Değerlendir:
  • 34 Oy - 3 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama
Yazar Mesaj
tiyatral_gitarist
Kayıtsız

 
Mesaj: #54
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama
Şimdi abi eğer neyi neden yapıyor yada yapmak zorunda olduğumuz konusunu tam olarak netleştirirsek , o zaman bize zor gelen şeyleri anlamamız daha kolay olur diye düşnüüyorum. Çünkü bir insan amacından haberdar olursa, o zaman bunu normalleştirmesi çok kolay olur. Tıpkı işe gidiyor olmamızın , karnımızı doyurmak gibi "vazgeçilmez" bir doğa olayını gerçekleştirmek gibi bir amacı gerçekleştirmek için yapmak zorunda olduğumuzu bildiğimiz gibi. Bu yüzden başta sabahları kalkmak zor gelsede bir , kafamızda bunun NORMALiyeti , zorunluluğu hakkında bir şüphe olmadığı için yinede o işe gideriz , gibi... Ve bir süre sonra vücudumuz ona hemen uyum sağlar ve biz bundan zevk bile almaya başlarız vs...

Şimdi olaya kendi noktamızdan başlayıp , bütüne doğru açılarak bakarsak , bana göre kendimizi ve sistemdeki yerimizi görebiliriz ve sebeplerimizi ortaya koyabiliriz diye düşünüyorum abi. Oradanda zikir ile telkin in farkı hakkındaki düşüncemi belirticem inşaallah..

Öncelikle şu esma , esma diye bahsettiğimiz şey ne , onu bi tanımlamamız lazım. Ki çünkü zaten esasında onun haricindede birşey mevcut değil , algılanan ve algılanmayan "evren" de.
Esma bilindiği üzere alllahın güzel isimleri diye bilinenlerdir. 99 diye densede esasen sonsuzdur. Bu isimler , her isim gibi sadece belli bir özelliğe İŞARET eder. Ve bizim nefsimiz ve onun bir yansıması olan maddi alem dahi hep bu özelliklerin belli bileşiminden meydana gelir. Tabi burada "meydana gelir" tabiri , sanki tuğlalardan meydana gelmiş bina gibi algılanmamalı.

Dediğim gibi bunlar tamamen soyut manalardır.Madde dediğimiz yapıda biz bu manalar bileşiminin zuhrunu görmekteiz heran.
Gezegenlerden , evrenlere , masadan ,insana herşey ... kendisi hangi isim bileşimi olarak yaratıldıysa , o manayı çıkartır hep.

Yani eğer evrenin YAPITAŞ ları aranıyorsa , bunlardır ,soyut özellikler olarak...
Ama yapıtaşı derken , birşeyin birleşmesi ile oluşan bir şey değilde. Sanki deniz üzerindeki görünen dalgalar gibi... Bu deniz esma alemidir. Algılanan "herŞEY" de o deniz üstündeki dalgalardır. Yani onun (o mana aleminin) bir ANlık görüntüsüdür. Ondan ayrı değildir...

Yani mesela bir "ay" gezegeni temel olarak 1 ismin manasının bir zuhurudur. Ama bu mananın üzerine birsürü kavram çıkmıştır birbiri ile alakasız görünen. Mesela yuva ve bilinç altı gibi. Ama üst manada eğer ismin manasını bilirsek , olayı kavrar , resmin üstüne bakabiliriz.
Yine aynı şekilde bizim nefsimiz dediğimiz , BEN diyince işaret ettiğimizde bir esma bileşimidir.
Yani evrende esma ve onun zuhur mahallerinden bşka birşey yoktur , biz de dahil...

Hal böyle olunca.

1 ) Diğer tüm herşeyi gözardı edip , kendi algılamamız açısında bakarsak dahi , bir insanın hayatında bu isimlerin manalarını anlamaya çalışmaktan daha önemli hiçbir şey olamaz ... Çünkü en temel şeyi anlarsan , geri kalan herşeyide anlarsın. Ve cennetin anahtarı buradadır , çünkü bu isimlerin özelliklerini kendinde bulupta açığa çıkartırsan cennetini daha dünyada yaşamaya başlarsın, ilahi tahakkukla...

Nİtekim hadisi şeriftede buyurulduğu gibi. : " Allahın 100 den 1 eksik 99 ismi vardır. Kim bunları ihsa ederse cennete girer ."

Yani sen dünyada paran kadar istediğini elde ediyorsan , bu isimleri kendinde bulmak sana daha ölmeden dünyada istediğini verir diyebiliriz... Çünkü başka bişi yok zaten... gülücük "Cennet" in anahtarı , "KENDİ" ni tanımaktır.

2 ) Bir üst pencerede işin içine cinleri dahil edersek - ki her an içiçe bir okyanustayız ve heran kontrollerindeyiz... Bu kontrolü , bu esirliği ; bu hem global manada hemde ferdi manada hapsettikleri esaret sistem ve düzenini anlatmak için 5 cilt kitap yazsam... (ki buda ancak bilebildiğim ve görebildiğim kadarı ile olurdu yinede ...)
Bunun farkında olmamak , kendinden bi haber olmak , nasıl bir uyku halinde olduğumuzu anlatmak için 10 cilt kitap yazsam...
Bu esaretten sıyrılabildiğimiz ölçüde , yaşayacağımız özgürlüğü , farketmeye başlayacağımız HAKİKATİN azametini ve (cinlerden dolayı) farkedeceğimiz esaretin acizliğini anlatmak için 20 cilt yazsam ...
Yinede bu içinde olduğumuz durumun VEHAMETİNİ anlatmaya hiçbir kelime yetmez abi...
Nasılda olmadığımız birşeyi , biz zannettiriyorlar...
Bunun zahiri "AMERİCAN DREAM" dir.... Bütün bu sistem bunun üzerine kuruludur.
"-Sen daha iyisine layıksın ... Ye , iç , gez , seks yap ... Bedeninin herşeyini doyur. Sen BUsun ! Hadi dostum daha iyisini başarabilirsin. Sen bunu yapabilirsin.... !"

KEndi koydukları kurallar çerçevesinde yarattıkları bir oyunun içinde; yine yaratılan "yapılması- olması gereken" olmaya çalışıp , "olması ayıp-kötü olan" şeyleri yaptığımızda "KÖTÜ" HİSsediyoruz...

Kuralları başkaları tarafından belirlenen bir futbol maçına (sistem) gözümüzü açıyoruz ve hiç sorgulamadan gol atmaya çalışıyoruz. Atarsakta mutlu oluyoruz - haz duyuyoruz , seyircilerin (şartlanılmış) yapay alkışı ile ... Atamazsak cehennemimizi yaşıyoruz...
Futbolu kimlerin yönettiğini hiç sorgulamıyoruz...

Yani 1. maddede dediğim gibi kendimizi , esma mertebesini tanırsak cennetimizi yaşıyoruz. Tanımazsakta otomatik olarak zaten cinlerin heran kuşatması ve vesveseleri sonucu cehennemimizi yaşıyoruz. Yani iş burda , bir üst mertebede (eğer kendimizi kurtarmak istiyorsak, aslan tarafından yenmemek istiyorsak) mecburiyete dönüyor...


3) Bu durumada bir üst pencereden bakarsak , tüm allah sisteminin bunun üzerine kurulu olduğunu görürüz... Yani MUTLAK bir sistem söz konusu...
Deccaliyet , cinler her dönem var olmuşur. Azalsada , artsada hep vardır. Efendimiz zamanında ki kabedeki putlar bugun pop İLAHlarına , arabalara, giysilere, markalara ,benlik pompalamalarına ve daha bir yığın İLAHLAR şeklinde zuhur etmektedir. Ve deccaliyetin - cinlerin tüm amacı , kurulan tüm bu sistemin amacı şudur : " Sen bu OYUNCAKlarla OYALAN , hakikatine yönelme, mahrum kal" .... "Kal ki biz senle oynamaya devam edelim " ...
Ve dediğim gibi bu dahi allahın sistemidir...
Tüm cennet , cehennem sistemi ... Cinlerin varlığı ... Cin ve insan arasındaki bu ilişkinin varlığı...
Cinlerin yapısı gereği içgüdüsel olarak insnalara hükmetme isteği... Böyle yaratılmış olmaları... Adem in cennetten kovuluşu diye sembolize edilen , insanın "hakikatinden" perdeli olması için "şartlanmalar" içinde şartalanmalar dünyasına gelmesi ...
Hep insanın kendi hakikatine tekrar URUÇ etmesi için varolan bir SİSTEMdir.

"O 'na döndürüleceksiniz .." ayetinin açılımıdır.

"Nefsini bilen , rabbini bilir " denmiştir.

Bir kişinin allaha ermesi , ancak nefsini tanımasıyla mümkündür.

Bütün (an itibariyle ve ahirette dahi) yaşadığımız ve yaşayacağımız cennet ve cehennem ortamları , bu sistem üzerine kuruludur...
Eğer sen nefsinin tabiatına uygun davranışlar ortaya koyarsan cennetini yaşıyorsun (an itibaraiyle) , aksi davranışta da cehennemini ... HAzdan bahsetmiyorum burada. Kişi bir davranışından haz duyabilir ama bu geçicidir. Daha sonra gerek vicdani gerekse başka şekillerde o yaptığı , doğasına - nefsine - kendine ters hareketin cehennemini yaşar... Elbet yaşar ! Allah seri-ül hisab yani hesabı ANINDA görendir.

Aslan (cin- cehennem) in varlığının (bize göre) tek sebebi ; ceylanın daha hızlı koşmaya çalışarak kendini devamlı daha ileriye taşımaya çalışarak hep KENDİni daha ileri boyutta tanıması ve bu boyutlarda cennetini yaşaması içindir.
Yani SİSTEM gereği , senin VARLIK sebebin hakikatine yönelmek. "Cennet ve cehennem" ; "esaret ve özgürlük" kavram ve boyutları bu yüzden var...
Aslandan ne zaman kendini sıyırırsan , o zaman cennetine kavuşursun. Bu dünyada bunu başaramazsan , ahiret denilen öteki boyutta bunun gerçekleşmesi imkansız bir hal alacaktır. Milyarlarla senede yanma (cehennem) şeklinde...
Cehennem demek , arınma ortamıdır. Ama yanarak... Aynen altının yanarak saflaşması gibi...
"İmtihan" kavramı , yanarak saflaşmaktır... Koşarak kaçmaktır , Bu boyutu itibariyle...

"İsteyerek yada istemeyerek gelin" dedik.
"İsteyerek geldik ya rab" dediler

şeklindeki ayet bu duruma işaret eder...

Yani allahın sistemini red etmek demek , sadece gözlerini realiteye kapatmak demektir. İstesende istemesende "O" na döndürüleceksin...

Hep dediğin gibi abi : "İKİ SEÇENEK" ... gülücük

Ya aslanın varlığına gözlerini aç ve ondan kurtulmaya bak - ki cennetine koşasın .. YAda varlığını reddet ve gelsin seni yesin - ki zaten her an yemekte...
Öylesine gafiliz, sistem içinde...
Bunun idrak için sadece ve sadece ; bir evrene bakıp , sonrada günlük muhabbetlerimize - dertlerimize - hayat diye yutturulan şeye bakıpta kıyaslarsak...
Bu yaptığımızın ne kadar saçma olduğunu gördüğümüz halde ; nasılda bu fikrin bir rüzgar gibi gelip geçmesi gibi bir an sonra normal hayatımızdaki saçmalıklara devam ettiğimizi gözlemlersek...
Bunun nasıl bir AĞIR UYKU olduğunu anlarız... Farkına varamamamız , kendisi başlı başına bir dehşet olayıdır.
Narkozlu , komada olan insana , herkes istediğini yapar !
Sistem bu...

Evet çok uzattım biliyorum.
Ama...
İşte bu noktada zikir , yani "hakikatini" , varlığı hatırlamak, görmek , müşahede etmek ve bunu "yaşamak" kaçınılmaz bir noktaya gelmektedir... Cennet ve cehennem arasındaki fark kadar... Tüm ibadet çalışmaları insanın hakikatine yönelmesinden başka birşey değildir..
Bunu önce kabul edersek ,burdan sonra devam etmek için sebebimizi bilebiliriz diye düşünüyorum.

...

Zikir ve telkin konusundaki fikirlerimi bir sonraki msjda belirteyim abi müsadenle gülücük
08-29-2011 02:35 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Bu Konudaki Mesajlar
RE: Cvp: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - marskovası - 08-29-2011, 08:56 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - ginka - 11-21-2010, 02:54 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - ginka - 11-21-2010, 03:38 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - ginka - 11-21-2010, 03:42 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 08-26-2011, 01:29 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 08-27-2011, 11:23 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 08-28-2011, 01:45 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 08-28-2011, 02:36 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 08-29-2011 02:35 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 08-29-2011, 09:33 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 09-13-2011, 11:45 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-14-2011, 11:31 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - marskovası - 09-15-2011, 03:00 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-17-2011, 01:18 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 09-17-2011, 08:34 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-18-2011, 10:07 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-20-2011, 01:12 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-20-2011, 05:58 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - marskovası - 09-20-2011, 07:56 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-20-2011, 10:19 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - marskovası - 09-20-2011, 10:43 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - marskovası - 09-20-2011, 10:45 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-20-2011, 11:20 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - marskovası - 09-20-2011, 11:23 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-20-2011, 11:40 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 09-21-2011, 06:11 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 12-09-2011, 01:09 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 12-09-2011, 09:38 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 12-09-2011, 09:48 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 12-13-2011, 01:25 AM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - tiyatral_gitarist - 12-16-2011, 09:50 PM
RE: Kendi Kendine Telkin & Zihin Programlama - Félicé - 12-16-2011, 12:58 PM

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir