereken bir dönemdeyiz.
Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Lucifer
Carl SAGAN ..KOZMİK BAĞLANTI
Arzu Cengiz
AstroBenefik

[gullusutcu]

10 Eylül
Bu sabah Ay Venüs 150 derecelik açısının göksel enerjisiyle güne başlıyoruz. Bu gün giyiminiz size problem yaratabilir. Ne giyeceğinize karar vermekte zorlanabilirsiniz. Dış görünümünüzden memnuniyet duymayabilirsiniz. Şayet alışveriş yaparsanız eve geldiğinizde aldıklarınızdan dolayı pişman olabilirsiniz. Sağlığınız konusunda da vurdumduymaz davranıp bana bir şey olma dememelisiniz.
Ay Venüs 150 derecelik bağının hemen ardından Bu kez Mars’la 150 derecelik bir bağ kuracak Kovadaki Ay duygusal anlamda ve ilişkiler boyutunda tutarsızlığa neden olacak. Bu arzuların ve duyguların savaşıdır aslında. Heyecanlı olan şeylere ilgi duyabilir ve fiziksel güvenliğinizi önemsemeyebilirsiniz. Bugün duygusal yönden tutarlı olmak ve en önemlisi Mars’ın enerjisi ile çabuk öfkelenmemek gerekiyor.
Dolunaya saatler kala Ay’ın ışıkları büyüyor ve yeryüzündeki canlılarında duyguları hareketlenmeye başlıyor. İçimizde birikenleri dışarı çıkarmak için kıpırdanıp duruyoruz. Bugün Merkür ve Chiron ‘un karşıtlığı, Marsında Ceres’e 120 derecelik bağı alternatif tıp yöntemlerini araştırma ve uygulama konusunda size yardımcı olacak bir göksel enerji sunuyor yeryüzüne. Merkür’ün Chiron ile karşıtlığı bu yöntemlere karşı çıkan onaylamayan kişileri karşınıza çıkarabilir. Yada size sunulan bir bilgiyi onaylamayabilir bu tür manevi inanç sistemlerine karşı çıkabilirsiniz.

Diğerlerinin psikolojisini anlayıp empati kurmanın son derece kolaylaşacağı bir gün bugün. Mars’ın Ceresle arasındaki üçgen açı sevdiğiniz ve değer verdiğiniz kişilerin,evcil hayvanlarınızı güvenliği ve ihtiyaçları konusunda sizi harekete geçirebilir. Yada sizin ihtiyaçlarınızı ve psikolojik durumunuza anlayacak yakınlarınızdan hem manevi hem de fiziksel destek görebilirsiniz.
Duygusal çelişkiler, acelecilik ve içsel sıkıntılara karşı günün sırrı THE TEMPERANCE KARTI; yani bugünün tarot kartı gereken ne ise o yapılmalı der: Yani durum ne olursa olsun uygun olanı yapma anlamına gelir. Bugün sakinleşmeli ve aşırıya kaçmamalısınız
“Ölçülülük “kelimesi Latince ´de karıştırma veya birleştirme anlamına gelen “temperare”den oluşur. Gerçekte bunun anlamı hiçbir şey yapmama demektir.
Hayatın farklı yönleriyle birleşebilmek için kişiliğin serbest kalması gerekir. Nerede olursanız olun gülünmesi gereken yerde gülebilmelisiniz. Kendinize uyguladığınız kontrol mekanizmasının ayar düğmelerini kırıp atmalısınız. Hayatın birbirinden farklı yönlerini dengelemeli kendinizin dışında bir kişiliğe bürünerek öz kişiliğinizi yok etmemelisiniz. Bu şekilde, kişiliğinizin öğelerini birleştirebilirsiniz ve böylece siz ve dış dünya doğal olarak bütünleşerek uyum sağlayacaktır. Bu şekilde sorununuzu daha kolay aşacak veya engelleri çok daha iyi göreceksiniz.
Hayatın tüm farklı yönlerini dengeleyerek tüm eski alışkanlıkları ve korkuları geçmişte bırakabilmelisiniz.
Arzu Cengiz
AstroBenefik