Değerlendir:
  • 11 Oy - 2.09 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
Yazar Mesaj
vatansever Çevrimdışı
Yasaklanmış

Mesajlar: 382
Üyelik Tarihi: Jan 2011

Mesaj: #11
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
bence kareler tüm açılardan daha iyi üçgenler felan rahat açılar gevşeklik verio
09-07-2011 09:28 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
allstar Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 24
Üyelik Tarihi: Sep 2011

Rep Puanı: 0

Mesaj: #12
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
şimdi gördüm. peki ne yapmak lazım bu durumda? ay-uranüs ay-satürn kareleriyle ilgili yani. acemiyim, araştırıyorum 3 5 aydır ama çok derin konular.

beni böyle gerim gerim geren şey, venüs değil de satürn ve uranüs müymüş? nasıl kurtulcam bunlardangülücük harbiden "ay" ımı ağlatmışlar yahu.

http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=8...&rs=0&ast=
09-07-2011 09:34 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ginka
Kayıtsız

 
Mesaj: #13
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
benden tavsiye aşık falan olmayın arkadaşım hehee
09-07-2011 11:00 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Derin
Kayıtsız

 
Mesaj: #14
Freud ve Jung'un Tanımladığı Kişilik Öğeleri İle Astroloji Arasındaki Bağlantılar
İnsan kişiliğini açıklayabilmek adına, psikoloji literatüründe pek çok kişilik kuramı oluşturulmuştur. Bu makalede, ilk kişilik kuramlarından olan Freud’un ve Jung’un kişilik kuramlarında bahsedilen kişilik öğeleri ile astrolojik göstergeler arasındaki bağlantılarından yola çıkarak, psikoloji ve astroloji arasında paralelliklere ve astrolojinin insan kişiliğini analiz etme konusundaki yüksek potansiyeline dikkat çekmek istiyorum.

Freud ve Jung’un kişilik kuramlarındaki öğeler ile astrolojik göstergeler arasındaki paralellikler şu şekilde sıralanabilir:


