Değerlendir:
  • 16 Oy - 3.44 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Uranüs Kapıyı Çalınca
Yazar Mesaj
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #1
Uranüs Kapıyı Çalınca
Uranüs için çok güzel bir yazı olduğunu düşünüyorum ve daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.



Uranüs Kapıyı Çalınca:

Astroloji kitaplarina baktığımızda Uranüs’ün ani değişiklik, reform, başkaldırı gibi anahtar kelimelerle ifade edildiğini görürüz. Ama en onun hakkında en çarpıcı açıklamayı Richard Tarnas yapar. Tarnasia göre Uranüs, Tanrılardan ateş’i çalıp insanlara verdiği için Zeus tarafından cezalandırılan Promete’nin temsil ettikleridir. Promete Zeus’ü kandırıp ateşi (hayat, kültür ve bilimin sembollüdür) insanlara vererek, uyanışılarına neden olur. Promete otoriteye ve bağnazlığa başkaldırır ve yaptıkları yaratıcı zeka, özgürlük ve cesaret örneğidir. Karşılığında Zeus tarafından acımasızca cezalandırılır ta ki Kiron onun cezasını üstlenip, onu işkenceden kurtarana kadar.

Uranüs arketipinin ifade ettikleri kapımızı çaldığında içimize ilk önce bir endişe dolar. Bizden istenen değişimler o güne kadar sahip olduğumuz değerleri tehtid ettiği, duygusal ve materyal güvenliğimizi tehlikeye soktuğundan ne yapacağımızı şaşırırız. İlk kuvvetli açılarında onunla başedemeyecek yaşta olduğumuz için bulunduğu eve getirdigi ani ayrılık veya kaosa reaksiyonumuz onu kontrol etmeye çalışarak olabilir. Hayatın bu alanında normal kabul ettiğimiz yaşama dönmek için elimizden geleni yaparız. İşin başında herşeyi egomuz ile kontrol edebileceğimiz zannederiz, bu bir illuzyondur ve sonsuza kadar sürmez. Biz etrafımızın doğruları ile yaşayıp, sadece toplum tarafından kabul gören davranışların içinde olduğumuz sürece Uranüs yine gelip her türlü çabamızı boşa çıkaracak yıkımları gerçekleştirecektir.

Uranüs’ün istediği değisimleri gerçekleştirirsek onun patlamalarından az zararla çıkabileceğimizi düşünebiliriz.

Örneğin, Uranüs kariyerimiz ve toplumdaki yerimizi temsil eden 10.evde ise emin olun bizi düzenli para getiren, kurumsal bir iş yerindeki işten vazgeçirtene kadar uğraşacaktır. İstersek bütün hayatımız boyunca sağlam bir işin peşinde koşalım ya bilinçaltımız ya çevremiz bunu engellemek için elinden geleni yapacaktır. Bu konumda çok derinlerde “normal”, “kabül gören” bir işte çalışmayı imkansız kılan bir potansiyel vardır.

Uranüs, 10. evde olduğu için bu arketipsel güç, anne veya annenin geçmişinden gelebilir. Anne, bu Uranüs ruhunu taşımıyor olabilir ve Uranüs’ünü dengesiz hareketlerle ifade etmiş olabilir fakat annemiz, toplumun normal kabul ettiği işlerle veya otorite ile olan problemizden tabiki sorumlu değildir.

10. evdeki Uranüs’ün getirdigi klasik iş hayatı zorlukları kader değildir, bizi farklı ve daha özgür olmaya sürükleyen içimizdeki asi ruhun yansımalarıdır. Ancak bu asi ruhun getirdiği herşeyi bizim için olumlu olarak kabul etmemeliyiz, anti-norm demek her zaman daha iyi, özgür, orjinal demek değildir.

Uranüs doğası gereği kişinin Güneş’i ile belirlenen menkibesi ile ters düşer ve bu durumda Uranüs’ü tatmin etmek genelde bizi zorlar.

Uranüs’ün yaratıcılığı Güneş’in temsil ettiği yaratıcılıktan farklıdır. Bu yaratıcılık var olan dünya görüşümüzü yıkıp, daha büyük bir sistem veya evren ile bütünleşmeyi getirecek bir yaratıcılıktır. Uranüs, Evrenin düzenin farkına varma kapasitemizi simgeler. Güneş’in yaratıcılığı hayalgücümüz ile var olmayan birşeyi yaratma kapasitesidir. Uranüs’ün yaratıcılığı ise Evrenin düzenin nasıl çalıştığının aniden farkına varılışıdır, bunu insan yoktan var etmez sadece var olanı algılar.

Doğru zaman ve doğru olgunluk seviyesine erişilmeden Uranüs’ün tatmini için çalışmak duygusal olarak bizim için kolay değildir. Hayatımızın ilk yarısında Uranüs o evde yokmuş gibi davranıp, fark etmeden başkalarına yansıtabiliriz. Uranüs’ün yıkımı genelde karşı tarafın bir saldırısı gibi gelir. Biri bizi terkeder, hayatımızı değiştirir ve bu yaşlarda çoğu zaman umutsuzca ait olduğumuz düzene dönmek için savaşırız. Hayatımızın ikinci yarısında Uranüs kapıyı çaldığında kapıyı çivilesekte farketmez, zaman gelmiştir, gerekirse kapıyı kırarak içeri girer. Transitler ve ilerletilmiş açılar (progressions) bu zamanın gelişini haber verir, yıkımın boyutu için Uranüs’ün diğer gezegenlere yaptığı açılar da önemlidir ancak hatırlatalım Uranüs natal pozisyonuna ilk kare açısını 21 yaş civarı, karşıt açısını 42 yaş civari yapar.

Satürn ötesi gezegenlerin kişisel olmadığını ve egomuzun güvenliğini herzaman tehtid ettiklerini biliyoruz. Uranüs’ün farkındalığı artırma görevi de çogu zaman egomuzun ve içinde yaşadığımız toplumun değerleri ile ters düşer, onun (veya bu sembolün etkisi ile kendimizin) yaptıklarını beğenmeyebiliriz ve değişime ayak diretebiliriz. Fakat zamanla değerlerimiz törpülenir ve sonuçta bizden kuvvetli olguların değişmemizi beklediğini farkederiz.

Farkında olmamak, kendi benliğimizin bilgisine sahip olmamak mutluluğumuzun önüne engeldir ancak bu bilgi de bir bedel ile gelir. Bilincimiz yükseldikce, diğerlerini suçlama lüksünü de yitiririz. Zihnimizin çöplüğünü bir yere boşaltmak kolaydır, bilinç ise yansıtmaları içselleştirir, bu da iç çelişkilerimiz ile bizi başbaşa bırakır, bazıları için bu iyi bir değiş tokuş değildir. Farkındalık teoride, özellikle psikolojik entellektüeliteye ulaşmaya çalışanlarda istenen bir özellik olsa da, bazı insanlar “kaderi, başkalarını, şansızlıklarını” suçlayarak relatif olarak daha mutludur.

Psikologlar, astrologlar evrenin düzenini ve insanlığın evrimini başkalarına aktararak insanları aydınlatacağını düşünürken, kimilerini daha derin acılarla baş başa bıraktıklarını farkeder. Bu sorunun cevabı için Jung, farkındalık acılarına son vermenin tek yolunun topluma geri vermek olduğunu söyler ve belki bu da Uranüs’ün bize verdiği farkındalığın en güzel kazancıdır.

Pelin Hattatoğlu

Kaynaklar:

1-Liz Greene, The Art of Stealing Fire, CPA, London, 1998.

2-Richard Tarnas, Prometheus the Awakener, Auriel Press, Oxford, 1993.

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
08-24-2008 01:52 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
darkvenus
Kayıtsız

 
Mesaj: #2
Cvp: Uranüs Kapıyı Çalınca
Uranüs şu anda 6. evimde seyrediyor.
21 yaşımda gerçekten bazı şeyleri yaşadığımı söyleyebilirim.
çünkü güneşime zıt açı yapmaya başladı... bu durumda dışa dönük bir kişiliğim olmaya başladığını söyleyebilirim. o zamana dek çalıştığım bir işim vardı düzenli memur işi...
İstifa ettim bankadan dedim ben kendimi mutlu ve memnun edicem yeteneklerimi göstericem yaratıcılığımı ve özgün fikirlerimi sunucam bir iş istiyorum diye yola çıktım.
Epey tembellik yaptıgımı söyleyebilirim.son bir senedir de bu tembelliği kırmak için Başak burcunun verdiği doğal sistematiklik becerilerini yürürlüğe sokmaya gayret ediyorum hayatımda şöyle garip bir dönemden geçiyorum.
Disiplin ve düzenli çalışmyla özgürlüğe kavuşmak !!!!
gülücük Evet disiplin ve düzenli çalışmayla özgürlüğe ancak ulaşılabileceğini deneyim ve keşif etmekteyim...Satürnün Başaktan geçişine minnettarım...Tam zamanında ve yerinde güneşime disiplin getiriyor bilinçaltımda ya da potansiyelimde demeliyim var olanı ancak çalışmayla deşifre edebileceğimi öğretiyor uranüs de açığa çıkması için beni kışkırtıyor...
Uranüsün Koç burcunda ve 7. evimde seyredecegi zaman diliminde ani bir evlilik yaparsam şaşırmam gülücük)
sevgiler
08-24-2008 03:49 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
gullusutcu Çevrimdışı
Saturna Vip
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 336
Üyelik Tarihi: Jul 2009

Rep Puanı: 27

Mesaj: #3
RE: Uranüs Kapıyı Çalınca
URANÜS DÜRTÜNCE
Ağu 13, 2011 by Arzu Cengiz
Uranüs hangi planetle açı yaparsa işte o planeti dürter, ikaz eder ve uyandırır. Daha doğrusu hangi planete dokunuyorsa o planetin içindeki özgürlük ihtiyacını açığa çıkarır. Bu alanlarda beklenmeyen sıra dışı olaylar ve deneyimler yaşanır. Biliyorsunuz bu dönemde Yengeçteki Mars’a ve Oğlaktaki Plüton’a kare açı ile bağlanıyor ve bahsettiğim gibi Juno ile karşı karşıya geldi. Kare açıyı gördüğünüz alanlarda birbirini zorlayan, çıkış yolunu bulmakta zorlandığımız ve çoğu kez yıkıma varan enerjiler açığa çıkıyor. Toplumsal alanda Uranüs’ün ortaya çıkardığı özgürlük ihtiyacı ve bu ihtiyaca karşı baskı ve şiddetle karşılık verme kişileri ve toplumları etkiliyor. Ortalık savaş alanı ve ateş topuna döndü. Astrolojide ne zaman iki planet yan yana gelse yeni bir döngü başlamış demektir. Aynı akrep ve yelkovanın yan yana geldiğinde yeni bir saatin başlangıcı gibi.
Şimdi bu yaşadığımız olayların temeli Uranüs’ün Plüton ile kavuşum yaptığı dönemde atıldı. Peki, Uranüs ve Plüton ne zaman yan yana geldiler: ?
1965 yılının 7 Ekiminde 17 derece Başak burcunda bu iki ağır ve etkin planet yan yana geldiler. Aynı tarihlerde Neptün kendisi gibi ağır hareket eden ve dünyevi olayların gidişatını değiştiren bu iki planete 60 derecelik destek açısı ile bağlanıyordu. Neptün’ün hemen üzerinde Zuben el Schemali sabit yıldızı parlıyordu. Bu sabit yıldız sosyal reform, sosyal adalet ve gruplarla ilişkilidir. Kabalistler tarafında tarot kartlarından JUSTİCE ile ilişkilendirilmiştir. JUSTİCE yani Adalet kartı vicdanın yükselen sesidir. Şimdiye kadar egoyu oluşturan şuurlu zihnin isteklerine hizmet edildiğine buna karşılık derin şuurluluk alanlarından gelen isteklerin ise bir kenara itildiğini gösteren iç benliğin sesidir. Artık ikisi arasında bir dengenin oluşması zamanı gelmiştir.
Dünya astrolojisinde Neptün: Sosyalizmi, komünizmi, solcuları ve böyle akımları, kayıpları ve gizli kapaklı konuları temsil eder. Neptün’ün sosyalizm ve solcuları temsil ediyor olması ve sağ kanat politikayı temsil eden Uranüs’e bağlanması bu iki görüşün zamanı geldiğinde tek bir yola çıkacak evrimlerden geçeceğini gösteriyordu o tarihte. Zıtların dengelenmesi aslında bütüne ulaşmak ve bütünü tamamlamak anlamını taşıyordu. Uranüs’ün Neptün’le bağı ruhsal bütünlüğe bağlı ani uyanış demekti.
10 Ekim 1965 yılında yapılan genel seçimler sonucunda: Adalet Partisi 240 milletvekili ile çoğunluğu elde etti. Sağ görüşlü bir parti tek başına iktidara gelmişti .Gökyüzünde Uranüs -Pluton kavuşumuna 60 derece ile bağlanan Neptün ve bu üç ağır planete 150 derece ile bağlanan Koç burcunda ilerleyen Ay tanrının parmağı diye adlandırdığımız YOD’u oluşturuyorlardı. Kadersel çok önemli bir göksel şifre bize sunuluyordu.

Hemen öncesinde 4 Ekim 1965 tarihinde Küba lideri Fidel Castro, Che Guevara’nın emperyalizme karşı savaşmak için Küba’dan ayrıldığını açıkladı.
Uranüs dünya astrolojisinde aşırılıkları, ani değişimleri, sağ kanat politika fikirlerini, girişimleri ve bilimsel olayları temsil eder. Plüton ise: Yeniden yapılanmaları ve değişimleri, organize suçları ve yer altı faaliyetlerini temsil eder. Bu iki planetim yan yana gelmesi eski düzenin yıkılması, kargaşa ve anarşi bunun yanında eski kuralları yıkmak için toplu hareketler demektir.
10 Kasım 1965 yılında Çin’de Kültür Devrimi başladı.
11 Kasım 1965 yılında Afrika’daki son İngiliz sömürgesi Rodezya bağımsızlığını ilan etti.
9 Ocak 1966 da hayallerini gerçekleştirmek isteyen 800 işçi Almanya’ya doğru hareket etti.
18 Ocak 66 da Ankara Cezaevi’nde af isteyen mahkûmlar isyan etti. İstanbul Üsküdar Toptaşı Cezaevi’nde 260 mahkûm açlık grevine başladı.
İsyanlar ayaklanmalar ve özgürlük isteği Uranüs’ün dürüsüyle kendini gösterdi.
1966 yılının 31 Ocağında Paşabahçe fabrikasında çalışan 2400 işçi greve gittiğinde Uranüs ve Plüton yine yan yanaydı.
19 Nisan 1966 da 79 gün süren Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası grevi “halk sağlığını tehlikeye düşürdüğü” gerekçesiyle bir ay ertelendi. Aynı dönemde Türkiye’nin transit haritasında halkın sağlığını anlatan 6. Evin yöneticisi Jüpiter hastaneleri anlatan 12. Evde halkı anlatan İkizlerdeki Ay’la kavuşum halindeydi.
Evet, dünya astrolojisinde 6.ev çalışan sınıfları, halk sağlığını, hastalıkları, salgınları, silahlı güçleri ve sivil hizmetleri temsil eder. Ticaret birlikleri, işçiler ve sendikalar bu evin simgeleri içindedir.
12 ev ise: Hapishaneleri, hastaneleri, gizli kuruluşları devletin gizli düşmanlarını ve karşıt güçleri temsil eder. Islah evleri, suçlar, casuslar, sığınma yerleri ve sığınmacılar, düşkünler için kuruluşlar, okült dinler ve konular bu evin simgeleri arasındadır.
Grevin ertelendiği tarih ve astrolojik simgeler üst üste geldiğinde yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır cümlesinin derinliğini daha iyi anlıyoruz.
Aynı günün yani 19 Nisan 1966 tarihinin Tarot kartı olan The Hermit yani Münzevi, planlama ve duraksama, manevi arayış, içe dönüş, kişinin kendi ışığını bulması ve rahatlaması anlamını taşır.
Dünyadan geri çekilmişliğin ve kişinin kendi iç dünyasına dönmesinin kartıdır. Kişinin kendisini dış etkenlere karsı kapattığı, planların ertelendiği, içe dönük bir yaşamı simgeler. Grevin ertelenmesi ve günün tarot kartı ne anlamlı.
25 Nisan 1966 tarihinde grev hükümetin kararıyla sona ermiştir 25 Nisan tarihinin tarot kartı ise Death yani ölüm; Artık bir sona gelindiğini ve yeninin başlaması için bu sonun gerekli olduğunu anlatır.
Astroloji tarot ve numeroloji insanlığa sunulmuş çok özel bir rehber ve yol gösterici olmasına rağmen hala ne acıdır ki fal muamelesi görüyor.
“Bu sene ne olacak Balıkların hali “diye soranlara kızmak istesem de kızamıyorum çünkü bilinç altlarına işlenen kişisel gelecek kaygıları burçlara takılı bırakıyor onları. Oysa tarihsel döngüler bir saatin ilerlemesi gibi dünden bugüne süregelen olayların temelini, şimdi ki zamanını ve şimdiki zamanın geleceği bize nasıl sunacağını gözler önüne seriyor.
Evet, Uranüs ve Pluto yine görev başında.
Transit haritalarınızda bu iki değişim ve dönüşümü gerekli kılan planetin ilerlediği ve açılarla etkilediği alanlarda korku, güvensizlik hissi duyabilir, baskı görebilir ve istismar edilebilirsiniz ya da tüm bu korkularınızla yüzleşebilirsiniz.

http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=1...;ast=&lang
08-15-2011 10:53 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #4
RE: Uranüs Kapıyı Çalınca
1960'larda Uranüs ve Plüto Başak burcunda kavuşum yaptığı dönemlerde doğan pek çok kişinin çalışma hayatında huzursuz yapıları olduğunu söyleyebiliriz.
Sanki bir şeyleri değiştirmek isteyipte bunu yapamamanın sancısı var gibi.

08-15-2011 03:58 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Uranüs Evlerde salmakis 76 151,879 11-13-2019 11:01 AM
Son Mesaj: justicee
  Uranüs ve Normalden Sapma astrosohbet 23 32,015 03-11-2017 12:09 AM
Son Mesaj: Ahmeedd
  Uranüs Burçlarda salmakis 11 20,755 05-02-2016 09:54 PM
Son Mesaj: BayanKararsız
  Uranüs => Farkındalık => Değişim astrosohbet 17 29,206 04-10-2015 12:36 AM
Son Mesaj: say24
  Uranüs yükselenbaşak 20 29,605 10-14-2012 08:36 PM
Son Mesaj: Arkadaş
  Yıldırım Aşkları ve Uranüs ozohre 26 40,621 05-25-2012 03:54 PM
Son Mesaj: eylülmavi
  Hayal Kırıklıklarının altındaki Uranüs Venüs 20 30,917 06-24-2011 01:02 AM
Son Mesaj: nisan15
  Uranüs: Bilinenden Özgürleşmek Angel 9 14,021 05-23-2009 02:35 AM
Son Mesaj: astrosohbet
  Uranüs Döngüsü Angel 4 9,789 01-01-2009 05:17 AM
Son Mesaj: qulsah

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir