[nisan15]

Ay tutulmasına dikkat !

Bugün Oğlak burcunda bir Ay tutulması meydana geliyor. Tutulmalar beklenmeyen olayların ortaya çıktığı, joker kartı niteliğinde zamanlardır. Özellikle Ay tutulmalarında sınırları aşan, sanki bir barajın yıkılması gibi nitelenebilecek aşırı bir duygusal boşalma vardır. Ayrıca tutulmanın Yengeç/Oğlak burcu ekseninde gerçekleştiğini görürsek, bireysel ve toplumsal açıdan ne derece hassas bir dönemden geçtiğimizi görebiliriz. Tutulma mevsimine doğru ilerlemekteyiz. Temmuz ayında da Yengeç burcunda Güneş tutulması meydana gelecek. Bu nedenle Yengeç-Oğlak ekseninin bize neler anlattığını görmeliyiz. Yengeç hissederek ve koruyarak varoluşunu ortaya koyan bir burçtur. Annelik, bir gruba, aileye, vatana ait olmak duygusu en önemli ifadelerden birisidir. Kendi güvenliğini tehlike altında gören Yengeç güçlü bir savunma sergiler, kıskaçlarını en yaralayıcı biçimde hareket ettirir. Bu dönemde milli konuların, duygusal hassasiyetlerin öne çıkması tesadüf değil. Ancak Yengeç’in yumuşak karnı, derin hassasiyetleri çoğu zaman onun mantıklı ve soğukkanlı düşünememesine de yol açar, bu da çok doğaldır. Oğlak ise, tam tersine duygularını gizleyebilen, profesyönel ve ciddi bakış açısına sahip bir burçtur. Oğlak öncelikleri düşünür, hesap eder, bu arada o da geleneklere ve kurallara güçlü bir şekilde bağlıdır.

Bugün gerçekleşen Ay tutulması (dolunay) haritasında çok dikkat çeken ve bizi daha fazla geren başka göstergeler de var. Oğlak burcundaki Ay, Pluton ile aynı derecede birleşiyor. Pluton ve Ay, astrolojik açıdan çok yorucu ve yıpratıcı bir kombinasyondur. Zira Ay duyguları, duygusal ihtiyaçlarımızı, aileyi ve bizi birbirimize bağlayan derin ihtiyaçları temsil ederken, Pluton, ölümün ve yeraltının tanrısı Hades’tir. Pluton’un Ay’la teması duyguların derin bir dönüşümden, ölümden geçerek yeniden doğması gerektiğini anlatıyor. Ortada bir travma hem de güçlü ve derin bir yara olduğu açık. Bu bakımdan, bugünlerde hem kişisel konularda hem de ülkemizi ve iç barışı ve siyaseti ilgilendiren durumlar içinde çok dikkatli ve soğukkanlı davranmak gerekecek. Oğlak’taki Ay da rahat değil. Kısıtlanma, eksiklik ve güvensizlik sergiliyor. Belki de böyle bir zamanda yapılacak tek şey, duygularımızı doğru ve yapıcı biçimde ifade edebilecek bir olgunluk gösterebilmemiz olacak. Eğer acı ile hareket ederek, intikam ararsak ya da olayları mantığa vurmadan, yaramızın neden olduğu tepkiyi dikkatsizce ortaya koyarsak, olayları daha karmaşık hale getirebiliriz. Evet, duygularımızı bir kenara atmamalı ve kendi iç dünyamızda olup bitenlere, hassasiyetlere merhametle yaklaşmalıyız. Ancak yine de, olumsuz duyguların dağılmasına çalışmalı ve kendimizi geçmiş ile avutmaya çalışmamalıyız. Oğlak Yengeç’e güçlü ve olgun olması yönünde dersler getiriyor. Yengeç ise Oğlak’a içsel durumunu gözden geçirmesini sallık veriyor.

Böyle bir zamanda, milli konular ve dış politika her zamankinden daha hassas ve kırılgan bir dönemden geçmekte. Oğlak ülkemizin ilişkileri, diplomasiyi, anlaşma ve açık düşmanlıkları gösteren evinde yer almakta. Önümüzdeki günlerde daha fazla yoğunlaşması beklenen içbarışın korunması ihtiyacı dış politikada ciddi adımların atılmasını gerekli kılabilir. Liderler de bu dönemde soğukkanlı ve uzun vadeli bir çizgiyi düşünerek hareket edebilirlerse başarılı olabilirler. Yurtiçi hassasiyetlerin kaşınması ya da aşırı duygusal tepkiler verilmesi çok daha yorucu koşulların ortaya çıkmasına neden olabilir. Benzer biçimde kendi kişisel ilişkilerimizde de, kırılmış ve yaralanmış olsak bile, duygularımızı daha olgun ve sorumlu bir kişi gibi ifade etmeliyiz. Duygusal açıdan güçlü bir yenilenme sürecinden geçiyoruz.

R.Hakan KIRKOĞLU