[vivienleigh]

Benimle evlenecek mi?

Tarih 16 Temmuz 2002. Tanıdığım biri, astrolojinin işlediğine son derece inanan bir bayanı, danışma amacı ile bana göndermişti. Bayan; türbanlı,dindar,alımlı, uzun boylu ve oldukça güzeldi.

Bayan biraz sohbetten sonra,kısaca danışma sebebi ile ilgili hayat hikayesini anlattı.Evli ve 2 çocuğu varmış.Zengin bir kocası olmasına rağmen,evlilikleri iyi gitmiyormuş. Hastalığı nedeni ile gittiği Doktora ilk görüşte aşık olmuş, aralarında, söylediğine göre masum bir ilişki başlamış. Adamın da evliliğinde sorunlar varmış, görüşmelerinde sık sık evliliğinden dert yanıyormuş. Kadın Doktorun da kendisine karşı eğilimi olduğunu hissediyormuş. Kadın, kocasından ayrılmak için yasal işlemleri başlatmış.
Aşık olduğu kişinin kendisi ile evlenip evlenmeyeceğini merak ettiği için bana müracaat etmiş.

Soru: Acaba benimle evlenecek mi?

Tarih: 16 Temmuz  2002  saat 18:16  Bursa. Regiomontanus ev sistemi kullanıldı.evlenecek mi?sorusunun haritası



Soru saatine göre çıkarılan Horary haritasında:

ASC de Yay burcu yükseliyor. Yöneticisi Jüpiter ile, soru saati yöneticisi Merkür nötr doğada olduğundan (ayrıca, oriental olduğundan sıcak bir doğa almıştır) uyumlu kabul edilir. (Not: Soru anı haritalarında yükselen burç ve yöneticisi ile saat yöneticisinin birbirleriyle doğa olarak uyumu soruyu geçerli kılar.)

Satürn 7.evde. Ancak soru ile ilgili evde olduğu için radikaliteyi bozmuyor.

Ay Via Combusta’ da (yanan yol: 15 derece Terazi-15 derece Akrep arası). Bu durum, soru ile ilgili şiddet, bela, zarar, skandal, korku, yetersizlik, hastalık tutuklanma, ölüm gibi zararlı etkileri akla getiriyor.

Evlilik ile ilgili sorular 7.ev konusudur. Evlilik üzerine bir soru sorulduğunda; esas olarak, ASC, ASC yöneticisi ve Ay, sorgucunun, 7.ev ve yöneticisi, sorulan sorunun ve partnerin belirleyicisidir. Ayrıca; soruyu bir erkek sormuşsa Güneş, kadın sormuşsa Venüs sorgucunun belirleyicilerine eklenir. Ay’ın en son ayrıldığı planeti, sorgucunun, açıya gidiyor olduğu ilk planeti de partnerin belirleyicisi olarak kullanan astrologlar da vardır.

Buna göre: ASC deki Yay burcunun yöneticisi Jüpiter sorgucunun esas belirleyicisidir, ikinci olarak Ay, üçüncü olarak da Venüs.

Evliliği ve evlenilmek istenilen kişiyi 7.evdeki İkizler burcunun yöneticisi Merkür, ikinci olarak da Güneş belirliyor.

Analizde; öncelikle ASC yöneticisinin veya Ay’ın 7.ev yöneticisi ile arasındaki açı incelenir. Ayrıca Güneş ile Venüs arasındaki ilişkiye bakılır (Gerektiğinde, Ay’ın açıdan ayrıldığı planet ile açıya gideceği planet arasındaki ilişkiye ve ilgili evlerdeki planetlere bazı detaylar için baş vurulur)

ASC yöneticisi veya Ay, 7.evin yöneticisine açıya gidiyorsa veya ASC yöneticisi veya Ay 7.evde ise; evlenme isteği ve talebi sorgucudan gelmektedir ve bu açı üçgen veya almışlık ise evlilik birliği olacaktır.

Yine 7.evin yöneticisi ASC de ise veya 7.evin yöneticisi,ASC yöneticisine açı yapıyorsa ve bu açı altmışlık veya üçgen ise evlilik sorunun sorulmasından kısa bir süre sonra ve kolaylıkla  gerçekleşecektir.

Belirleyiciler arasında kare veya karşıt açı evlilik birliği için olumsuz göstergelerdir.
Ancak açı kare veya karşıt ise,ama belirleyiciler arasında güçlü bir resepsiyon var ise,evlilik, bazı sorunları aşarak ve uzun zaman sonra gerçekleşecektir.

Bu görünümlerden hiç biri yoksa, ışığı taşıyan (translation of light) veya ışığı toplayan (collection of light) yapan bir gezegen olup olmadığına bakılır. Eğer böyle bir gezegen var ise bu gezegenin yöneticisi olduğu ev ile ilgili  bir şahsın veya olayın yardımı ile aralarında bağlantı kurularak evlilik gerçekleşir.

Bizim vakamızda: sorgucunun esas belirleyicisi, ASC yöneticisi Jüpiter’in yüceldiği burçta , ama zararlı 8.evde yerleşmiş ve yanık durumda. Dispozitörü (içinde bulunduğu burcun yöneticisi) ve sorgucunun ikinci belirleyicisi Ay 10.evde güçlü gibi düşünülebilir ancak, Via Combusta’ da (yanan yol) ve peregrin durumda (hiçbir asalete sahip değil). Belirleyicinin ve dispozitörunun bu durumları, sorgucunun eylemlerinin zayıf olacağını, Jüpiter’in yanık olması da, sorgucunun bu konunun gizli kalmasını istediğine ya da astrologtan bir şeyler sakladığına işaret eder.

Partnerin belirleyicisi Merkür Yengeç burcunda. Terim ve dekan (term ve face) yöneticiliğinden asalet alıyor ve 7.evde yerleşmiş. Dispozitörü yine Ay. Köşe evdeki yerleşimi nedeniyle Jüpiter’den daha güçlü, ancak o da yanık ve gizliliği istiyor. Ama daha bir baskın pozisyonda.William Lilly`e göre; 7.evdeki burcun yöneticisi 7.evde ise, partner evlilik düşünmüyor serbest bir aşk ve ilişki düşünüyordur. Aklında ünlü ve zengin birisi vardır.

İki esas belirleyici Jüpiter ve Merkür arasında bir açı yok ve olmayacak. Çükü aynı burçta hareket eden ve Jüpiter’e yaklaşan Merkür önce Güneş ile birleşecek ve kavuşum engellenecek (frustration). Belirleyici arasında resepsiyon, translation veya collection of light yok. Belirleyiciler arasında bir açı yoksa ve olmayacak ise ve aralarında bağlantı sağlayacak translation of light veya collection of light yoksa, tasarlanan iş (burada evlilik) olmayacaktır.

Güneş burada önemli bir planet; hem Jüpiter’i hem Merkür’ü yakıyor ve hem de Merkür ile Jüpiter’in (iki esas belirleyici) birleşmesine engel oluyor. Güneş peregrin durumda ve hiçbir evi idare etmiyor. Aslan burcu 8.evde arada kalmış (intercept) durumda, yani hiçbir ev girişini kesmiyor. Ama Güneş’in ve Aslan burcunun 8.evde olduğu düşünülürse bu engellemenin 8.ev konuları ile ilgili olacağı düşünülebilir. Partnerin parasal durumunun sorgucunun alıştığı hayatı verebilecek yeterlikte olmadığına işaret edebilir. Zaten sorgucunun 2.evinde geri harekette Neptün var. Bu da sorgucunun maddi konulardaki hayal kırıklığına işaret eder. 8.ev modern görüşe göre cinsel tutkular evidir. Partnerler arasında bu anlamda bir anlaşmazlığı da hatıra getirebilir.

Sorgucunun ikinci belirleyicisi Ay iki birim sonra Merkür’e kare açı yapacak. Bu da olumsuz bir açı.

Evrensel belirleyiciler Güneş ve Venüs üçlü -dekan gibi zayıf bir resepsiyon yapıyor.Venüs üçlüsünde ama düşüş durumunda. Güneş ise peregrin. Güneş ve Venüs arasında da açısal bir bağlantı yok. Ama bu zayıf resepsiyon, yine de aralarında bir ilişkiyi düşündürür. Kadın her ne kadar dindar ve ahlaklı görünüyorsa da, Venüs`ün asaletinin düşük olması ve zevk evi olan 5.evi yönetmesi nedeni ile bazı zevklere düşkün gibi.Yine, evlenilmek istenen kişinin, yukarıda söylediğimiz gibi serbest bir aşk istiyor olması ve kadının da buna eğilimli olması, serbest bir ilişkinin iki taraftan da kabul görebileceğini düşündürür.

Yine evlilik müessesini engelleyen ve evlilik olduğunda da bazı anlaşmazlıkların olacağını gösteren Satürn 7. Evde yerleşmiş durumda.

Ay, son açısını Uranüs’le yapacak. Uranüs`un ayrılığı göstermesi ve geri harekette oluşu, peregrin durumdaki Ay’ın Uranüs’e üçgen açı yapacak olması ayrılığın ani ve kolayca olacağını gösterir.

Bütün bu göstergeler sonucunda kişiye uygun bir lisanla evliliğin olmayacağını anlattım. Tabii ki hoşuna gitmedi.

Olayı takip ettim.Kadın hala eski kocası ile evliliği devam ediyor ve sevdiği adam ile ilişkisini kesmiş.

[yezda]

ANIN KALİTESİ VE SORU ASTROLOJİSİ 21.Haziran.2008 / 09:18:52
Kitap tanıtımı köşesinde ”Zengin adamın Sırrı” adlı kitabı tanıttım.Bu kitabın son on beş sayfasında ilginç bir bilgiyle karşılaştım. Ben her bilgiye şüpheyle ...
ANIN KALİTESİ VE SORU ASTROLOJİSİ



Kitap tanıtımı köşesinde ”Zengin adamın Sırrı” adlı kitabı tanıttım. Bu kitabın son on beş sayfasında ilginç bir bilgiyle karşılaştım. Ben her bilgiye şüpheyle yaklaşan birisiyim. Soru astrolojisinde, sorulan sorulara aldığımız cevapların güvenilirliğinden, her zaman içten içe bir şüphe duymuşumdur. Bu kitapta anın öneminden söz ediyordu. “Şimdinin” içinde taşıdığı değerin, bir tesadüf olmadığını anlatıyordu. Soru astrolojisinde de, içinde bulunulan “anda “ gökyüzüne bir soru sorup, doğru cevabın bize geldiği, mantığı içinde hareket edilir. Bu yüzden bu astroloji kolu, “şimdinin” önemi üzerine kurulmuştur.



İlgili yerleri okurken, birdenbire soru astrolojisi ile ilgili taşlar yerine oturdu ve şüphelerim uçup gitti. Aşağıdaki alıntıları okurken, neden her şeyin bir uygun zamanı olduğu, olumsuz zamanlarda bir işe başlamanın neden sakıncalı olduğu, içimiz yanarak sorduğumuz bir sorunun doğru cevabının bize kadar nasıl geldiği, çok iyi anlaşılıyor. Ben sözü uzatmadan, bu özel açıklamalarla sizi baş başa bırakıyorum. Umarım hem astrolojinin hem de soru astrolojisinin hangi gerçek üzerine kurulduğu, daha iyi anlaşılmış olur. Yazılanları okuduktan sonra, bakalım aynı kanıda olacak mıyız?



“Zihin, senin aradığın cevabı veremez. Onu sana ancak “şimdi” verebilir. İçinde bulunduğun anda, seni tanıyan ve neye gereksinim duyduğunu bilen bir “ idrak “vardır.”



“Ne yapacağını bilemediğin an şimdiye dön. Şimdi ne yapacağını bilir. Orada durup bekle, ihtiyacın olan şey sana gelecektir. İhtiyacın olanı sen üretemezsin.”



“Sen bunların yerine gerçek dostun olan “Şimdiye” dön. Bir çocuğun anne-babasına sorduğu gibi, sen de hangi yöne gitmen gerektiğini ona sor. Herhangi bir fikir geliştirip plan yapma, sadece bilmediğini bilerek sor ve sonra da cevabı bekle.”



“Masumca iste; sonra, kendine güvenerek sana ulaşmaya çalışan “doğru cevabı” bekle.”



“Sorunlarına cevap bulmak, sınırları ortadan kaldırmak için “şimdiye” bir şans ver ve ne olacağını gör. Aklına gelen sorun ne olursa olsun, onu “şimdiye” yönelt. Cevaba ulaşmanın yolu içinde bulunduğun andadır.”



“Sahip olduğun ve olacağın her türlü sorun “şimdi” tarafından çözülür.”



“İlk adımı at: İçinde bulunduğun ana geri dön. Sonrası gelecektir. Tek bilmen gereken içinde bulunduğun andır. Anda yaşayacaklarının hiçbiri tesadüf değildir. İnsanların mucize ve tesadüf dedikleri şeyi, içinde bulunduğu an bilir. Dikkatini topla, şimdiye dön. Her şey orada mevcuttur. Bütün gerçek cevaplar içinde bulunduğu andan gelir. “Şimdi” bilir.”



“İste, verilecektir; ara, bulacaksın; kapıyı çal, açılacaktır.”

İnsanlar ya geçmişi, ya geleceği düşünerek yaşıyorlar

Ve şimdiyi tamamen kaçırıyorlar.

İşte bu yüzden, “nasıl”ın cevabı,

“Şimdi”dedir.”


Yazan: Mukadder Altaylı

[ayşe kara]

Jeopardy;33438 Yazılan:William Lilly Asaletler Tablosu

William Lilly, gezegenlerin rölatif güçlerini saptayabilmek için puan-tabanlı bir sistem geliştirmiştir. Kendi burcunda olan bir gezegene 5 puan, yücelik konumuna 4 puan, kendi triplisitesi içindeyse 3 puan, kendi term’indeyse 2 puan, kendi face’inde olduğunda da 1 puan vermiştir. Ayrıca bir gezegen zararlı konumdaysa veya peregrin ise 5 puan, düşük konumdaysa 4 puan eksiltmiştir. Temelde, zararlılık, yönetici burcun karşıt konumundaki, düşüklük ise yüceliğin karşıt konumundaki burçtur.

Bir peregrin gezegen, yani hiçbir temel asaleti olmayan gezegen, gevşek bir bilardo topu gibi işlev görür (karambole düşürür). Peregrin gezegeni açıklamanın bir yolu, onun kendisi olmayı istemeyip, bulunduğu burcun yöneticisi gibi hareket etmeyi istemesidir. Böylece sefil olur. Zayıflık nedeniyle değil, uygunsuz işlev görmesi nedeniyle. Peregrin gezegenlere bu şekilde bakma yolunu ilk kez ISAR-2000’de bir konferansta Robert Hand'den dinledim. O zamandan beri, onları bu şekilde dikkate alıyorum.

Şimdi bütün bu bilgiler iyidir. Fakat bunları nasıl kullanacağız? Asaletleri kullanmak, bir haritadaki en önemli gezegenleri çeşitli yollarla belirlememize yardımcı olabilir. Bunlar, diğer tekniklerle birlikte çalışan temel inşa bloklarıdır. Daha tam, derin ve anlamlı harita yorumu sunarlar.

Bunu yapabilmemizin basit bir yolu, yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan Lilly’nin puanlama sistemini kullanarak bir haritadaki hangi gezegenlerin en yüksek asalete sahip olduklarını saptamaktır. Bir haritada yüksek asalete sahip bir gezegenin haritanın açıklanmasında bir çok yönden çok önemli olduğunu keşfettim. Yüksek asalete sahip bir gezegen, danışanın potansiyel güçlerine, kariyer olasılıklarına ve eğilimlerine işaret etmek için yararlı olabiliyor. Örneğin kendi haritamda en yüksek puana sahip üç gezegen Jüpiter, Mars ve Satürn’dür. Benim en uzun-ömürlü üç kariyerim, aktörlük, askerlik ve astrolojidir. Bir çok astroloji programı Lilly’nin puanlarını hesaplamakta.

Haritayı tam anlamıyla kavrayabilmek için, asaletleri ve yöneticilikleri kullanabileceğimiz başka bir yol ise düzenleyici ilişkileridir. Düzenleyicilerin kullanımı, haritadaki ayrıntıları birbirine bağlayarak danışanı harekete geçiren esasları anlamamızı sağlar. Benim düzenleyicileri kullanma yolum, gezegenleri ev yöneticilikleri ile ilişkilendirerek haritayı ana temayı oluşturan bir veya bir kaç gezegene indirgemektir.

Düzenleyicileri, yöneticilik silsilesini izleyerek, bir kör noktaya ulaşana kadar kolaylıkla kullanabilirsiniz. Ben bu noktaya ‘haritanın ana teması’ diyorum. Ana Temaya işaret eden farklı türde düzenleyiciler vardır: Tek düzenleyiciler, çoklu düzenleyiciler, karşılıklı ağırlamalar, çoklu ağırlamalar ve bileşik düzenleyiciler/ağırlamalar.

Bir tek düzenleyici, yalnızca bir gezegen kendi yönettiği evdeyse ve karşılıklı/çoklu ağırlama yoksa oluşur. Tek düzenleyici, haritanın ana temasının en net işaretidir. Diğer gezegenlerin hepsi, açılar ve ev başlangıç çizgileri en nihayetinde bu tek düzenleyiciye bağlanırlar. Eğer diğer önemli göstergeleri haritanın hükümeti gibi düşünürsek, tek düzenleyici diktatördür. Hepsi diktatöre uymak zorundadır. Burası tüm kararların alındığı yerdir. Bob Dylan’ın haritası, tek düzenleyici olan bir harita örneğidir. Merkür, kendi yönettiği İkizler burcundadır.

Çoklu düzenleyiciler, iki veya daha çok gezegen kendi yönettikleri burçlarda olduğunda ortaya çıkar. Kendi burçlarında bulunan gezegenlerin sayısına bakarak yönetim biçimini belirleyebiliriz. İkili bir ortaklık, üçlü, dörtlü veya daha fazla ortaklı çoklu bir yönetim söz konusu olabilir. Her gezegen, ev ve köşe noktası kendi yönetici gezegenine bağlanacağından, haritada, bir şey yapılması gerektiğinde dönüp bakılacak tek bir diktatör yoktur. Satürn’ün Oğlak’ta, Jüpiter’in Yay’da olduğu bir haritayı örnek verelim. Danışan bazı durumlarda Satürn bazlı, bazılarında ise Jüpiter bazlı harekete geçecektir.

Karşılıklı ağırlamalar, iki gezegen birbirinin yönettiği burçlarda olduğunda meydana gelir. Harita, karşılıklı ağırlama ilişkisi içindeki iki gezegen arasında bir tahterevalli mücadelesine indirgenir. Buradaki yönetim şeklinde, tüm alanlar üzerinde eşit güce sahip iki yöneticinin her biri, en uygun eylemde bulunmak için ileri geri çekişir. Ted Turner’ın haritası, ortak düzenleyicilerde sonlanan bir harita örneğidir. Venüs Mars’ın yönettiği Akrep burcunda, Mars ise Venüs’ün yönettiği Terazi’dedir.

Üç veya daha fazla sayıda gezegen aynı tür bir ‘kapalı devrede’ karşılıklı ağırlama benzeri bir etkileşim içindeyse, ben buna çoklu ağırlama diyorum. Güneş’in Yengeç’te, Ay’ın İkizler’de ve Merkür’ün Aslan’da bulunduğu bir harita bunun örneği olacaktır. Merkür Güneş’in yönettiği burçta, Güneş Ay’ın yönettiği burçta, Ay da Merkür’ün yönettiği burçtadır. Döngü bu şekilde devam edip gidecektir. Bu kapalı devre, üç veya daha fazla ortağı olan bir ‘hükümet’ gibi hareket edecek, ortaklar arasında dengeleyici bir eylemle sonuçlanacaktır.

Hem kendi burcunda bir gezegen varsa hem de iki veya daha çok gezegen ağırlama ilişkisi içindeyse, bileşik düzenleyiciler kavramı ortaya çıkar. Örneğin; Merkür’ün kendi yönettiği Başak’ta, Güneş’in Terazi’de ve Venüs’ün Aslan’da olduğu bir haritayı ele alalım. Haritadaki bazı gezegenler ve noktalar, nihayetinde Merkür’e bağlanacaktır. Fakat diğerleri Güneş/Venüs karşılıklı ağırlama kapalı devresine yakalanacaktır.

Farklı türlerdeki yöneticilik modellerini göstermek için, haritanın kağıt üzerine kopyasını alır, noktadan noktaya çizgiler çizerim. Bu çizgiler, gezegenler, köşe noktaları ve ara evlerin başlangıç çizgileri arasındaki ilişkileri gösterir. Sonuçta elde ettiğim bu diyagrama ‘Yöneticilikler Ağı’ derim.

Bob Dylan’ın haritasında Merkür tek düzenleyicidir. Haritasındaki her unsur en nihayetinde 7. evindeki Merkür’e dönüp gelmektedir. Dylan’ın tüm varlığı bu yerleşim tarafından renklendirilmektedir. Merkür; Neptün ve Kuzey Ay Düğümüne kare, Tepe Noktasına üçgen, Yükselen’e de karşıt açı yapmaktadır. Bu haritada dış dünyaya idealist bir mesaj ileten bir insan görürüz. Fakat bazen mesajını iletmekte güçlükler yaşamaktadır.

Ted Turner’ın haritasında, Akrep’te 12. evde geri giden Venüs ile Terazi’de 10.evdeki Mars, karşılıklı ağırlama ilişkisindedir. Venüs, Güneş’le kavuşum (yaklaşan), Jüpiter’le kare, Neptün’le ise altmışlık açı yapmaktadır. Mars’ın yaklaşan hiçbir açısı yoktur. Satürn’den karşıt, Yükselen’den de altmışlık açılarla uzaklaşmaktadır. Bu haritada Venüse özgü uğraşlarla, örneğin filmlerle, spor benzeri Marsa özgü uğraşlar arasındaki bir tahterevalliyi dengelemeye çalışan bir insan görmekteyiz. Hangisinden daha fazla hoşlanmaktadır ? Yanıt, soruyu sorduğunuz zamana göre değişir.

Çoklu düzenleyiciler, benim kendi haritamda olduğu gibi, kişiye, farklı ev ve gezegenlerin temel enerjilerini nereden aldığını görme olanağı sağlar. Örneğin; benim 3.evimin başlangıç çizgisinde bulunan Koç burcu, Oğlak’taki Mars tarafından yönetilmektedir. O ise, Oğlak’ta kendi yönettiği burçtaki Satürn tarafından yönetilmektedir. Merkür, Balık’ta yerleşmiştir. Kendi burcu Yay’da bulunan Jüpiter tarafından yönetilmektedir. Böylece haritamda, ikisi de entelekt ve iletişimle ilgili iki nokta vardır. Tahminime göre, gezegenler bir haritadaki fiillerdir (eylem sözcükleri), evler de isimlerdir (insanlar, yerler, şeyler). Belirgin bir farklılık söz konusudur. Düşünce ve iletişimim, amacında ve eyleminde Jüpitere özgü ve genişlemeci iken, bir çok insan, iletişim içinde veya entelektüel bir sorunu çözmeye çalışırken, beni, Satürne özgü yönümle algılarlar. Amacım ve eylemimle, diğer insanların benim yapmaya çalışıp söylediklerimle ilgili algıları arasında belirgin bir farklılık vardır. Aslında bir probleme berrak, özlü bir çözüm üretmeye ve yanıt vermeye çalışırken, bazıları beni savunmacı ve tahakküm edici olarak algılarlar. İnsanlarla ilişkilerimde bu gerçek bir güçlüktür. Yalnızca uzun süredir tanıdığım insanlar ya da beni çarçabuk algılayıverenler, benim gerçek niyetimi anlayabilirler (genellikle haritalarımız arasında iyi sinastri vardır). Bileşik düzenleyiciler/ağırlamalar, bu örnekteki faktörlerin bir kombinasyonu olacaktır,

Burada, temel asaletler ve yöneticilikler ağını uygulamada kullandığım iki teknikten söz ettim. Astrolojinin tüm alanlarında, natal, saatler, seçim, meslek, dünyasal ve olay analizlerinde, yaygın biçimde kullanılabilirler. Eğer bu teknikleri harita incelemelerinizde şu anda kullanmıyorsanız, bir denemenizi yürekten öneririm.

[ayşe kara]

Bu görünümlerden hiç biri yoksa, ışığı taşıyan (translation of light) veya ışığı toplayan (collection of light) yapan bir gezegen olup olmadığına bakılır. Eğer böyle bir gezegen var ise bu gezegenin yöneticisi olduğu ev ile ilgili bir şahsın veya olayın yardımı ile aralarında bağlantı kurularak evlilik gerçekleşir
----------
ışığı toplayan yada ışığı taşıyan gezegen ne demek?

[Daily]

yanlış yere yazmışım