Değerlendir:
  • 10 Oy - 2.9 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Mehmet Ali Birand
Yazar Mesaj
meltemac Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 44
Üyelik Tarihi: May 2011

Rep Puanı: 2

Mesaj: #1
Mehmet Ali Birand
Öncelikle ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.aðla...
Aslında hep ekranlarda olan Birand'ı tüm yönleriyle ölüm gününde tanıma fırsatım oldu. Haritasını merak ettim ve sizinle paylaşmak istedim. Yanlız haritasını yüklemeyi başaramadım.(benim için yüklerseniz sevinirim) Mehmet Ali Birand 9 Aralık 1941 yılında İST. doğmuş. Babasını küçük yaşta kaybettiği için güneşinin 12. evde olduğunu düşünüyorum.
Bu durumda yükselen oğlak
güneş yay
ay aslan
yay burcunun meraklılığı ve dil öğrenme becerisi (filoloji terk),oğlak burcunun iş disiplini , aslan durcunun sahne önüne çıkma isteği Mehmet Ali Birand'ı oluşturmuş. Bu burçların özellikllerini ve enerjilerini iyi bir şekilde ortaya koymuş bence
ay güneş üçgen oluşturmuş. bu açıyı alan kişiler genellikle kendileri ile barışık insanlar oluyor. Ünlü gafalara imza atması ve 'aman canım ben spiker değilim ben gazeteciyim' diyen biri. Ayrıca gaflarına da en çok kendisi gülüyormuş
mars koçta ve haritanın genelinde olumlu açılar almış hırsını ve enerjisini olumlu yönde kullandığını düşünüyorum
merkür güneşe yakın ve 11. evde bu gazetecilik mesleğini seçmesinin tesadüf olmadığının göstergesi gibi...ve düşman sahibi olma potensiyeli
jüpiter 6. evde işi dolayısıyla 20 yıl yurt dışında yaşamış
15 yaşına kadar zor bir cocukluk dönemi geçirmiş ve kemik kırığı yüzünde 6 defa ameliyat olmuş yükselen oğlak cilvesi gibi (satürn ay kare )

http://i1105.hizliresim.com/2011/5/17/8483.gif
01-18-2013 12:17 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
lacrimosa Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 107
Üyelik Tarihi: Feb 2011

Rep Puanı: 0

Mesaj: #2
RE: Mehmet Ali Birand
mehmet ali biranda Allahtan rahmet diliyoruz , yalnız meltemac yorumlarına hayran kaldım , gezegenlerin yerleşimine kadar analizin yükselen tahminin ,cok güzel

http://imageshack.us/photo/my-images/585/solar2012.gif/ solar map 2013[/font][font=tahoma]


http://imageshack.us/photo/my-images/687/ayay1907.gif/ natal map
01-18-2013 02:54 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
gemini Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 219
Üyelik Tarihi: Nov 2011

Rep Puanı: 1

Mesaj: #3
RE: Mehmet Ali Birand
güneşinin yay olduğunu biliyordum
70 küsür yaşında olmasına karşın daha genç görünmesinden yükselenininde oğlak olduğunu tahmin ediyordum

Allah rahmet eylesin :( ben çok üzüldüm

01-18-2013 09:49 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
meltemac Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 44
Üyelik Tarihi: May 2011

Rep Puanı: 2

Mesaj: #4
RE: Mehmet Ali Birand
(01-18-2013 02:54 PM)lacrimosa Yazılan:  mehmet ali biranda Allahtan rahmet diliyoruz , yalnız meltemac yorumlarına hayran kaldım , gezegenlerin yerleşimine kadar analizin yükselen tahminin ,cok güzel
teşekkür ederim kendimce yorum yapmaya çalıştım.

http://i1105.hizliresim.com/2011/5/17/8483.gif
01-19-2013 11:08 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
malice071 Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 119
Üyelik Tarihi: May 2010

Rep Puanı: 25

Mesaj: #5
RE: Mehmet Ali Birand
evet meltemcim çok güzel bir yorum olmuş
01-20-2013 12:11 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
cigdempsa Çevrimdışı
Venus Vip
*****
Venus Vip
lt=
Mesajlar: 50
Üyelik Tarihi: Mar 2011

Rep Puanı: 1

Mesaj: #6
RE: Mehmet Ali Birand
süper yorum olmuş meltem,bravo dogrusu

eşim
http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang....y=7&go=Go
benim
http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang...y=14&go=Go
01-20-2013 01:24 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
cigdempsa Çevrimdışı
Venus Vip
*****
Venus Vip
lt=
Mesajlar: 50
Üyelik Tarihi: Mar 2011

Rep Puanı: 1

Mesaj: #7
RE: Mehmet Ali Birand
“En güzelini tatmak istiyorum bu hayatta”
Mehmet Ali Birand’ın 3 Nisan 1970’te, 29 yaşındayken, sonradan karısı olacak o zamanki sevgilisi Cemre Birand’a yazdığı hem evlilik teklifi hem de bir tür hesaplaşma mektubu şöyle: “Hayatım; Arkama baktım şu iki gün içinde... Nereden geldim, nereye gidiyorum diye... Çok zor devreler geçirdim Cemroş. Mutlaka babasızlığın gereğiydi bu... İstediklerimden büyük kısmını elde ettim. Daha istediğim çok şey var. Bazen sürrealist, bazen realist, bazen romantik, bazen yalancı, bazen doğrucu, bazen iyi, bazen kötü olan bir insanım. Kuvvete inanırım. Daima POWER (güç) için mücadele etmişimdir ve çok kazançlı çıkmışımdır. Ezmek anlamına gelen power değil ama... Hisliyimdir. TOP (zirvede) olmak isterim. Her şeyde, her yerde BEN olmak hoşuma gider. Souple’umdur (esnek). İyi bir şekilde anlatıldığı zaman değişebilirim. Katı ve tek görüşlü değilim...”


Hesaplaşma daha sonra: “9 Aralık 1941 yılında Alman Hastanesi’nde doğduktan sonra yavaş yavaş büyümeye başladım. İlkokulu Erenköy Zihnipaşa Okulu’nda bitirdim. Tourne d’age (yaş dönümü) devrindeki annemin sinirli havası içinde Galatasaray’a gittim. Survival (yaşamı sürdürmek) için savaş+bacağımın verdiği kompleksler arasında bocalayarak yukarı sınıflara doğru yöneldim. Kafamda bir tek fikir vardı. Kazanmak. Ne olursa kazanmak... Her şeyi kazanmak...”


Can Dündar’ın kısa süre önce çıkan Mehmet Ali Birand biyografisi Birand’ı okuyunca o hırsın, güç ve kazanma tutkusunun hiç yok olmadığını ve tüm hayatını da öyle yaşadığını kanıtlıyor. O mektupta Cemre’sine “Yahu her şeyin en güzelini, en büyüğünü tatmak istiyorum bu hayatta... Sende de bu bu hırsı gördüm. Onun için beraber olmak istedim” diye sesleniyor. Ve Birand’ın “yukarıya, büyüğe, zirveye, güce” doğru yolculuğu başlıyor. İki yaşındayken ölen babası, iki çocuğuna tek başına bakmak zorunda kalan annesiyle hiç de şanslı başlamıyor hayata Birand. Daha iki yaşındayken kaynar suyun içine giren bacağı, aslında yıllar içinde herkesin bilip söylemediği bir sır haline geliyor. Doktorlar, aylarca alçılar içinde kaldığı hastaneler ve onlarca ameliyat, ömrünün ilk çeyreğinde hiç peşini bırakmıyor. Kendine güveninin gelmesi, ancak dayısının finansmanıyla yatılı girdiği ve uzun süre “Topal” lakabıyla anıldığı Galatasaray Lisesi’nin sonlarına doğru oluyor.

Okul dergisine reklam alınması için Abdi İpekçi ile görüşmeye gitti ve girdiği Milliyet kapısının kapanmaması için her fırsatı değerlendirdi. Üniversiteye girince bıraktı. Bu arada yıllar içinde akıl vererek, İngiltere’deki ameliyatlarına sponsor olarak hep kendine bir tür hamilik yapacak Vehbi Koç’la da tanıştı. Koç’un da desteklemesiyle kendini yeniden Abdi İpekçi’nin yanında buldu. 23 yaşında Sami Kohen’in yanında başladığı Dış Haberler servisinde ufak ufak parlak haberlere imza atarken, bir yandan da Milliyet gazetesinin sahibi Ercüment Karacan’ın üvey kızı Cemre’yi de kendi deyimiyle “tavlamayı” başardı.
nazan özcan-alıntı-

eşim
http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang....y=7&go=Go
benim
http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?clang...y=14&go=Go
01-20-2013 11:06 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Jackal Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 99
Üyelik Tarihi: Nov 2011

Rep Puanı: 6

Mesaj: #8
RE: Mehmet Ali Birand
Yakınlarının da yorumları durumu doğruluyor,tam bir yükselen Oğlak imiş hakikaten.
Emeğinize sağlık analizler için.

