SHANI (SATÜRN)
Hint astrolojisinde Satürn, tüm gezegenler arasında en fazla korku duyulan elemandır. Yerleştiği veya görünüm yaptığı eve kötülük planlayan bir güç sayılır. Ayrıca, kavuşum yaptığı veya görünümde bulunduğu her gezegene de zararı dokunur. Satürn ile birliktelik karmik veya vahim olsun, yıkımdan yakayı kurtarmak için pek az çıkış yolu bırakılmıştır. Kısacası, bu gezegen zarar veremeyeceği veya en azından olumsuzluk belirtisinin en az olduğu bir evde bulunması bile kişiyi korku içinde yaşatır.
Satürn’ün mizacı kısıtlamak, yoksun bırakmak ve tahrip etmek olduğu halde Hint astrolojisinin dış yörüngedeki iki gezegenden biri olduğundan, bir insana sahip olabileceği en yüksek evrimsel değerleri de bahşedebilir. Çok iyi yerleşmiş ve çok iyi görünümlere sahip olan Satürn kişilikteki zekanın, doğruluk ve dürüstlüğün, disiplin kabiliyetinin yüksek düzeyini ve yoğunluğunu belirtir. Ruhsal gelişme yolunda sabırla mükemmelliği arayan insanlara Satürn tevazu, sabır ve kendini adama duygusu verecektir. Gezegen benzer durumlarda insanlarda dünyevi arzu ve zevklerden daha yüksek bir amacı ön plana çıkartacaktır. Dünyada önemli roller oynayan liderlerin, din adamlarının ve filozofların haritalarında Satürn’ün Güneş ile görünüm yaptığı, yükselimde olduğu veya yükselen burcun yöneticisi olduğu dikkat çekmektedir. Yazara göre Satürn hem bilgeliğin hem de dehanın anahtar gezegenidir. Bu yüksek hedefler sabır ve çalışmanın ürünü olduğundan ancak Satürn sayesinde erişilebilir.
Satürn’e bahşedilen başka bir etkinlik de, gücünün kişiye liderlik kabiliyeti vermesidir. Eski Hint kutsal kitaplarında bu gezegenin kişiyi “toplumun lideri” yapacak kudrete sahip olduğu açıklanmaktadır. Bu durumu, Satürn ile kazanılan zekanın Jüpiter veya felsefeyi güçlendiren öteki gezegenlerden kazanılandan daha yüksek olduğu gerçeği ile anlayabiliriz. Her olumlu durumunda Satürn otoritenin gezegenidir ve kişiye başkalarını yönetme yeteneği ve liderlik özellikleri verir.
Hint astrolojisinde apaçık zararlı bir gezegen görünümünde olan Satürn konusunda batı astrolojisi ile küçük bir anlam farkı vardır. Haritada yapılan analizlerde Satürn’ün uzun ömür işareti taşıdığı öne sürülür. Horoskopta iyi bir yerleşime sahip ve olumlu bakış açıları yapan Satürn, uzun bir ömür simgesidir ama, bu durum 8. Evin incelenmesi ile yürütülmelidir. Eski Hint kaynaklarında “ayush karaka” terimi uzun ömürlülük göstergesi olarak kullanılır ve Satürn ile bağdaşık bir anlam taşır.
Satürn soğuk, kuru ve erkildir. Etkisi yıkıcı ve uyuşturucu olarak bilinir. Yaşlılığı simgeleyen gezegendir. Haritada yükselen burcun yöneticisi veya yükselen ile görünüm yapıyorsa erkenden yaşlanmaya veya böyle görünmeye neden olur.
Satürn “dikbala” olduğu 7. Evde çok güçlüdür ve etkisi yoğundur. Bu durum çok dikkatli incelenmelidir zira, böyle durumlarda Satürn bulunduğu eve yıkım da getirebilir. Satürn, Terazi’de yükselimdedir ve güçlüdür. Alçalımda olduğu Koç’da zayıftır. Oğlak ve Kova’nın yöneticisi olarak güçlüdür ve olumlu sonuçlar verir. Boğa ve İkizlerde dost evindedir. Yengeç ve Aslan’da zararlıdır. Başak’da dost evinde olurken, Akrep’te zararlı, Yay’da yansız olur.
Satürn’ü evlerinde dostça karşılayanlar Merkür ve Venüs’tür. Güneş, Ay ve Mars düşman olurken, Jüpiter yansız davranır. Eski kutsal metinlerde yazıldığına göre bu gezegen, Jüpiter’in yönetici olduğu Balık ve Yay burçlarında mükemmel etkiler yaratır. Olumsuz yerleşimdeki Satürn etkisini düzeltmek için mavi safir takılır.
Satürn’ün Yansımaları
Uzun ömürlülük, ölüm ;Sefalet, sıkıntı, üzüntü ;Kısıtlama, yalanlama, gecikme ;Disiplin, sorumluluk ;Kazalar, müzmin hastalıklar ;Otorite, büyükler (yaşça) ;Liderlik, başarı tutkusu , bilgelik ;Alçakgönüllülük , dürüstlük, samimilik ;Ruhanilik, inziva, çilecilik ;Mükemmellik, yüksek insani değerler ;Örgütleme, düzenleme, yapılandırma ;Hırsızlar, çalma ;Felç, astım, romatizma,Dişler, kemikler, İnşaat işleri, marangozluk, Madencilik, duvarcılık, sabır isteyen işler ;Emlakçiler ;İnzivacılar, keşişler, yalnızlık sevenler ;Cumartesi, mavi safir.
Unutma: Cesaret korkusuzluk demek değildir. Eğer bir insan korkusuzsa, ona cesur diyemezsin. Bir makineye cesur diyemezsin, o korkusuzdur. Cesaret sadece korku okyanusu içinde var olabilir. Cesaret korku okyanusu içinde bir adadır. Korku vardır ama korkuya rağmen insan o riski göze alır; işte cesaret budur. İnsan titrer, insan karanlığa girmekten korkar ama yine de girer. İnsan, kendine rağmen adım atar; cesur olmanın anlamı budur. Korku dolu olmak ama onun altında ezilmemek demektir.”
|
Cevapla
Web Sayfasını Ziyeret Edin
Tüm Mesajlarını Bul
