Değerlendir:
  • 15 Oy - 2.2 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Mitolojide Venüs
Yazar Mesaj
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #1
Mitolojide Venüs
VENÜS

Başlangıçta Dünya Uranüs (Gök Tanrısı) ile Gaia (Yer Tanrıçası) tarafından yönetiliyordu. Uranüs, oğlu Satürn (Kronos) tarafından hadım edilerek hayaları cennet ve yeryüzünün çeşitli yerlerine saçıldı. Bu parçaların bazıları Okyanusa düşerek Venüs’e hayat verdi, Yunanlıların aşk tanrıçası Afrodit (Roma mitolojisindeki Venüs) büyük bir dalganın üzerinde bir deniz kabuğunun içinde deniz köpüğünden meydana geldi. Kıbrıs kıyılarına vardıktan sonra Mevsimler (Horalar) tarafından giydirildi ve süslendi.

Rönesans ressamlarında Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” tablosu bu doğum sahnesini canlandırmaktadır. Batı dünyasınca en önemli eserlerden biri olarak görülen bu tablo, Tanrıçalar içerisinde en ilgi çekeni olduğunu da gözler önüne sermektedir.

Venüs pek çok isimle anılmaktadır. Afrodit kelime anlamı olarak “deniz köpüğünden doğan” demektir. Genellikle Aphrodite Anadyomene “denizden gelen köpükten doğan” olarak anılmaktadır. Hissi yapısı nedeniyle kuşu güvercin, saklı yeri Kıbrıs, sevdiği çiçekler gül ve nergisti. “Altın” olarak anıldı ve şairler tarafından aşıklarına altın bir ışık içinde göründüğü tasvir edildi. O “Gülen Afrodit” olduğu kadar, güzelliğin ve zevkin göndericisi olarak da tanımlanmıştır.

Psikolojik olarak aşk, seks ve ilişki kurmak insanoğlunun ilk temel fonksiyonlarındandır. Kolektif bilincimizin ve ruhumuzun derinliklerinde dalgaların üzerinde dans eden Venüs’tür. Bu okyanustan çıktığında gülerek ve hala altınsı bir ışık saçarak bilinçdışımızın katmanlarını aydınlatmaktadır. Aşığı Anchises’e de bu diğer tarafın altınsı ışığı ile görünmüştür. Venüs aşığının mütevazi çoban kulübesine arkasında kendini takip eden kurtlar, aslanlar, ayılar, leoparlar ve arılar ile yaklaşır. Üzerinde altın, kırmızı bir kostüm vardır. Eğer Anchises’e bilinçdışının gücüyle belirirse, derinliklerindeki güvenilmez tarafı da göstermek durumunda kalacaktır – bu yüzden ona normal bir ölümlü olduğunu söyler.

Venüs sevgi ve güzelliğin tanrıçası olarak, mantıksal olarak ilişkileri de düzenlediğini düşünürüz; Terazi'nin de yönetici gezegeni olması ve bu burcun ilişkileri ve evliliği temsil etmesi sebebiyle. Ancak pek öyle değildir. Evlilik her zaman sevgiyle, aşkla ilgili değildir. Daha ileride göreceğimiz üzere evlilik Juno (Hera)’nun kontrolündedir.

Venüs’ü incelerken, evli olduğunu ancak bu evliliğin ne derece farkında olduğunun ve onu yücelttiğinin şüpheli olduğunu gördük. Aşığı savaş tanrısı Mars için Kocası Vulcan (Hephaestus)’ı ret ettiğini ve onun çocuklarını doğurduğunu biliyoruz. İhanetinin ardında biraz Vulcan’ın da sorumluluğu vardır. Vulcan işiyle evli, ilişkisine ve sevdiğine gerekli özeni ve ilgiyi göstermekten yoksun, yetenekli bir mühendis ve tüccardır. Bu Venüs için olmazsa olmaz bir durumdur ki aşığı Mars ile oldukça fırtınalı bir birliktelikleri olmasına rağmen onun tarafından tapılmaktadır. Vulcan’ın kaderi Venüs tarafından aldatılmaktır. Yine de Mars ile ilişkisini öğrendiğinde çok sinirlenir ve gizli adası Lemnos’a gideceğini söyler. Vulcan’ın tahmin ettiği gibi Venüs aşığı Mars’ı çağırır ve Vulcan gizlendiği yerden iki aşığı gözetler. İkisi birlikte yatağa uzandıklarında üzerlerine sadece kendisinin çalıştırabildiği bir ağ atarak onları Olimpos Dağındaki Tanrılara gösterir. Venüs, kadınsı bir tepkiyle olayı reddetmeye çalışırsa da tanıklık eden tanrılar vardır. Neptün’ün sayesinde ikisi de serbest bırakılırlar.

