[Derin]

1 Temmuz’da Yengeç burcunda gerçekleşecek kısmi Güneş tutulması ülkemiz açısından hassas, kırılgan şartlara işaret ediyor. Güneş tutulmaları süper yeniay zamanlarıdır ve büyük bir tetikleyici etkiye sahiptir. Bu tutulmanın ülkemizin yükselen burç derecesine oldukça yakın gerçekleşmesi, halkı, toplumu birleştirici ögeleri yakından ilgilendirmekte. Yengeç burcundaki tutulmalar özellikle milli hassasiyetler, duygusal bağlar ve geçmişle yakından ilişkilidir. Zira Yengeç burcu kucaklayıcı, koruyucu, anaç özellikleri ile duygusal güveni ve huzuru yakından açıklar. Ancak tutulmanın güney ay düğümü çevresinde gerçekleşmesi, sözünü ettiğimiz bu hassasiyeti geren, yıpratan, daha kopartıcı, birleştirici olacakken ayırıcı olabilecek ögelerin öne çıkabileceğini vurguluyor. Tüm bu nedenlerle, içinde bulunduğumuz dönemde ülke güvenliğini ve huzuru tehdit edebilecek teröre ve diğer yıpratıcı ögelere karşı daha uyanık olmak gereği var.


Diğer yandan bu tutulmanın daha derin ve dönüştürücü özelliklerinin de olduğunu görüyoruz. Zira Yengeç burcunun 9 derecesindeki tutulma Terazi burcundaki Satürn’le ve aynı zamanda Oğlak burcundaki Pluton ile de sert açılar oluşturmakta. Uzun vadeli süreçler açısından bakılınca, 2008’de Oğlak burcuna ilerleyen Pluton şimdi yavaş yavaş ülkemizin 1923 yılındaki doğum anındaki pozisyonunun tam karşısına ilerlemekte. Bu gezegen aynı zamanda karşıtlıkları, anlaşmaları ve düşmanlıkları açıklayan 7. Evde ilerliyor. Pluton çok derin bir süreçten söz etmekte. Astrolojik açıdan Pluton sürekli yenilenmeyi, ölümü ve yeniden doğumu anlatır. Mitolojideki karşılığı Hades ya da yer altı tanrısıdır. Hayatta hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Herşey yenilenmek ve güçlenmek için ölmek, dönüşmek ve yeniden doğmak zorundadır. Pluton’un ülkemiz doğum haritasında yükselen Yengeç burcunda olması, milli kimliğimizde derin yaraların, hassasiyetlerin, güvenilmezliklerin olduğunu açıklamakta. Zira aynı konum vatanı işgal edilmiş bir halkın karşılaştığı mücadeleden yeniden doğumunu da simgelemektedir. Şimdi, tam da bu dönemde, Pluton’un 2014-2015 yıllarında tamamlayacağı yarım döngü içerisinde, sözünü ettiğimiz hassasiyetlerin, problemlerin bir şekilde düzeltilmesi, yeniden üzerine gidilmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerekecek.


Kuşkusuz Pluton’un sunduğu deneyimler hafif ve öylesine süreçler değillerdir. Bu gezegen ölümle yüzleşerek yeniden doğma sürecini zorunlu kılar. Yengeç tarihi ve geçmişi anlatan bir burç olarak derin bir muhasebe getirmekte. Şu anda aktif olan Satürn transiti de yine ülkemizin iç işlerini, iç huzurunu anlatan 4. evde Terazi burcunda adaletin, yasaların önemine işaret etmekte. Önümüzdeki yıl 80 darbesinin getirdiği anayasanın kabulünün ardından tam 30 yıl yani bir Satürn dönüşü gerçekleşmiş olacak. Bu durumda, sözünü ettiğimiz temalar çerçevesinde siyasi alanda yeni bir anayasanın şekillendirilebileceği aşikar gözüküyor. Ancak içinden geçtiğimiz süreçte, toplumu bölen, birbirinden kopartan eğilimlerin de farkında olmalıyız.


R. Hakan Kırkoğlu