[Luli]

Alıntı:1944 – 1946 yıllarında Kandilli İlkokulu ve 1946 – 1953 yıllarında Kandilli Kız Lisesi’nde okudu. 1963’de İstanbul Tıp Fakültesini bitirmiştir. 1964 - 1968 yılları arasında SSK Nişantaşı Hastanesi’nden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanlığını aldı.

1968 yılında İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistanlığa başladı. 1971’de İngiliz Kültür Heyeti’nin bursuyla İngiltere’de ileri eğitim gördü, 1974'de Fransa’da ve 1976’da İngiltere’de kısa süreli çalışmalar yaptı, 1972’de doçent, 1977’de profesör oldu.

1982 – 1987 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı’nı, 1981 – 2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürüttü. 1990’da oluşturulan “İÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin kuruluşunda görev aldı ve 1996’ya kadar müdür yardımcılığı ile Kadın Sağlığı derslerinin koordinatölüğünü yaptı. Dermatoloji Kliniği öğretim üyesi olarak 2002 yılı sonuna kadar çalıştı ve 13 Aralık 2002'de emekli oldu.

1976 yılında lepra (cüzzam) çalışmalarına başladı, Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı’nı kurdu. 1986’da kendisine Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü” verildi. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra konusunda danışmanlığını yapmıştır. Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcısıdır. Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi’nin ve Uluslararası Lepra Derneği’nin üyesidir. Dermatopatoloji Laboratuvarının, Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle Bulaşan Hastalıklar Polikliniklerinin kurulmasında yer aldı. 1981-2002 yılları arasında 21 yıl, gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği’ni yaptı.

1957'de evlenmiş ve bu evlilikten iki oğlu oldu. Biri grafiker diğeri hekim iki oğlundan iki torunu vardır. Son 17 yıldır kanser hastası olan ve tedavisi süren Saylan, 18 Mayıs 2009 tarihinde saat 04.45 sıralarında vefat etti. Vefat ettiğinde gönüllü kuruluş olarak ÇYDD’nin Genel Başkanlığını, TÜRKÇAĞ ve KANKEV Vakfı Başkanlığı ile Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı Başkanlığı’nı sürdürmekteydi.

Alıntı : Wiki.

Ne dahilinde bulunmuş olduğu soruşturma, ne de iddialar'ın antitez'ini keşfetmek için kendisinin natal haritasını incelemeye değer bulmadım. İncelemeye değer bulduğum, daha doğrusu merakımı cezbeden ışığı, 74 yıllık hayatının sayfalarına birçok adımını aklıyla yüreğinin yolculuğunu aynı ilmekte dolamayı başarıp, belki de ''başta'' onbinlerce hastasına, ''öncelikle'' bir tıp insanı olarak ''umut'' ve ''nefes'' sağlamasıydı.

Ruh'u şad olsun ve Allah geride kalanlarına sabır versin diliyorum.


****



T. Saylan'ın doğum saati net değil, fakat gezegenler arası iletişimleri onun hakkında bildiğimiz birçok iz'i taşıyor gibi...

Şöyle ki;

Sayın Saylan'ı yalnızca Prof. kimliği ile bile, şifa dağıtıcı, iyilik yayıcı anahtar kelimeleri üzerinden incelemek doğru olabilir kanaatindeyim. Ki İkizler'de konumlanan Retro Şiron, Yay'da yücelen Jüpiter, Güneş, Merkür stelyumu ile 180 derecelik bir akım içerisinde.

''Kendini adama, feda etme...'' gibi kollektif potansiyeller taşıyan Neptün ise Başak'ta. Yönetici Merkür'ün yüksek öğrenim, akademik kariyer vb. konularla özdeş Yay'da Güneş ile kavuşumda olması, bir tesadüf'ün eseri olmasa gerek.

12:00 saati baz alınarak çıkarılmış tüm ev sistemli haritada, Ay 0 derece ile Aslan'da. Hemen yanında ise, Yengeç'te duran Plüto'yu görmekteyiz. Plüto ister aynı faaliyette Ay ile çalışsın (olası saatin Aslan potansiyeli kazanan konumundan bahsediyorum) ister çalışmasın; önemli bir iletişim söz konusu çünkü Plüto - Ay merceğinden gözlem yetisinde.

Zihinsel faaliyetler, bağımsızlık ve idealistlik, toplumsal değerler ile özdeşleşen Kova burcu havzası, Mars ile yerleşik.

Venüs ise; Akrep potansiyeli ile çalışmakta. Yani gizlilik, bilinmeyen'e duyulan derin bir eğilim ve sevgi.

T. Saylan şöyle demiş :

''...Uzmanlığımı kimsenin sevmediği deri ve zührevi hastalıklar konusunda yaptım. Bu konuda ihtisas yapan Türkiye’nin yedinci kadınıydım.''

Venüs kavuşum Ceres bağlantısına, Boğa'da Retro olarak yerleşen Uranüs zıt açısından da bahsetmiş olayım, bu alıntıdan sonra.


Zaman problemim nedeniyle, ancak yüzeysel olarak inceleyebildiğim bu amatör işi analize bilgi aktarımında bulunursanız sevinirim. Umarım, ilerleyen zamanlarda en azından gezegen iletişimlerini daha çok koldan analiz edebilme fırsatını bulacağım...

[astrosohbet]

Türkiye Gündemi bölümünde yazdıklarımı buraya da ekleyim ,

Alıntı:bir süredir Türkiye gündeminde yer alan Türkan Saylan bugün vefat etti.

ergenekonla bağlantısı olup olmadığına dair hükümet tarafından soruşturmaya alınan kişilerden biriydi takip ettiğim kadarıyla.

bir taraftan yabancı kökenli olup olmadığı , diğer taraftan hizmetlerinde ideolojik boyutlar olduğu vb. konularda iddialar sözkonusuydu yine bildiğim kadarıyla.

öncelikle yabancı kökenli olup olmaması üzerine kendi fikrim , isterse uzaylı olsun hiç farketmez , yaşadığı toprağa hizmet ediyorsa kökeninin araştırılması magazinsel bişey olur diye düşünüyorum.

yok eğer eğitim ve hizmette bulunduğu öğrencilere Dini yada ideolojik empozeler yapıyorsa bile ( ki bu konuda bilgim yok ) , bu konu astrosohbetin içeriğini ilgilendirmiyor , biz astrolojik boyutuyla kısada olsa değerlendirebiliriz diye düşünüyorum ve yıldız haritasını ekliyorum.

Türkan Saylan yıldız haritası ;



en dikkat çekici harita vurgusu olarak BÜYÜK KARE açı kalıbını görüyoruz diyebilirim.
sabit burçlarda birbirine sert açılar yapan 4 ayrı nokta..
herhalde büyük kare açı kalıbıyla , kişinin mücadelelerle dolu yaşam öyküsü açıklanabilir.
sabit burçlarda oluşu , dayanıklılığı ve kararlılığı arttıran etkiler verecektir.

Türkan Saylan Yay burcu.. ama nasıl bir yay ?

Neptün Güneş Karesine dikkat ediniz..

Neptünyen bir Yay.. benim gibi

eğitim konusuna odaklanması ( geliştirilen kimlik = Yay )

ve

kız çocuklarına eğitim için burs vermek , yardımseverlik ( Neptün )

-----------

Transitlerine baktığımızda , Transit Uranüsün 1-2 yıldır O'nun güneşine kare yaptığını görüyoruz.

Transit Satürn ise Başak burcunda ve tam olarak O'nun Neptünün üzerinde..

Satürnün Devletle yada otoriteyle bağlantısını biliyoruz..

Neptün ise hayallerle alakalı , idealizmle de tabii..

transit satürnün , O'nun Neptünü üzerine gölge yapmasını son dönemde yaşadıklarıyla açıklayabileceğimizi düşünüyorum.

[Angel]

Aprilios Yazılan:Zaman problemim nedeniyle, ancak yüzeysel olarak inceleyebildiğim bu amatör işi analize bilgi aktarımında bulunursanız sevinirim. Umarım, ilerleyen zamanlarda en azından gezegen iletişimlerini daha çok koldan analiz edebilme fırsatını bulacağım..

Bu konu başlığını oluşturduğun için çok teşekkür ederim Sevgili Aprilios, konu başlığını dün açmak istemiştim fakat yorum yapamayacağım için( zamanım benimde çok kısıtlı, şimdi eklemek istememiştim. İyiki sen eklemişsin. İlerleyen günlerde bende Türkan Saylanın haritası ile ilgili yorum yapmayı istiyorum.
Çok sağol.

[NinMeSarRa_]

Türkan hanımın haritasında dikkatimi çeken ilk konum Güneşin ve Jüpiterin yayda olması.Aralarındaki 13 derecelik açı farkı birleşme olarak değerlendirilebilir.Bu da yay burcunu daha da vurgulu hale getirecektir.Peki yay burcu deyince aklımıza neler geliyor ;özgürlük arayışı, idealizm,toplumu anlayabilme ve onun yararına çalışma isteği ve politikaya eğilim.Marsın Kovadaki konumu ona yardımseverlik,enerjisini tüm insanlığı ilgilendiren konulara harcama, hem kendinin hem başkalarının özgürlüğü için savaşma isteği, ve yine idealizm verir.Uranüsle olan karesi de ona sıradışı olma, herkesten farklı birşeyler yapma isteği,yaratıcılık, ani çıkışlar yapma özelliği belki bir de sinirlilik verir.

Saylanın dün internette okuyup bugün bulamadığım bir ropörtajında annesi için sarfettiği sözler çok ilginç.Kendisinden soğuk,disiplinli, her daim bakımlı ve hatta faşist diye bahsediyor. Evlendikten sonra kendisiyle görüşmek için randevu almaları gerekirmiş.Ay-Pluton birleşimi sanıyorum bu konuda biraz fikir verir bizlere.

Türkan hanımın Akrepteki Venüsü ve Ay-pluton birleşimi(Ay hangi burçta olursa olsun) onu extrem duyguları yaşamaya eğilimli bir insan haline getiriyor.Yaydaki Merkürün uygun açılarla da desteklendiğinde patavatsızlık verebileceğini biliyoruz ki Saylanın yaydaki Merkürü Marsla yarıkare yapmış.Bu konumlar toplumu son zamanlarda geren,tepki toplayan, açıklamalarına biraz ışık tutuyor bana kalırsa.Ay-pluton birleşiminin Marsla da yaptığı kare var ki karşımızda mücadeleci ,tuttuğunu koparan,hatta yolunda ilerlerken acımasız da olabilen bir kişilik var.Kendisinin toplumsal kamplaşmanın figürlerinden birisi olması bence haritasındaki Ay-Pluton birleşimi,Mars,Uranüs ve Venüs arasında oluşan kareyle açıklanabilir. Bu kare Türkan hanımın pek çok zorluğu göğüslemek zorunda kalmasına da sebebiyet vermiş anladığım kadarıyla.Sağlık sorunlarını da özellikle kanserle mücadelesini yine bu kareye bağlıyorum.Çünkü ben çoğunlukla zor hastalıklara yakalanan insanlarda kadınsa ayın erkekse Güneşin plutonla olumsuz açılarını ve/veya Marsın plutonla olumsuz açılarını sık görürüm.Türkan hanımın ay-pluton birleşimi bağışıklık sistemini güçlendirdiği için hastalıkla mücadelesine yardım etmiş.Ben bu açıya sahip insanları kendi kendini hasta edebilen ya da iyileştirebilen insanlar diye tanımlıyorum.Bu açıya sahip insanlar güçlü bir iradeye sahip oluyorlar.

[ginka]

demek oda ben gibi yay ve yükselen balık .ay burcu tek farkımız benim kova onun aslan

böyle ülkesi için çalışmış eğitim için mücadeleler vermiş bi kadına bir parçada olsa benzemek beni mutlu eder.

[Schatz]

Herkes iki kelimede olsa bişeyler yazmışken bende eksik kalmayım dedim.Kendisini davada adı duyulana kadar tanımıyordum.Benim genel kültürsüzlüğümDEN ,Yıldırım haritasını eklemiş şöyle bir az bilgimle baktım.Tipik yay dedim kişiliği bilmeden idalistlik uğruna evrensel değerler kaybolmuş dedim.Kendi görüşüm.Yay burcu olmama rağmen kendimi idealler konusunda frenlemeye çalışıyorum.Gerçek hayatta uygulaması nasıl olur diye.
Kendisine rahmet diliyorum.Yaşlı bir kadın benim için akdemik kariyerinin yanında.Hakkındaki bİlgiler çok okumadan geçemiyor insan.Yaptığı yardımlar vs..vs..
Yaşam hakkı herşeye rağmen yaşam hakkıdır ...
nasıl bütün insanlar için geçerli ise
dinli ,kültürü,töresi,bayrağı,vatanı olmadan,cinsiyetsiz ,her insana eşit sunulmuşsa.
Okuma hakkıda insanların elinden sebep ne olursa olsun alınmamalı ve yardım ediyorsada eşit edilmeli.

Yoksa bu okuma hakkını bu çocukların elinden alanlardan farkı kalmaz onalara ayrırım yaparak yardım edenlerin

Temenlim tüm Cumhuriyet çocukları içindir.İnsan vasfından çıkmadan birbirimizi kabul edebileceğiz günlere.....

[NinMeSarRa_]

Beyhan Yazılan:Nin.Me.Sar.Ra açılarla ifade ederek anlatman çok güze olmuş, ah ya şöyle doya doya bir yorum yapasım var ama az kaldı sabretmeliyim değil mi

Hakkında bu kadar çok konuşulan bir insanın haritasını yorumlamaya nerden başlayacağını bilemiyor insan.hımm.Senin yorumlarını da görmeyi beklediğimi belirterek ben bugün haritaya tekrar baktığımda gördüklerimle devam etmeye çalışayım

Haritada hem Güneşin hem de Ayın açı yaptığı bazı gezegenler var onlardan bahsetmeye çalışalım biraz.Ay-Jüpiter üçgeni bir kadının yıldız haritasında hem ruhsal hem fiziksel sağlığı açısından son derece olumlu bir konum.Jüpiter Güneşe de oldukça yakın haritada.Geniş açı payı kullanan astrologlar Güneş için 13 dereceye kadar açı payı kullanabilirler.Bu durumda Jüpiterin haritada oldukça güçlü olduğundan bahsedebiliriz.Bu da Türkan hanıma Popülarite ve Şans veriyor.

Güneş Marsla yarıkare, Ay ise zıt açı yapıyor.Fevri çıkışlar yapabilme,sinirlilik,kavgacılık,düşünmeden harekete geçme gibi özellikler verebilen konumlar bunlar.Ama insanın rekabeti sevmesine ve mücadeleyi elden bırakmamasına da neden olurlar.

Güneş Neptünle kare ,ay ise yarıkare yapıyor.Etki altında kalmaya müsait bir yapı.(Merkür-Neptün karesi de bu durumu destekliyor).Hem Ateş gurubu bir burcun güçlü olması hem de Marsın üst paragrafta bahsettiğim nitelikleriyle beraber değerlendirildiğinde Neptünün bu konumu insanın kolay dolduruşa gelmesine neden olur.Ama şu da var Neptünün olumsuz açıları Egoyu ezip kişinin bencilleşmesini bir parça önler.

Bunlar dışında haritada güçlü bir Uranüs-pluton vurgusundan söz edilebilir.Kovadaki Mars Kovanın yöneticisi uranüsle,Akrepteki Venüste Akrebin yöneticisi Plutonla kare yapıyor.Bu gezegenlerin 4'ü büyük kare oluşturuyor.Venüs ve Marsın sosyal hayatla da ilgili olduğunu düşününce basitçe Türkan hanımın davranışlarına yansıyan bir uranüsyen farklılık ve cesaretle gelen bir sivrilik, aynı zamanda plutonyen bir uçlarda gezinme durumundan bahsedilebilir(sevenlerinin tutkuyla sevdiği sevmeyenlerinin nefret ettiği bir kişilik).Sanıyorum haritasının ana vurgusu da bu.

[picachu]

kadinin yaptigi iyiliklere diyecegim yok fakat herkesin dini inancinada saygi duyulmasi gerekli.. basortusu konusunda , herkesin okumaya egitim gormeye hakki var.. eger gercekten ayrimcilik olduysa ben karsi taraftayim kesinlikle...

[ayşe kara]

min_se_ra ne güzel açıklamış bu arada mim-se-ra vefatmı etti arkadaşlar doğrumu bu