[astrosohbet]

Teşekkür ederim tiyatral , açıkçası şu B harfi ve altındaki nokta konusunu anlayabilmiş değilim , bir aksilik olmazsa yarın görüştüğümüzde bunu anlatmanı rica edeceğim.


Telkin konusunu bir bütün olarak düşünüyorum. İşin içine iyimser düşünce + imajinasyon yani zihinde canlandırma gibi BEYNİN ÇEKİM YASASI ile alakalı herşeyi katıyorum ve bunun çalıştığını çok defa gözlemledim , gözlemleyenleri dinledim.


BEYNİN ÇEKİM YASASI = İnsana verilen bir özellik ve teknik bir açıklaması var ( yüzeysel de olsa )
Ve bunu kullanan bir kişinin hayatına çektiği şeyin ( ev , araba , kariyer vb.) cinlerle alakası olmadığını düşünüyorum.
Söylediğin tüm uyarılara katılıyorum yanlış anlaşılmasın


bu arada aklıma gelen örneği paylaşayım


İstanbulun Fethi öyle kolayca iki günde olmuyor ve uzunca mücadeleleri gerektiriyor.
Bir ara karşı taraftan tüfek sesleri geliyor ve Fatihin ordusu yere eğilip kendini korumak güdüsüyle saldırıyı kesiyor.
Bunu gören Fatih öne çıkıyor ve ordusunu şöyle motive ediyor '' Demire mi secde ediyorsunuz ! ''


Bunun gibi etkileyici sözler , metaforlar , zihnimizde canlandırdığımız imajinasyonlar insana verilmiş özel bir hediye (potansiyel) gibi geliyor bana ve bunu kullanMAMAK demek Fatihin İstanbulun fetihi için topsuz tüfeksiz saldırması demek öyle düşünüyorum.


Tabii yukarda sen kullanmayalım demiyorsun o kısmı anladım , kullanılacaksa önce ilim şart diyorsun
Peki tekrar teşekkür ettim sabrın için ve paylaşımların için

[plutomania]

[quote='tiyatral_gitarist' pid='155104' dateline='1316369221']

Alıntı:Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir...

İşte Platonun mağarasında ki zincirlerinden kurtulan biri , nihayet forumda da olsa rastladım. Seni zinciri farkedenin dışındakiler anlayamaz nasiplerinde yoksa.Umarım mağaradan çıkmak da nasibinde vardır.

[plutomania]

Akıl denen turnusol kağıdınına sahip olmayanlar veya hakkıyla kullanmayanların anlaması güç bazı şeyleri mesela A. H. nin sünnetuulah açıklamalarını ve diğerlerini. Bazıları hala sakallı cüppeli şeyh, evliya araya dursun, gözümüzün önünde tamamen ulaşılabilir bir A.H. gerçeği var ki büyük nimet çağımz insanı için. Ama kilitli beyinler idrak edemiyor, kör gözler elmasın değerini bilmiyor. Buda yine sistem gereği tabii. Allahın velisi Allahın örtüsü altında gizleniyor. Eski bilgiye şartlanmış beyinlerde YENİLEYİCİ ( dini terminolojiyle müceddit) işlevsiz kalıyor.

[tiyatral_gitarist]

Alıntı:BEYNİN ÇEKİM YASASI = İnsana verilen bir özellik ve teknik bir açıklaması var ( yüzeysel de olsa )
Ve bunu kullanan bir kişinin hayatına çektiği şeyin ( ev , araba , kariyer vb.) cinlerle alakası olmadığını düşünüyorum.
.

Dün konuştuk ama belki burada da görmek isteyen olabilir diye yazıyorum.
Çekmek istediğin şeyin ne olacağını cinlerin telkini yoluyla istiyorsun demek istemiştim. İstekler fikir ve bu fikirlerin oluşturduğu düşünce yollu olduğu için ; cin dediğimiz varlıklar bu fikir alanına direkt ve tamamen hakimdir.

"-Aklıma geldi" dediğimiz şeylerin çok çok çok büyük çoğunluğu hep cinlerin irritesidir.
Beynimizi ne kadar korursak o kadar cinlerin telkininden kurtuluruz. Ve o kadar bizim ASIL , şartlanmasız ve insanın "hakikatine" gerçekten yakışacak istekler ortaya çıkar. Vs vs

Alıntı:Teşekkür ederim tiyatral , açıkçası şu B harfi ve altındaki nokta konusunu anlayabilmiş değilim , bir aksilik olmazsa yarın görüştüğümüzde bunu anlatmanı rica edeceğim.

Burada birşeyler daha yazıyor.

http://www.bsirri.com/yazilar/BsirriNedir.php

Alıntı:İşte Platonun mağarasında ki zincirlerinden kurtulan biri , nihayet forumda da olsa rastladım. Seni zinciri farkedenin dışındakiler anlayamaz nasiplerinde yoksa.Umarım mağaradan çıkmak da nasibinde vardır.

Estagfurullah. Dediğiniz gibi herkes ancak fıtratını yaşar.

[tiyatral_gitarist]

Alıntı:Tiyatral'im, öncelikle bilgilerine tşk ederim, zikir diye birşey bana hep huuu çekenleri çağrıştırıyordu, sen ki bize dayatmadan ortaya atıp "hazır olan alır" misali yapman hoşuma gidiyor. Beni yargılamıyor, bana dayatmıyor, zorlamıyorsun, bir jüpi daha ne ister (tut elimden) 2 gündür bunu düşünüyorum, zikir Allah'ın adlarını saymak ise nasıl olur WC de anarım ben onu diye kemiriyorum kendimi? Ve en başta değindiğim üzere zikir'in hurafe bildiğim harici başka anlamı olduğunu (tam anlamadım, takipteyim) ilk senden duyuyorum. Telkin, secret belki zaten dinimizde varolanın alafrangalaştırılmış hali. Ben anladığım dillerde telkin geçiyorum yolda kendime, hem de yürürken çirkinlikleri görmemek için genelde dua ederek işe yola koyuluyorum. Şarkı mırıldanmaktan iyidir diyorum...
Böylelikle dikkatimi kimseye otobüste vermeyip oturduğum yerde çirkin, kötü olaylardan uzak tutuyorum kendimi. Dua edene kadar zikir mi et diyorsun? Tiyatral'im gönlümdekini bilirsin, tşk ederim...

Sevgili ablacım öncelikle senden , bu msjı bu kadar geç yazdığım için çok özur dilerim, affet ..
Araya birsürü mevzu girdi, bunu ancak yazabiliyorum...

Alıntı:"zikir diye birşey bana hep huuu çekenleri çağrıştırıyordu,"

Yıldırıma yazdığım msjlarıda okuduysan şunu dedim ablacım : Bize öğretilenler hep ondan bundan duyduğumuz , tv nin bize dayattıklarıdır. Neyi öğrenmemizi istedilerse bizde onları öğrendik. Daha 7 yaşında aldılar seni ve "EĞİTTİLER"...
ZAN etmemizi istedikleri tanrılarını aşıladılar bize. "Müslümanlık" ismiylede İSLAMın hakikatini örttüler. Vs vs vs

O yüzden olaylara sağlıklı bakabilmek için tüm önyargılarımızı kapının dışında bırakmalı ve yalın halde bakmaya çalışmalıyız ablacım...

Alıntı:2 gündür bunu düşünüyorum, zikir Allah'ın adlarını saymak ise nasıl olur WC de anarım ben onu diye kemiriyorum kendimi? Ve en başta değindiğim üzere zikir'in hurafe bildiğim harici başka anlamı olduğunu (tam anlamadım, takipteyim) ilk senden duyuyorum.

Canım ablacım öncelikle şunu bilmeliyiz ki "allah" bir tanrı değildir. O yüzden şimdiye kadar kafamızda yarattığımız ve tanrıya atfettiğimiz tüm şartlanmaları silmeliyiz.
ŞÖyle düşünelim :

Bizim WC dediğimiz , pis diye tanımladığımız ve tanrımıza layık görmediğimiz ortamın allah indinde hiçbir önemi yoktur. Birşey ifade etmez ! O tuvaleti yaratan da O değil midir ?

"-Vay bana saygısızlık yaptı.."

Böyle , bir egosu olan duygusal bir tanrı diye birşey söz konusu değildir ! Biz yaptıklarımızla allah ismiyle işaret edilene ne bir zerre birşey verebilir ne de ondan zerre birşey eksiltebiliriz...
Bizim tüm yaptıklarımız yanlız ve yanlızca KENDİmizedir. !
İbadetide tanrımıza tapınmak, onun gönlünü hoş etmek için değil ; Allah a ermek için yaparız, diyebiliriz ...

.............
.........
.....

ŞÖyle laflar söylüyor İLAHÇIlarımız...

-Allah ın senin yaptığın ibadete ihtiyacı yok.

(Eyvallah, güzel , çok doğru bir laf söyledin) Ya devamı ?

- O senin takvanı sınıyor !

Vay anasını ! Hadi ya ..
İbadetime muhtaç değil ama SINAMAYA MUHTAÇ bir tanrı modeli... Çelişkiye bak... !
TESTER TANRI

Daha merkür düzeyinde işleyen bir zeka yetisine bile sahip olamayan , bilinç düzeyi cinlerden aşşağı bir tanrı... ! Herkes tanrısını kendisi gibi ZANnediyor maalesef...


Sonra birde KADER mevzusunu , bu mantık üzerine yapıştırmaya - yamamaya - sıvamaya çalışıyorlar... Olmuyor tabi doğal olarak.

Zanlarındaki tanrıları ile , EKBER olan ALLAH a "KÜFR" ediyorlar...

Neyse bu konuyu uzatmaya gerek yok...

"Zeki insan ateist olur. Akıllı insan Allah a iman eder" diye bir laf var.


............
.........
.....

Dediğim gibi ablacım senin tuvalette yada bir gece klubunde sarhoşken yada her nerede olursan ol zikir çekmende hiçbir sakınca yoktur. !

Ve tamda aksine ; Nice kişiler meyhanede rakı sofrasında başladıkları zikir sayesinde tüm herşeyi bırakıp hacca gitmişler ve 5 vakit namaza başlamışlardır...

Ve tüm bunların üstüne wc de zikir ile ilgili şunu söylemek lazım aslında.. Bu tarz wc gibi insan pisliğinin olduğu yerler cinlerin en sevdiği mekanlardır. ! İşte o yüzden asıl buralarda kesmemek lazım zikri - ki korunmayı devam ettirebilelim...
Mesela o yüzden böyle yerlere "-Sağ ayağınızla girin" vs gibi şeyler söylenir.

Buralarda korunmasız olmak demek ; düşman sahasına girerken kalkanınızı indirmek demektir.

İnsanların aklına düşünceler hep tuvalette gelir , NEDENSE ?! Düşünmek için bu mekanları seçeriz...
Fikir bombardımanı... !

Alıntı:Telkin, secret belki zaten dinimizde varolanın alafrangalaştırılmış hali. Ben anladığım dillerde telkin geçiyorum yolda kendime, hem de yürürken çirkinlikleri görmemek için genelde dua ederek işe yola koyuluyorum. Şarkı mırıldanmaktan iyidir diyorum... Böylelikle dikkatimi kimseye otobüste vermeyip oturduğum yerde çirkin, kötü olaylardan uzak tutuyorum kendimi. Dua edene kadar zikir mi et diyorsun? Tiyatral'im gönlümdekini bilirsin, tşk ederim...

"Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var ..."

(Furkan-77)



Yani , "Duan olmasa rabbiN seni ne yapsın, sen ne işe yararsın... " diyor ablacım...


Şimdi ablacım. "Zikir" , "Dua" ve "Telkin" nedir bunları belirtmek ve işlevlerini açıklamak lazım... Hepside ayrı şeyler ve birbirinin yerini tutmaz. Farklı işlevleri var...



Telkin dediğimizi heran yapmaktayız zaten ablacım. Korktuğumuzda, üzüldüğümüzde, endişelendiğimizde vs; bunların yersiz duygular olduğunu , bir anlamı olmadığını, anlamsız- mantıksız olduğunu söyleriz kendi kendimize vs gibi...

Ya da herşeyin daha kolay olacağını , başaracağımızı vs telkin ederiz. Yani kafamızdaki sesler devam ettiği sürece devam eden bir sistem. Bu konuda bilgiler açık zaten, bunu uzatmaya gerek yok sanırım.

Dua ise yöneliş demektir. Kelime manası itibariyle de böyledir.


Allah sonsuz yaratmasını bizimle yapar... Biz dileriz , o yaratır. Ama aslında dileyende kendisidir... Halife demek allahın "ALET"idir...


"Duan olmasa rabbiN seni ne yapsın" demek şu demektir...

Yani sen dilemesen , ben de yaratmasam... Sen niye varsın !
YÖNEL - ki SENİNLE "SEN"i ... TÜM dünyaNI yaratayım... !


Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim! Muhakkak ki kibirleri yüzünden ibadet etmeyenler, boyunları bükük olarak cehenneme gireceklerdir."

(Mümin - 60)

İcabet kesindir.


Her işinde duanı eksik etme ablacım. Yani YÖNEL ...


........
.....
...

Şimdi peki zikir nedir ? Önceki yazılarımda az çok anlatmaya çalıştım bunu. Sanırım tekrar yazmaya gerek yok ablacım. Peki dua ile bağlantısı nedir ?

Dualarımızın gücü ancak beyinlerimiz yani bilincimizin - şuurlarımızın gücü ile orantılı olduğu için ; biz ne kadar güçlü bir beyne sahip olursak ve kendimizi ne kadar tanırsak o kadar çok dualarımız gerçekleşir allahın izniyle...

Onun için gün içinde ne kadar çok vaktini zikre ayırabiliyorsak o kadar ayırmalıyız ablacım. Ne kadar yapsak o kadar iyi. Ne kadar yaparsak o kadar FARKINDA , o kadar GÜÇLÜ oluruz.
Gözümüzdeki sisler dağılmaya başlar ve o kadar çok UYANIRIZ. Ve duamızıda , telkinimizide ona göre bilinçli yaparız.

Yani ablacım dediğin gibi , şarkı mırıldanana kadar zikret , dua et... En doğrusunu söyledin gerçekten

Zikr : Anmak, hatırlamak demektir... KENDİni unutmadığın sürece GÜVENDESİN demektir... ;)

(09-15-2011 03:00 AM)marskovası Yazılan:  Yine tek cinse yönelik, erkeğin dilinde "futbol" ile örnek vermek, Ofsayt' anlatmak gibi olmuş biraz da kadına yönelik olsa imiş

Asiye , cinsiyeti itibariyle DİŞİ idi ablacım ,unutmayalım. Hemde asi olduğu kişide kocası olan firavun idi.

Alıntı:ZENCİ Bilal simsiyah formasının altındakini farkedince aslında sorunun efendisinde değil, kendisinin forma şartlanmasında olduğunu idrak eder... ! Ve firavuna "Asiye" olur...

[marskovası]

Tşk ederim tiyatralim, ama benden sana bir öğüt bir dahaki sefere, bir akrep sana soru yönelttiğinde ilk onu cevapla, sev sevme, akrep kibrinden ötürü değil daha ziyade, akrep zaten hep karamsar, olası en kötüyü kuran senaryolar yazan, sana az kızmadım değil yani "işte 40 yılın başı dine soyun bu da seni savsaklasın, bunun da dinini gördük" gibilerden. Ne güzel olurdu biliyor musun duydun mu tiyatralim hiç? Başka din mensuplarında rastladım, bunlar haftanın (gençler hehh) bir günü birinde toplanıyorlar, her neyse adamları rahip, papaz, haham da var aralarında, hepsi normal giyinmiş, kekler yapılmış, çay partisi gibi; önce hoşsohbet sonra kitaplarından bir sayfayı açıyorlar herhangi bir sayfa, bir hikaye (bizde fıtrat mı deniyor? ibret verici öyküler) ve bunu hep beraber yoruyorlar, çok güzeldi, sonuçta yorumlanan hikaye bizim de kitabımızda var, onlarda kişilerin adı abraham ise biliyordum ibrahim i kastediyor mesela. Biz şimdi hepimiz yakın otursaydık, epey bir beyinlerimizi boca etseydik astro açılar vs ile sonra kek pişmiş, çay demlenmiş olsaydı sonra biz bir sayfa açsaydık sen biz bir olup "hımmm hımmm"lasaydık

[tiyatral_gitarist]

Vallahi ablacım tekrar . Sanırım vesile olabileceğim bir şey için hakkımı kaybetmiş oldum.
Ama bikaç hafta önceki özel msjımdada belirttiğim gibi kapsamlı bir cvp yazmak istediğimi söylemiştim. Görünüşte sanki yıldırım abinin msjlarına cvp vermiş olarak gözüksemde , sizinde sorduğunuz aynı şey (zikir,telkin) üzerine olduğu için öncelikle bu konu hakkındaki fikirlerimi açıklığa kavuşturmam gerekiyordu.
Yani artık zikir, telkin , dua nedir bunlar açıklığa kavuşmuş oldu biraz. Yani dediğim gibi kendimce kapsamlı bişiler yazmış oldum.
Yani o msjlarım da sizeydi ablacım ama tabi isminizi zikretmem gerekiyordu belkide. Ama bu da bana yapmacık geliyor. Yani böyle bir hitap sanki resmi bir durum varmışta politik davranmam gerekiyormuş gibi.

Ama tabi haklısınız , sizinde yaratılışınız böyle ise kırılmanız doğaldır. Ama inanın ben sizi savsaklamadım. Yapımda böyle bir huy yok

Ben tekrar . Umarım telafi edebilirim...

Alıntı:(bizde fıtrat mı deniyor? ibret verici öyküler)

"Kıssa" diyorlar ablacım bunlara. Fıtrat sizin yaratılış programınız yani doğum haritanız denilebilir

Alıntı:Biz şimdi hepimiz yakın otursaydık, epey bir beyinlerimizi boca etseydik astro açılar vs ile sonra kek pişmiş, çay demlenmiş olsaydı sonra biz bir sayfa açsaydık sen biz bir olup "hımmm hımmm"lasaydık

Nerde oturuyorsunuz bilmiyorum ablacım ama forumda da paylaşıldı , önümüzdeki pztsi istanbuldayız allah nasip ederse... Buyrun demleyelim çayımızı..

[marskovası]

(09-20-2011 10:19 PM)tiyatral_gitarist Yazılan:  Nerde oturuyorsunuz bilmiyorum ablacım ama forumda da paylaşıldı , önümüzdeki pztsi istanbuldayız allah nasip ederse... Buyrun demleyelim çayımızı..

Üzme tatlı canını tatlım, dedim ya sonradan yazdın işte Sen özel incelenmelisin, öyle tek gün dakikalar yetmez

[marskovası]

Tiyatral'im bir şey diyeceğim, tarafsız cevaplarsın sen zaten Ben Allah'ın kırıntılarını en çok insanda görerek yönelebiliyorum. Kulu hata yapıyorsa o başörtünün altından ben uzaklaşıyorum dinden (Allah'ın kendinden değil), yok kulu açıktır ama bir güzel huyu vardır, mesela hak yemez, dürüstlük, bir şeyde de olsa çok iyidir. Bu kötü bir özellik mi kuluna göre dine yakınlaşıp yine dinden uzaklaşmak?

[tiyatral_gitarist]

Alıntı:Bu kötü bir özellik mi kuluna göre dine yakınlaşıp yine dinden uzaklaşmak?

Kötü özellik demeyelim ablacım. Eksik bilgiden kaynaklı bir bakış açısı diyelim bence daha uygun olur...

...

Ablacım hani bir laf vardır çokça duymuşsundur : "Kul ile allah arasına kimse giremez" diye...

Burdaki , bu cümlenin sonundaki "giremez" kelimesi şu demek değildir : "Girmemesi gerekir"

"Giremez" demek şu demek : "Ne yaparsa yapsın , ister assın ister kessin ne yaparsa yapsın böyle bir şey mümkün değildir. DOğa kurallarına aykırı" demektir...

Hani bir laf varya : "Bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla..." diye..

İslamda "Din adamı" diye bir kavram yoktur ! Bunlar sonradan türemiştir... Kimse de dini temsil edemez ablacım bunu iyi anlamamız lazım.

Herkes ne anlıyorsa onu yaşar ve sonucuna da katlanır. Daha iyi anlamak ister yada istemez yine kendi bilir. Kimse kimseyi zorlayamaz. Kimse kimseye şunu yapacaksın ,bunu yapmayacaksın diyemez.
Sadece kendisine sorulursa , "BENCE bu böyledir" der. "Doğrusunu allah bilir" der.

Kimse ne başını örttü diye müslüman olur nede başını açtı diye kafir... Kimsenin kimsenin imanını bilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Ki bu zaten kimseyide ilgilendirmez ... Bilsekte ne olacak ki zaten !

İşin ne şekil ile ne de kişilik ile bir alakası vardır.

Ayrıca kişi diyelim ki çok "fedakar" yada çok "İYİ"... Kendimi istedi yoksa o bir bir hayli neptünyen bir kişi mi...
Yada o "KÖTÜ" olan kişi , devamlı olarak "ben kötü olayım" mı diyor yoksa haritasındaki bir takım şeylere mi yenik düşüyor.
HEr birimi kendi içinde değerlendirmemiz lazım ablacım. O kişi öyle ... ama niye öyle acaba...? Pek çok kişide bize gıcık oluyordur ama biz de böyleyiz , yapacak bişi yok değil mi...

Herkes birşeyler yaşıyor , bir şeylerle karşılaşıyor ve kaderi gereği O AN İÇİN öyle davranıyor. Hoşgörmekten başka çare yok...
İstersek muhatap olmayız ve ortamı terk ederiz. Ama değiştiremeyiz. Değişmeyi , değişebileceğini kişi ancak kendi farkebilir... ederse !



Bunu yazarak yine iyice bir ahkam kestikten sonra konuya bağlarsak

Bizi sadece KENDİMİZ ilgilendiririz ablacım. Değiştirebileceğimiz ,dönüştürebileceğimiz , üzerinde herhangi bir işlem uygulayabileceğimiz... yani kısacası HÜKMEDEBİLECEĞİMİZ tek yer sadece ve sadece yine KENDİMİZiz...

Kimseyi değiştiremeyiz. Yargılamanın da bu yüzden hiçbir anlamı yoktur.

Artı..

Biz nasıl davranacağımızı , nasıl düşüneceğimizi neden başkasına göre belirleyelim ki Onlar bize göre belirlesin değil mi ablacım...

Sonuç olarak bize birisi iyide davransa kötüde davransa , onun bu davranışı sadece kendini bağlar. Biz onlara göre hareket edersek bunun bir sonu yok ki ablacım.. Dünyada 7 milyar insan var. Hangi birine göre kendimizi , bakışımızı şekillendireceğiz ki

O yüzden biz sadece kendi yaptığımıza bakmaya çalışalım , derim ben...