Yaklaşık 2006'dan beri haberlerini takip ettiğim,çok sevdiğim bir isimdi.Haber dinlemeye onun Kanal D'ye transfer olduğu dönemlerde başlamıştım.Çoğu spikerin aksine samimi,içten bir üslubu vardı.Sırf onun kendine has haber anlatışını dinlemek için onun haberlerini dinleye dinleye ülke gündemini takip etmeye başlamıştım.Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun.

''...tırnaklarım kanadıkça aydınlanır yolum...''

Beni öldürmeyen her ''açı'',beni güçlendirir.gülücük

http://imageshack.us/photo/my-images/829/harrita.gif/
01-22-2013 02:59 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Nin.Me.Sar.Ra Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 265
Üyelik Tarihi: Jul 2014

Rep Puanı: 15

Mesaj: #9
RE: Mehmet Ali Birand
Benim bildiğim kadarıyla (bizzat kendisinden duydum diye hatırlıyorum) Yükseleni Teraziydi Birand'ın.
08-12-2015 03:55 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Nin.Me.Sar.Ra Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 265
Üyelik Tarihi: Jul 2014

Rep Puanı: 15

Mesaj: #10
Cvp: Mehmet Ali Birand
Hakan Kırkoğlu'nun Mehmet Ali Birand ropörtajı:

Alıntı:Yay burcu hayata özgür, iyimser ve sürekli bir anlam arayışıyla bakar. Bu özellikleri güçlü bir biçimde sergileyen Mehmet Ali Birand'la yüksek enerjisi, heyecanları ve gazetecilikle ilgili düşünceleri üzerine söyleştik.

Yay burcu uzakları, ufukları genişletme arzusunu, felsefeyi, içine medya ve basınla ilgili konuları alan bir burç. Tanrıların habercisi Merkür'ün ise astrolojik haritanızın yöneticisi olduğu görülüyor. Medya dünyasının önde gelen kişilerinden birisiniz. Merkür hızlı ve çok yönlü olmayı, bilgiyi hemen aktarma yeteneğinizi gösteriyor. Ayrıca haritanızda yüksek oranda ateş elementi de var. Bu çok enerjik bir harita. Peki kendinizi nasıl şarj ediyorsunuz, nasıl dinlenebiliyorsunuz?

-Sürekli olarak aynı işi yaptığımda sıkılıyorum. Çok uzun süre aynı şeyi yapmayı, aynı yerde kalmayı, hep aynı biçimde düşünmeyi kaldıramıyorum. Gazeteciliği o yüzden çok seviyorum. Gazeteciliğin de içinde bir durağanlık, bir yapı vardır ama olaylar sürekli olarak değiştiği için o kendi içinde bir yenilenme getirir.
Ben Milliyet gazetesinde muhabir olarak işe başladım. O zamanlar yabancı dil bildiği için dışarıdan gelenlerle, sanatçılarla görüşen gazetecilere "Beyoğlu muhabiri" denirdi. Beyoğlu muhabirliğini siyaset noktasına çıkarttım. Arkasından zorlaya zorlaya bir adım daha attım, "Yaparım" dedim ve dış olaylara yöneldim.

Bir ölçüde yaptığınız işin çehresini değiştirdiniz...

-Bir süre sonra o da kesmedi. "Mutlaka dışarıda bir iş yapmalıyım" dedim. Dışarısı beni hep cezbetti. Brüksel'e gittim. İlk iki sene haberler, birçok iş, Brüksel'i yedim, yetmedi, tatmin etmedi. Strasbourg'a gideyim dedim. Strasbourg'dan Atina'ya sürekli bir genişleme. Onlar da yetmedi, "Ben buradayken bir kitap yazmazsam çok eksik olacak" dedim, gördüğün kitapları yazmaya başladım. Arkasından "32. Gün"ü yaptım. Sadece kitap yazmak, sadece muhabirlik artık yetersiz kalmaya başlamıştı.

"Çalışarak dinleniyorum"

Büyük bir enerji yaratıyor ve kolektif olan bir temayı alıp güncele aktarabiliyorsunuz.

-Benim için en hoşlandığım şey, kimsenin bilemediği bir bilgiyi bulmak, araştırmak, onu çok anlaşılır hale sokup aktarmak. Bir örnekle gidelim. Bush-Erdoğan görüşmesi bitti, brifingler yapıldı. Bir slogan bulmam lazım, bunu nasıl anlatabilirim diye: "Tarzan güç durumda." Bir tarafta Barzani öbür tarafta Erdoğan var. Durumu net şekilde anlatabiliyor.

Yaşadığınız hayatın heyecanını ekrana yansıtıyor, haritanızdaki ateş elementinin getirdiği enerjiyi ortaya koyuyorsunuz. Sanırım çalışarak dinleniyorsunuz.

-Evet, bu bir; ikincisi ben normalim, siz anormalsiniz, siz çalışmıyorsunuz. Ben gece yarısı uyanıp bir yazıma çok iyi başlık bulabilirim, onu mutlaka yazarım bir kenara. Tek bir cümle yeter bana, içini sonradan doldururum onun. Örneğin, senaryo yazanlara, roman yazanlara, resim yapanlara bayılırım. Çünkü onlar var ediyorlar. Aslında gazeteci bir şeyi var etmiyor. Gazeteciler olan bir bilgiyi alıyor, iyi gazeteci onu iyi yoğuruyor, anlaşılır hale getiriyor, o kadar.
Yaptığım işten keyif alıyorum. Akşam eve gittiğim zaman "Bugün harika bir gündü" diyorum. Şimdi eski yaptıklarıma geri dönüp bir kitap daha yazayım demiyorum. "Acaba internette ne yaparsam nasıl takla attırabilirim, yeni neler yapabilirim"i arıyorum.

Demek ki kendinizi yine enerjiyle şarj ediyorsunuz.

-Sabah kalktığım zaman, "Bugün kim bilir ne kadar enteresan insanlar göreceğim, ne kadar ilginç olaylarla karşı karşıya kalacağım" diye yola çıkarım. Bir tek pazartesi sabahlarını pek sevmem, o da okuldan kalma bir histir. Salı gününden itibaren dinamo hızlanmaya başlar. Zaman zaman çok gereksiz sabırsızlıklarım da olabiliyor. Bana iyi bir fikir verin, hemen şimdi onu gerçekleştirmeye çalışırım. "Niye bekliyorum, niçin bekliyorsunuz, haydi hemen yapalım" derim.

"Sekiz ay boyunca koltuk değneğiyle yürüdüm"

Haritanızda sabit element de çok zayıf. Sabit element bir yerde uzun süre kalmak, konsantre olmak demek.

-Sabit bir yerde kalamam. Aynı şeyi tekrarlamaktan sıkılırım.

1941 doğumlusunuz, 14 yaşındayken, haritanızda Oğlak dönemi başlamış. Oğlak toprak elementinden hırslı, mücadeleci, kendini adayan, uzun yıllar veren, maraton koşucusu bir burç. Bu durumda sahip olduğunuz ateş 14-15 yaşından sonra bir çeşit fırınlanmaya başlamış diyebilir miyiz? Bu, hayatınızda önemli bir geçiş bence.

-Bu ateşleme Galatasaray Lisesi'nde oldu.

Yatılı mı okumuştunuz?

-Evet, yatılıydı.

Yatılı olmak hayatınıza bir olgunlaşma ve derinleşme getiriyordu...

-Tabii orada başka bir şey daha var. Üç yaşındayken büyük bir kaza geçirdim. Ayağım arızalandı. Ortaokul ve lisede en az beş defa ameliyat oldum. O yaştaki bir çocuk için bu hareketi kısıtlayan ve travmatize edici bir şeydi. Sekiz ay koltuk değneğiyle yürüdüm, toplam bir yıl çeşitli hastanelerde kaldım. Ondan dolayı hareketli yıllarım Galatasaray Lisesi'nden sonra başlar.
Ben "Gazeteci olacağım" dedim. Niye gazeteci olacağım? Çünkü sürünün içinde olmak istemedim. Sürünün içinde olmamanın tek yolu, sürüyü izleyebilecek ya da yönlendirebilecek bir yerde olmak. Bunu da gazetecilik olarak gördüm. Ve ondan sonra patladı.

"Kendime hep güvendim"

Haritanızda yükselen burcunuz Terazi. Bu burç dengeyi ve diplomasiyi anlatıyor. Bu da hayatınızın önemli bir boyutunu açıklıyor.

-Çok!

Eski Yunanlılar astrolojiyi değerlendirirken, yükselen burcu bir geminin dümeni gibi görmüşler.

-Evet, arada bir dümenin yönünü değiştiriyorum ancak temelde denge içinde olmak çok önemli benim için. Yani bütün o fırtınaların, heyecanların, elektriklerin içinde bir düzen, bir sabitlik var.

Terazi sizinle büyük ölçüde kişiselleşmiş durumda. Örneğin, devlet adamlarıyla yaptığınız röportajlar var.

-Orada beni en çok ne etkiliyor biliyor musun? Ben o devlet adamlarıyla, başbakanlarla, dışişleri bakanlarıyla konuşurken, kendimi onlardan hiç farklı görmem. Onların işi siyasetçilik, benimki gazetecilik. "Herkes kendi işini yapıyor" olarak görürüm.

Aslında Dışişleri'nde de çok rahatlıkla yer alabilirdiniz. Bunu ortaya çıkaran şey biraz da cesaretiniz olsa gerek. Haritanızda savaş gezegeni Mars çok güçlü durumda.

-Tabii "32. Gün"e cehaletin cesaretiyle başladım. Kameranın bile ne olduğunu bilmiyordum. Kendi kendime hep "Şu Fransız bunu yapabiliyorsa ben niçin yapamayacak mışım?" dedim. Risk aldım. "Demirkırat", "12 Eylül", "Kıbrıs" gibi belgeselleri yaparken hep iyi olacak dedim. Ne diyeceğimi, hangi mesajı vereceğimi biliyordum.
Kendime hep güvendim. Kendimden emin oldum ve eşit gördüm. Bu yaklaşım sizinin sorularınızın kalitesini değiştiriyor. Örneğin, siz kendinizi Thatcher'la eşit görebiliyorsanız, farklı soru soruyorsunuz.

"Hep geleceğe bakarım"

1955'ten sonra başlayan dönemin 30 yıl sonrasında, 1984-85'lerden sonra hayatınızda başka bir dönemin başlamış olması lazım.

-Evet, "32. Gün" başladı.

Çünkü bu dönemde Kova burcuna doğru ilerlediniz. Yaratıcı çalışmalar, TV, özgünlük dikkat çekmeye başladı.

-"32. Gün" yazılı basının içine sıkışmış olan Mehmet Ali Birand'ı toplumun önüne çıkardı.

Öncesinde Oğlak daha kurumsal bir burç olduğu için, arkasından gelen Kova size daha orijinal bir tutum getirmiş, böylece kurumsalı da bırakmış olabilirsiniz.

-Ondan sonra üretim şeklim ve düşünce tarzım değişmeye başladı.

Astrolojik açıdan içinde olduğunuz Kova burcu süreci bir beş yıl daha burada ancak...

-Evet, doğru söylüyorsunuz, daha fazlasında benim nefesim kalmayacak zaten.

Satürn de şu anda 12'nci evinizde. Burada hayatınızda yeni bir arayış döneminin açılmış olması beklenebilir ve bu yeni dönem için ileriye yönelik bir nokta koymak isteseniz, bu ne olurdu acaba?

-Geçmişte yaşamaktan hiç hoşlanmam. Hayatta en sevmediğim şey, sınıf arkadaşlarımla anılarımı, geçmiş günlerimi konuşmaktır. Hayır, o gün bitti. Hep geleceğe bakarım.

"Meslek yaşamımda 1974 çok önemlidir"

Hayatınızda bir döngü bitiyor.

-65 yaşına geldim. Önümü eskisi kadar uzun vadeli göremiyorum. Bu da çok doğal. 85'inde ne yapacaksın, nereden üreteceksin, onu daha belirleyemiyorum. Eşimin kafasına uyarsam dünya turuna çıkmalıyız. Yaptığım işi bırakıp seyahate gidersem motivasyonumumu kaybetmez miyim? Şu anda bildiğim ve alıştığım bir işte çalışıyorum. "Yarın boşa düşünce ne olurum?" kaygısı var.

Burada size bir ipucu verebilir miyim? Bu süreç en fazla 2010'da hayatınızda yeni bir bölüm açmış olacak.

-Çok doğru, 2010 benim yılımdır. Kendi kendime 2010'da bu işi noktalamam gerekir, yeni bir şey yapmak gerekir diye düşünüyorum. Ancak o yeni şeyi henüz bulamıyorum.

"Zorlu bir sınava girdim"

Kariyer çizginize baktığımda, 1967'den sonra da bir çıkışınız olmuş, bu 1974'e kadar sürmüş, 1974'te bir konsolidasyon var.

-Meslek yaşamımda 1974 çok önemlidir. Kıbrıs harekatı. Neden? Çünkü ilk defa meslek kabuğumu kırdım, etrafıma uluslararası açıdan bakmaya başladım. Kıbrıs harekatından sonra, Türkiye nasıl dışarıya açıldıysa, ben de dünyaya açıldım. IMF'yi orada öğrendim, dengeler nasıl oluşuyor bunu gördüm. Komplo teorilerinden kaçmaya başladım. 1974'ten sonra her şeyim değişti.

Hayatınızda birçok şey, kolektif olayların sizin hayatınızda somutlaşmasıyla ortaya çıkıyor. Sanki basının ve medyanın gelişimi sizin hayatınıza doğrudan şekil vermiş durumda... 1978'in yaz aylarından 1980'in sonbahar aylarına kadar bir bekleme ve arayış dönemi olmuş. 30 yıllık Satürn döngüsü 1980 Ekim'inden başlayarak yeni temeller getirmiş. 1988-89'da yeni bir aşamaya ulaşılmış. 1988'den sonra 2003-2004 yeni bir zirve...

-1988-89 meslek yaşamımın en kötü, en talihsiz yıllarıydı. Yol kazası yaşadım. 1998'de ise yine doğru, yepyeni bir sayfa, CNN TÜRK sayfası açıldı.

Tabii Satürn o dönemde karşıtlıklar ve açık düşmanlıklar evinden, 7'nci evden geçiyordu. Yine de bu dönem size başka bir yol açmış olmalı. Bu bir başarısızlık değil, daha çok bir sorun.

-Evet, CNN TÜRK projesi beni daha da uluslararası bir boyuta taşıdı.

Kariyeriniz açısından 2003 sonrasını da yeni bir değerlendirme dönemi olarak görebilirim.

-2003-2005 kendime yeni bir yön çizme süreci oldu. CNN TÜRK'te de artık yapacağımı yapmış, çok güzel işler üretmiş ve doyma noktasına gelmiştim. Ardından daha zorlu bir sınava girdim. Kanal D Ana Haber'in başına geçtim.

Şimdi pek çok şeyi yeniden tanımlıyorsunuz ve 2010 geldiğinde yeni bir dönem başlamış olacak.

-Halen arayış içindeyim. Hayat beni bir yere getirdi ve yeni dönemde ne yapmam gerektiğini düşünüyorum. Şu anda zorlama bir plan içine girmiyorum. Beklemeyi tercih ediyorum. Üstelik bir avantajım var. Eşim tüm boşluklarımı dolduracak kadar güçlü bir insan.

"Şanslı bir insanım"

Haritanız şans, cesaret ve yeteneği bir arada barından enerjiler sunuyor. Bariz bir ödüllendirme de var.

-Çok haklısınız. Ben şanslı bir insanım. Şanslarım birkaç konuda üst üste geldi. Bana uygun, sevdiğim bir iş yaptım. En büyük şans bu. Her sabah kalktığım zaman bugün neler olacak heyecanını yaşıyorum. Bana hem kafaca hem fizikçe uyan bir insanı, eşimi buldum. Bu o kadar önemli ki.
Sokakta "Merhaba Mehmet Ali abi" dedikleri zaman keyfimden bayılıyorum. "Merhaba, sen nasılsın?" diyorum. Yani güzel bir hayat yaşadım. Ancak bu noktaya gelene kadar da çok çalıştım. Başarı dediğiniz nedir? Yetenek+bilgi+işini sevmek+şans+çok çalışmak.

http://www.milliyet.com.tr/2007/11/25/pazar/paz06.html
08-14-2015 12:17 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir