Değerlendir:
  • 27 Oy - 2.7 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Yazar Mesaj
ibd18 Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 189
Üyelik Tarihi: Sep 2009

Rep Puanı: 1

Mesaj: #11
Cvp: RE: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Yıldırım Yazılan:
ibd18 Yazılan:Ama şaka niyetiyle yapmıştım... :( (aslında gönlüm plütodan yana ama..)

rahat ol lütfen Berat , no problema ;)

gönlün plütodan yanaysa , gönlünü ferah tut diyebilirim ;)

detaylı değerlendirmeyi ilerleyen günlerde yapabiliriz ok

müthiş bir merakla bekliyorum valla...dünkü ağırsıklet boks şampiyonası gibi olacak sanırım... (yalnız o rus nasıl bişeydi öle yaaaa)

I Always Ready For Battle!!!

http://img266.imageshack.us/i/astrow2gw0...97305.gif/
11-08-2009 04:43 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
optimus_prime Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 131
Üyelik Tarihi: Aug 2009

Rep Puanı: 0

Mesaj: #12
RE: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
hayatın genel gidisatını saturn yonetır...
11-08-2009 05:06 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Tuğçe Çevrimdışı
Venus Vip
*****
Venus Vip
lt=
Mesajlar: 723
Üyelik Tarihi: Dec 2008

Rep Puanı: 30

Mesaj: #13
Cvp: RE: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Yıldırım Yazılan:
tugcee Yazılan:güneşimle tra.satürn kavuşumda ve tra.pluton 5.evde 2 sine kare bakıyor..satürn-pluton sürtüşmesini güneşimle yaşayacağım :( bakalım savaş bittiğinde ortada bir güneş kalıcak mı

sıkma canını tugce , bu transitlerin sonunda olgunlaşmış , pişmiş ve servise hazır hale geleceksin gülücük

gülücük)
11-08-2009 07:26 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Simurg Çevrimdışı
.
**
Kayıtlı

Mesajlar: 751
Üyelik Tarihi: Feb 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #14
Cvp: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
DEĞİŞİME DİRENÇ



Değişime direnç, kaynakların kıtlığı, yaşamın daralması, baskının artması. Bunlar şu anda gökyüzündeki Saturn-Pluto geriliminin işaret ettiği atmosfer. İşin özü Richard Tarnas’ın Cosmos and Psyche kitabındaki tabiriyle “kriz ve kasılma döngüsü”. Aslında bu döngü bize yabancı değil. Onu 11 Eylül 2001’den tanıyoruz. 11 Eylül’den sonra hayatımızın nasıl değiştiğini biliyoruz.



Dünyada Satürn-Pluto

Her ikisi de yıkımın, kayıpların, sorunların temsilcisi olan Satürn ve Pluto yaklaşık 33 yılda bir yanyana gelip bir döngü başlatırlar. Yeni bir sayfa açılır ve 33 yıl sonra kapanır. Bu döngünün içinde her sekiz yılda bir mevcut öykünün etapları daha görünür hale gelirler. Bir şey başlar, gelişir, ilk meydan okumalarla karşılaşır, gerekli düzeltmeler yapılır, zirveye ulaşılır, sonra kapanma süreci başlar, yaşananlar yeni bir bilinç yaratır ve biter. Şimdi gökyüzünde Satürn ve Pluto kare açı yapmaya başladılar ve 1982’de başlamış olan bir döngünün kapanma süreçlerine işaret ediyorlar. Astrolojide ağır hareket eden gezegenlerin döngüleri özellikle dünyanın gidişatında dönüm noktalarını işaret ederler. 1982’den bu yana yaşanan döngüye baktığımızda en çok dikkati çeken konu Afganistan oluyor. Kısaca 1980’li yıllara döndüğümüzde Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ve Sovyet-Afgan savaşını görüyoruz. Sovyetlerin buradaki hezimeti Sovyetler Birliğinin dağılmasında önemli bir rol oynadı. Savaş esnasında Batı ve Amerika Sovyetler Birliğinin kazanmasından korktuğu için olaya müdahale etmişti. Bazı görüşlere göre o dönemde Amerika Afganlara yardım ederken Usame Bin Ladin’i yaratmıştı. Daha sonra döngünün zirvesinde (2001) Bin Ladin Amerika’yı vurdu. Ardından Amerika Afganistan’a girdi ve Irak savaşını başlattı. Şimdi Obama’nın politikasında Afganistan’ın ayrı bir yeri var. Bir strateji yaratmaya çalışıyor ve şimdilik oradan çekilmeyi veya askeri azaltmayı düşünmüyor. Satürn-Pluto döngüsü 2019-2020 yıllarında bitecek, dolayısıyla o zamana kadar çeşitli senaryolar söz konusu olabilir. Bu döngü esnasında en dikkati çeken bir diğer konu da 1993-1994 yıllarındaki Pluto-Satürn karesi esnasında yaşanan Bosna savaşıdır. Kısaca özetlersek son düngünün ilk üç etabında 1982’de Sovyet-Afgan savaşı, 1993-94’te Bosna savaşı, 2001-02’de 11 Eylül, Afganistan ve Irak savaşını görüyoruz. Ve savaşlarla bu kadar bağlantılı bir göksel hareketin bu yeni etabının yeni bir savaşa gebe olup olmadığını merak etmeden yapamıyoruz. Tabii bu arada dünyanın bu yakasındaki bu olayların petrol ile bağlantısını gözden kaçırmamak gerekiyor. Bunlar güç ve petrol savaşları. Ayrıca I. Ve II. Dünya Savaşları da Satürn-Pluto döngülerinde başlayan savaşlar.



Savaşları bir kenara bırakırsak Satürn-Pluto döngüleri ekonomik daralmalar, iflaslar, suikastlar, doğal felaketler, depremler, su baskınları (1931’de Çin’de Huang Ho nehrinin taşmasıyla ölen 4 milyon kişi) ve büyük kazalarla ilintili görünüyor. Diğer simgeledikleri terrör ve terör korkusu, petrol kıtlığı, petrol fiyatlarının artışı, uluslararası anlaşmalar ve anlaşmazlıklar, küresel ısınma, sertleşmiş güç yapıları ve baskı. Günümüzde bu gerilimi özellikle Kasım 2009- Eylül 2010 tarihleri arasında yaşayacağız. Tabii bunlar aslında daha geniş bir döneme yayılacaklar.



Kare Açı

Şimdi Satürn ile Pluto kare açı yapıyorlar. Kare açı dört sayısı ile bağlantılıdır. Dört maddeyi ve direnci temsil eder. Bir madde yerini almak isteyen öteki maddeye direnir. Dolayısıyla kare açı direnç, hareket ve olay yaratan bir açıdır. Bu çatışmadan yararlı ve yapıcı bir sonuç çıkabilmesi için iyi düşünülmüş, bilgece kotarılmış ve hünerle ele alınmış yaklaşımlar gerekir. Aksi takdirde kare bir düşmanlık açısıdır. Bu çatışma ve yıkımların kuşkusuz ne yapmakta olduğumuzu, kendimize, çevremize ve dünyaya nasıl yaklaşmakta olduğumuzu gösterip bunu düzeltme imkanı sunan bir yanı var, ancak yine de yıkımın en aza indirgenmesi için çalışmak lazım. Bunu yapabildiğimizde, olumlu anlamıyla Satürn-Pluto döngüsü yapıların kalıcı ve geniş çaplı dönüşümünü, derin kapsamlı yenileşmeye yol açan ayrılık deneyimlerini, gücün sınırlarını, daha derin gerçek uğruna eski yapılardan vazgeçmeyi, bırakmasını bilmeyi, krizleri atlatmaya, dönüşüme gönüllülüğü getiriyor.



Kişisel Açıdan Satürn-Pluto



Kişisel hayatlarımızda bu gerilimi hayatımız iyice baskılanması, büyük bir kısıtlanma, korku ve kaygının artması, karamsarlık, depresyon, sağlık sorunları, ölümcül salgınlar, güç savaşları, kontrolü yitirme korkusu, önlenemez olaylar, kopuşlar, ayrılıklar şeklinde deneyimleyebiliriz. Her ne kadar bunlar kulağa çok olumsuz gelse de olaylar yaşanıp bittikten sonra dönüp geriye baktığımızda aslında sona ermesi gerekenlerin sona ermesi sayesinde ne kadar özgürleştiğimizi ve bu özgürleşmenin bize nasıl yenilenmiş, tazelenmiş ve biçim değiştirmiş bir hayata götürdüğünü görebiliriz. Eskilerin deyimiyle korkunun ecele faydası yok.



"Ölüm bizim ebedi yoldaşımızdır. Her zaman bir kol boyu mesafede, solumuzdadır. her zaman bizi izler. Bizi alıp götürene kadar bunu yapmaya devam edecek.

Eğer sabırsızlanırsanız, yapılacak şey... Solunuza dönüp ölümden nasihat istemektir. Eğer yoldaşınız ölüm size bir hareket yaparsa veya gözünüzün ucuyla onu görürseniz veya yoldaşınızın sizi izlediğini hissederseniz, yaşamınızdan bütün önemsiz şeyler ve darkafalılık çıkar gider." Carlos Castenada



© Barış İlhan

15 Kasım 2009
11-16-2009 01:29 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ibd18 Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 189
Üyelik Tarihi: Sep 2009

Rep Puanı: 1

Mesaj: #15
RE: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
çok güzel paylaşım gülücük

I Always Ready For Battle!!!

http://img266.imageshack.us/i/astrow2gw0...97305.gif/
11-16-2009 01:46 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
optimus_prime Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 131
Üyelik Tarihi: Aug 2009

Rep Puanı: 0

Mesaj: #16
RE: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Eğer yoldaşınız ölüm size bir hareket yaparsa veya gözünüzün ucuyla onu görürseniz veya yoldaşınızın sizi izlediğini hissederseniz, yaşamınızdan bütün önemsiz şeyler ve darkafalılık çıkar gider." Carlos Castenada

bu sozu cok beyendımgülücük

Her ne kadar bunlar kulağa çok olumsuz gelse de olaylar yaşanıp bittikten sonra dönüp geriye baktığımızda aslında sona ermesi gerekenlerin sona ermesi sayesinde ne kadar özgürleştiğimizi ve bu özgürleşmenin bize nasıl yenilenmiş, tazelenmiş ve biçim değiştirmiş bir hayata götürdüğünü görebiliriz.

bizimde yenılenmemız lazım her ne kadar zor olsada..

aydınlığın olmadığı yerde karanlık vardır..
11-16-2009 01:54 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ginka
Kayıtsız

 
Mesaj: #17
Cvp: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Simurg Yazılan: DEĞİŞİME DİRENÇ



Değişime direnç, kaynakların kıtlığı, yaşamın daralması, baskının artması. Bunlar şu anda gökyüzündeki Saturn-Pluto geriliminin işaret ettiği atmosfer. İşin özü Richard Tarnas’ın Cosmos and Psyche kitabındaki tabiriyle “kriz ve kasılma döngüsü”. Aslında bu döngü bize yabancı değil. Onu 11 Eylül 2001’den tanıyoruz. 11 Eylül’den sonra hayatımızın nasıl değiştiğini biliyoruz.



Dünyada Satürn-Pluto

Her ikisi de yıkımın, kayıpların, sorunların temsilcisi olan Satürn ve Pluto yaklaşık 33 yılda bir yanyana gelip bir döngü başlatırlar. Yeni bir sayfa açılır ve 33 yıl sonra kapanır. Bu döngünün içinde her sekiz yılda bir mevcut öykünün etapları daha görünür hale gelirler. Bir şey başlar, gelişir, ilk meydan okumalarla karşılaşır, gerekli düzeltmeler yapılır, zirveye ulaşılır, sonra kapanma süreci başlar, yaşananlar yeni bir bilinç yaratır ve biter. Şimdi gökyüzünde Satürn ve Pluto kare açı yapmaya başladılar ve 1982’de başlamış olan bir döngünün kapanma süreçlerine işaret ediyorlar. Astrolojide ağır hareket eden gezegenlerin döngüleri özellikle dünyanın gidişatında dönüm noktalarını işaret ederler. 1982’den bu yana yaşanan döngüye baktığımızda en çok dikkati çeken konu Afganistan oluyor. Kısaca 1980’li yıllara döndüğümüzde Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ve Sovyet-Afgan savaşını görüyoruz. Sovyetlerin buradaki hezimeti Sovyetler Birliğinin dağılmasında önemli bir rol oynadı. Savaş esnasında Batı ve Amerika Sovyetler Birliğinin kazanmasından korktuğu için olaya müdahale etmişti. Bazı görüşlere göre o dönemde Amerika Afganlara yardım ederken Usame Bin Ladin’i yaratmıştı. Daha sonra döngünün zirvesinde (2001) Bin Ladin Amerika’yı vurdu. Ardından Amerika Afganistan’a girdi ve Irak savaşını başlattı. Şimdi Obama’nın politikasında Afganistan’ın ayrı bir yeri var. Bir strateji yaratmaya çalışıyor ve şimdilik oradan çekilmeyi veya askeri azaltmayı düşünmüyor. Satürn-Pluto döngüsü 2019-2020 yıllarında bitecek, dolayısıyla o zamana kadar çeşitli senaryolar söz konusu olabilir. Bu döngü esnasında en dikkati çeken bir diğer konu da 1993-1994 yıllarındaki Pluto-Satürn karesi esnasında yaşanan Bosna savaşıdır. Kısaca özetlersek son düngünün ilk üç etabında 1982’de Sovyet-Afgan savaşı, 1993-94’te Bosna savaşı, 2001-02’de 11 Eylül, Afganistan ve Irak savaşını görüyoruz. Ve savaşlarla bu kadar bağlantılı bir göksel hareketin bu yeni etabının yeni bir savaşa gebe olup olmadığını merak etmeden yapamıyoruz. Tabii bu arada dünyanın bu yakasındaki bu olayların petrol ile bağlantısını gözden kaçırmamak gerekiyor. Bunlar güç ve petrol savaşları. Ayrıca I. Ve II. Dünya Savaşları da Satürn-Pluto döngülerinde başlayan savaşlar.



Savaşları bir kenara bırakırsak Satürn-Pluto döngüleri ekonomik daralmalar, iflaslar, suikastlar, doğal felaketler, depremler, su baskınları (1931’de Çin’de Huang Ho nehrinin taşmasıyla ölen 4 milyon kişi) ve büyük kazalarla ilintili görünüyor. Diğer simgeledikleri terrör ve terör korkusu, petrol kıtlığı, petrol fiyatlarının artışı, uluslararası anlaşmalar ve anlaşmazlıklar, küresel ısınma, sertleşmiş güç yapıları ve baskı. Günümüzde bu gerilimi özellikle Kasım 2009- Eylül 2010 tarihleri arasında yaşayacağız. Tabii bunlar aslında daha geniş bir döneme yayılacaklar.



Kare Açı

Şimdi Satürn ile Pluto kare açı yapıyorlar. Kare açı dört sayısı ile bağlantılıdır. Dört maddeyi ve direnci temsil eder. Bir madde yerini almak isteyen öteki maddeye direnir. Dolayısıyla kare açı direnç, hareket ve olay yaratan bir açıdır. Bu çatışmadan yararlı ve yapıcı bir sonuç çıkabilmesi için iyi düşünülmüş, bilgece kotarılmış ve hünerle ele alınmış yaklaşımlar gerekir. Aksi takdirde kare bir düşmanlık açısıdır. Bu çatışma ve yıkımların kuşkusuz ne yapmakta olduğumuzu, kendimize, çevremize ve dünyaya nasıl yaklaşmakta olduğumuzu gösterip bunu düzeltme imkanı sunan bir yanı var, ancak yine de yıkımın en aza indirgenmesi için çalışmak lazım. Bunu yapabildiğimizde, olumlu anlamıyla Satürn-Pluto döngüsü yapıların kalıcı ve geniş çaplı dönüşümünü, derin kapsamlı yenileşmeye yol açan ayrılık deneyimlerini, gücün sınırlarını, daha derin gerçek uğruna eski yapılardan vazgeçmeyi, bırakmasını bilmeyi, krizleri atlatmaya, dönüşüme gönüllülüğü getiriyor.



Kişisel Açıdan Satürn-Pluto



Kişisel hayatlarımızda bu gerilimi hayatımız iyice baskılanması, büyük bir kısıtlanma, korku ve kaygının artması, karamsarlık, depresyon, sağlık sorunları, ölümcül salgınlar, güç savaşları, kontrolü yitirme korkusu, önlenemez olaylar, kopuşlar, ayrılıklar şeklinde deneyimleyebiliriz. Her ne kadar bunlar kulağa çok olumsuz gelse de olaylar yaşanıp bittikten sonra dönüp geriye baktığımızda aslında sona ermesi gerekenlerin sona ermesi sayesinde ne kadar özgürleştiğimizi ve bu özgürleşmenin bize nasıl yenilenmiş, tazelenmiş ve biçim değiştirmiş bir hayata götürdüğünü görebiliriz. Eskilerin deyimiyle korkunun ecele faydası yok.



"Ölüm bizim ebedi yoldaşımızdır. Her zaman bir kol boyu mesafede, solumuzdadır. her zaman bizi izler. Bizi alıp götürene kadar bunu yapmaya devam edecek.

Eğer sabırsızlanırsanız, yapılacak şey... Solunuza dönüp ölümden nasihat istemektir. Eğer yoldaşınız ölüm size bir hareket yaparsa veya gözünüzün ucuyla onu görürseniz veya yoldaşınızın sizi izlediğini hissederseniz, yaşamınızdan bütün önemsiz şeyler ve darkafalılık çıkar gider." Carlos Castenada



© Barış İlhan

15 Kasım 2009

teşekkürler bu güzel yazı içinçiçek
11-16-2009 09:06 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Simurg Çevrimdışı
.
**
Kayıtlı

Mesajlar: 751
Üyelik Tarihi: Feb 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #18
RE: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Rica ederim gülücük
11-16-2009 09:33 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
sessizgidiş Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 337
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #19
Cvp: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
ginka Yazılan:
Simurg Yazılan: DEĞİŞİME DİRENÇ



Değişime direnç, kaynakların kıtlığı, yaşamın daralması, baskının artması. Bunlar şu anda gökyüzündeki Saturn-Pluto geriliminin işaret ettiği atmosfer. İşin özü Richard Tarnas’ın Cosmos and Psyche kitabındaki tabiriyle “kriz ve kasılma döngüsü”. Aslında bu döngü bize yabancı değil. Onu 11 Eylül 2001’den tanıyoruz. 11 Eylül’den sonra hayatımızın nasıl değiştiğini biliyoruz.



Dünyada Satürn-Pluto

Her ikisi de yıkımın, kayıpların, sorunların temsilcisi olan Satürn ve Pluto yaklaşık 33 yılda bir yanyana gelip bir döngü başlatırlar. Yeni bir sayfa açılır ve 33 yıl sonra kapanır. Bu döngünün içinde her sekiz yılda bir mevcut öykünün etapları daha görünür hale gelirler. Bir şey başlar, gelişir, ilk meydan okumalarla karşılaşır, gerekli düzeltmeler yapılır, zirveye ulaşılır, sonra kapanma süreci başlar, yaşananlar yeni bir bilinç yaratır ve biter. Şimdi gökyüzünde Satürn ve Pluto kare açı yapmaya başladılar ve 1982’de başlamış olan bir döngünün kapanma süreçlerine işaret ediyorlar. Astrolojide ağır hareket eden gezegenlerin döngüleri özellikle dünyanın gidişatında dönüm noktalarını işaret ederler. 1982’den bu yana yaşanan döngüye baktığımızda en çok dikkati çeken konu Afganistan oluyor. Kısaca 1980’li yıllara döndüğümüzde Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ve Sovyet-Afgan savaşını görüyoruz. Sovyetlerin buradaki hezimeti Sovyetler Birliğinin dağılmasında önemli bir rol oynadı. Savaş esnasında Batı ve Amerika Sovyetler Birliğinin kazanmasından korktuğu için olaya müdahale etmişti. Bazı görüşlere göre o dönemde Amerika Afganlara yardım ederken Usame Bin Ladin’i yaratmıştı. Daha sonra döngünün zirvesinde (2001) Bin Ladin Amerika’yı vurdu. Ardından Amerika Afganistan’a girdi ve Irak savaşını başlattı. Şimdi Obama’nın politikasında Afganistan’ın ayrı bir yeri var. Bir strateji yaratmaya çalışıyor ve şimdilik oradan çekilmeyi veya askeri azaltmayı düşünmüyor. Satürn-Pluto döngüsü 2019-2020 yıllarında bitecek, dolayısıyla o zamana kadar çeşitli senaryolar söz konusu olabilir. Bu döngü esnasında en dikkati çeken bir diğer konu da 1993-1994 yıllarındaki Pluto-Satürn karesi esnasında yaşanan Bosna savaşıdır. Kısaca özetlersek son düngünün ilk üç etabında 1982’de Sovyet-Afgan savaşı, 1993-94’te Bosna savaşı, 2001-02’de 11 Eylül, Afganistan ve Irak savaşını görüyoruz. Ve savaşlarla bu kadar bağlantılı bir göksel hareketin bu yeni etabının yeni bir savaşa gebe olup olmadığını merak etmeden yapamıyoruz. Tabii bu arada dünyanın bu yakasındaki bu olayların petrol ile bağlantısını gözden kaçırmamak gerekiyor. Bunlar güç ve petrol savaşları. Ayrıca I. Ve II. Dünya Savaşları da Satürn-Pluto döngülerinde başlayan savaşlar.



Savaşları bir kenara bırakırsak Satürn-Pluto döngüleri ekonomik daralmalar, iflaslar, suikastlar, doğal felaketler, depremler, su baskınları (1931’de Çin’de Huang Ho nehrinin taşmasıyla ölen 4 milyon kişi) ve büyük kazalarla ilintili görünüyor. Diğer simgeledikleri terrör ve terör korkusu, petrol kıtlığı, petrol fiyatlarının artışı, uluslararası anlaşmalar ve anlaşmazlıklar, küresel ısınma, sertleşmiş güç yapıları ve baskı. Günümüzde bu gerilimi özellikle Kasım 2009- Eylül 2010 tarihleri arasında yaşayacağız. Tabii bunlar aslında daha geniş bir döneme yayılacaklar.



Kare Açı

Şimdi Satürn ile Pluto kare açı yapıyorlar. Kare açı dört sayısı ile bağlantılıdır. Dört maddeyi ve direnci temsil eder. Bir madde yerini almak isteyen öteki maddeye direnir. Dolayısıyla kare açı direnç, hareket ve olay yaratan bir açıdır. Bu çatışmadan yararlı ve yapıcı bir sonuç çıkabilmesi için iyi düşünülmüş, bilgece kotarılmış ve hünerle ele alınmış yaklaşımlar gerekir. Aksi takdirde kare bir düşmanlık açısıdır. Bu çatışma ve yıkımların kuşkusuz ne yapmakta olduğumuzu, kendimize, çevremize ve dünyaya nasıl yaklaşmakta olduğumuzu gösterip bunu düzeltme imkanı sunan bir yanı var, ancak yine de yıkımın en aza indirgenmesi için çalışmak lazım. Bunu yapabildiğimizde, olumlu anlamıyla Satürn-Pluto döngüsü yapıların kalıcı ve geniş çaplı dönüşümünü, derin kapsamlı yenileşmeye yol açan ayrılık deneyimlerini, gücün sınırlarını, daha derin gerçek uğruna eski yapılardan vazgeçmeyi, bırakmasını bilmeyi, krizleri atlatmaya, dönüşüme gönüllülüğü getiriyor.



Kişisel Açıdan Satürn-Pluto



Kişisel hayatlarımızda bu gerilimi hayatımız iyice baskılanması, büyük bir kısıtlanma, korku ve kaygının artması, karamsarlık, depresyon, sağlık sorunları, ölümcül salgınlar, güç savaşları, kontrolü yitirme korkusu, önlenemez olaylar, kopuşlar, ayrılıklar şeklinde deneyimleyebiliriz. Her ne kadar bunlar kulağa çok olumsuz gelse de olaylar yaşanıp bittikten sonra dönüp geriye baktığımızda aslında sona ermesi gerekenlerin sona ermesi sayesinde ne kadar özgürleştiğimizi ve bu özgürleşmenin bize nasıl yenilenmiş, tazelenmiş ve biçim değiştirmiş bir hayata götürdüğünü görebiliriz. Eskilerin deyimiyle korkunun ecele faydası yok.



"Ölüm bizim ebedi yoldaşımızdır. Her zaman bir kol boyu mesafede, solumuzdadır. her zaman bizi izler. Bizi alıp götürene kadar bunu yapmaya devam edecek.

Eğer sabırsızlanırsanız, yapılacak şey... Solunuza dönüp ölümden nasihat istemektir. Eğer yoldaşınız ölüm size bir hareket yaparsa veya gözünüzün ucuyla onu görürseniz veya yoldaşınızın sizi izlediğini hissederseniz, yaşamınızdan bütün önemsiz şeyler ve darkafalılık çıkar gider." Carlos Castenada



© Barış İlhan

15 Kasım 2009

teşekkürler bu güzel yazı içinçiçek

off bu yazı çok iyi oldu.. plüto-satürn karesi bulunan biri olarak korktum ilkten ama evet geriye dönüp baktığımda hep iyiki bu zorluklar varmış dediğim çok oluyo gülücük

11-16-2009 09:47 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #20
Cvp: Satürn & Plüto Sürtüşmesi
Astrolojide açılar (sue tompkins) kitabından da faydalanarak bu sürtüşme ile ilgili bir şeyler yazasım var. Otoritenin baltalanması; uranüste devreye girince, yeni dünya düzeninde ve değişmesi gerekipte değişmeyen tüm devlet sistemlerinde, köklü değişiklik ve kontrollü bir isyana sebebiyet verebilir. Satürne dair tüm prensiplerde yenilik şart gibi duruyor. Gücün kontrollü ve farklı bir şekilde kullanılması..
Sue diyorki; satürn-pluton kişileri, zulüm dönemlerinde ve zulümün hemen ardından doğan kişilerdir.
Bende diyorum ki, sistemler değişikliğe uğrarsa, bizlerin zulme uğraması kaçınılmaz gibi duruyor. Eğer köklü değişiklikler gerektiği kadar yapılandırılmazsa, bizden sonraki nesil için, onların yarım kalan işi tamamlamanın sebebiyet vereceği bir zulme uğrayacaklarını düşünüyorum.

Uranüs sanki, satürn plutonun güç arzusunu yenilemek ve değişimi hızlıca gerçekleştirmek için devreye sokulmuş olabilir gibi.

Sue diyorki; satürn pluton, daha önceki bir vahşetin gecikmiş tepkileri ile ilgilidir.
Kollektifte kişi tehdit altında olduğunu hisseder ve buna kitlesel ölüm oluşumları sebebiyet verebilir. Hayatta kalma mücadelesi.
Çok doğru hastalık salgınları ve toplu ölümlerin artışını gözümüze soka soka, kolumuz ağrısa domuz gribimiyim diyecek hale geldik.

Sue; endişe yaratan hastalıklar ve ağır mali kayıp korkusunun yaşandığı dönemler ve nükleer tehdidin zirve yaptığı dönemlere bu açının damga vuruşundan bahsederek, açıkçası ödümü koparıyor. Çünkü 7 yaşındaki kızımın, 4*deki ay terazisi, bu sürtüşmeden nasibini alıyor. Annelik öyle bir şeyki, bu sürtüşmenin belki de onu değil de, beni etkileyeceği (ay,anne)ni sonradan çakozluyorum.

sue; otoritenin karanlık yüzünü yıkarak, yeni bir şeylerin doğuşuna, haritasında satürn-pluto-uranüs t-karesi olan Gorbaçovu örnek vermiş.

Yani güç kontrollü ve sorumlu kullanılırsa pozitif sonuçlar, gölgeleri ile kullanılırsa büyük bir yıkıma sebebiyet verebilir.

GORBAÇOV

[Resim: astro2at10scarface.th.gif]
11-27-2009 12:35 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Satürn-Mars Kavuşumunun Horoskoplarımıza Etkisi plutomania 14 19,373 08-17-2012 11:07 AM
Son Mesaj: gemini
  Satürn 05.12.2012 Terazide trend 0 2,743 12-30-2010 10:17 PM
Son Mesaj: trend
  Uranüs - Plüto Karesi ( Kollektif Çatışma ) astrosohbet 8 11,400 12-29-2010 04:43 AM
Son Mesaj: ariess
  Satürn & Uranüs Zıtlaşması astrosohbet 69 81,415 07-22-2010 12:11 PM
Son Mesaj: ariess
  Satürn & Jüpiter Karşıtlığı Luli 1 10,533 05-29-2010 01:46 AM
Son Mesaj: yasemen88

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir