RE: Satürn - Uranüs Açıları
Satürn ve Uranüs öylesine zıtlaşan prensipleri temsil ederler ki birbirlerine açı yaptıkları zaman, özellikle de kavuşum ve gerilimli açılarda, çok sıkı bir gerilim ortaya çıkar. Çatışma herhalde anlaşılırdır: Uranüs'e özgü dürtü bireyci, yapılanma karşıtı ve son derece isyankarken Satürn gelenek, otorite, disiplin, görev ve sorumlulukla ilgilidir.
Satürn-Uranüs kombinasyonunun en son yakın örneği 1987'deki kavuşumdur. Başka yerlerde olduğu gibi, Rusya'da da tümü Mikhail Gorbaçov öncülüğünde gelenekle bağların koparıldığı ve savunmaların kesin olarak kaldırıldığı temel bir reform döneminin habercisi oldu. Gorbaçov'un bizzat kendi haritasında, duruma oldukça uyan, bir Satürn-Uranüs-Pluto T-karesi vardır.
Uranüs keşfedilen ilk dışsal gezegendir. Herhangi bir temel kitabın da ifade edeceği gibi Uranüs'ün keşfi bir devrim dönemine kapı açmıştır: Fransız Devrimine, Endüstri Devrimine, Amerikan Bağımsızlık Savaşma. Sıradan insanların bile kafalarında bir devrim fikrinin olduğu bir döneme, insanların otorite konumundakilerin yönetme ve toplumun kalanının düşüncelerini şekillendirme haklarını sorgulamaya başladığı bir zamana işaret etmiştir. Belki de Satürn ve Uranüs göklerde her buluştuklarında, otoriteye veya geleneklere karşı bu özgün meydan okuma tekrar uyarılmaktadır.
Genellikle kişilerin özgür seçimde bulunma hakkı devlet veya toplumun diğer bölümlerince empoze edilen sınırlamalarla çatışır. Pek çok gelenek ve kurum değişmeye veya yıkılmaya zorlanır. Örneğin, çok sayıda fabrika kapanabilir. Eski düzen veya işlerin alışıldık yapılış yöntemleri kesin biçimde ve aniden ortadan kalkabilir. Bu tür değişimlerin çok fazla dirençle karşılaşması da sürpriz değildir. Direnç Satürnyen bakış açısından kaynaklanır ve geleneği koruyup sürdürme çabasını olduğu kadar, gelen değişimlerin fazla hızlı ve fazla keskin olacağı korkusunu da barındırır.
Uranüs kolektifin ilerlemeci ve değişen düşünceleriyle ilgilidir. Satürn-Uranüs kombinasyonu toplum içinden çıkıveren yeni düşüncelere biçim vermekle ilişkilidir. Teknolojideki ilerlemelerle ilgili örneklerde olduğu gibi, bu tür düşünceler tamamıyla formda somutlanabilir veya insanların fikirlerinde bir devrim olabilir ya da daha özel olarak otoritedekiler yön değiştirebilir. Yalnızca birkaç yıl öncesinde aşırı radikal ve üzerinde yoğunlaşmak için fazla şaşırtıcı bulunan düşünceler şekillenip, hem yerleşir hem de kabul edilebilir hale gelir.
Otomobilin, telefonun, uçağın, elektriğin, kadınların oy kullanma hakkının, bilgisayarların günlük hayata girmesi sayılabilecekler arasında birkaç örnektir. Bunların tümü bir zamanların yeni, ilerici ve moda ürünleridir. Her birinin hayata geçirilmesi bir miktar dirençle karşılaşmış, ancak kısa zamanda günlük hayatın parçası olmuştur. Zaman yeni olanı eski kılar. Uranüs'ün habercisi olduğu yeni düşünceler, keşifler veya tutumlar gerçekten kök salar ve bu gezegen Satürn'e temas ettiğinde maddeleşir. Satürn-Uranüs açılarının gerçekleştiği dönemlerde doğan insanlar, belki böylesi zamanlarda doğmuşlardır. Eğer bu kombinasyon haritalarında merkezî öneme sahipse, onlar gelecek yılların değişen düşüncelerine biçim verecek kişiler olabilirler.
Örneğin, bu gezegenin her ikisi de astrolojiyle ilişkilendirilebilir. 1987'de Ronald Reagan'ın yıldızlara danıştığına dair spekülasyon yapıldığında, astroloji birinci sayfa haberi olmuştu. Bilgilerin en eskisi haftalarca haberleri meşgul ederek büyük şok yaratmıştı.
Kişisel bakımdan, bu açıya sahip olan kişilerin, çoğunlukla, eski bir konuya tamamen yeni bir biçimde bakma becerisi vardır. Hayatlarının çeşitli yönlerinde, kurumsallaşma karşıtı, ilerici ve radikal kesin bir çizgi mi izlemeliler, yoksa otoriteye, geleneğe ve zamanın sınavlarına dayanmış olana saygı mı göstermeliler, çoğu zaman bunun içsel çatışmasını yaşarlar. Kişi ne yapıp edip spektrumun her iki ucunu da bütünleştirmek zorundadır. Bu açılara sahip kişiler, genellikle, radikallik ile değişim korkusunun tuhaf bir birleşimini sergilerler.
Bu etkileşimin kişide ne yönde ortaya çıkma eğiliminde olduğu büyük ölçüde iki gezegenden hangisinin haritada daha güçlü olduğuna bağlıdır. Eğer Satürn güçlüyse, bir açı (özellikle gerilimli bir açı) değişimden korkan, yeni her şeyden şüphe eden ve biraz 'farklı' veya görenek dışı herhangi birine veya bir şeye izin veremeyen bir kişilik ortaya çıkarabilir. Kişi ilerlemeyi hadım etmeye uğraşır. Kuşkusuz bazen ilerleme hamlesinin ve teknolojinin gelişiminin kontrol edilmesi ve özellikle insanların duygularının hesaba katılması gerekir. Uranüs'ün daha güçlü olduğu yerde, kişi devamlı olarak otoriteye karşı tepki gösterir ve bir şeyleri yapmanın yerleşmiş yollarına karşı başkaldırır. Bu da yine hem birey hem de toplum bakımından tamamıyla uygun olabilir.
Bu açıya sahip kişiler bazen herkesin gençliğinde izlediği bir moda akımına takılırlar.. Fakat yaşlandıkça göze çarpar ve daha eski bir oluş biçimine hâlâ yapıştıkları için eksantrik olarak değerlendirilirler. Bu yüzden bu açılar hem değişim için mücadele eden hem de değişime katı biçimde direnen kişilerin haritalarında bulunabilir. Genellikle her iki tutum birlikte mevcuttur.
Charles Carter Satürn-Uranüs'ü 'ruh olarak demokratik, fakat yöntem olarak otokratik' olarak niteler ve bu kombinasyon uzun zamandır esnek olmayışla, zalimane ve diktatörce bir tutumla ilişkilendirilmektedir. Haritalarında Satürn-Uranüs açısı olanlar, bir yandan havada yumruklarını sallarken öte yandan demokratik olacaklarını veya şirkete son teknolojiyi sokacaklarını söyleyen kişiler olabilirler pekala. Satürn-Uranüs tipi yeni bir rejimi veya yeni bir düzeni getirirken, devirmeye çalıştığı şeyler veya kişiler kadar zalimane ve tahakküm edici olabilir. Bazı durumlarda, bu açılara sahip kişiler kendi görüşlerinde ısrar ederken fazla ileriye gidebilirler (elbette diğer kişilerin bakış açısına göre), öyle ki hareketleri üzerinde bir tür beklenmeyen frenlemeyle karşılaşabilirler. Bu gezegenler arasındaki transitler çoğu zaman kemik kırılmalarını tetikler. Ya da bu açıya sahip kişiler, diğer bir tür zorunlu 'kırığın' kendilerine aldatmacayla yüklendiğini fark ederler. Satürn-Uranüs'ün dayanma kapasitesi çok yararlıdır, fakat aynı zamanda kişinin değişen koşullara esneklik gösterebilmesini veya uyum sağlayabilmesini oldukça olanaksız hale getirir. Bu nedenle, kader en dramatik türde kırıkların veya engellerin devreye girmesini temin eder görünmektedir.
Kuşkusuz Satürn-Uranüs açılarına sahip olup bu türden davranışlar sergileyen bir otorite figürünün, ki bu çoğu zaman babadır, sıkıntısını çekmiş olan insanlar vardır. Hayatın sonraki yıllarında, kişi kendisini bu kişiye karşı daima isyan ederken ve bunun bir uzantısı olarak, toplumda otorite konumunda olan tüm kişilere karşı tepki gösterirken bulur. Aşırı durumlarda kişinin kendi davranışları gittikçe daha fazla babaya (veya erken dönemdeki otorite figürü veya rejim her kim veya ne ise ona) benzer hale gelir. Satürn-Uranüs'ün daha az öne çıktığı haritalarda bu gezegenlerin tehdit edici niteliği daha çok zamanın siyasi figürleriyle ilgili deneyimleri açıklıyor olabilir. Bu açılara sahip kişiler çok defa babalarını gelenek dışı veya bir bakımdan 'farklı' görürler.
Bu kombinasyon büyük kararlılık, azim, olağanüstü irade gücü ve dayanıklılık verir.
Siyasilerde ve isyanlara direnç göstermek zorunda olan veya belirli bir hareket tarzına sıkı sıkıya yapışan diğer kişilerde yeterince yaygındır. Başlıca reformların başarılı olmasını zorlayan veya tam tersine istenmeyen değişimlerin geçekleştirilmesine karşı direnmeye ihtiyaç duyanlar için yararlı bir kombinasyondur.
ALINTIDIR.
Haritam=>> https://i.hizliresim.com/aYWPoQ.png
|