Mezopotamya’da Jüpiter gezegeni Neberu diye bilinirdi ve tanrı Marduk’la ilişkilendirilmişti. O Babil’in en büyük tanrısıydı ve eski Sümer tanrısı Enlil’e denk kabul edilirdi. Asurlular ise buna karşılık Enlil’i devlet tanrıları Aşur’la eşitlemiştir. Bu tanrılardan genellikle sadece Rab diye bahsedilirdi ve bu unvan Kitabı Mukaddes’e Baal veya Bel diye geçmiştir. Enlil tanrıların kralı olarak tarif edilmiş ve böylece yönetim ile bilgelik ona verilmiştir. Yükseleninde veya MC’sinde Jüpiter’le doğan insanlar genellikle buyurucu bir taibata, güçlü bir iradeye sahiptir, ya da en azından kendi yargılarına güvenen insanlardır. Jüpiter’in bilgeliği, Merkür’e ait olan felsefe değil, gündelik hayatta gereken türden pratik bir bilgeliktir. Gezgeni dokuzuncu evle ilişkilendiren günümüz astrologları Jüpiteri Yay’la ve dokuzuncu evi dokuzuncu burçla karıştırmaktadır. Jüpiter’in hukukla ilişkisini gösteren herhangi bir gerçek kanıt yoktur, gerçekten de yasayı kendi istekleriyle eşit gören suçluların haritalarında genellikle güçlü bir Jüpiter bulunur.
Yunanlılar Marduk’u tanrıların kralı Zeus’la bir görmüştür. Onun Titan Kronos ile Rhea’nın oğlu olduğu rivayet edilmiştir. Helenistik işgalciler bu şekilde kendi tanrı ailelerininin reisi olan tanrıyı Pelasgianlara kabul ettirebilmişlerdir. Bu karışıma Asya’dan bazı içerikler eklemişlerdir: Marduk bir canavarlar ırkını alt etmiş, Zeus Titan’larla savaşmış, Hurrian gök tanrısı Teşup kabası Kumarbi’yi tahttan indirmiş, Zeus Kronos’u al aşağı etmiştir. Kronos’un üç oğlu – Zeus, Poseidon ve Hades – dünyayı aralarında paylaştıklarında Zeus, gezegenin havasal taibatına uygun bir şekilde gökyüzünü almıştır.
Jüpiter’in en dikkate değer özelliği karılarının ve çocuklarının sayısıdır. Bu ilişkiler gökyüzünün yeryüzünü döllemesini sembolize eder. Her biri bir tanrıça olan müzler kendilerine özgü bir yerin yönetimini almıştır. Gökyüzünün her yerde aynı olan saydam özelliğinin karşısında toprağın üzerine dağılmış birbirinden çok farklı araziler çok çeşitli sayıda tanrıça gerektirmiştir. Uçkuruna düşkün insanların haritasında Jüpiter önemli bir yere sahiptir, Casanova ile XIV. Louis’in haritalarında bir Jüpiter Ay karesi varken, Anais Nin ile J.F. Kennedy’nin haritalarında Jüpiter beşinci evdedir. Ne var ki bu durum Jüpiter’in özellikle duyusal bir gezegen olmasından kaynaklanmaz, daha ziyade azla yetinmeyip şöleni tercih eden Zeus’e özgü basiretsizliğin bir tezahürüdür.
Romalı Jüpiter birçok açıdan Zeus’la aynıdır ve aynı ismi paylaşmıştır: Jüpiter’in esasen Deus Pater idi, Yunancadaki Zeus Pater ve Sanskritçe deki Dyaus Pitar, hepsi de tarih öncesi dyeus pater [parlak baba] deyiminden gelir. Romalılar ona denk olan Cermen tanrısının Thunor (veya Norse Thor) olduğuna karar verdi. Çünkü hem Jüpiter hem de Thunor şimşeklerle ilişkilendirilmiştir. Bu yüzden Thursdays (Eski İngilizcede Thunresdaeg, Perşembe) italyan giovedi‘ye karşılık gelir (Latin, jovis dies). Aslında Thor mizaç bakımından Mars’a daha yakındır, Zeus’a karşılık gelen Tiw (Norse Tyr) idi ve Zeus’la aynı işlevlere sahipti.
KABALA
Musevi kabalada Jüpiter, dördüncü, merhamet (Hesed) küresidir. Bu küre ile birlikte Geburah (Mars), Tifaret (Güneş) arasında bir ahlaki üçgen oluşur. İyicil Jüpiter ile kötücül Mars doğadaki yapıcı ve yıkıcı güçleri sembolize eder ki bu güçler Güneş tarafından aşılırlar. Bu zıtlık söz konusu gezegenlerin yücelme burçlarındaki karşıtlık olarak kendini gösterir. Jüpiter Yengeç’te yücelirken Mars Oğlak’ta yücelir. Atinalı Antiochus’a göre bunun nedeni gezegenlerin sırasıla hayatı ve ölümü temsil etmeklerinden gelmektedir. Bu bizi Jüpiter’in (Marduk) yaratıcı ve Mars’ın (Nergal) yeraltının tanrısı olduğu Babil mitolojisine geri götürür. Jüpiter’in küresi Hesed, ayrıca Hokmah (saf yaratıcı kuvvet) ile arketipsel imgeleri temsil eden Netzah (bireyselleşmiş imgeler) arasında yaratım sütununda konumlanmıştır. Bu durum insani düzeyde Jüpiter’in on ikinci evi yönetmesinde kendini gösterir.
TAROT
Altın Şafak, Jüpiter’i Tarot’un büyük sır kartlarında Kader Çarkı’yla ilişkilendirmiştir. Bu kart talihi sembolize eder, bununla birlikte eskiden basireti temsil ediyor da olabilirdi. Her iki anlam da Jüpiter’in tabiatına uygundur.
Jüpiter’i ayrıca İmparator, Papa ve Adalet kartlarıyla da ilişkilendirmek mümkündür.
Küçük sır kartlarında Jüpiter’e dörtlüler verilmiştir. Jüpiter bir gündüz gezegeni olduğu için, hava ve ateş kartları daha iyi anlamlara sahiptir. Asaların dörtlüsüne Kusursuzlaştırılmış İş, kılıçların dörtlüsüne Mücadeleden Uzaklık isimleri verilmiştir. Ne var ki toprak ve su kartları, Jüpiter’in o kadar hoş olmayan yanlarını gösterir. Tılsımların dörtlüsüne Dünyevi İktidar denmiştir ve bu kart bazen aç gözlülüğü ve kibri gösterir. Kupaların dörtlüsü Karışık Zevkler adını alır, burada başarı tokluk ve dünyadan yorgunluğa götürür.
David McCann, Londra’da yaşıyor, astroloji tarihi ve felsefesinde bir uzman olan yazarın sayısız uluslar arası dergide yazıları çıkmaktadır. Kendisi Traditional Astrologer magazinin sürekli yazarlarındandır ve bu makale ilk olarak söz konusu dergide yayınlanmıştır.
© David McCann, 1998
makalenin orijinali için:
http://www.skyscript.co.uk/jupitermyth.html
© 2010, BATİNİLER.
Cevapla
