[Serena]

Emma, Aşk ve Gurur gibi dünya klasikleri arasına girmiş, senaryolaştırarak defalarca filmi çekilmiş romanların yazarı jane austen in haritasına baktıgımızda 10. evi ikizler burcunda yer alan bir yazar vakasıyla daha karşılaşıyoruz

yükselen başak burcunun yöneticisi merkür , kendi evi olan 3. evde , yazmak ve iletişim eksenindeki hayat yoluna dikkat çekerken, yay burcunda düşük konumda olmasına rağmen , MC noktasıyla birleşen jüpiterle zıt görünümde, iyi bir dispozisyon sağlayarak güç kazanmış..
yükselen burç yöneticisi merkürün dispozitörü ve güneş yöneticisi jüpiterin 10. evde yer alıp, iletişim evinden merkürle kuvvetli görünüm alması yazarlık eksenindeki kuvvetli potansiyeli hemen vurguluyor.

ASC ile birleşip, güneşine kare bakış alan neptün, kendisinin romantik ve neptünyen özelliklerini ön plana çıkartıyor. nitekim romanlarında da hep aşk temasını işlemiştir..

bu hanım, dünya klasikleri arasına giren aşk romanları yazmasına rağmen kendisi hiç evlenmemiş, platonik aşklar yaşamış, kendisini aşktan uzak tutmuştur.

evlilik ve ortaklıklar evi olan 7. evin yöneticisi neptün, ASC ile birleşiminde ilişkilere bakış açısında kişiye fazlaca idealizm , soyutlanma ve platonik aşk kavramlarını verip kişiyi gerçek ilişkiler kurmak arenasından uzaklaştırırken, bu neptünyen tadları eserlerini işleyiş tarzına yansıtmasına neden olmuş olabilir.

kadın hayatında baba figürü ve eşi sembolize eden güneş in de neptünle sert görünüm alması, soyut / hayali bir eş kavramı, idealize edilen ve bir türlü ulaşılamayan bir erkek figürü gibi etkileri kişiye yoğun olarak yaşatmış gibi..

ay,mars,satürn ve şiron arasındaki büyük kare görünümü de evlenememesi üzerinde rol sahibi belki de.
ay , şiron zıtlığı içgüdüsel olarak mükemmeliyetçilik ve mükemmel yuva idealizmine parmak basarken,
şiron ve satürnün marsla olan karesi kişiyi erkekler konusunda aşırı detaycılıktan kaynaklanan gecikmeler , blokaj ve korkulara itmiş olabilir.
sanki sevmeyi, sevilmeyi istemiş ama yaralar alabileceğine dair yoğun korkularından (satürn-şiron) kendisini aşktan uzak tutmuş, neptün yerleşimleriyle de aşk, ilişkiler ve erkekler kavramlarını bir hayli idealleştirerek gerçek hayatta yaşayamadıklarını romanlarına yansıtmış gibi bir izlenim verdi bana..