Değerlendir:
  • 11 Oy - 2.91 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Husuf ve Kusuf Namazı
Yazar Mesaj
tiyatral_gitarist
Kayıtsız

 
Mesaj: #1
Husuf ve Kusuf Namazı
KÜSUF VE HUSÛF NAMAZI



(K.S.F) Kökünden "küsûf" ve (H.S.F) kökünden "husûf" sözlükte; güneş ve ay tutulmasını ifade eden iki mastar. Küsûf; daha çok güneş tutulması, husûf ise, ay tutulması için kullanılır. Küsûf, astronomi ilmi bakımından; güneş ışıklarının tamamının veya bir bölümünün, gündüz, güneşle dünya arasına ay'ın gölgesinin girmesiyle dünyanın belli bir yöresine ulaşamamasıdır. Husûf ise, geceleyin ay ışığının tamamının veya bir bölümünün, dünyanın gölgesinin güneşle ay arasına girmesi yüzünden dünyaya ulaşamamasından ibarettir. Bu iki terim, birbirinin yerine de kullanılabildiği için, bunlara "iki küsûf" veya "iki husûf" da denilmiştir.

Küsûf ve husûf namazı İslâm hukukçularının büyük çoğunluğuna göre müekked sünnettir. Yalnız Hanefî ve Mâlikîler husûf namazım mendûb görürler. Kur'ân'da şöyle buyurulur: "Gece, gündüz güneş ve ay, O'nun varlığını gösteren âyetlerdendir. Güneşe veya ay'a secde etmeyiniz. Bütün bunları yoktan var eden Allah'a secde ediniz" (Fussilet, 41/37). Bu âyet-i kerîme, ay ve güneş tutulması sırasında, bunları yaratan Allah için namaz kılmaya işaret etmektedir.

Hz. Peygamber, (s.a.s) oğlu İbrahim vefat ettiği zaman üzülmüştü. Aynı günde güneşin tutulması üzerine bazı. insanların, güneşin de Hz. Muhammed'in üzüntüsüne ortak olduğunu öne sürmesi üzerine, Allâh'ın elçisi şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz güneş ve ay, Allâh'ın âyetlerinden iki âyettir. Herhangi bir kimsenin ölümü veya dünyaya gelmesi yüzünden tutulmazlar. Siz onların tutulduğunu gördüğünüz zaman, tutulma sona erinceye kadar namaz kılınız ve dua ediniz" (Buhârî, Küsûf, 1,3,8,13,15,17; Müslim, Kusûf, 10; Ahmed b. Hanbel, IV, 249, 253; eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, III, 326).

Küsûf namazı, mukîm veya misafir olsun, beş vakit namazla yükümlü olan erkek ve kadınlar için meşrûdur. Çünkü küsûf ve husûf namazında Rasûlüllah (s.a.s)'in uygulaması böyle olmuştur. Bu namaz ezan ve kametsiz kılınır. Bir münâdî sadece "essalâtü câmia= namaz toplayıcıdır" diye seslenir (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 325). Cemaatle veya tek tek, gizli veya açık okunarak, hutbeli veya hutbesiz kılınması mümkün ve caizdir. Ancak bu namazın mescidde ve cemaatle kılınması daha fazîletlidir.

Deprem, fırtına, yıldırım düşmesi, şiddetli yağmur, dolu, kar ve salgın hastalık gibi felâket zamanlarında, cemaatsiz olarak, diğer namazlar gibi iki rek'at namaz kılmak mendub'tur. Burada küsûf namazına kıyas yapılmıştır (Zeylaî, Nasbu'r-Râye, II, 234, 235).

Hanefilere göre küsûf namazı, bayram, cum'a ve nâfile namazlar gibi iki rek'attan ibarettir. Ezansız, kametsiz, hutbesiz kılınır ve her rek'at; bir rükû ve iki secdeli olur. Delil, Ebû Davud'un naklettiği şu hadistir: "Rasûlüllah (s.a.s) iki rek'at namaz kıldı ve rek'atlarda ayakta duruşları (kıyamı) uzun yaptı. Sonra geri döndü, güneş açılınca da şöyle buyurdu: "Bunlar, Allah'ın kendisiyle kullarını korkuttuğu belgelerdir. Bu gibi mucizeleri gördüğünüz zaman, farz namazlardan en yeni kıldığınız namaz gibi namaz kılınız" (Buhârî, Küsuf, 6, 14; Müslim, Küsûf, 21, 24; Ebû Dâvud, İstiskâ, 3, 4).

Çoğunluk İslâm hukukçularına göre, küsûf namazı iki rek'at olup, her rek'atte iki kıyâm, iki kırâat, iki rükû ve iki secde bulunur. Sünnet olan okuyuş şöyledir: İlk kıyamda Fatiha'dan sonra, Bakara sûresi veya ona denk bir sûre, ikinci kıyamda Fatiha'dan sonra, bundan daha az, üçüncü kıyamda Fatiha'dan sonra, daha da az, dördüncü kıyamda yine Fatiha'dan sonra, bir öncekinden daha az miktarda Kur'ân okunur. Kıyamda ilk okuyuştan sonra rukûya varılır, sonra doğrulur ve ikinci okuyuşu yapar, sonra yine rukûya varılır ve secdeye gidilir. İlk rukûda yaklaşık yüz, ikincide seksen, üçüncüde yetmiş ve dördüncüde elli âyet okuyacak kadar "Sübhanallah= Allâh'ım seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim" der (Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletuh, 1405/1985, II, 399). Çoğunluğun bir rek'atta iki rüku için dayandığı delil şu hadistir. Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.s) zamanında güneş tutulduğunda "namaz toplayıcıdır" diye nidâ olundu. Rasûlüllah (s.a.s) bir secdede iki rükû yaptı, sonra ayağa kalktı, tekrar bir secdede iki rükû yaptı. Sonra güneş açıldı. Hz. Aişe şöyle dedi: Bu namazın rükûundan daha uzun hiç rükû yapmadım. Secdesinden, daha uzun hiç bir secde de yapmadım" (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 325).

Ebû Hanîfe'ye göre, imam, küsûf namazında okuyuşu gizli yapar. İbn Abbas şöyle demiştir: "Rasûlüllah (s.a.s) ile küsûf namazı kıldım. O'nun kıraatinden bir harf bile işitmedim" (Zeylaî, Nasbu'r-Râye, II, 232). Husûf namazı ise, münferid olarak ve gizli okuyuşla kılınır. İmam Muhammed ve Ebû Yusuf'a göre ise İmam Küsûf namazında sesli okur. Çünkü Hz. Âişe, Rasûlüllah (s.a.s)'in böyle bir namazda sesli okuduğunu söylemiştir (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 331; Zeylaî, a.g.e., II, 232; bk. İbnü'l Hümâm, Fethu'l-Kadir, 432-436; el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi: I, 281-282, Meydânî, el-Lübâb, I, 121).

Hanefi ve Hanbelîlere göre, küsûf namazı için hutbe yoktur. Çünkü Hz. Peygamber hutbeyi değil, yalnız namazı emretmiştir. O'nun namazdan sonra hutbe irad etmesi, hükmü bildirmek içindir. O'nun bir küsûf namazından sonra yaptığı bir konuşma şöyledir: "Şüphesiz güneş ve ay Allah'ın mucizelerinden bir mucizedir. Bir kimsenin ölümü veya dünyaya gelmesi yüzünden tutulmazlar. Bunu görünce Allah'a dua edin, namaz kılın ve sadaka verin. Şüphesiz şu makamımda size söz verilen her şeyi gördüm. Beni öne geçer gördüğünüzde ben de kendimi Cennet'ten bir salkım almayı arzu eder görüyordum. Beni biraz geri çekilirken gördüğünüzde ben Cehennem'in bir kısmının diğer tarafını yediğini görüyordum " (Müslim, Kusuf, 3901; Mâlik, Muvatta', I, 186; Beyhakî, III, 323, 324; Şevkânî, a.g.e., III, 325). Hadîsin başka bir rivayeti şöyledir:

"Cehennemi gördüm. Bugünkünden daha korkunç bir manzarayı hiç görmemiştim. Cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm". Bir sahabenin, bunun sebebini sorması üzerine, de şöyle buyurdu: "Onlar kocalarına nankörlük ediyorlar. Hatta sen onlardan birine bütün ömür boyu iyilik yapsan, sonra sende küçük bir kötülük görse, şimdiye kadar senden zaten hiç iyilik görmedim, der" (Buhârı, İbn Abbas'tan, II, 28; Mâlik, Muvatta', I, 186; İbn Huzeyme, 1379; Beyhakî, III, 321).
06-15-2011 11:14 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
tiyatral_gitarist
Kayıtsız

 
Mesaj: #2
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
Elimizden geldiğince bu namazı kılmaya çalışarak , korunanlardan olmaya çalışalım...
06-15-2011 11:15 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
eylülmavi Çevrimdışı
Neptunyen Vip
*****
Neptunyen Vip

Mesajlar: 1,245
Üyelik Tarihi: Aug 2010

Rep Puanı: 35

Mesaj: #3
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
allah kabuletsin 2 rekat kıldım gülücük

http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=b...spc=1&ast=
06-15-2011 11:24 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Messa Çevrimdışı
Mars Vip
*****
Mars Vip
lt=
Mesajlar: 780
Üyelik Tarihi: Jun 2010

Rep Puanı: 25

Mesaj: #4
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
Allah kabul etsin.
06-15-2011 11:25 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Garavu Çevrimdışı
Parola61
********
Webmaster
lt=
Mesajlar: 286
Üyelik Tarihi: May 2007

Rep Puanı: 169

Mesaj: #5
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
"Cehennemi gördüm. Bugünkünden daha korkunç bir manzarayı hiç görmemiştim. Cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm". Bir sahabenin, bunun sebebini sorması üzerine, de şöyle buyurdu: "Onlar kocalarına nankörlük ediyorlar. Hatta sen onlardan birine bütün ömür boyu iyilik yapsan, sonra sende küçük bir kötülük görse, şimdiye kadar senden zaten hiç iyilik görmedim, der" (Buhârı, İbn Abbas'tan, II, 28; Mâlik, Muvatta', I, 186; İbn Huzeyme, 1379; Beyhakî, III, 321).


paylaştığın bilgilendirdiğin için tşk.

fakat şu son kısmı okuyorum canım sıkılıyor ya, ben cennet annelerimizin ayakları altında diye biliyordum halbuki!! böyle bir genelleme nasıl yapılır?? acaba

cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm + Onlar kocalarına nankörlük ediyorlar + onlardan birine bütün ömür boyu iyilik yapsan, sonra sende küçük bir kötülük görse, şimdiye kadar senden zaten hiç iyilik görmedim, der..

sinmiyor ya içime zorlamı, inanmıyorum..

bu aklıda bana allah verdi, bu akılla inanmıyorum arkadaş,

heleki şu kocalarına nankörlük ediyorlar o yüzden cehennemde çoğunluktalar kısmı alakasız bir kişi tarafından çıkar amaçlı söylenmiştir diye düşünüyorum..

yanlışımız varsa allah affetsin..
06-15-2011 11:33 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #6
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
Nafiz sen gel bir de bana sor, bu kısmın ne kadar sinir bozucu olduğunu.. İman değil, isyan arttırıyor.. Bunun bu namazlarla da bir alakası yok ya neyse.
06-16-2011 01:03 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
tiyatral_gitarist
Kayıtsız

 
Mesaj: #7
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
(06-15-2011 11:33 PM)sweatdroo Yazılan:  "Cehennemi gördüm. Bugünkünden daha korkunç bir manzarayı hiç görmemiştim. Cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm". Bir sahabenin, bunun sebebini sorması üzerine, de şöyle buyurdu: "Onlar kocalarına nankörlük ediyorlar. Hatta sen onlardan birine bütün ömür boyu iyilik yapsan, sonra sende küçük bir kötülük görse, şimdiye kadar senden zaten hiç iyilik görmedim, der" (Buhârı, İbn Abbas'tan, II, 28; Mâlik, Muvatta', I, 186; İbn Huzeyme, 1379; Beyhakî, III, 321).


paylaştığın bilgilendirdiğin için tşk.

fakat şu son kısmı okuyorum canım sıkılıyor ya, ben cennet annelerimizin ayakları altında diye biliyordum halbuki!! böyle bir genelleme nasıl yapılır?? acaba

cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüm + Onlar kocalarına nankörlük ediyorlar + onlardan birine bütün ömür boyu iyilik yapsan, sonra sende küçük bir kötülük görse, şimdiye kadar senden zaten hiç iyilik görmedim, der..

sinmiyor ya içime zorlamı, inanmıyorum..

bu aklıda bana allah verdi, bu akılla inanmıyorum arkadaş,

heleki şu kocalarına nankörlük ediyorlar o yüzden cehennemde çoğunluktalar kısmı alakasız bir kişi tarafından çıkar amaçlı söylenmiştir diye düşünüyorum..

yanlışımız varsa allah affetsin..

"Kadın" kelimesiyle derin manada ne kastedildiğine bakmak lazım. Kadın hormonlarının yönettiği duygularıyla hareket edendir. Eğer sen böyle isen sende bir kadınsın , cinsiyetin önemli değil...
Tabiki kadınların çoğunluğuda dişilerdir, tabiatları gereği... Rahîm isminin zuhur kaynağı olmalarına bir hikmet olarak östrojen hormonları üst düzeydedir. Duygularının dürtülerine cevap vererek hareket eden bir insanın sağlıklı düşünmesi , tutarlı hareket etmesini beklemek zordur malumunuz...

"Onlar kocalarına nankörlük ediyorlar. Hatta sen onlardan birine bütün ömür boyu iyilik yapsan, sonra sende küçük bir kötülük görse, şimdiye kadar senden zaten hiç iyilik görmedim, der"

Buradaki ikinci cümleyi çoğunlukla duymadığınızı söylemeyin bana... gülücük Özellikle hormonların tavan yaptığı adet dönemlerinde kadınlar bu tarz şeyleri çok söylerler , çabuk kırıldıkları yada kızdıkları için.. Ve evet tabikide bu cümleyi kuran birisi nankörlük etmiş demektir... Yani kime ,ne sebeple nankör dediği ikinci cümlede belli oluyor rasululluah s.a.v efendimizin.
Zaten bu sözün muhattabıda "kadın"dır...
BEnce...
06-16-2011 01:24 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #8
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
Bu hormonu bize veren yaratansa, bu hormonun suçlusu biz olamayız her halde.
Yani hormon seni istila etsin, biyolojik yapının baş aktristi olsun, hatta dişi olmanı sağlayan etkenlerden en önemlisi.. Bunun için de bu hadisi mazur görelim yani.
Size de bol östrojen enjekte etmek lazım, bize de bol bol testesteron.. Ama biz kıllarımızla ve artmış cinsel enerjimizle, siz de feminenliğinizle ve değişken ağlak zırlak halinizle nasıl oluyorsunuz görelim? Yani fıtratımıza verilmiş şey, bizi cehenneme gönderen şey olamaz..
06-16-2011 01:30 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
tiyatral_gitarist
Kayıtsız

 
Mesaj: #9
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
(06-16-2011 01:30 AM)Félicé Yazılan:  Bu hormonu bize veren yaratansa, bu hormonun suçlusu biz olamayız her halde.
Yani hormon seni istila etsin, biyolojik yapının baş aktristi olsun, hatta dişi olmanı sağlayan etkenlerden en önemlisi.. Bunun için de bu hadisi mazur görelim yani.
Size de bol östrojen enjekte etmek lazım, bize de bol bol testesteron.. Ama biz kıllarımızla ve artmış cinsel enerjimizle, siz de feminenliğinizle ve değişken ağlak zırlak halinizle nasıl oluyorsunuz görelim? Yani fıtratımıza verilmiş şey, bizi cehenneme gönderen şey olamaz..

Hayal ve temennilerimize göre varsayımlarla mı hareket edicez yoksa ortadaki gerçeği mi değerlendiricez ... Çare mi bakacağız , şöyle olsaydı böyle olsaydı diyerek ebeden değişmeyecek Sünnetullaha kafamı tutacağız ...
Şükür edeceğiz , isyan mı...

Hz Rasul gerçekleri bildirirken korunma yollarınıda açıklamıştır , Nebi olması sebebiyle...

Değerlendirecekmiyiz...

Erkeğe bu hormonun enjekte edilmesi birşey değiştirecek mi...
Peki sen testesteronla mücadele edebilecekmisin ? Sağa sola , yırtık kota bakmadan , bilmemneyin doğrultusuna gitmeden hakikate yönelebilecekmisin...

Vs vs vs...

Eğer değiştirebileceksen yaratılışını , "karşında" bir muhattap bulabileceksen isyana devam... Umulur ki değişir...
06-16-2011 01:43 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Venüs
Kayıtsız

 
Mesaj: #10
RE: Husuf ve Kusuf Namazı
Zamanımızda asr-ı saadet döneminin anlayışı var ı? Elbette yok, nerde o kadınlarına hürmet edeni saygı gösteren, anneliğin yüce bir kavram olduğunu fark eden erkekler, islami şuurla yaşayıpta hakkıyla eşine eşi gibi davranan, hayat arkadaşı vsfını adam akıllı taşıyan erkek var da kadınlar mı nankörlük ediyor, hadisin sahih olduğundan şüpheliyim açıkçası, ailem de olsun, çevremde olsun, genellikle erkekler nankör olmuştur ve her hakka sahip olan yine onlardır. Bunun ötesinde birde eşitlik diye kadınların silahı ile kadınları extra vurmaya çalışırlar, hem her isteklerinin emir telakki edilmesini isterler, hem de işlerine gelmeyen bir durum vakıf olduğunda eşitlik ahkamları keserler, nasıl bir zihniyettir anlamam açıkçası. Kendilerini çok akıllı gördükleri için her şeyi çıkar meselesi vasfında değerlendirmeleri de cabası. Hele ki günümüz kadını, hem çalışıyor, hem evde herşeyle ilgileniyor, çocukların ve giderilmesi gereken sorunların hepsi üzerine yıkılmışken, nankör olan kim orasını tartışmak bile abes benim için.
06-16-2011 01:47 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir