Değerlendir:
  • 20 Oy - 2.75 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Bilinçaltımızdaki Sevgili
Yazar Mesaj
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #1
Bilinçaltımızdaki Sevgili
Bilinçaltımızdaki Sevgili

Her erkeğin içinde feminen, her kadının içinde maskülen özellikler olması sadece biyolojik değil, aynı zamanda psikolojik bir gerçektir. Psikiyatrist Carl Jung’un tanımlamasına göre her kadının bilinçdışında Animus (erkil veya maskülen yön), her erkeğin bilinçdışında Anima (feminen yön) vardır. Bu özellikler seksüel veya davranış unsuru olmaktan çok arketipsel enerjilerdir. Bu yönlerimizi anlayıp bilincimize getirmek ile Uzakdoğunun Yin ve Yang kavramının birleşmesine benzer bir bütünlüğe ulaşılır. Jung’a göre bilinçdışımızın Gölge faktörünü bilincimize getirme “ çırak başarısı”, maskülen veya feminen yönümüzü bilincimize getirmek ise “usta başarısı” dır.

Jung’un dediği gibi bilinçdışında bıraktığımız özelliklerimiz başımıza kader olarak gelir, dışımız içimizin bir yansımasıdır. Anima ve Animus da bilinçdışında kaldığı sürece karşı cinse yansıtılıp ilişkilerimizi etkiler. Yansıtmayı bilinçli olarak yapmayız, bu otomatik olarak gelişir. Farkında olmadığımız Anima ve Animus yönlerimizi birine yansıttığımızda o kişiyi algılamamız ciddi olarak etkilenir ve bu bizi problemli ilişkilere sürükler.

İçimizdeki kadın veya erkek karşı cinse yansıtıldığı zaman, o kişi bizim için çok çekici olur. O kişiye hayran oluruz, mutluluğumuz, geleceğimiz ona bağlanır. O kişi ile kendimizi bütün hissederiz, kendi içimizde ulaşamadığımız bütünlüğe bu kişi ile ulaştığımızı düşünürüz.

Bu hayran olunan kişi çoğu zaman tam olarak tanınmıyordur. Ama onu tanımamak bir şey değiştirmez çünkü ruhumuzun farkında olmadığı maskülen (Animus) veya feminen (Anima) yönüne aşık olunmuştur.

Nedir bu gizemli Anima ve Animus?

Animus: Kadın, erkeğe içindeki masküleni veya erkili yansıtığı zaman o erkek kahraman, üstün insan, kurtarıcı vb. oluverir. Kadın onunla tamamlandığını düşünür. Bu tip yansıtmalar genellikle konuşma ve ikna kabiliyeti kuvvetli erkeklere yönledirilir. Erkek, kadının gözünde olduğundan daha kıymetlidir. Kadın, erkeğin ışığı altında gezinmekten hoşlanır ve kendi ışığını erkeğe yönlendirdiğinin farkında degildir, kendi değerinin ve potansiyelinin farkında olmaz.

Erkek bu yansıtmadan ilk önce hoşlanır ama daha sonra kadın ona bağımlı gelmeye başlar. İlişkinin bu gerçek dışı unsurları ona sıkıntı verir.

Animus’una yenik düşmüş kadın önyargılar, genellemeler, banal fikirler, eleştirilerin ustasıdır. Bu hal doğada maskülen özellikler olan rasyonelliğin veya mantığın manipule edilmiş şeklidir. Negatif Animus’un fikirleri genelde hoş veya yapıcı değildir, ne zaman bir fikir beyan etse, otoriter ve değişmez tavırdadır. İnsanlar onun direk, mudanasız ve eleştirisel konuşmasına tepki gösterir. Bu kadın kuvvetli görüse de hisleri çok çabuk incinir. Diğer insanların neden kendini sevmediğine anlam veremez, zaten kendine de pek tahammülü yoktur.

Görünüşte fikirlerinin bir mantığı vardır fakat bu mantık o olay için geçerli değildir. Animus’unun etkisi altında olan kadınla bir konuşma şöyle gelişir. Erkek sıkıntılı günler geçiriyordur. Kadın’ın tepkisi “herkes arada sırada böyle sıkıntılı günler geçirir..” olur. Mantık olarak bu söylemde bir hata yoktur fakat bu laf erkeğin duygularını ifade etmesini engeller ve kadından o an beklediği sıcak, duygusal, feminen cevap değildir.

Bu kadının çocukları da annelerinden bekledikleri sıcaklığı alamaz, genelde disiplinci ve eleştirisel bir annedir. Bu annenin çocuklarına karşı sıcak duyguları yok demek değildir fakat animus onları göstermeye engeldir.

Negatif animus kadının yaratıcılığını elinden alır çünkü ne zaman yaratıcı bir fikir aklına gelse bilinçaltından “onu şu veya bu nedenden yapamazsın ” hissi gelir. Psikoanalist John Sanford’a göre Animus etkisi altında kadın ile kendini feda eden kadın arketipi arasında fark yoktur.

Anima: Erkek bilinçdışındaki femineni yansıttığında karşısındaki kadın ilk önce bundan çok hoşlanır, beğenildiğini ve değer verildiğini düşünür, böyle bir zihin imajini taşımak insana güç verir.

Fakat zamanla kadına başkasının ruhunu taşımak ağır gelir. Kendi gibi olduğunda erkeğin kızdığını veya onu beğenmediğini farkeder. Aslında erkek onu olduğu gibi değil istediği gibi görüyordur. Erkeğin içindeki feminen imajın tatmini eninde sonunda insan realitesi ile çatışır.

Kadın ne zaman bu yansıtmanın kısıtlarından kurtulmaya çalışsa sahiplenici, kıskanç veya kızgın bir erkek ile karşılaşır. Artık kadın erkeğin seksüel yaklaşımından da kuşkulanmaya başlar, sanki ilişkilerini yansıtmayan bir aşırılık ve sekse takma durumu vardır. Bu erkek seks ile içindeki feminen ile anlık birleşme istemektedir, kadın ise ilk önce ilişki sonra seks olması gerektiğini düşünür. Erkeğin pozitif yansıtması realite ile zorlandığında negatif yansıtmaya dönebilir, ilk görüşte aşık olduğu kadın, birden kötü olur.

İçindeki feminen yada Anima’nın tesiri altında olan erkeğin morali iner, çıkar. Kendi psikolojisi hakkında fikri olmayan erkek bu moral veya mod değişimi yüzünden devamlı hayatındaki kadını suçlar. Bu modlar kronikleşirse erkeği depresyona veya alkolizm gibi kötü alışkanlıklara sürükleyebilir. Anima tesirindeki erkek takıntılar besler, dinmek bilmeyen huzursuz bir hareketliliği vardır, asabi ve rasyonel olmayan şekilde kavga eder, atmosferi zehir edecek bir yorum ondan beklenir, aslında duygularının esiridir ve duyguların kötü kullanımı doğadaki feminen özelliklerin kötü kullanımıdır.

Gelişmemiş düşünce (erkil, Animus) ve duyguların (feminen, Anima) anlaşamaması şaşırtmaz. Zayıf egolu, anima etkisindeki erkeğin, kuvvetli görünen animus tesirindeki kadını eş olarak seçmesi ya da yenik düşmüş animus etkisindeki kadının, onu devamlı eleştirip küçümseyen bir adamla birleşmesi de bizi şaşırtmamalıdır.

Bu yansıtmaları hep kötü olarak değerlendirmemeliyiz. Onların ayrı dünyaların insanı olan kadın ve erkeği birleştirme gücü yadsınmamalıdır, bir çok aşk ilişkisi yansıtma ile başlar. Ancak bu yansıtmayı bilincimizi geliştirmek için kullanmak veya primitif duyguların çarkında dönüp durmak arasında bir seçim yapmamız gerekir.

Kadın ve erkek karşılıklı olarak içlerindeki maskülen ve femineni birbirlerine yansıttığı zaman görünürde mükkemmel ilişki ortaya çıkar, buna aşık olmak deriz

Aşık olmak hakkında çok yazılıp, çizilmiştir. Bu tarifi güç duyguya dair bilinen bir gerçek ilişkilerde “aşık olma” fazının sonsuza kadar sürmeyeceğidir. İnsanın bilinçdışının perdesi realite ve günlük hayatın gerçekleri ile aralanır. İnsanlar birbirlerine gerçek yüzleri ile görünmeye başladıkça bilinçaltı yansımaları bu kişiye yöneltilmez. Bu noktada ya kendimize bunları yansıtacak başka gizemli kişiler bulup kendimizi kandırmaya devam ederiz ya da ahlaki endişelerin etkisi ile başka kişilere yönelmeyip negatif anima veya animus’a teslim oluruz.

Bu seçeneklerin bize mutsuzluk, tatminsizlik veya daha fazla hayal kırıklığı getireceğini biliyoruz. O zaman bu dilemanın çaresi olan kendimiz ile yüzleşme yolunda Anima ve Animus‘u bilincimize getirmekten başka seçeneğimiz yoktur .

Yansıttığımızı anlamaya başladığımız zaman partnerimiz ile ilişkimizi kendimizi tanımak için bir ayna olarak kullanabiliriz.

Her sorunda oldugu gibi en önemli aşama içimizde maskülen ve feminen yönlerin varlığını kabul etmektir. Böylece karşı cinse yansıtmaların farkına varıp, seçtiğimiz partner aracılığı ile kendimiz hakkında çok şey öğreniriz.

Rüyalarınızdaki karşı cinsten insanların davranışlarına dikkat edin ve üzerinde düşünün. Rüyalarımızda beliren sevdiğimiz veya sevmediğiniz, kendimizle özdeşleştirdiğimiz veya hiç tanımadığımız karşı cinste kendimizden izler vardır.

Duygular feminen içeriklidir ve erkek içindeki femineni anlamak istiyorsa duygularını anlayıp ifade etmeği öğrenmelidir. Duygularını anlayıp, ifade edebilen erkek animanın cenderesinden kurtulacağı gibi psikolojik olarak da olgunlaşır.

Düşünceler ve onları gerçekleştirme yetisi maskülen içeriklidir ve kadın içindeki maskülenin cenderesinden kurtulmak istiyorsa fikir beyan etmek yerine düşünmeyi öğrenmek zorundadır. Kendileri için neyin gerçekten önemli olduğunu düşünmek ve bu konuda yere sağlam basmak ile Animus’larını benliğe entegre edilir. Gereksiz ayıplamalar, borç alınmış fikirler ile kendi zeminini sallandırmak yerine (tercihan doğasında annelik veya bakım gibi feminen özellik taşımayan) bir hedef belirleyip bu konuda başarı hissini tatmaları ve ruhlarının yaratıcı yönünü keşfetmeleri gerekir. Fantazilerini anlayıp tartabilen kadının bilinci olgunlaşır.

Astrolojinin yardımı:

Maskülen bilinç Güneş arketipi ile, feminen bilinç ise Ay arketipi ile özdeşleşir. Güneş tepede iken herşey aydınlıktır fakat akşamın serinliği ve nemi olmazsa hayat sıcaktan kavrulur. Yin ve Yang’ın enerjileri birleşmezse bilinçte tıpkı hayat gibi kurumaya mahkumdur.

Maskülen ve feminen yönlerini kendi ruhuna entegre edememiş ve bunları dışarıda arayan kişilerin ilişkilerinde yaşayacağı sorunların önemi, çiftlerin doğum haritalarını karşılaştırırken Anima ve Animus’un bu kişilerin ne kadar bilincinde olduğunu gözlemlemeyi gerektirir.

Bir insanın bilinçaltını doğum haritasından anlamak için ilk önce haritadaki eksik elemente bakarız. Daha sonra baskın elementi bellirleyip bunun karşıtı olan gelişmemiş elementten fikir alırız. (ref. Astrolojide Element Kavramı yazısı ve Jung’un Psikolojik Tip Kavramı) Ayrıca erkek haritasindaki Venüs'ün ve Ay’ın, kadın haritasindaki Güneş'in ve Mars’ın konumları ve burçları Anima ve Animus’un durumu hakkında bize bilgi verir. Maskülen içerikli Uranüs ve feminen içerikli Neptün ve Plüton ise kollektif Anima ve Animus tan bahseder.

Alçalanın (Dsc) burcu ve 7. evdeki gezegenler Anima ve Animus imajına verdiğimiz niteliklerdir. Zaten klasik anlamda bu bölgedeki konum bizim ilişkilerden beklediğimiz fakat kendi içimizde geliştirmemiz gereken yönler değil midir?

Fakat hiçbir harita karşılaştırması o kişi ile beraber olup olmamamız gerektiği yargısına varamaz. Bu karşılaştırma sadece bu birlikteliğin neden ortaya çıktığı ve birlikteliğin enerjisinin ne olduğunu anlatır. İlişkimizin kaderi gezegenlerde değil kendimizde ve bilinçaltımızdaki sevgilimizde saklıdır.

Pelin Hattatoğlu

Referanslar:

C. G. Jung Collected Works, The Archetypes and the Collective Unconcious , N.Y. Pantheon Books, 1959.
John A. Sanford, The Invisible Partners, N.Y. Paulist Press, 1980.
Liz Greene, Relating, Boston , MA / York Beach , 1978

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
08-24-2008 01:47 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
ariess Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 306
Üyelik Tarihi: Nov 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #2
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
cok guzel bır yazı buarada yenı katıldım sevgıler..

http://img62.imageshack.us/img62/7818/haritam.jpg
11-24-2008 06:07 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
marskovası
Kayıtsız

 
Mesaj: #3
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
Buna da "kısırdöngü" diyorum:

Erkek haritasında 4.evde duran Pluto gider kişiye anneye benzeyen eş buldurur.
Kadın haritasında 10.ev duran Pluto gider kişiye babaya benzeyen eş buldurur.

Liz Green(tercüme)
02-21-2011 12:41 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Moda Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 213
Üyelik Tarihi: May 2010

Rep Puanı: 2

Mesaj: #4
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
(02-21-2011 12:41 PM)marskovası Yazılan:  Buna da "kısırdöngü" diyorum:

Erkek haritasında 4.evde duran Pluto gider kişiye anneye benzeyen eş buldurur.
Kadın haritasında 10.ev duran Pluto gider kişiye babaya benzeyen eş buldurur.

Liz Green(tercüme)

Bunun tam tersi nasıl olur acaba.Bayanın 4.evinde, erkeğin 10.evinde.

http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=z...&rs=0&ast=
02-21-2011 08:53 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Mavisahram Çevrimdışı
Siron Vip
*****
Siron Vip
lt=
Mesajlar: 925
Üyelik Tarihi: Jul 2009

Rep Puanı: 17

Mesaj: #5
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
Cok güzel bir paylasim olmsu... bunu hep düsünmüsümdür... tamam belki yanlis düsünmüs olabilirim ama genel düsünce su idi... Bir kadin o iliskide hircin ise... erkegin eksik kaldigini düsünürdüm... gülücük yani suc mars 4. evde oldugu icin bana göre hep erkekdeydi gülücük aslinda hala öyle ama neyse gülücük

Ayrica bir kiz mecburen bir annenin kaderini almak zorunda kalabiliyor.. sartlar ne olursa olsun... cünki bir iliski ugruna tüm aileden vazgecme durumu cok aci bir gercek... simdiye kadar iliskilerini hep ön planda tutsabile.. ya da bu sahsimla alakali herneyse..

ayrica Marskovasi arkadasin dediginden yola cikarsak... plutoyu ele almis direk, eger öyleyse pluto 3. evde olan bir kisi icinde... kardeslere benzeyen bir es diyebiliriz sanirim ya da yakin cevreden... öyleyse bu yakin cevreden ya da kardeslerden beyine endekslenmis bir benzer es ki cok dogru... cidden katiliyorum... ama isin komik tarafi bende... abi daha sonra kendine benzeyen bir es adayini görmek bile istemiyor sebep yas farki ve inanmamak kendisine... Allah'im cildirtirlar insani simdi-kızdım ... herkes dünya da kendini bir sey saniyor... ama bilimiyor ki aslinda hepimiz hic bir seyiz...
sevgilerimle... çiçek

HAYALLER NE KADAR BÜYÜK OLURSA, KIRIKLIKLARI DA O KADAR GÜRÜLTÜLÜ OLUR


Söylesem tesiri Yok, sussam gönül razi degil...


Ögüt verecek insana degil, örnek olacak insana ihtiyac


Öyle Bir Dert Varki BendE, Bin Dermana Degismem !!!
12-16-2011 08:10 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
BayanKararsız Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 550
Üyelik Tarihi: Apr 2016

Rep Puanı: 39

Mesaj: #6
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
Çok anlamlı bir paylaşım,6 yılın üzerine dün yollarımın ayrıldığı insanla kendimi gördüm...Benim 5,onun 7.evinden 8'e yeni geçen Satürn kazığı...

Amacı öğrenmek olan herkese mesaj kutum ardına kadar açık,gelin beraber araştırıp öğrenelim,bildiğim konularda harita yorumlatmak dışında istediğinizi sorabilirsiniz.Öğrenmek isteyene saygım,sevgim ve hoşgörüm sonsuz... gülücük


Haritam
02-24-2017 05:21 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Ahmeedd Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 423
Üyelik Tarihi: Jan 2017

Rep Puanı: 14

Mesaj: #7
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
O bundan pişman olacaktır. 8.eve geçen satürn onu rahat bırskmayacak

Kuzey düğümü'ne gitmeye çalışırken serüvene çıkan kişi.
02-24-2017 09:36 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
BayanKararsız Çevrimdışı
VIP Üye
****
VIP Üyeler
lt=
Mesajlar: 550
Üyelik Tarihi: Apr 2016

Rep Puanı: 39

Mesaj: #8
Cvp: Bilinçaltımızdaki Sevgili
(02-24-2017 09:36 AM)Ahmeedd Yazılan:  O bundan pişman olacaktır. 8.eve geçen satürn onu rahat bırskmayacak

Herkes 6.hissiyle de bunu söylüyor ama bilmiyorum,yalniz önümüzde Satürn retrosu yok mu?Tekrar 7.evine gidecek o Satürn,ha şöyle düşünüyorum uğruna beni harcadığı biri varsa ondan kopup mu pişman olur ki? Astrolojik olarak 8.eve geçen Satürn nasıl pişman eder ki?Bilgi amaçlı soruyorum,biraz daha aydınlatabilir misin bu konuyu?

Amacı öğrenmek olan herkese mesaj kutum ardına kadar açık,gelin beraber araştırıp öğrenelim,bildiğim konularda harita yorumlatmak dışında istediğinizi sorabilirsiniz.Öğrenmek isteyene saygım,sevgim ve hoşgörüm sonsuz... gülücük


Haritam
02-24-2017 04:04 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Libra Çevrimdışı
:)
*****
Moderatörler
lt=
Mesajlar: 768
Üyelik Tarihi: Aug 2016

Rep Puanı: 68

Mesaj: #9
RE: Bilinçaltımızdaki Sevgili
Ben de merak ettim Satürn döngüm 8. evimde olacak

Doğum Haritam :
Bir Astroloji programından çıkan http://i.hizliresim.com/vZLrnp.jpg
Placidus Ev Sistemi http://i.hizliresim.com/Y4m4yj.png
Whole Sigsn Ev Sistemi http://i.hizliresim.com/2jBjzO.png
Sabit Yıldızlar http://i.hizliresim.com/kEmEy7.jpg
02-24-2017 04:12 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Ahmeedd Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 423
Üyelik Tarihi: Jan 2017

Rep Puanı: 14

Mesaj: #10
Cvp: Bilinçaltımızdaki Sevgili
(02-24-2017 05:21 AM)libr(a)quarius95 Yazılan:  Çok anlamlı bir paylaşım,6 yılın üzerine dün yollarımın ayrıldığı insanla kendimi gördüm...Benim 5,onun 7.evinden 8'e yeni geçen Satürn kazığı...

(02-24-2017 04:04 PM)libr(a)quarius95 Yazılan:  
(02-24-2017 09:36 AM)Ahmeedd Yazılan:  O bundan pişman olacaktır. 8.eve geçen satürn onu rahat bırskmayacak

Herkes 6.hissiyle de bunu söylüyor ama bilmiyorum,yalniz önümüzde Satürn retrosu yok mu?Tekrar 7.evine gidecek o Satürn,ha şöyle düşünüyorum uğruna beni harcadığı biri varsa ondan kopup mu pişman olur ki? Astrolojik olarak 8.eve geçen Satürn nasıl pişman eder ki?Bilgi amaçlı soruyorum,biraz daha aydınlatabilir misin bu konuyu?

8.ev zor meselelerin evidir. Kişinin kendisiyle yüzleşmesini ister. 8e geçip 7 ye geri dönüyorsa da ilişki anlamında kendini sorgulamasını isteyecektir. Hazırlık var

Kuzey düğümü'ne gitmeye çalışırken serüvene çıkan kişi.
02-24-2017 04:32 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir