Değerlendir:
  • 12 Oy - 2.83 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

URI GELLER
Yazar Mesaj
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #1
URI GELLER
Uri Geller Mucizesi 20.Mayıs.2008 / 06:30:03

Star televizyonunda Sinan Çetin’in yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptığı
Fenomen programı başladı. Dünyaca ünlü mentalist Uri Geller jüri üyesi olarak katıldığı programda insanları hayrete düşüren yeteneklerini sergiliyor. İsrailli Uri Geller, çatal ve kaşıkları bükmesiyle tüm dünyaca tanınmış. Ama onun asıl gücü, harita üzerinde sezgisiyle bulduğu maden ve petrol yatakları.



60´lı yıllardan sonra dünyanın tanıdığı İsrailli Uri Geller, psişik yetenekleriyle tanındı, metalleri büküyor, küçük objeleri düşünce gücüyle hareket ettirebiliyordu.

Sonraki yıllarda Geller, toprak altı kaynaklarını sezgiyle bulma olayına yöneldi ve bu alanda da oldukça başarılı oldu.

Fenomen programında da evlerde ki çatal kaşıkları büküyor,stüdyoda ve evlerde düşünce gücü ile masaları hareket ettiriyor, kaldırılamayacak ağırlıktaki kişileri insanlara kaldırtıyor.



Bildiğiniz gibi böyle gösterilerin arkasında her zaman bir illüzyon ve aldatmaca aranır .

Zaten Uri Geller’in yaşamı boyunca yaptığı gösterilerin dahice bir sahne oyunu olduğunu iddia edenler olmuş ancak bu konuyu hiçbir zaman ispat edememişlerdir.



Kişinin bu konuda ki yeteneklerinin gerçekliğini sınamak için en uygun yöntem astrolojik haritasında ki göstergeleri gözden geçirmek olsa gerek.

Bu nedenle Uri Geller’in astrolojik haritasını inceledim.Ve gerçekten psişik yetenekleri, telepati ve derin düşünce gücü, sezgileri ve duru görü yeteneği, horoskopta açık olarak görülebiliyor.



Uri Geller 20 Aralık 1946 günü Telaviv’de saat 02:00 de doğmuş.



Haritada 27*54’ Terazi burcu yükseliyor.

Kişinin hayattaki öncelikli amacı, istediklerinizi yapabilmek ve hareket özgürlüğü kazanmak.Bunu çekicilikle, popülerlikle, dostlukla ve diplomatça tavırlarla yapmayı tercih etmekte.



Asc yöneticisi Venüs 1.ci evde zararlı olduğu Akrep burcunda yerleşmiş,ancak kendi üçlüsündeki yerleşimi zayıflığını azaltmış. Amaçlarını kendi çabaları ve hareketleri sonucunda gerçekleştirecektir. Genel yapısı ve karakteri, amaçlarına ulaşma becerisine katkıda bulunuyor. Diğer insanların gözünde nasıl göründüğüne çok dikkat edecektir

Akrep burcunda yerleşmiş Venüs gizemli bir mıknatıs gücüne sahiptir, bu insanın büyüleyici bir gücü vardır. Venüs 8.ci evin de (okült bilimler,metafizik,psikoloji, terapi, sırlar, cinsellik) yöneticisidir.

Haritada en dikkat çeken yerleşim 1.ci ve 2.ci evde ki gezegen birikimi ve sıralanışı.

ASC de Terazi burcu olmasına rağmen Terazi burcu 1.ci evin sadece üç derecesini kapsıyor.1.ci evin diğer kısmında Akrep burcu yerleşmiş ve 2.ci evi de Akrep yönetiyor.

1.ci evde Akrep burcunda, Kiron, Jüpiter, Ay ve Venüs yerleşmiş.

Akrep’in yönettiği 2.ci evde Yay burcunda Şans noktası, Merkür, Güney Ay düğümü ve Güneş var. (Güneş 3.cü ev çizgisinde)

Mars’ta 3.cü ev girişinde yüceldiği Oğlak burcunda yerleşmiş.



1.ci evdeki Akrep burcu Uri’nin fiziksel görünüşünde de etkili. Yükselen Terazi burcu olmasına rağmen güzel değil ama hoş bir çekiciliğe sahip. Keskin ve derin bakışları Akrep’in (1.ci evdeki) çok belirgin özelliğini gösteriyor.



Akrep burcu gizemli konulara meraklı, sezgileri çok güçlü, her konuya derinlemesine giren,tutkuları olan, dedektif, konsantrasyonu çok yüksek bir burçtur. Ayrıca astroloji de 8.ci evin doğal yöneticisidir.

8.ci ev ölüm ve sonrası, metafizik, okült, derin dönüşümler, psikoloji, terapi, sırlar, örtülü ve derin olan herşey, cinsel yaşamla ilgilidir.

Ezoterik astrolojide 8.ci ev astral alanla ilişkilerimizi gösterir.

8.ci ev bir su evi olduğundan psişik enerjileri ve okült deneyimleri, görünmeyen ve bilinmeyene ilgimizi gösterir.



1.ci evde ki Akrep burcu Uri Geller’e sezgi, derin düşünce ve konsantrasyon yeteneğini çok yüksek düzeyde vermiş.



Duygularla zekayı çok güzel birleştiren ve kullanabilen Akrep burcunda yerleşmiş gezegenlerinin durumuna bakarsak:



ASC yöneticisi Venüs Akrep’te zararlı ama kendi üçlüsünde yerleşmiş.

Aynı zamanda 5.ci ev (yaratıcılık,eğlence v.s) ve 8.ci (metafizik,okült bilimler v.s) evi yönetiyor. Akrep’teki Venüs seçtiği alanda konsantre ve dikkatlidir, yaptığı işe tutkuyla bağlanır,derin sezgileriyle karşısındaki insanın düşüncelerini okuyabilir.



Duygulardan sorumlu Ay’da 1.ci evde Akrep’te yerleşmiş.Bu bir gece haritası olduğundan Ay yerleşimi çok önemlidir. Ay Akrep’te düşük durumda ama kendi üçlüsünde yerleşmiş. 8.ci ev (psişik yetenekler v.s ) ve Tanrı’nın evi 9.cu ev’i yönetiyor. 9.cu evde Yengeç intercept yerleşimde (Ruhsal konular,dinsel ve bilimsel konular, seyahatler,yabancı ülkeler, öngörümler,rüyalar evi)

Akrep’in güç isteği,kontrol merakı,derinlemesine inceleyip keşfetme özelliği Ay’ın duyguları ile karşılaşınca gizli örtülü olan her şeyi keşfetmek ve ruhun derinliklerini araştırmak için içgüdüsel bir istek taşır. Ruhsal gücünü tedavi amacıyla kullanabilir.

ASC yöneticisi Venüs ile Ay partil açı ile kavuşumda. Ve Jüpiter terminde yerleşmişler.



Jüpiter 1.ci evde Akrep’te peregrin yerleşimde,Venüs ve Ay’la kavuşum yapmış.

Akrep’teki şans ve zenginlik gezegeni Jüpiter içsel bir cesaret ve dayanıklılık veriyor.

İnsanları kendine çeken bir manyetizması var, telkin gücüne duyduğu yüksek güven

başka insanlar üzerinde faydalı etkiler ve sonuçlar yaratıyor. Ökült alanlara çekim duyuyor. İdeali, çekicilik ve güç sahibi olmaktır.



Üç iyicil gezegen Venüs,Ay ve Jüpiter’in 1.ci evde ki kavuşumu, iyimser,hassas, hoşgörülü, sempatik,duygulu, mutlu, dürüst bir kişilik oluşturmuş. Bu kavuşumun Akrep burcunda olması, Uri Geller’in derin sezgilerini ,duygularını, derin düşünce yeteneğini,konsantrasyon gücünü çok fazla arttırmış. Güçlü bir karizma sahibi yapmış. Çok kuvvetli iyileştirme ve şifa verici güçlere sahip olmuş. Çok iyi konsantre olarak düşüncelerini istediği gibi kullanabiliyor.



Akrep’in yönettiği 2.ci evde Yay burcunda Şans noktası, Merkür, Güney Ay düğümü ve Güneş bulunuyor.

Akıl, mantık ve zihinsel faaliyetlerden (düşünce) sorumlu Merkür Yay burcunda zararlı yerleşimde, Güney Ay düğümü ve Şans noktası ile kavuşumda



Güney Ay düğümü geçmiş karmamızı ve ruhun geçmişteki durumunu gösterir. Birleştiği gezegenlerin gücünü azaltır.. Ancak burada Güney Ay düğümü yüceldiği Yay burcunda ruhun gelişiminin iyi olduğunu gösteriyor ve rasyonel aklı temsil eden Merkür’ün rasyonel gücünü zayıflatıp ruhsallığını arttırıyor, ruhsal gelişimi sağlıyor.



2.ci evde Yay burcunda yerleşmiş Şans noktası maddi kazanımlar üzerine yoğunlaşan bir hayat bakışı veriyor. Şans noktasının,Merkür ve GAD ile kavuşumu, 10.cu evdeki Satürn ve Pluto ile üçgen açısı, düşünce ve ruhsal yeteneklerle meslekten gelen kazancı gösteriyor.



Üçünün de dispozitörü Jüpiter 1.ci evde Akrep’te yerleşmiş,Ay ve Venüs’le kavuşumda. Venüs,Ay,Merkür ve Satürn Jüpiter terminde yerleşmiş.



Bu yerleşimlerle Uri Geller’in, aklı, ruhu, bedeni ve duyguları birbiriyle öyle bir bütünlük sağlamış ki kişiyi son derece dayanıklı, iyi huylu, iyi ruhlu,sağlam bedenli ve her şeyi görebilen yüksek bir ruh ve düşünce gücüne sahip yapmış.

Öyle ki kendisi izin vermediği sürece etrafında ki kimsenin ulaşamayacağı adeta çelikten bir aura (canlıların bedeninden yayıldığı varsayılan ışınım) oluşturmuş. . Kaşık çatalları bükme gücünü, eşyaları hareket ettirmesini bu güçlü yerleşimler açık olarak gösteriyor..



Merkür ,Şans noktası ve Güney Ay düğümü, 12.ci evde ki Neptün ile Altmışlık, 10.cu evdeki Satürn ve Pluto ile üçgen açıda.



Merkür Yay burcunda kişiye olağanüstü espri yeteneği ve sahne şovu veriyor.

Uri Geller gerçekten sahnede adeta stand-up yapıyor.



Uri Geller’in metalleri büküp,maden ve petrol yataklarını sezgi yoluyla bulma olayını inceleyelim.



Satürn ASC yücelme yöneticisi ve Almuteni olarak 10..cu evde (meslek,kariyer,toplumdaki itibar v.s) zararlı olduğu Aslan burcunda, kendi üçlüsünde yerleşmiş.Geri hareketli. Jüpiter terminde duruyor. Aynı zamanda 3.cü evi (iletişim, kendini ifade v.s)( intercept Oğlak burcu) ve 4.cü evi yönetiyor. (aile,madenler,petrol yatakları v.s).

Satürn’ün yanında modern astrolojide Akrep burcunu yöneten yeraltını,petrol yataklarını temsil eden Pluto ile beraber yerleşmiş.( aynı zamanda 8.ci ev doğal yöneticisi) (Güçlü olduğu Aslan burcunda )

Pluto’nun, kişinin doğaüstü eğilimlerini nasıl gösterebileceğini,zihni ile iradesinin duyarlı bölümlerini nasıl kullanacağını ev yerleşimiyle görebiliriz.

10.cu evde Pluto, Medyum,falcı,illizyonist,kahin,büyücülüğe yatkın,geleceği görme, şifacı ve doğaüstü bilimlerle ilgili, ileriyi gören bir insan yaratır.

Satürn ve Pluto, 2.ci evdeki Güney Ay düğümü, Merkür ve Şans noktası ile üçgen açıda, Neptün ve Kuzey Ay düğümü ile altmışlık açıda. Uri’nin madenleri sezgi ve düşünce gücü ile nasıl büktüğünü, petrol yataklarını nasıl tespit ettiğini bu yerleşim de gayet açık olarak açıklıyor.ve bu olay toplumun gözü önünde yapılıyor ve bu konudan da maddi gelir sağlıyor

Satürn 10.cu evde kariyerde iniş çıkışlar verebiliyor. Uri Geller’de yaşamının bazı dönemlerinde geri çekilip inziva dönemleri yaşamış, sonra tekrar yükselişine devam etmiş.



Akrep’te güçlü olan Uranüs 8.ci evde İkizler burcunda Kuzey Ay düğümü ile kavuşumda. Uranüs İkizler burcunda çok iyi çalışıyor, 8.ci evde de güçlü olduğundan sırlarla ilgilenen, doğaüstü bilim ve olaylarla, telepati, ölümden sonra yaşam ile ilgili konularla ilgilenen yenilikler,yaratıcı fikirler ve davranışlar üretecek orijinal ve enteresan bir kişilik oluşturuyor ve çağının çok ilerisinde çalışan bir zekaya sahip bireyi gösteriyor.

Uranüs’ün açısız olması da her şeyde tek başına olduğunu,yeteneklerini tek başına sergilediğini gösteriyor.



Kuzey Ay düğümü de 8.ci evde yüceldiği İkizler burcunda yerleşmiş.KAD,gelecek yaşamdaki eylemlerimizi yerleştiği ev konuları ile gösterir. 8.ci evde ruhsallığa eğilim vermiş.

Uri Geller küçülen Ay fazında doğmuş.Doğumdan önceki Dolunay’da İkizler burcunda 8.ci evde Uranüs ile KAD arasındaki derecelerde olmuş. Bu da yaşamında ki eylemlerin 8.ci ev konularıyla ilgili olacağını belirtiyor.



Neptün 12.ci evde Terazi’de yerleşmiş.Neptün 12.ci evde düşünceli,sezgili,bilinçaltı iyi çalışan, ruhsal yetenekleri olan bireyi gösterir.Kişi dine, ruhsallığa, doğaüstü konulara ilgi duyar, kendini tanrıya adayabilir. mistik ve dinsel eğilimleri güçlü, durugörü,

medyumluk ve artistik yeteneği vardır.

Neptün,10.cu evde ki Satürn ve Pluto ile altmışlık, 2.ci evde ki Merkür ve GAD ile altmışlık,8.ci evdeki KAD ile üçgen açıda.



Neptün inançlar noktası ile de 12.ci evde kavuşumda.

Bu yerleşimlerde Uri Geller’in durugörü yeteneğini,konsantrasyonunu,

düşünce gücünün derinliğini ve saf bilinçlilik gücünü açık bir şekilde gösteriyor.



Güneş, 3.cü ev çizgisinde Yay burcunda ,3.cü ev girişinde yüceldiği Oğlak’ ta bulunan Mars’la kavuşumda. Güneş’le Mars kavuşumu, enerjisi çok güçlü ,cesur,tutkulu, mücadeleci, pes etmeyen, güçlü fiziksel becerileri olan, sportif bir bireyi gösterir.

Metotlu ve amaçlanmış bir biçimde prestij ve farkedilmenin peşinden gider.



Önemli arap noktalarının yerleşimlerine bakarsak:

Pars Hyleg, 5.ci ev sonunda 1* 02’ Koç’ta yerleşmiş. Dünyaya geliş sebebi yaratıcılığını kullanmak,ama bunu bir oyun ve eğlence şeklinde yapmak. (Tabii ki riskler alarak). Kendini gösterme,ifade etme ,hayal gücünü çalıştırma çok önem arzediyor.

Yönetici Mars’a ve yücelme yöneticisi Güneş’e kare açısı, kimseye boyun eğmeyen

otoriter, kendine yeten ve düşmanlıklara maruz kalan ama rahatlıkla bunları atlatabilen

bir insanı gösteriyor. Kendini ifade etmede sorunlar yaşayabiliyor.



Ruh noktası en şanslı ev 11.ci evde Başak burcunda yerleşmiş.Çok önemli yerleşimde.Toprak burcunda ki Ruh noktası kişinin ruhsal meselelerde pratik yarar peşinde olacağını gösteriyor.Yönetici Merkür, 2.ci evde Yay’ da yerleşmiş. Kişi eylemlerini maddi kazanımlarla gerçekleştirmek isteyecektir. Merkür noktaya göre 4.cü evde yerleşmiş. Kişi ruhsal konuları insanlarla 4.cü ev konularıyla iletişim kurarak gerçekleştirebilecek ve maddi kazanımlar sağlayacaktır. 4.cü ev konularında madenler,metaller ,petrol yatakları var.

Uri Geller’in metallerle ,maden ve petrol yatakları ile çalışmalarını bu da gayet güzel izah ediyor.

Şans noktası ve inançlar noktasını daha önce inceledik.



Arap noktalarından diğer bir önemli nokta Pars Vitae (yaşam noktası) 4.cü evde Kova burcunda yerleşmiş.Bu nokta yaşam uzunluğunu,yaşam kalitesini,vücudun durumunu, ruhun yaşama dayanma gücünü gösterir.

12.ci evde ki Neptün ve inançlar noktası ile 0* orbla üçgen açı yapıyor, yöneticisi

10.cu evde ki Satürn’le irtibatta.

Çok önemli olan bu yerleşimde,İnançlar noktası ve Neptün ile Pars Vitae’nin orta noktasında 2.ci evde ki Merkür,GAD ve Şans noktası yerleşmiş. Uri Geller’de nasıl bir ruh ve düşünce gücünün olduğunu, mutluluğunu,ruhsal konularla kazanç sağlama isteğini,bunu kariyerine taşımasını bu yerleşim gayet güzel gösteriyor.

Haritada,Sabit yıldızların yerleşimleri de insanı şaşırtıyor. Tanrı Uri Geller’e oldukça cömert davranmış

En şanslı sabit yıldızlardan Spica ve Arcturus 5* orb’la yükselenle birleşmiş --Spica ;başarı, parlama ve yetenekler veriyor,kişi yaptığı işe güzellik, uyum ve zeka katacaktır. --Arcturus; Zenginlik,itibar,büyük şöhret,sanatsal konularda,iş hayatında başarı veriyor. --Zuben el schemali; Venüs ve Ay ile 1.ci evde kavuşumda. Bu da olumlu bir yerleşim. Tinsel ve zihinsel güçleri her şeyin ötesine taşır. Şans getirir. İyi talih, hırs, itibar zenginlik verir. --Antares ; Horoskopta çok önemli görev üstlenmiş Merkür ile partil kavuşum yapmış.Kraliyet yıldızlarından Antares intikam hırsından uzak durulduğu sürece büyük başarı verebiliyor.Ve vermişte. Başarısında pozitif etkisi olmuş -- Betelgeuse ; Bu en çok şans getiren yıldızın Kuzey Ay Düğümü ile beraberliği az sorunlu başarıyı ve zenginliği getirmiş. --Bellatrix ; 8.ci evde Uranüs’le birleşmiş.Zorlu ve uzun bir mücadelenin ardından kazanılan başarı verir. Huzursuzda edebilir. --Capella’da Uranüs’le kavuşumda. İlişkili olduğu gezegene özgürce hareket etme yeteneği veriyor. İtibar, servet, halkın gözünde güvenilir bir kişi pozisyonu sağlıyor. Bu kavuşumda Uri Geller’in kendine özel duruşunu, orijinalliğini gösteriyor.

Geller’in bu paranormal yeteneğini ortaya koyduğu deneyler, önce Cambridge Üniversitesi uzmanları ve Dr. Andrija Puharich tarafından, daha sonra Londra'daki Birbeck Koleji Fizik Bölümü'nde, Prof. John Hasted, Prof. David Bohm ve Prof. John Taylor tarafından gerçekleştirilmiştir. **Uri Geller’in yeteneklerini en fazla incelemiş olan araştırmacı, nörolog ve tıbbi aygıtlar uzmanı olan Dr.Andrija Puharich’tir. Andrija Puharich incelemeleri sonunda Geller etkisi denilen bu güce ilişkin şu sonuçlara varmıştır -Bu güç madde ile etkileşir. -Bu güç zihin tarafından yönlendirilebilir ve değiştirilebilir -Bu güç kuantumla ilgilidir. -Bu güç zihne bilgi kaydedebilir.

Geller’in psişik yeteneğini göstermek üzere çeşitli ülkelerde çeşitli televizyon kanallarına çağrılması konunun popüler olmasını sağlamıştır

Yaşamda birçok insanın astrolojik haritalarında telepati, durugörü, 6.cı his ve düşünce yeteneği yerleşimleri mutlaka mevcut ve günlük yaşamda bunları deneyimlemekte mümkün ama bu kadar ileri noktalara ulaşılamıyor.

Uri Geller’in Horoskobunda bütün yerleşimler birbiriyle olumlu açılarla olumlu enerjiler üretiyor. Bu kadar başarılı olmasındaki tılsım burada. Kuşkucular, Geller´de kesin olarak kanıtlanan telepati, durugörü, kehanet ve psikokinezi yeteneklerine rastlanmış değil diyorlar. Ama Tanrı’nın kişiye verdiği bu gücün varlığını ancak astroloji haritaları ile açıklayabiliyoruz.

İnsanların ruhsal gelişim sonucunda yeryüzünde erişebilecekleri hal yani saf bilinçlilik hali (Nirvanaya ermek ) bu olmalı diye düşünüyorum, sizler ne dersiniz bilemiyorum.

Yaşamınızı her zaman olumlu düşüncelerle yönlendirmeniz dileğiyle.

Yazan: Sevgi Şentekin

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
05-21-2008 01:20 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #2
RE: URI GELLER
güzel ve yerinde bir paylaşım olmuş yezda , teşekkürler

analizi yapan astrolog arap noktalarını da yorumda kullanmış. uri gellerin yeteneklerinin kaynaklarından biri olarak arap noktalarının konumlarını göstermiş. beni tatmin etmesede arap noktalarıyla ilgilenen arkadaşlar açısından faydalı olabilir diye düşünüyorum.

05-21-2008 02:56 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
NinMeSarRa_ Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 664
Üyelik Tarihi: May 2008

Rep Puanı: 1

Mesaj: #3
RE: URI GELLER
Bunu daha önce astrozoomda da yazmıştım.Türkiyede üniversitelerde parapisikolojinin bir bilim dalı olarak okutulması için uğraş veren insanlardan biridir Sınır ötesi yayınlarının sahibi Ergun Candan.Kendisi bir zamanlar adı Radyo club olan radyo D'de bu ve benzeri konuları içeren programlar yapardı.Uri Geller'in yeteneği telekinezi'nin her insanın alıştırma yaparak bir nebze de olsa geliştirebileceği bir yetenek olduğunu söylemişti.Şöyle de bir deney yapmayı önermişti;su dolu bir kap alın ve ona konsantre olun.Daha sonra aklınızdan o suyu taşırdığınızı geçirin ya da o suyu hareket ettirmeye çalışın düşünce gücünüzle.

Tabii ki Konsantrasyon gücü deyince ilk aklıma gelen Merkürüne bakmak oldu.Merkürü güçlü konsantrasyon yeteneği veren Pluton ve Satürnle üçgen yapıyordu.Bunlara ilaveten daha önce nazar konusuyla da ilşkilendirildiği için düşünce gücüyle maddeleri hareket ettirmekten bahsedilince ilk aklım gelen burç doğal olarak akrep burcu oldu.Haritasında Akrebin güçlü olması beni hiç şaşırtmadı bu nedenle.

Makale yazarının kaynağı nedir bilmiyorum ama Uri Gellerin Asrotheme haritasında Akrep yükseliyor.

[Resim: 724GR546bPSp.png]

Nin.Me.Sar.Ra
05-24-2008 04:14 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #4
RE: URI GELLER
uri geller'in haritasında ki merküre bence yakından bakmakta fayda var çünkü sonuçta ''merkür yay burcunda zararlıydı hani ?'' şeklinde aklında soru işareti kalanlar olabilecektir.

* mars güçlü çalıştığı oğlak burcunda ve 3.evin başlangıç çizgisinde , hemde güneşle kavuşum yapıyor..

* temsili olarak 3.evi merkür yönetir ve ikizler burcuna has zihinsel beceriyi ifade eder. yani 3.evdeki güneş- mars kavuşumu müthiş bir zihinsel enerjiye işaret eder.

* uri geller'in haritasındaysa 3.evini satürn yönetiyor (3.ev oğlak) ve bu satürn merkürü 120 derecelik güzel açıyla besliyor (hemde 10.evden yani kariyer evinden)

* eğer ki şans noktası kavramının astrolojide önemli bir yeri varsa (emin olmamakla birlikte red etmeden önce araştırılması taraftarıyım) uri gellerin haritasında merkür-şans noktasıyla kavuşum yapıyor.. (cem yılmazın haritasında da bu merkür-şans noktası kavuşumu vardı diye hatırlıyorum)

şimdi bu olumlu potansiyelleri irdeledikten sonra diyebiliriz ki , merkür yay burcunda olmasına rağmen gellerin haritasında oldukça aktif görünüyor.

** ilave olarak yükselenin üzerinde ki şiron'un dikkat çekici olduğunu düşünüyorum.
ASC'ye yakın duran Şiron sahiplerinin mental ya da felsefik bazı özelliklerinin olup olmadığının yine incelenmesi lazım diye düşünüyorum.
eski üyelerimizden Plütonic yada son adıyla Astro-Log şiron-yükselen kavuşumuna sahipti ve kendinde tuhaf bazı özellikler olduğundan bahsediyordu ;)

05-24-2008 05:08 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #5
RE: URI GELLER
bazı insanlarda bu potansiyeller vardır ama hayata geçiremezler,Bu beyfendi bunu becerebilmiş ve birçok insanın hayranlığını kazanmış,seçilmiş insanmıdır nedir gülücük)

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
05-24-2008 11:51 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
sundancer Çevrimdışı
Katılımcı Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 50
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #6
Cvp: URI GELLER
bence uri gellerin haritasında ki en onemli olay 10.evdeki saturn-pluto kavusumu(kendimde var diye solemıyorumgülücük)pluto güç demek.saturnde dokundugu seyleri somutlastırır.yani saturn-pluto kavusumu uri gellere somut bir güç vermiş üstelik 10.evde oldugundan bu ozelliği halk tarafından gorunecek demektir.yani 10.evi burda gercek dunyaya açılan bir kapı gibi düşünebiliriz.bu somut güç burdan dısarı cıkmış olmalı

haritam
08-18-2008 01:14 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Uranos Çevrimdışı
Katılımcı Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 47
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #7
RE: URI GELLER
Ben bu adamın sahtekar olduğunu pek çok yerden duydum. Hatta kanıtlanmış. O yüzden yorumsuz kalıyorum doğum haritası analizine...
08-19-2008 12:50 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
sundancer Çevrimdışı
Katılımcı Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 50
Üyelik Tarihi: Aug 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #8
Cvp: URI GELLER
uri geller her programında sureklı konsantre olmaktan soz eder.yuksek bir konsantrasyon yetenegi oldugu haritasındaki pluto-saturn kavusumundan görülüyor.üstelik merkurde bu ikisine trine açı yapmıs.bence yeteneklerinin kaynagı kesinlikle bu...

haritam
08-19-2008 11:34 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
SoL@RÎ$ Çevrimdışı
Jupiter Vip
*****
Jupiter Vip
lt=
Mesajlar: 197
Üyelik Tarihi: Oct 2008

Rep Puanı: 2

Mesaj: #9
Cvp: URI GELLER
Belki yorumlarımızda yardımcı olur bize ışık tutar diye düşündüm

Hürriyet'ten Uri Geller Röportajı-Hayatı ve Fenomen'i Üzerine


Hayatımı bir Türk imam değiştirdi


Babam saat hastası. Bizim Adana’daki evde her boydan, her türden duvar saati var. Saat başı hepsi ötüyor. Bir de babamın denemesine rağmen yapamadığı bozuk saatler var, onlar da bir yerlerde duruyor.

Annem, bir gün, Alman kanallarından birinde Uri Geller’in programına denk geliyor, o sırada Uri Geller, "Evde çalışmayan saatlerinizi ekranın önüne getirin" diyor. Mami hepsini topluyor, televizyonun önüne diziyor. O da ne Uri Geller bir şeyler yapıyor, evdeki bütün çalışmayan saatler birden çalışmaya başlıyor! Annem hayretler içinde "Nasıl oldu bu şimdi!" diye, babam da şaşırıyor ama daha cool takıldığı için çaktırmıyor. Bana anlattığında, küçük bir yazı yazdım, "Ah ahhhh!" şimdi Uri Geller’le röportaj yapmak vardı diye. Tamamen laf olsun diye.



Bakar mısın kadere, bilmem kaç ay sonra adam karşımda. Almanya’da, Hollanda’da, Macaristan’da, Rusya’da ve ABD’de olay yaratan yarışma programını Sinan Çetin şimdi "Fenomen" adı altında Türkiye’ye getiriyor. Bundan böyle Uri Geller de her hafta İstanbul’da olacak. Size ilk intibamı söyleyeyim: İnsan, kaşıkların önce boynunun, sonra belinin büküldüğünü görünce küçük dilini yutuyor! "Allah Allah nasıl olur?" oluyorsun. Elini filan araya sokmak istiyorsun, elektrik akımı filan hissetmek için. Nitekim soktum, hiçbir şey hissedemedim. Ama acayip heyecanlandım. Sonra durduk yerde, ortada makul bir sebep yokken bana, "Anneniz nasıl?" demesin mi? Desin. Bir tuhaf oldum, şimdi bu da nereden çıktı diye. "Arar mısınız annenizle konuşmak istiyorum" dedi. Uri Geller’i kıracak halim yok ya, aradım. Mami inanamadı, dalga geçiyorum zannetti, gerçek olduğunu anlayınca mutluluktan öldü. Bir süre konuştular...

Sonra bana döndü, "O elindeki deftere bana göstermeden bir şekil çizsene" dedi ve arkasını döndü. "Tamam mı? Bitti mi?" diye sordu. "Tamam" deyince bir süre suratıma baktı ve "Çok tuhaf" dedi, "İnsanlar genellikle ev, ağaç, daire, üçgen, yıldız ya da kalp çizerler, sen soru işareti çizdin" dedi. O da elindeki kağıda benim çizdiğim soru işaretinin aynısını çizmişti. Gösterdi. Milimetrik olarak aynı ölçülerdeydi. Oturduğum sandalyeden düşecektim! Özel yetenekleri olduğu kesin. Siz de gözlerinizle göreceksiniz zaten. Çok çok acayip bir adam. Ben çok etkilendim. Sıra sizde...

1946’da Yahudi bir çocuk olarak doğmak nasıl bir şey?

- Benim için normal. Tel Aviv’de doğdum, etrafımdaki herkes zaten Yahudi’ydi ama annem ve babam için durum aynı değil. İkisi de, 2. Dünya Savaşı’nın vahşetini dibine kadar yaşamış. Bütün akrabaları Naziler tarafından öldürülüyor, onlar ise İsrail’e kaçmayı başarıyor.

Anneniz Avusturyalı, babanız Macar asıllıydı öyle değil mi?

- Evet. Annem Sigmund Freud ile kuzen oluyor. Berlin’de doğuyor, bir yaşındayken Macaristan’a geliyor, 19 yaşındayken de babamla Budapeşte’de evleniyor. 2. Dünya Savaşı sırasında malum sebeplerle terk etmek zorunda kalıyorlar orayı. İkisi farklı gemilere binip kaçıyor ve Filistin’de buluşuyorlar. Hayatta kalmaları bile mucize. Sonra Hayfa’ya yerleşiyorlar ve ben doğuyorum.

Savaş sona erince her şey yoluna giriyor ve sonunda mutlu aileye kavuşuyoruz. Öyle mi?

- Keşke öyle olsa. Çok fakirdik ama mesele o değildi. Babamın korkunç bir kusuru vardı.

Neymiş o?

- İnanılmaz çekici bir adamdı. Çok çok yakışıklıydı.

Bu bir kusur mu?

- Ne yazık ki öyle. Çünkü kendimi bildim bileli, kadınlar babamın peşindeydi. Onun da kadınlara karşı müthiş bir zaafı vardı. Bu da evde huzursuzluk demek. Babamla birlikteyken annemi hep üzgün gördüm. Sürekli aldatan bir adamla birlikte olmak bir kadın için çok ağır bir şey.

Hep mi aşıkları vardı?

- Evet. 7 yaşındaydım, babam beni Tel Aviv’in en meşhur kafelerinden birine götürdü. Saat 5 filan, tam çay saati, içeride bir sürü kişi sohbet ediyor, bardak ve fincan sesleri duyuluyor. Hiç unutmuyorum, babam içeri girince herkes birdenbire sustu. O kadar acayip bir karizması vardı ki, insanlar onu görünce donup kalırdı ya da gözlerini ondan alamazdı. Babam o zamanlar bana tanrıymış gibi gelirdi. Ama tabii bu durum, evliliklerinin sonu oldu. Annem dayanamadı ve babamı boşadı.

Kaç yaşındaydınız?

- 10 civarı. Hayatımın en kötü zamanları. Annem beni bir kibbutza bıraktı, her şeyi yoluna koyunca beni geri alacaktı. Onu o kadar özlerdim ki, geceleri aya bakardım, annemin de aynı aya baktığını hayal ederek. Gençken anneme bir söz verdim: "Senden hiç ayrılmayacağım!" Sözümü de tuttum: Annem hep bizimle birlikte yaşadı, üç sene önce 92 yaşında öldü, her zaman da çok iyi bir ilişkimiz oldu.

Tek çocuk musunuz?

- Bu da hayatımın başka bir travması! Evet, annemin doğurduğu tek çocuğum ama meğer annem, benden önce 8 kere daha hamile kalmış. Babam çocuk istemediği için onu her seferinde kürtaja zorlamış. Dokuzuncuda annem ona rağmen beni doğurmuş. Ben de hayatım boyunca o doğmamış kardeşlerimi etrafımda hissettim ve onlar için çok üzüldüm. Gerçi babam kötü bir adam değildi, askerdi, düzenli, disiplinli bir adam. Ayakkabılarını öyle gelişigüzel çıkaramazsın, aynı hizada duracaklar. Ama işte genellikle evde değildi ya görevdeydi ya da kadınlarlaydı. Annem, babamdan ayrıldıktan sonra başka bir Macar Yahudisi’yle tanıştı ve hayatımızda güneş açtı. Güney Kıbrıs’a taşındık, Lefkoşa’ya...

Vayyyyyyyyyyyyyyy!

- Evet, birden ada çocuğu oluverdim. Üvey babam bir dansçıydı, aynı zamanda piyanist. Lefkoşa’da küçük bir müzik dükkanı vardı. Üç piyanomuz vardı, kiraya veriyorduk. 12 yaşındaydım, görevim piyanolara nezaret etmekti. Arada gidip kontrol ediyordum, akorda ihtiyaçları var mı, çizik mizik var mı? Piyanoların bir tanesi de Lefkoşa’nın Türk kesimindeydi. İşte bir gün oraya gittiğimde bir Türk imamıyla karşılaştım. Ve o hayatımı değiştirdi.

Nasıl yani?

- Aval aval piyanonun olduğu mekana giderken, birden o camiyi fark ettim, minaresi beni büyüledi. Kapı açıktı, farkına varmadan merdivenleri çıkmaya başlamışım, tepeye kadar çıktım ve birden karşımda yaşlı bir imam gördüm. Göz göze geldik. "Burada ne arıyorsun?" dedi. "Bilmiyorum" dedim. Ama tuhafıma da gitti, çünkü imam mükemmel bir İngilizce konuşuyordu. Sonra arkadaş olduk. Ben 12 yaşındaydım, o 70. Bir gün dedim ki "Sana bir şey göstereceğim" ve ona cebimden çıkardığım kaşığı sana yaptığım gibi eğdim. Çok coşku gösterecek zannettim ama nedense kılı bile kıpırdamadı. "Bu normal" dedi. İşte o imam, hayatıma farklı bir yön verdi, kendime inanmayı öğretti, pozitif düşünmeyi öğretti, hayal ettiğim şeyleri hayata nasıl geçirebileceğimi öğretti. Bana dedi ki "Hayal ettiğin her şey gerçek olabilir!" Bunu ilk ondan duydum. "Nasıl olabilir ki?" dedim, "Hayal, aklımın içinde. Gerçek değil ki" O da dedi ki "Öyle deme, dünyadaki en büyük güç, hayal etmektir!" Üç yıl düzenli aralıklarla onu ziyaret ettim. Ve ne öğrendiysem ondan öğrendim. Sonra maaile İsrail’e döndük.

İNSANLIK İÇİN ÇALIŞAN BASİT BİR ADAMIM

Ben guru değilim, insanlara şifa veren biri de değilim. Basit bir adamım. Ama birtakım yeteneklerimin olduğu kesin. Ve pozitif düşünceye inanıyorum. İnsanlık için bazı şeyler yaptım ve yapıyorum. İhtiyacı olanların yardımıma koşuyorum. Kanserli, özellikle de lösemili çocuklar için çalışıyorum...

5 yaşındayken çorba içiyordum elimdeki kaşık bükülmeye başladı

Bu kaşıkları filan eğebildiğinizi ne zaman fark ettiniz?

- 5 yaşındayken kendiliğinden oldu. Çorba içiyordum, elimdeki kaşık eğilmeye başladı. Ama daha önce çok acaip başka bir şey oldu.

Neydi o acayip şey?

- 4 yaşında bizim apartmanın karşısındaki oyun bahçesinde oynuyorum. Birdenbire nereden geldiğini bilmediğim bir ışık huzmesi gördüm, korktum tabii. Tepemde duruyor, çok güçlü, çok aydınlık bir ışık ve onun içinden lazer ışığı gibi bir şey çıktı ve alnıma çarptı. Ben yere düştüm. O kadar güçlüydü, 10 dakika filan yerde öyle yattım, sonra kalktım ve koşarak eve gittim anneme anlattım. Dedi ki "Ah Uricim, hayal gücü çok geniş bir çocuksun. Hava sıcaktı tabii, parkta uyuya kalmışsındır ve rüya görmüşsündür!" Yıllarca kimseye inandıramadım. Herkes, "Ne yani? Uzaylılar geldi seni ışınladı mı?" diye dalga geçti. Yine de kimseye aldırmadım, kitaplarımda yazdım, hakkımda yapılan belgesellerde anlattım. İki yıl önce BBC benimle ilgili bir belgesel hazırladı, yine aynı hikayeyi anlattım. Ve ertesi gün şöyle bir mail aldım: "Uri Geller, ben o gün oradaydım ve bahsettiğiniz olayı gördüm. Hayatım boyunca da o beyaz tişörtlü, siyah saçlı çocuğa ne olduğunu merak ettim! Demek o sizdiniz!" Adı Yakup Abrahim, 70’li yaşlarının ortasında yüksek rütbeli bir asker Tel Aviv’de yaşıyor, hali vakti yerinde bir adam, yani yalan söylemesi için bir sebep yok, benden bir beklentisi de yok. Genç bir adammış o zamanlar, anne ve babasının evi, parkın olduğu sokaktaymış, parkın köşesine geldiğinde o ışık huzmesini görüyor ve bir çocuk yatıyor yerde. Sonra bu çocuk, ayağa kalkıyor ve karşıdaki apartmana doğru koşuyor, ışık huzmesi de onun peşinden gidiyor, çocuk apartmana giriyor, ışık huzmesi birden simsiyah oluyor ve kayboluyor birazdan da her şey normale dönüyor. "Bu görüntüyü hayatım boyunca unutmadım" dedi. Ben tabii çok sevindim, 55 sene sonra bir tanığım olmuştu...

Sadece kaşıkları mı eğebiliyorsunuz?

- Hayır. Bütün metalleri.

Nasıl yapabiliyorsunuz?

- Bilsem. Kimse bilmiyor...

Peki çocukken doktora-moktora götürmediler mi sizi, "Bu çocukta bir tuhaflık var" diye...

- Annem götürdü tabii. Psikolog çok şeker bir adamdı, "Belki soyaçekimdir" dedi, Freud’la akrabalığımız var ya! Ama bir açıklık getirmedi.

Okulda arkadaşlarınız nasıl değerlendiriyordu bu durumu?

- Hafif çatlak olduğumu düşünüyorlardı! Çünkü saatleri hareket ettirebiliyordum, sınıftaki duvar saatini bir saat ileri alıyordum, öğretmen dersin bittiğini zannediyordu. Bir de tabii çok iyi kopya çekiyordum. Çalışkan öğrencilerin cevaplarını telepatiyle görebildiğim için aynısını ben de kağıdıma yazıyordum. Her zaman başarılı oldum.

Öğretmenler?

- Kopya çektiğimi biliyorlardı ama kanıtlayamıyorlardı. Sinir oluyorlardı.

Siz kendinizi nasıl gördünüz: Ucube mi, üstün yetenekli mi?

- İkisi de değil.

Peki sorununuz ne?

- Sorun-morun yok, ben böyleyim.

Nasıl açıklıyorsunuz böyle olmayı?

- Açıklamıyorum, çünkü açıklayamıyorum. Kimse açıklayamıyor. Bunu bir yetenek gibi kabul ettim. Başka çocuklar resim çizebiliyordu, müzik aleti çalabiliyordu, ben akıl okuyordum ve metal büküyordum, bir de saatleri hareket ettirebiliyordum.

Kadınları da hep etkilemişsinizdir...

- Tabii, tabii. Kıbrıs’tan döndükten sonra savaşa katıldım, kolumdan kurşunlandım, hálá elim tam çalışmaz. Mecburen insan öldürmek zorunda da kaldım. Felaket zamanlardı. Sonra tekrar sivil hayat. 20 yaşında filanım. Hálá fakirim. Bir Vespam var, tek mal varlığım. Fakirim ama bütün güzel kızlar benimle. Model kızlar. Babamın Tel Aviv’de küçük bir evi var, o şehirde değilse kızları oraya götürüyorum. Çünkü kendi evim dökülüyor, otele götürecek param da yok. Kadınlar gizemli şeyleri sever. Onlara numaralarımdan gösteriyorum, hoşlarına gidiyor. Sonra bir gün, kız arkadaşlarımdan birini çekime götürdüm. Erkek model gelmeyince fotoğrafçı bana dönüp dedi ki "Hadi onun yerine geç de seni çekelim, şu çekimi bitirelim." "Nasıl yani?" dedim. "Senin fiziğin de uygun" dedi. Yere yatıp poz verdim, plaj havlularıyla ilgili bir reklam çekimiydi. İki hafta sonra gazeteyi bir açtım, gözlerime inanamadım, tam sayfa fotoğrafım var, "Aman Alah’ım!" dedim, "Hayatımda ilk defa gazetedeyim." Ondan sonra gerisi geldi, İsrail’deki en meşhur erkek model oldum.

Ama telepatik yeteneklerinizi henüz sergilemiyorsunuz?

- Hayır, hayır daha kimse adımı bile bilmiyor. Sadece düzgün fizikli bir adamın orada burada fotoğraflarını görüyorlar. İsmim yok, sadece yüzümün ve bedenimin görüntüsü var. Bir gün "Bu iş daha ne kadar sürecek?"diye düşündüm. Sadece poz veriyorum, başka yaptığım bir şey yok ve resimlerimi çeken fotoğrafçıya "Cebinden anahtarlarını çıkarsana" dedim, "Neden?" dedi, "Bir şey göstereceğim de ondan!" Ve anahtarlarını bükmeye başladım. Bu korktu, "Nasıl yapıyorsun?" dedi. "Beynimle" dedim. "Bu inanılmaz bir şey!" dedi. "Bu akşam bir parti veriyorum. Bir sürü insan gelecek, sen de gel ve bu numarayı yap." "Para ödersen gelirim" dedim. Kabul etti.

O zaman mı anladınız bu elinizdeki gücü paraya çevirebileceğinizi?

- Aynen. Herkesin ağzı açık kaldı. Sonra bir şehir efsanesi oluştu, "Genç bir adam var, Uri Geller, bir erkek model, beyniyle kaşıkları ve anahtarları eğip büküyor..." Beni ev partilerine davet etmeye başladılar. Bu partiler gittikçe daha önemli oldu. Avukatlar, yargıçlar, generaller ve derken bir partide İsrail Başbakanı Golda Meir vardı...

Ooooooooooooooo!

- Evet, yanına gittim, bir kalem ve boş bir kağıt uzattım, "Lütfen" dedim, "Kendinizi tuvalete kilitleyin, bu kağıda bir şekil çizin ve kimseye göstermeyin. Size o şeklin ne olduğunu söyleyeceğim." "Kimse beynimi okuyamaz genç adam!" dedi. İçeri gitti, bir şeyler çizdi. Dışarı çıktığında, ben de kağıda onun çizdiği şekli çizdim ve gösterdim. Gözlerine inanamadı. Davut’un yıldızıydı. Ertesi günkü yapılan bir röportajda ona "İsrail’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?" diye sormuşlar, o da espri yapmış, "Bana değil, Uri Geller’e sorun!" diye. O andan itibaren telefonlarım çalmaya başladı. Dünyanın her tarafından arıyorlardı. "Partilerde yaptığınız gösterileri sahnede de yapar mısınız?" "Tabii" dedim, "Kaç para vereceksiniz?"

Tek motivasyonunuz para mıydı?

- Gençken anneme ev almak istiyordum, televizyon almak istiyordum. Tabii ki para kazanmak istiyordum. Daha 22 yaşındaydım. Bir süre sonra doyuma ulaşıyorsunuz. Büyük şirketler için petrol buldum, altın buldum, pırlanta buldum. Çok para kazandım, kazandırdım da. Artık ihtiyacım yok, kazandığımın büyük bir bölümü yardıma muhtaç çocuklara gidiyor.

Peki bu yeteneğiniz nasıl bir şey? Egzersizi filan var mı? Çalışmak gerekiyor mu?

- Hayır, hayır, hiçbir şey yapmıyorum.

Solak olmanızın bu işle bir alakası olabilir mi?

- Bilmiyorum ki.

Peki doğmamış 8 kardeşinizle bir bağlantısı olabilir mi?

- Bir sürü teori var. Parapsikolojiye göre başka bir şey, metafiziğe göre başka bir şey. Telekinesis olduğunu söyleyenler de var. Herkesin farklı bir yorumu var.

Size hiç ürkütücü geldiği olmuyor mu?

- Yok canım. Neden ürkütücü gelsin? Hayatta her şeyin enerji olduğuna inanıyorum. Annem üç yıl önce öldü, ama ondan hálá işaretler alıyorum. Hepimiz ölülerin enerjisini hissederiz. Bu söylediğim de soyut değil, gayet somut bir şey. Einstein’ın "E=MC2" ile anlatmaya çalıştığı bu. Yeryüzündeki her şey enerji aslında. Sen de enerjisin, ben de enerjiyim, enerji yok olmuyor. Annem de yok olmadı, sadece artık farklı bir boyutta.

Peki bu yetenek kafanızı hiç karıştırmadı mı?

- Karıştı tabii. CIA ve FBI benimle çalışmak istediği zaman. Kendimi bir action filminin içindeymişim gibi hissettim. Ruslara yönelik olarak nükleer silahların azaltılması için bir şeyler yapmamı istediler. Müthiş bir tecrübeydi.

Bu arada şarlatan olduğunuzu söyleyenler de var...

- Olmaz mı? İtiraf edeyim, onlar çok işime yaradı, beni daha da efsaneleştirdi. Kötü PR diye bir şey yok, isminizi doğru yazsınlar yeter! Oscar Wilde ne demiş, "Hakkınızda ileri geri konuşulmasından daha kötü bir tek şey vardır, hiç konuşulmaması..." Katılıyorum. Hayat boyu hakkında atıp tutulan bir adam oldum, bazıları yeteneklerime inandı, bazıları insanları kandırmakla suçladı. Göreceksiniz Türkiye’deki şov da çok konuşulacak, acayip şeyler olacak, kaşıklar uçacak, saatler çalışacak...

Ayşe Arman
Hürriyet

<3<3<3<3 Değişmeyen Tek Şey "" Degişimin"" Kendisidir <3<3<3<3


ємѕαℓѕiz ∂üşℓєя ask
12-18-2008 08:27 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir