[Derin]

Bu hafta 21 Mart’ta Güneş, Koç burcuna geçmiş olacak ve Zodyak’ın yeni yılı Bahar mevsimiyle başlamış olacak. Koç’ta 4 gezegen olması bunlara karşıt yapan Terazi’deki Satürn’e rağmen, aceleciliğin ve tedbirsizliğin çok fazla ön plana çıkacağına işaret ediyor. Yarını ve atılan adımların bir sonraki aşamasını düşünmeden harekete geçme dürtüsü oldukça yoğun ve dürtüsel tepkisellik yükselmiş durumda. Hepimiz için 19 Mart’taki dolunay, tüm bunların duygusal hayata olan etkisini belirgin şekilde göstermiş, ve sonuçları farkındalıkla bilinç seviyesine çıkartmış olmalı. Bu nedenle bahsettiğim atmosfer, yeni ortaya çıkan bir oluşum değil. Aslında 12 Mart’tan bu yana devam eden telaş, tedbirsizlik ve ani tepkiselliğin olası sonuçlarını 19 Mart’ta anlamış olmalıyız, çünkü bu durum daha uzunca bir sürece yayılacak. Belki bir sonraki Bahar’a kadar bunun sonuçları üzerine konuşuyor ve düzeltmeye çalışıyor olacağız ve maalesef bu konuda fazla iyimser değilim.



Akıl karışıklığı ve gerçeklerden uzaklaşıp hayal aleminde kalma arzusu, bu telaşın içinde daha uzunca bir süre devam edecek. Her ne kadar tam olarak anlamak 2012’yi bulsa da, Neptün 5 Nisan’da Balık’a girince her şeyin yalan ve şaşırtmaca olduğuna ilişkin karmaşa daha da çarpıcı olacak. Eğer değişim için gücü elinde bulunduranlar şimdiden aynı gemide olduğumuz gerçeğini görmezden gelmeye devam ederler ve herkesin eşitliğini gözetmezlerse sanırım yeni başlangıçların refah getirmesini hedeflemek sadece bir hayal olarak kalacaktır. Bu durumu hem kendi özel hayatınızdaki krizlerde hem de dünyada şu anda süre gelen gelişmelerde gözlemleyebilirsiniz. O yüzden verdiğiniz kararlarda ve tepkilerde ne kadar baskıcı, zorlayıcı ve ısrarcı olduğunuzu şimdi fark ederseniz belki hala birliği koruyup taahhüdünüzü yerine getirmek için zamanınız olur. Aksi taktirde sadece olaylar başınıza gelir; bunca emek ve birlikte varılması gereken sonuçlar tepkiye kurban olur…örneğin şu anda evliyseniz ve hayatınızı birileriyle paylaşıyorsanız birbirinize sorarak kararlar almaya dikkat edin, ilişkilerde neye ve kime emek vereceğinizi iyi düşünün, öncelikleriniz sizi kendi gideceğiniz yoldan alı koymasın ama bunu yapış biçiminiz gelecekteki bedeli değiştirecektir. Bunun muhakemesi için geçmişe takılıp kalmayın, ama sadece ‘gelecek’ de olmayın; anda kalın. Einstein bir sözünde ‘ Geçmiş, gelecek ve şu anı ayıran şey sadece ısrarcı bir ilizyondan ibarettir’ diyor. Sanırım Neptün Balık’a girince bu sözün anlamını daha iyi anlayabileceğiz.



31 Mart ve sonrası daha fazla strese ve ani patlamalara işaret ediyor. O dönemde tahammülsüz bir şekilde harekete geçme azmi ve ısrarcılığı çok yüksek. Savaş tanrısı Ares başa geçecek ve Romalıların baş tacı ettiği Ares mi? Yoksa Yunanlıların kanlı Ares’i mi bize kendisini gösterecek? Doğrusu her ikisinin de zaman-zaman karşımıza çıkacağı ve içimizdeki sesini yükselteceği kesin. O yüzden kendi otoritenizi ve duruşunuzu ilan ederken yapıcı ve yıkıcı savaş tanrısı arasında seçim yapacağınızı hatırlayın. Bazen tüm gücünüzle var olmak için savaşmak zorundasınız, bu yolda zalim olma arzusu bazen baskın gelebilir. Bazen de sırf dediğinizi yaptırmak için baskıcı ve tehditkar olabilirsiniz. Savaşın sonunda elde edeceğiniz şeyin önemine göre taktiğinizi değiştirmeyi unutmayın. Hiç değilse önce bunun için derin bir nefes alın. Bu iki farklı Ares, önümüzdeki günlerde hepimizi bir seçime ve ait olduğumuz yerde ‘ben buradayım’ diye sesimizi yükseltmeye zorlayabilir. Bunun için geriye dönüşü olmayan bu yolun sizi nereye götürdüğüne dikkat edin, aşırı tedbirli olun demiyorum; zaten olamayız ama en azından kendi iç dünyanızla uzlaşma içinde olacak kadar objektifliği ve mesafeyi kendinize vermeye dikkat edin. Dünya olaylarında bu mesafenin verilmediğini görecek ve belki de var oluş hakkınızı aramak isteyeceksiniz veya içinizden daha güçlü bir isyanın yükseldiğine tanıklık edeceksiniz. Otoritenin zalim yanını ve savaş çığlıkları atan tüm karanlığını görüp şaşırabilirsiniz. Kendinizi kandırılmış ve hayal kırıklığına uğramış hissedebilirsiniz.



Eskiden gelen bilgilere göre, Mart ayının adının Mars’tan dolayı olduğu söylenir, çünkü savaşa çıkmak için Mart ayı beklenirmiş; ve bu yüzden savaş ayı olarak Mars’ın adının Mart ayına verildiği rivayet edilir. Maalesef şu ana kadar dünya liderleri bunu doğrulayacak şekilde hareket ettiler ve yeniden Mart ayını tercih ettiler. Üstelik bu eş zamanlılık 21 Mart’a rastladığı için ne yazık ki savaş kısa sürmeyecek. Fakat gene de Satürn Terazi burcunda kaldığı süre içinde diplomasi mümkün.



Bu yazıda Mars’ın (Ares) ön plana çıkması Uranüs’ün Koç burcuna geçişi ile oluştu. (Koç’un yöneticisi olan Mars 10 gün sonra Koç’a geçecek). Nükleer santrallerin astrolojideki yöneticisi Uranüs’tür ve Mars, Uranüs’ün 11Mart’taki konumuna ayın 31’inde gelecek. Eğer o zamana kadar yeterli önlemler alınmazsa Mars olası problemleri hızlı bir şekilde tetikleyecektir. Geçen yıl, volkanların harekete geçtiği zamanda da Uranüs aynı derecelerdeydi ve şimdi Mars aynı derecelerin üzerinden geçerek 3 Nisan’daki yeniayın başkahramanı olacak. Bu nedenle önümüzdeki haftaların ve ayların sakin geçeceğini söylemekten çok uzağız. Sanırım hepimiz kendi hayatlarımızda da bir şeylerin mücadelesini vermekle meşgul olacağız, bu mücadele ‘ben buradayım!’ mücadelesi. Bu hem zihnen hem fiziksel olarak geri dönüşü olmayan bir mücadele olacak. O yüzden genellikle bir ayrılık olarak tanımlanır, kendinizi gerçekleştirebilmek için ayrılmanız gerekir.



3 Nisan, hem Neptün’ün Balık burcuna geçişinden önceki son yeniay olması ve Koç burcundaki yığılmayı tekrar gündeme getirmesi açısından oldukça gergin olacağa benziyor, ama yepyeni başlangıçlara işaret eden dinamik bir oluşum barındırdığı için de çok dikkat çekici bir başlatma potansiyeli var.



Böylesine hızlı ve kaotik bir dönemde 30 Mart’ta Merkür Koç burcunda geri gitmeye başlayacak, bu aslında belki biraz geri adım atmak ve tekrardan düşünmek için elverişli bir süreç olabilir. Her şeyin böylesine hızlandığı bir zamanda haberci ve ilinti kuran özelliği ile bilinen Merkür’ün yavaşlaması çok anlamlı. Böylece herkes kendi iç dünyasına nispeten daha kolay ulaşabilir ve gerçekte neyin daha hayati olduğunu sorgulayabilir. Merkür 23 Nisan’da ileri hareketine başlayacak ancak eski yerine dönmesi 12 Mayıs’ı bulacak, o yüzden eğer işleriniz biraz beklemeye takılırsa ve yaptığınız seçimler geri dönmeye başlarsa bunların düzelmesi için kendinize 12 Mayıs’a kadar zaman tanıyın. 30 Mart - 12 Mayıs arasında acele etmektense, belki gecikmeler daha sonrası için hayrınıza olabilir, buna en azından dikkat edin. Ayrıca yukarıda bahsettiğim yol ayrımlarına baş koymadan önce 23 Nisan’a kadar durumu tekrar- tekrar düşünün ve özellikle Nisan ayının son haftasında sağduyulu olmayı ihmal etmeyin. Kendinize hep gerçek isteğinizi ve gerçek hedefinizi sorun. Elde ettiğiniz sonuçla ne yapmayı hedeflediğinizi biliyorsanız yol ayrımında ona göre seçim yapın. Boşuna kan dökmeyin, diplomasi yolu hala açıkken dökülen kendi kanınızdır.





Yazan: Meltem Ersoy- 19 Mart 2011