Değerlendir:
  • 22 Oy - 2.91 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Astrolojide Elementler
Yazar Mesaj
salmakis Çevrimdışı
Scorpio Vip
*****
Scorpio Vip

Mesajlar: 172
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 10

Mesaj: #1
Astrolojide Elementler
Astrolojide Elementler
Geleneksel öğretilere göre bazı elementlerin birbirleriyle uyuşması daha zorken, bazı elementler karşılıklı olarak birbirleriyle iyi uyuşurlar. Örneğin feminen olan su ve toprak elementlerine göre maskülen elementleri oluşturan hava ve ateş birbirleriyle daha uyumlu ve bağlantılıdırlar.

Popüler astrolojik ortaklık tahminleri bu ana ögeyi esas alırlar. Aynı elementten olan burçların birbirleriyle daha iyi geçinebilecekleri açıktır. Kendi elementimizden olan kişilerle birlikte olmamız dünyaya aynı şekilde baktığımız anlamına gelir. Daha da ötesi, aynı elementten olan kişileri çok daha iyi anlarız. 12 burca ana hatlarıyla baktığımızda 6 maskülen, 6 feminen burç ortaya çıkar ve aynı grupta bulunan insanlar birbiriyle diğer gruplara göre daha iyi anlaşırlar.

MASKÜLEN VE FEMİNEN ELEMENTLER


Maskülen(Eril) -Feminen(Dişil)

Ateş Hava -Toprak Su
Koç Terazi -Oğlak Yengeç
Aslan Kova -Boğa Akrep
Yay İkizler -Başak Balık

Yaşamın görünen yanını temsil eden alanlara -örneğin ilişkiler veya ortaklıklar- basit bir biçimde yaklaşılıp yaklaşılmaması gerekliliği açık uçlu bir sorudur. Gündelik hayatta konuşulan dilde bile bu konu hakkında çelişkili iki fikir mevcuttur. Bir yandan "Aynı türden kuşlar bir sürü oluştururlar" denirken, diğer yandan "Zıt kutuplar birbirlerini çeker" sözleri bu iki farklı fikri özetlemektedir. Öyleyse bu iki farklı fikirden hangisine inanmalıyız?

"Aynı türden kuşlar bir sürü oluştururlar" sözü kurduğumuz arkadaşlıklar ve bir grup içinde edindiğimiz deneyimler için iyi bir altyapı teşkil eder. Bu aynı zamanda birbiriyle iyi uyuşan elementlerin durumunu da açıklar. Bu söze karşıt gibi görünen "Zıt kutuplar birbirlerini çeker" sözü ise ilişki için bir paroladır - yoksa erkek ve kadın arasındaki zıtlıktan daha büyük bir karşıtlık mı var? İşte bu yüzden ilişkilerle ilgili astrolojik göstergeler, söz konusu durum esas alınarak yapıldığında tartışmaya açıktır. Aslında bu durum açıkca şuna işaret etmektedir: Kendi grubumuzdan olan ya da astrolojik olarak iyi uyuştuğumuz bir elementle iyi ilişkiler içinde olsak bile, kurmuş olduğumuz bu bağlar bir ilişkinin tam anlamıyla yaşamsal olarak doyurulması için yeterli heyecanı oluşturmazlar. Bu durumda tüm elementlerin ve tüm burçların birbirleriyle ilişkiye girmeleri (diğerlerine göre zor, belki de umutsuz denebilecek kadar olumsuz olanlar hariç) tamamiyle olasıdır.

Yalnızca içimizde bulunan dört elementi geliştirerek bütünleşebiliriz. Bu nedenle öncelikle her elementin diğer elementlerle ne tür bir ilişki içinde olduğunu, öz olarak ne tür bir anlam taşıdığını ve diğerlerleriyle hangi şekillerde uyuştuğunu anlamamız gerekir. Aşağıdaki açıklamalarda elementler kişi sadece o elemente sahipmiş gibi açıklanacaktır, öte yandan böyle bir açıklama kendi başına doğru olamaz, çünkü hepimiz dört elementin karışımıyız. İçimizde dört elementten birisi daha güçlü olduğunda, bu elementi daha güçlü bir şekilde ifade ederiz.
ATEŞ ELEMENTİ: İradesi, İstekleri Güçlü İnsan
Ateş burcunda doğan bir kişi iyimser ve coşkun bir dünyada yaşar (dünyayı böyle algılar) ve bu nitelikleri ifade edebilecek kapasiteye sahiptir. Risk almadaki cesareti ve kendine duyduğu güçlü inanç tükenmek bilmek enerjisinin kaynağıdır. Dürtülerinin gücüne güvenir, arzularının ve inançlarının peşinden koşar, aynı zamanda kendisini olayların merkezine yerleştirmekten hoşlanır. Fark edilmek önemlidir, bu yüzden görünür bir yerde olmak için büyük çaba sarf eder. Ateş, gücüyle diğer insanları harekete geçirir ve hedeflerine ulaşmaları için onları coşturur. Bu, onun harekete geçme ve harekete geçirme için kullandığı itici gücün biçimidir. Bir topluluğa hitap etmede üstat sayılır. Belirgin bir biçimi olmayan "geleceği" çok sever. Çünkü onu kendi isteğine göre şekillendirebilecektir. Damarlarındaki kanın dalgalanmasına yol açan büyük başarıları ve yeni başlangıçları riske atmaktan hoşlanır. Meydan okumak için yeni alanlara ihtiyaç duyar ve bir noktaya kadar başarısız olsa bile hemen toparlanır, ayağa kalkar ve yeniden dener. Onun için "bir dahaki sefer" veya "yeni bir başlangıç" her zaman mevcuttur.

Ateş grubu insanı başlangıçların ustasıdır. Ancak bazı projeleri elle tutulur ve görünür biçime sokmakta ateşi yetersiz kalır. Sabırsızlık en ayırt edici özelliğidir. Ekin ve hasat arasındaki zaman onun için sık sık bir sabır sınavına dönüşür. Ateş çabuk tutuşur ancak çıkan gücü (ısıyı) sürekli aynı yükseklikte tutmak ve enerji kaynaklarını doğru kullanmak sahip olduğu bu güce dahil değildir. Rutin işler ona göre değildir, çünkü spontan davranışlara izin vermez. Yeni olana karşı duyduğu isteğin ve onu özgürlüğe yönelten şeylerin önüne sıkıcı bir set çeker. Ateş insanı için geçmiş onu ilgilendirmeyen sıkıcı bir şeydir, çünkü orada değiştirilebilecek bir şey yoktur. Devamlı ileriye gitmek, ilk olmak ister. Bir hedefe inanmak onu harekete geçiren makinedir.

Ateşli insanlar hayatın akışını yakalayarak bir şeye sahip olmak yerine hayata müdahele etmeyi tercih ederler. Ateş elementinden olan insanlar iç gerilimlerine tahammül etmekte diğer elementlere göre daha çok zorlanırlar. Bu gerilimleri sayesinde itici güçlerini kanalize ederek olabildiğince çabuk harekete geçirirler ve gerilimin üstesinden gelmiş olurlar. Bu, kendini ifade etme gücü bazen çocuksu bir spontanlıkla yönlenir ve en büyük pastayı kazanmak gibi bir motivasyona dönüşür. Ancak risk almaktaki büyük isteklilik, kendini kontrol etmekteki eksiklik ve her hangi bir eleştiriye duyulan büyük nefret (kendi kendini eleştirme dahil) ateşli sabırsızlığıyla birleşir ve asil planlarının tahmin edilemez bir maceraya dönüşmesine yol açar -ki bu da çoğunlukla herşeyin yerle bir olması anlamına gelmektedir.
ATEŞ ve DİĞER ELEMENTLER
Ateş, toprak grubu burçlarıyla -gerçekçilikleri, objektiflikleri ve temkinlilikleri ilişkiyi dengeye oturttuğu halde- zor geçinir. Ateşin bakış açısından toprak çok yavaş, çok sıkıcı, olaylara devamlı temkinli ve şüpheli yaklaşan, gerekçelerle hareket eden ve herşeyin zirvesinde ateş insanının her zaman doğruluğunu ispat etmesini gerektiren gerçekleri talep eden bir şekilde görünmektedir. Tüm bunlar bir ateş insanı için çok zahmetli, imgelemi dar ve özellikle onun coşkusunu tehdit edici olarak algılanmaktadır.

Diğer yandan ateş ve su grubu ilişkileri söz konusu olduğunda da ateş grubu insanları için zorluklar ortaya çıkmaktadır, çünkü suyun duygusallığından kaynaklanan hareket eksikliği sürekli karamsarlığı ile birleştiğinde ateşi saf dışı bırakmaktadır. Su bireylerinin ihtiyatlı olmalarına yol açan duygusallıkları ateş insanları tarafından korkaklık olarak değerlendirilmektedir. Kendisini güvenilir bir şekilde zor elde edilir ve ilgi odağı olacağı bir yere yerleştirmeden önce bu karşıtlığın ona etrafında nelerin olup bittiğini görmesi için yardımcı olmasına izin vermelidir. Ve etrafında neler olup bittiğini öğrenmesine kesinlikle yardımcı olabilecek bu zıt kutubu fark etmesi gerekmektedir.

Ateşin alevlerini körükleyen tek grup havadır. Ateş insanları hava grubundan olan insanlara bayılırlar. Çünkü düşünceler (hava) devamlı olarak onların ateşli isteklerine taze besin sağlar. En azından havanın kurnaz bir tilki gibi sorular sorması ve onların inandıkları şeyler için sebepler aramaması hoşuna gider. Düşünceler (hava) ve irade (ateş) olumlu bir şekilde birleşir ve bu da doğal olarak yeni projelerin doğmasına yol açar. Bazı durumlarda ise hava fazla ısınır ve atmosfere gürültü (hava) ve duman (ateş) hakim olur.

TOPRAK ELEMENTİ: Gerçekçi İnsan
Toprak insanının dünyası gerçeklerin, deneyimlerin, düzenin ve kurgunun dünyasıdır. Eliyle tutup kavrayabildiği ve duyuları ile algılayabildiği herşeye değer verir. Toprak insanı ateşli spekülasyonlara sıcak bakmaz, yükseltilmiş teoriler onun için çok havadadır ve su grubuna özgü fanteziler onun gerçeklik duygusuna pek hitap etmez. Toprak grubu insanı elindeki bir kuşu çatıdaki iki kuşa tercih eder. Onun için en önemli şey elinde ne kaldığı ve cebinde ne olduğu, yani sonuçta akşam dönerken evine ne götüreceğidir. Toprak insanları hareketlerinde planlı (önceden tasarlanmış) ve yavaş olabilirler, ancak çok dayanıklıdırlar ve bir yerde kalma (direnme) güçleri vardır. Bir projeyle ilgilendikleri zaman hedeflerine ulaşana kadar bu projeyi doğrudan ve sürekli olarak uygularlar. Pragmatik değerlere karşı duydukları derin güven onları geleneksel olanın koruyucusu ve uçarı ütopyaların yergicisi yapmaktadır. Modern çözümlerden çok, denenmiş, gerçek metodlara değer verir. Aynı şekilde "geçmiş" ve "şimdi" ne olduğu belli olmayan, belirsiz ve güvensiz "gelecek"ten daha önemlidir. Kök salmış toprak insanı idealler, düşünceler ve arzular dünyasını -bazen de gerekli olan hayaller dünyasını- ısıtmak için isteksizdir.

Toprak insanı bildiği ve alışık olduğu konular için koruma ve gözetmede eli açık davranır, çünkü koruma ve gözetme onun dayanağı ve en iyi bildiği şeydir. İşte bu yüzden rutin ve tekrar eden şeylere bayılır, dolayısıyla değişimler ve yeniliklerle başa çıkmakta zorlanır. Tabii ki diğer elementler de bu kişinin inatçılığı, ödün vermezliği ve uygun gibi gelmeyen herhangi bir şeye karşı direnciyle başa çıkmakta zorlanırlar. İlham ve hayallerden yoksunluğu, güvenliğe duyduğu ihtiyaç onu kanıtlanmış ve denenmiş teorilere dayanmaya götürdüğünde ve umutsuzca paraya, mala, mülke, gerçekliğe ve elde ettiği şeylere bağlandığı zaman hayatın anlamını ve sunduğu zevkleri kaçırma tehlikesi baş gösterecektir.

TOPRAK ve DİĞER ELEMENTLER
Hareketli ve tez canlı olan hava grupları bazen toprak insanı için çok gürültücü olabilirler. Hava grubu insanları fazla emek sarfetmeden, çabucak ve kolay bir biçimde toprak grubu insanlarının emin oldukları kurguları bulandırabilir veya onları hiç ilgilendirmeyen fazla modern fikirlerle ortaya çıkabilirler. Özellikle teori ve pratik birbiriyle çeliştiğinde, buna anlam veremezler; "Neden bu kadar yükseklerde uçuşan düşünsel akrobasilerle akıllarını karıştırsınlar ki!" Toprak elementinden olan insanlar yalnızca duyularıyla algılayabildikleri ve onlarla bir şeyler yapabildikleri şeylere değer verirler. Algıları yalnızca algılar için kullanmak ona lüzumsuz gelir, aynı zamanda hava dünyasını daha çok kavrayacak yetileri geliştirmesi onun için gerekli olabilir, çünkü bazı şeylerin daha kolay akabilmesi için hava ruhunun yaratıcılığının sağlayacağı kolay çözümlere ihtiyacı vardır.

Toprak insanının ateş insanı ile özel bir sorunu vardır, çünkü toprağın büyük bir özenle inşa ettiği rezervlerini ateş büyük bir kayıtsızlıkla yakıp yok edecektir, ve arkasında da kavrulmuş topraktan başka bir şey bırakmayacaktır. Bu onun ateşe yönelik en büyük çekincesidir. Toprak insanı ileri atılan sabırsız ateşi yalnızca hesapsız bulmaz, aynı zamanda beklenmedik tehlikeler için çok hazırlıksız olduğunu da düşünür. Ancak ateşin ısısı dünya için iyidir. Toprağın yaşamına sağlıklı bir coşkunluk ve yoğunluk getirir, ve bunu da bir şeyleri hızlı yapma isteği, gücü ve devamlı uçuşan iyimser alevleri ile yapar.

Su toprak için verimi arttıran bir unsurdur. Onun duygu derinliği toprak insanını aşırı katılaşmaktan korur. Su toprağı yumuşatır. Buna rağmen, sel olduğunda bereketli toprak tehlikeli bir bataklığa dönüşür.

HAVA ELEMENTİ: Entelektüel İnsan
Hava insanı teoriler, düşünceler ve soyut olan herşeyin dünyasında kolay hareket eder. Çok çabuk kavrama becerisine ve kendini ifade edebilmek için tetikte bir sözsel yeteneğe sahiptir. Değişim ve ilişki kurma ihtiyacı onu bir yerden bir başka yere doğru sürükler, diğer yandan özgürlüğe ve bağımsızlığa karşı duyduğu arzu onu herhangi bir yerde fazla zaman harcamaktan alıkoyar. Böylece hava insanı diğer insanlarla arkadaşça ve açık bir şekilde ilişkiler kurar, ancak mesafeli ve "cool" bir etki yaratır.

Düşünce treni devamlı olarak raydan raya geçer, yüzeydedir. Bu insanlar zeki, bilgi vermeyi seven, düşünsel alanda yaratıcı, devamlı bilgi aktaran, çevreleriyle bağlantı kuran, soyut bir şekilde düşünen ve sorgulayan kişilerdir. Fakat derinlere inip çıkarım yapmaktan, duygulara sarılmaktan kaçmayı genellikle başarırlar. Bu durumda da hava insanına özgü olan hafiflik, canlılık ve devamlı meraklılık sonunda onu sabırsızlık, sinirlilik ve dağılmaya götürür.

Herkese ve herşeye karşı duyduğu bitmez tükenmez ilgi onu belirgin bir noktada durmaktan alıkoyar ve bir vatana ihtiyaç duymayan ağırlıksız nesnelere çevirir. İcatlar ve buluşlar gerçekleştirebileceği tek alan olduğu için "gelecek" hava insanının düşünceleri için en iyi altyapıyı sağlayan oyun sahasıdır. Yeni olan herşey tüm olasılıklara açıktır. Deneyler ve ütopyalar için yer bırakır.

Hava insanı sürekli duruluk ve tarafsızlık için çabalayıp dursa da bazen kendisi bile kendi soyut dünyasının yüceltilmiş labirentlerinde kaybolabilir. Kendi fildişi kulesi laboratuvarında yüksek uçuş teorileriyle ilgili deneyler yapan, ancak bir anlamı olduğunu ispatlasa da kimsenin nasıl kullanılacağını bilmediği icatlarda bulunan bir profesöre benzer.
HAVA VE DİĞER ELEMENTLER
Hava, dünyayı gerçekçi duyularla algılayan toprakla ilişkilerinde zorlanır. Toprağın hiçbir hareket içermeyen gerçekçiliği havanın gökyüzünde kurduğu kaleleri yere çarparak parçalar. Diğer yandan bu birleşim hava insanı için çok değerlidir, çünkü havai (uçuşan) düşünceler yalnızca toprakla ilişki kurduğunda yararlı bir dönüşüm sürecine girer ve pratik dünyada kendine bir yer bulurlar.

Su hava için de genellikle kapalı bir kitap gibidir. Duygular dünyası hava için belli belirsiz ve kavranması zor bir alandır, çünkü mantıklı değildir. Hava insanı tarafından en fazla psikolojik açıdan ele alınabilir -duygular hava için yalnızca gülünüp geçilecek bir şeydir. Ancak belli bir noktaya kadar su grubu insanları havanın soyut zekasından dünyayı algılayabilir ve ondaki bu soyutluğu yere indirerek daha insancıl bir düzeye indirebilir.

Bazen ateşin dürtüsel ve kaba enerjisi hava grubuna bile fazla hızlı gelse dahi, hava insanları ateşin sıcaklığına, hareket ve heveslenme becerilerine değer verirler.

SU ELEMENTİ: Duygusal İnsan
Su insanı sezgisel olarak kendisini çevresindeki dünyaya uydurur. Antenleri her zaman algılamaya açıktır ve ona mükemmel bir empati yeteneği sağlar. Diğer yandan dıştaki herşeye bu kadar duyarlı olduğu için bu empati yeteneği dıştan gelecek etkilere karşı bir savunma oluşturmaktan alıkoyar. Su insanları inanılmaz derecede alıcıdırlar ve bu durum kendileriyle ilgisi olmayan enerjiler ve güçler tarafından etkilenmelerine yol açar. Duyarlılıkları diğer insanların kendilerinden ne beklediğini kavramalarını sağlar. Onların taleplerini karşılama konusundaki büyük isteklilikleri sonucunda binbir surata sahip ve o anda karşısındaki kişi neye ihtiyaç duyuyorsa o görüntüye kolayca girebilen bir insan ortaya çıkar.

Buna uygun olarak, su insanları kendi sınırları ve kendi kimlikleri konusunda bir duygu geliştirmekte zorlanırlar. Tüm bunlara rağmen, hedefleri konusundaki sezgisel güçlerini hafife almak yanlış olur, çünkü hiçbir şey onu gerçek kaderine ulaşmak için izleyecek olduğu yoldan alıkoyamaz -bu yol diğer elementlere göre kuşkulu, sapa bir yol olsa bile. Yardım etme isteği, empati, içgüdülerinden emin oluş, sempati ve kaydadeğer sezgisel yeteneği su'yun gücüdür ve bu yüzden su insanlarını kendilerini sağaltma veya şifa veren konulara adarkan görebiliriz.

Su insanı güzel hikayeler anlatabilmesine rağmen kendisini formal terminoloji ile ifade etmekte zorlanır ve birşeyleri gerçekçi olarak betimleyemez, çünkü ayık bir dünya gerçekliği ona ait değildir. Zengin hayaller içinde kendisini daha çok evinde hisseder. O diğerlerini dinleyebilen doğal bir ruh doktoru olarak doğmuştur. İnsanlarla derin bir empati içine girebilr veonları dinleyerek derin bir şekilde anlayabilir. Peri hikayeleri anlatan şair, sanatçı veya sihirbaz da doğal olarak odur.

Duyarlılığı onu diğer elementlere göre daha az cüretkar kılar, hatta bazen hayatla başa çıkmakta bile zorlanır. Dış dünyanın talepleri gittikçe zorlaştığı zaman kendisini baş edebilecek durumda hissetmez, sık sık içdünyasına ya da hayaller dünyasına kaçar ve dışarıdaki ağızdalaşının bir şekilde bitmesini umar. Uç deneyimlerde bu onun toplumdan ve insanlardan kaçan birisi olmasına yol açar. Gerçeklik yalanlanır, mantığın giremediği alanlara ya da sarhoşluğa dalınır. Daha sonra geçmiş, hayalleriyle birlikte onu sıkıca kavrar ve bu kayış bir ileriye bir geriye doğru amaçsız bir harekete dönüşür. Ruhu tekrar hatıralara yakalanır ve "eski" yeniden ortaya çıkar. Herşey bittikten yıllar sonra olsa bile aşina şeyler rüyalarda kendilerine yer bulurlar.

Başka hiçbir elementin inemediği derinliklere yalnızca su inebilir ve dibe oturduğunda sakinliğini korumayı başarabilir. Su kendi kendini harekete geçiremez. Bunun için itici bir güce, dıştan bir müdahaleye gerek duyar veya daha da iyisi, akışına sebep olacak bir eğime ihtiyaç duyar -kuşkusuz bunu destekleyecek bir altyapı dahil.
SU ve DİĞER ELEMENTLER
Su grubu insanları toprak elemanlarının atmosferine değer verir, çünkü şeklini ve güvenliğini oluşturmak için toprağa ihtiyaç duyar, ancak bu değerin su kurumadığı sürece bir anlamı vardır. Örneğin toprağın inanılmaz gerçekçi düşüncelerinin suyun duygularını olan iç bağlılığını bastırmaya çalışması gibi.

Derin su perspektifinden bakıldığında hava süper bir element olmaya niyetlidir. Havanın yaklaşımı çok soğuk ve nezaket kurallarına uygun olduğunda, su kendisini kapatmak için bir buz tabakası oluşturur, böylece kendini soğuk entelektin analitikliğinden koruyarak ruhunun derinliklerinin görülmesine izin vermez. Ancak bu iki elementin iyi uyuştuğu durumlarda ruhun derinliklerini sözlerle, müzikle nasıl ifade edeceğini bilen sanatçılarla ve gerçek spiritüel yardımcı ve rehberlerle karşı karşıya geliriz.

Su sıcak ateş grupları söz konusu olunca kaçar. Kombinasyonun anlamı 'buhar'dır. Su çabucak kendini baskı altında hisseder ya da ısınmış duygularını incinmiş hisseder. Öte yandan, ateş dumanının -iyimser ve yaşamdan zevk alarak- hareket biçimi bazen su insanını kendi duygu dünyasından dışarıya çıkarabilir.

http://i1105.hizliresim.com/2011/5/4/3215.gif
06-12-2007 10:55 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
qulsah Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip

Mesajlar: 336
Üyelik Tarihi: Oct 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #2
Cvp: Astrolojide Elementler
Elementler

Astrolojide nitelikler kadar elementlerin de ayrı bir önemi vardır.

Elementler ateş, toprak, su ve hava olmak üzere dört tanedir.

Ateş elementine ait olan burçlar Koç, Aslan ve Yay'dır. Bu gruba ait olan burçların genel özellikleri arasında girişimcilik, kendi kendini yönetme isteği, enerji yoğunluğu, ve risk alabilme konusunda cesaret yer alır. Haritasında ateş grubu ağırlığı olanlar cesur, erkeksi davranışlara meyilli ve yaratıcı yönleri güçlü kimselerdir.

Toprak elementine ait olan burçlar Boğa, Başak ve Oğlak'tır.Bu gruba ait olan burçların genel özellikleri arasında pratiklik, kontrolcülük, dayanıklılık ve maddeye önem verme gelir. Haritasında toprak grubu özellikleri ağır basanlar sabırlı, detay görebilen ve ticari konularda başarılı olabilecek kimselerdir.

Su elementine ait olan burçlar Yengeç, Akrep ve Balık'tır. Bu gruba ait olan burçların genel özellikleri arasında sezgisellik, duyarlılık, içe dönüklük ve başkalarının hislerine karşı duyarlı olma sayılabilir. Haritasında su grubu özellikleri ağır basan kimseler kolaylıkla duygusal iletişim kurabilmeleriyle, hassas ve merhametli yapılarıyla dikkat çekerler.

Hava elementine ait olan burçlar İkizler, Terazi ve Kova'dır. Bu gruba ait olan burçların genel özellikleri arasında entelektüellik, hümanistlik, sosyallik ön planda gelir. Haritasında hava grubu özellikleri ağır basan kişiler, kolay iletişim kurabilmeleriyle, birleştirici ve mantığa önem veren yapılarıyla dikkat çekerler.

[Resim: astro_w2gw_guelah.29705.32345.png?32537]
12-22-2008 02:33 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #3
Elementler ve Aşk
Elementler Ve Üçlemeler
Astroloji; Burçlar Kuşağı'nın yani Zodyak'ın geometrik dizilimine göre iki önemli gruba ayrılır. Dörtlü Gruplama diye adlandırılan dizilim kişinin davranış biçimi hakkında da bilgi vermektedir. İkinci önemli gruplama ise Üçlü Gruplama'dır. Burada da kişinin karakteri hakkında bilgi edinmemiz mümkün olacaktır.

ELEMENTLER

SU GRUBU:
Duygusal - Sezgisel - Hislerde enerjik - Sezgisel kaabiliyetli - Pasif - İçe dönük - Ritmik - Hissi alışverişte bulunan.
Su elementi kişide duyguların ve sezgilerin yönlendirilmesini göstermektedir. Duygusal yönün ve sezgilerin ağır basmasını ve biliçli kullanılmasını da simgeler. Yengeç Burcu'nda bu daha çok ev ve aile ilişkilerinde aynı zamanda da özel ilişkilerindeki duygusallığın yoğunluğunu yöneliktir. Akrep Burcunda bu duyguların biliçli kullanımını ve bilinçli yönlendirilmesini görürüz. Bununla beraber duyguların ve sezgilerin gizli kalmasını da ifade eder. Balık Burcunda ise bu duyguların ve sezgilerin bilinçsiz kullanımını ortaya çıkar. Ayrıca dış etkenlerden biliçsiz olarak fazlasıyla etkilenmeyi de göstermektedir.

ATEŞ GRUBU :
Spiritüel eğilimli - Çabuk uyarılan - Enerjik - Dinamik - Aktif - Yaratıcı - Kendini bilen.
Ateş elementi kişiyi yaşamında kendisinden başkasının yönetmesine izin vermemeye yönlendirir. Daha çok kişi kendi kendisinin yöneticisi ve öncüsüdür. Koç Burcunda bu davranış biçimi kişinin kararlılığını, kendisine güvenini, aktif olma yani faal olma dürtüsünü ve riske atılma isteğini yoğunlaştırır. Aslan Burcunda bu davranış biçimi daha çok organizasyon, genel toplumda ortaya çıkma isteği ve olayların içinde gözde kişi olma yönünde ortaya çıkmaktadır. Yay Burcunda ise belirli konularda ki bunlardan bazıları 'din, felsefe, eğitim, hukuk' gibi dallardır. Bu konularda bilgili ve önder olma isteğini gösterir. Bununla birlikte çevresini genişletmeye yönelik davranışlar gösterir. Ateş grubunun yoğunluğu kişide initcılık ve buna bağlı agresif tutumların ortaya çıkmasına sebep olur. Ayrıca yaratıcılığın iyi kullanılmasını, sert davranışlarda (erkeksi) bulunma isteğini de göstermektedir. Bu özellikler kişinin haritasında söz konusu burçların düştüğü evlerde daha yoğunlukta ortaya çıkarlar.

TOPRAK GRUBU :
Maddi eğilimli - Fiziki hareketlilik - İdrak eder - Pratik - Kararlı - Kendini kontrol edebilen - Koruyucu (muhafaza edebilen).

Toprak elementi kişiyi her türlü konularda pratik olmaya yönlendirir. Bununla birlikte özellikle maddi ve materyel konularda da pratiklik ve iyi kullanımı göstermektedir. Boğa Burcunda bu daha çok maddi ve sahip olma yönünde ortaya çıkmaktadır. Buradaki pratikliği ve çoğaltma isteğini göstermektedir. Başak Burcunda bu daha çok sahip olduğu materyelleri iyi kullanma ve onlara gereken özeni gösterme şeklinde görülmektedir. Sabırlı olmasını, detayları sevmesini ve bu konularda el yeteneğinin gelişmiş olmasını da ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca kendisine ve vücüduna gösterdiği özeni de göstermektedir. Oğlak Burcunda ise bu daha çok pratik yönde organizazyon yeteneğini ve ticaret zihniyeti simgeler.

HAVA GRUBU:
Manevi - İçten aktif enerjili - Açılabilen (hislerini dökmeye hazır olan) - Birleştirici - Entellektüel tutum - Çabuk parlayabilen.

Hava elementi kişinin daha çok iletişime yönelik olmasını anlamındadır. Zihinsel alış verişin gerçekleşmesine yönlendirir. Bununla birlikte sosyal ilişkilerin ve entellektüelliğin ölçüsünü de yönlendirir. İkizler Burcunda haberleşmeyi veya bilgileri biriktirme kaabiliyetini ve bu bilgileri rahatlıkla iletme yönündeki zenginliği görürüz. Terazi Burcunda ise bu daha çok insan ilişkilerini dengeleme yönünde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca genel ilişkilerdeki alışverişin oluşumunu da dengeleme veya eşitleme yönünde ağırlık kazanmaktadır. Kova Burcunda da bu daha çok yakın çevre ilişkilerini ve genel çevre ilişkilerindeki yardımcı olma ve yardım etme isteğini gözlemleriz.

KARAKTERLER

SABİT GRUP :

Sağlam - Konsantrasyon yeteneği - Şiddetli dürtülü.
Sabit grubundaki yoğunluk kişinin dayanıklılığını ve olayların üserine gidebilmeyi göstermektedir. Başarılarının, uzun süreli dayanıklılıkları ve inatlarından gerçekleştiğini göstermektedir. Ağır ve sürekli bir çalışma ritmine alışık olmalarını da göstermektedir.

ÖNCÜ GRUP:
Aktif - Yaratıcı - Teşebbüs etmeyi seven - Verimli.
Öncü grubundaki yoğunluk kişinin karakterinde belirli, daha doğrusu kendisinin seçtiği konularda önde olma ve bilgili olma isteğini göstermektedir. Buradaki yoğunluk kişinin bulunduğu çevreye etki etmesini gelişen olalayların içinde aktif olmasının işaretidir.Gerçekçilik ve mantığın her türlü ilişkileri ve çevrede iyi kullanımını da simgeler. Ayrıca bir şeyler yapabilme, aktif ve faal olma dürtüsünün yoğunluğunu da göstermektedir.

DEĞİŞKEN GRUP:
Ritmik - Değişken - Derinlilik - Genişleyebilen.
Değişken grubun yoğunluğu daha çok kişinin tecrübe edinmesini göstermektedir. Bu tecrübelerin nasıl kullanıld beraber mantığın ve zekanın kıvraklığınıda göstermiktedir. Ayrıca her şeyle uyumluluk sağlamayı da göstermektedir.

astroblog

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
12-23-2008 08:33 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #4
RE: Astrolojide Elementler
ATEŞİN DENGESİZLİĞİ

Eğer birisinin ateş burçlarındaki vurgusu düşükse, ateşli enerji eksiktir ve sindirim zayıftır. Ateş eksikliği genellikle kendisini canlılık, şevk ve cesaret yoksunluğu, yaşama güvensizlik eğilimi olarak gösterir. Hayatta olmanın neşesi bariz şekilde eksiktir ve insan inanç ve iyimserlikten uzaktır. Kendine güven de zayıf olabilir ve genellikle yaşamın taleplerini karşılamak konusunda hevessizlik ve ümitsizlik eğilimi söz konusudur. Meydan okumalar bu insanları genellikle korkutur ve hayatta önemli bir sorunla başa çıkmak uzun zaman alabilir, çünkü deneyim en doruk noktasına ulaştıktan sonra geri kalan psikolojik etkiler kolayca geçmez.
Ateş eksikliği hemen her zaman kişinin hayata yaklaşımında önemli bir problemin göstergesidir. Fiziksel egzersizler ateşli enerjiyi uyarabilir ve bu insanlara tavsiye edilmelidir. Özellikle eğer toprak da eksikse, beslenmeye de dikkat edilmesi gerekir, çünkü bu durumda ağır yiyeceklerin sindirimi güçleşir..
Kişinin mevcut enerjisini tüketmemesi için, egzersiz ve diyet alışkanlıkları dahil her şeyi makul ölçülerde yapmakta yarar vardır.
Diğer yandan bu insanlar çok sabırlıdırlar, güçlü bir Mars veya Güneş vurgusu bu eksikliği telafi edebilir.
Ateş aşırı vurgulandığında, kişi, bir konuda bir şey yapmak için çok geç olana kadar, bu durumu bir sorun olarak algılayamaz. Sonuçta dışında tükenmiş bir kabuk bırakacak kadar 'kendisini yakabilir'^. Bu insanlar aşırı hareketli, huzursuz ve dünyada bir şeyler yapmakla aşırı meşgul olurlar.. Çok fazla ateş diğer insanlarla ilişkilerde de sorunlara neden olabilir, çünkü düşünmeden hareket etmek, kendine odaklanmak ve her şeye rağmen doğrudan hareket arzusu başkalarına yaklaşırken duyarsızlık ve kabalıkla sonuçlanabilir. (Haritada su veya hava güçlü ise durum değişebilir)

C.E.O. Carter bu dengesizliği şöyle anlatıyor.. ''Aşırılık durumunda bu güç kontrol dışına çıkar ve etkisi altındakilerin vahçi, kavgacı, taşkınlığa ve abartıya eğilimli, hiddetli ve düşüncesiz, aşırı güvenli ve kendi isteklerine düşkün olmalarına neden olur. İlkel özellikler ve belirgin bir ego güçlenmesi, kendini önemseme, gösterişlilik, ihtişam ve tantana sevgisi ile karşılaşırız''.

Ateşe aşırı uyumlu olanlar en iyi durumda kendi kendilerini harekete geçirebilen girişken kişiler olurlar ve genellikle büyük cesaret, enerji ve kendini adama gerektiren yeni girişimleri, projeleri, idealist rizikoları başlatıp genişletirler..

Astrolojii psikoloji & dört element kitabından yazıntıdır..
11-15-2010 08:28 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #5
RE: Astrolojide Elementler
TOPRAĞIN DENGESİZLİĞİ

Toprak elementinde vurgusu düşük olanlar fiziksel dünyayla, fiziksel bedenle vaya maddi düzlemde hayatta kalmak için gerekli zorunluluklarla ve kısıtlarla doğal şekilde uyumlu olamazlar. Bugün-burada yiyecek , para, barındırma gibi maddi şeylere bağımlılıklarının gerçekliğini kavrayamadıkları için 'havalarda uçar durumda sersemleşmiş' olabilirler. Bu tür insan genellikle maddi dünyada barınabilmenin gereklerini ihmal eder ve ihmal ettiği gerçeklerin talepleri yüzüne çarpmaya başlayana kadar 'büyümeyi' ve uyum sağlamayı reddeder.. Maddi dünyayla ve gerçekliğin fiziksel boyutuyla temassızlık kişinin dünyada bir yeri yokmuş gibi, kendisini ifade etme çabasında gereksindiği desteği ve güvenirliği sağlayacak köklerden ve temelden yoksun hissetmesine yol açar. Kişi genellikle dünyada durabileceği bir yer, sosyal yapıda uyum sağlayabileceği bir konum olmadığı duygusundadır. Bu dünyaya ait olmama duygusu bu tür insanları yaşamın kendilerine daha gerçek görünen bir başka boyutunu deneyimleme arayışına yöneltir. Örneğin hayal dünyasında daha aktif olmak ya da maddi dünyanın kısıtlarını aşmak için spiritüel
bir arayış içinde olmak gibi. Bir başka deyişle, toprak eksikliğinin bazı olumlu etkileri olabilir. Çünkü kişi ruhsal anlamda veya yaratıcı çabalarında hiçbir sınır kabul etmez. Hayalgücü bazen çok coşabilir ve verimli ürünlere yol açabilir. Ancak kişinin dünyevi yaşamın hiç değilse temel gereksinimlerini kabullenmeyi öğrenmesi gerekir.

Toprak eksikliği fiziksel bedenin ihtiyaçlarını ihmal etmekle de sonuçlanabilir. Fiziksel ihtiyaçlar, göz önünde bulundurulsalar bile, ikincil görünürler. Dolayısıyla genellikle bu kişiler düzenli aralıklarla yemeyi, egzersiz yapmayı ve dinlenmeyi unuturlar. Cilt genellikle renksizdir, bu da yaşam enerjisinin fiziksel aracı yeteri kadar canlandırmadığının göstergesidir. Oysa toprak elementi baskın olanların ciltleri genellikle yağlı, renkli ve canlıdır. Topraktan yoksun olanların yaşamlarına düzenli bir program uygulamalarında, kendilerine rahat bir ortamda yemek için zaman ayırmalarında, makul egzersizler yapmalarında ve gereği kadar dinlenmelerinde yarar vardır.
Bir başka deyişle, fiziksel dünyanın kısıtlarını bilinçlilice kabullenerek ona hakim olabilir ve toprağın destekleyici gücünden faydalanabilirler.
Bir kişinin doğum haritasında toprak eksik olsa bile, güçlü açılar alan bir satürn bu dengesizliğin sorunlarını hafifletebilir.
Toprak elementinin vurgusu güçlü olanlar olayları ve şeyleri aynen, oldukları ve göründükleri gibi kabul etmeye eğilimlidirler. Vizyonda dar görüşlülük, bazı idealleri hedeflemek yerine 'işleyen' veya 'geçerli' şeylere takıntı ve hayalgücü eksikliği söz konusudur.
Bu insanların bunu dengeleyecek hava unsuru olmadıkça hareketlerinde ve yöntemlerinin nihai etkileri konusunda perspektifi yitirmeleri çok kolaydır.
Toprak elementine uyumlu olanlar, doğal olarak, çoğu koşulda büyük bir güce ve verimliliğe sahiptirler ve enerjilerini onlara meydan okuyan belirli bir işe kanalize etmeleri gerekir. Ancak çalışma ve pratik işler dünyası genellikle tüm yaşamlarına egemendir ve sonuçta tüm özdeğer duyguları mesleki aktivitelerinde öngörülemeyen bir değişiklik yaşandığında tehlikeye girer. Bu insanlarda genellikle belirli bir alaycılık ve kuşkuculuk bulunur. Zihnin bu nitelikleri insan yaşamını belirli bir anlam ile bütünleştirebilecek bir idael veya ilhamdan yoksun olduğunda ortaya çıkarlar. Neptün'ün veya bir noktaya kadar Jüpiter'in vurgulandığı durumlarda kişi uygulamacı tavrını bu dengesizliğin olumsuz niteliklerini aşacak şekilde kullanabilir.

Astroloji, psikoloji & dört element kitabından yazıntıdır..
11-15-2010 08:59 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #6
RE: Astrolojide Elementler
HAVANIN DENGESİZLİĞİ

Hava elementi çok az vurgulanan kişiler genellikle bu durumu sorun olarak algılamazlar, çünkü girişimlerinin etkilerini göremeyecek kadar hareketleri, hissedişleri ve maddesel konuları ile uğraşıyor olurlar. Oysa tam da bu algı eksikliği, kendi benlikleri ve yaşamları hakkında düşünmeme özelliği bu insanların sorunlarının ana kaynağıdır. Kendi davranış ve girişimlerine uzaktan bakabilmeleri zordur, bu nedenle kendilerini sık sık önceden iyi düşünülmemiş uğraşlar içinde bunalmış şekilde veya işbirliği yapamamaları yüzünden doyumsuz ilişkiler içinde bulurlar. Hava elementi ile uyumlu olmayanlar, doğal olarak, yeni fikirlere ve değişik insanlara hemen, kolayca adapte olmakta zorlanırlar.
Sonuçta 'entelektüel' görünen insanlara güvenemezler. Güçlü bir merkür vurgusu bu sorunu dengeleyebilir.
Havayla uyumlu olmak kişinin olayları belirli bir perspektiften kolay görebilmesinin göstergesidir, ama hava elementi eksik olanlar kendilerine dışarıdan bakmakta zorlanırlar ve tarafsız bir bakış açısındandüşünemezler. Bir kural olarak (dengeleyici bir başak vurgusu olmadığı sürece) kendilerini analiz etmezler, genellikle mantık gücünden ve kendilerini açıkça ifadeden yoksundurlar.. Zaman zaman sinir sistemi zayıflar ve yeni fikirlere hemen uyum sağlama konusundaki eksiklik bazen ruhsal kökenli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu insanlar zihinsel ve duygusal açıdan özümleyemeyecekleri bir fikir duyduklarında vahşi tepkiler verebilirler. Bu tür düşüncelere veya yeni insanlara fiziksel tepkileri onları öyle bir noktaya sürükler ki, sonuçta ya fiziksel bir hastalığa yakalanırlar ya da onları tehdit eden bu düşünceyi ortadan kaldırmak için mantıksızca saldırganlaşırlar.
Hava elementi aşırı vurgulananlar yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi gereken aşırı aktif bir akıla sahiptirler. Bu tür bir insan 'kafasının içinde yaşayan' insandır ve eğer aklındaki düşünceleri gerçekleştirmek ve harekete geçmek için gerekli olan toprak veya ateş de eksikse çeşitli merakları ile üstün körü ilgilene, fazla etki bırakmayan ve kendi içinde derinlik geliştiremeyen birisi olur. Bu insanlar önce düşünmeden hiçbir şey yapamazlar. Bu özellik uç noktada istek ve iradelerinin felce uğramasına ve ciddi psikolojik düzensizliklere yol açabilir. Akıl ve düşünceleri denetimlerinden çıkıp onları bazen hayal dünyasına ve kavramsal dahiliklere sürükleyebilir. Ama bazende olası olmayacak boyutta bir 'gerçekliğe' sürüklenirler. Uygun bir zihinsel disiplinle, bu tür bir insan düşünce dünyasında bir kaşif olabilir. (Nobel ödülü sahibi kişilerin çoğunun güneş'leri diğer elementlere oranla daha ziyade hava elementinde bulunur).
Fiziksel açıdan bu insanın bedeniyle teması o kadar azdır ki tamamen tükenene kadar aklının kendisini sürüklemesine izin verir. Sinir sitemi çok aktif ve hassastır. Bu tür insanlar sinirsel enerjilerini diğer insanlardan daha fazla tüketirler, çünkü daha fazla kullanırlar. Sinir sisteminin kendisini yenileyebilmek ve aklı tükenmekten korumak için huzur dolu dinlenme anlarına ihtiyaçları vardır. Bu insanların zihinlerini derin endişelerden, düşüncelerini sürekli gözden geçirmekten ve sonsuz planlardan uzaklaştırmak için düzenli aralıklarla gözlerini olağan işlerinden ve evdeki görevlerinden farklı manzaralara çevirmeleri gerekir.

Astroloji, psikoloji & dört element kitabından yazıntıdır..
11-15-2010 11:41 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #7
RE: Astrolojide Elementler
SUYUN DENGESİZLİĞİ

Su elementinin eksikliği birçok psikolojik, duygusal ve fiziksel soruna neden olabilir. Su elementine uyumları eksik olan insanlar kendi duygularıyla ve duygusal ihtiyaçlarıyla temasa geçmekte ve diğer insanların duygularına empati ve şafkatle yaklaşmakta zorlanırlar. Bu onların her koşulda duyarsız oldukları anlamına gelmez. Ama kaçınılmaz şekilde kendi duygularının farkında olmakla ilgili sorunlar yaşarlar; duygular dünyası onlara, faydadan çok zarar getirmesi olası, tehlikelerle dolu yabancı bir ülke gibi gelir. Aşırı durumlarda, bu dengesizliğin insanı soğuk, mesafeli ve duygusuz yaptığını görürüz. Bu insanlar sempatiden yoksun olmaları, diğer insanlarla nadiren duygusal temas sağlayabilmeleri ile tanınırlar. Başkalarının duygularını önemsiz bulurlar ve kendilerinde kabullenemedikleri şeyleri başka insanlarda göremezler. Duygusal açıdan kendine yeterli olma çabalarında kendi duygusal yapılarını tamamen inkar ederler. Sonuçta, duygularını ifade edebilen insanlarla belirgin bir bilinçsiz bağımlılık geliştirirler.
Su elementinin eksikliği aynı zamanda sezgisel bilgiye güvensizliğe neden olur. Aslında, bazı durumlarda bu insanların temel duygusal problemleri kendine hiç güvenmemeleridir, çünkü kendi duygularını önemsiz can sıkıntıları olarak kabul ederek hemen dışlarlar. Oysa Jung'un bütün yazılarında da söz ettiği gibi, bilinçli şekilde açığa çıkartılmayan her şey insanı her koşulda bilinçsiz süreçlerle etkilemeye devam eder. Sudan yoksun olanlar diğer insanların onları duygusal boşluklarından çıkarma çabalarına karşı direnirler, ama aynı zamanda onların yalnızlıklarını, korkularını veya içsel ıstıraplarını ortaya çıkartan insanları el yordamıyla, yarı bilinçsiz hareketlerle aramaya devam ederler. Bu tür insanlar acıdan çok korkarlar, ama kendi duygusal ihtiyaçlarıyla ilgilenmemeleri, neticede daha fazla acı deneyimlemelerine sebep olur.
Fiziksel boyutta su eksikliği bazen aşırı zehirlenmeye bağlı rahatsızlıkları gösterebilir. Su elementi temizleyen, arıtan, iyileştiren enerjidir ve bu enerjiden duygusal ve fiziksel atıklarını yavaş yavaş biriktirerek zehirlenmelerine izin verirler. Daha önce sözünü ettiğimiz Dr. Stone bir konuşmasında fiziksel sorunların yüzde 90-95'inin su elementini, dolayısıyla yapının duygusal yönünü içerdiğini söylemiştir.. Çoğu doğal tedavicinin haritalarındaki su elementi egemenliği su enerjisinin temizleyici ve iyileştirici gücünün göstergesidir. Su eksikliği olanla beslenmelerine de çok dikkat etmelidir. Zaman zaman arıtıcı diyetler ve ölçülü oruç uygulamaları çok faydalıdır.
Su elementi aşırı vurgulanan kişiler kendilerini büyük bir okyanusun üzerinde küçük bir teknede dümensiz, küreksiz, yelkensiz ve pusulasız sürükleniyor gibi hissederler. Esen her hangi bir rüzgardan kolayca etkilenirler. Çok hassas, kolay kalıplanır ve kontrol edemeyecekleri duygusal düzenlerin merhametinde olurlar. Bu dengesizliğe sahip kişilerin çoğu her türlü deneyime karşı aşırı duyarlıdırlar. Bunun sonucunda ya sezgileri çok derinleşir ya da en ufak bir dürtüye aşırı tepki verir hale gelirler. Duygular tamamen kontrol dışıysa ve eğer kişi sürekli endişe dolu bir kendini koruma alışkanlığındaysa, korkuları, olumsuz tepki biçimleri ve çekingenliği ile canlılığını yitirebilir. Sürekli duyguların boğucu baskısı altında olmak neticede herkesi yer bitirir. Dışsal yaşam baskılarıyla baş edemeyeceklerini hissettiklerinden, ya içsel yaşamlarına çekilirler ya da yaşamın meydan okumalarından kaçarlar. Aslında bu insanlar duygularıyla 'ağızlarına kadar dolu''durlar. Duyarlılık ve empati duygularını diğer insanlarla ilgilenmek yolunda aktif biçimde kullanmazlarsa, bu durum çelişkili duygulara yol açabilir. Bu kişiler içlerine yönelmenin üstesinden geldilermi, bir ideale adanmış zengin bir 'duygusal kendine yeterlilik' geliştirirler. Hayalgücü genişliği, spiritüel ve okült konulara doğal yatkınlıkları vardır. Özverili bir yaşama kendilerini adamaları genellikle içtendir, ama bazılarında bu, kesin bir kimliksizliği ve içsel boşluklarını başkalarının doldurmalarını bekleme saplantısını saklayan bir perdedir. Tüm elementler arasında en çok su elementi baskın olanlar davranışlarında aşırılıklara kaçma eğilimindedirler. Bu elementi doğum haritalarında yeterince bulunanlar en yüksek ruhsal nitelikleri 'sevgi, şefkat, kendini adama ve yardımcı olma arzusu' gösterme potansiyeline sahiptirler. Fiziksel boyutta aşırı su vurgusu, vücudun zehirleri (hem fiziksel hem duygusal atıkları) attığının göstergesidir. Ancak bu arıtma işleminin verimliliği kişinin kendi duygusal ihtiyaçlarının ne kadar farkında olduğuyla bağlantılıdır..

Astroloji, psikoloji & dört element kitabından yazıntıdır...
11-16-2010 05:27 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #8
RE: Astrolojide Elementler
Tüm elementler arasında bir bilgenin hocası sudur. Su uysaldır ama bütünüyle zapt edicidir. Su ateşi söndürür, ya da eğer kendisini yenilmiş durumda bulursa, biçim değiştirir ve buhar olarak kaçar. Su yumuşak toprağı yıkar, sürükler, ya da bir kayayla karşılaşırsa, çevresinde bir yol arar... Su atmosferi öyle doldurur ki rüzgar ölür. Su engellere aldatıcı bir alçakgönüllükle boyun eğer, çünkü hiç bir güç onu denize yönelmiş hedefinden alıkoyamaz. Su teslimiyetle fetheder, asla saldırmaz, ama son savaşı daima o kazanır.

Astroloji, Psikoloji ve Dört Element
11-26-2010 01:38 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #9
RE: Astrolojide Elementler
Aklıma gelen bir örnekte , ebeveynleri Boğa ve Yengeç olan bir kız vardı. Bu kızın Güneşi Aslanda , Ay burcu Koç'taydı. Özllikle buluğ çağında ebeveynleri tarafından problemli bir çocuk olarak tanımlanmıştı. Bu kadar Ateş elementi özelliğine göre çok sinirli ve güvensizdi.
Liseden sonra büyük değişiklikler görülmeye başlandı ve -söylemeye gerek bile yok- mezun olur olmaz evini terk etti.
Ebeveynlerinin ona ters gelen enerji akımlarından kurtulunca kısa sürede güveni ve dengeyi oluşturdu.
Bir diğer deyişle problem o değildi , problem ebeveynleriyle arasındaki ilişkiydi.
Ve hangi psikolog , astrolojinin yardımı olmadan bu sorunu çözebilirdi ?

Alıntı = Astroloji, Psikoloji ve Dört Element

11-26-2010 02:23 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Daily Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 538
Üyelik Tarihi: Oct 2009

Rep Puanı: 3

Mesaj: #10
RE: Astrolojide Elementler
(11-26-2010 02:23 AM)Yıldırım Yazılan:  Aklıma gelen bir örnekte , ebeveynleri Boğa ve Yengeç olan bir kız vardı. Bu kızın Güneşi Aslanda , Ay burcu Koç'taydı. Özllikle buluğ çağında ebeveynleri tarafından problemli bir çocuk olarak tanımlanmıştı. Bu kadar Ateş elementi özelliğine göre çok sinirli ve güvensizdi.
Liseden sonra büyük değişiklikler görülmeye başlandı ve -söylemeye gerek bile yok- mezun olur olmaz evini terk etti.
Ebeveynlerinin ona ters gelen enerji akımlarından kurtulunca kısa sürede güveni ve dengeyi oluşturdu.
Bir diğer deyişle problem o değildi , problem ebeveynleriyle arasındaki ilişkiydi.
Ve hangi psikolog , astrolojinin yardımı olmadan bu sorunu çözebilirdi ?

Alıntı = Astroloji, Psikoloji ve Dört Element

bu yazının sahibi psikolojiyi ve psikiyatristleri bayağı küçümsemiş.. onların işi bu gülücük daha bugün ebeveyn kaynaklı problemler üzerine bir teşhis dinledim..

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ''sevda'' da boğulur...
Cemal Süreya...

Sadece susayanlar suyu aramaz. Su da susuzları arar durur.
RUMİ



http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang...y=13&go=Go
11-26-2010 03:04 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Klasik Astrolojide Harita Okuma Dinoo 7 19,446 05-14-2011 11:51 AM
Son Mesaj: aeon
  Üçlülerin Klasik Astrolojide Kullanımı Luli 19 22,712 11-13-2010 03:11 PM
Son Mesaj: Dinoo

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir