[Derin]

Toplumu birbirine tutkallayan kültür hayatımızın her anına işlemiştir ve kültür de Tarih gibi canlı, organik, iniş ve çıkışları olan bir bütündür. Kültürel değişim kaçınılmazdır ve farklı kuşaklar, değişen kültürü taşıyıcıları olurlar. Astrolojik açıdan toplumsal planda neleri idealize ettiğimiz, nelerden hoşlandığımız hatta toplu histerilerimiz Neptün’le temsil edilir. Neptün kaynaştıran, birlik duygusu yaratan, sınırları kaldıran dolayısıyla toplumsal konularda ortak bir anlayış ve hayal yaratan, aşkın bir gezegendir. Eğer yıllar içerisinde Neptün’ün geçtiği burçlara bakarsanız, bu dönemleri birbirindan ayıran belirgin özelliklerin, belirli kahramanların ve ortak temaların olduğunu görebilirsiniz. Bu konuyu ele almamın bir nedeni 2011’de Neptün’ün Kova burcundan Balık burcuna geçişi sürecinde size nasıl bir kollektif değişim yaşayabileceğimizi anlatmak. Neptün’ün Balık burcuna geçişinin etkisi 2012’den itibaren çok daha belirgin hissedilecek ve 2025 yılına kadar da Neptün bu burçta kalacak.

Yakın tarihe bakarsak, Neptün 1942-1957 yılları arasında barışı, dengeyi ve estetik değerleri anlatan Terazi burcunda kaldı. Bu hippielerin, çiçek çocukların kuşağıdır. II. Dünya savaşının arkasından sanki psikolojik bir boşalım içerisinde yaratıcılığın özgür bir biçimde ortaya konması, aşkın ve ilişkilerin idealize edilmesi, uyuşturucu kullanımı dikkat çekicidir. Bu kuşakta doğan pek çok kişi daha ileriki yaşlarda insan hakları konusunda aktif bir tutum izlemiştir. 1957-1970 yılları arasında ise Akrep burcunda ilerleyen Neptün mistisizmin, cinselliğin idealize edilmesinin, satanizmin ve uyuşturucu kullanımının en üst seviyeye yükseldiği, rock müziğin güçlü bir şekilde ifade edildiği bir dönem getirmiştir. Bu kuşak gizli kalan, psikolojik açıdan dönüşüm yaratan durumlara ve sezgilere çok açıktır. 1970- 1984 arasında Yay burcunda kalan Neptün uluslararası çabaların dikkat çekmeye başladığı, ruhsallığa ve dine yönelimin arttığı, daha hayalperest, arayış içerisinde bir döneme işaret eder. Bu kuşakta doğanlarda doğal bir saflık ve iyi niyet hakimdir. 1984-1998 MacDonalds kuşağıdır. Yükselen uluslararası ekonomi ve şirketler, insanları bir tüketim robotuna getirmeye başlamış, kapitalizmin sınırları zorlanmaya başlamıştır. Hali hazırda bu dönemde doğan çocuklar şimdi iş hayatına girmeye başlarken, dünyanın ekonomik bir daralma içinde olmasına şaşmamak gerekir. Bu grupta doğanlar devleti ve hiyerarşik düzenleri ister istemez kutsayan, anlamsızlık duygusunu en fazla yaşayan grup olacaktır. En son olarak, 1998-2011 arasında Neptün Kova burcundaydı. Bu dönemde artan iletişim olanakları, internetin yükselişi, sanal sosyal bağların ortaya çıkması (Kova: teknoloji, sosyal vurgular), sinema endüstrisinde artan teknoloji kullanımı, 3D, sanal gerçeklik, güçlü bir fantezi edebiyatı dikkat çekiyor. Globalleşme sınırlarını genişletiyor. Peki şimdi nasıl bir kuşak gelecek ? 2011-2025 yılları arasında Balık burcunda kalacak olan Neptün, ruhsal açıdan güdülmeye hazır, kabullenici, kurban olma psikolojisi içerisinde bir kuşak olabileceği gibi, ruhsal aydınlanma ya da güçlü bir merhamet, bağışlama, anlayış içeren bir jenerasyon da olabilir. Hiç kuşkusuz dinin rolü, etkisi ya da dinin farklı versiyonlara dönüşmesi, bu kişilerin inançları ile ilgili önemli vurgular getirmekte. Din ya da ruhsal konular çok önemli bir rol oynarken, sadece bireyleri değil, büyük insan topluluklarını aynı anda etkileyebilecek doğa olaylarının da bu grubun psikolojisi üzerinde büyük etkisi olabilir.


R.Hakan Kırkoğlu

[Derin]

Eğer 1 Nisan 1968- 19 Ekim 1968, 30 Ocak 1969-28 Mayıs 1976 ya da 14 Ekim 1976- 28 Mart 1977 tarihleri arasında doğmuşsanız, muhtemelen erken çocukluk döneminizden kaynaklanan, özellikle ailenizde aldığınız role bağlı olarak bir savaşçı elbisesi seçmiş olabilirsiniz. İlginç olan şu ki, şimdi bu dönemde, Uranüs’ün Koç burcuna yerleşmesi ile birlikte, daha önce benimsemiş olduğunuz bu savaşçı rolünün size dar geldiğini ve gerçek arzularınızı tam olarak yansıtmadığını görmeye başlıyorsunuz. Sözünü ettiğim tarihler arasında Kiron Koç burcunda yer alıyordu. 1977 yılında keşfedilen ve yörüngesi Satürn-Uranüs arasında olan Kiron aynı zamanda yaralı şifacı hikayesi ile de biliniyor. Bilge ve öğretmen kişiliğinin yanında, mitolojik hikayeye göre, Herkül’ün oklarından yaralanır, ancak bunlar asla iyileşmeyen yaralardır ve Kiron da bir ölümsüzdür. Hikaye bu ya, yarasını iyileştirmek için her türlü çareyi arar, başkalarına yardımcı olur ancak kendi yarasını bir türlü iyileştiremez.


Astrolojik haritada, Kiron’un bulunduğu burç yaralarımızın hangi konularda olabileceğine ilişkin içerikler verir. Başka bir açıdan, yaralar aslında bizi bilge kılar ve her ne kadar çözümsüz gibi gözükseler de, biz bu eksiklerimiz üzerinden çok şey öğrenir, hatta başkalarına öğretir hale geliriz. Söz konusu tarihler arasında doğmuş bir bayansanız, dünyaya geldiğiniz ailenizde şu özelliklerin olup olmadığını gözden geçirin. Ailenin ilk çocuğu musunuz ? Ya da sizden önce doğan erkek kardeş yeteri kadar güçlü değil mi ? Bir şekilde erken yaşta güç kazanma ve aile için mücadele etme duygusu mu kazandınız ? Babanız bir ölçüde zayıf ve yetersiz bir karakter çizmiş olabilir mi ? Aslında bu göstergelerin herhangi birisi, sizin erken yaşlarda girişmiş olduğunuz savaşçı rolüne ilişkin ipuçları veriyor olabilir.
Ancak, bu astrolojik konuma sahip olan kadınlar kendilerini savaşçı figürü ile öylesine fazla özdeşleştirmiş olabilirler ki bu durum onların kendi doğal kadın yönlerini pas geçmelerine, göz ardı etmelerine ve sürekli bir iş, hedef ya da kariyer peşinde koşmalarına, doğal olarak annelik rolünden de geri kalmalarına ya da en azından bu alanda fazlasıyla zorlandıkları anlamına gelebilir. Sözünü ettiğimiz dönemde doğanlar bu dönemde en az 34 yaşındalar ve bir bölümü ise çoktan 40-45 orta yaş krizini yaşıyorlar. Daha önce kendilerini hep başarılı, güçlü, birinci ve mücadeleci rollerle tanımlamış olanlar şimdi hayatlarında eksik kalan yönlerini daha kolay görüyor ve bu rollerden sıyrılmak istiyor olabilirler. Önümüzdeki yedi yıl boyunca Uranüs’ün Koç burcunda kalacak olması, kendilerini hep güçlü ve savaşçı gibi gören kadınların hayatında yeni bir farkındalığın doğduğunu açıklıyor. Kendilerini bu yönde aşırı kasmış olmak ve sonuçta bu durumun aslında bir şekilde aile tarafından kurban edilme olduğunu fark edenler, savaşçı ve hep başarılı, koruyucu rollerinden ayrılarak kendilerine de merhamet göstermeye başlayabilirler.



R.Hakan Kırkoğlu

[Derin]

Benim Venüs Mars orta noktamda Chiron var Jüpiter oraya doğru ilerliyor.

[Derin]

Geçen hafta 1968-77 yılları arasında Kiron’un Koç burcunda getirdiği temalara değinmiştik. Bu kez Kiron Boğa konumunun getirdiği değişik çelişkilere işaret edelim. Amacımız insanları kategorize etmek değil ancak belirli astrolojik konumların yansımalarını, ortak noktalarını görmek, bir yandan da değişik kuşakların hayata, yaşananlara nasıl anlam verdiğini, nasıl okuduğuna şahitlik etmek. Eğer siz de 28 Mayıs – 14 Ekim 1976, 28 Mart 1977 – 21 Haziran 1983 ya da 29 Kasım 1983 – 11 Nisan 1984 arasında doğmuşsanız, para, maddi güven ve istikrar konularında farkındalığınızı geliştirmek durumunda olabilirsiniz. Boğa kalıcı, güven veren, istikrarı ve huzuru yansıtan maddi değerleri, hayatın maddi yönlerinden alınan zevkleri ve doğal olarak nelere değer verdiğimizi yakından anlatan burçtur. Bu tarihler arasında doğanların hayatla ilgili temel şikayetinin görünürde parasal konulara yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Kimi zaman da bu kendini yeteri kadar güzel ve değerli bulamamak ve sürekli bir yoksunluk sendromu yaşamaları biçiminde ortaya çıkıyor olabilir. Sözünü ettiğimiz kuşak bu dönemde 27 – 35 yaşları arasında yer alıyor. Başka bir deyişle, en geçleri olgunlaşma yönnüde önemli olan ilk Satürn dönüşüne, 30 yaş sınırına yaklaştılar, diğerleri ise hayatlarını kazanmak ve kendi değerlerini para ile ölçmek durumunda kalabildikleri kritik bir süreçten geçmekteler.


Eğer bu tarihler arasında doğmuşsanız, erken yaşlarda, çocukluk döneminizde yaşamış olduğunuz belirli olaylar kendinizi değerli bulmak, hayattan zevk alabilmek, maddi alanda tatmin olabilmek yönünde bazı yaralanmalara neden olmuş olabilir. Bu yaraların, psikolojik travmaların henüz farkında olamayabilirsiniz ancak kendinize şu soruları sormanızı yararlı olacak: Doğduğunuz ailede para kazanmak ya da zengin olmak yönünde bir türlü çözülemeyen sorunlarla karşılaştınız mı ? Bu durum sizin zengin olmalıyım, para bana istikrar ve mutluluk getirecek koşullandırmasına itmiş olabilir mi ? Çocukken parasızlık yüzünden sevdiğiniz bir oyuncağın ya da elbisenin, ayakkabının alınamamış olmasına hala içerliyor musunuz ? Aşkta fiziksel tatmin ve sevilme duygunuzda eksikler hissediyor musunuz ? Genel olarak değerlendirildiğinde, Kiron’u Boğa burcunda olan bu kuşak, zengin bir aileye doğsun doğmasın, kendilerini değerli ve güzel bulmakta zorlanabilirler. Çocukluk yaşlarında ailenin yaşamış olduğu parasal krizler, yeteri kadar tatmin edilemeyen zevkler ve maddi imkanlar özellikle 30’lu yaşlara yaklaşıldığında, bir şeylere sahip olmak konusunda güçlü bir dürtü oluşturur. Durum böyle olunca, bu kuşakın süregelen zenginlik anlayışından, harcama furyalarından çok kolay etkilendiğini hatta günümüzün tükettikçe mutlu olabilirsin varsayımından dolayı önemli psikolojik gerilimler yaşadığını görebiliriz. Hatta pek çoğu, para konusunda o kadar ustalaşabilir ki, zengin olsa bile bundan bir türlü emin olamayabilirler. Çoğu zaman da iyi para kazansalar da, bunu kendi yararlarına, mutluluklarına çevirmek konusunda önemli hayat dersleri ile karşılaşabilirler. Şimdi geleceğe doğru önemli bir not düşelim. Uranüs 2018-2026 yılları arasında Boğa burcunu ziyaret ettiği sırada, sözünü ettiğimiz konularda yaşadığınız problemleri daha çıplak biçimde görüp, fark edebileceksiniz.


R.Hakan Kırkoğlu

[astrosohbet]

(04-30-2011 01:46 PM)Victoria Yazılan:  Benim Venüs Mars orta noktamda Chiron var

kısır bir aşk hayatı

[Derin]

ama venüsüm ikizler jüpiterle 60 lık var gerçekten kısır mı dersin

belki de oradaki chiron kapanmayan yaraları ifade ediyordur

[astrosohbet]

(08-06-2011 02:30 PM)Victoria Yazılan:  ama venüsüm ikizler jüpiterle 60 lık var gerçekten kısır mı dersin

belki de oradaki chiron kapanmayan yaraları ifade ediyordur

olabilir tabi