[tiyatral_gitarist]

(09-02-2010 05:04 PM)Messa Yazılan:  sağol tiyatral bizleri savunmuşsun)

Yok canım kimseyi savunduğum falan yok. SAvunulmaya ihtiyacı olanda...

(09-02-2010 05:14 PM)Serena Yazılan:  başak ve şiron etkililer, mutlu olabilmek için resmin parçalarından biraz uzaklaşmalılar bana kalırsa. parçalara , detaylara indikçe kusurlar göze çarpıyor. kusurlara kafa taktıkça mutlu olmak , var olan durumdan hoşnut olmak zorlaşıyor. başak etkili bir arkadaşım var. bir restorana girdigimizde servisten tutun, fiyatlara kadar her şeyi eleştiriyor. bir ilişki kuruyor, ıncık cıncık bir sürü nüansa takılıp ''bu kişiyle olamam'' diyerek ilişkilerini başlamadan bitiriyor. onu mutlu etmek, memnun bırakmak gerçekten çok zor çünkü resmin bütününe bakamıyor. doğada kusurların da var oldugunu, kendisinin ve yaratılan hiç kimsenin mükemmel olamayacağını anlayamıyor.

Doğru söze ne denir
YAnlız burada şu var ki bence başağın yapabileceği "kusur" ları görmemek değil (bunu pek yapabileceğini sanmıyorum.Çünkü direkt göze çarpan bişi. ) ; buna vereceği içsel tepkiyi dengelemeye çalışmak. Umursamamayı öğrenebilir... "Kusur" tanımını değiştirmeye çalışabilir.
VE en önemlisi bence yapabileceği en iyi şey dışsallıktan tamamen sıyrılarak kusursuzluk anlayışını - yumuşatarak, makul hale getirerek - sadece kendine yönlendirmesidir. Başkalarındaki "kusur"ları kendileriyle başbaşa bırakıp , değiştirebileceği tek şey olan kendine yönelmeli sadece...

Alıntı:doğada kusurların da var oldugunu, kendisinin ve yaratılan hiç kimsenin mükemmel olamayacağını anlayamıyor.

O kusur saydıklarının bir üst pencereden baktığında nasıl da birbirini tamamlayan şeyler olduğunu görmesi lazım dediğin gibi. Allah her kuluna nasip etsin inşallah ...