Pek çok astrolog tarafından kişilerin haritalarında Venüs ve Mars'ın durumlarına bakılaraktan ilişki hakkında yorum yapılmaya çalışılır. Ancak ikisi arasındaki gizli, evlilik dışı ilişkinin herhangi bir şekilde sürekliliği ve sağlamlığı söz konusu değildir. İki planet arasında seksüel ve romantik bir çekim olduğu doğrudur, ancak daha ziyade vahşi veya dürtüsel boyutta kalmaktadır. Hindistan’da doğum haritalarında Venüs-Mars çakışmasına sahip iki insanın hata derecesinde tutkulu ve duyusal oldukları düşünülür. Ancak Mars ve Venüs başlı başına uzun süreli bir birlikteliği belirlemeye yetmez. Bunun için gerekli olan Ay ve Güneş , ve ufuk çizgilerinin birbirleriyle ilişkileridir. Astroid Juno ilişkinin ihtiyaçlarını belirlemede çok yardımcı olmaktadır. Venüs sadece anın romantizmi ve tutkusu ile ilgilenmektedir. Tabii ki uyumlu bir Venüs-Mars ilişkiyi tamamlayan, lezzet veren baharat gibi olacaktır.

Venüs Boğa ve Terazi'yi, eski Yunan’da ise Boğa’yı yönetmektedir. Bu burcun yöneticisi olarak Venüs dünyevi ve bedensel zevkleri yönetmektedir. Hatta fahişeler tarafından kendilerinden biri olarak kabul edilmiş ve Aphrodite Porne ya da Aphrodite Hetaira adlarını almıştır.

Terazi'deyken daha ziyade ilişki içindeki zıt uçları uyuma ulaştırmakla ilgilenmektedir. Venüs, güzel ve uysal tanrıça, vahşi avcılar ile – Ares(Mars) savaş tanrısı ve Adonis canavar avcısı – ilişkilere giriyor. Bu tarz zıt kutuplar Terazi'de sık sık ortaya çıkar ve burada uyuma ulaşırlar. Bunun en basit örneği dişi ve erkek olarak iki karşıt cinsin bir araya gelmesini gösterebiliriz. Genellikle bizde olmayan (bastırılan) özellikler karşısında etkilenir ve o kişinin çekimine gireriz. Ancak pek çok kişi bunun nedenini unutur ve onu kendine benzer bir şekle dönüştürmeye çalışır. Venüs’ün buradaki görevi bu iki uçtaki kişiyi uyumlu bir hale getirme çabasıdır. Ares veya Adonis gibi vahşilerin aşk ile bir birliktelik oluşturması bir diğer maharetidir. Ve sonuç olarak, fırtınalı birliktelik, aşkın doğasında bulunması sebebiyle, pek çok ilişkinin karakteristiği olur.

Venüs Boğa ve Terazi'nin yönetici gezegeni olarak iki önemli prensibe sahiptir. Boğa'nın kendi değeriyle ilgili “Ben tek başıma neye sahibim?” ve Terazi'nin başkalarınca belirlenen değeri ile ilgili “Benimle ilgili ne düşünüyorsun? Seni mutlu edebiliyor muyum?” sorularıdır.

Venüs güzel, çekici, tüm tanrıçalar arasındaki en güzeldir. Ancak bu yeterli olmaz. Sürekli diğerleri tarafından böyle olduğunun teyit edilmesini bekler. Yanı başında güzel bir kadın olduğunda varlığının ve görünümünün tehdit edildiği hissine kapılıp, kıskanç ve sinirli tarafını ortaya çıkarır. Afrodit, ölümlülerin aralarında tanrıçadan daha güzel olduğunun konuşulduğunu duyduğu için Psykhe (Ruh)’yi öldürmüştür. Bu haritasında güçlü Venüs etkileri taşıyan kişilerin karşılaştıkları hazin bir durumdur. Bu kişi çocukluğunda uzun yıllar hep gözbebeği olmuş, her görenin aşık olduğu biriyken yıllar geçtikçe yaşlanır ve güzelliğinin kaybolması ile bunalıma girer. Bu aynen Pamuk Prensesteki üvey anne sendromuna benzer. Tıpkı Pamuk Prensesin yakışıklı bir prens tarafından kurtarılması gibi Psykhe de Eros(Aşk), Afrodit’in oğlu, tarafından kurtarılır. Bu iki hikaye birbirine benzer. Yaşlanma sonucu daha önceden sahip olunan yerin kayboluşunun hikayesidir. Aynı zamanda bir oğulun en sevdiği ve hayran olduğu kadın olan annesine karşı çıkışının ve hayranlığını genç geline aktarmasının hikayesidir.

Aslında, Venüs haritamızda kendi değerimiz ile ilgili unsurları ve bu değerin ilişkilerimizde nasıl kaynaştığını gösterir. Venüs, herkesi, ölümlü ya da ölümsüz, istediği anda aşık etmeyi becerir. Bu durumda Venüs konumunun incelenmesiyle kişilerin nasıl aşık oldukları da anlaşılabilir. Olimpos’taki hayatını hatırladığımızda Venüs’ün sadık ve güvenilir bir aşık olmadığını da hatırlarız. Özellikle Koç, İkizler, Yay ve Kova'da yer aldığında ilk elektrikten sonra ilişkiyi oturtmaya çalışmaktansa aşık olma serüvenine düşmeyi yeğler. Bu başlangıçta aşk daha yeni ve tazeyken Afrodit’in hoşuna gider. Daha sonraları Hera’nın etkisinde olan “ölüm bizi ayırana dek” tutarlılığından ve aşkın görev olduğu durumlardan hoşlanmaz. İşte bu nedenle ilişkiler konusunda sadece Venüs’ü yorumlamak sonuçta hüsran ve ayrılık olacağının göstergesidir. Çünkü ilişkinin başında kişi Venüs’ü en iyi durumda hisseder. Ancak zaman ilerledikçe heyecan ve değişiklik arzusu öne çıkar.

Çoğunlukla, bir kadının haritasında Venüs kadının kendisini görmek istediği imajı, erkeğinkinde ise feminen arketipini işaret ettiği söylenir. Ancak bu her zaman doğru değildir. Bu gezegen pek çok insanın belli bir olgunluğa erişmesinden, kendini tanımasından ve içinde daha dengeli bir insan oluşmasından önceki tavırlarını belirleyebilir.

Aslan'da ya da birinci evdeki Venüs “Hala en güzel ben miyim?” sorusunu soran ve hep bunun olumlu cevabını bekleyen kişi olabilir. Başak'ta bulunan ya da Satürn’le birleşmiş bir Venüs de kendini aynada inceler ancak farklı şekilde, kendinde sürekli kusurlar bulmak için. Bu şekilde bir özeleştiri ve mükemmellik arayışı ikili ilişkide karşı tarafın tüm iltifatlarına rağmen onu ve söylediklerini itmemize sebep olur. Vulcan’ı incelediğimizde onun da geçmişte her iki ebeveyni tarafından da iki kez reddedildiğini görürüz. Bunun sonucu olarak da kendisinin yetersiz olduğuna inanmaya ve böyle hissetmeye başlar. Venüs ile karşılaştığında da içindeki bu değersizlik hissi, onun hayatına girmesine izin vermez. İçten içe ailesinin kendini reddedişiyle duyduğu utanç ve aşağılanma tüm hayatını etkisi altına alır. Sonuçta bu utancını işinde dönüştürmeyi başarır ve birbirinden güzel objeler tasarlamasına yardımcı olur. Bu dönüşüm genellikle Venüs’ün Pluto, Satürn veya Neptün ile yaptığı güçlü açılarla mümkün olmaktadır. Sevgi ve güzellik aslında içimizde ama utanç, suçluluk, güvensizlik, kuşku ve korku katmanlarının altında gömülüdür. Bu hayatımızda ancak, aşağılara inmek konusunda bilinçli şekilde kararlı olarak kendimizi gerçekten sevdiğimiz taktirde, yavaş yavaş, adım adım ortaya çıkar.

Bir diğer önemli hikaye de Venüs ve Adonis ile ilgilidir. Kıbrıs kralının karısının, kızı Smyrna’nın Venüs’ten daha güzel olduğunu ilan etmesi üzerine Venüs intikamını almak üzere Smyrna’nın babasına aşık olmasını sağlar. Babası bir gece sarhoş olduğunda yatağına çıkar ve ondan hamile kalır. Kral bunu öğrenince kızının başını kılıçla keser. Venüs kızı myrra (mür/sarı sakız) ağacına dönüştürür. On ay sonra ağacın kabuğu kabarır ve Adonis adı verilen çocuk çıkar. Çocuğun güzelliğinden etkilenen Afrodit onu alıp büyütmesi için Persephone’ ye emanet eder. Ama Persephone de çocuğu görünce ona aşık olur ve onu Afrodit’e geri vermek istemez. Aralarında Musa Kalliope hakemlik yapar ve Adonis’in yılın üçte birini Persephone ile üçte birini Afrodit ile ve üçte birini de dilediği yerde geçirmesine karar verir.

Ancak Venüs açgözlü bir tanrıça olduğu için Adonis’i etkilemek için aşk sanatının tüm hünerlerini sergileyerek yılın üçte ikisini onunla geçirmesini sağlar. Bu Persephone’yi çıldırtır ve Venüs’ün aşığı olan Mars’a Adonis isimli bir rakibi olduğundan bahseder. Mars kendisini bir yabandomuzuna dönüştür, Lübnan dağlarında Adonis’in karşısına çıkar ve Venüs izlerken onu ölümcül bir şekilde yaralar. Venüs hala Adonis’i Hades kraliçesine göndermekte gönülsüzdür. Bunun üzerine Jüpiter’e başvuran Persephone Adonis’in yeraltında ve yeryüzünde eşit zaman geçirmesini sağlar.

Babil mitolojisine göre de aşk tanrısı Ishtar, aşığı Tammuz’un ruhunu bulmak için yeraltına yolculuk yapar. Ancak cehennemin bekçileri tarafından tutsak alınır. Ölüm kraliçesinin karşısına çıktığında tıpkı bir et parçası gibi askıdadır ve sanki ölüdür. Sonunda diğer tanrıların istekleri üzerine kurtarılır ve bunun şerefine kendisine Cennet Kraliçesi adı da bağışlanır.

Bu mitos Venüs’ün döngüsünü anlamamızda da yardımcı olacaktır. Venüs Güneş'in önünde seyrettiği zaman Sabah Yıldızı halindedir; Güneş'ten daha küçük dereceye sahip olması durumu. Daha sonra bir birleşime girecektir (yeraltına inişi). Birleşimden sonra da Güneş'i geçecek ve Akşam Yıldızı haline gelecektir; Güneş'ten daha büyük bir dereceye sahip olması durumu.

Bu, aynı zamanda ilişkinin psikolojik sürecini anlamamız açısından önemlidir. Aşk tanrıçası, seksi, dürtüsel ve ilkel olduğunda ilişki yerine aşık olmakla ilgilenmektedir. Dane Rudhyar insanların doğumlarından itibaren Venüs’ün çok çabuk ve refleks olarak harekete geçtiğini belirtmiştir. Ancak ne zaman ki yeraltında zaman geçirmiş ve Cennet Tanrıçası olmuştur, o zaman sadece aşk tanrıçası olarak anılmaktan vazgeçilmiştir. Artık sevgisinde daha bir olgunluk, salt romantizm yerine daha derin bir ilgi vardır. Venüs’leri akşam yıldızı halindeyken doğan kişiler her zaman çok başarılı ilişkiler yaşayamasalar da, daha düşünceli, ilgili, ve ilişkiye yaklaşımları daha Juno’ya yakın olur. Aynı zamanda sevginin dönüştürücü etkisinin de farkındadırlar.

Ishtar’ ın mitosu sadece sevgiyle ilgili değil, aynı zamanda kişinin bilinciyle de ilgilidir. Fakat eğer ikili ilişki bakımından yorumlanacaksa, sevginin oluşumunda bir dönem acı içinde büyüyerek geçecektir. Bunun neticesinde sevgi dönüşümünü tamamlayabilecektir. Ne de olsa Venüs Balık'ta yükselir.

Çeviren ve Derleyen : Berna ÇAPÇIOĞLU
Kaynaklar:
Pierre Grimal “MİTOLOJİ SÖZLÜĞÜ”, Sosyal Yayınları
Ariel Guttman & Kenneth Johnson “MYTHIC ASTROLOGY”, Llewellyn Pub.,
Liz Greene “MYTHIC ASTROLOGY”, Simon & Schuster Pub.
Donna Rosenberg “DÜNYA MİTOLOJİSİ”, İmge Kitabevi

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
04-30-2007 12:34 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ay_se Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 226
Üyelik Tarihi: May 2007

Rep Puanı: 2

Mesaj: #2
Cvp: Mitolojide Venüs
Aztekler’de ve İnka’larda sekiz yıllık venüs döngünün sonu savaş zamanını işaret ederdi ve Venüs’ün kötü ışıklarından korunmak için insanlar evlerine kapanırlardı. Çünkü direkt olarak Venüs’ün ışığını almak onun lanetine uğramak demekti. Tapınaklarında Venüs’ün doğuş ve batışını takip etmek üzere pencereler vardı. Venüs’ün inferior kavuşumdan sonra sabah yıldızı olarak doğuşu bu kültürler döneminde de tehlikeli ve şanssız bir durum olarak kabul edildi. Bunun böyle algılanmasının sebebi ise Venüs’ün sabah yıldızı olmasından önce gökyüzünde bütün ışıkların görülebilir olması, ama Güneş’ten önce doğunca en parlak yıldız olarak diğer yıldızları adeta söndürmesidir. İşte bu durum Aztek ve Maya insanının zihninde uğursuz bir etki olarak değerlendirilmiştir. Son dönem astrologlarının araştırmaları da biraz bunu doğrular niteliktedir. Görülmüştür ki Venüs’ün inferior kavuşum yaptığı zamanlar bazı liderlerin devrildiği dönemlere denk gelmektedir. Zaten Venüs’ün bir döngü sırasında yaptığı beş kavuşumdaki burçlar daha önce bahsettiğimiz gibi birbirlerine yüz ellilik açı yapan burçlardır.



Venüs’ün geri hareketi ve gökyüzünde bir süreliğine kayboluşu, mitolojik öykülerle sembolize edilmiştir. Örneğin bu devre Sümer mitolojisinde İnanna’nın yer altına inişiyle eşleştirilmektedir. Sümerlerin “yukarıdaki büyük’ün, gökyüzünün kraliçesi”, “parlak yıldız” olarak tapındıkları İnanna, kudretini genişletmek ve yeraltını da ele geçirip geçiremeyeceğini görmek için, yedi tanrısal yasayı da yanına alarak yeraltına iner ve kardeşi yeraltı kraliçesinin tapınağına yaklaşır. Kapıcı yeraltı kraliçesiyle konuştuktan sonra onu ölüler diyarının yedi kapısından geçirir ama geçtiği her kapıda giysi ve takılarından biri, bütün itirazlarına rağmen alınır. En sonunda çırılçıplak kalır. Burada ölür ve bir şekilde hayata dönerek bir şey elde edemeden yeryüzüne çıkar. Bu öyküdeki sembolizmin açılımına bakarsak, İnanna yeraltına inerken sadece önemsediklerinden ve değer verdiklerinden değil, onu Gökyüzü Tanrıçası yapan her şeyden de vazgeçmek zorundadır. Söz konusu olan, Jung psikolojisinde “persona” denen, onunla kendimizi tanımladığımız, statümüz olan ancak asıl doğamızı yansıtmayan dışsal roldür. Bu rolü tanımlayan her şeyini çıkarmak ve geride bırakmak zorunda kalan İnanna sonunda kendiyle kalmıştır ve artık gölge yanıyla yüzleşmek durumundadır, ki bu hikayede onun gölge yanını ablası ve Yeraltı Tanrıçası Ereşkigal sembolize eder. İnanna güvendiği ve yardım sözü aldığı, yani onu destekleyen insanların yardımıyla yeryüzüne çıkar ve kendi gölgeleriyle yüzleştiği bu yolculuk onu yeniler, bütünler ve iyileştirir. Aynı şekilde Navaho Kızılderilileri’nin mitlerinde yer alan ikiz kardeşlerin kendilerine destek olan bir kadının öğrettiklerinin yardımıyla önlerine çıkan engelleri aşarak güneş babalarını bulma (Güneş-Venüsu) ve babalarının evine girip beklemeleri (geri hareketi) serüveni de içe dönüşü ve Güneş-Venüs kavuşumunu anlatır.

Hazırlayan: Oya Vulaş

Temmuz, 2006

feryadıma şahit gökteki tüm yıldızlar.
05-27-2007 10:42 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Nafiye Yenigün Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 10
Üyelik Tarihi: May 2012

Rep Puanı: 0

Mesaj: #3
RE: Mitolojide Venüs
meraba ben bir Kıbrıslı olarak kıbrısın haritasını merak eddim kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinin haritasını çıkardım 15 Kasım 1983 öyle namazı kılındıktan sonra ilan edilmiş 12.45 Lefkoşa olarak alarak harita çıkardım Kıbrısa Afrodit adası deniliyor kıbrısın bu haritada çıkan venüsü hem terazide hem de 7. evde görünüyor venüs asaleti söz konusu ayın konumu da çok iyi 1. evde ay balık burcunda buraya gelenler bilir bizim hanımların konumu türkiyeden daha rahat isdedikleri gibi giyiniyorlar venüs terazi yani şık zarif/ ada ülkesi ve deniz yoğunluğu neptün ya da balık burcu etkisini anlatıyor (ay balık 1. ev) kıbrıs yavru vatan türkiye ana vatan evet kesinlikle öyle kıbrıs da güneş akrepburcu hatta stelyumu da var satürn güneş pluto .Öteyandan kıbrıs üniversiteler ülkesi olarak biliniyor ya da kültürler beşiği küçücük adaya tarihinde pek çok millet sahip olmuş ingiliz sömürgesi olarak biliniyor dileyene ülkemi anlatacam neyse haritada yay burcu stelyumu var jupiter yay da ve asalet kazanıyor merkür yay uranüs ve neptün yay . Kıbrısın neden afrodit adası olarak bilindiği yada afroditin kıbrıs denizinin köpüklerinden çıkdığı kolayca yanıt buluyor kıbrıs aynı zamanda çok fazla sanatçı veren bir bölge ada küçücük olmasına karşın ünlü sanatçıları bol dileyene isim de verecem artist de bo ablamın lafıyla bizimkiler hep artist zaten kıbrısda şık zarif hatta dekolteli hanımlar rahatça barınıyor kendilerini korumaları için türkiyedeki gibi delikanlı kız yani venüs akrep olmalarına da gerek yok ,bir hanım olarak kıbrıslı olmayı seviyorum ıspartalı komşum bizim mahalledeki kızların ve benim durumumu görünce burda kadınlar çok rahat demişdi haritada da öyle işde rahat ask
06-09-2012 02:09 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #4
RE: Mitolojide Venüs
(06-09-2012 02:09 PM)Nafiye Yenigün Yazılan:  meraba ben bir Kıbrıslı olarak kıbrısın haritasını merak eddim kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinin haritasını çıkardım 15 Kasım 1983 öyle namazı kılındıktan sonra ilan edilmiş 12.45 Lefkoşa olarak alarak harita çıkardım Kıbrısa Afrodit adası deniliyor kıbrısın bu haritada çıkan venüsü hem terazide hem de 7. evde görünüyor venüs asaleti söz konusu ayın konumu da çok iyi 1. evde ay balık burcunda buraya gelenler bilir bizim hanımların konumu türkiyeden daha rahat isdedikleri gibi giyiniyorlar venüs terazi yani şık zarif/ ada ülkesi ve deniz yoğunluğu neptün ya da balık burcu etkisini anlatıyor (ay balık 1. ev) kıbrıs yavru vatan türkiye ana vatan evet kesinlikle öyle kıbrıs da güneş akrepburcu hatta stelyumu da var satürn güneş pluto .Öteyandan kıbrıs üniversiteler ülkesi olarak biliniyor ya da kültürler beşiği küçücük adaya tarihinde pek çok millet sahip olmuş ingiliz sömürgesi olarak biliniyor dileyene ülkemi anlatacam neyse haritada yay burcu stelyumu var jupiter yay da ve asalet kazanıyor merkür yay uranüs ve neptün yay . Kıbrısın neden afrodit adası olarak bilindiği yada afroditin kıbrıs denizinin köpüklerinden çıkdığı kolayca yanıt buluyor kıbrıs aynı zamanda çok fazla sanatçı veren bir bölge ada küçücük olmasına karşın ünlü sanatçıları bol dileyene isim de verecem artist de bo ablamın lafıyla bizimkiler hep artist zaten kıbrısda şık zarif hatta dekolteli hanımlar rahatça barınıyor kendilerini korumaları için türkiyedeki gibi delikanlı kız yani venüs akrep olmalarına da gerek yok ,bir hanım olarak kıbrıslı olmayı seviyorum ıspartalı komşum bizim mahalledeki kızların ve benim durumumu görünce burda kadınlar çok rahat demişdi haritada da öyle işde rahat ask

Yalnız Kıbrıslıların pek çoğunun şu yavruvatan konusunda farklı ve asi bir duruşu var gibi

Yani Avrupa Birliğine girelimde Türkiye kendi işine baksın ona tabi olmayalım diyenlerde var

Sence böyle düşünenler az bir sayıdamı gözlemin nedir ?

06-09-2012 02:38 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Şirine Çevrimdışı
Merkury Vip
*****
Merkury Vip
lt=
Mesajlar: 8
Üyelik Tarihi: May 2014

Rep Puanı: 0

Mesaj: #5
RE: Mitolojide Venüs
Olympos’taki Peleus’la Thetis’in düğünlerine fesatlık tanrıçası Eris davet edilmemiştir… Fesatlık tanrıçası boş durur mu, davetsiz bir şekilde düğüne gelip masanın ortasına altın bir elma koyuvermiş. Elmanın üzerinde “en güzele” yazıyormuş. Bütün kadınlar elma benim, bana yakışır diyerek elmayı sahiplenmeye kalkmışlar, bunun üzerine en güzeli Tanrılar Tanrısı Zeus seçsin denmiş, ama Zeus elmayı karısı Tanrıça Hera’ya verse diğer Tanrıçalar kıyameti koparacaklar, başka Tanrıçalara verse bu sefer de karısı ortalığı kaldıracak, Zeus bu işi başından savmak için Kaz Dağlarının yakışıklı çobanı Paris’i elmayı en güzele vermesi için görevlendirmiş.
Bu karmaşadan sonra ortada en güzelim diye üç Tanrıça kalmış. Zeus’un karısı Hera, Akıl Tanrıçası Athena, Güzellik ve Sevgi Tanrıçası Venüs. Bu üç Tanrıça, yakışıklı çobanın karşısına çıkmışlar. Çobanın elinde “en güzele” diye yazan altın elma, karşısında yürekleri heyecandan çarpan üç Tanrıça…
Tanrıçalar başlamışlar akıllarına gelen vaatlerle çobanı etki altına almaya. Athena; ün, şan vaat etmiş, Hera; zenginlik ve kuvvet. Venüs ise, dünyanın en güzel kızını vaat etmiş. Athena ve Hera en güzel elbiselerini giyip, en süslü mücevherlerini takmışlar, oysa güzellik örtü istemez, güzellik onun örtüsü diyen Venüs bunların hiçbirini yapmamış. Paris’in altın elmayı tutan eli kımıldamış… herkes heyecan içinde ve el geniş bir kavis çizerek Venüs’e doğru uzanmış. Paris üzerinde “en güzele” yazan altın elmayı Venüs’e vermiştir…
08-14-2014 06:21 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Mitolojide Neptün Angel 1 10,595 07-06-2019 08:53 PM
Son Mesaj: Feslegen
  Mitolojide Plüton Angel 4 10,151 05-30-2014 11:03 PM
Son Mesaj: aslında
  Mitolojide Jüpiter Angel 0 7,781 04-30-2007 12:44 AM
Son Mesaj: Angel

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir