Değerlendir:
  • 11 Oy - 3.18 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kuzey Ay Düğümü Terazi Burcunda
Yazar Mesaj
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #5
RE: Kuzey Ay Düğümü Terazi Burcunda
İLİŞKİLER

DENEYİMSİZLİK

Savaşçı Yaşam Tarzı... Yalnızca Beni
Askeri çevrelerde geçirdiği yaşamlardan ötürü, Terazi Kuzey Düğümü insanı kişisel ilişkilerde deneyimsizdir. Askeri bir or­tamda, ilişkiler protokolle ve herkes tarafından anlaşılan kesin ve objektif yönetmeliklerle yönetilir. İş katı bir kurallar dizisinin dışında ilişki kurmaya geldiğinde, bu insan bunu nasıl yapacağı­nı bilmez, ilişkilerde tüm diğer düğümsel gruplara çok doğal ge­len en basit şeyler paylaşma, karşılıklı yardımlaşma ve birbirine bağlanma Terazi Kuzey Düğümü insanı için tümüyle yeni keşif alanlarıdır. O ilişkilerinde hatalar yaptığında, bunu bilerek ya da kötü niyetle değil, insanlarla ilişki kurmak yerine "kurallara" uy­ma alışkanlığından ötürü yapar.
Başka bir sorun, savaşçıların genelde bir aile kurmak için kentte kalmamalarıdır onlar bir sonraki savaşa katılmaya gider­ler. Bu insan klasik "bir gecelik ilişki" insanı olabilir, birinin gön­lünü fethedip bir sonraki kişiye geçebilir. Onun için, aşk ve seks rekabete dayanan bir şey olabilir. O romantik aşk oyununa bayı­lır. Bir kez başarıya ulaştığında (ve diğer kişiyi "ele geçirdiğin­de"), o sonraki meydan okumayla karşılaşmalıdır. Onun tüm bil­diği budur. Ama bir yaşam tarzı olarak, bu hızlı, yüzeysel ilişki­lere olan eğilim onun kendisini boş hissetmesine yol açar.
İroni şu ki, Terazi Kuzey Düğümü insanı ilişkilerin nasıl yürüdüğünü anladığında, bu konuda bir usta olabilir. Bir kez ona nasıl erişebileceğini ve onu nasıl uygulayabileceğini anladığında, o duyarlılık ve diplomasi (ilişkilerde ustalık) konusunda üstün (gizli) yeteneklere sahiptir. Onun yaşamı başkalarıyla partnerlik yaparak geçmiş yaşamları dengelemek olduğundan, dai­ma birçok insan ona çekilecektir.
Bu düğümsel gruptaki insanların bazıları birini sevmekten korkarlar, çünkü onlar sevgi alışverişine alışık değildirler. Bu enkarnasyonda, onların ilk girişimleri başarısız olabilir, çünkü on­lar sevgiyi nasıl alıp vereceklerini öğrenmemişlerdir. Buna bir tepki olarak, bu insanlar kendilerini duygusal olarak kapatırlar. Ancak, onlar bazı insanların onları bireysel ruhlarından ötürü se­veceklerini, bazılarının da sevmeyeceklerini öğreniyorlar. Sonuç­ta, insanlar birbirlerinden farklıdır. Başkalarının onlara nasıl kar­şılık vereceklerini yalnızca onların kendilerini nasıl sundukları belirlemez, bu ayrıca diğer kişinin doğasına da bağlıdır. Dolayı­sıyla, onlar açık olmak ve başkalarının onların kim olduklarını görmelerine izin vermelidirler. O zaman kimlerin onları olduk­ları gibi sevdiklerini bilerek kendilerini güvende hissedebilir ve onları kabul etmeyenlere karşı (kendilerini yüzde yüz verme ko­nusunda) ihtiyatlı davranabilirler.

Ayırt Etmek... Yani, ODada Başka İnsanlar da Var mı?

Bu insan, yaşamın mutluluklarını eşit biçimde paylaşabileceği ve onu takdir ederek karşılık verecek bir partner ister. Ama bu enerjinin ona geri gelmesi için, o doğru partneri seçmelidir. Ba­şarılı bir ilişki, kısmen, ayırt etmeyi içerir o, potansiyel partnerin sadece onun gereksinimlerini nasıl karşıladığına bakmamalı, onun gerçekte kim olduğunu görmelidir.
Bazen onun kendi kimliğinin veçhelerini başka insanlara projekte etme eğilimi o denli güçlüdür ki, başkaları onun çevre­sinde kendilerini rahatsız hissederler. Bu sorun bu insanı gerçek yakınlıktan yoksun bırakabilir. Buna bir örnek, annesi Terazi Kuzey Düğümlü olan bir kadın müşterimdir. Bu hanım terfi etti­rildiğinde, yeni yöneticilik pozisyonuna uygun pahalı giysiler satın aldı, ancak, o annesinin bu harcamaya itiraz edeceğini biliyordu. Kendisini rahatsız hissetmek istemediğinden, giysileri odasına gö­türme olanağı bulana dek onları holdeki bir dolaba sakladı. Bu, hem onu hem de annesini yeni giysilere birlikte bakma eğlence­sinden yoksun bıraktı ki bu onları birbirlerine daha çok yaklaştı­rabilirdi.
Bu insanın ilişkileri yanlış değerlendirmesinin bir yolu da, diğer kişinin yalnızca hoşlandığı niteliklerine odaklanmasıdır. O, diğer kişinin tüm veçhelerinden hoşlanmayabilir ve daha az çe­kici gelen nitelikleri görmeyebilir, böylece gerçekte olup biteni gözden kaçırabilir.
Terazi Kuzey Düğümü insanı için ilk adım, diğer kişiyi tanımaya gönüllü olmaktır. Bu kişinin onunkine benzer hedef­leri ve idealleri var mıdır? Bu kişinin onun destekleyebileceğini düşündüğü amaçları var mıdır? Bu kişi verici mi, yoksa alıcı mıdır? Bu kişinin değerleri nelerdir? O ne tür bir kimlik geliştir­mek istemektedir? Terazi Kuzey Düğümü insanı diğer kişinin kimliğini gerçekten merak edecek kadar alçakgönüllü olmalı ve kendi fikirlerini ona projekte etmemelidir. Başka birinin değer­lerini anlamak için, bu insan sorular sormalı, kendi kimliğini bir yana bırakmalı ve o kişiyle ilgili farkındalığının onu geçici ola­rak kaplamasına izin vermelidir.
Genellikle, Terazi Kuzey Düğümü insanının önce diğer ki­şiye sorular sorması ve ondan sonra kendi pozisyonunu açıkla­ması daha yararlı olur. Onun eğilimi, hemen şöyle söylemektir: "Bak, ben her iki eşin de çalıştığı ve çok para kazandığı, çocuk­suz bir evlilik isterdim. Sen ne isterdin?" Eğer diğer kişi onu hoş­nut etmek istiyorsa, onun pozisyonunu destekleyici olarak yorum­lanabilecek bir yanıt verecektir.
Ama işte bu insanın başı böyle derde girer. Onun kimliği öyle çok güç taşır ki, diğer kişi direkt olarak yüzleşmekten kaçı­nabilir, çünkü bu ilişkiyi sona erdirebilir. Diğer kişi genellikle ya kendi pozisyonunun önemini anlayarak, ya da Terazi Kuzey Dü­ğümü insanının istediği şeye razı olarak boyun eğecektir.
Deneyimi bu sorunu çok iyi tasvir eden, Terazi Kuzey Dü­ğümlü bir müşterim vardı. O ikinci evliliğini kendisinden on iki yaş küçük bir kadınla yapmıştı ve karısına çok aşıktı. İlk evlili­ğinden bir çocuğu vardı ve ikinci karısıyla çocuk yapmamaya ka­rar vermişlerdi. Bu onun fikriydi, ama karısı onu çok sevdiğin­den buna karşı çıkmamıştı. Bir kez anlaşmaya varıldığında (ki müşterim bunun "karşılıklı" olduğunu düşünüyordu) o, erkeğin kadını dölleme olasılığını ortadan kaldıran meni kanalı ameliyatı oldu. Evlilik ilk dört yıl boyunca yolunda gidiyor göründü ve müşterim çok mutluydu. Sonra, karısının çocuk istediği için bo­şanmayı talep ettiği o sarsıcı hafta sonu geldi. Evlilik müşteri­min gereksinimlerini karşılıyor, ama karısınınkileri karşılamı­yordu. Adam çok sarsılmıştı ve bu deneyimden sonra duygusal olarak iyileşmesi yıllar aldı. Eğer o eşinin arzularını gerçekten sap­tamaya çalışmış olsaydı, her iki tarafın da düş kırıklığına uğra­ması önlenmiş olurdu. O zaman müşterim karısını onun çocuk gereksinimini karşılamak için ilk tercihinden vazgeçecek kadar sevip sevmediğine karar verebilirdi.
Terazi Kuzey Düğümü insanı bir partner seçerken kendi iç­sel mutluluk duygusuna güvenmelidir. O mantığa güvenemeyecektir, ama doğru bir rehber olarak sevgi ve çekim duygularına güvenebilir. Onun, uygun bir partner bulup onunla ilişkiye girdikten sonra başarması gereken şey, partnerinin değişen gerek­sinimlerine karşı uyanık olmaktır. O bu alışkanlığı geliştirdiğin­de, partnerinde öyle sevecen duygular uyandırır ki, sonuçlar son derece ödüllendirici olur.

BEKLENTİLER... VE ONLAR BENDEN AYRI MI?

Bu insan ilişkilerde çoğunlukla düş kırıklığına uğrar, çünkü di­ğer kişinin gereksinimlerini, fikirlerini, tercihlerini ya da zaman­lamasını doğru olarak değerlendirmeden beklentiler oluşturur. O, kendi çabalarıyla "hedefe" erişmenin ona bağlı olduğunu dü­şünür. İlişkilerde, o kişiyle hedefine erişmesine yardımcı olacak ilgili olguları arar. Sonra geri çekilir ve partnerin özelliklerine, gereksinimlerine ve arzularına dayandığına inandığı bir strateji plânlar. Tek sorun, diğer kişinin görüşünü hiç sormamasıdır!
Terazi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, birisinin davra­nışının ardındaki "karakter özelliğini" bildiğini sanır. Ama o ya­nıldığında, bu her iki tarafta acı verici yanlış anlamalara yol açar. O ayrıca çok kızabilir, çünkü diğer kişinin onu takdir etme­diğini düşünür. Partnerinden, kendi yeteneklerinin onun (part­nerin) yaşamına nasıl katkıda bulunabileceğini görmesini bek­ler. Bazen küstahlaşır, partnerinin zekâsını küçümser, çünkü partneri onun verecek ne kadar çok şeyi olduğunun farkında de­ğilmiş gibi görünür. O öfkelenir ve diğer kişiyi uzakta tutan bir yargılayıcı düşünme duvarı inşa eder.
Bu insan, daha objektif bir bakış açısı kazanmak için ileti­şim yoluyla perspektifini genişletmelidir. Çoğunlukla, diğer kişi­nin onu takdir etmediğini düşündüğünde, o diğer kişinin kaygı­larını net biçimde anlamamıştır. Kendisini dışlanmış ve ihanete uğramış hissetmekten kaçınmak için, o diğer kişiden kendisini kendi perspektifinden tanımlamasını istemelidir; bu, Terazi Ku­zey Düğümü insanının doğru bir anlayış ve çok daha gerçekçi beklentiler edinmesine yardımcı olacaktır.

Farkındalıktan Yoksunluk... Ve Onları Hesaba Katmam mı gerekiyor?

Bu insan çok düşüncesiz görünebilir. O, kararlar verirken diğer kişinin tepkilerini, arzularını ya da gereksinimlerini hesaba kat­maz. Diğer kişiden hiçbir geribildirim almadan harekete geçer.
Örneğin, kocası bu düğümsel pozisyonda bulunan bir müş­terim vardı. Tatile çıktıklarında, kocası tüm zamanını görülme­ye değer yerleri görmek ve çevreyi keşfetmekle geçirirdi. Müş­terim, biraz da dinlenmek istediğini söyleyerek itiraz ederdi. An­cak, eve döndüklerinde, müşterim arkadaşlarına görmüş olduk­ları tüm değişik yerleri heyecanla anlatırdı. Onun bu davranı­şından ötürü, kocası kendisinin istediği şeyleri yaparak karısının da eğlendiğini varsayıyordu. Karısının itirazlarını ciddiye almı­yordu, çünkü "bunun ona ne kadar iyi geldiğini" biliyordu. Te­razi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, diğer kişinin geribildirimine bakmayarak, o kişiye neyin iyi geleceğini bildiğini varsayar.
İroni şu ki, çoğunlukla, bu insan diğer kişinin neden zevk alacağını bilir, ama o bu bilgiyi geribildirimle desteklemelidir. Yukarıdaki örnekte, bu, kocanın karısının itirazlarını dinlemesi ve kaygılarını saptamak için ona sorular sorması anlamına gelebilirdi. Bir kez koca karısının kaygılarını öğrendiğinde, onun ifa­de etmiş olduğu gereksinimlerini kapsayan bir plân yapabilir ve karısı liderliğini takdir ederek onu ödüllendirebilirdi. Takım ça­lışması bu insan için böyle iyi sonuç verir.

Zamanlama... Ve Onların Gereksİnİmlerİ mi Var?

Verme konusunda, Terazi Kuzey Düğümü insanı partnerinin za­manlamasına daha çok dikkat etmelidir. Partner bir gereksini­mini ifade ettiğinde, bu onun verme zamanıdır. O başka her şeyi askıya almalı ve partnerini dinleyerek onun neye gereksinim duy­duğunu öğrenmelidir. Eğer o vermek için kendisini hazır hisse­dene dek beklerse, fırsat onun yanından geçip gider.
Örneğin, partneri bir projeyle ilgili olarak ondan yardım isteyebilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı şöyle diyebilir: "Hadi ca­nım, bunu kendi başına yapabilirsin." O, enerjisini dağıtmak ve partnerinin sorunuyla oyalanmak istemez. Bu içgüdüsel bencil­lik ilişki üzerinde süptil ama yıkıcı bir etki yapabilir. Bu insan, verme karşılıklılığı olmadan ilişkinin yararlarını elde edemez. O birlikte olmak istediği birisini bulduğunda, eğer bu kaybetmek istemediği birisiyse, "zamanlama" konusunda partnerini örnek almalıdır. Bu bir ilişki enkarnasyonudur; o başlıca ilişkisine ön­celik verdiğinde, herkes kazanır.

KORKULAR

Duygusal Utanç Duyma Korkusu

Terazi Kuzey Düğümü insanı bu enkarnasyonda partneri çok istese ve buna çok ihtiyaç duysa da, bir yanı bundan çok kor­kar. O utanç duymaktan korkar ama onun bu özel ilişkiye o ka­dar çok ihtiyacı vardır ki, bunu göze almalıdır. Onun korkularından biri de "saplanıp kalmak"tır kötü bir seçim yapmak ve son­ra ondan kurtulamamaktır. O çok mükemmeliyetçidir ve ilişki­sinin de mükemmel olmasını ister. Eğer yanlış kişiyi seçer ve ilişki yürümezse, o zaman o sorunları olduğunu kabul etmek zo­runda kalacaktır. Onun gerçekte söylediği şey şudur: "Bir ilişki istemiyorum, çünkü eğer bu ilişki iyi gitmezse, başkalarının ba­na göründüğü gibi akılsız görünmek istemiyorum."
"İyi görünmek" bu insan için çok önemli olduğundan, onun eşinin "iyi görünmesi" de önemlidir. Eğer o partnerinde pek çe­kici olmayan bir nitelik bulursa, ondan değişmesini isteyecektir ve bu yüzden onun başının etini yemeye başlayabilir. Bu insanın güdüsü çekici bir eşe sahip olarak başkalarına "iyi görünmek" olduğunda, bu asla iyi sonuç vermez. Yine, onun güdüsü kendisi­dir. Ancak, eğer partner de değişmek isterse ve eğer Terazi Ku­zey Düğümü insanı ona yardım etmeye gönüllüyse, her ikisi de kazanabilir.
O, diğer kişinin sınırlılığı aşmasına yardım etmek için gücünü ve disiplinini verene dek, çoğunlukla, partnerin durumu daha da kötüleşecektir. Örneğin, eğer Terazi Kuzey Düğümü in­sanı partnerinin şişmanladığını ve mutsuz göründüğünü fark ederse, onun yapması gereken ilk şey partnerine sorup onun ne iste­diğini saptamaktır. O şöyle bir şey söyleyebilir: "Kilo aldığın için kaygılandığını hissettim ve aşırı yemek yemeyi sürdürdüğünü fark ettim. Canın bir şeye mi sıkılıyor? Sana neler olduğunu ve nasıl yardım edebileceğimi bilmek isterim." Partneriyle ilgilen­me ve onu anlamaya çalışma sürecinde, o partnerinin sorununu çözmesine nasıl yardımcı olacağını öğrenebilir. Bu insan, kendi imajından daha çok, ilişkiyi umursamayı öğrenmektedir.
Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarının kötü muamele görmeye neden katlandıklarını anlamaz. O, birisinin bir başkası­nı ne kadar sevebileceğini anlamaz ve tutkudan ve bağlanmak­tan korkar. Eğer birisini gerçekten severse, bunun onu, onun için iyi olmayan bir yere götürebileceğinden korkar. O kalbine gü­venmeli ve diğer kişiyle ittifak içinde sağlıklı bir ilişki geliştirebi­leceğine inanmalıdır. Bu enkarnasyonda o kendisine duyduğu sevgiyi bir başka kişiyi içerecek biçimde genişletmenin mutlulu­ğunu keşfedebilir.

Ortak Bağımlılık Korkusu

Bu insan "ortak bağımlılık ilişkilerinden" çok korkar. İroni şu ki, o her zaman alıcı uçta olmak istediğinden, doğal olarak part­nerin vermesine bağımlı hale gelir. Ama partner de bağımlı hale gelemez, çünkü o bu insandan bir karşılık almıyordur. Partneri onu (fiziksel ya da duygusal olarak) terk ettiğinde, bu insan yıkı­lır ve ilişkinin neden yürümediğini anlayamaz.
Eğer Terazi Kuzey Düğümü insanı bir ilişkide gerçek ba­ğımsızlık istiyorsa, daima aldığından daha çok vermeye çalışma­lıdır. O zaman, o "güçlü" olan olur ve terk edilme tehdidi olma­dan bir başka kişiyle savunmasız ve karşılıklı dayanışma içinde olmanın mutluluğunu yaşayabilir."Onun partnerliğinde yardım­cı ve verici olmak için bilinçli bir çaba göstermesi çok önemlidir. O, kimliğini kaybetme korkusuyla, çoğunlukla tam olarak ver­mekten kaçınır. Ama bu konuda kaygılanmasına gerek yoktur, onun kimliği kaybolmayacak kadar sağlamdır.
Bu insan, bağımsızlık ihtiyacını ilişkiye katılmamak için bir savunma olarak kullanmaktan kaçınmalıdır. Onun bağımsızlık talepleri çoğunlukla kötü bir zamanlama içerir ve beklenmedik, rahatsız edici ve soğutucu görünür. Bu, partnerinin onun kendi­sini umursamadığını ve gözetmediğini düşünmesine neden olur. Doğal olarak, partner ilişkide tek savunmasız kişi olmak istemez ve böylece duygusal olarak ayrılmaya başlar. Bu tek başına zaman geçirme ihtiyacı yakın ilişkilerde kesinlikle yıkıcı olabilir. Eğer bu uygun biçimde ele alınmazsa, partner kendisini sevilme­miş, takdir edilmemiş, korunmamış ve uzun vadeli bir ilişkinin mücadelelerini vermeye değer kılan "özel karşılıklı farkındalık" tan yoksun hisseder.
Terazi Kuzey Düğümü insanı bağımsız ve ketum olmaya o denli alışıktır ki, başkaları onu gerçekten görmeye başladıkların­da utanır. Başka bir insana karşı savunmasız olmanın onu zayıf düşüreceğinden korkar. O hem her zaman bağımsız olmak ister, hem de bir ilişki ister ve ikisi bir arada yürümez! Liderlik yapar­ken odaklanma onun üzerindedir ve o kendisini iyi hisseder. Ama yönetimde başka birisi olduğunda, bu sıkıntı verici olabilir, çünkü o kendi rolünün ne olduğunu anlamaz. O, eğer iletişim kurmak için zaman ayırırsa, genellikle diğerlerinin onun liderlik yapmasına izin vereceklerini anlamalıdır. Diğerleri ille de yöne­timde olmak istemeyebilirler; onlar yalnızca duyguları hesaba katılmadan kendilerine ne yapacaklarının söylenmesini istemez­ler.
Bu insan bağımsızlığa çok önem verir, ama doğruyu söyle­mek gerekirse, o partnerinin bağımsız olmasını da destekler. O şöyle düşünür: "Eğer herkes kurallara uyarsa, bu adildir." Ama onun öncelikleri değiştikçe, kuralları da değişir ve o herkesin bu kurallara uymalarını bekler. O, geçmiş enkarnasyonlarda lider olmaya o denli alışmıştır ki, bu enkarnasyonda da işinin liderlik etmek olduğunu düşünür. Aslında, şimdi onun işi başkalarının liderlik pozisyonlarına gelmelerine yardımcı olmaktır.

Uzlaşma ve Değişim Korkusu

Uzlaşma mutlu bir ilişkinin gerekli bir unsurudur. Yalnızca, kendininkileri olduğu gibi, diğer kişinin gerekçelerini de gö­rüp kabul ederek her iki tarafın da kazandığı bir durum yaratı­labilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı sadece kendi arzularını dikkate alarak davrandığında, ilişkilerde bir tarafın kazanıp di­ğerinin kaybettiği bir durum yaratır. En sonunda, "kaybeden" kişi daha adilce oynayacak birisini bulmak için çekip gider. Tera­zi Kuzey Düğümü insanının yapması gereken ilk şey, partnerin bireyselliğini kabul etmek ve onun gereksinimlerini ve güvensiz­liklerini anlamaktır.
Ancak, bazen bu insan uzlaşmak istemez. Diğer kişiyle net bir anlayış oluşturmak için zaman ayırmak istemez. O, eğer di­ğer kişinin pozisyonunun farkında olursa, kendi pozisyonunu fe­da etmek zorunda kalacağından korkar. Ancak, uzlaşmanın gerekliliğini kabul etmeyi reddederek, diğer kişinin önemini yadsır ve bir kez daha, sonunda yalnız kalmanın tohumlarım eker. Di­ğer kişiye duyarlılık göstermek gereklidir. Partner bir güvensiz­liği dile getirdiğinde, bu her şeyi durdurup, uyumu yeniden oluş­turmak için ne gerekiyorsa onu yapma zamanıdır.

Hesap Tutmaya Karşı Yürekten Verme

MİSİLLEME OYUNLARI

Terazi Kuzey Düğümü insanı "misilleme" bilinciyle davranma eğilimindedir. O her şeyin eşit olmasını ve partnerinin onun yap­mak zorunda olduğu fedakârlıkları paylaşmasını ister. Örneğin, eğer o sabah saat beşte kalkmak zorundaysa, partnerinin de onunla birlikte kalkmasını ister. Partnerinin uyku gereksinimini fark etmek ve onun kendi içinde dengeli olmasını umursamak yerine, onunla dengeli olması için kalkmasını (kahvaltı hazırlamasını ya da yardımcı olacak bir şey yapmasını) ister. Ama ger­çek denge, her partnerin diğerinin kendi içinde dengeli ve mutlu olmasını yüzde yüz desteklemesidir. İlişkide mutluluk bunun do­ğal bir yan ürünü olacaktır. Eğer bu insan her an kendi "adil pa­yını" alıp almadığını kontrol etmeyi bırakırsa ilişki gelişecektir.
Terazi Kuzey Düğümü insanı bir şey verirken, bunu kendi­sini övmeden yapmalıdır. O tam olarak ne kadar verdiğine dik­kat etme ve sonra karşılık olarak aynı miktarda enerji almayı bekleme eğilimindedir. En azından, diğer kişinin bu yardımı fark etmesini ve bol bol teşekkür etmesini bekler; eğer bu gelmi­yorsa, ne kadar çok şey yapmış olduğunu partnerine hatırlatır. Kuşkusuz, bunları talep ederek, o armağanını geri almış ve onu savaşçı tarzı bir alışverişe çevirmiş olur! Vermenin sırrı, onun almaya bir açıklık yaratmasıdır. Eğer onun verişi safsa, karşılık beklemeden yapılmışsa, başkaları karşılık olarak bu insanın ha­yal edebileceğinden daha çok şey vereceklerdir. Eğer o enerjisini diğer kişiye odaklarsa, partnerinin bundan doğan mutluluğu onun kalbini dolduracak ve onu da mutlu edecektir.
Bu insan, etkileşime gireceği bir partnere sahip olmanın ve iki kişinin aynı yükü paylaşmasının mutluluğunu yaşamak ister. Sorun şu ki, onun görüşüne göre, her bir kişi aynı yükün yüzde ellisini taşımalıdır. O, insanların farklı alanlarda daha güçlü ve daha zayıf olduklarını ve her alanda vermeyi "yüzde el­li hesabı"na göre ölçmenin bir ilişkiyi bozacağını anlamalıdır. O, gerekli olduğu yerde yüzde yüz vermeyi öğrendiğinde, onun des­teğe ihtiyaç duyduğu bir alanda partnerinin yüzde yüz verdiğini görecektir. Onun kendi payına düşenden daha fazlasını yapmaya gönüllü oluşu zaman içinde ona eşit ölçüden daha fazla olarak geri dönecektir.

REKABETÇİLİK

Terazi Kuzey Düğümü insanı savaşçı olarak geçirdiği yaşamlar­da rekabete alışmıştır, ama bu yaşamda rekabetçi ruhu onun is­tediklerini elde etmesini engelleyebilir. O savaşmaya o kadar alışıktır ki, her şey ona bir savaş gibi görünür. Karşı koymanın olmadığı yerde o bunu yaratır ve başkalarının ona karşı koyacak­larını varsayarak korktuğu karşı koymayı kışkırtır. Örneğin, o dürtüsel davranıp, partnerine bildirmeden bir serüvene atılabi­lir, böylece üzüntüye ve olumsuz duygulara yol açabilir. Onun ilişkilerini sabote eden diğer davranışlar düşüncesizliği, atılgan­lığı, savunmacı patlamaları, iletişimsizliği ve istediğini elde et­mek için başkalarını yenmesi gerektiği fikrine dayanan diğer in­ce (ya da o kadar ince olmayan) taktikleri içerir.
Bu insan, partnerinin sorunlar yaratacağını düşünmenin tersine, partnerinin onu desteklemek ve yardım etmek istediğini öğreniyor. Perspektifte bir değişim gereklidir: Partnerini "onun tarafında" ve onu desteklemeyi ister olarak görmek. Tanım ola­rak, özel ilişkiler birbirinin en derin düzeylerine girmeye izin ver­meyi, savunmasızlık ve yakınlık pozisyonundan paylaşmaya gö­nüllü olmayı gerektirir. Partnerlik şudur: İki kişinin birbirine, her birinin tek başına aşamayacağı engelleri aşması için yardım etmesi.

KARŞILIKLILIK

İlişkiler karşılıklı olmalı ve birikerek çoğalmalıdır. Bir kişi bir başka kişiye karşılığında bir şey beklemeden sadece onun esen­liğine katkıda bulunmak için sürekli olarak verdiğinde, alıcı ni­yetin bu saflığını hisseder ve vericiye karşı daha iyi davranma eği­limi gösterir. Minnettarlığından ötürü, daha kendiliğinden part­nere karşılıkta bulunmak isteyecektir. Bu doğal bir süreçtir na­sıl bir başka kişiyi sevmeye zorlayamazsak, onu vermek isteme­ye de zorlayamayız. Gerçek verme, başka bir kişinin bizi olumlu biçimde etkilemesine verdiğimiz sevecen bir karşılıktır.
Çoğu kez, vermek uğruna vermek yerine, Terazi Kuzey Dü­ğümü insanı alışveriş yapar: "Eğer senin bunu yapmana izin ve­rirsem, o zaman benim şunu yapmama izin vermeni beklerim." Partner bir armağan almaz, kazanılması gereken bir şeyi alır. Bu bir ilişkiyi yarar duygusundan ve vermenin inceliğinden yoksun bırakır. Ama bu insan partnerliğe öncelik tanıdığında ve iç­tenlikle yardım etmek istediğinde, her iki partner karşılıkta bu­lunmayı yürekten arzular.



Bencil Olmamak

Bu insan, Kutsal Kitabın dediği gibi, "Vermenin almaktan daha çok kutsanmış olduğunu" öğreniyor. O sadece daha kutsanmış değil, çok daha akıllıcadır. Bir insan verdiğinde, bu bir boşluk yaratır ve doğa boşluğa izin veremez. Hemen yaşam bu boşluğu doldurmak için yeni enerji gönderir. Sorun, Terazi Kuzey Düğü­mü insanının geri ödemenin belli bir biçimde gelmesini beklemesidir.
Örneğin, işini gücünü bırakıp, eşinden boşanan bir arkada­şını teselli etmiş olan bir kadın müşterim vardı. O, arkadaşını iki kere akşam yemeğine çıkardı ve saatler boyunca ona öğütler ver­di, onu cesaretlendirdi ve özgüvenini yeniden kazanmasına yar­dımcı oldu. İki yıl sonra müşterim taşınıyordu ve onun bir hafta boyunca kalacak bir yere ihtiyacı vardı. O arkadaşını aradı, ama arkadaşı onu konuk edecek durumda değildi. Müşterim yıkılmış­tı. O bu kadına yapmış olduğu iyiliği aklında tutuyordu ve on­dan yalnızca yardım istemişti. Onun vizyonu ancak o biçimde gelen bir yardımla sınırlanmış olduğundan, yaşamın onu destek­lemek için gönderdiği diğer olanakları gözden kaçırmıştı.
Terazi Kuzey Düğümü insanı kişisel ilişkilerde ne kadar verdiğinin hesabını tuttuğunda, ne alabileceğinin ve bunun ne­reden geleceğinin vizyonunu sınırlar. Kalbi o süreçten zevk alsa da, bazen o verişini zamanından önce keser: Kalbinin sesini dinlemek yerine, hesap cetvelini izler. Diğer kişiden karşılıklar gel­mek üzereyken o vermeyi bırakabilir. O, verme sürecinde sevinç duyduğu sürece, sadece mutluluğunu izlemelidir.
Birisinden hangi karşılığı istediği konusunda belirli bir fik­re sahip olarak, o, ilişkinin doğal yan ürünleri olan ödülleri kaçı­rır. Mutluluk için, bu insan yol boyunca aldığı beklenmedik ödül­leri takdir etmeyi öğrenmelidir.

KARMİK PARTNERLER

Terazi Kuzey Düğümü insanı, çoğunlukla, muazzam bir potan­siyele sahip olan, ama bu potansiyeli gerçekleştirip hedefine eri­şecek özgüveninden yoksun olan bir partneri çeker. Çoğunlukla, bu onun geçmiş bir yaşamdan "borçlu" olduğu bir insandır. Bel­ki diğer kişi kendi kimliğini feda etmiş ve onun kazanmasına bir biçimde yardımcı olmuştur ve şimdi bu iyiliğe karşılık vermek ona bağlıdır.
Bir düzeyde bu insan bunun bir "partnerlik" enkarnasyonu olduğunu bilir ve bir eşi aktif biçimde arar. Ama o sürekli olarak kendisinden daha zayıf kişileri çeker; bu da kızıp içerle­mesine neden olabilir. Savaşçı enkarnasyonlarından ötürü, o özdisiplinini, tek amaçlılığı ve hedeflerine verimli bir biçimde eriş­meyi öğrenmiştir ve diğer insanların da böyle olmaları gerekti­ğini düşünür. O, başkalarının zayıflıklarını, özdisiplininden yok­sunluklarını hor görme ve onlarda cesaretsizlik olarak algıladığı şeyi küçümseme eğilimindedir. O bir eş olarak bir savaşçıyı çek­tiği takdirde, bunun dingin bir paylaşım yaşamından çok, bir baş­ka rekabet yaşamı olacağını anlamalıdır.
Aslında, Terazi Kuzey Düğümü insanının aurasında öyle­sine güçlü bir özkimlik vardır ki, bu diğer insanlara karşı bir bariyer oluşturur. O bu enerji alanını dağıtmaya çalışmalıdır ve bunu en verimli biçimde o enerjiyi ona gerçekten muhtaç olanla­ra vererek yapabilir. Onun özkimliği çevresindeki fazla enerji­den kurtulması gerekir, böylece o daha çok özkimliğe muhtaç olan insanları çeker: Diğer kişi özgüveniyle "dolar" ve Terazi Ku­zey Düğümü insanı boşalıp rahatlar. Her iki taraf da kazanır. So­nuç, bu insanın aurasında bir açılıştır ki böylece o daha çok sev­gi ve enerji alabilir.

KARŞILIKLI DAYANIŞMA

Başkalarıyla anlamlı bir biçimde ilişki kurmayı öğrenmek, Te­razi Kuzey Düğümü insanının bu enkarnasyonda başarması gereken başlıca şeydir. Onun yaşamında "kazandığı" her alanda, arkasında güçlü bir partnerlik vardır. İster mesleki, ister kişisel mutluluk alanında olsun, "kaybettiği" alanlarda o başarılı ilişki­ler kurmak için geçmesi gereken dersleri henüz öğrenmemiştir.
Şu ya da bu şekilde, bu insan kaderi tarafından plânlarına diğer insanların enerjilerini dahil etmenin değerini öğrenmeye yö­neltilmiştir. O bunu zor yolla savaşarak ve düş kırıklığına uğ­rayarak ya da kolay yolla bazı yaşam derslerine göre davrana­rak öğrenebilir. O kendi yoluna gittiği her seferinde, ya hedefi­ne erişemez ya da, eriştiğinde, onu içi boş ve doyum vermez bu­lur. O şunun farkına varmayı öğreniyor: "Hey... Bu dünyada baş­ka insanlar da var! Siz kimsiniz?" O kendi esenliğini beslemek ve hedeflerine erişmek için başkalarının enerjilerine muhtaç olduğunun farkına varmayı da öğreniyor.

Yoldaşlar mı, Sevgililer Mi?

Bu insan diğer insanları destekleme ve güçlendirme konusunda öylesine yeteneklidir ki, kalıcı olmayan bir sürü ilişki yaşayabi­lir. Ona yakın kişiler güçlenirler ve sonra, çeşitli nedenlerle, bir yol ayrımı oluşur. Bu bazen Terazi Kuzey Düğümü insanının bilinçaltı olarak bir takım oluşturmak yerine, "eşitler" olabilmele­ri için diğer kişinin özerkliğini geliştirmeye çalışmasından ötürü vuku bulur. O, diğer kişinin nerede güvenden yoksun olduğunu görebilir ve partnerin gücünü destekler. Ve partner kendi kendisi­ne yeterli hale geldiğinde, artık bu insana ihtiyaç duymaz. Ve odak karşılıklı olarak özerklik geliştirmek olduğundan, her iki bireyin kendi yollarına gitmesi doğaldır. Ama Terazi Kuzey Dü­ğümü insanı kendisini ezilmiş hisseder partnerin güçlenir güç­lenmez onu terk etmesi ona haksızlık gibi görünür.
Terazi Kuzey Düğümü insanının ilişkileri, kendi kendisine tam olarak yeterli iki yoldaşın deneyimleri bağımsız, ayrı kimlik­ler olarak paylaşması kavramına dayanmamalıdır. Bu sistem alışverişe, yüzde elli paylaşmaya ve sadece kendine karşı du­yarlı olmaya dayanır. Bu, uzun vadeli bir ilişkide çok doyum verici olan sihirli bir unsuru, duygusal duyarlılık unsurunu dışlar.
Duygusal olarak birbirine bağlılık diğer kişiyle ilgili duyar­lı farkındalık ve onu mutlu etme arzusu olmadığında, çoğunluk­la, bu insanın partneri onu terk eder. Partner için birliktelik beklentiler, ödüller, talepler ve "adil davranış" sistemlerine daya­nan yavan ve sevgisiz bir hale gelebilir, böylece o duygusal bes­lenmeyi başka yerde bulmak için ayrılır.
Bu insan için anahtar, partneri desteğe ihtiyaç duyduğun­da bunu fark etmek ve harekete geçmektir. O zaman, partner kendisini ona bağlı hissettiği için kalmaktan mutlu olacak ve Terazi Kuzey Düğümü insanı tüm o mutlu enerjiyi geri alacak­tır. Bu her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir durumdur.

DİNLEME VE DUYARLILIK

Eğer bu insan başarılı bir ilişki istiyorsa, onun diğer kişinin far­kında olmaya ve onu hesaba katmaya öncelik vermesi gerekir. O sadece kendisini hesaba katmaya alışık olduğundan, tutarlı bir iletişim ve anlayış temeli oluşturmak onun vermeye alışık oldu­ğundan daha çok zaman alır. Ama eğer o kalıcı bir ilişki istiyor­sa, duyarlı olmayı ve partnerinin gereksinimlerine kulak verme­yi öğrenmelidir.
O diğer kişiyi (fiziksel, psikolojik ya da duygusal olarak) ya­ratamamaya da dikkat etmelidir. Partneri birçok talepte bulun­mayabilir, böylece Terazi Kuzey Düğümü insanı onu ihmal ede­bilir. Görünüşte uysal olan partneri çekip gittiğinde, bu insan şo­ke olur. O, diğerinin kimliğini özelliklerini ve gereksinimlerini hesaba katmamıştır.
Bir takım, birbiriyle ilgilenen, birbirinin farkında olan, bir­birinin güçlü ve zayıf yanlarını telâfi eden ve birbirine kendili­ğinden, içgüdüsel olarak yardım eden iki bireydir. Örneğin, eğer ayak parmağım yaralanırsa, onun üstüne bir yara bandı yapıştı­rırım. Bunu yapmak için düşünmem, ya da "Ayak parmağım son zamanlarda benim için ne yaptı?" diye sormam. Ya da, onun üzerine yara bandı yapıştırdığım için ayak parmağımın benim ne harika olduğumu fark etmesini beklemem. İçgüdüsel olarak davranır ve gerekeni yaparım. Takım çalışmasında da aynı şey geçerlidir partneriniz sizin bir parçanız olduğundan, ona karşı duyarlısınızdır ve bir sorun olduğunda içgüdüsel olarak yardıma koşarsınız.
Terazi Kuzey Düğümü insanı partnerinin güvensizliklerine karşı duyarlı olmalı ve bazen, sırf onun korkularını yatıştırmak için karşılık vermelidir. Tüm sorular doğru, gerçekçi bir yanıt al­ma niyetiyle sorulmaz. Bazen, partner kuşku ve endişelerini giderme ya da yakınlık hissetme güdüsüyle bir soru sorabilir. Ör­neğin, yeni evli bir kişi, "Birbirimizi hep böyle sevecek miyiz?" diye sorarsa, o şunu işitmek istememektedir: "Şey, umarım, ama insan bunu kesin olarak bilemez" (bu tipik bir Terazi Kuzey Dü­ğümü yanıtı olacaktır); o şunu işitmek ister: "Elbette birbirimizi hep seveceğiz!"

HEDEFLER

Bu insan bencil olabilir. Başkalarının durumlarına hiç aldırma­dan dürtüsel bir biçimde davranabilir. Hedefine yeterince hızla erişemediğinde, yönetimi beklenmedik bir biçimde ele alma eğili­mi gösterir. O, diğer kişinin neler yaşadığını öğrenmek için ona sormadan, kendi varsayımlarına göre davranmaya yatkındır. Onun güdüsü ilgili herkesin en yüksek hayrını desteklemek olsa bile, diğerleri sürecin bir parçası olmadıklarından kendilerini güç­süz bırakılmış ve içerlemiş hissederler. Bu insan için anahtar bir mesele olan güven, ilişkide her iki tarafta zayıflamıştır.
Partnere sormak birçok engeli kolayca aşmayı sağlamasına karşın, bu insan bunu yapmaya korkar. Onun bir yanı şöyle dü­şünür: "Eğer sorarsam, ona güvenmediğimi düşünecektir." As­lında, sormaması diğer kişinin onun güvenini sorgulamasına ne­den olur ve bir kez daha, Terazi Kuzey Düğümü insanı kendisi­ni yalnız bırakılmış, yanlış anlaşılmış ve takdir edilmemiş hisse­der.
Örneğin, bu düğümsel pozisyonda bulunan ve lokantacılık yapan bir müşterim vardı. O, tipik savaşçı "emir komuta zinciri" yaklaşımıyla yöneticisine şu talimatı verdi: "Bu akşam özel bir müşteri grubu gelecek, saat 7'de masanın hazır olmasını istiyo­rum." Saat 6.40’ta masa hazır değildi ve insanlar gelmeye başla­mışlardı. Müşterim şöyle düşündü: "Aman Tanrım! O bu işi ba­şaramayacak!" Bu yüzden her şeyi kendisi hazırladı. Daha sonra yönetici ona gelip, teşekkür edeceği yerde, "Bana güvenmediniz" dediğinde, müşterim şoke oldu ve öfkelendi. Eski savaşçı, diğer kişinin zamanlamasını ve duygularını dikkate almadan bir sonu­cu zorlamıştı.
Bu düğümsel gruptaki insan, kendi istediği şeyi zorlamak yerine, iletişim kurmak için zaman ayırmalıdır. Müşterim yöne­ticisine şöyle diyebilirdi: "Stan, bu masanın hâlâ hazır olmaması beni biraz tedirgin ediyor. Her şey yolunda mı, yoksa sana yardım etmek için bir şey yapabilir miyim?" O, yöneticisine sorarak, o işin yapılmasını garanti altına alabilir ve bu düğümsel grupta­ki insanların çok gereksindikleri takım çalışması bağını yarata­bilirdi. Buna zaman ayırdığında, Terazi Kuzey Düğümü insanı aynı zamanda hedefe de ulaşırken her iki tarafta da büyük bir iyi niyet ve bağlılık yaratabilecek nadir bir diplomasi yeteneğine sahiptir.
Terazi Kuzey Düğümü insanı emirler verme sürecinde di­ğer kişiyle ilişki kurmalıdır. Onun sadece "olguları bildirmesi" yeterli değildir; diğer kişi o durumda kendi gücünü de hissetme­lidir. Bu insan, emirlerin neden önemli olduğunu genel durum çerçevesinde açıklamalı ve diğer kişinin işi başarıyla yapabilece­ğine güvendiğini vurgulamalıdır. O, talimatları herkesin yapabi­leceği kadar basitleştirmiş olduğunu düşünür, ama gerçek şu ki, onun için kolay olan bir şey başkaları için çok zor bir görev olabi­lir.
Emirler vermeden önce, bu insan diğer kişinin neler hisset­tiğine de dikkat etmelidir. Örneğin, eğer diğer kişi zaten heye­canlanıp şaşırmışsa, daha fazla emir almak onun sinirlerini iyice gerebilir. Onun yapacağı en iyi şey, emirler vermeden önce diğer kişiyi, o kişinin duygusal zayıflıklarını tanımaktır. İlişki için sağ­lam bir temel oluşturmaya zaman ayırmak diğer kişinin emirleri zevkle yerine getirmesini sağlar ve işin doğru biçimde yapılma­sını garantiler.
Bir başka iyi yaklaşım özellikle hedefe yönelik durumlar­da şöyle söylemektir: "Yapacağımız iş budur, bunun böyle yapıl­masını istiyorum... Ama sen bunu nasıl yapardın? Eğer değişik bir fikrin varsa, lütfen söyle."

BİREYSEL FARKLILIKLARI KABUL ETMEK

Terazi Kuzey Düğümü insanı özgürlüğü ve yaratıcılığı kendi ya­şamına uydurmakta zorlanır. O her şeyin direkt ve düzenli ol­masından hoşlanır ve akışa uymak ona zor gelebilir. Diğer çatış­ma alanları bu insanın "kaderini sınamak"tan hoşlanmasından kaynaklanabilir. Bir düzeyde o şuna inanır: "Ben dünyanın mer­keziyim! Hiçbir şey bana dokunamaz!" Ve genellikle, o yüksek risk durumlarında bile yara almaz. Bu özgün iş görme tarzı onun için iyi sonuç verir. Sorun, o başkalarının da aynı yaklaşıma sahip olmaları gerektiğine karar verdiğinde çıkar. Onun tavsiye­si, "Sınırlarını zorlayıp aş"tır. Ama onun için iyi sonuç veren şey başka biri için iyi sonuç vermeyebilir. Bu insanın işi, diğer kişi­nin hedeflerine erişmesini onun kendine özgü tarzını hesaba ka­tarak desteklemektir.

GENİŞLEMİŞ KİMLİĞİ DENEYİMLEMEK

SİNERJİ

Sürekli olarak, Terazi Kuzey Düğümü insanı için çözüm part­nerliktir. Kişisel hedeflere erişmek için bile, eğer o hedefe bir part­nerle birlikte yaklaşırsa başarılı olacaktır. Örneğin, eğer o bir türlü on kilo veremiyorsa, yapacağı en iyi iş aynı sorunu olan bir arkadaş bulmak ve onunla birlikte zayıflamaktır. Diğer kişinin perhiz ya da egzersiz programına sadık kalmasına yardım etme sürecinde, o da kilo vermeye başlayacaktır. Aynı şey onun erişmekte zorluk çektiği her kişisel hedef için geçerlidir: Eğer o bu­nu birlikte yapacak birini bulursa, her ikisi de kazanacaktır.
Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarına cesaret "aktar­ma," inisiyatifi ele alıp onun yardımı olmadan asla girişmeye­cekleri işleri yapmaları için güven verme yeteneğine sahiptir. O, başkalarının kimliğini öylesine güvenli bir biçimde onaylayabilir ki, onlar kendilerine inanmaya başlarlar. O iş danışmanı, psiko­log, öğretmen, antrenör olarak, ya da insanlardaki güven ve ce­sareti ortaya çıkaran başka herhangi bir rolde çok başarılı olur.
Ancak, bu insan bunun bencil bir güdü içermediğinden emin olmalıdır, aksi takdirde sonuç istenilenin tersi olur. Bu yüzden, objektif olmak gereklidir: O, diğer kişinin hedeflerini ayırt etme­lidir.

YAKINLIK VE SAVUNMASIZLIK

Terazi Kuzey Düğümü insanı savunmasız olma kapasitesini ge­liştirmelidir. O, başkalarına karşı duyarlı olmayı öğreniyor: Baş­kalarının duygularına ve perspektiflerine açık olmayı öğreniyor. Başkalarının onu deneyimlemelerine izni vermeyi öğreniyor: Duy­gularını ve korkularını paylaşmayı öğreniyor. Bu insanın savun­masız olmaya karşı güçlü savunmaları vardır. Onun güçlü prog­ramlaması şöyle der: "Hiçbir zaman hiç kimsenin senin zayıflık­larını bilmesine izin verme." Ama o savunmasızlıkta büyük bir güç olduğunu öğreniyor gerçekten de, en iyi savaşçı ne zaman savaşacağını ve ne zaman barış yapacağını bilen kişidir. Ama eğer o diğer kişiye sormazsa, bu zamanın hangisi olduğunu bil­meyecektir.
İlişkilerinin kalıcı bir düzeyde yürümesi için, o daha yakın ve samimi olmayı da öğrenmelidir. Yakınlık diğer kişinin güven­sizliklerine karşı daha duyarlı ve kendi savunmasızlığını, incinebilirliğini açığa vurmaya daha açık olmanın bir yan ürünüdür. O daha yakın ve samimi olduğunda, gelişebilir. Ama böyle olmadı­ğında, yaklaşılmaz ve erişilmez olarak kalır.
İncindiğinde, Terazi Kuzey Düğümü insanının ilk içgüdüsü geri çekilmek ve etkilenmiş olduğunu başkalarının bilmelerine izin vermemektir. Bu enkarnasyonda o kendisini açmanın ve başkalarının onunla ilgilenmelerine izin vermenin değerini öğre­niyor. O incinebilirliğini açığa vurduğunda ve paylaştığında, baş­langıçta utanç duyduğu şey onun kutlayabileceği bir şey haline gelir ve başkalarıyla samimi bir biçimde birbirlerine bağlandık­larını görür. Şimdi o başkalarının yansıttığı imajı değil de onu tanımalarına izin verebilir. Bu insan doğuştan dürüst, cesur ve toksözlüdür. O başkalarına karşı savunmasız olmasına izin verdiğinde, bu kendini keşif konusunda ileri doğru bir atılım olabi­lir.
Terazi Kuzey Düğümü insanı, eğer incinebilir olduğunu gös­terirse eğer zayıf görünürse etkilemek istediği insanları kaybe­deceğinden korkar. Oysa incinebilirliğini açığa vurması onu baş­kalarına sevdirir. Üstelik bu başkalarının onu nasıl destekleyeceklerini ve ona nasıl güven vereceklerini bilmelerine yardımcı olur. O diğer kişiyi yaşamına daha derin bir düzeyde katar ve ay­nı zamanda o kişi tarafından kabul edildiğini hisseder. Böylece eski yalnızlık ve aynı'lık duyguları erir gider.
Bu insan başkalarının onun korkularını paylaşmalarına izin verdiğinde, onun doğuştan gelen cesareti herkese daha derin bağ­lar kurmayı ilham eder. O, başkalarının da benzer durumlardan geçmiş, hatta daha büyük hatalar yapmış olduklarını görür. Ha­talar yapmak, öğrenmek ve gelişmek insan olmanın bir parçasıdır bu, Terazi Kuzey Düğümü insanının geçmiş yaşamlarda deneyimlediği "savaş makinesi"nden çok farklıdır. Onun kendisi ile başkaları arasındaki duvarı yıkması, bir savaşçının kalkanını indirmesi gibi olabilir bu ürkütücü bir şeydir. Ama doyuma ulaş­mak için, o kalkanı bir yana bırakmak ve savunmasız olmalıdır.

TAKIM ÇALIŞMASI

Terazi Kuzey Düğümü insanının takım çalışması duygusu yok­tur. Onun bunu içeren bir geçmiş yaşam deneyimi olmamıştır. Savaşçı olarak, o tüm işi kendisi üstlenir. Sorumluluğu paylaşmak isteyenlere kızar. İşi kendi başına yönetmek ister, çünkü diğer kişinin işi "yüzüne gözüne bulaştıracağından" ve üzerine düşeni yapmayacağından ve böylece kendisinin hedefine erişe­meyeceğinden korkar. Ayrıca, onun kendisinin bir günde ve da­ha iyi yapabileceği şeyi iki ya da üç günde yapan birisine karşı sabrı yoktur.
Ama bu kez bu insan işleri kendi başına yapmak için enkarne olmamıştır o bunu yapabileceğini zaten bilir. O kısa men­zilli hedeflere ulaşma konusunda muazzam bir güvene sahiptir. Ama şimdi, o bir hedefe kendi başına eriştiğinde, beklediği mutluluğu hissetmez. Bu enkarnasyonda, onun işi bir yandan ihti­yacı olan insanlara güven aktarırken kendi hedeflerine bir ta­kım çalışmasıyla ulaşmaktır.
Bu yüzden, altı kişilik bir takımla birlikte çalışırken, o yedi kişi olduklarını hatırlamalıdır. Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarını güçlendirme konusunda son derece yeteneklidir ve o altı kişinin her birinin nerede güvene ihtiyacı olduğunu görür. Başkalarının nerelerde güvenden yoksun olduklarını vurgulayan "aksaklıkları" iyi karşılar, çünkü bu ona başkalarını nerelerde destekleyebileceğini gösterir, onu takımın çok değerli ve sevilen bir parçası kılar.
O daima önce takımın en yüksek hayrına olacak şeyi dikka­te almalıdır. İletişimin kesilmesi takım üyeleri için iyi sonuç ver­mez; onlar için, birbirleriyle dayanışma duygusunu besleyecek şekilde temasta kalmaları iyi sonuç verir. Bu amaçla, her üye kendi gereksinimlerini objektif biçimde ifade etmeye gönüllü ol­malıdır bunu bir içerleme ya da misilleme olarak değil, kendi ge­reksinimleri hakkında açık kalarak, partnerlikte birbirini güçlen­dirmek için yapmalıdır. Bu da savunmasız olmanın bir yoludur.

PARTNERLİK

Terazi Kuzey Düğümü insanı için, onun kimliğinin güçlü yanları ilişkilerine yararlı olacak niteliklerdir. Diğer kişi farklı nitelikler getirir ve bunlar tam da bu insanın ihtiyaç duyduğu şeyler olabilir. Partnerlik yoluyla, bu insan başkalarıyla dengesini bulur ve başka türlü erişemeyeceği yanlarına erişebilir. Bir partnerle birlikte, yaşam artık bir angarya değil, her iki insan için de kendini keşfi ve kendini gerçekleştirmeyi daha hafif, daha mutlu bir süreç kılan olumlu bir enerji alışverişidir.
Diğer kişi ilişkiye Terazi Kuzey Düğümü insanının yoksun olabileceği nitelikleri getirdiğinden, bu insanın diğer kişinin ger­çekte kim olduğunu, neyi sunduğunu, takımı yükseltecek hangi yetenekleri ve nitelikleri getirdiğini objektif bir biçimde görmesi gerekir. O, güven ya da inisiyatif getirmeyebilir, ama belki duy­gusal duyarlılık, anaçlık, oyunbazlık, eğlence, yaşamı bir serüven gibi görme, ya da şefkatli bir bağışlayıcılık niteliği getirir. Eğer Terazi Kuzey Düğümü insanı diğer kişinin ne getirdiğini anlayabilirse, bu armağanı kabul etmeye ve onun tarafından güçlendirilmeye daha açık olabilir.
Bu insanın gerçekten istediği şey, başka birisiyle birleşmek ve o kişinin hayallerini ve plânlarını desteklemektir. Bu yüzden, diğer kişinin aradığı şeyin ayrıntılarını dikkatle ayırt etmek onun sorumluluğudur; böylece o bunun kendi ruhunda yankı bu­lup bulmadığını keşfedebilir. Terazi Kuzey Düğümü insanı, kişi­sel olarak yaşamı sürdürebilmesinin ilişki için en iyi olanı yap­maya dayandığını öğreniyor. O partneriyle tüm kalbiyle ilgilen­diğinde, en nihayet mutluluğu ve doyumu yaşamaya başlar.

DİRENİŞLER

Bu insan geçmiş yaşamlarından ötürü müthiş bir savaşçıdır ve savaş enerjisine alışıktır. O, bu enerjiye alışık olduğundan, ilişki­lerde savaşı kışkırtabilir. Her ne pahasına olursa olsun kazan­mak ister ve böylece bazen kendisi için en değerli olan ilişkileri itip uzaklaştırabilir. O savaşmaya hiç gerek olmadığında bile sa­vaşır ve çoğunlukla sonunda kaybeder. Eğer o bir partnerliğin kendi başına bir varlık olduğunu görmek yerine, onu iki ayrı bi­rey olarak görürse, onun ilişkisi "benim gereksinimlerime karşı senin gereksinimlerin" çekişmesine dönüşebilir. Aslında, part­nerliği güçlü kılan şey, her iki kişiyi de besler.
O, ilişkinin hedefini zafer kazanma dürtüsünün önüne koy­mayı öğrenmelidir. Onun istediği şeye, diplomasi, davranış ince­liği ve diğer kişinin pozisyonunu dikkate alma yoluyla ulaşması çok daha olasıdır. Ama bu insan diplomasiyi kendi amacı yönün­de etkilemek (yani, istediği şeyi elde edebilmek için diğer insana bir şeyi "ait’miş gibi göstermek) için kullanmamayı da öğreni­yor. O, gerçek bir diplomat olmanın değerini keşfediyor: Bir uz­laşmaya varıp varamayacaklarını görmek için diğer kişiyi dinle­menin ve kendi bakış açısını paylaşmanın değerini... Bu her iki tarafa da kalıcı bir doyum verecektir.
Terazi Kuzey Düğümü insanı dürtülerini nasıl ifade edece­ğini dikkate almayı da öğreniyor. O, söylemek istediği şeyi ve yapmayı düşündüğü eylemi tartmak ve bunun başkaları üzerin­deki etkisini dikkate almalıdır. O, konuşmadan önce düşünmeyi öğreniyor.


Kazan / Kazan Durumları Yaratmak

Terazi Kuzey Düğümü insanı burçlar kuşağının doğal arabulucularındandır. O, bir durumun ya da anlaşmazlığın her iki yanı­nı da açıkça görme ve A kişisinin pozisyonunu B kişisine ve B kişisinin pozisyonunu A kişisine etkili bir biçimde iletme yete­neğine sahiptir. Uyum, diğer kişinin pozisyonunu objektif biçim­de anlama yoluyla oluşturulur. Bu yetenek ona evlilik ya da aile danışmanlığı ya da diplomasi dâhil, iki farklı bakış açısını den­gelemeyi gerektiren herhangi bir rol oynama niteliği kazandırır. Yan bir yarar olarak, Terazi Kuzey Düğümü insanı başkalarının objektif olmalarına yardım ettiğinde, başkalarının kimliğine say­gı gösterme yeteneğini geliştirir. Psişesindeki kişisel denge, hu­zur ve mutluluğu bulmasına yardımcı olan kası geliştirir.
Bu insan bir ilişkiyi uyum, anlayış, takım çalışması ve do­yumla başarıyla yürütme yeteneğine sahiptir. O bu yeteneği kullanmayı hatırladığında, hemen her seferinde her iki tarafın kazançlı çıktığı bir durum yaratır. Örneğin, bir Terazi Kuzey Dü­ğümü erkeği hızlı motosiklet kullanmayı sevebilir. Onun bir eşi ve üç küçük çocuğu vardır ve karısı onun aldığı risklerden ötürü kaygılanmaktadır. Karısının bakış açısını anlayacağı yerde, o öf­kelenir, bağımsızlığının tehdit altında olduğunu düşünür ve bir öfke nöbeti sergiler ("sana karşı ben" zihniyeti). Bu sorun ilişki­de bir "açmaz" haline gelir. Birkaç yıl içinde, bu durum karşı­lıklı iletişim içermeyen ve dolayısıyla çözümsüz kalan birçok aç­mazdan biri haline gelir. Çift birbirinden uzaklaşır ve evlilik (fi­ziksel olmasa da, duygusal olarak) biter.
Şimdi, bir kazan/kazan seçeneğine bakalım. Karısı onun motosikletiyle ilgili kaygısını ilk kez dile getirdiğinde, Terazi Ku­zey Düğümü erkeği derin bir soluk alabilir ve oturup onunla ko­nuşabilirdi. O, karısının tam olarak neden kaygılandığını öğren­mek için ona sorular sorabilirdi. Karısıyla oturup onun bakış açı­sını öğrenmek için zaman ayırması bile bir uyum, özen ve des­tek atmosferi yaratabilirdi. O karısının kaygılarını anladığında, onlar sorunu birlikte çözme fırsatı bulabilirlerdi.
Bunun anahtarı birlikte bir çözüm bulmaktır sonuçta, bu Terazi Kuzey Düğümü insanı için bir "kendi başına yap" enkarnasyonu değildir. Eğer karısı onun ölümcül bir kaza geçirebile­ceğinden ve üç çocuğu geçindirme sorumluluğunun onun sırtına kalacağından korkuyor idiyse, belki o yüksek meblağlı bir yaşam sigortası yaptırabilirdi; bu karısına daha büyük bir güvenlik duygusu verir ve onun kocasının motosiklete binme zevkini des­teklemesini sağlardı. Bu düğümsel gruptaki insan, doğuştan, du­rumları kafa kafaya karşılama yeteneğine sahiptir. O, partne­rinin kaygılarını anlamaya gönüllü olmalı ve her mücadeleyi her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir duruma dönüştürmek için partneriyle birlikte çalışmalıdır.

İYİLEŞTİRİCİ TEM ŞARKI

Müzik, riskler almamızı duygusal olarak güçlü bir biçimde destekleyebildiğinden, her düğümsel grup için, onun enerjisini olum­lu bir biçimde değiştirmesine yardımcı olmak amacıyla iyileştiri­ci bir şarkı yazdım.

HAYDİ, DOSTLAR

Bu şarkının mesajı, Terazi Kuzey Düğümü insanının dikkatini başkalarının daha derin bir farkındalığına yönlendirmeyi amaç­lar. Bu, bilinçaltı olarak, ona başkalarına ona her zaman özle­mini çektiği sevgi ve doyum duygularını veren biçimlerde yar­dım etmeyi ilham edecektir.
Seçilmiş şarkı sözleri:

Kardeşin kayasını dağın doruğuna doğru itmeye çalışıyor
Ama giderek güçsüz düşüyor
Onun kayası kolayca ilerlemeyecek kadar ağırdır
Onun küçük bir yardıma ihtiyacı vardır
Onun yüküne yardım etmek için
Taşıdığın kayadan bir elini çekebilir misin?
Yoksa yakındır onun pes etmesi...
Haydi, Dostlar kendinizi onun yerine koyun
Uyanın, Dostlar onun bakış açısını görmek için
Haydi, Dostlar, bu gün elinizden geldiğince yardım edin...
Çünkü yanınızda götürebileceğiniz tüm şey,
Vermiş olduğunuz şeylerdir!

05-01-2012 04:44 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
RE: Kuzey Ay Düğümü Terazi Burcunda - astrosohbet - 05-01-2012 04:44 PM

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Ay Düğümü Transitleri Venüs 29 125,626 03-14-2019 04:38 PM
Son Mesaj: yagmurimu
  Kuzey Ay Düğümü Yay Burcunda astrosohbet 11 19,985 10-02-2018 09:45 PM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü açıları Yakamoz 62 230,090 07-03-2018 09:52 PM
Son Mesaj: Libra
  Kuzey Ay Düğümü Oğlak Burcunda astrosohbet 5 15,017 04-24-2018 05:18 AM
Son Mesaj: Feslegen
  Kuzey Ay Düğümü Boğa burcunda astrosohbet 12 16,897 05-18-2014 05:52 PM
Son Mesaj: kalorifer
  Kuzey Ay Düğümü Yengeç Burcunda astrosohbet 7 14,078 05-02-2012 05:11 PM
Son Mesaj: Yakamoz
  Kuzey Ay Düğümü Kova Burcunda astrosohbet 7 13,085 05-01-2012 09:53 PM
Son Mesaj: Mahinur
  Kuzey Ay Düğümü Balık Burcunda astrosohbet 3 10,090 05-01-2012 05:12 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Akrep Burcunda astrosohbet 4 9,657 05-01-2012 04:53 PM
Son Mesaj: astrosohbet
  Kuzey Ay Düğümü Aslan Burcunda astrosohbet 4 17,569 05-01-2012 04:40 PM
Son Mesaj: astrosohbet

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir