[astrosohbet]

İlişki içinde karşı tarafın ne düşündüğüne , ne hissettiğine , ne yaptığına ne kadar odaklanıyoruz ?

İlişkiyi formüle etseydik ; BEN + SEN = BİZ denklemini kullanmak pek yanlış olmazdı herhalde.

Bu denklem , ilişkinin ilk zamanlarında daha çok dikkate alınabiliyor ve olası sorunlar tatlılıkla çözümlenebiliyor yada en azından büyütülmüyor.
Oysa ilişkinin ilerleyen zamanlarında bu denklemde BİZ faktörü unutuluyor , gözden kaçabiliyor.

Bu yazıda İlişki içinde Saygı unsurunun ve BİZ faktörünün gözden kaçmaya başladığı durumlarda , denklemde BEN faktörünü de unutarak SEN faktörüne odaklanan yani tüm dikkatini eşine ( sevgilisine ) veren kişilere nacizane bir hatırlatma amacı taşıyorum.

Eğer eşiniz ( sevgiliniz ) ilişkide BİZ faktörünü görmezden geliyorsa ve BEN diyen biriyse yani sizi ihmal ediyorsa , size saygısını ve sevgisini artık pek ifade etmiyorsa , siz fikrinizi söylediğinizde artık pek kaale almıyorsa , sizi artık pek çekici bulmadığını hissetmeye başladıysanız , basit sebeplerden sık sık tartışıyorsanız ve hepsinden önemlisi tüm bu sorunların sebebi olarak kendinizde hata arayıp '' neyi yanlış yapıyorum '' gibi '' onu nasıl mutlu edebilirim '' gibi düşüncelere takılıp kalmışsanız vs..

Çözüm adına atacağınız ilk adımın ÖZSAYGI kavramıyla ilgili olduğunu düşünüyorum.
BEN + SEN = BİZ denkleminde , BİZ faktörünü ihmal etmemek evet önemlidir ancak BİZ'den söz etmek için o denklemdeki BEN VE SEN faktörlerinin iyi oturması gerekir. Eğer siz o ilişkide BEN faktörünü yani kendinizi sıklıkla ihmal ediyorsanız ve tüm dikkatinizi SEN faktörüne yani eşinize ( sevgilinize ) yönlendirdiyseniz zamanla bilinçaltı yoluyla eşinize şu mesajı vermiş olursunuz
'' evet sen önemlisin , ben önemli değilim ''
Tabii bu bilinçaltı mesajı alan eşinizin bilinçaltında şöyle bir programlama oluşacaktır
'' haklısın ben önemliyim , sen pek önemli değilsin ''

Ve zamanla siz haklı olacaksınız..
Zamanla sizdeki SEN ÖNEMLİSİN düşünce ve davranışları birer alışkanlık kalıplarına dönüşebilecek , benzer şekilde eşinizde de EVET BEN ÖNEMLİYİM , SEN PEK ÖNEMLİ DEĞİLSİN düşünce ve davranış kalıpları oluşacaktır.
Nihayet eşinizin düşünceleri , sözleri ve davranışları BEN odaklı olacaktır.
Oysa sizin Doğum Haritanızda yani içinizde bir yerlerde unutmuş olduğunuz bir BEN daima vardır ve içten içe haykırmaya başlayacaktır
'' BEN'i unutmaaaaaa ''

BEN faktörü sizin Güneşiniz olduğundan ve onu ihmal ettiğinizden dolayı artık kendinizi depresyonda hissedebilirsiniz çünkü hayattan bir tür canlılık duygusu almıyorsunuzdur , umut , özgüven , neşe gibi özellikleri pek az deneyimliyor olmuşsunuzdur. ( Güneşinizi ihmal ettiniz )

Şimdi sorunu ortaya koyduğumuza göre çözüm olarak ne önerebiliriz ?

BEN faktörünüzü beslemeyi , Güneşinizi yeniden canlandırmayı önerebiliriz..

Eğer eşinizin ( sevgilinizin ) yeniden sizi saygı duymasını istiyorsanız , önce kendinize Saygı duymayı bunu ifade etmeyi deneyimlemelisiniz.

Eğer eşinizle yeniden BİZ olmak istiyorsanız , denklemde eksik görünen BEN faktörünü dolduracak olan kişi siz oluyorsunuz..
Yani eşinizden birşeyler beklemek yerine , eşinizin davranışlarına göre kendinizi ayarlamak yerine , artık kendi BEN'liğinizi ortaya koymak ve güçlendirmek zamanıdır.
Astrolojide BEN faktörünü Güneşle ifade ediyoruz.
Bu problemi de genelde kadınların deneyimlediğini gözlemliyorum.
Güneş-Ay prensiplerinde değindiğimiz '' Ay yani kadın , Güneşten yani erkekten aldığı ışığa göre şekil alır '' prensibine göre , artık erkeğinden yeterli Güneş ışığı alamayan ve cansız düşen kadınların kendi Güneşlerini kendilerinin parlatma zamanı gelmiştir diyebilirmiyiz ?

Eşinizin sözlerinden ve davranışlarından ibaret değilsiniz..
Herşeye rağmen yani kendi Özsaygınızı yeniden inşaa etmenize rağmen hâla size saygı duymayacak biriyse , zaten yolun sonu gelmiştir ve ağlamaya bile değmez. Belki şu anda zayıflamış BEN'liğinizle yolun sonunu okuyunca korkuyor olabilirsiniz ancak kendinize odaklanıp Özsaygınızı ve Güneşinizi besledikçe yolun sonunu getirecek kişi bizzat siz de olabilisiniz.

Elif Şafak'ın AŞK isimli kitabında , Ella isimli baş kahramanın hikayesini bu yazıda anlattıklarıma örnek olarak gösterebilirim.
Elbette kocalarınızı bırakıp kendinize sevgililer bulun demiyorum lütfen yanlış anlaşılmasın =)
Lâkin kocalarınızn tavrı eğer BEN odaklıysa ve siz düne kadar SEN odaklı yaşayıp şu dönemde olumsuz sonuçlarını yaşıyorsanız , saygı görmüyorsanız , çekici olduğunuzu hissetmiyorsanız , basit sebeplerden tartışmalar sebebiyle kırılan taraf oluyorsanız ilk adım olarak gönül gözünüzü eşinizden çevirin ve kendinize odaklanın derim.

- Ne istiyorsunuz ?

- Sizi neler mutlu ediyor ?

- Neyi başarmak istersiniz ?

vb. BEN odaklı düşünce ve davranışlara yönelin derim.

Böylece Özsaygınızın zamanla yerine oturduğunu göreceksiniz.
Artık denklemde ki BEN faktörü güçlendiğine göre yeniden BİZ olmak konusunda ki karar eşinize kalmıştır.
Hiç çekinmeyin ve eşinizin gözleri içine bakarak bu soruyu ona yöneltin ;

BİZ olmak istiyormusun yoksa istemiyormusun ?? ( İki Seçenek )

[sessizgidiş]

çok güzel bir yazı.bunun sonuçlarını birebir yaşamış biri olarak yazıyı herkesin dikkate almasını tavisye ediyorum.bilinçaltı öyle birşeyki çoğu şeyde dilden daha fazla şey konuşuyo,anlatıyo..

teşekkürler

[Nâr]

kendi adıma çok değerli bir motivasyon yazısı olmuş
teşekkürler

[ginka]

Çok beğendim yıldırım ellerine bilgine sağlık

[asmin]

çok güzel bir yazı yıldırım,saygı ve sevginin olmadıgı hiç ilişkide biz faktörü kolay kolay ifade edilmiyor,

[Mavi]

Emeğinize sağlık yıldırım hayatla örtüşen güzel bir yazı ve bakış açısı.

katılıyorum yazdıklarınıza örnek olarak kendimi verebilirim, hizmet ehli, kendinden önce başkasını düşünen, önceliği hep karşısındakine veren ben
' haklısın ben önemliyim , sen pek önemli değilsin ' dedirttim belki karşımdakine sonra ne oldu ben özsaygımı toparlamaya çalıştığım an karşımdakinin ''biz '' olamayacağını farkettim , taa baştan özsaygımla davranmış olsaydım belki yine biz olamayacaktık ama ben de benden olmayacaktım , akıl vermişse Allah kullanmak gerek, kullanmayınca bedelleri ağır oluyor
aslında her ilişkide bu böyle, karı-koca, işçi- işveren, ana-kız, baba-kız:P, arkadaş, komşu verdikçe alıyor herkes dur demeyi bilmek lazım benim de prensiplerim var , arzularım var, kurallarım var hatta duvarlarım var...
''hayır demeyi bilmeyenin evet inin bir anlamı yoktur''

[gizem kara]

çok güzel bir yazı olmuş yıldırım ...emeğine sağlık..
yazıda aynen kendimi gördüm desem abartmış olmam...bakalım ben ne zaman güneşimi parlatmaya başlıcam...umarım en yakın zamanda olur yoksa volkan kaynamaya başladı epeydir

[Venüs]

Her zamanki gibi harika bir yazı..-alkýþ Müthiş derece de farkındalıkla yazılmış bir yazı, bayanlar için de ciddi bir motivasyon ve telkin içeriyor..
Her erkek sizin gibi baksa kadına ve kadınlarda bu derece bir farkındalıkla kendilerini görebilseler, ne kadar çok şey değişir birlikteliklerde..Tebrikler Yıldırım... Bu yazdıklarınızı da kitabınıza eklenecekler arasına dahil etmelisiniz..

[merkürijüp]

Yazı gerçekten gerçekleri yansıtıyor, bana saygısı olmayınca karşımdakinin sevsem aşık olsam bile yapamıyorum gerçekten depresif hal alıyor insan ve güneşimi solduran biriyle beni sevse aşık olsa bile yapamıyorum.Bende birebir yaşadım bu durumu.İlişkide saygıyı 1. şart olarak görüyorum.

[Mavisahram]

Iste benim suanki esime ve etrafimdaki insanlara anlatamadigim ya da anlamak istemedikleri bir durum... buna cok önem veriyorum, saygi cok önemli , ama bunu neden herkes yapamiyor anlayamiyorum... Suan bundan magdur bir esim... Hep verici taraf olamam kusura bakilmasin...

Vermesini bilmeyen, almayi hic bir zaman haketmeyecektir!!!!

paylasim icin tskler yildirim