[Valde_Amor]

Merhaba arkadaşlar,

İnançlı birisi olarak büyüyle işim olmaz ama büyünün varlığına da inanırım. Kur'an'da bile geçmektedir.

Astrolojinin büyü olmadığını bildiğimden bu konuyu öğreniyorum, ama kimi büyü yöntemleri arasında hedef kişiyi tanıtabilmek için ne yazık ki bu bilgiden de faydalanılmaktadır. Atıyorum, kişi ikizler ise büyüde civa kullanılması gibi vs.. Kimileri de gezegen tılsımları falan yapar, bunun gibi şeyleri duyarız...

Matematik ve fiziğin bir bomba olmaması ama atom bombasını yapmak için bu bilgilerin kullanıldığını örnek verirsem daha yerinde açıklamış olurum sanırım. Astroloji ve büyü arasındaki ilişki de benzerdir.

Bundan sonraki bilgiler konu dışına çıkıyor sanırım bu yüzden beni mazur görün. Konuyla gene alakalı ama bu başlıkta sorulanla alakalı değil, ama yazayım dedim, dileyen okumayabilir...


Astroloji, neden-sonuç ilişkilerinin belirlenebildiği ve açıkça ispat edilebildiği bir bilim olmaktan ziyade, geçmişten gelen, zamanla geliştirilebilen (ör: Uranüs, Neptün, Pluton görece yeni tespit edilmiş gezegenler, bugün yorumlarda karşılığını etkili şekilde gözleyebiliyoruz), okunan olayların gözlenebildiği bir bilgi birikimidir. Bir kişiye astroloji yoluyla tesir edemezsiniz, bu yolla onun hayatı üzerinde fiziksel ve ruhsal etkiniz olamaz (psikolojik telkini kastetmiyorum, bilinen bilimsel yasalar dışındaki etkiler), bir kişinin haritasını okuyarak ne onu batırabilir ne de çıkarabilirsiniz. Kişinin hayatı üzerinde fiziksel veya fizikötesi bir etkiniz olamaz.

Büyü, Kur'an'da anlatıldığı üzere, Allah tarafından Harut ve Marut adlı iki meleğe ilham edilen ve sınamak için insanlara öğretilen, çeşitli ritüel ve yöntemleriyle uygulandığında fiziksel dünyada ve insanların yaşamlarında etkileyici ve değiştirici etkisi olan bilgidir. Bilgisayar oyunları oynayanlar bilirler, bir nevi oyun kuralları dışı kısayol komutlarıdır.


Büyünün öyle illa kötü, iş bozucu, vesvese uyandırıcı vs. gibi negatif kullanımı yoktur. İnsanlar kötü olanlarını iyi olanlarına tercih etmişlerdir.
Bakara suresi 102. ayette şöyle der:
102. "Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edileni öğretmek suretiyle küfre girdiler. Hâlbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Hâlbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi!"

Büyünün, cinler yoluyla olduğu da yanlış bir bilgidir bence. Yukarıda açıklandığı gibi Allah'ın melekleri vasıtasıyla insanlara öğrettiği bir bilgidir. Kanımca insanlar bu sınavdan kalmışlar ve büyü de haram olmuştur. Bu sonuç ahirete kadar genel-geçer ve evrenseldir. Çünkü Allah nefs sahibi insana böyle bir güç verildiğinde bunun onu küfre sokmaktan ve azdırmaktan başka bir etkisinin olmadığını göstermek istemiştir. Çevremize baktığımızda bile görürüz, bir insanı soğan başı yaparsın karakteri değişir, eli azıcık para görür çevresindekileri tanımaz olur. Böyle bir güç verildiğinde azıtması da normaldir. Güç, ham bir karakterin elinde felakete dönüşür...

İslam inancında, varolan her şeyin ve etkinin Allah tarafından meydana geldiğine inanırız. Büyü yapan kişi, bu etkiyi kendisinin veya başka kuvvetlerin yaptığını düşünmeye başlayınca küfre sapar. Halbuki o bilgi ona emanettir sadece. İzin ve etki gene Allah'tandır.

Sözü daha da uzatmadan, eğer inanıyorsanız ve ahiretinizi düşünüyorsanız siz siz olun büyüye dalmayın. böyle şeylerin peşinden de gitmeyin. Konuda bahsedince reklamını yapmışım gibi hissettim kendimi o yüzden böyle bir uyarı koyayım dedim.