[gullusutcu]

EKİNOKS VE BAHAR

21-27 Mart haftası

Haftaya önemli bir tarihin tesadüf etmesiyle başlıyoruz. Yeni bir zodyak yılı ve ekinoks ile bahara merhaba diyoruz. Ekinoks Gün ve gece eşitliğidir ve yılda iki kez yaşanır. İkbahar ekinoksu 21 Mart, sonabahar ekinoksu ise 23 Eylül tarihlerinde gerçekleşir. Aslında tarihte Bu gün-gece eşitliği çok çeşitli anlamlar yüklenerek kutlanmıştır. Güneş’in Koç burcuna geçişi ile yeni bir dönem başlamış olur. Bu başlangıç eski tarihlerden bu yana çeşitli şölenler ve özel ritüellerle kutlanır. Güneş’in hayat veren enerjisi doğaya tohumlanma ve canlılık verir.

Orta Asya Türk topluluklarında “Boz Ay” yani Mart ayının 4 haftası boyunca kutlama yapılırmış. Yani 4 elementin ( Toprak Ateş Hava ve Su elementlerinin) herbirinin sırayla uyandığı Kabul edilir ve kutlanırmış. Diğer bir ritüel ise ateşin üzerinden atlamaktır. Ateş hayat verendir. Canlanma ve arınmayı temsil eder. Bahar ile birlikte ateş (Güneş) yeniden doğaya can verir. Üzerinden atlayarak tüm negatiflikten arınma, eskiyi bırakma ve yeniye merhaba deme zamanıdır. Ateş yeni bir başlangıç için hayat verecektir artık. Güneş bereketli bir dönemin başlangıcını temsil eder. 21 Mart ilkbahar ekinoksu ile artık günler uzamaya başlayacaktır.

Güneş ve Uranus kavuşumu haftanın ilk gününde yaratıcılık ve hareket veriyor. İçimizdeki özgürlük arayışı iyice uyanmış olacak. Uranus’un beklenmedik tarafı iyice açığa çıkacağından süpriz gelişmelerin de meydana gelebileceğini söylemek mümkün. Akşam saatlerinde Ay’ın Neptün ile yapacağı olumlu açı, hayallerimizin bizi sarmalayacağını, hoş duyguların ve romantizmin hakim olacağını gösteriyor.

Salı günü Ay akrep burcunda seyrediyor olacak. Tutkular ve hırs hakim olabilir. Pluto ile dirsek teması halinde olacağından hükmetme, yönetme ve kontrol etme arzumuz ön plana çıkacak. Pluto sahnedeyse geri dönüşü zor olan farklı bir aşamaya taşınmamıza neden olur. Bu değişimden ne denli honut olacağımızı ilk etapta anlamamız mümkün olmayabilir. Tutku ve hırs herzaman kontrol altında tutulması gereken dürtülerdir.

4 gezegenin Koç burcunda hizalanması, aceleci tavırların hakim olacağını, sonunu düşünmeden hareket edebileceğimizi işaret ediyor. Ancak kontrol ve sorumluluk gezegeni Saturn, Terazi burcundan karşıt görüşlerini bildirecek ve olayları kontrol altına almaya çalışacak. Belki de birtakım zorluklar çıkararak düşüncesizce yeni başlangıçlar yapılmasına engel olabilir, kim bilir…

Çarşamba günü Ay Venus karesi var. Aşırı sahiplenme dürtüsü, lişikilerde özgürlük arayışı ile çatışacak ve kırılgan bir zeminde dans ediyor olacağız. Son Dolunay’ın etkisi ve Uranus’un özgürlük arayışının tetiklenmesi ile birlikte birtakım kopuşlar ve sonlanmaların yaşanması söz konusu olabilir.

Perşembe günü Ay Yay burcuna geçerek iyimser bir ruh haline bürünmemizi, olaylara daha optimist bir bakış açısıyla yaklaşmamızı sağlayabilir. Bu güzel bir etki. Güneş ile olan olumlu açı; duygularımızın benliğimize rehberlik edebileceğini gösteriyor. Ancak Uranus’u de kolayca tetikleyeceğinden süprizlerin heran kapımızda olmasına da sebep olabilir. Uranus’un ne zaman ne yapacağını kestirmek pek mümkün değildir. İsyanların ve başkaldırının artması da ihtimaller dahilindedir.

Cuma günü Ay Merkür uyumlu açısı ile hızlı ve duyarlı olabiliriz. Acelecilik, fevri davranışlar, duygusal değişimler söz konusu olabilir. Akşam saatlerinde ise Mars’ın Ay tarafından tetiklenmesi ile gerginlik iyice artabilir. Tez canlılık istenmeyen sakatlıklara kazalara sebep olabilir. Başka bir dey,şle dünyada yaşadığımız gerginliğin iyice arttığı günlerin başlangıcı diyebiliriz.

Cumartesi öğlen saatlerinde Ay’ın Güneş ile zorlayıcı açısının ardından Pluto ile kavuşum yapacak. Bu durum zorlanmayı da bereberinde getirecek. Baskı ve zorbalığa işaret ediyor. Güneş Uranus’un isyankar tarafını açığa çıkarırken, Ay da Plutonun yıkıcı etkisini tetikleyecek. Ay’ın Oğlak burcundaki seyri devam ederken Saturn ile girişeceği kavga karamsarlık ve deprsif duyguları sahneye taşıyor olacak. Kendimizi ispat etmek için çok fazla çalışmak zorunda hissedebiliriz.

Pazar günü ise Ay yine kavgacı tutumuna devam edecek ve Merkür ile restleşecek. Tutarsızlık ve huzursuz bir zihin ile baş etmemiz gerekebilir. Aynı gün Bolluk bereket gezegeni Jupiter ile büyük öğretmen Saturn’un düellosuna şahitlik yapacağız. Bu iki gezegenin karşıtlığı, kaynakların daralmasını ve ekonomik krizleri işaret ediyor. Bolluk döneminden daha dikkatli olmamız gereken bir döneme geçiş yapıyoruz. Fırsatların da kısıtlı olacağını söylemek mümkün.

Venus’un yüceldiği Balık burcuna geçiş yapması ile ilişkilerde anlayış, kibarlık, yardımseverlik söz konusu olacak. Hatta Romantizmin hakim olabileceğini de söyleyebiliriz. Neptun ile olan kavuşum açısı fedakarlık dozunun aşırıya kaçması halinde kurban rolune kolayca geçilebileceğini de vurguluyor. Aşırı duyarlılık kolay kırılmaya sebep olabilir.

Zor bir dönemden geçiyoruz. Etrafımıza bakınca çok da iç açıcı olaylar göremiyoruz. Bizden çok bağımsız görünse de aslında tam da merkezinde olduğumuzu düşünüyorum. Davranışlarımızın ve düşüncelerimizin sorumluluğunu almamız gereken bir dönemdeyiz. Zamanın çok hızlı aktığı ve enerjilerin oldukça yoğun olduğu bu dönemde yaratma gücümüz de yüksek. Bu sebeple sözlerimizin ve duygularımızın bıraktığı izler boomerang gibi bize geri dönüyor. Doğa ile barışık ve içiçe yaşamayı öğrendiğimizde sadece doğanın döngüsünü değil, onun ayrılmaz bir parçası olan insanı da anlayabileceğiz. Bizden gayri olanı anladığımızda belki de daha olumlu duygularla yaşamımızı sürdürebileceğiz. Her zaman arayıp durduğumuz huzur belki de burdadır kim bilir…

İyi haftalar

Didem Can

İstanbul