Değerlendir:
  • 16 Oy - 3.13 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

AY
Yazar Mesaj
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #1
AY
AY

İnsanlık tarihi boyunca Ay’ın Güneş’ten daha sembolik bir anlamı oldu. Güneş merkezli bir Astroloji kuşağında yetiştiğimiz için Ay’a hak ettiği önemi vermek bize zor geldi. Fakat Hindistan’da doğum haritasını yorumlarken hala en önemli kriter Ay’dır.

Taş Devrinde sadece Büyük Tanrıça ve Toprakla Ağacın Tanrısı bilinirken, zaman Ay tarafından belirlenirdi. Ay takvimleri her yerde Güneş takvimlerinden evvel görülmüştür. Tutulmaları ve Ekinoksları farketmek için iyi bir matematik gözlemi gerekirken Ay takvimlerini Ay’ın hareketlerine göre hazırlayıp saklamak daha kolaydı. Buzul çağından kalan geyik boynuzlarında ve kemiklerde Ay takvimini gösteren 28 lik ve 30 luk çentik serilerine rastlandı.

2.Taş Devrinde Yaşamın ve Ölümün Tanrıçası olarak Ay’a tapınılırdı. Ay’ın büyümesi ve küçülmesi dünyevi hayatın dönemlerini sembolize ederdi. Dört yönü gösteren haç işareti bütünlüğü ifade ediyordu ve genellikle Ay’ı temsil etsin diye kullanılırdı. Bir başka Ay sembolü de Boğaydı. Boğanın boynuzları hilal şeklinde Ay’ı, seksüel canlılığı da hayatın gücünü temsil ederdi. (Bu gün Astrolojide Ay’ın Boğa burcunda yüceldiği kabul edilir)

Ay hakkında en önemli gerçek, belli bir döngüyü takip ettiğidir. Ay, belli aralıklarla değişen yüzüyle karşımıza çıkar. Bu döngü sırasında Ay’ın met-cezir üzerindeki etkisi kolayca gözlemlenebilir. Duygusal fonksiyonların sembolü olarak Su örnek gösterildiğine göre Ay’ı duygularla ilişkilendirmek çok doğaldır. Eski zamanlarda Büyük Tanrıça çeşitli safhalarda görülür ve resmedilirdi. Buna göre değişen pek çok adına ramen 3 temel fazı vardı. Başlangıçta bakire veya el değmemişliğin sembolü hilal. Dolunay karnı şişmiş bir şekilde karşımıza çıkan anneliği sembolize ederdi. Küçülen Ay ise yaşlı bilge kadın olarak gösterilirdi.

Apuleus’un söylediğine göre Ay’a pek çok değişik isim altında tapınıldı. Her isim değişik özelliklere tekabül ediyordu, dolayısıyla bütün özelliklerin tek bir isim altında toplandığını görmek zordur. Yunanlılar’ın Ay Tanrıçası Selene, nadiren mitolojide karşımıza çıkar. Cadı Tanrıça Hecate Küçülen Ay’ın sembolüdür. Ay’la ilişkilendirilen klasik Tanrıça Artemis’di (Efes’te büyük bir tapınağı vardır ve pek çok göğsü olan bir Tanrıça görüntüsünde heykelleştirilmiştir). Fakat Yunanlılar O’nu öncelikle Vahşi Canavarların Leydisi olarak kabul etmişlerdi. Romalılar Artemis’e Diana adını vermişler ve Ay’ın Bakire fazıyla ( Hilal) O’nu temsil etmişlerdi. Henüz anne olmamış genç bir Tanrıçaydı. Kafasındaki Taç hilal şeklinde Ay’ın sembolüydü. Romalılar’a göre Diana, Güneş Tanrısı Apollo’nun ikiz kız kardeşiydi. Çocukların ve hayvanların koruyuculuğunu yapıyordu.

Welsh’de ise dinamik bir Ay Tanrıçası karşımıza çıkar. Adı “Arianrhod”, anlamı “Gümüş Tekerleğin Leydisi ” Bakire (hilal) olduğu iddia edildiği için Kralın taşıyıcı kadrosuna aday olarak gösterilmişti. Fakat aslında Arianrhod zaten anneliğe adım atmıştı (dolunay) ve aniden Kralı taşımaya çıkmadan hemen önce sarayın içinde iki çocuk dünyaya getirdi. İlk çocuğuna Dylan adını verdi. O denizlerin tanrısı oldu, bu durum met-cezir olayından dolayı Ay’ın doğasına çok uygundu, ayrıca Arianrhod deniz kenarında bir kalede yaşıyordu.

Efsaneye göre Büyücü Şair Gwydion ikinci çocuğu da bu kaleye getirdi. Ama O isimsiz kaldı ve Arianrhod acımasız (küçülen Ay) bir anne olarak çocuğa ilgi göstermeyi reddetti. Ne bir isim ne de savaşçı olabilmesi için gerekli silahları vermedi. Gwydion büyü yaparak Arianrhod’u bu armağanları oğluna vermesi için kandırdı. Arianrhod oğluna Llew Llaw Gyffes ismini verdi, anlamı Parlak Işık Veren Eli Yetenekli demekti. Welshler’in Llew’su İrlandalılar’ın Lugh adlı kahramanıyla, ayni Güneş Tanrısıyla, tamamen aynıdır. Burada bir kez daha Ay’ın yücelmesine tanık oluyoruz. Çünkü Ay, Güneş’i doğurmuştur.

Astrolojik haritada Ay’ın fonksiyonları temel olarak depolamaya yöneliktir. Bu özelliğini Tanrıçaların kazanına benzetebiliriz. Bu konu daha sonraları İsa’nın son yemeğindeki Kutsal Kase olarak karşımıza çıkar. Deneyimlediğimiz her şey Ay’ın ceninine akar. Geleneksel olarak Ay hafıza ile ilintilidir. Hatırladığımız ve deneyimlediğimiz her şey Tanrıçanın kazanına atılır. Bu yüzden Ay duygularımızı, alışkanlıklarımızı, kısaca kişisel bilinçaltımızı temsil eder. Bazı ezoterik astrologlar Ay’ı eski karmamız olarak adlandırırlar. Hayatımızdaki tüm duygusal ilişkiler içerisinde hiç biri annemizle kurduğumuz ilişkiden daha önemli olamaz. Bu konu, doğum haritamızda Ay tarafından sembolize edilmektedir. Hayatımızın ilk yıllarında nasıl bir ilgi alaka aldık, bizim algıladığımız sevgi tatmin edici miydi? İlk Aşk ilişkimiz (anneyle yaşanan) nasıl gitti ? Başarılı mı oldu yoksa hayal kırıklığı mı yaşadık ? Bu soruların cevapları davranışlarımızı yöneten bilinçaltımızın oluşumunda en önemli rolü üstlenir.

Tüm bunları göz önüne alınca eski astrologların Ay’a neden bu kadar çok önem verdiklerini anlamak kolaylaşıyor. Çünkü hepimiz bilinçaltı duygularımızın ördüğü karmaşık bir ağ ile yönlendiriliyoruz ve bunu Ay temsil ediyor. Fakat pek çok astrolog Ay’ın çocukluğumuzla ilintili olmasını kullanarak, hayatımızın Güneş burcumuzu gerçekleştirmek üzere hazırlanmış bir yolculuk olduğunu vurgular. Bu bakış açısı kendimizi tamamıyla güdüsel reaksiyonlara teslim etmememiz gerektiğini hatırlattığı için faydalı olabilir. Olgunluk bilinçli hedeflerimizle kendimizi daha direk bir bağ içinde tutmamızı gerektirir.

Bazı kitaplar Ay’ı kişilik olarak tanımlarken bazıları ego veya ruhumuz diye tanımlamıştır. Yani astrologlar arasında bu konuda tam bir fikir birliği yoktur. Ay’ın kişisel karakterimiz üzerindeki etkilerini belli bir tanıma sığdıramıyoruz. Fakat herkesin emin olduğu bir konu var ki o da Ay’ın anneyi ve duyguları sembolize ettiğidir. Ayrıca karşınızdaki kişinin hayatını nasıl yaşamaya eğilimli olduğunu anlamak istiyorsanız temel motivasyonlarını anlamanız için haritadaki en önemli faktör Ay’dır. Annelik konusunu anlamak için eski zamanlarda tanrıçanın dört sembolüne bir göz atalım . Zodyak’ta Boğa burcu üreme Tanrıçasıdır. Yengeç hamile Tanrıça ile bağlantılı olarak anne ile yavrusu arasında harika ilişkiyi kurabilmesi ile sembolize edilir. Başak (Demeter) Toprak Tanrıçası olarak tohumlarını eker ve meyveleri yetiştirerek aç çocukları doyurur. Kızını (Persephone) yeraltı dünyasına kaybedince ayrılıkları için yas tutar. Akrep Burcu yılanların Tanrıçası yeraltı dünyası, akıl veya bilge yaşlı kadın olarak karşımıza çıkar. Zodyak burçlarının sembolize ettiği Tanrıçanın bu dört farklı yüzü Ay’ın dört fazına benzetilebilir. Eski dinler Ay’ın üç farklı evresine dikkat çekmişlerdi. Hilal, Dolunay ve Son Dördün. Dane Rudhyar ise her fazı ikiye bölerek 8 faz yaratmıştır. The Lunation Cycle adlı kitabında bu sekiz fazı insan hayatının dönemleriyle ilişkili olarak ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır.

Ay, hilal şeklinde büyürken bütün doğallığıyla özgür ve neşeli bir genç kadını andırır. Yaşam enerjisiyle dopdoludur. Çiçeklerin arasında hayvanlarla beraber dolaşmaktadır. Hatta O’nun gülümsediğini bile düşünebilrsiniz. Seksüel veya bakire olabilir fakat her halukarda saf , masum ve ümit doludur. Artemis veya Diana bu sembollerin temsilcisi olarak bilinir. İkinci fazında Ay artık tamamıyla bir ilişkinin parçası olmuştur. Bu ilişki ya partneriyledir ya da daha önemlisi çocuğuyladır. Meryem Ana gibi kutsal çocuğuna hayat vermiştir. Gülümsemesi büyüleyici biçimde parlak ve beyazdır. Bu ışık Aşıkları aydınlatan ışıktır. Üçüncü aşamada Ay ışığının bütünlüğünü kaybetmeye başlar. Anneyi çocuğuyla beraber çevreleyen parlaklık sönmeye başlamıştır. Meryem Ana veya Demeter gibi çocuğundan vaz geçmeye zorlanmaktadır. Böylece çocuk kendi kaderini gerçekleştirmek için özgür kalır. Bu fazda anne ayrılıktan dolayı yasta olduğu için üzüntü vardır. Gelelim son faza, son dördünde Ay görünmez olmak için acele içindedir. Ishtar gibi Yeraltı Tanrıçasının önünde çıplak olarak ayakta dikilmektedir, kendini keşfeder ve ışığa doğru (Güneş) kendi yolunu bulur. Ya da Persephone gibi yeraltı dünyasının boşluklarında Hades’e eşlik etmektedir. Bu aşama bütün döngüye yeniden başlamak için olgunluk ve bilgelik kazanma dönemidir. Hecate, Cadıların Tanrıçası son dördünü temsil etmektedir. Hecate doğal bitkilerin ve büyülü iksirlerin sırrını biliyordu, anenevi iyileştirme metodlarından ve hava durumundan sorumluydu. Hecate aynı zamanda Ay’ın önünde uluyan köpek imajıyla bilinir. Bu şekilde pek çok yerde resmedilmiştir. (M.Ö. 5000 yılına ait çanak çömleklerde bile bu sembole rastlanmıştır.)

Doğduğunuzda Ay’ın hangi fazda olduğunu bilmek belki çocukluk yıllarınız hakkında kabaca bir fikir verebilir. Küçülen ay fazında doğdıuysanız belki çocukken bir müddet izole yaşadınız, erken olgunlaştınız veya hep olgun ve yetişkin bir ruha sahip oldunuz. Dolunay bebekleri annelerinin manyetik çekimini hayatları boyunca hissetmiş olabilirler, özellikle de ayrılıp kendi yollarına gitme zamanı geldiğinde. Yeni Ay çocukları ise aileleri tarafından her zaman bebek muamelesi görebilirler, yetişkin bir insan olduklarında bile annelerinin gözünde birer bebektirler.

Ay’ın yanı sıra haritada başka astrolojik faktörler de anneyi gösterir. Bunlardan biri de Ceres dir. Ay duygusal güvenliğimizin anahtarıdır. Yaşadığımız ilk ilişkimizin ölçeridir, annemizle yaşadığımız ilk aşkın kalitesini gösterir. Annemiz ihtiyacımız olan güveni bize verebilecek durumda mıydı? Gelecekteki ilişkilerimize ve kendi kendimizi iyileştirme yeteneğimize temel oluşturacak olan bu örnek çok önemlidir. Bu ilişkideki fiziksel hareketleri Ceres’e bakarak yorumlayabiliriz. Örneğin haritada Ceres ile Ay arasında gerilimli bir açı varsa annemizle problem yaşadığımızı anlayabiliriz. Tersine Ay ile Ceres uyum içindeyse o zaman kendi duygularımızla kolayca irtibata geçebildiğimiz anlamına gelmektedir.

Son olarak Ay’ın duyguları sembolize etmesine değinelim. Ay’ımızın negatif özelliklerini hareketlerimize taşıdığımızda, duygusal patlamalarımız ve otomatik davranışlarımız üzerinde hiç bir kontrolümüz olmadığını fark ederiz. Bu durumda kontrolsüz bir şekilde sadece bize gelene tepki verir hale geliriz. Son derece içgüdüsel davranışlar içinde kolayca kaybolabiliriz. Bu tip davranışlar en uç noktalara taşındığında deliliğe yol açabilir. Bunun çözümü tabii ki duygularınızı ve içgüdülerinizi inkar etmek veya onları yok varsaymak olamaz. Ay ve Güneş arasındaki uyumlu beraberlik ve ilişki güçlendirildiği taktirde kalbiniz ve zihniniz de güçlenecektir. Her ikisini de aşırı ölçülerde kullanmak size fayda sağlamayacaktır. Önemli olan bu iki önemli unsurun da size ait olduğunu bilerek aralarındaki dengeyi sağlamaktır. Haritada sadece bu ikisini analiz etmek bile size kendinizle ilgili çok önemli ipuçları verecektir.

Hazırlayan: Meltem Ersoy
Kaynaklar :
Mythic Astrology Liz Greene , Simon & Schuster Publication
The Lunation Cycle Dane Rudhyar, Aurora Press Publication
Mythic Astrology Ariel Guttman & Kenneth Johnson Llewellyn Publication

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
04-30-2007 12:31 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yaren Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 239
Üyelik Tarihi: May 2007

Rep Puanı: 1

Mesaj: #2
RE: AY
içimizdeki ay...

Kendi kişiliğimizi tanımamız için nasıl derinlere inmemiz, bir çok parametreyi (duygularımız, düşüncelerimiz, ailemiz, çevremiz, v.b.) dikkate almamız ve kendi hakkımızda daha çok bilgi sahibi olmamız gerekiyorsa, kendimizi tanıma konusunda kullandığımız astrolojinin işaret ettiği parametreler hakkında da daha detaylı bilgi edinmemiz gerekmektedir. On iki adet burç var.



Bu tür bir astroloji bütün dünyayı bir düzine “tip”e böler. Bu bölünme işlevsel ve bazen de faydalıdır. Ama ufkumuzu Ay burcu ve Yükselen burcunu içerecek kadar genişletirsek, tipolojimiz daha fazla bireyselleşmiş olur. Bir düzine kategori yerine binlerce kategori doğar- ve buna diğer planetler, ev ve açı konumları eklenerek genelden özele doğru, belirsizlikten netliğe doğru ilerleriz.



Bulabildiğimiz kaynaklardan kendi burçlarımızı okuduk ve burada anlatılanların bir çoğu ile kendimizi bazen bağdaştırdık bazen de bağdaştıramadık, tatmin olamadık ya da eksik bulduk. Yükselen burçlarımızı öğrenerek bir kademe daha atlayıp kendimiz hakkında biraz daha fazla bilgi edindik, bir kaç boşluğu doldurduk. Şimdi ilerliyoruz...



Kendimizi tanımamız konusunda derin, belki de her zamankinden daha yakın bir parametrenin eşiğine geldik. Ay burcumuz. .. Ay burcu doğum haritasının en önemli elemanlarından biridir ve mutlaka Güneş ve Yükselen burç ile birarada ele alınması gerekir. Bu üçü birlikte insan zihninin yapısal modelini oluştururlar. Bu model kişilik analizinde yararlı olabilecek kadar geniş ve engin, çabuk ve kolay kavranacak kadar basittir.



Güneş, Ay ve Yükselen:

Kimlik, kimliğin arkasındaki ruh ve bunların dünyaya takındığı maske.



“Benim burcum Aslan” demekle, “Güneş’im Aslan'da, Ay’ım Oğlak’ta ve Yükselen’im Yay” demek arasındaki fark; “Ben New York’luyum” demekle “Ben Manhattan’ın kuzeyinde, Columbus Caddesinde yaşayan vejeteryan, Zen Budist bir İrlandalıyım” demek arasındaki fark gibidir. Her iki cümle de bir şeyler anlatır. Ama ikincisi bizi daha fazla bilgiyle donatır.

alıntı...

Full Time Şerefsiz Olacağına,Part Time İnsan OL......
11-20-2007 09:10 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Luli Çevrimdışı
√īoℓэ†
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 740
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 6

Mesaj: #3
Cvp: AY
Ay'ın bulunduğu burç, günlük hayatta gösterdiğiniz duygusal raksiyonları belirler. Ay’ın pozisyonu, size çocukluk devresinde aileniz tarafından kazandırılan tavırları da gösterir. İlk deneyimlerinizin duygusal platformda nasıl renklendiğini ifade eder. Diğer insanların eylemlerine ve dış etkilere gösterdiğiniz reaksiyonları belirler. Annenizle ve genel olarak kadınlarla ilişkilerinizin ve ev yaşamınızın nasıl yürütüldüğünün anlaşılmasında önemli rol oynar. Geniş kapsamlı toplumsal ilişkilerinizde davranış şeklinizi gösterir

Ay’ın bulunduğu burç ve ev, yaptığı açılar bilinçdışı zeka, geçmişin alışkanlık kalıpları ve otomatik reaksiyonlarla yakından bağlantılıdır. Feminen, pasif prensipi sembolize eden bilincin bu yönü, dışarıdan gelen uyarılara tamamen açıktır. Bu açılar sizin dışarıdan gelen etkilere reaksiyonlarınızı belirler. Duygusal yaşamla bağlantılıdır ve hafıza fakülteniz üzerinde yoğun etkisi vardır. Dolayısıyla Ay’ın açıları bir anlamda sizin bilgileri elinizde tutma, saklama yeteneğinizle de yakından bağlantılıdır. Erkeklerin haritasında Ay’ın açıları, erken çocukluk devresinde kalıplaşan, kadınlara karşı reaksiyonları hakkında ipuçları sağlar. Kadınların haritasında ise Ay, temel feminen prensipleri ve annelik kalitelerini ifade eder. Hem kadın hem de erkek doğum haritalarında Ay’ın açıları, bireyin üzerinde annesinin ne seviyede ve nasıl etkili olduğunu anlatır.


Kaynak : Niobe.

11-10-2008 01:48 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
qulsah Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip

Mesajlar: 336
Üyelik Tarihi: Oct 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #4
Ay Neleri Temsil Eder?
Ay önce sağlığımızla ilgilidir. Bu özellikler kadınlar için geçerlidir. Yine Ay dişi sayılan bir güçtür. Dolayısıyla da Ay denildiğinde akla kadın gelir. Bir erkeğin yaşantısındaki en önemli kadını Ay belirtir. Bu kadın sevilen anne, bir kız arkadaş veya eş olabilir. Ay'ın doğum anında girmiş olduğu burç da bu kadınla ilgili düşünceleri belirler. Bir yıldız haritasında sevdiği bir burca düşen ve uyumlu, tatlı açılar yapan bir Ay, insanı saran anne sevgisini açıklar. Fakat Ay doğum anında sert etki almışsa bencil, benimseyen anne sevgisi harita sahibini boğabilir. Onun gelişmesine, ilerlemesine engel olabilir. Veya sert açılı bir Ay, insanın anne sevgisine hasret kalmasına da neden olabilir.

[Resim: astro_w2gw_guelah.29705.32345.png?32537]
12-19-2008 04:18 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Luli Çevrimdışı
√īoℓэ†
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 740
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 6

Mesaj: #5
Ay´ın Sembolü
Ay’ın sembolü hilal şeklinde çizilmiş bir yarım dairedir. Yarım daire ruhu temsil eder. Büyüyen ayın hilali ya da yarım dairesi en basit biçimiyle ruh için bir karakteri simgeler. Yani geliştirilmesi gereken bir karakteri. Tam daire kendi bütünlüğü ile ölümsüz ruhtur. Yarım daire ise kendisini bütünlemesi gereken bir şey. Ay Güneş’in ışığını yansıtır.

Ay’ın sembolünde maddeyi temsil eden haçın bulunmayışı, onun duygusal süreçlerle bağlantısındandır. Madde, toprak, fiziksel biçim katılığı, statik bir durumu, somut bir şekli gösterir. Oysa Ay’la bağlantılı süreçler ritmik med-cezir, akışkanlık, sürekli değişebilirlik, okyanusun dalgaları, havanın akıntıları, sürekli hareket ve duygusal etki-tepkidir.



astrolojidergisi

06-22-2010 08:36 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Dinoo Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 391
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 5

Mesaj: #6
RE: AY
Yansıtıcıdır. Bütün gezegenlerin ışığını yansıtır.
Taşıyıcı ve koruyucudur. Barındırır
Yardım ve destek temas noktası
Şefkatli
Annelikle ilgilidir. Annedir.
Duygular temel arzular güdüler.
Ay burcumuz ilk verdiğimiz tepkilerin çeşidini gösterir.
Bilinçsiz yönlerimiz,hislerimiz
Elimizde olmayan tarafımızdır
0-4 yaş arasını yönetir.
Bilinçaltını yönetir.
Ruhsal kalite ile ilgilidir.
Yönelimlerimizi,hastalıklarımızı,hassas olduğumuz noktaları gösterir.
Empati yeteneğimizi, duygusal zekamızı gösterir.
Dişildir
Dengeleyip düzene sokar
İrrasyonellik,subjektiflik
Çabuk değişen şartlar
Günlük olayların akışı
Su kenarı yerler,sıvılar
Denizler,aynalar, nemli yerler
Kraliçeler, kontesler,seyyahlar,hanımefendiler, muhacirler, gemiciler,balıkçılar,sokak satıcıları, çocuk bakıcıları,postacılar, anneler,teyzeler,büyük kız kardeşler, hemşireler, halk

http://solarlunarx.blogspot.com/

Haritam

Kusurlarımız ile Mükemmeliz.!
10-23-2010 12:23 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
aeon
Kayıtsız

 
Mesaj: #7
RE: AY
(10-23-2010 12:23 PM)Dinoo Yazılan:  Kraliçeler, kontesler,seyyahlar,hanımefendiler, muhacirler, gemiciler,balıkçılar,sokak satıcıları, çocuk bakıcıları,postacılar, anneler,teyzeler,büyük kız kardeşler, hemşireler, halk

paylaşımdan çok faydalandım ama anlayamadığım yerler oldu.

seyyahlar , benim aklıma 9.evi getirdi.ayla nasıl bir bağlantısı oluyor ?

büyük kız kardeşler de merkür ve 3.ev değil midir ?

ya bir de hanımefendileri anlayamadım dinoo

nasıl bir ilgisi oluyor.
10-23-2010 12:30 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Dinoo Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 391
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 5

Mesaj: #8
RE: AY
ay genel olarak bayanlarla ilgili olduğundan dolayı kız kardeşler, hanım efendileri simgeliyor

Ay 9. ev rahat ettiği bir ev olduğundan, seyyahlar ve deniz aşırı yolculuklarıda simgeliyor

http://solarlunarx.blogspot.com/

Haritam

Kusurlarımız ile Mükemmeliz.!
10-23-2010 12:56 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
aeon
Kayıtsız

 
Mesaj: #9
RE: AY
(10-23-2010 12:56 PM)Dinoo Yazılan:  ay genel olarak bayanlarla ilgili olduğundan dolayı kız kardeşler, hanım efendileri simgeliyor

Ay 9. ev rahat ettiği bir ev olduğundan, seyyahlar ve deniz aşırı yolculuklarıda simgeliyor

teşekkürler dinoo

+1 gülücük
10-23-2010 12:57 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
JoMaJa Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 397
Üyelik Tarihi: Jun 2008

Rep Puanı: 8

Mesaj: #10
RE: AY
(10-23-2010 12:56 PM)Dinoo Yazılan:  Ay 9. ev rahat ettiği bir ev olduğundan, seyyahlar ve deniz aşırı yolculuklarıda simgeliyor

Rahat ettiği ev derken? Benim bildiğim ayın bulunmaktan keyif aldığı ev 3. evdir(Joy of moon) Mars 6. ev , venüs 5. ev vs..
Ama başka bir anlamdaysa belirtebilir misin?

Ama belki seyyah denirken uzun değil kısa mesafeler mi denilmek isteniyordur.Yani böyle uzağa gitmeyip yakınlarda takılan gezgin dil çýkarma

O değilde 7. evimde ay var.Ay seyyah bağlantısı tamamen işime gelir. Hatta beraber gezeriz.:D
10-23-2010 05:44 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir