[Luli]

Kendini geliştirmeyi, yeni deneyimlere açık olmayı ve dolayısıyla nerelerde şanslı olduğumuzu anlatan Jüpiter 18 Ocak’ta yöneticisi olduğu Balık burcuna ilerledi. İlk etapta 6 Haziran’a kadar bu burçta kalacak ve ardından 9 Eylül – 22 Ocak arasında yeniden Balık burcuna dönecek. Balık 12 burcun sonuncusu olarak arınmanın, egodan uzaklaşmanın ve merhamet göstermenin burcudur. Jüpiter bu burçta derin anlayış, sezgiler, merhamet ve acıma hisleri ile doludur. Kendimizi duygusal alanda yenileyebileceğimiz bir döneme girdik. Daha fazla anlayış geliştirebilir ve toleransımızı arttırarak şimdiye kadar bloke olmuş duygusal süreçlerimizin önünü açabiliriz. Bir şeyleri bitirmek, tamamlamak duygusu bize daha fazla tatmin ve ruhsal gelişim sağlayacak. Jüpiter zenginlikleri, fırsatları ve her yönden büyümeyi anlatan bir gezegendir. Ancak Balık burcundaki Jüpiter tamamen ruhsal yönüyle dikkat çeker. Kendi iç uzayımıza, özümüze daha fazla dönecek ve evrensel sevgiyi, paylaşımı daha fazla ortaya çıkarabileceğiz. Hiç kuşkusuz böyle bir dönemde, başkalarına karşılıksız vermeyi daha çok öğrenmek durumundayız. Örneğin yakın bir zamanda meydana gelen Haiti felaketi ve benzer durumlar karşısında çok daha duyarlı olmak durumundayız.

Balık empati kurmak, derin bir anlayış geliştirmek ve verici olmakla yakından ilişkilidir. Jüpiter Balık burcundayken, ruhsal konular, dini içine alan gelişmeler daha fazla beklenebilir. Unutmamak gerekiyor ki, halen Uranüs de bu burçta yer alıyorlar. Ancak bu ikili 8 Haziran’da önce Koç burcunda birleşecek, ardından 19 Eylül ve 4 Ocak’ta bu kez Balık burcunda yanyana gelecekler. Astroloji’de Jüpiter-Uranüs birleşimleri ileriye gitmek, reformcu olmak, sosyal, kültürel ve bilimsel alanlarda yenilikçi olmakla yakından ilişkilidir. Bu gezegenlerin yanyana gelişi artan bir heves, iyimserlik, katılım duygusu ve heyecan yaratırlar. Bu nedenle 2011 yılı başına kadar hayal gücümüze fırsat tanımalı, yaratıcılığımızı daha fazla beslemeye bakmalıyız. Evrensel olanı çok daha rahat kavrayabilir, düşüncelerimize anlayış ve derinlik katabiliriz. Jüpiter ve Uranüs’ün yanyana gelmesi ile birlikte, algılarımız renklenecek ve daha bütüncül bir kavrayış içerisinde olacağız. Bu gelişmeler dünyada dini konulara bakış açısından yenilenme ve dini kurumlarda reformlar biçiminde de ortaya çıkabilecek. Yine benzer biçimde tıp alanında ilerlemeler, kültürel alanda canlılık, farklı görüşleri bir köprü gibi birleştiren, geniş kucaklayıcı yaklaşımlar içeren sanat eserleri görebiliriz.

Kuşkusuz bu süreçte, özellikle su elementinden olan Balık, Yengeç ve Akrep gelişmeye çok daha rahat bakmaktalar. İkizler, Başak ve Yay burçlarının ise bazı ikilemleri çözmesi, esneklik kazanması gerekiyor.


Hakan Kırkoğlu