[ginka]

astrolojiyi sahip olduğumuz enerjiler olarak görüyorum halbuki ben olduğumdan daha başkada olabilirim. ama astrolojinin kesinlikle faydasını gördüm eksiklilerim neler güçlü olduğum yanlar neler bunları farkettim. farkındalık olarak bakmak gerek benim transitleri algılayış biçimim bundan ibaret.

[uranus]

Sevgili arkadaslar,
Asdrolojiyi dogru kullanmak cok ama cok önemlidir... Bunun için amacını iyi anlamak lazım... Doğru kullanamazsanız o zaman tabii ki ön yargılara sebeb olur ki bu en büyük tehlikedir... Astroloji işte o zaman kişiye zarar veriyor...
Astrolojide ön yargı hiç bir zaman yoktur, varsa ve siz öyle algılıyorsanız o zaman bu, kesinlikle yanlış bilgidir, yanlış kullanıyorsunuzdur.
Astrolojide transit yorumlarında öngörü vardır, önyargısız, nötr öngörüler.... deriz ki, "bak kardesim, su şu tarihler arasında şu konularda olaylar yaşarsın ve bunun amacı değişimdir, senin o konudaki anlayışında değiştirmen gereken bir seyler vardır ve önlemini al" ... Bu; kişiye önyargı değil, öngörü verir ve kişi önlemini alarak hayatı daha keyifli , daha uyumlu yaşamaya başlar...
Borsada öngörüyü iyi yaparsan cok para kazanablirsin...ya da meteorolojideki öngörüler gibi... yarın kar yagacak deniyor ve gece belediye yolları tuzlamaya baslıyor, önlem alıyor, astroloji de böyle işte... bir takım verilerle kişiye bilgi veriyor ve kişinin öngörüye sahip olmasını saglıyor... ama tutup da ikili bir ilişki baslamadan önce astrolojiyi biraz bilen birisi karsısındakinin koc oldugu ögrenir ve ondan sonra da ona "koc iste soyledir zaten, yok böyledir, abuk subuktur... gibi halk arasında yaygınlaşmış ve dedikodudan ibaret bir bilgiyle o kişiden uzaklaşırsanız, işte bu bir önyargıdır ve yazıktır...o kişiye yapılan haksızlıktır...
Dogum haritası analizlerinde ise amaç; kişinin farkındalığını arttırtmak, sahip olduğu potansiyellerini anlatmak, sahip olduğu huylarının sebeblerini göstermek ve bu sekilde kişinin kendisini kabul etmesini ve kendisini sevmesini sağlayarak, hayata daha olumlu bakabilmesini ve tabii ki daha mutlu ve keyifli yaşayabilmesini sağlayabilmektir... Bunda da hicbir zaman bir önyargı yoktur. Bilgi vardır... Bir başak insanına onun neden cok eleştiri yaptığını, veya neden cok titiz oldugunu anlatırsanız, o kişi sahip oldugu huyunun sebebini anlayarak cok daha keyifli yaşayacaktır... karsısındaki kişi de bunu, o halini anlayarak kabul edecektir... Bu; bilmenin ötesinde bir anlama halidir ve kişiye zevk verir keyif verir...Veya şayet karşısındaki kişi, onun bu haliyle anlaşamıyorsa ve onu bu şekilde kabul edemiyorsa, ayrılması kolaylaşır, anlayarak ayrılır, soranlara, "napim işte biz farklıyız, bir turlü aynı yöne bakamıyoruz..." dan cok daha fazla şeyler söyleyebilir ve bu da kişiyi mutlu eder... Çünkülerle, nedenlerle, niçinlerle acıklamalar getirmenin her zaman her yerde ve her kosulda iyi oldugunu söylemeye gerek yok sanırım... İşte astrolojinin en buyuk faydası budur...
Burclarla ilgili hic bir önyargıyı asla kabul etmiyorum... herkes kendi burcunu ve özellikle kendi haritasını gercekleştirmek zorundadır ve bunda kötü bir sey yoktur...mesela akrepler için kinci, ikizler için cift karakterli, aslanlar için cok kibirli filan lafları sadece dedikodulardan ibarettir ve aslı yoktur... aynı sekilde saturn transiti cok zorlayıcıdır, eyvah simdi ben napicam... veya simdi işte cok kötü, üstümde pluton transiti var eyvah... filan...bunlar işte kadercliktir ve astrolojiyle hiç alakası yoktur, astrolojinin yanlış kullanımıdır... "kader" kelimesi tamamen bilgisizliğimizi kurtaran bir kelimedir ve frekansı elbette ki insanı bazen kurtarır, rahatlatır... anlam veremedigin, kelimelerle ifade edemedigin ama olmuş bir şeye "napalım kadermiş" dersiniz ve bu sizi psikolojikman kurtarır ama şayet bir açıklama bulabiliyorsan o, "kader" olmaktan cıkar ve işte astroloji de sizin olaylara cok değişik açılardan bakmanıza, madalyonun öbür yüzünden de degerlendirebilmenize yarıyor ve anlam yükleyebiliyorsun, işte o zaman bu durum kadercilikten cok daha üstün, tanımlanabilir bir duruma giriyor... ben şahsen astroloji sayesinde önyargısız ve cok daha keyifli yaşamaya basladım... Astrolojiyi ögrenmeden önce herkesin başına zaman zaman geldigi gibi bazı anlamlandıramadıgın ve hatta "yahu insaf be, bu da bana yapılır mı..." dediğin cok kötü olaylarla karşılaştığımda, moralim bozuluyordu ve "ehhh napalim kader böyle..." filan diyordum, ama artık böyle bir seyler düşünmeme hic gerek yok... çünkü astroloji sayesinde anlamlandırabiliyorsun, kelimelerle ifade edebiliyorsun ve tamamen önyargısız , objektif düşünebiliyorsun...Astrolojiyi bilmekten ziyade onun arkasında yatan felsefeyi anladığınızda ne kadar faydalı ve yol gösterici, ögretici bir sistem oldugunu da cok rahat anlarsınız....Bilmek ile anlamak arasında cok fark vardır... bilenler ahkam keser, anlayan ise bilgiyi pratik hayatında kullanandır... Haritama bakarsanız anlarsınız, MC deki stelyum, pluton transiti ile yıllarca tetikleniyor ve ben astrolojiden anlamasaydım ve bu bilgileri bilmeseydim su anda yerlerde sürünüyor olurdum....ama allaha şükür ki, cok keyifli bir hayatım var. Gerekli değişimleri ihtiyaclarıma göre belirleyerek ve zamanında yaparak Plutonun transit enerjisini cok olumlu kullandım ve kullanmaya devam ediyorum....Bu, bence tamamen astrolojinin bana kazandırdıgıdır. Hayatı, hayatın amacını, olayları anlamama acaip yardımcı oluyor...
sevgiyle kalın...

[JoMaJa]

Alıntı:Astrolojide transit yorumlarında öngörü vardır, önyargısız, nötr öngörüler.... deriz ki, "bak kardesim, su şu tarihler arasında şu konularda olaylar yaşarsın ve bunun amacı değişimdir, senin o konudaki anlayışında değiştirmen gereken bir seyler vardır ve önlemini al" ... Bu; kişiye önyargı değil, öngörü verir ve kişi önlemini alarak hayatı daha keyifli , daha uyumlu yaşamaya başlar...

Bu kısmı çok sevdim.

önyargı değil, öngörü verir

Altını, üstünü ,kenarını çizmek istedim.

Ama arasıra oluyor yahu.Örnek olarak şu aralar kendim için feci şekilde öngörüden önyargıya geçiş yapmış bulunmaktayım.Eksenimi tekrar bulmaya çalışıyorum

[ayse]

Uranus ne kadar guzel anlatmıssın.Iste bu farkındalık.

[Serena]

sevgili uranüs gerçekten çok iyi açıklamışsın ama , diyelim ki 2. evine yaklaşan bir satürn var. parasal anlamda kısıtlanmalar yaşayabileceğine dair , bu tip bir deneyimin olabileceğine dari bir sinyal alıyorsun. bu sinyal bir düşünceye dönüşüyor. bu düşünce korkuya dönüşüyor. korku enerjisi, çok güçlüdür. düşüncelerin davranışa dönüşüyor. biraz paran azalsa, tamam diyorsun işte transit etkisini göstermeye başladı.
tıpta placebo adını verdigimiz ; temelde etkisiz haplarla iyileşen çok hasta olmuştur. oysa hasta o ilacın placebo oldugunu bilseydi, iyileşecekmiydi ? hayır.
çünkü onlar mucize bir hapla kati surette tedavi olacaklarına koşulsuzca inanarak iyileştiler.
astrolojide de, sizi ne tür bir deneyim tipinin bekledigini bilmek bana göre yine sizi sınırlayan bir kalıptır.
'' şu satürn açıları sebebiyle bu dönem parasızlığı deneyimleyebilirim.. '' fikri aklınıza düştügünden itibaren, o deneyimi hayatınıza çekmeye başlarsınız.
oysa siz en başından evrenin sınırsız bolluğu içinde olduğunuza inansanız, siz hiçbir şeyin farkında bile olmadan bu transitler gelip geçecek.
önümüzde geniş ufukların açılması için jüpiter transitine ihtiyacımız yok. siz iyiliğe, güzelliğe, bolluğa, merhamete, evrenin sonsuz fırsatlarına inandıgınız anda zaten jüpiteryen tipte enerjiler çevrenizi kuşatmaya başlayacak.
benim takıldıgım nokta ; bilmek. acaba bilmek ve önlem almak bizi ne kadar o şeyden koruyor ?
acaba bilmek bizi bilinçlendiriyor mu yoksa beklentiye girmemize neden olarak o fikri iyice gerçek mi kılıyor ?

ben işyerinde şartlar sunarken, itiraf etmeliyim ki jüpiterin güneş ve mc ile transitine güvenerek sunuyorum. belki orada jüpiter yerine satürn bulunsaydı buna cesaret edemeyebilirdim. fikren.

şimdi benim beyin gibi sınırsız bir güç kaynağımı böyle kısıtlamam ne oranda doğru ?

astrolojide ister istemez bir önyargı oluşuyor sevgili uranüs. transitlerinize bakın, anında kafanızda bir bina inşa olmaya başlıyor.
sonra buna inanmanıza neden olacak iki tane de olay yaşarsanız, olay iyice gerçeklik kazanmaya başlıyor.
beyin düşünmeye başladıgı andan itibaren tuğlalar konmaya başlar. hatta ona karşı önlem almak onu iyice canlı kılar. çünkü siz, olacağını kabul ettiginiz bir şeye karşı hazırlıklar yapıyorsunuz. dolayısıyla o şeyi daha da gerçek kılıyorsunuz farkında olmadan.

özellikle transitlere bakmak ve olabilecek etkileri beklemek, düşünce gücünün saflığını kirletiyor bence.

[astrosohbet]

sevgili serena ,

Transit Satürnü 2.evinde deneyimleyecek kişinin parasal sorunlarla boğuşacağı düşüncesini aklına getirmesi halinde evet haklı olabilirsin.
peki aynı kişi , Satürn 2.evine geldiği için '' parasal ve kişisel kaynaklarını disipline edip yapılandıracağını '' DÜŞÜNÜRSE ne olur dersin ?
astrosohbet içinde hep vurguladığım şey , HER GEZEGENİN GÖLGESİ OLDUĞU GİBİ , OLUMLU YÖNLERİNİNDE OLDUĞUDUR ( Satürn , Neptün , Plüto dâhil )
yani Serena eğer sen Satürn transitlerinde aklına direkt gölgeyi getiriyorsan , hem astrolojiyi kalıplaştırmak adına bir adım atmış olursun hemde sürekli vurguladığın pozitif düşünce kavramını zedeleyecek bir adım atmış olursun.
Satürn 7.evde evlenen insanlar , Satürn 10.evde iş kuran ve kariyer yapan insanlar vardır vs.
SÜREÇLER VE SONUÇLAR isimli bir yazımda bu konuyla ilgili birşeyler karalamıştım.

[aeon]

kim yenmiş kaderi duayla

ben insanların asla ve asla kaderi yeneceklerine ve kişisel olarak gelişim yapacaklarına inanmıyorum.hani marx diyor ya "din afyondur " , astroloji de bazen ona benziyor.yani ,gelişeceksin, iyi olacaksın vs. kimsenin iyi olduğu yok. astroloji anlamında asla biligi düzeyi yüksek birine hadsizlik yapmam ama eski transitlerime bir bakıyorum,herşey yazıldığı gibi oynanmış.bu durumda benim iradem , koca bir hiç.yani o olaylara boyun eğmekten başka çarem kalmıyor.
yani kader diyor ki ;"ya olayları seve seve kabul edersin ya da ben sana kabul ettirmesini bilirim."
astrolojinin bir dindarlık ve kadercilik yarattığına inanıyorum.astroloji bildikten sonra sadece sert olaylara karşı daha kabullenir oldum.başka birşey değişmedi.
mesela bana kötü davranan birisini asla affetmezdim eskiden, şimdi daha bir kabul edip, hoşgörü gösterebiliyorum.
astrolojinin bilim olduğuna inanmıyorum.bilim olmadığından da kadercilik yaratması normal.ökültizm gibi geliyor .bu tarz gizemli konularda insanda olasılığa yer bırakmayacak kadar kadercilik yapıyor.bir şekilde kaderin okunması ve yorumlanması.

şimdi adamın biri felç olmuştu tv de izliyorum (ismi tuğrul cankurt araştırabilirsiniz) .tv kanalında diyor ki" ben ötenazi istiyorum".bütün pozitif bilim insanları olabilir dediler .bir tek din adamı olmaz öyle şey , bu zamanları ibadetle tadını çıkar vs dedi.
iste astrolojinin mantığını da dine benzetiyorum.dinde dua et ,napalım allahtan gelir ,başımız üstüne mantığı var.hatta köleleşmek .sonuçta kuluz . dua et allah sana iyi davranır da deniyor.

astroloji de benziyor.olumlu düşün evren sana iyi davranacak vs.

.aslında kader var ve olan oluyor.sadece kişinin kabullenmesi değişiyor.uranüs transitinde ayrılık yaşadım ve herşey sarsıldı , bütün çevrem hayata bakışım değişrti.objektif bakarsam kötü bir olay .ama astrolojik olarak yorumlarsam , "" değişime direnilmez ve bunlar yaşanması gereken şeylerdi.bunun olumlu taraflarını görmeliyim"".

tamam yaşanması gerekiyordu , direnilmez evet.ama olumlu bir tarafı yoktu ).işte burasını yatıştırıcı bir söz olarak görüyorum.

tabi bunlar benim fikirlerim.yanlış görülen taraflar olacaktır elbette .

[Serena]

(01-09-2010 11:01 PM)Yıldırım Yazılan:  sevgili serena ,

Transit Satürnü 2.evinde deneyimleyecek kişinin parasal sorunlarla boğuşacağı düşüncesini aklına getirmesi halinde evet haklı olabilirsin.
peki aynı kişi , Satürn 2.evine geldiği için '' parasal ve kişisel kaynaklarını disipline edip yapılandıracağını '' DÜŞÜNÜRSE ne olur dersin ?
astrosohbet içinde hep vurguladığım şey , HER GEZEGENİN GÖLGESİ OLDUĞU GİBİ , OLUMLU YÖNLERİNİNDE OLDUĞUDUR ( Satürn , Neptün , Plüto dâhil )
yani Serena eğer sen Satürn transitlerinde aklına direkt gölgeyi getiriyorsan , hem astrolojiyi kalıplaştırmak adına bir adım atmış olursun hemde sürekli vurguladığın pozitif düşünce kavramını zedeleyecek bir adım atmış olursun.
Satürn 7.evde evlenen insanlar , Satürn 10.evde iş kuran ve kariyer yapan insanlar vardır vs.
SÜREÇLER VE SONUÇLAR isimli bir yazımda bu konuyla ilgili birşeyler karalamıştım.

evet, gayet mantıklı sevgili yıldırım
benim astrolojik bilgim henüz çok yeterli değil ve her yönünden şimdilik ele alamıyorum. biraz gerilimli bir tabloysa '' kötü, felaket '' gibi algılıyorum. bunda ağzından zehir akan astrologların da etkisi büyük. '' şu evde şu gezegen yer alıyorsa büyük felaket demektir, şanssızlık demektir '' şeklindeki yorumlara dikkat.

---

(01-09-2010 11:01 PM)Yıldırım Yazılan:  sevgili serena ,

Transit Satürnü 2.evinde deneyimleyecek kişinin parasal sorunlarla boğuşacağı düşüncesini aklına getirmesi halinde evet haklı olabilirsin.
peki aynı kişi , Satürn 2.evine geldiği için '' parasal ve kişisel kaynaklarını disipline edip yapılandıracağını '' DÜŞÜNÜRSE ne olur dersin ?
astrosohbet içinde hep vurguladığım şey , HER GEZEGENİN GÖLGESİ OLDUĞU GİBİ , OLUMLU YÖNLERİNİNDE OLDUĞUDUR ( Satürn , Neptün , Plüto dâhil )
yani Serena eğer sen Satürn transitlerinde aklına direkt gölgeyi getiriyorsan , hem astrolojiyi kalıplaştırmak adına bir adım atmış olursun hemde sürekli vurguladığın pozitif düşünce kavramını zedeleyecek bir adım atmış olursun.
Satürn 7.evde evlenen insanlar , Satürn 10.evde iş kuran ve kariyer yapan insanlar vardır vs.
SÜREÇLER VE SONUÇLAR isimli bir yazımda bu konuyla ilgili birşeyler karalamıştım.

evet, gayet mantıklı sevgili yıldırım
benim astrolojik bilgim henüz çok yeterli değil ve her yönünden şimdilik ele alamıyorum. biraz gerilimli bir tabloysa '' kötü, felaket '' gibi algılıyorum. bunda ağzından zehir akan astrologların, bazı yazarların da etkisi büyük. '' şu evde şu gezegen yer alıyorsa büyük felaket demektir, şanssızlık demektir ''
şeklindeki yorumlara dikkat.

bir de bazı negatif haritaları inceliyoruz. cinayetler, katiller, depresyon, intiharlar, ani ölümler vb. gibi.

kendi haritalarımızla bu tip haritalar arasında bazı paralellikler oldugunu farkedince de insan etkileniyor ister istemez.

astrolojide bir denge var, o dengeyi iyi bulmak lazım..

---

[sessizgidiş]

Yalnız bu konuyu ben de çok düşündüm.plutonun gölgesi belli peki iyi trafı nedir ki ?

peki bu bahsettğimiz satürnle ilgili ya da diğer gezegenler iyi tarafı ya da kötü tarafından hangisinin gerçekleşeceğini neye göre anlayabiliriz ki açılar falan mı ?

[astrosohbet]

(01-10-2010 12:46 AM)sessizgidiş Yazılan:  Yalnız bu konuyu ben de çok düşündüm.plutonun gölgesi belli peki iyi trafı nedir ki ?

peki bu bahsettğimiz satürnle ilgili ya da diğer gezegenler iyi tarafı ya da kötü tarafından hangisinin gerçekleşeceğini neye göre anlayabiliriz ki açılar falan mı ?

Sert açılar ve Satürn-Plüto gibi ağır abiler , zor süreçleri

Uyumlu açılar ve Jüpiter-Venüs-Yeniay gibi potansiyeller ise daha kolay süreçleri işaret edebiliyor..

sonuçlar iyimi olur yoksa kötümü olur ?

bence bize bağlıdır ,

bakınız astrosohbetin son 1 haftalık sürecini hatırlayalım.

Astrolojik olarak Retro Merkür başımızın belası oluyor her seferinde ( teknik konularda )

ve bu kez retro Merkürü astrosohbet yıldız haritasının 7.evinde görüyoruz.
7.evin gölgesi rekabettir , açık düşmanlardır , karşımıza çıkan zorlayıcı insanlardır..

ve görüldüğü gibi astrosohbetin bu seferki problemi '' bir tür sanal saldırı '' idi..

kötümü oldu ?

özellikle Garavu uzun zamandır , astrosohbetin versiyonunu yükseltmeyi istiyordu lâkin zor bir iş olduğu için diğer teknik konulara öncelik vermişti.

bu saldırıyla birlikte Garavu , son birkaç gündür gece-gündüz versiyon yükseltme ve diğer teknik konulara odaklandı ve uzun zamandır istediğimiz şeyi aslında bu saldırı vasıtasıyla yapmış olduk.

şu anda forumun teknik detayları eskisine göre daha donanımlı görünüyor + versiyon yükselttiğimiz için daha güvenli olduğunu söyleyebiliriz.

kötümü oldu

aeon kaderden bahsetmiş ve kişisel gelişime inanmadığını vurgulamış , Sabit nitelikte onca potansiyeli ve güçlü Satürnüyle onun bu yaklaşımını anlayabiliyorum.

ben daha farklı düşünüyorum ,

örneğin zor bir astrolojik potansiyel Bethoven'ın kulaklarında probleme işaret edebilir ve evet bu kader olabilir lâkin bu problem Bethoven'ı tüm zamanların en iyi müzik adamlarından biri yapmasına engel olamaz

örneğin zor bir astrolojik potansiyel Stephen Hawking'i tekerlikli sandalyeye mahkum bırakabilir lâkin bu problem onu 20. yüzyılın en büyük Bilim insanlarından biri olmasına engel olamaz

olaylara ve konumuz olan astrolojik etkilere '' iyi - kötü '' penceresinden bakmamayı öğrenmek , belkide aşmamız gereken önemli bir adımdır böyle düşünüyorum.
hatta o '' iyi-kötü '' penceresini tamamen kilitleyiniz ve bir daha açmayınız bence.

belki Transit Uranüs 7.evinizden geçerken eşiniz yada sevgiliniz sizi terketti..

bu kötümüdür ?

evet ilk zamanlar çok acı olabilir..

peki Uranüs transidi 7.evinizde ilerlerken , o hayal kırıklığından 3-5 ay sonra hayatınıza sürpriz başka bir kişi girerse..

peki sizi bırakmış olan kişiyle zaten uyumsuz iseniz ve hayatınıza yeni giren kişi tam size göre ise

bu kötümüdür ;)

peki siz kendinizi tüm yeniliklere kapatır ve ilişkileri umursamamak ( Uranüs Gölgesi ) tercihini yapar iseniz ?

yada giden sevgiliye dair şeylerden özgürleşip , hayatınıza giren ve tam size göre olan kişiyi farkedip onunla yakınlaşmak tercihini yapar iseniz ?

bakınız uzun uzun yazdım çünkü bana göre çok önemli olan şey , özellikle ağır hareketli gezegenlerin bizlere sunduğu mesajları anlık değilde , uzun vadeli değerlendirmemizin gerektiği gerçeğini farkedelim istiyorum.
ağır hareketli gezegenlerin bizlere sunduğu şeyler konusunda hiç acelesi yoktur lâkin biz insanlar başımıza gelenleri yorumlamak konusunda galiba acele ediyoruz.