EGO:
Freud’un tanımlamış olduğu “
Ego”, kişiliğin gerçekçi yürütme organıdır. “Ego” akılcı, pratik ve son derece seçicidir (çeşitli duygu ve düşünceleri seçerek, bunların ifade edilmesini sağlar). Genel anlamda, kimlik bütünlüğünün ve tutarlılığının sürdürebilmesini sağlar.
İrade, kendini ifade etme, yaratıcılık, niyet, baba vb. özellikler ile sembolize edilen Güneş Freud’un “ego” kavramı ile paralellik göstermektedir. Güneş yönetimindeki Aslan burcu; özgüven, onaylanma ve kendini yaratıcı ifade etme ihtiyaçları ile ilintilidir. Ego kavramına benzer şekilde, Güneş doğum haritasının gerçekçi yürütme organıdır, doğum haritasındaki tüm planetlerin fonksiyonlarının organize edilmesinden ve ifade edilmesinden sorumludur.
SÜPEREGO: Freud’un tanımlamış olduğu “Süperego”; toplumun kurallarını kapsar. Doğuşta var olmayan ve ancak sonradan ortaya çıkan “süperego” içimizdeki yargıçtır. “Süperego”nun temel işlevlerini özetleyecek olursak: 1- İd’den gelen içgüdüsel dürtüleri (özellikle hoş karşılanmayan cinsellik ve saldırganlık dürtüleri) bastırmak ve yönlendirmek; 2- ego’yu gerçekçi amaçlar yerine, törel amaçlara yönelmeye ikna etmek 3- kusursuz olmaya çaba göstermek.
Kusursuzluk, odaklanma, yapısallaşma, kontrol, baskı, sorumluluk vb. özellikler ile sembolize edilen Satürn; Freud’un “süperego” kavramı ile paralellik göstermektedir. Satürn yönetimindeki Oğlak burcunun psikolojik ihtiyaçları; mükemmelleştirme, başarılı olma, yapısallaştırma, otorite ve düzendir. Süperego kavramına benzer şekilde, Satürn içgüdüsel dürtüleri bastırma, egoyu törel amaçlara (toplumsal kurallar vb.) yöneltme ve tekâmül için bireyi kusursuzlaştırma görevi görür.
İD: Freud’un tanımlamış olduğu “İd”; bireyin en kaba, en ilkel, kalıtımsal dürtü ve arzularını içerir. Bu ilkel kalıtımsal dürtülerden en önemlileri cinsellik ve saldırganlık dürtüleridir.
İd; davranışlarımızın altında yatan psikolojik enerjinin kaynağıdır. Haz ilkesine göre işler ve hiç geciktirilmeden bütün isteklerinin yerine getirilmesini bekler.
Dürtüsellik, öfke, saldırganlık, girişim, inisiyatif, mücadele, rekabet vb. özelliklerle sembolize edilen Mars; Freud’un “id” kavramı ile paralellik göstermektedir. Mars yönetimindeki Koç burcunun psikolojik ihtiyaçları; mücadele etme, otonomi ve var olmadır. İd kavramına benzer şekilde, Mars haz ilkesine göre fonksiyonalize olur, aşırı dürtüsellik ile birlikte kişiyi sonuçları düşünmeden hareket ettirmek (saldırganlık, bencillik vb.) gibi işlevleri vardır.
PERSONA: Jung’un tanımladığı arketiplerden biri olan “persona”; toplumun onayını sağlamak amacıyla, bireyin dış dünyaya karşı taktığı maskedir.
Karşı taraf üzerinde bıraktığımız ilk izlenim, dışsal görünüm, vücut dili, alışkanlıklarımız, birincil motivasyonlarımız vb. ile sembolize edilen ASC veya “yükselen burç”; “persona” ile paralellik göstermektedir. Persona arketipine benzer şekilde, yükselen burç dışsal maskemiz ile ilintilidir.
ANİMA: Jung’un tanımlamış olduğu “anima”; erkeğin psişesindeki dişi arketipidir. Bir başka deyişle, erkeğin içindeki kadının psişik temsilidir. Erkek, animasını karşı cinse yansıtarak seçim yapar, bu doğrultuda bazı kadınlara karşı güçlü cinsel çekim hisseder, diğerlerine karşı o kadar güçlü cinsel çekim hissetmez.
Aşk, ikili ve sosyal ilişkiler, estetik, duyusal haz, genç kadın figürü vb. ile sembolize edilen ve dişil bir planet olan Venüs; Jung’un “anima” kavramı ile paralellik göstermektedir. Ancak, erkek çocukta animanın ilk yansıdığı kişi annesi olduğu için, anima kavramı aynı zamanda çocuğun annesini algılayış şeklini sembolize eden Ay ile de ilintilidir.
ANİMUS: Jung’un tanımlamış olduğu “animus”; kadınlarda erkeklerdeki animanın karşılığıdır, yani kadının içindeki erkek arketipidir. Kadın, animusunu yansıtarak seçim yapar, bu doğrultuda bazı erkeklere karşı güçlü cinsel çekim hisseder, diğerlerine karşı o kadar güçlü çekim hissetmez.
İnisiyatif, mücadele, agresyon, rekabet, genç erkek figürü vb. ile sembolize edilen ve eril bir planet olan Mars; aynı zamanda Jung’un “animus” kavramı ile paralellik göstermektedir. Ancak, kız çocukta animusun ilk yansıdığı kişi babası olduğu için, animus kavramı aynı zamanda çocuğun babasını algılayış şeklini sembolize eden Güneş’le de ilintilidir.
KOLEKTİF BİLİNÇALTI: Jung’un tanımlamış olduğu “kolektif bilinçaltı”nın içeriği, insanın yaşamı süresince, hiçbir zaman bilinç düzeyinde yaşanmamıştır. Kalıtımsal bir nitelik taşır. Kolektif bilinçaltında; insanın geçmişinden getirdiği (atalarından vb.) gizli bellek kalıntıları vardır.
Bilinçaltı, kolektif idealler, hayaller, aşkınlık vb. özellikler ile sembolize edilen Neptün; Jung’un “kolektif bilinçdışı” kavramı ile paralellik göstermektedir. Neptün yönetimindeki Balık burcunun psikolojik ihtiyaçları; teslimiyet, egodan sıyrılmak, dualiteyi aşmak, birlik olmak ve fedakârlık yapmaktır. Kolektif bilinçaltı kavramına benzer şekilde, Neptün bir jenerasyon planeti olarak kolektif özellikler taşır ve de bilinçdışı (12. evin doğal yöneticisi olarak) ile ilintilidir.
YAZAN: Barış ÖZKIRIŞ
09-15-2011 10:35 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Mavisahram Çevrimdışı
Siron Vip
*****
Siron Vip
lt=
Mesajlar: 925
Üyelik Tarihi: Jul 2009

Rep Puanı: 17

Mesaj: #15
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
Cok güzel bir paylasim olmus Derin tskler... özellikle Anima ve Animus kismi cok dogru bilgiler tasidigina inaniyorum...

HAYALLER NE KADAR BÜYÜK OLURSA, KIRIKLIKLARI DA O KADAR GÜRÜLTÜLÜ OLUR


Söylesem tesiri Yok, sussam gönül razi degil...


Ögüt verecek insana degil, örnek olacak insana ihtiyac


Öyle Bir Dert Varki BendE, Bin Dermana Degismem !!!
02-24-2012 03:45 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Presence
Kayıtsız

 
Mesaj: #16
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
Psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünde okuyan bir arkadaşımla Jung ve Freud'un kuramları üzerine yaklaşımlarımız oluyor zamanla.

Freud için nesnel ve sürece dayalı bir kuram geliştirdiğine yönelik çıkarımda mutabık oluyoruz. Üstelik Freud kuramını içgözleme dayandırarak oluşturuyorsa o halde bizzat kendisi Oidipus sendromundan muzdarip olmalı, çünkü kuramını içgözleme dayandırıyor olması bu bilgiyi başka yerden almadığını gösteriyor. Bu çıkarımın doğru olma ihtimalini arkadaşımla paylaşıyoruz.

Freud; psikoseksüel=beden+ruh kişilik kuramında insan mekanizmasının gelişim süreçlerini, haz ilkesinin zamana bağlı olarak değişen neden-sonuç ilişkisine göre oluştuğunu savunur.

Jung'un kuramıysa; mistik, dinsel ve mitolojik semboller içeriyor. Anima-Animus terimleri astrolojiye başvurularak oluşturulmuş pisişe parçaları (Mars-Venüs). Jung'un özel ilgi alanlarından aldığı kavramlar, kuramına tarihsel dönem içinde kabul görmüş sembolleri katmasını sağlamıştır.

Not: Jung rüyalarında görmüştür hangi alana yöneleceğini.

Jung daha çok öznel ve olguya dayalı bir kişilik kuramı geliştirmeye özen göstermiş. Freudyen bakış açısı, kişilik ve nesne arasında oluşan bağın psikoseksüel gelişim dönemlerde oluşup farklılaştığı şeklindeyken; Jung'a göreyse, bireyin içinde yaşadığı özel şartlara, dinsel ve sosyal etkenlere daha çok bağlı.

Zihinde canlanan uzunlamasına bir görüntü Freud'a göre penis anlamına gelirken; Jung'a göre böyle değil.

Arkadaşım da bunların zaten birer kuram olduğunu ve yeni kuramlara ihtiyaç olduğunu, zaten Freud'un öğrencisi olan Jung'un düşüncesinin farklılaşmasının ana nedeninin de bu ihtiyaçtan kaynaklandığını söylemişti.

Sonra bana Erik Erikson adında bir başka psiko-analistin daha farklı bir kişilik kuramından bahsetti.

Ona göre de kişilik yapısı zamana göre 8 aşamada oluşuyor:

1) Umut - Temel inanç, inançsızlık karşıtlığı / 0-1 yaş arası
2) Niyet - İmtiyaz-Özerklik ve Şüphe-Utanç karşıtlığı / 1-3 yaş arası
3) Amaç - Girişim, suçluluk karşıtlığı / 3-6 yaş arası
4) Yeterlilik - Gayret, düzeysizlik karşıtlığı / 6-11 yaş arası
5) Sadakat - Kimlik, rol edinme karşıtlığı / 12-20 yaş arası
6) Yetişkin olma gelişim sürecinin ilk aşaması - Samimiyet, izolasyon karşıtlığı / 20-24 yaş arası
7) Yetişkin olma gelişim sürecinin ikinci aşaması - Yaratıcılık, durgunluk karşıtlığı / 25-64 yaş arası
8) Kişiliğin gelişiminin son aşaması - Egonun tamamlanması ve çözülmesi karşıtlığı / 65 sonrası

Kişiliğin gelişimi konusunda bir çok kuramcının farklı görüşleri var. Ama mühim olan hangisinin doğru veya yanlış olduğuna yönelik saptamayı yapmaktan ziyade karşımızdaki insanın ruhsal durumunu hem neden-sonuç ilişkisine göre hem de karşımızdaki bireyin öznel belirsizliğine ve hazır bulunuşluluğuna göre değerlendirmeye çalışarak kendi yaklaşımımızı geliştirmek.

Hazır bulunuşluluk bireye aktarılan bilgiyi ne ölçüde anlayabileceğini gösterir.

Örnek olarak varoşta yaşayan bir bireye yönelik psikolojik danışmanlık yapabilmek için terimlerden arındırılmış ve sadeleştirilmiş bir dil kullanımını seçebilmek her iki tarafa da önemli miktarda kazanç sağlayacaktır.

Bu kadar biçimsel olmamalı psikoloji kuramları.

Arkadaşım da evrensel genel bir ayırımın mantıksız oluşunda diretiyor.

Saygılar sunuyorum herkese.
03-11-2012 12:50 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
venusshine Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 51
Üyelik Tarihi: Aug 2010

Rep Puanı: 2

Mesaj: #17
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
Neptun venus transitlerimin son gunlerinde ani sekilde bir ilsikiye basladım. transit gecti ama Allaha sukur devam ediyo gülücük

[Resim: astro2gw01venusshineven.th.gif]
03-11-2012 04:21 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Akbaba
Kayıtsız

 
Mesaj: #18
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
Ay başak biri olarak aşkı çok saçma buluyorum.
04-27-2012 06:38 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
destrudo
Kayıtsız

 
Mesaj: #19
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
ay terazi olarak "aşk oksijendir hidrojenle birleşince su olur işte sana yaşam kaynağı" diyorum satürn amca karşıdan parmak sallıyo [Resim: uzy.gif]
05-03-2012 01:24 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #20
RE: Aşık Olma Mekanizmaları ve Astroloji
(05-03-2012 01:24 PM)destrudo Yazılan:  ay terazi olarak "aşk oksijendir hidrojenle birleşince su olur işte sana yaşam kaynağı" diyorum[Resim: uzy.gif]

Haş iki O derdik okuldayken

Sen buna H_aşk iki O diyorsun gülücük

05-03-2012 03:19 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Hiperaktivite / Dikkat Dağınıklığı ve Astroloji Hattusas 0 3,194 04-17-2020 02:03 PM
Son Mesaj: Hattusas
  Psikolojik Astroloji Angel 27 51,494 09-11-2019 06:22 PM
Son Mesaj: justicee
  Bir Ruhani Bilim Olarak Astroloji 1 Derin 4 7,930 08-08-2012 04:37 PM
Son Mesaj: freyja

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir